başlıkları ile çok sık ve yoğun haberler yapıldığı ve böylelikle darbe planları çerçevesinde
örgütsel stratejiler doğrultusunda darbeye zemin oluşturma faaliyetleri yürütüldüğü
belirlenmiştir.
Söz konusu açıklamalarla ilgili olarak medya organlarında;
874 / 2271
23.08.2003 tarihli Milliyet Gazetesinde, "Emekli Paşalar Sert Bir Çıkış Planlıyor "başlıklı
yayımlanan, Ankara kulislerinde MGK'da sert eleştiriler yönelten Orgeneral Kılıç'ın
görevini devretmesinin ardından emekli generallerin açıklama yapmayı planladıklarına
ilişkin habere,
26.09.2003 tarihli Milli Gazetede, "Rektörlerden Çirkin Tehdit" "Odtü Rektörü
Akbulut'tan Erdoğan'a: Menderes Gibi Olursun" başlıklı haberde, bazı rektörlerin Kara
Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ı ziyaretinden sonra Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'a Menderes'in başına gelenleri hatırlatan ifadeler kullandıkları yönündeki
değerlendirmelere.
Ayrıca Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörünün, hükümetin YÖK'ü ele geçirmeye çalıştığını
öne sürerek "Bu uğurda yeni Kubilaylar gerekiyorsa biz yeni Kubilaylar olmaya hazırız "
şeklindeki açıklamalarına,
12.10.2003 tarihli Vakit Gazetesinde. "Sokağa Dökülün" Talimatı" başlıklı haberde,
Atatürkçü Düşünce Demeği önderliğinde Ankara'da gerçekleştirilecek olan ve
rektörlerinde cüppeleri ile katılarak hükümeti protesto edecekleri toplantıya taraftar
toplamak isteyen rektörlerin, üniversitelerin bünyesindeki öğretim üyelerini baskı altına
almaya başladıkları, bu çerçevede "yürüyüşe katılın" çağrısı yapan rektörlerin e-mail ve
mektup ile öğretim üyelerini yürüyüşe katılmaya zorladıklarının belirtildiğine ilişkin
değerlendirmelere,
26.10.2003 tarihli Milliyet Gazetesinde. "On Binler Ayakta" başlıklı haberde, Atatürkçü
Düşünce Demeği ve Ankara Üniversitesince düzenlenen "Cumhuriyet'e Saygı"
yürüyüşüne on binlerce kişinin katıldığı, bu yürüyüşe Türkiye'nin dört bir yanından gelen
rektörler, üniversite öğretim üyeleri, öğrenciler ve binlerce vatandaşın yer aldığı, söz
konusu yürüyüşün 28 Şubat Süreci protestolarını anımsattığı, yürüyüşe bazı rektörlerin
öncülük yaptığına ilişkin değerlendirmelerle, yürüyüş yapan topluluğun "Ordu Göreve"
pankartlarını taşıdığına dair görüntülere,
01.07.2003 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, "İktidara Üçlü Uyarı" başlıklı haberde.
''YÖK Başkanı, Erdoğan'ın üslubunu eleştirdi, TOBB geçmişi hatırlayın dedi, KESK
istifaya çağırdı" şeklinde haberlere,
10.10.2003 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, "Rektörler Yine Uyardı" başlıklı haberde.
"İmam-Hatip Düzenlemesinin Gene! Kurula Gönderilmeden Geri Çekilmesini İstediler"
şeklindeki açıklamalara,
12.10.2003 tarihli Cumhuriyet gazetesinde. "Laiklik'ten Ödün Yok" başlıklı haberde, bir
rektörün açıklamalarına,
25.10.2003 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, "Başkentte Büyük Yürüyüş" başlıklı haberde,
"Öğretim üyeleri, avukatlar, sivil toplum örgütleri, işçiler ve yurttaşlar bugün Anıtkabir'e
akacaklar" şeklinde habere.
26.10.2003 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, "Onbinlerin Yürüyüşü" başlıklı haberde,
"hükümetin uygulamalarına karşı Atatürk ilkelerine sahip çıkan rektörler ve on binlerce
yurttaş Anıtkabir'e akın etti" şeklinde haberlere,
875,227.
29.04.2004 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, "Rektörlerden İsyan" Ve "Rektörlerden İstifa
Uyarısı''' şeklinde değerlendirmeye.
13.06.2004 tarihli Cumhuriyet gazetesinde, "Cumhuriyet Tehdit Altında" başlıklı haberde,
dönemin ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazancımın açıklamalarına yer verildiği tespit
edilmiştir.
Sanık Şener Eruygur un Genel Başkanlığını yaptığı ADD genel merkezinden ele geçirilen
ve 6 nolu CDMe "MUHTELİF/PLAN PROJELER/MEKTUPLAR" klasörü içerisinde,
'"Emekli JGK gönderilen mektuplarla ilgili bir bilgi notu" şeklinde ibarenin yer aldığı
dosyada, Mehmet Şener Eruygur un Emekli Jandarma Genel Komutanlarına, hükümetin
faaliyetlerinden duyulan rahatsızlıkla ilgili kamuoyuna açıklamalar yapmaları yönünde
telkinlerde bulunmak amacıyla mektup gönderildiği, bilgi notu içerisinde de mektubu alan
komutanların aldıkları mektupla ilgili değerlendirmelerinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır.
Söz konusu bilgi notu aşağıda belirtilmiştir.
"ÖZET BİLGİ" 0
1. Konu: Sayın Jandarma Genel Komutanımızın mektuplarının Emekli Jandarma Genel
Komutanlarına sunulması.
2. Açıklama: Mektuplar görevlendirilen kurye personel tarafından 07 Ocak 2004 tarihinde;
Emekli Jandarma Genel Komutanlarımızdan, Orgeneral (E) Teoman Koman, Orgeneral
(E) Rasim Betir, Orgeneral (E) Adnan Doğu. Orgeneral (E) Burhanettin Bigalı ve
Orgeneral (E) Fikret Ö.Boztepe nin bizzat kendilerine. Orgeneral (E) Aydın İlter'in
kendisine ulaşılamadığından eşleri hanımefendiye teslim edilmiştir.
Mektupların teslimi sırasında Sayın komutanlarımızın kurye personele beyan ettikleri
hususlar müteakip maddelere çıkarılmıştır.
a.Orgeneral (E) Teoman Koman:
Mektubu okuduktan sonra; "'Sayın Jandarma Genel Komutanınıza bu konulardaki
bilgilendirmelerinden dolayı teşekkürlerimi iletiniz. Her ortamda bu konuların çözülmesi
için görüşmelerde bulunacağım. Sayın Jandarma Genel Komutanımızın emrinde olduğumu
iletin. Eğer benden istenirse uzun yıllar medyaya çıkmamama rağmen çıkıp bu konularda
konuşabilirim. Ben MİT Müsteşarlığı da yaptım. Bu tür sıkıntılar benim J.Gn.K.lığı
yaptığım zamanlarda da oldu. güçlü olmamız lazımdır." şeklindeki ifade etmiştir.
b.Orgeneral (E) Rasim Betir:
Mektubu okuduktan sonra;" Öncelikle Teşekkürlerimi sunarım. Bu konulardan ve
hükümetin yaptığı çalışmalardan ben de çok rahatsız oluyorum. Konulardan haberdarım,
yakinen takip ediyorum. Orgeneral (E) Teoman Koman, Orgeneral (E) F.Ö.Boztepe,
Orgeneral (E) Aydın İlter ile de bu konuları görüştüm ve bu mektuptan sonra da mektubun
içeriği hakkında kendileri ile görüşeceğim. Bu konuya yakın bazı konuları Sayın
Cumhurbaşkanı ile yakın zamanda görüştüm. Benim üzerime hangi görev düşerse seve
seve yapacağım. TRT'de yayınlanan Jandarma programlarını beğeniyle izliyorum, bu
husustaki teşekkürlerimi özellikle iletiniz." şeklinde ifade etmiştir.
876 / 2271
c.Orgeneral (E) Adnan Doğu:
Mektubu aldıktan sonra; '"Sayın Komutanınıza teşekkürlerimi iletin. Ben kendileri ile
mektubu okuduktan sonra görüşeceğim." şeklinde ifade etmiştir.
d.Orgeneral (E) Fikret Özden Boztepe:
Mektubu aldıktan sonra; ''Sayın Komutanınıza teşekkürlerimi iletin. Ben kendileri ile
mektubu okuduktan sonra görüşeceğim." şeklinde ifade etmiştir.
e.Orgeneral (E) Burhanettin Bigalı:
Mektubu aldıktan sonra; "Sayın Komutanınıza sevgilerimi iletin. Okuduktan sonra kendisi
ile görüşürüm." şeklinde ifade etmiştir, biçiminde ibarelerin ve bilgi notunun alt sağ
köşesinde de Mustafa Koç. J.Kur.Binbaşı, İsth. Ynt. Ş. Müdürü yazdığı görülmüştür.
Sanık Mustafa Koç Mahkemenizin 25.12.2009 tarihli 28.celsesinde huzurda aynen:
"Özet bilgi diyor. Şimdi buradan anladığım kadarıyla Genel Komutanları eski emekli
Genel Komutanlarına mektup göndermişler onun sonucu komuta kademe arz edilmiş ben
istihbarat başkanlığında yönetim şube müdürlüğü yaptım. Genel Komutanın mektuplarıyla,
tebrik kartlarıyla, gelen giden ziyaretçileriyle, programıyla ilgili genel sekreterlik diye bir
birim var. Başında bir Kurmay Albay onun içinde de protokol şube müdürü var, Genel
Komutan özel sekreteri var, Genel Komutanın sekreterleri var, Genel Komutanın biri
Albay biri Binbaşı iki tane emir subayı var onun mektuplarıyla, gelenle gidenle onlar
ilgilenir. Genel Komutanın mektubunun istihbarat başkanı benim şubemle ne ilgisi olsun.
Kaldı ki tutun ki olsun içeriği ne onu da bilmiyorum. Bana deseler ki efendim biz mektup
götürdük böyle böyle bir şey var. Bunu arzet. Ben bunu hazırladım yazdım derim size ben
bunu niye inkar edeyim. Keşke öyle bir şey olsa bu suç değil çünkü derim ki evet ben bunu
yaptım derim size ama yapmadığım şeylerden yaptığım şeyler üretilip oradan başka şeye
bağlanıp, oradan başka şeye bağlayıp gel sana 2 tane müebbet vereceğiz binbaşım
diyorlar. Ben başka nasıl izah edeceğim. Üzerinde imza yok isim yok bunlar resmen sahte
bunun başka bir izahı yok Sayın Başkanım. Yani bir ıslak imza kuru imza tantanası oldu
adam geldi gitti bilmem ne oldu filan, ya imza yok bir şey yok bana bu zulüm niyedir. Şu
anda beni bıraksanız yargılama devam ettiği için ve tutuklu kaldığım için benim meslek
hayatımda zaten geri dönülmez şeye çıktı ben emekli olacağım, kendime bir düzen
kuracağım. Şu kadını kocasız, çocuklarımı babasız bırakmak istemiyorum artık. Bu kadar
bu işin tadı çıkmaz ki eğer sizler sayın üyeler sayın Başkan benim hukukumu
korumayacaksanız ben nereye gideceğim. Amerika'ya mı gideceğim, Avrupa'ya mı
gideceğim? " şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Mahkemenin talebi üzerine Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şubesindeki taban
parkeleri altına gizlenmiş bölmede hakim kararı ile usulüne uygun yapılan aramada ele
geçirilen dava konusunu ilgilendiren belgelerin gönderilmesini istemesi üzerine İstanbul
TMK 10. Maddesi ile Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı mca mahkemenize gönderilen 11
Nolu CD içerisinde;
(1) M_KOC_OZEL\ CÇG-BELGELERACÇG" isimli klasörde bulunan "EMEKLI~1.JPG"
ve "EMEKLI~2.JPG" isimli (2) adet belgenin Gizli ibareli J.Kur. Kd. Binbaşı İsth. Ynt. Ş.
877/2271
Müdürü Mustafa Koç imzalı taralı vaziyette birbirinin devamı niteliğinde "Özet Bilgi"
başlıklı belge olduğu, içeriğinde Jandarma Genel Komutanının mektuplarının 07 Ocak
2004 tarihinde; Emekli Jandarma Genel Komutanlarından. Orgeneral (E) Teoman Koman,
Orgeneral (E) Rasim Betir, Orgeneral (E) Adnan Doğu, Orgeneral (E) Burhanettin Bigalı
ve Orgeneral (E) Fikret Ö. Boztepe'nin bizzat kendilerine. Orgeneral (E) Aydın İlter'in ise
kendisine ulaşılamadığından eşine teslim edildiğinin belirtildiği, devamında mektupların
teslimi üzerine emekli komutanların beyanlarına yer verildiği görülmüştür.
Belgenin alt kısmında "ARZ FORMU" başlığı altında. "Komuta Katı İçin Not Bölümü"
kısmında Pl.Koor. ve Güv.D.Bşk ibaresinin karşısında el yazısıyla "Sn.Bşk.'a Arz" yazdığı
ve parafın bulunduğu, İstihbarat Başkanı ibaresinin karşısında el yazısıyla "Sn.Kur.Bşk.na
arz" yazdığı ve parafın bulunduğu. Kurmay Başkanı ibaresinin karşısında "Sn.K.'na arz"
yazdığı ve parafın bulunduğu, Komutan ibaresinin karşısında ise sadece parafının
bulunduğu, tüm parafların karşısında "08/01" ibaresinin düşüldüğü, dolayısıyla 07.01.2004
tarihinde mektupların tesliminden sonra 08.01.2004 tarihinde belgenin paraflandığı
anlaşılmıştır. Belgede parafları bulunan Daire Başkanının sanık Cihandar Hasanhanoğlu,
İstihbarat Başkanının Levent Ersöz, Komutanın dönemin Jandarma Genel Komutanı
Mehmet Şener Eruygur olduğu anlaşılmıştır.
04-Ayışığı kod adlı darbe planında, TSK içerisindeki alt hiyerarşik yapının da yoğun
mektup, faks ve e-posta ile tepkilerini dile getirmesine ilişkin plan:
Soruşturma kapsamında elde edilen delillerden, örgütün bu faaliyetini aynen
gerçekleştirdiği görülmüştür. Bu faaliyet çerçevesinde darbe planlarını hazırlayan ekibin,
kendiliklerinden hazırladıkları hayali mektupları Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e
göndererek baskı unsuru oluşturmaya çalıştıkları ve böylelikle hazırladıkları plan
çerçevesinde istifaya zorladıkları görülmüştür.
Sanık Mehmet Şener Eruygur*un Genel Başkanlığını yaptığı ADD genel merkezinde Genel
Başkan odasında bulunan... nolu CD'de yer alan 'MUHTELİF/PLAN
PROJELER/MEKTUPLAR' klasörü içerisinde. Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve
döneminin kuvvet komutanlarına hitaben yazılmış çok sayıda mektuplar olduğu, bu
mektuplarda Hilmi Özkök ün alt düzey subaylar ve astsubaylar tarafından istifaya davet
edildiği görülmüştür.
Söz konusu mektuplar incelendiğinde, çok sayıda ve değişik birliklerden çok sayıda subay
ve astsubay tarafından yazıldığı izlenimi veren mektuplar olduğu, mektupların içerikleri
incelendiğinde ise, neredeyse hemen hemen aynı kişi ya da kişiler tarafından yazıldığı,
yani söz konusu mektupların. Darbe planı çerçevesinde sanık Mehmet Şener Eruygur ve
ekibince hazırlandığı, yani gerçekte Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde. Genel Kurmay
Başkanına karşı herhangi bir rahatsızlık olmadığı halde, Darbe planını yapan ekibin
oluşturduğu bir alt ekip tarafından kaleme alınan mektuplarla Türk Silahlı Kuvvetleri
içerisinde Genel Kurmay Başkanına karşı rahatsızlık ve tepki varmış havası verilmeye
çalışıldığı anlaşılmıştır.
Dolayısıyla Darbe planı çerçevesinde hedeflenen bu faaliyetin aynen yerine getirildiği ve
Genel Kurmay Başkanının istifa etmesine zorlanması için tamamen Ergenekon terör örgütü
tarafından kurgulanan ve uygulanan bir senaryo olduğu görülmüştür.
878 / 2271
Söz konusu "Mektuplar" klasörü içerisinde, toplam (7) adet mektup olduğu görülmüş ve
mektupların içerik itibariyle birbirleriyle benzerlik gösterdiği ve tamamının Genel Kurmay
Başkanı Hilmi Özkök'e hitaben istifa etmesi amacıyla yazılan mektuplar olduğu tespit
edilmiştir. Bunlardan bir tanesine bakacak olursak;
Örnek Mektup
Sayın Komutanım,
Zat-ı alinizin son bir yıldır izlediği pasif, ürkek, güya demokrat tavır, TSK nin itibarını ve
kamuoyu önündeki saygınlığını iki paralık etmiştir. Birkaç AB hayranı mütareke
gazetecisinden aferin almak için bizim gururumuzu incitmeye ne hakkınız var?
Genelkurmay Başkanı ve TSKmin Başkomutanı olduğunuz dönemde;
Irak'ta kırmızı çizgilerimizin çiğnendiği.
Özel kuvvetlerimizin başına çuval geçirildiği,
ABD'nin Kandil Dağındaki teröristleri koruması altına aldığı.
Pişmanlık yasası diye cezaevindeki teröristlerin salıverildiği.
Tayyip "haydi" deyince birlik hazırlayıp, Bush Kürtlere teslim olup "vazgeçtim" deyince
geri adım atıldığı,
Kıbrıs'ın satıldığı,
Batı Trakya Türklerine "Yunanistan için çalışın" denildiği,
12 milin pazarlıkla 9 mile bağlandığı, İmam hatiplerin önünün açıldığı,
Kamu Yönetimi Temel kanunu ile üniter ulus devletin altının oyulduğu,
Meclis Başkanının TSK ne "şeyini şey ettiğimin şeyi" diye küfür ettiği,
Genelkurmay İkinci Başkanımın, Yüce Atatürk'ün "TC.'nin temeli yüksek Türk
Kültürüdür" dediğini unutarak, "Türkiye cumhuriyeti hiçbir etnik temele dayanmıyor"
dediği,
TMR Başkanı korgeneralin laik Türkiye Cumhuriyetini de hedef alan ABD'nin Büyük
Ortadoğu Projesi için "takdire şayan bir proje" dediği bir dönem olduğunun farkında
mısınız?
Bütün bunlar karşısında; "TBMM'nin ordusu", "Başbakanın lafı üzerine benim söz
söylemem uygun olmaz" gibi teslimiyet ifade eden açıklamalardan başka bir şeyler
yapmanız gerekmiyor mu?
879/2271
Bütün bunlar ve Laik cumhuriyetimize yönelen tehdit, 28 Şubat'tan daha mı az tehlikeli? O
dönemde demokrasiye balans ayarı yapan Genelkurmay Başkanının tavrı mı, sizin şimdiki
teslimiyetçi tavrınız mı daha doğru? Bunların ikisi de doğru olamayacağına göre söyler
misiniz hangisi doğru?
Yoksa sizin aklın önderliğini rehber edinen komuta anlayışınıza göre, zayıf hükümetler
karşısında şahin kesilen TSKTıin, güçlü hükümet karşısında teslim olması mı normal? Bu
aklın önderliği midir, korkunun önderliği mi?
Yarın güçlü ordular karşısında da aynı tavrı mı takınacaksınız?
Görev süreniz boyunca bütün bunlara teslimiyetle yaklaşan bir başkomutan olarak, nasıl
huzur içinde bayrağı teslim edebileceksiniz? Nasıl torunlarınızın yüzüne bakabileceksiniz?
Komutanım taban kaynıyor. Asıl .şimdi genç Subaylar rahatsız. Ekmek derdine düşmüşüz
sesimiz çıkmıyor diye arkanızda olduğumuzu sanmayınız. Bıçak kemiğe dayandığında
gereğini yaparız.
Komutanım, siz bu işi götür emiyor sunuz, lütfen istifa ediniz. Eğer sizi böyle yanlış
yönlendiren karargahınız ise karargahınızdaki generalleri de alıp gidiniz... İhanete itaat
olmaz. Siz itaat edilmeyi şu yaptıklarınızla hak etmiyorsunuz. Bu tutumunuzla ordunun
birliğini de tehlikeye atıyorsunuz... Lütfen bir kere de şahsınızdan bekleneni yapıp,
onurunuzla istifa ediniz.
Arz ederim. Bir Grup Genç Subay
Şeklinde bir mektup olduğu görülmüştür.
Ayışığı kod adlı darbe planında, azami sayıda milletvekilinin Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan 'ı terk etmesi için, milletvekillerinin analiz edilerek gruplandırılması, gruplarla
temas kurularak organize edilmesi, liderlerin belirlenmesine ilişkin planlar:
Planların uygulamaya geçirilmiş olmasına ilişkin olarak, bazı Sanıklardan elde edilen
dokümanlarda çok açık veriler bulunmaktadır. Örnek olarak;
Sanıklar Ergün Poyraz, İsmail Yıldız, Mehmet Şener Eruygur ve Ahmet Hurşit Tolon'dan
ele geçirilen dijital verilerde AK.P milletvekilleri ve Bakanları ile ilgili çok sayıda ve
değişik kategorilerde kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedildiği, hatta bu
kayıtlardan birisinde tüm AKP'li milletvekillerinin isimlerinin karşısındaki diğer bilgilerin
yanı sıra partiden kopup kopamayacağının belirtildiği görülmüştür.
Yine Sanıklardan ele geçirilen ve Levent Ersöz ile İsmail Yıldız arasında geçen bir
konuşma çözümünde, İsmail YıldızTn bu çalışmayı bizzat kendisinin yaptırdığını açıkça
ifade ettiği ve bu çerçevede "Ben bu 368 milletvekilinin 368 'i ile de ilgili dosya hazırladım.
Ve sorduğumuz soru; AKP'den kopar mısınız? Niçin koparsınız? Neden koparsınız? Ne
zaman koparsınız? Hangi şartlar altında koparsınız? Ve ne istersiniz? Cevap;280
milletvekili AKP 'den tabi ki kapabilirim diyor, bunlar devletle çatışmaya devam ederse,
bunlar Türkiye 'yi iyi idare edemezse ve ekonomik kriz çıkarsa, Güneydoğu ile ilgili
baskılar artarsa, Kıbrıs 'la ilgili taahhütleri artarsa bu zafiyetlerde kopabiliriz diyor. Ya da
880 / 2271
bir siyası alternatif üretilirse, Bakın bu çok önemli, biz AKP 'den kopabiliriz diyor " dediği
anlaşılmıştır.
Ergenekon terör örgütünün gerçekleştirmeyi planladığı Darbe planları çerçevesinde, azami
sayıda milletvekilini AKP'den koparmak için kapsamlı çalışmalar yaptıkları anlaşılmıştır.
Bu kapsamda sanık Emin Şirin milletvekili olduğu dönemde partisinden ayrılmıştır.
Kişisel Bilgilerin kaydedilmesi ve ist ili bari çalışmalar:
Sanık İsmail Yıldız'dan ele geçirilen (84) numaralı bilgisayarda, diğer verilerin yanı sıra
"Milletvekilleri aciklamalil" isimli word dosyasında; (368) akp milletvekilinin isimlerinin
yer aldığı, çizelge halinde hazırlanmış yazıda, her milletvekilinin özgeçmişi ve haklarında
notlar bulunduğu, kişilere ait notlar bölümünde "Mit, İran, Cıa, Mossad, Almanya, AKP
Yönetiminin Güvendiği İsimlerden, Konjohktürel Davranabilir, İlişkilerinde Pragmatist,
AKP den Kopabilir, AKP den Kopmaz" gibi, kişinin yapısı, davranışları, ideolojisi ve etnik
durumuyla ilgili bilgilerin yazıldığı, bu şekilde ayrı ayrı fişlemelerin yapılarak çok
kapsamlı bir rapor hazırlandığı görülmüştür.
Sanık Ergün Poyraz'dan ele geçirilen (CD 1) içerisinde, diğer verilerin yanı sıra, "Bakanlar
kurulu öz geçmişi" klasörü içerisinde; (26) adet word dosyası olduğu görülmüştür. Word
dosyalarına ayrı ayrı Hükümette görev alan Bakan isimlerinin yazıldığı, içeriğinde
bakanlara ait kişisel bilgilerin bulunduğu, kişisel bilgilerin hemen altında ise "Özellik arz
eden durumları" başlığı altında şahısların siyasi, dini görüşleri ve ırki kökenleri ile ilgili
bilgilerin olduğu, bunların yanı sıra siyaset hayatındaki ilişkilerle ilgili notların yazılı
olduğu,
"1 Özel Durumu 1 Olan Milletvekilleri AKP" isimli word dosyasında; "Özel Durumu Olan
Milletvekilleri" başlığı altında çizelge yapıldığı ve bu çizelge içerisinde 60 Milletvekilinin
isimlerinin yazıldığı, her ismin karşısına da dini görüşleri ve daha önce görev yaptıkları
yerler, yargılandıkları olaylar ve benzer konularla ilgili bilgilerin bulunduğu.
"7 Özel Durumu Olan Milletvekilleri AKP" isimli word dosyasında; "Özel Durumu Olan
Milletvekilleri" başlığı altında çizelge yapıldığı ve bu çizelge içerisinde 39 Milletvekilinin
isimlerinin yazıldığı, her ismin karşısına da dini görüşleri ve daha önce görev yaptıkları
yerler, yargılandıkları olaylar ve benzer konularla ilgili bilgilerin yer aldığı,
"7 Özel Durumu Olan Milletvekilleri Bağımsız" word dosyasında; Özel Durumu Olan
Milletvekilleri" başlığı altında çizelge yapıldığı ve bu çizelge içerisinde 3 Bağımsız
Milletvekilinin isimlerinin yazıldığı, her ismin karşısına da daha önceki tarihlerde
yargılandıkları olaylar ve haklarında açılan davalarla ilgili bilgilerin bulunduğu
görülmüştür.
Sanık Ahmet Hurşit Tolon'dan ele geçirilen dijital verilerde,
Elba marka M2-C527-ALI0043 seri numaralı CD içerisinde; "019 Siyasi Partiler" isimli
klasörde; "Adana Milletvekili Ömer Çelik.doc" isimli bir MSword dosyası olduğu, bu
dosya içerisinde Adana Milletvekili Ömer Çelik "in kimlik bilgilerinin yanı sıra siyasi ve
felsefi görüşlerine göre kişisel bilgilerin kaydedildiği,
881 /2271
"Atilla Koç kimdir.doc", "Atilla Koç kimdir özet.doc" ve "Atilla Koç kimdir özet
resimli.doc"' isimli bir MSword dosyaları olduğu, bu dosyalar içerisinde Kültür ve Turizm
eski Bakanı Atilla Koç'un kimlik bilgilerinin yanı sıra siyasi ve dini görüşlerine göre
kişisel bilgilerin kaydedildiği,
"Cüneyd Zapsu.doc" isimli bir MSword dosyası olduğu, bu dosyalar içerisinde AKP'nin
Genel Başkan Danışmanı Cüneyd Zapsu'nun kimlik bilgilerinin yanı sıra siyasi ve dini
görüşlerine göre kişisel bilgilerin kaydedildiği,
"İstanbul Milletvekili Egemen Bağış.doc" isimli bir MSword dosyası olduğu, bu dosyalar
içerisinde İstanbul Milletvekili Egemen Bağış'ın kimlik bilgilerinin yanı sıra siyasi görüş
ve ırki kökenlerine göre kişisel bilgilerin kaydedildiği,
"Kültür Bakam Hüseyin Çelik.doc" isimli bir MSword dosyası olduğu, bu dosyalar
içerisinde Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik 'in kimlik bilgilerinin yanı sıra siyasi ve dini
görüşlerine göre kişisel bilgilerin kaydedildiği,
"023 Biyografik Bilgiler" isimli klasörde; "Milletvekili Biyografileri.doc" isimli bir
MSword dosyası olduğu, bu dosyalar içerisinde 22 Milletvekilinin kimlik bilgilerinin yanı
sıra bu milletvekillerinden 7 tanesinin dini ve siyasi görüşlerine göre kişisel bilgilerin
kaydedildiği,
"AKP'nin Beyin Takımı—" isimli klasörde; "AKP tarikatçı milletvekilleri.xls" isimli bir
Excel dosyası olduğu, bu dosya içerisinde AKP Milletvekillerinin kimlik bilgilerinin yanı
sıra kişisel bilgilerin kaydedildiği,
"Biyografiler" isimli klasörde; "7 Özel Durum Bakanlar kurulu2.doc" isimli bir MSword
dosyası olduğu, bu dosyalar içerisinde 21 Bakana ait kimlik bilgilerinin yanı sıra siyasi ve
dini görüşlerine ve ırki kökenlerine göre kişisel bilgilerin kaydedildiği,
"7 Özel Durumul Olan Milletvekilleri AKP.doc" isimli bir MSword dosyası olduğu, bu
dosyalar içerisinde 60 Milletvekiline ait kimlik bilgilerinin yanı sıra siyasi ve dini
görüşlerine göre kişisel bilgilerin kaydedildiği,
"7 Özel Durumu Olan Milletvekilleri AKP.doc" isimli bir MSword dosyası olduğu, bu
dosyalar içerisinde 40 Milletvekiline ait kimlik bilgilerinin yanı sıra siyasi ve dini
görüşlerine göre kişisel bilgilerin kaydedildiği,
Dostları ilə paylaş: |