edecek yeni bir iktidarın iş başına getirilmesi olduğu, bu amaca ulaşmak için her türlü
yöntemin uygulamaya sokulduğu. Genelkurmay Eski Başkanı Hilmi Özkök'ün
beyanlarında, Deniz Kuvvetleri Eski Komutanı Özden Ömek'e ait günlüklerde ve Emekli
904 / 2271
Albay Erdal Sarızeybek'in beyanlarında, yapılan yasa dışı çalışmaların uygulamaya
konulduğuna dair ayrıntılı bilgilerin verildiği ayrıca tüm bu verilerin tarih olarak da
birbirleri ile uyumlu oldukları tespit edilmiştir.
Sanık Mehmet Deniz Yıldırım'dan elde edilen telefon görüşmelerinden birinin çözüm
metninin, 01.07.2008 tarihinde ADD Genel Merkezi nde yapılan aramada elde edildiği,
ayrıca sanık Mehmet Deniz Yıldırım'dan Melih Gökçek'e ait telefon görüşmelerinin elde
edildiği, ADD'de yapılan aramada da Melih Gökçek'in yaptığı farklı görüşmelerin
çözümlerinin elde edildiği hususları ile yukarıda belirtilen deliller birlikte
değerlendirildiğinde; sanık Mehmet Deniz Yıldırım'dan elde edilen Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu üst düzey bürokratlara ait telefon kayıtlarının.
CÇG faaliyetleri kapsamında dönemin Jandarma Genel Komutanı olan sanık Mehmet
Şener Eruygur'un talimatları doğrultusunda dönemin Jandarma İstihbarat Daire Başkanı
sanık Levent Ersöz ile dönemin Jandarma Teknik Daire Başkanı olan sanık Hasan Atilla
Uğur tarafından kaydedildiği, kaydedilen görüşmelerin Ergenekon Terör Örgütümün
arşivine aktarıldığı, bu telefon kayıtlarının dezenformasyon ve kara propaganda faaliyetleri
kapsamında Aydınlık Dergisi, İşçi Partisi ve Ulusal Kanal içinde faaliyet gösteren örgüt
üyelerine servis edildiği ve Ergenekon Terör Örgütü Yöneticisi olduğu iddiasıyla
yargılanan sanık Doğu Perinçek'in talimatları doğrultusunda bu örgüt üyeleri tarafından
uygun görülen zaman dilimlerinde yayınlandığı anlaşılmıştır.
Bahse konu ses kayıtlarının Cumhuriyet Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında sanık
Levent Ersöz ve sanık Hasan Atilla Uğur tarafından elde edildiği, elde edilen verilerin
arşivlendiği, uygun görülen zamanda kontrolleri altında bulunan basında kamuoyuna
duyurulmasının planlandığı anlaşılmıştır. Ergenekon Terör Örgütü üyelerince elde edilerek
arşivlenen görüşmelerin sızdırılmasında Aydınlık Dergisi'nin seçilmesi de yukarıda
bahsedilen deliller doğrultusunda gerçekleştirilmiş planlı bir faaliyettir.
Telefon görüşmelerini CÇG faaliyetleri kapsamında kaydettiği anlaşılan sanık Levent
Ersöz ve sanık Hasan Atilla Uğur'un sanıklar Erol Manisa ile yaptığı ve habersiz olarak
kayıt altına aldıkları ve Başsavcılığımızca hazırlanan 2009/188 sayılı iddianamede detaylı
olarak yer alan görüşmede, sanık Erol Manisa'nın, elde edilen verilerin basına sızdırılması
konusunda "Aydınlık'tan Adnan beyi kullanabilirsiniz. Aydınlık bir defa yazınca birçok
köşe yazar oradan alıntı yapıyor.". "Aydınlık istediğiniz her şeyi yayınlar." şeklinde
beyanlarda bulunması, bu görüşmelerin yayınlanmasının basın faaliyeti ile herhangi bir
alakasının olmadığını göstermektedir.
Gizli Tanık Kurşun'un, sanık Adnan Akfırat'ın kendisine hitaben "bize Genelkurmay
Başkanlığından her türlü bilgi-belge zarf içerisinde gelir. Genelkurmay'ın basında
yayınlanmasını istediği konularla ilgili belgeler bize gelir ve bizde haber yaparız"
şeklindeki beyanlarının bu hususu desteklediği anlaşılmıştır.
Bahse konu telefon kayıtlarının yapılan aramalarda elde edilmesi sonrasında da, bir kısım
sanıklar tarafından telefon görüşmeleri ile ilgili basın açıklaması yapılmasına ve
görüşmelerin Aydınlık Dergisi/Gazetesi ve Ulusal Kanal'da yayınlanması faaliyetlerine
devam edilmiştir.
Aydınlık Dergisi'nin 25.10.2009 tarihli 1162. sayısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
ile iş adamı Remzi Gür arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin yayınlandığı,
905 / 2271
Aydınlık Dergisi'nin 01.11.2009 tarihli 1163. sayısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
ile Melih Gökçek arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin yayınlandığı tespit edilmiştir.
Sanık Mehmet Deniz Yıldırım ve sanık Ufuk Akkaya hakkında kamu davası açılmasına
rağmen, Sanıklar Mehmet Bedri Gültekin, Erkan Önsel. Turhan Özlü, Mehmet Sabuncu,
Zahide Ruhsar Şenoğlu. Özlem Usta, Bülent Baş, Mehmet Bozkurt, İlyas Gümrükçü ve
Caner Taşpınar'ın aynı faaliyeti devam ettirmeleri, işlenen suçun bireysel olmayıp örgütsel
bir suç olduğunu gösterdiği gibi örgütün bu konudaki kararlılığını da göstermektedir.
Aydınlık Dergisi'nin 15.11.2009 tarihli 1165. Sayısında, Melih Gökçek ile Burhan Kuzu
arasında gerçekleşen telefon görüşmesi yayınlanmış, 22.11.2009 tarihli 1166. Sayısında ise
Melih Gökçek ile RTÜK yetkilisi olduğu iddia edilen bir şahıs arasında geçen telefon
görüşmesi yayınlanmıştır.
01.03.2011 tarihinden itibaren Aydınlık Dergisi günlük gazete olarak yayınlanmaya
başlamış olup, Aydınlık Gazetesi'nin 09-10-11.06.2011 tarihli sayılarında Devlet Bakanı
Ali Babacan ile Başbakanlık Eski Başdanışmanı Cüneyt Zapsu arasında geçen telefon
görüşmelerinin yayınlandığı tespit edilmiştir.
Aydınlık Gazetesi'nde yayınlanan telefon görüşme kayıtlarının Mehmet Deniz
Yıldırım'dan elde edilen telefon kayıtları ile aynı olduğu, dolayısıyla Ergenekon Terör
Örgütümün amaçları doğrultusunda ses kayıtların yasa dışı olarak muhafaza edildiği ve
çeşitli zaman ve zeminlerde yayınlanmasına devam edildiği anlaşılmıştır.
Böylece 2003-2004 yıllarında hazırlanan darbe planlarının Genelkurmay Başkanının
desteğinin alınamaması nedeni ile gerçekleştirilememiş olması üzerine uygun zaman ve
zemin bulunduğunda bu planların uygulamaya konulduğu yukarıdaki delillerden
anlaşılmıştır.
Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezerin görevini sürdürmesi için, mevcut
gelişmelere karşı şahsi değerlendirmelerinin alınmasına ilişkin plan:
Sanık Mustafa Ali Balbay'dan ele geçirilen günlüklere bakıldığında, bu planın adım adım
gerçekleştirildiği ve örgütün yönetici kadrosundaki İlhan Selçuk ve Mustafa Ali Balbay'ın
sık sık Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i hem de randevusuz ziyaret ederek mevcut
gelişmelerle ilgili değerlendirmelerini aldıkları görülmüştür.
Sanık Mustafa Ali Balbay'ın bilgisayarında ele geçirilen günlüklerden. Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer ile yaptıkları görüşme notlarından birkaç örnek vermek gerekirse;
"GUN0902.TXT"isimlidosya içerisinde; "10 Eylül salı saat 14.30 Cumhurbaşkanı ile
görüşme" başlığı altında, "Tam 14.30'da kabul etti. Planlanan yarım saatti. Ucu açık
bırakıldığı için 80 dakika sürdü. Daha başlangıçta, İlhan bey, böyle yazılı randevu
başvurularına gerek yok. Siz Ankara'ya gelince haber verin, mutlaka zaman ayırırım"
dedi.
İS- Size medya dünyasında olup bitenleri anlatalım diye geldik. Yeni bir dağıtım şirketi
kuruldu. Turgay Ciner, Karamehmet, kendilerini savunmak için bu sektöre girdiler. Başarı
kazanacaklar. Biz de onlarla aynı cephede olduk
906 / 2271
ANS- Tekel'in kırılması iyi olur. Böyle şey olmaz.
İS- Tabii basın 4. güç. düzenli olmalı
ASN- Valla İlhan bey birinci güç. O hale geldi. Ama güvenilirliği kalmadı. Ben bana gelen
tepkilerden biliyorum. İnanın toplum her şeyin farkında.
İS- Burada Sabah'ın yaşaması için, Karamemet için önemli olan BDDK'nin çalışma biçimi.
Eğer, ver paramı diye boğarsa, bu iş tutmaz. Kötü olur. Orada çalışanlar da. Eğer öyle
yapmaz da şans tanırsa, o zaman iş değişir.
ANS- Benim yapabilecek bir şeyim varsa, söyleyin..
İS- Yok, siz en üst katlarda bir kişi olarak gelişmeleri izliyorsunuz, izleyin yeter. Sizi
bilgilendirmeye geldik
İS- Seçimleri nasıl görüyorsunuz
ANS- Yapılmalı. Artık geri dönüş olmaz. Ben er geç topun bana geleceğini tahmin
ediyordum ama, bu kadar erken geleceğini tahmin etmiyordum.
İS- Ben seçimi istemiyorum. Herkes Ampul Partisine çalışıyor. Böyle şey olur mu?
ANS- Ama seçimin olmaması daha zararlı olur. İleride inşaallah. demokrasi mi laiklik mi
ikileminde kalmayız..
İS- Bu parlamento ülkeye faşizmi getirir.
ANS- Her şeye rağmen parlamenter sistemden umudu yitirmemek gerekiyor. Laiklik
konusu çok önemli. Bu imam hatiplere kızların alınmaması olayını hala çözemediler. Ben
bunu yasayla halledin dedim, yapamıyorlar. Çekiniyorlar. Kızların imam hatipe girmesini
yıllar önce bir velinin Danıştay'a başvurmasıyla sağlamışlar..'* şeklinde ifadelerin yer aldığı
tespit edilmiştir.
"GUN0301.TXT"isimlidosya içerisinde; 28 Ocak 2003 günü yapıldığı anlaşılan görüşme
ile ilgili "28.1.0 sal" başlığı altında. "Cumhurbaşkanı ile görüşme... 15.35-16.55 arası.
Randevu 15.40'ta idi. gelir gelmez hemen aldılar. Bu yüzden 5 dakika erken başlamış oldu.
Bizden önce ANAP Genel Başkanı Ali Talip ÖZDEMİR'le randevusu vardı. 30 dakikayı
geçmiyordu., bize ucu açık randevu verdi... istesek daha da kalabilirdik..
İlhan abi devlet hizmetini çok iyi yaptığını, üstüne CB. görevinin de iyi gittiğini söyledi.
CB, yok dedi bu kadarı fazla oldu. Aslında bu fazla oldu. İşte verildi görev yapıyoruz. 3 yıl
5 yıl yapacağız... İlhan abi, belki devamı olur deyince de, kesinlikle başka bir görev
almayacağını söyledi.. Karşılıklı gülüşmeler..
AKP: bunlar tam takiyeci. Bana geliyorlar, sayın cumhurbaşkanım çok haklısınız diyorlar,
biz de inanmış gibi yapıyoruz. Abdullah GÜL geldi. Açıkça söyledim, bakın dedim, değil
363, 550 kişiyle gelseniz dahi yapamayacağınız şeyler var. Bunu unutmayın. Devlet
çarkını olumsuz etkilemeyin, dedim. Dikkatle dinledi ama, yine bildiklerini yapıyorlar
907/2271
Kadrolaşma konusunda çok dikkatli hareket ediyorum. Ne yapıyorum? En az kötü olanı
tercih ediyorum. Yapabildiğimiz o. Birini alacaklar yerine gelen kişinin kim olduğunu
ayrıntılı olarak inceletiyorum. Bilgiler geliyor, hakkında olumsuz bir şey varsa olmaz
diyorum. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Bunda sonuna kadar direneceğim. Burası o
konuda sağlam duruyor...(ben kuşkucu gibi bakınca) kesinlikle sağlam. Kuşkunuz olmasın..
CHP: CHP maalesef dolduramıyor. başarısız bence.. Zaten bu ortamda aldığı oy da
başarısız. Genç Parti kadar olamıyorlar.
MEDYA: İlhan abi anlattı. Çukurova, Ciner... Çok dikkatli olun. Sözleşme yaparsınız ama,
öyle bir inceliği olur ki, kritik bir anda işin içinden çıkamazsınız. Buna dikkat edin. Ben ne
hukuki anlaşmalar gördüm. Çok sağlam gibi duruyor ama, bakıyorsunuz iş içinden
çıkılmaz hale gelmiş
Anayasa Mahkemesi: Sayın Balbay pazar günkü yazınız çok ağırdı. Yargının bu hale
gelmesini istemezdim. Eğer bunlarla ben karşı karşıya kalsam o gün istifa ederdim.
Görüşme sonrasında Show TV binasında Karamehmet ve kurmayı Osman Berkmen'le
görüşmeye gittik. Bana, sen de gel, adam görsünler' dedi. 10 dakika kaldım. Karamehmet
ilginç bir kişi. Mütevazı oturuyor. BDDK ile anlaşma olursa, işlerine bakacaklarını söyledi.
Irak'ta petrol sahaları varmış... Boğazın yerine geçecek bir boru hattı düşünüyorlarmış.
Gemi alıp satacaklarmış... Medyada ilerleyeceklermiş.." şeklindeki ifadelerin kaydedildiği
belirlenmiştir.
"GUNAR.TXT"isimlidosya içerisinde; 19 Aralık 2003 günü yapıldığı anlaşılan görüşme
ile ilgili. "19 Aralık Cuma günü saat 15.00'de Köşke gidiş." Başlığı altında, "Bu kez 5 nolu
kapının hemen karşısındaki girişten girdik avizeli büyük salondan küçük bekleme salonuna
geçtik. Belki 10. kezdir geliyorum buraya. En çok Sezer dönemi. 3-4 kez Demirel
döneminde gelmiştim, duvarlardaki resimler değişmiş. Atatürk sigara içerken beyaz
pantolon şık takım bir duvarda, ötekinde Türkiye haritası.
Görüşmede önce sağlık konuşuldu. 10 dakika kadar. Bel fıtığı. Doktorlar 2 yıl önce, karın
kaslarının güçsüz olduğunu, bu yüzden tüm ağırlığı belinin çektiğini kendi aralarında
konuşup bel fıtığı olabilir demişler 29 Ekim ve 10 Kasım döneminde çok kötüymüş.
Doktorlar çıkma, birkaç adımdan fazla atmaman gerekir demişler ama o ölsem çıkmam
gerekir. Bu iki gün çok önemli demiş ilaçla iyileşebileceği bir süreçteymiş. Konya şeyi
aruza bu yüzden gidememiş
Medya: ben size söylemiştim Sayın Selçuk, tartışma daha da hızlanacak diye. Bakın öyle
oldu. Bence daha da hızlanacak. Acımasızlaşacak. Bu medyayla doğru dürüst konular
tartışılamaz.
Hükümet: ben gerekli uyarıyı yapıyorum. Ama bakıyorum yetersiz kalıyor. Bakanlar
geldiğinde tek tek konuşuyoruz yine öyle.
Yaptıkları rejimi tehlikeye sokuyor. Bunu söylüyor musunuz
Söylüyorum ama, anlamıyorlar
908 / 2271
Anlayacakları şekilde söylemeli belki
Evet gerekirse daha uygun dille söylenebilir. İşte bu dönemi en az hasarla atlatmak lazım.
En önemlisi bu bence. Çok zarar vermekte oldukları kesin. Ama bunları biçtiniz mi alttan
daha güçlü geliyorlar. Geçmişte de böyle oldu. O yüzden halk bunları bir görsün. Bunu
beklemek lazım. Ekonomi iyi diyorlar ya aslında öyle değil. Ben konuşuyorum. Alt düzey
esnafa yansıyan olumlu bir şey yok aslında.
Askeri tedirgin gördük.
Evet öyle.. Huzursuzlar. Tümü huzursuz... Hep söylüyorum bunları halk görmeli. Bunlar
yıpranmadan yapılacak bir şey sonuç vermez. İstenen sonucu vermez.
Yolsuzlukla mücadele... Bunların yolsuzlukla mücadele ettiği yok edeceği yok. Bakın
Vakıfbank olayı.. Doğan Grubu borcunu ödemiş gibi yapıyor, sonra yeniden kredi çekiyor.
Kağıt üzerinde oluyor her şey... Onun durumu da iyi değil İş Bankası da iyi gitmiyor... O
çocuk başarılı biri değil. Ersin ÖZİNCE... Onu oradan almaları lazım." şeklinde notların
olduğu görülmüştür.
'*GUNOC05.TXT"isimli dosya içerisinde; 5 Ocak 2005 günü yapıldığı anlaşılan görüşme
ile ilgili, "5 Ocak Çarşamba Cumhurbaşkanı Sezer ile görüşme. 16.30- 18.15 arası."
Başlığı altında, "Girerken tam Tayyip'in uğurlanmasından dönüyormuş, bizi gördü. Yolunu
değiştirdi. Karşılayıp içeri aldı. Ortadaki parlak bölümden tam solumuzdaki makam
bölümüne geçtik. Yine beyaz çiçekler her tarafta... Kırmızı ağırlıklı masa sandalye...
Arkada atanın ellerini bağlamış smokinli fotoğrafı... Biz girişin sağ tarafında her zamanki
yerimize oturduk. İlk kez özel kalem müdürü yoktu.
İS, medyayı açtı: biz kuşatmayı yardık. Daha dik geliyoruz size. Vakıf her şeye hakim.
Erdoğan gelip yurt gezisine çıkalım demiş kabul etmemiş. Erdoğan, AB dönüşü hemen
C.tesi randevu istemiş ertesi gün demiş Başbakanlık Müsteşarı densizce CB ye mektup
yazmış., o da makama dahi sunulmadan iade edildiğini söyleyin demiş. Mektup, CB'ye
atamaları yapmanız gerekir içeriyormuş. Ecevit'le 61'de çekilmiş resmi gösterdi. İnönü.
Sezer, Ecevit. Albay çekmiş... O dönem Yüzbaşıymış." şeklinde notların yer aldığı tespit
edilmiştir.
"GUNMAR05.TXT"isimli dosya içerisinde; 23 mart 2005 günü yapıldığı anlaşılan
görüşme ile ilgili ""23 Mart Çarşamba saat 11.00 Cumhurbaşkanı ile görüşme." Başlığı
altında, "Camlı sehpaların üzerinde güzel çini vazolar konmuş... Duvarda Türkiye haritası
ve Atatürk'ün beyaz pantolonla Yalova'daki fotoğrafı. Sermet Atacanlı ile birlikte girdik...
Yine sade oda... İki halı... Duvarda atanın dizlerine kadar siyah fragh fotoğrafı, kırmızı
koltukta sırtlık...koltuklar kiremit kırmızı... Çiçekler her zamanki gibi beyaz tonlarında...
Kalın yapraklı altlıklar var... dipteki sehpada çok fişli telefon.
İS- sizi çok iyi gördüm. Tahtaya vuralım... Türkiye'ye lazımsınız
ANS- biraz rahatsızım. Sayın Balbay biliyor. Ama benden önce cumhuriyet'in sağlığı
önemli. Haberleri okudum. Birgün başlattı. Radikal sürdürdü. Siz pazar günü yazdınız.
909 / 2271
İS- Gazetenin 157 ortağı var. Ciner. Karamehmet. Aydın Doğan... 300 bin dolarlık hisse
alacaktı 50 bin dolar yatırdı, üstünü yatırmadı. Olursa hisse alacak, başka bir şey değil.
ANS- Sadece hisse alacaksa sorun değil. İlk Tercümanda malvarlığı çıktı. Bakalım bunun
altından ne çıkacak dedim. Öyle ya durup dururken... Anlaşılan sizin görüşmelerden
haberdar olmuşlar.
İS- O da olabilir. Ama biz bunlara aldırmıyoruz. İki tip sendikacı var. Biri işini bilen,
cevval, sendikasını büyüten öteki kendi iç kavgalarına giren ve sendikasını neredeyse yok
eden... Aydın Doğan zaten Radikali bizi yok etmek için çıkardı.
ANS- siz vakıf yapısını sağlam kurduktan sonra sorun yok.
İS- vakıf sağlam, ama vakfı gelecek nesillere nasıl taşıyacağız ona bakıyoruz. Vakıfta 12
kişi var. Sadece bir kişi aileden. Ötekiler bizim genç arkadaşlarımız. Biraz iş alemini bilen
insanlar koysak diyoruz.
ANS- vakfın şu anda durumunda bir sorun yok, değil mi
İS- yok. Vakıf sağlam.
ANS- Erinç Yeldan geldi değil mi yeni... Taner Berksoy neden ayrıldı.
İS- Yeldan'a sert bir yazı yazdı. Koyamazdık. Ayrılırken de öncelikli olarak Cumhuriyet'in
sağlığı önemli' dedi
İS- Türkiye zor bir eşikte, kuşatma altında nasıl görüyorsunuz.
Edelman haddini bilmez bir adam..Rice'a biz ulusal çıkarlarımıza bakarız. Çakışırsa
işbirliği yaparız dedim. Susarak dinledi.
Bayrak'ta keşke ulusu da sağduyuya çağırsaydı
Bunlar kendilerine de yalan söylüyorlar.
Suriye'ye ölsem gideceğim. Ekonomi dışındaki sorunları aşarız..Rusya ile iyi ilişkiler şart.
AB iyi olsa bile.
Atilla Koç atanması. Beşir yine MEB... gitti 40-50 dk. GülTe görüştü.
İş adamları bana hükümetten yakınıyor, Sabancı falan... Dışarıda övüyor. Korkuyorlar,
hepsinin bir şeyi var..
Vekâleten atama öyle değil. 4 sayfalık bir mektup yazdım. 4 bin atamadan durumların ne
olduğunu tek tek yazdım. Vekâleten olmazları yazdım. Devletin arşivinde bulunsun"
şeklinde notların bulunduğu tespit edilmiştir.
Yakamoz Kod İsimli Darbe Planı
1 -TSK'nın Yeniden Düzenlenmesi
2-Sivil İdarenin Yeniden Düzenlenmesi
3-Dış Dünyayla İlişkilerin Yeniden Düzenlenmesi
Yakamoz darbe planı çerçevesinde; yapılacak olan faaliyetler ve bu faaliyetlerin
gerçekleştirilmesi için neler yapılması gerektiği, yapılan eylemler karşısında ne gibi
tepkiler gelebileceği ve gelen tepkiler karşısında da neler yapılacağı ayrıntılı olarak
belirlenmiştir.
l-TSK'nın Yeniden Düzenlenmesi:
Bu başlık altında bir Lider belirlendiği ve lidere bağlı "Danışmanlar-
Adli/İdari/Mali/Siyasi" ve "Ayışığı Darbesini Planlayan ve Uygulayacak Olan Kadro'"
olduğu, yine liderin altında. Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı. Jandarma Genel Komutanlığı ve Cumhurbaşkanlığı
Muhafız Alay Komutanlığının olduğu, bu komutanlıkların altında ise "Karargâh Çalışması
Yapanlar" ve "Karargâh Çalışmasını uygulayanlar'* şeklinde bir yapılanmanın yer aldığı
bir şemanın olduğu görülmüştür.
Devamında, Kuvvet Komutanlarının isimlerinin yazdığı ve isimlerin etrafının karelerle
çerçeve içerisine alındığı, fakat Kara Kuvvetleri Komutanı şüpheli Aytaç Yalman ile Deniz
Kuvvetleri Komutanı şüpheli Özden Örnek'in isimlerinin kesik çizgilerle kare içerisine
alındığı, devamında Kara Kuvvetleri Komutanına bağlı olarak 1. Ordu, 2. Ordu, 3. Ordu ve
Ege Ordu komutanlıklarının çizgilerle kare içersine alınarak belirtildiği, yine burada da 1.
Ordu ve 2. Ordu Komutanlıklarının kesik çizgilerle kare içersine alındığı,
1. Ordu Komutanı kutusunun altına "Org. Yaşar Büyükanıt etkisiz hale getirilince onun
yerine 1. Orduya Komuta edecek Korgeneral" yazdığı, 2. Ordu kutusunun altında ise "Org.
Fevzi Türkeri etkisiz hale getirilince onun yerine 2. Orduya komuta edecek Korgeneral'"
yazdığı görülmüştür.
Kesik çizgilerin, o makamda bulunan kişilere yeteri kadar güvenmediklerini
göstermektedir.
2-Sivil İdarenin Yeniden Düzenlenmesi:
"Yürütme Erkini Kullananlar, Yasama Erkini Kullananlar, Yargı Erkini Kullananlar"
başlıkları altında düzenlendiği,
"Yürütme Erkini Kullananlar" başlığı altında, "Cumhurbaşkanı ve yanına 7 kişilik grup" ,
hemen altında "Cumhurbaşkanına Bağlı Bakanlar Kurulu" onun altında ise "Görüşmelerin
gizlilik içinde yürütülmesi ve kadroların oluşturulması/Tsk" "diğer/sivil idare" "yerel
yöneticiler (5 kişi)" "siteler" ,
"Yasama Erkini Kullananlar" başlığı altında ise, "Seçimlerde %10 barajının devam etmesi
ve nisbi temsilin esas alınması için bir çalışma yapılması", hemen altında ise "Anayasa?
Yasalar? Cumhuriyet ? Kitap ?" ,
911/2271
"Yargı Erkini Kullananlar" başlığı altında ise "Mevcut Sistem" , hemen altında ise
"Atılacaklar ? Kadroya alınacaklar ?" ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür.
"Yakamoz" Kod adlı darbe planının bundan sonraki bölümünde, "Direktifler" ana başlığı
altında, "Planlama", "Üst Kademenin Şekillendirilmesi" "Zamanın Kullanımı" "Gelişecek
Olaylar" ve "geliştirilecek olaylar" alt başlıklarının oluşturulduğu tespit edilmiştir.
"Planlama" başlığı altında,
Direktif
Maksat
Hücre yapılanması
Katılacak birliklerin belirlenmesi
Bu birliklere sorumluluk bölgelerinin tahsisi
Sivil idare ve TSK'da kontrol altına alınacak kişi bina ve tesislerin listeler halinde
belirlenmesi
Tasfiye edileceklerin alınması, muhafazası ve sorgulanmalarının planlanması
Mülki idareler ve yerel yönetimlerle ilgili hazırlık yapılması
Mahkemelerden hareketi destekleyeceklerle karşı olanların belirlenmesi
İrtibatların denetleme ziyaretleri esnasında yüz yüze görüşmeler şeklinde yürütülmesi,
"Üst Kademenin Şekillendirilmesi" başlığı altında;
En üst düzeydeki konseyin (Lider ve yardımcıları) belirlenmesi
Danışmanların belirlenmesi: Yargı. Yürütme, Ekonomi. ?(Konuşan)
Güçlüler:
Karargah çalışmasını yapanlar hücresi,
İç ve dış karargah çalışmasını uygulayan hücreler
1 ve 2 .Ordu Komutanlarının bypas edilmesi için Kurmay Başkanlarının seçilmesi,
Çalışkan ve tembellerin belirlenmesi, ?
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayının ve Genelkurmay başkanının evinin kontrol
etkinliğinin sağlanması,
912/2271
"Zamanın Kullanımı" başlığı altında.
Ayışığı kapsamında ilkbahar sonuna kadar gelinmesi gereken aşama;
TBMM nin düzenlenmesi.
Başbakan Erdoğan'ın insiyatifı kaybetmesi.
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün istifa ettirilmesi,
Buna paralel olarak Yakamoz'un uygulanması
Aksi halde ilkyaz'da Yakamoz varsayımları:
Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök yerinde,
Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Özkök işbirliği içerisinde,
Ayışığı hereket kadrosunun dağıtılması/emekli edilme teşebbüsü.
Bütçe ve kamuoyunda kaos ortamı.
"Gelişecek Olaylar" başlığı altında
Genelkurmay başkanı Özkök ve bağlılarının karşı atağı
Darbeci ekibin dağıtılması (emekli edilmesi)
Özel Kuvvetlerin kullanılması
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın karşı atağı
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile işbirliğine girmesi
Basın yayın organlarının kullanması
Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli İstihbarat teşkilatının kullanması
Genel karşı ataklar
Bütçede ve piyasalarda kaos ortamı ve manipülasyonlar
Karşı sivil toplumda patlamalar
AB ve ABD'nin diplomatik karşı atağı
"Geliştirilecek Olaylar" başlığı altında.
913/2271
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök 'ün emekliye ayrılması için:
Doğrudan girişim: 3 Kuvvet Komutanı ve J. Genel Komutanının ziyaret ederek doğrudan
istifaya zorlamaları
Dolaylı girişim: Orgeneral seviyesindeki General ve Amirallerin topluca imzalı açık
mektuplarının Genelkurmay Başkanına verilmesi
Gri girişim: TSK mensuplarının yazılı ve imzalı açık mektuplarının kuvvet komutanları
tarafından Genelkurmay Başkanına verilmesi
Dostları ilə paylaş: |