ikaz etmezsen önümüze aşamayacağımız bir engel çıkacaktır.Halk bize sırtını çevirmez.
Bu hükümet ulusal onurumuz ile oynamaktadır. Onur kırıcı bir durumdayız..." şeklinde
konuşma yaparak seçimden önce hükümetin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ikaz
edilmezse önlerine aşamayacakları bir engel çıkacağını, irticanın mevcut hükümetin devlet
yapısı içindeki kinin ifadesi olduğunu beyan etmiştir. Silahlı gücü elinde bulunduran TSK
tarafından halkın büyük oranda desteklemesi ile meşru seçimler sonucu tek başına iktidar
olmuş bir hükümete ikazda bulunmanın ne anlama geldiği izahtan varestedir.
Sanığın,Darbe planları çerçevesinde Genelkurmay Başkanı nın yıpratılması ve istifaya
zorlanması için yapılan çalışmalara katıldığı, özellikle Ege Ordu Komutanlığı nda yapılan
kahvaltıda; Kara, Hava, Deniz ve Jandarma Komutanlarının birlikte hareket ettiklerini
bildiği halde Genelkurmay başkanını zor durumda bırakmak için kasıtlı olarak İmam
Hatipler konusunu açtığı günlükler, dolaylı ikrarı ve tanık beyanından anlaşılmıştır.
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök"ün istifaya zorlanmasının sonuç vermesi halinde
Darbe planları çerçevesinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevine getirilecek olması,
Ergenekon Terör Örgütünün askeri müdahaleye karşı olduğunu düşündüğü dönemin 1.
Ordu Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın ailesi, akrabaları, özel hayatı hakkındaki kişisel
verileri depoladığı anlaşılmış bu kayıtlar aramalarda ele geçirilmiştir.
Sivil toplum kuruluşlarını örgütün stratejisi doğrultusunda yönlendirmek amacıyla,
yukarıda detaylı olarak anlatılan dernek, platform ve buna benzer oluşumlar içerisinde aktif
olarak yer aldığı, daha önce ifa ettiği görevin toplumdaki olumlu imajını kullanarak bu
oluşumları örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirdiği, 3 Mart 2004 tarihinde kurulan
Ulusal Birlik Hareketi Platformu ile ortak organizasyonlar tertiplediği, örgüt stratejisine
SANIK AHMET HURŞİT TOLON:
1091 /2271
uygun olarak bizzat sivil toplum örgütlerinde yönetici olmayıp danışman sıfatıyla dışarıdan
yönetip yönlendirdiği.
Örgüt yöneticileri sanık İlhan Selçuk, Doğu Perinçek ve Mehmet Haberalin
koordinasyonundaki gizli toplantılara iştirak ederek, örgütün belirlediği eylem planlarını
uyguladığı, örgütün yöneticisi ve üyesi konumundaki kişilerle sık ve sürekli irtibatının
bulunduğu, böylece sanığın üzerine atılı cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen
engellemeye teşebbüs etmek suçunu işlediği yapılan yargılama ve toplanan delillerden
anlaşıldığından,
Sanığın sübuta eren eylemine uyan TCK'nın 312/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 5. Maddesi gereğince cezalandırılmasına.
SANIKLAR LEVENT ERSÖZ. HASAN ATİLLA UĞUR, CİHANDAR
HASANHANOĞLU VE MUSTAFA KOÇ:
Sanıklar Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur, Cihandar Hasanhanoğlu ve Mustafa Koç
Jandarma Genel Komutanlığında görevde oldukları dönemde illegal olarak oluşturulan
Cumhuriyet Çalışma Grubu faaliyetlerini planlayıp uygulamaya koydukları, başbakan
milletvekilleri ve bir takım belediye başkanları ile üst düzey bürokratların örgüt faaliyeti
çerçevesinde illegal telefon görüşmelerini kayda aldıkları, elde ettikleri kayıtları hükümet
aleyhinde kullandıkları, devletin kamu hizmeti için tahsis ettiği örtülü ödeneği örgütün
amacı doğrultusunda kullandıkları, siyasileri, gazetecileri ve sendikacıları makamlarına
çağırarak hükümet aleyhinde yönlendirici toplantılar yaptıkları ve görüşmeleri gizlice
kaydettikleri, Hükümette bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi bakan ve milletvekillerinin
özel hayatlarını takibe aldıkları, bir kısmının katıldıkları toplantılarda gizlice kamera ile
görüntülerini kaydettikleri bir kısmının fotoğraflarını çektikleri ve bunları basın yayın
organlarında yayınlattıkları, eylemlerini 2003-2004 yıllarından sonra da sürdürdükleri,
örgütün organize bir eylemi olan AKP'nin kapatılması davası açılması sürecinde sanık
Levent Ersöz'ün Yargıtay'da görevli kişilerle Liman Lokantasımda toplantıya katıldığı,
böylece sanıkların üzerlerine atılı cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen
engellemeye teşebbüs etmek suçunu işledikleri yapılan yargılama ve toplanan delillerden
anlaşıldığından.
Sanıkların sübuta eren eylemlerine uyan TCK'nın 312/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 5. Maddesi gereğince ayrı ayrı cezalandırılmalarına,
SANIKLAR HALİL KEMAL GÜRÜZ, MUSTAFA ABBAS YURTKURAN, RIZA
FERİT BERNAY, MEHMET HABERAL. KEMAL YALÇIN ALEMDAROĞLU VE
FATİH HİLMİOĞLU:
Dönemin YÖK Başkanı sanık Halil Kemal Gürüz ile o dönem değişik üniversitelerde
rektörlük yapan sanıklar. Mustafa Abbas Yurtkuran. Rıza Ferit Bemay, Mehmet Haberal,
Kemal Yalçın Alemdaroğlu ve Fatih Hilmioğlu Hükümete karşı hazırlanan darbe
planlarının uygulanması kapsamında bir kısım askerlerle toplantılara katılarak, alınan
kararlar doğrultusunda "Ordu Göreve'" pankartlarının açıldığı toplantı ve gösteri
yürüyüşlerine katıldıkları, hükümete baskı niteliğinde basına ağır beyanatlar verdikleri, bir
1092/2271
«i
kısmının fişleme faaliyetlerine katıldıkları, böylece sanıkların üzerlerine atılı cebir ve
şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini
yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek suçunu işledikleri yapılan
yargılama ve toplanan delillerden anlaşıldığından.
Sanıkların sübuta eren eylemlerine uyan TCK'nın 312/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 5. Maddesi gereğince cezalandırılmasına,
SANIK MUHİTTİN ERDAL ŞENEL:
Sanık Muhittin Erdal Şenekin örgüt yöneticisi sanık İlhan Selçuk'un talimatları üzerine
sanık Engin Aydın ile birlikte örgütün propagandasını yapmak ve örgütün kamudaki
etkinliğini güçlendirmek amacı ile üst düzey kamu görevlileri ve yargı mensuplarının da
katılımıyla düzenlenen Kent Otel toplantılarını organize ettiği, burada önceden
belirledikleri ve örgüte katmayı düşündükleri şahıslar ile küçük gruplar halinde toplantılar
tertip ettikleri, bu toplantıların bir kısmına "Perşembe'". "Ehli Dil"* ismini verdikleri, sanık
Mustafa Ali BalbayTn günlüklerindeki: "TSK gerekeni yapacak", .."Yav biz bu işi 28
Şubatta bitirecektik. Bunu o gün üç kişi plânladık. Bir. Fevzi, Ben. Her şeyi hazırladık.
Bakanlar kurulunu dahi. Müsteşarları bulmak zordu onları da tamamladık. Karadayı bizi
uyuttu. Az sonra dedi, hemen dedi. Hükümet devrilsin ondan sonra dedi. Artık gelip 10-15
yıl gitmeden işleri hallenmek gerekiyor..", "TSK'nin dimdik ayakta olduğunu gerekeni
yapacağını" "Bunlar Erbakan'dan daha beter. Erbakan'ı ararız. Laikliği sulandırmak
isteyeceklerdir. Merkez sağdan bir kişi onlara geçecekti, sordular, cemsede size de yer
ayıralım' dedim... Öyle bir şey olursa AB, ma be dinlemeyiz, ne AB'si yaaa.. "şeklindeki
beyanları, sanıktan ele geçirilen Karanlık Savaş Konsepti isimli belgenin içeriği dikkate
alındığında; sanığın üzerine atılı cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen
engellemeye teşebbüs etmek suçunu işlediği yapılan yargılama ve toplanan delillerden
anlaşıldığından,
Sanığın sübuta eren eylemine uyan TCK'nın 312/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 5. Maddesi gereğince cezalandırılmasına,
SANIK AHMET TUNCAY ÖZKAN:
Sanık Ahmet Tuncay Özkan, hükümete karşı yapılması planlanan darbe çalışmalarında
halkın hazır hale getirilmesi faaliyetleri kapsamında, kamuoyu oluşturulması ve
kamuoyunun yönlendirilmesi için örgütün medya ayağını oluşturan Kanaltürk isimli
Televizyon kanalını kurup işlettiği, bu yayın organını örgütün psikolojik harp merkezi
haline getirdiği, diğer örgüt mensupları ile adı geçen televizyon kanalında yaptığı
yayınlarda darbe planlarının uygulanması faaliyeti çerçevesinde; gerek Genelkurmay
Başkanımın gerekse hükümetin yıpratılması, itibarsızlaştırılması ve halkın nezdinde küçük
düşürülmesi temalarını işlediği. Ergenekon Terör Örgütünün sivil açılımı sonrası çok
büyük önem verdiği Sivil Toplum örgütlerinin kurulması ve yönlendirilmesi strateji
doğrultusunda "Biz Kaç Kişiyiz Platformunu" kurduğu. 2003-2004 yıllarında uygulamaya
konulan darbe planlarının sonraki yıllarda da uygulamasını sürdürdüğü, özellikle
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi örgütün istemediği kişilerin cumhurbaşkanı olmaması için
miting ve gösterilerin düzenlenmesine önayak olduğu, bir kısmında konuşmacı olarak
katıldığı, böylece sanığın üzerine atılı cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti
1093/2271
Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen
engellemeye teşebbüs etmek suçunu işlediği yapılan yargılama ve toplanan delillerden
anlaşıldığından,
Sanığın sübuta eren eylemine uyan TCK'nın 312/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 5. Maddesi gereğince cezalandırılmasına,
SANIK MUSTAFA ÖZBEK:
Sanık Mustafa Özbek'in, Cumhuriyet Çalışma Grubu faaliyetleri çerçevesinde Tusam'ın
kuruluşunu sağladığı, Türk-Metal sendikasını aynı faaliyetlerde kullandığı, diğer sanıklar
ile birlikte örgütün amaç ve hedeflerini gerçekleştirme amaçlı Türkiyem Topluluğunu
oluşturduğu. ART TV'yi Ergenekon Terör örgütünün stratejisi doğrultusunda hükümetin
yıpratılması ve itibarsızlaştırıİması için tahsis ettiği, örgüte fınans sağladığı, örgütün amacı
doğrultusunda Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi düzenlenen mitinglerin organizesine katkı
sağladığı, böylece sanığın üzerine atılı cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen
engellemeye teşebbüs etmek suçunu işlediği yapılan yargılama ve toplanan delillerden
anlaşıldığından,
Sanığın sübuta eren eylemine uyan TCK'nın 312/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 5. Maddesi gereğince cezalandırılmasına,
SANIK DOĞU PERİNÇEK ;
Sanık Doğu Perinçek'in.Ergenekon terör örgütünün sivil açılımına geçişteki örgüt
belgelerinin yazımına iştirak ettiği, ulusal gençlik birliği teşkilini sağladığı, TSK
bünyesinde Karargah evleri adı altında örgütlendiği. 2003-2004 yıllarında planlanan ve
uygulamaya konulan darbe çalışmaları kapsamında yürütülen faaliyetlere bizzat ve başında
bulunduğu İşçi Partisi, kontrolünde olan Ulusal Kanal, Aydınlık Dergisi ve yayın organları
ile UGB, TGB adındaki gençlik yapılanmalarını darbe çalışmalarında istihdam ettiği,
böylece sanığın üzerine atılı cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek suçunu işlediği yapılan yargılama ve toplanan delillerden anlaşıldığından,
Sanığın sübuta eren eylemine uyan TCK'nın 312/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 5. Maddesi gereğince cezalandırılmasına,
SANIK EROL MANİSA:
Sanık Erol Manisa. Cumhuriyet Çalışma Grubu faaliyetlerinde bizzat yönlendirici rol
aldığı, katıldığı TV programlarında ve yazılarında menfi kamuoyu oluşturulması
faaliyetlerine katıldığı, böylece sanığın üzerine atılı cebir ve şiddet kullanarak Türkiye
Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya
tamamen engellemeye teşebbüs etmek suçunu işlediği yapılan yargılama ve toplanan
delillerden anlaşıldığından,
Sanığın sübuta eren eylemine uyan TCK'nın 312/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 5. Maddesi gereğince cezalandırılmasına,
1094/2271
SANIK MUSTAFA ALİ BALBAY.
Sanık Mustafa Ali Balbay"ın örgüt yöneticisi İlhan Selçuk ile birlikte örgüt yöneticisi sanık
Mehmet Şener Eruygur ile örgütsel toplantılara katıldığı, görüşme konularını not alarak
günlük şekilde yazdığı halde hiçbir yerde yayınlamadan sildiği, halbuki bu eylemlerinin
gazetecilik faaliyeti olduğunu savunduğu, bir gazeteci için çok değerli olan bu notların
silinmesi darbe faaliyetlerine bizzat katıldığını gösterdiği, görüşmelerin sadece bilgi alıp
kamuoyunu bilgilendirme görevi kapsamında olmadığı, Cumhuriyet Çalışma Grubu
ekibiyle Cumhurbaşkanı arasında köprü görevi gördüğü, örgüt yöneticisi sanık İlhan
Selçuk ile dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile dönemsel görüşmelere
katıldığı, hükümetin atama ve yasama faaliyetlerinin engellenmesi için yapılan
görüşmelerde bulunduğu, öğrendiklerini sanıklar Levent Ersöz ve Hasan Atilla Uğur ile
paylaştığı, 3 Mart 2004 tarihinde kurulan Ulusal Birlik Hareketi toplantılarına katıldığı,
görev aldığı, ilgisinin olmadığını söylediği Vatansever kuvvetler Güç Birliği nin onursal
üyesi olduğu, Türkiyem Topluluğumda görev aldığı, Sanık Mustafa Özbek'in kontrolünde
bulunan ART'de mevcut hükümeti yıpratıcı, menfi propaganda faaliyetlerine katıldığı,
Türkiye'de darbeler tarihinde önemli yere sahip olan ve Başbakanın idamı ile sonuçlanan
27 Mayıs darbesinin sembolü olan "Genç Subaylar Tedirgin" şeklinde manşetlere imza
attığı, Danıştay cinayeti sonrası "Er er Ergetıekon, Gel Her yere kon" türü yazılar kaleme
alarak kamuoyunda böyle bir gizli örgütün olmadığı algısı yaratmaya çalıştığı. 2008
yılında örgüte yönelik başlatılan soruşturma sürecinde aynı söylemi yayarak soruşturmayı
sulandırmaya çalıştığı, örgüt mensuplarına slogan ürettiği, Ergenekon Terör örgütünün
kontrolü altında bulunan sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerine katıldığı, konferans panel
vs. de kamuoyunu yönlendirme faaliyetleri içinde bulunduğu. 3 Kasım 2002 seçimleri
hemen sonrasında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı ile yaptığı görüşmede komutandan
hükümete yönelik "en azından bir mesaj" verilmesini talep ettiği, eylemlerinin gazetecilik
faaliyeti ile telifinin mümkün olmadığı, böylece sanığın üzerine atılı cebir ve şiddet
kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini
yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek suçunu işlediği yapılan
yargılama ve toplanan delillerden anlaşıldığından.
Sanığın sübuta eren eylemine uyan TCK'nın 312/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 5. Maddesi gereğince cezalandırılmasına,
SANIK SİNAN AYDIN AYGÜN:
Sanık Sinan Aydın Aygün. 2002 yılında merhum başbakan Bülent Ecevit hakkında yargı
karan çıkartarak ülkeyi yönetemeyecek halde olduğu vesayet altına alınması çalışmalarına
katıldığı, sık sık komutanlarla görüşmeler yaparak mevcut hükümete yönelik biran önce
harekete geçilmesi için onların kararlarını güçlendirdiği, ATO tesislerinde örgüt için milat
addedilecek toplantıya tesadüfen geçerken uğradığı şeklindeki savunmasının doğru
olmadığı, 9 Eylül üniversitesi rektörünün beyanına göre o toplantıya kendisini ATO'nun
davet ettiği, örgütün sivil toplum örgütlerine yönelik başlattığı 2001 yılında Ulusal Güç
birliği yeniden Kuvayı Milliye örgütlenmelerinde görev aldığı, örgüt faaliyetlerini
gerçekleştirmek için kurulan merkezi Ankara'da bulunan Kuvvai Milliye Demeği
kuruluşuna ve genel başkanı Bekir Öztürk*e destek olduğu, örgütün tertip ettiği etkinliklere
fınans sağladığı böylece sanığın üzerine atılı cebir ve şiddet kullanarak Türkiye
Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya
1095/2271
tamamen engellemeye teşebbüs etmek suçunu işlediği yapılan yargılama ve toplanan
delillerden anlaşıldığından.
Sanığın sübuta eren eylemine uyan TCKmın 312/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 5. Maddesi gereğince cezalandırılmasına,
SANIKLAR İSMAİL YILDIZ VE HAYRI)LLAH MAHMUT ÖZGÜR:
Sanıklar İsmail Yıldız ve Hayrullah Mahmut Özgür periyodik olarak sanıklar Levent Ersöz
ve Hasan Atilla Uğur ile gizli toplantılara katıldıkları, bu toplantılara bazı siyasileri çağırıp
asker sanıklarla yönlendirme yaptıkları, mevcut hükümette bulunan AKPmin iktidardan
düşürülmesi için milletvekillerinin koparılması faaliyetlerine iştirak ettikleri, dönemin
siyasileri ile de bu yönde görüşmelerde bulundukları, AKP içindeki milletvekillerinin tümü
hakkında istihbari çalışma yaparak Partiden ayrılabilecekleri tespit edip muvazzaf
askerlere verdikleri, www.sesar.com.tr isimli internet sitesi aracılığıyla darbeye zemin
hazırlama faaliyetleri kapsamında kamuoyu oluşturma faaliyetlerine katıldıkları böylece
sanığın üzerine atılı cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan
kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek
suçunu işlediği yapılan yargılama ve toplanan delillerden anlaşıldığından.
Sanığın sübuta eren eylemine uyan TCK nın 312/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 5. Maddesi gereğince cezalandırılmasına,
SANIK YUSUF ERİKEL:
Sanık Yusuf Erikefin örgüt üyesi muvazzaf asker sanıklarla irtibatlı olduğu ve kısa
zamanda hükümet darbesinin yapılacağını bildiği, darbe sonrası kurulacak hükümette
kendisinin başbakan olarak görev alacağı vaadi ile Bakanlar Kurulu listesi hazırladığı,
ayrıca darbe sonrası yapacaklarına ilişkin ayrıntılı çalışmalar yaptığı ve kendisini
hazırladığı, ele geçen belgelerde önceki darbelerden sonra olduğu gibi tüm valileri,
belediye başkanlarını görevden alma. yurtdışına çıkışları yasaklama gibi planlar ile
yapacağı konuşmaların metinlerini yazdığı, savunmalarında mahiyetini izah edemediği
şekilde İlgaz Jandarma kampında bir dönem saklandığı, böylece sanığın üzerine atılı cebir
ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini
yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek suçunu işlediği yapılan
yargılama ve toplanan delillerden anlaşıldığından,
Sanığın sübuta eren eylemine uyan TCK nın 312/1. ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 5. Maddesi gereğince cezalandırılmasına.
Karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa edilmiştir.
3) 5.5.2006, 10.5.2006 VE 11.5.2006 TARİHLERİNDE CUMHURİYET
GAZETESİNE 3 ADET BOMBA ATILMASI, 17.5.2006 TARİHİNDE DANIŞTAY
2. DAİRESİNDE 1 ÜYENİN ÖLDÜRÜLMESİ 3 ÜYE VE 1 TETKİK HÂKİMİNİ
ATEŞLİ SİLAHLA ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS EYLEMİ;
EYLEMLERİN ÖZETİ:
1096/2271
İstanbul ili Şişli ilçesi Merkez Mahallesi Prof. N. Mazhar Ökten Sokağında bulunan
Cumhuriyet Gazetesinin Genel Merkez binasına 05.05.2006. 10.05.2006 ve 11.05.2006
tarihlerinde olmak üzere üç kez birer adet el bombası atılmıştır. Eylem talimatını Veli
Küçük "ün, eylemde kullanılacak el bombalarını sanık Muzaffer Tekin'in verdiği.
10.05.2006 tarihinde atılan el bombasının Ümraniye Çakmak Mahallesinde ele geçirilen 27
adet el bombası ile kafile numaralarının benzeştiği, Ataşehir'de Recep Özkan'ın evinde
bombalardan 2 tanesinin Osman Yıldırım'a, 1 tanesinin Alparslan Arslan'a verildiği,
toplantıya Oktay Yıldırım*ın da katıldığı.
Cumhuriyet Gazetesine son atılan el bombasının patladığı, ancak ölen veya yaralanan
olmadığı, bahçede park halinde bulunan 4 otoda ve gazeteye ait binada maddi hasar
oluştuğu tespit edilmiştir.
05.05.2006 Tarihindeki Bomba Atma Eylemi; Osman Yıldırım'ın Muzaffer Tekin'den
aldığı el bombasını Tekin İrşi'ye verdiği, saat 21.20 sıralarında Tekin İrşi'nin attığı
bombanın Cumhuriyet Gazetesi binasının önündeki bahçeye düştüğü ancak patlamadığı,
olay yerinde Erhan Timuroğlu'nun da bulunduğu. Tekin İrşi'nin önce bombayı atamadığı,
Osman Yıldırım ısrar edince Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve Tekin İrşi'nin bina
civarına gittikleri, sanık Tekin İrşi'nin koşarak pimini çekmeden el bombasını atmasından
sonra her üçünün olay yerinden kaçtıkları.
10.05.2006 Tarihindeki Bomba Atma Eylemi;Sanık Osman Yıldırım'ın Muzaffer
Tekin'den aldığı ikinci el bombasını bu eylemde kullandığı, sanık Osman Yıldırım'ın
yanına Tekin İrşi ve İsmail Sağırı da alarak olay yerine gittiği, saat 22:30 sıralarında
İsmail Sağırın Osman Yıldırım'dan aldığı el bombasını parmak izi çıkmasın diye beze
sararak pimini çekerek patlatmak amacıyla gazete binası girişine doğru bahçeye attığı,
ancak el bombasının patlamadığı, sanıkların hemen olay yerinden kaçtıkları, sanık İsmail
Sağırı eylem için Erhan Timuroğlu'nun çağırdığı, eylem için 30 milyar TL.para vaat
edildiği,
11.05.2006 Tarihindeki Bomba Atma Eylemi: Sanık Alparslan Arslan'ın sanık Muzaffer
Tekin'den aldığı ladet el bombasını yanında İsmail Sağır ve Erhan Timuroğlu olduğu
halde olay günü Saat 16:20 sıralarında Cumhuriyet Gazetesi'ne gelerek kendisinin attığı ve
atılan el bombasının binanın bahçesinin içine düşerek binaya 2 metre mesafede patladığı,
olay yerinde bulunan 4 adet otoda maddi hasar oluştuğu, binanın zemin katının
penceresinin, bekçi kulübesinin, binanın zemin kat ve birinci kat duvarlarının zarar
gördüğü tespit edilmiştir.
17.05.2006 tarihinde Danıştay binasındaki eylem:Sanık Alparslan Arslan olay günü saat
09:45 sıralarında, Ankara'daki Danıştay hizmet binasının 5. Katında bulunan Danıştay 2.
Dairesi Başkanı Mustafa Birden'in makam odasında toplantı halindeki yargı görevlilerine
Glock marka tabanca ile hedef gözeterek ateş etmesi sonucu, Danıştay 2. Dairesi Üyesi
Mustafa Yücel Özbilgin'in ölümüne. 2.Daire Başkanı Mustafa Birden, daire üyeleri Ayfer
Özdemir ve Ayla Günenç ile Tetkik Hakimi Ahmet Çobanoğlu'nun öldürülmesine
teşebbüs etmiştir.
15 Mayıs 2006 günü saat 17:00 sıralarındaİstanbul'dan Alparslan Arslan'a ait 34 BE 0126
plaka sayılı Opel Astra marka araçla, sanıklar Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Erhan
Timuroğlu ve İsmail Sağır'ın Ankara'ya yola çıktıkları, gece vakti Ankara'ya ulaşarak
1097/2271
Ulus semtindeki Selvi Otel"e yerleştikleri, eylemden bir gün önce, yani 16 Mayıs 2006
günü sanıklar Alparslan Arslan, Erhan Timuroğlu ve İsmail SağırTn Danıştay binası
civarına geldikleri, Erhan Timuroğlu ile İsmail Sağır arabada beklerken, sanık Alparslan
ArslanTn Danıştay binasının 5. katında bulunan 2. Daire Başkanlığıma çıkarak keşif
yaptığı, olay tarihi olan 17.05.2006 günü, saat: 09:45 civarında Alparslan ArslanTn olayda
kullandığı Glock marka ruhsatsız silah olduğu halde Danıştay binasına gelerek bir önceki
gün keşif yapıp öğrendiği, 2. Daire Başkanlığı katına çıktığı, başkanın kapısını açmak için
zorladığı, ancak kilitli olması nedeniyle açamadığı, o sırada heyete çay getiren şahsın
arkasından sekreter odasından geçerekmüzakere yapan 2. Daire Başkan ve üyelerini, bir
gazetede yer alan resimlerinden de teşhise çalışarak. 10-15 saniye gözetleyip belirlediği ve
öldürmek kastıyla birkaç metre mesafeden,maktul ve müdahillerin hayati bölgelerini hedef
alarak.hiçbir şey söylemeden ateş ettiği, bu eylem sonucu maktul Mustafa Yücel
ÖzbilginTn kafasından ve sağ bileğinden kurşunla yaralandığı, müdahil Mustafa Birden'in
göğsünden yaralandığı olay sonucu dalağının alınıp 25 gün hayati tehlike geçirecek ve
uzuv tatili olacak şekilde, müdahil Ayfer Özdemir'in sağ göğüs ve kolundan TCKmın
86/3. maddesi kapsamında, müdahil Ayla GünençTn sağ dirseğinden TCKmın 86/3.
maddesi kapsamında, müdahil Ahmet Çobanoğlumun yanağından üst solda 1-2-3-4 nolu
Dostları ilə paylaş: |