21.05.2006 tarihinde Hacettepe Hastanesinde ameliyattan sonra C. Savcısına ifade
verdiğimden bu hususu tutanağa yanlış geçirilmiş olabilir, o tarihte de şu andaki ifadem
gibi olayları anlatmıştım, netice olarak saldırgan Alparslan Arslan'ı Danıştay 2. Dairesi
müzakere odasında elinde silahla ateş ederken net olarak gördüm" şeklinde beyanlarda
bulunmuştur.
Katılan Ahmet Çobanoğlu 17.06.2011 günü Ankara (CMK.250. Maddesi İle Görevli) 11.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2011/121 talimat sayılı dosyanın 2. celsesinde alınan
ifadesinde; "Sanıklardan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum, olay tarihi olan 17
Mayıs 2006 günü Danıştay 2. Dairesinin müzakere odasında ben Tetkik Hakimi olarak
bulunuyordum, ayrıca Daire Başkanı Mustafa Birden. Daire üyelerimiz Mustafa Yücel
Özbilgin. Ayla Günenç. Kamaran Erboğa ve Ayfer Özdemir mevcut idi ve dosya müzakere
ediliyordu, saat tahmini 10.00 civarıydı, ben müzakere odasının girişine göre sırtım dönük
vaziyette masa kenarında idim, kapı açıktı, çaycı Cafer odaya çay dağıtmak için gelmişti,
önce sekreter odasından yapma yapma diye bir ses duydum, aynı anda birden çok el silah
sesi duydum, ateş edeni o anda görmedim, sol el baş parmağıma bir kurşun değdiğini
anlayınca ayağa kalkıp uzaklaşmak istedim, o anda yüzümün sol tarafında çenemden bir
kurşun daha isabet etti, olayın heyecanı ile saldırgana doğru hiç bakmadım, ancak Daire
Başkanı Mustafa Bir den'in ayağa kalkarken gövdesinden vurulduğunu gördüm, yine
maktul Mustafa Yücel Özbilgin kendisini masanın altına atmak isterken geç kalıp
kafasından vurulduğunu gördüm, bilincimi kaybetmedim, ancak olayın heyecanı ve korku
ile başkaca kimlerin yaralandığını o anda anlayamadım, fakat sonradan Daire üyeleri
Ayfer hanım ve Ayla hanimin da yaralandıklarını öğrendim, oradan ben Daire üyemiz
1317/2271
Ayla Günenç ile birlikte Hacettepe Hastanesine götürüldük, elim ve çenemle ilgili tüm
tedavim bu hastanede yapddı, olay anında saldırgan Alparslan Arslan'ın herhangi bir söz
sarfettiğini, slogan attığını duymadım, benim yaralarım nispeten hafif olduğu için
bilincimde yerindeydi, hemen hastaneye gidelim denildiğinden Hacettepe hastanesine
gitmek için Danıştay binasından çıkışta, giriş kapısının yanında saldırganın güvenlik
güçlerince üzerine çullanıp, yakalandığını gördüm, dolayısı ile sanık Alparslan'ı bu şekilde
görmüş oldum " şeklinde beyanda bulunmuş.
Mağdur-tanığa talimat evrakına ekli sanık Alparslan Arslan'a ait teşhise elverişli
fotoğraf gösterilip sorulduğunda: "Talimat ekinde bana göstermiş olduğunuz fotoğraflar,
Danıştay saldırısını gerçekleştiren ve sonradan adının Alparslan Ar s lan olduğunu
öğrendiğim şahıstır, belirttiğim gibi olay anında Alparslan Arslan'ı görmedim, sırtım
dönüktü, bir kaç dakika sonra tedavi için Danıştay binasından ayrılır iken giriş kapısının
kenarında sanık Alparslan Aslan'ı yere yatırılmış vaziyette gördüm" şeklinde beyanlarda
bulunmuştur.
Kamuran Erboğa 17.06.2011 günü Ankara (CMK.250. Maddesi İle Görevli) 11. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde 2011/121 talimat sayılı dosyanın 2. celsesinde alınan ifadesinde;
"Sanıklardan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum, olay tarihi olan 17 Mayıs 2006
günü Danıştay 2. Dairesinin müzakere odasında ben Üye olarak bulunuyordum, ayrıca
Daire Başkanı Mustafa Birden, Daire üyelerimiz Mustafa Yücel Özbilgin, Ayla Günenç,
Ayfer Özdemir ve Tetkik Hakimi Ahmet Çobanoğlu mevcut idi ve dosya müzakere
ediliyordu, saat tahmini 10.00 civarıydı, ben müzakere odasında müzakere masasında
Daire Başkanı'nın sağında bulunuyordum, çaycımız odada çay dağıtıyordu, ben kıdemli
üye olduğumdan aynı zamanda not tutuyordum, bir el silah patladı, baktığımda Daire
Başkanımız Mustafa Birden vurulmuştu, arkasından karşımda oturan üyemiz Mustafa
Yücel Özbilgin'e doğru ateş edildi, saldırgan elinde silahla iken ayakta gördüm, saldırgan
hedef seçerek ateş ediyordu, bana doğru saldırganın silah yönelttiğini görmedim, ancak
bana doğru ateş edildiğini düşünmüyorum, masa etrafındakilere hedef seçerek sırayla ateş
ettiğini anladığımda hemen masanın altına kendimi attım, saldırgan odada birden çok kez
ateş etti, tahminen 5-6 el olabilir, silah sesleri kesilip saldırganın odadan çıktığını
anladığımda masanın altından çıktım, yaralı olan arkadaşlar hastaneye götürüldü, hemen
1. Başkanı aradım, saldın olayını söyleyip, tedbir almalarını söyledim, dolayısıyla olayın
heyecanı ve paniği vardı, şoka girmiştim, saldın sonucu yaralanan tüm arkadaşlarımız
hastaneye götürülmüştü, her taraf kan gölüydü, saldırı esnasında bana herhangi bir
kurşun isabet etmedi, dolayısıyla hastanede herhangi bir tedavi görmemde söz konusu
olmamıştır. Sadece psikolojik destek yardımı aldım, saldırganın olay sırasında herhangi
bir söz sarf ettiğini yada slogan attığını duymadım " şeklinde,
Tanığa talimat evrakına ekli sanık Alparslan Arslan'a ait teşhise elverişli fotoğraf gösterilip
sorulduğunda:**7a//ma/ ekinde bana göstermiş olduğunuz fotoğraflar, Danıştay saldırısını
gerçekleştiren ve sonradan adının Alparslan Arslan olduğunu öğrendiğim şahıstır,
belirttiğim gibi olay anında Alparslan Arslan'ı elinde silahla ayakta ateş ederken
gördüm." Soru üzerine,"Olayın hemen akabinde Ankara C.Başsavcı Vekiline ifade
vermiştim, o ifadem aynen doğrudur, " şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Yukarıdaki müdahil ve tanık ifadelerinden; sanık Alparslan ArslanTn tek başına müzakere
odasına girerek ateş etmek suretiyle eylemi gerçekleştirdiği ve eylem sırasında herhangi bir
söz sarf etmediği ve slogan atmadığı anlaşılmıştır.
1318/2271
OLAY TANIKLARININ BEYANLARI:
Tanık Aynur Taşlı, 19.05.2006 günü Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde alınan
ifadesinde; "17.05.2006 Günü Saat: 09.05 sıralarında çalışmakta olduğum Danıştay 2.
Dairesi Sekreterlik odasındaki işime başladım. Danıştay 2. Daire Başkanlığında Perşembe
günleri hariç her gün heyet toplantıları olur. 17.05.2006günü saat : 09.30 sıralarında
Danıştay 2. Daire Başkanı Mustafa Birden.. üye Mustafa Yücel Özbilgin, üye Kamuran
Er boğa, üye Ayfer Özdemir, tetkik hakimi Ahmet Çobanoğlu heyet odasına gelerek
toplantıya başladılar. Bu oda aynı zamanda Başkan Beyin makam odası olmaktadır. Saat:
09.45 sıralarında gayet şık giyimli elinde evrak çantası bulunan bir iki günlük sakallı 1.75
- 1.80 boylarında bir erkek şahıs çok sakin bir şekilde sekreterlik odasına girdi. "Mustafa
Bey içerde mi? diye sordu. Bende "içerde ama heyetimiz var dedim. Çaycı heyete çay
getirmişti. Bu nedenle heyet odasının kapısı açıktı. Şahıs içeri girmeye yöneldiği anda
"Beyefendi içeri giremezsiniz. Kimseniz ben haber vereyim" dediğim anda şahıs kapının
ağzına geldi. Heyete ateş etmeye başladı. Yaklaşık olarak 5 - 6 el hareket ederek taramak
suretiyle ateş etti. Ben de şahsa "ne olur ateş etmeyin" şeklinde beyanda bulundum. Ancak
şahıs ateş etmeye devam etti. Bunun üzerine ben bağırmaya başladım. Bu sırada şahıs
bana doğru silahı yöneltti ve sekreterlik odasından dışarı koridora çıktı. Koridora
çıktığından hemen sonra bir el silah sesi daha geldi. Bunun üzerine ben müracaata telefon
açtım ancak müracaatın telefonu meşgul çalıyordu.O sırada koridora çıkarak "heyeti
taradılar, öldürdüler diye bağırdım. İlk olarak tetkik hakimi Ahmet Çobanoğlu elleri
yüzünden kan akar vaziyette dışarı çıktı. Daha sonra Ayla Gönenç ile Ayfer Özdemir yaralı
vaziyette koridora çıktılar. Daha sonra sağlık ekipleri gelerek yaralılara müdahale ettiler.
Olay bu şekilde meydana geldi. Olayı gerçekleştiren şahsın yakalandığını daha sonradan
öğrendim. İsminin de Alpaslan Aslan olduğunu medyada öğrendim.... " şeklinde beyanda
bulunmuştur.
Tanık Cafer Özbek, 17.05.2006 günü Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde
alınan ifadesinde; "..Ben 16.05.2006 günü saat: 10.00-10.30 sıralarında Danıştay ek bina
5.katta bulunan Danıştay 2.Daire Başkanının odasının bulunduğu odanın kapısını elinde
çantalı bir şahsın zorlayarak açmaya çalıştığını gördüm. Bunun üzerine şahsa: "beyefendi
buyurun, kiminle görüşeceksiniz" dedim. Şahıs da benim yanıma geldi ve "başkan beyle
görüşeceğim" dedi. Davanız kaçıncı dairede diye sordum. Şahıs da bana "3"de 5'de ve
2'de" dedi. Yalnız şahsın durumundan şüphelendim. Yüz hatlarının değiştiğini fark ettim.
Şahsa, "yanlış dairedesiniz, davanız varsa kalem odasından veya Başkan Vekilimiz
Çağatay Bey'den öğrenebilirsiniz" dedim. Bunun üzerine şahıs benim yanımdan ayrıldı.
Ben de şahıstan şüphelendiğim için bina girişinde bulunan bina korumalarına, danışma
birimine ve İdare Müdürüne durumu bildirdim. Danışmadan telefonla aldığımız bilgide
şüphelendiğim ve eşkalini tarif ettiğim şahsın binayı terk ettiğini söylediler.
17.05.2006 günü saat 10.00 sıralarında Danıştay 2 Daire heyetinin toplantısı devam
ediyordu. Toplantıda Danıştay 2. Daire Başkanı Mustafa Birden, Üye Mustafa Yücel
Özbilgin, Üye Kamuran Erbuğa, Üye Halide Ayfer Özdemir, Üye Ayla Gönenç, Tetkik
Hakimi Ahmet Çobanoğlu bulunmaktaydı. Ben heyete çay veriyordum ve odada
bulunmaktaydım. Kapalı olan kapı aniden açıldı ve hızlı bir şekilde sol elinde çanta sağ
elinde tabanca bulunan bir şahıs içeri girdi. Tabancayı ilk önce Daire Başkanı Mustafa
Bir den'e doğrultarak ateş etti. Ben ilk ateş sırasında Daire Başkanı Mustafa Birden ile
Mustafa Yücel Özbilgin'in arasında ayakta bulunuyordum. Şahıs, daha sonra da toplantı
halinde bulunan dairenin diğer üyelerine ateş etmeye başladı. Ben o arada ateş eden şahsa
1319/2271
müdahale etmek için üzerine yürüyüp yan tarafından şahsı itekledim. O anda elinde
bulunan silahı bana doğrulttu, dolayısıyla ben de hareket edemedim ve köşeye sıkıştım.
Şahıs bir daha ateş etmedi ve sekreterlik odasından koridora doğru yöneldi ve gitti. Bunun
üzerine ben hemen camı açarak Sıhhiye Askeri Orduevi tarafına bağırarak "yardım edin,
cinayet işlendi, Başkanımı ve üyeleri vurdular" diye bağırdım. Daha sonra da yaralılara
yardım etmeye çalıştım. Bu arada sağlık ekipleri gelerek yaralıları götürdüler... " şeklinde
beyanda bulunmuştur.
OTEL GÖREVLİLERİNİN İFADELERİ:
Danıştay eyleminin gerçekleştiği gün ve öncesinde sanıkların konakladıkları otel
görevlileri tanık olarak dinlenmiştir.
Tanık Ferit Serkan Erkan'ın 19.05.2006 günü Ankara Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğünde alınan ifadesinde aynen; "¡5.05.2006 günü saat 19.00'da işyerim olan Selvi
Oteline gelerek resepsiyon görevimi aldım. O gece ¡6.05.2006 günü Saat 01.30 sıralarında
bana ismini sorduğunuz İsmail Sağır plakasını bilmediğim birisi beyaz renkli Opel-Astra
marka, diğerinin de marka, rengini ve plakasını göremediğim otomobil ile dört erkek
arkadaşıyla beraber otelimize gelerek konaklamak istediklerini beyan etmişlerdir.
Şahıslardan birisinin diğer dört şahsı otelimize getirdiği ve onlara yol göstererek yardımcı
olmaya çalıştığı hal hareket ve konuşmalarından anlaşılmaktaydı. Otele ilk girdiğinde
"burası bizim hemşerilerinmiş(otel sahibi Erzurumlu)" diyerek fiyatta pazarlık eden,
geriye doğru taralı kır saçlı, kirli sakallı, normal kesilmiş bıyıklı, 40-41 yaşlarında kumaş
pantolonlu beyaz gömlekli, gri-siyah renkli kaşe ceketli, kilolu, beyaz tenli, koyu renk
gözlü, 1.65 boylarında olan bu şahıs diğer dört şahıs ile otel lobisinde bir müddet
oturduktan sonra rengini, markasını ve plakasını alamadığım araçla tek başına otelden
ayrılmıştır.
Otel lobisinde kalan diğer dört şahıs otel giriş işlemleri için kimliklerini istediğimde "tek
kimlikversek yetmez mi? "diye sordular. Kabul etmedim. Bunun üzerine içlerinden birisi
avukat kimliğini verdi. Nüfus cüzdanını istemem üzerine dört şahısta nüfus cüzdanlarını
verdiler.
18.05.2006 günü saat 22.00 sıralarında otele gelen ve kimlik ibraz ederek polis olduğunu
beyan eden görevlilerin İsmail Sağır ile ilgili kayıtları ve bu şahısın var ise yanında
bulunan diğer şahısların da kayıtlarını istemeleri/üzerine onlarla beraber bende bu
şahısların açık kimliklerinin;
1).Alpaslan Arslan.Bana avukat kimliği veren şahıs, otel kayıtlarımızdaki Bingöl ili Kiğı
ilçesi Nacaklı köyü nüfusuna kayıtlı, İdris ve Porsor oğlu Kığı 20.06.1977 doğumlu olduğu,
2).OsmanYıldırım; Macit oğlu, 1969 Kars doğumlu, Kars ili Kağızman nüfusuna kayıtlı,
Kimlik No: 27026062140,
3). İsmail Sağır: Mehmet-Hüsne oğlu 1983 Osmaniye doğumlu, K. Mar aş ili Afşin nüfusuna
kayıtlı, Kimlik No: 203485¡8876
4).Erhan Timur oğlu: Adem oğlu, 1979 Digor doğumlu, Kimlik No: 56569076116 olduğunu
öğrendim.
1320 / 2271
Kimlik bilgileri yazılı bu dört şahsı görsem tanırım, otele geldikleri gün konaklama
kayıtlarını kimlik bilgilerinden yaptığım için isim olarak ta ayırabilirim. Ayrıca bu
şahısları 16.05.2006 günü saat 01.30 ıralarında otelimize getiren ismini bilmediğim
yukarıda eşgal bilgilerini verdim şahsı da görsem teşhis edebilirim.
Bu şahıslar geldiği gün otel lobisinde saat 03.00 sıralarına kadar oturduktan sonra
Alpaslan Arslan ile Osman Yıldırım bana gelerek otelde kalmaktan vazgeçtiklerini
söylemiş, bende bunun üzerine ikisinin kimliğini geri verdim, şahıslar otele gelmiş
oldukları beyaz renkli Opel-Astra marka araç ile ayrılmışlardır. Ayrılırlarken Alpaslan
Arslan isimli şahsın boynunda bana burada göstermiş olduğunuz sadece o çanta vardı. Bu
şahısların, bilgisayardaki konaklayan şahısların kaydedildiği yere isimlerini girmedim,
ama otelin konaklayan şahısları kaydettiğimiz dosyaya kayıtlarını yaptığım için o belgeleri
iptal edemeyerek dosyaya koydum. Otelde kalan İsmail Sağır ve Erhan Timuroğlu'nun
kayıtlarını yaparak 509 nolu odanın anahtarını verdim ve ikisi ellerinde birer poşet torba
olduğu halde saat 03.00 sıralarında konaklamak üzere odalarına çıktılar. Dördünün
beraber lobide oturduğu esnada Alparslan Aslan ve Osman Yıldırım birkaç defa geldikleri
oto ile kısa süreli otelden ayrılıp sonra geri döndüler, saat 03:00 sıralarında İsmail sağır
ve Erhan Timuroğlu 'nun odalarına çıktıktan sonra yine diğer iki şahıs birkaç defa otele
gelerek lobide oturdular, bende konaklayacaklarını düşünerek geliş sebeplerini sormadım,
en son saat 04:30 'da otel lobisinden ayrılarak o gece bir daha gelmediler. Bu şahısların
otele giriş ve çıkışlarında heyecanlı ve telaşlı olduklarını gözlemdim.
16.05.2005 günü saat 08.00'da ben görevimi bitirerek otelden ayrıldım. Aynı gün akşam
saat 19.00 sıralarında otele geldiğimde, gündüz çalışan ve akşam bana görevi devreden
Selma Aydoğmuş isimli resepsiyon görevlimiz, bu şahısların sabah 09.30- 10.00
saatlerinde resepsiyona gelerek otelden ayrılacaklarından hesabın kesilmesini
istediklerini, konaklama ücreti olan 70 YTL.yi resepsiyon görevlisine uzattıklarını fakat
şahısların gece otel restoranında ve odada bulunan mini barda tükettikleri yiyecek ve
içeceklerden dolayı yaklaşık 40 YTL. Daha vermeleri gerektiğini söylediğinde, şahısların
bunu reddettiklerini fakat sonradan toplam 110 YTL lik ücreti resepsiyon görevlisine
fırlattıktan sonra otelden ayrıldıklarını öğrendim, ayrıca gündüz resepsiyon görevlisi
bana, bu şahısları otelden almak üzere bir şahsın geldiğini söyledi, bana verdiği eşkale
göre gece otele konaklamak için gelen ve sonradan vazgeçip giden ve yine parayı
resepsiyona fırlatan ve şahısları otelden alan kişinin Alpaslan Arslan isimli şahıs olduğunu
anladım.
16.05.2006 günü akşam saat 20.00-20.30 sıralarında yine benim görevim esnasında İsmail
Sağır ve Erhan Timuroğlu isimli şahıslar tekrar otele dönerek konaklamak istediklerini
beyan ettiler, bende tekrar kayıtlarını yaptım, önceki kaldıkları 509 nolu odanın anahtarını
verdim ve şahıslar odalarına çıktılar. Bu gelişlerinde şahıslar sadece ikisi otele geldiler,
yanlarında başka kimseyi görmedim. Ben sabah 08.00'da görevimi bitirerek otelden
ayrıldım. 17.05.2006 günü akşam saat 19.00'da tekrar işime geldiğimde, gündüz
resepsiyon görevlisi olan Selma Aydoğmuş isimli arkadaşımdan, bu şahısların sabah
saatlerinde ücretlerini ödemeden otelden ayrıldıklarını, kendisinin meşgul olduğundan
dolayı bu şahısların çıkışlarını fark etmediğini öğrendim. Ayrıca otelimizin otopark
görevlisi olan Musa Akçay bana, o sabah beyaz renkli Opel-Astra marka aracın sahibi ile
otelin önüne saat 08.00-08.30 aracın anahtarı yüzünden tartıştıklarını kendisine hakaret
ettiğini daha sonra otelden araçla ayrıldığını bildirmiştir.
1321 /2271
Otelden 17.05.2006 günü sabah saatlerinde hesabı ödemeyerek ayrılan İsmail Sağır ve
Erhan Timuroğlu isimli şahısların otel listelerindeki ayrılış saati tekrar geri dönüp hesabı
öderler düşüncesiyle gündüz resepsiyon görevlisi tarafından bekletilmiş, saat 12.00'ye
kadar şahıslar gelmeyince o saat itibariyle otelden ilişikleri kesilmiştir. Her beş şahsın da
şivesinin düzgün olduğu konuşmalarından anladım. Otelimizde bulunan kamera sistemi
kayıt cihazı yaklaşık bir aydır arızalı olduğundan görüntü kaydı yapılamamaktadır.
Şahısların otel restoranında ve mini barda alkollü içecek tüketmediklerini hesaplarını
kontrol ettiğimde anladım.
Benim otelimizde konaklayan ve yanında bulunan şahıslarla ilgili bildiklerim bunlardan
ibarettir. "Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Tanık Selma Aydoğmuş'un 19.05.2006 günü Ankara Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğünde alınan ifadesinde: "16.05.2006 günü saat 07.00'de resepsiyonda görevimi
aldım. Aynı gün iş yoğunluğundan dolayı tam hatırlayamadığım tahminen saat 09.00
sıralarında otelimizin 509 nolu odasında konaklayan iki şahıs odanın anahtarını bana
teslim ettiler ve tam bu esnada burada bana fotoğrafını göstermiş olduğunuz ve açık
kimliğinin Bingöl ili Kığı ilçesi Nacaklı köyü nüfusuna kayıtlı, İdris-Porsol oğlu Kığı 1977
doğumlu Alpaslan Arslan olduğunu öğrendiğim şahıs otelin giriş kapısından içeri girerek
otelde konaklayan ve kayıtlarımızda İsmail Sağır(Mehmet-Hüsne oğlu 1983 Osmaniye
doğumlu, KMaraş ili Afşin nüfusuna kayıtlı) ve Erhan Timuroğlu(Adem oğlu, 1979 Digor
doğumlu) kimlik bilgileri yazılı şahıslarla buluştular, tam bu esnada ben otelde konaklayan
şahıslara kalacak mısınız dedim, içlerinden birisi arkası dönük olarak hayır cevabını
verdi, bende onlara o zaman parayı alayım dedim. Dışarıdan gelen ve isminin burada
Alpaslan Arslan olduğunu öğrendiğim şahıs bana doğru yönelerek 70 YTL.yi resepsiyonda
bulunan banka doğru fırlatarak arkasını döndü ve üçü beraber çıktılar. Otelden ne ile
ayrıldıklarına dair bir bilgim yoktur. Şahısların restoran ve mini barda tükettikleri yiyecek
ve içecekleri ödemeden çıktıklarını oda kontrolümden sonra anladım. Şahıslar gittiği ve
hesapta açık vermemek için bilgisayara 40 YTL ödendi olarak girdim Otelimizde
konaklayan iki şahıstan 16.05.2006 günü saat 09.00 sıralarında ayrıldıkları sırada bana
kaldıkları odanın anahtarını veren şahsı (bu şahsın eşkali görebildiğim kadarıyla; sakallı,
30 yaşlarında, ceket ve kumaş pantolonlu, hafif kıvırcık geriye doğru taranmış siyah saçlı)
ve aynı gün belirtilen saatlerde bu şahıslarla otelde bulunan ve adının Alpaslan Arslan
olduğunu burada öğrendiğim şahsı görsem tanırım, otelde kalan ikinci şahıs çıkış işlemi
için resepsiyona geldiğinde arkası dönük olduğundan yüzünü göremedim. 17.05.2006 günü
saat 12.30 sıralarında 509 nolu odanın anahtarının yerinde olmadığını gördüm ve kat
görevlisi Kadir Dalar'a kata çıkarak odayı kontrol etmesini söyledim, odayı kontrol
ettikten sonra odanın boş olduğunu ve anahtarın odaya bırakıldığını söyledi. Aynı gün saat
13.30 sıralarında otelimizin otopark görevlisi Musa Akçay'ın moralinin bozuk olduğunu
gördüm, nedenini sorduğumda, sabah saatlerinde önceki gün bana parayı fırlatan
adamlarla park nedeniyle tartıştığını, şahıslardan birinin kendisine arabanın anahtarını
sorduğunu, Musa Akçay'ında bana vermediniz cevabı vermesi üzerine tartışmaya
girdiklerini, kendisine bağırdıklarını ve daha sonrada gittiklerini söyledi. Bunların
haricinde kendisine daha fazla ayrıntısını sormadım, takma kafana diyerek bir daha da
olayla ilgili konuşmadık. " şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Tanık Musa Akçay' ın 20.05.2006 günü Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde
alınan ifadesinde; "Ben, Ulus Çankırı Caddesi üzerinde faaliyet gösteren Selvi isimli otelin
Bellboy diye tabir edilen hem otopark düzenlemesi hem de konaklamaya gelen müşterilerin
1322/2271
eşyalarının taşınması görevini yapmaktayım. 17.05.2006 günü saat:07'.OO'de her zamanki
gibi otelde görevimi aldım. Saat.08.00-08.3O sıralarında otel giriş kapısının önünde
bulunduğum esnada burada gösterilen fotoğraflardan kendisini teşhis ettiğim ve açık
kimliğini sizlerden öğrendiğim Bingöl ili Kığı ilçesi Nacıklı köyü nüfusuna kayıtlı, İdris-
Porsor oğlu 1977 doğumlu Alparslan Arslan isimli şahıs dışarıdan otele gelerek bana
hitaben "Aracım vardı, markası Opel, aracı getire bilir misin" demesi üzerine bende
otelin resepsiyonun yanında bulunan anahtarlık dolabından Opel marka araca ait
anahtarı alarak kapalı otoparka giderek beyaz renkli Opel Astra marka aracın yanına
gittim ve anahtarla açmaya çalıştığımda aracın kapısı açılmadı, bunun üzerine tekrar otele
giderek kendisini burada fotoğrafından teşhis ettiğim Alparslan Arslan isimli şahsa
"anahtarını şu an bulamadım, bir saniye bekleyin"diyerek dışarı çıktığımda şahısta
benimle birlikte otoparka geldi. Otoparka gidince kendisine aracının yerinde olduğunu ve
anahtarını bulamadığımı söylemem üzerine bana "Anahtarımı ver lan, anahtarım nerede
lan"şeklinde bağırmaya başladı, bende kendisine tepki gösterdim ve beklemesini diğer
görevli arkadaşı çağıracağımı söyledim. Diğer görevli arkadaşım Veysel 'in yanma giderek
Opel Astra marka başka bir araç gelip gelmediğini sorduğumda bana otoparka sadece bir
Opel Astra marka aracın geldiğini, başka da bu markada araç görmediğini söyledi, tekrar
aracın yanına gittiğimde Alparslan Arslan isimli şahıs bana halen bağırmaya devam
ederek hakaretlerde bulunuyordu, bende kendisine "Sen kimsin bana bağırıyorsun,
anahtarınıbulacağız"diyerek kendisine otelde kalan başka arkadaşının olup olmadığını
sorduğumda otelde kalan arkadaşının olduğunu söylemesi üzerine otele birlikte geri
geldik. Bana arkadaşının 509 numaralı odada kaldığını söylemesi üzerine lobide bulunan
telefon kabininden 509 nolu odayı aradım, telefon ile Alparslan Arslan isimli şahıs kendisi
görüştü, telefonda "Anahtar Sizde mi?" şeklinde sordu ve ne şekilde cevap verildiğini
bilmiyorum fakat bana "tamam anahtar arkadaşta imiş, kusura bakma " diyerek kendisi
509 nolu odaya çıktı ve yaklaşık 10-15 dakika kadar sonra geri lobiye geldi ve otoparkta
bulunan beyaz renkli Opel Astra marka araca binerek otoparktan ayrıldı. 509 nolu odaya
çıkıp geri geldiğinde yanında kimse yoktu ve otoparktan tek başına ayrıldı. Alparslan
Arslan isimli şahsın tedirgin olduğunu, sinirli olduğunu, sürekli bana "arabam,
anahtarım, anahtarımı ver" dediğini hatırlıyorum.
Alparslan Arslan isimli şahıs haricinde burada bana gösterilen fotoğraflardaki diğer
şahısları tanıyamadım, ancak Osman Yıldırım isimli şahsı simaen hatırlıyorum fakat
Dostları ilə paylaş: |