Lobi yapılanmasında yer aldığı, bürokratik kademelerde çok gizli bağlantılarının olduğu,
Muzaffer Tekin ile Emin Şirin'in Danıştay eylemini birlikte planladığı, Emin Şirin'in
Mecliste verdiği tüm soru önergelerinin gizli örgüt tarafından kendisine ulaştırılan bilgiler
üzerinden olduğu, gizli buluşmaların Sama Anonim Şirketinin sahibi Hakan Şanlı'nın
bürosunda yapıldığı yönünde bilgilere yer verilmiş ve ekinde Emin Şirin'in çeşitli yerlerde
çekilmiş fotoğrafları gönderilmiştir. Elde edilen bu bilgiler üzerine Hakan Şanlı ve Emin
Şirin'in haklarında işlem yapılan örgüt üyeleriyle irtibatlarının bulunduğunun anlaşılması
üzerine Hakan Şanlı 17.08.2007 tarihinde yakalanarak gözaltına alınmış, Mahkeme
kararına göre adreslerinde arama ve el koyma işlemleri gerçekleştirilmiştir. İş yerindeki
aramada 23 adet MKE yapımı fişek ele geçirilmiştir. Emin Şirin ise 18.08.2007 tarihinde
7/2271
yakalanarak gözaltına alınmış, Mahkeme kararlarına istinaden adreslerinde arama ve el
koyma işlemleri gerçekleştirilmiştir.
Muzaffer Tekin'in ifadesindeki beyanlar doğrultusunda Mete Yalazangifin
yakalanabilmesi için Mahkeme kararlarına göre adreslerinde yapılan aramalarda
bulunamamış, devam eden soruşturma sonucunda 22.8.2007 tarihinde yakalanmıştır.
İstihbarat Şube Müdürlüğünce, devlet büyüklerine ve üst düzey bürokratlara yönelik
suikast türü silahlı eylem gerçekleştirmeyi planlayan çıkar amaçlı yasa dışı bir teşekkülün
oluşturulduğu ve bu oluşumda Zeki Yurdakul Çağman, Tuncay Hacıbektaşoğlu ve Saipir
Debzlelvidze isimli kişilerin yer aldığı yönünde bilgiler elde edildiği bildirilmiştir. Bu
kişilerin de Mete Yalazangil ile irtibatlı olduklarının anlaşılması üzerine Zeki Yurdakul
Çağman, Tuncay Hacıbektaşoğlu ve Saipir Debzlelvidze 23.08.2007 tarihinde yakalanarak
gözaltına alınmış, adreslerinde Mahkeme kararlarına göre arama ve el koyma işlemleri
yapılmıştır. Aramalarda Tuncay Hacıbektaşoğlu'ndan 1 adet TU-KA marka av tüfeği ele
geçirilmiştir.
8)VELİ KÜÇÜK, MEHMET FİKRİ KARADAĞ VE BAĞLANTILI KİŞİLER
Yakalanan sanıkların beyanları ve ele geçirilen belgelerin değerlendirilmesi sonucunda;
örgüt yapısının geniş bir alana yayıldığının, bu alanda örgütün aldığı kararlar çerçevesinde
birçok dernek ve paltformun oluşturulduğunun, bu derneklerin örgütün tabanını
genişletmek ve istihbari yapılanmayı güçlendirme amacında olduklarının anlaşılması,
örgütün kararlarına istinaden kurulan "Kuvayı Milliye 1919 Derneği" nin istihbarat
toplama ve mevcut güvenlik kuvvetlerine alternatif bir ordu oluşturma amacıyla hareket
ettiklerinin anlaşılması, Muzaffer Tekin'in de beyanları ve irtibatları üzerine, örgütün bu
faaliyetlerinin deşifresine yönelik olarak Mehmet Fikri Karadağ, Hüseyin Gazi Oğuz,
Kahraman Şahin, Hüseyin Görüm'ün kullandıkları telefonların tespiti istenilmiştir.
Devamında Mehmet Fikri Karadağ, Hüseyin Gazi Oğuz, Kahraman Şahin hakkında
Mahkeme kararına istinaden 11.07.2007 tarihinden itibaren teknik takip çalışmalarına
başlanılmıştır.
Soruşturma kapasımda elde edilen delillere göre bu kişilerle irtibatlı oldukları anlaşılan
Erkut Ersoy, Yaşar Arslanköylü, Tanju Okan hakkında Mahkeme kararına göre 20.07.2007
ve Recep Gökhan Sipahioğlu hakkında Mahkeme kararına göre 03.08.2007 tarihlerinde
teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır. Kahraman Şahin'e yönelik soruşturmada, Raif
Görüm ile yaptığı görüşmede Raif Görüm'ün elinde silah olduğundan ve bir takım
oluşturarak güzel işler yapacağından bahsettiği anlaşılmış, bunun üzerine Mahkeme
kararına göre Raif Görüm'e yönelik olarak 23.11.2007 tarihinde teknik takip çalışmalarına
başlanılmıştır. Hüseyin Gazi Oğuz'a yönelik soruşturmada, Oğuz Alparslan Abdulkadir ile
yaptığı görüşmede, Oğuz Alparslan Abdulkadir'in telefon dinlenmesine yönelik tedbir
aldığı ve Kuvayı Milliye Derneğiyle alakalı aralarında konuşmalar geçtiği anlaşılmış,
bunun üzerine Mahkeme kararına istinaden Oğuz Alparslan Abdulkadir hakkında
23.11.2007 tarihinden itibaren teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır.
Emin Şirin Savcılık ifadesinde; kendisine ihbar mektubu ekinde gönderilen fotoğraflar
gösterildiğinde, sorulan bir kısım fotoğrafların Türk Ortodoks Patrikhanesinin
Karaköy'deki merkezinde 2004-2005 yılı Noel ayininde çekildiğini, fotoğraflarda yanında
bulunan şahıslar sorulduğunda Sevgi Erenerol, Muzaffer Tekin ve diğer şahısların
8/2271
isimlerini verdiği, ifadesinin devamında Sevgi Erenerol ile 2004, 2005 yıllarında 10 defaya
yakın görüşmelerinin olduğunu, görüşmelerinin çoğunun patrikhanede gerçekleştiğini,
zaman zaman da kendisini ziyarete geldiğini, tanışmalarının kendisinin talebi üzerine
olduğunu, Fener Rum Patrikhanesi hakkında televizyondaki konuşmalarını dinleyip
kendisi ile konuşmak istediğini söylediğini ancak zaman içinde "Türk Ortodoks
Patrikhanesi" nin basın sözcüsü Sevgi Erenerol'un dini konulardan ziyade siyasi konularla
meşgul olması ve üslubunun sertliğinin, patrikhane ile olan münasebetini yavaşlatmaya
sebep olduğunu, Veli Küçük'ü "Gima"da çalıştığı dönemden tanıdığını, kendisiyle senede
bir veya iki defa telefon ile görüştüğünü beyan etmiştir.
Emin Şirin'in beyanları, ihbar mektubu ekinde gönderilen ve Sevgi Erenerol'un basın
sözcülüğünü yaptığı "Türk Ortodoks Patrikhanesi"nde çekildiği anlaşılan fotoğraflarda
Mehmet Fikri Karadağ, Hüseyin Görüm, Muzaffer Tekin, soruşturma safahatında ölen
Kuddusi Okkır ve İsmail Eksik'in bulunduğunun anlaşılması üzerine Sevgi Erenerol
hakkında Mahkeme kararına istinaden 21.08.2007 tarihinde teknik takip çalışmalarına
başlanılmıştır. İletişimi kayıt altına alınan Sevgi Erenerol ile irtibatlı olan ve zaman zaman
bir araya geldiği anlaşılan Veli Küçük hakkında da Mahkeme kararına istinaden
21.09.2007 tarihinde teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır.
Sevgi Erenerol'un, Kemal Kerinçsiz ile yaptığı görüşmelerde Muzaffer Tekin ve Ergün
Poyraz'ın durumları hakkında kendisinden bilgi aldığı, bu şahısların cezaevinden
çıkarılmaları için birlikte çeşitli yöntemler uygulamaya çalıştıkları anlaşıldığından Kemal
Kerinçsiz hakkında Mahkeme kararına istinaden 25.10.2007 tarihinde teknik takip
çalışmalarına başlanılmıştır.
İletişimi kayıt altına alınan Kemal Kerinçsiz'in 05.11.2007 tarihinde kovuşturma
safahatında ölen Sanık Murat Özkan ile yaptığı telefon görüşmesinde, Ali Yiğit'in
ifadesinin değiştirilmesi konusunda kendisini boş bırakmamasını istediği, Murat Özkan'ın
da Kemal Kerinçsiz'in talebini kabul ettiği anlaşılmış, bunun üzerine Murat Özkan'a
yönelik olarak Mahkeme kararına istinaden teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır.
Kemal Kerinçsiz'in Atilla Aksu ile yaptığı görüşmelerde, Atilla Aksu'nun çalıştığı Adliye
içerisinde Kemal Kerinçsiz'in istediği bilgi ve belgeleri kendisine aktardığı anlaşılmış,
bunun üzerine Atilla Aksu'ya yönelik Mahkeme kararına göre 20.11.2007 tarihinde teknik
takip çalışmalarına başlanılmıştır. Kemal Kerinçsiz'e 16.12.2007 tarihinde Satılmış
Balkaş'ın, "Kemal bey. Bazi vatandaşlar. Genelkurmay baskanini darbe yapamayacagin
akp. Iktidarinin. ipini çekemez diyorlar. Peki, kim çeker. Org.Erdal Ceylanoglu. (EDOK)
ve Org Hasan Igsız. 2.Ordu Komutanı. Bu genarallerden birisi olsa olurdu" şeklinde mesaj
gönderdiği tespit edilmiş, bunun üzerine Mahkeme kararına istinaden Satılmış Balkaş
hakkında 18.12.2007 tarihinden itibaren iletişimin dinlenmesine başlanılmıştır.
İletişimi kayıt altına alınan Mehmet Fikri Karadağ ve Sevgi Erenerol ile irtibatlı bulunduğu
anlaşılan İhsan Göktaş hakkında Mahkeme kararına göre 02.01.2008 tarihinde teknik takip
çalışmalarına başlanılmıştır. İletişimi kayıt altına alınan Veli Küçük ve Sevgi Erenerol'a
Fuat Turgut'un 19.12.2007 tarihinde "RTE/AB.Dullah G.ve şürekası eliyle parçalanma
sürecine itilen T.C.'ni korumak için; milliyetçi/devrimci ihtilal kacınılmazdr" şeklinde
mesaj gönderdiği tespit edilmiş, bunun üzerine Mahkeme kararına istinaden 10.01.2008
tarihinden itibaren ietişiminin tespitine başlanılmıştır.
9/2271
Aramalarda ele geçirilen Çok Gizli ibareli Lobi başlıklı yazı içerisinde Ergenekon isminde
bahsedilen gizli örgütlenmeyle alakalı geçmişte herhangi bir çalışmanın yapılıp
yapılmadığı 10.07.2007 tarihinde Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne
sorulmuştur. Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce verilen 23.07.2007 tarihli
cevapta, 15.03.2001 tarihinde konuyla alakalı projeli çalışmaya başlandığı, 14.11.2002
tarihinde ise çalışmaya son verildiği bildirilmiş, çalışma dosyasının bir sureti
gönderilmiştir. Gönderilen dosya suretinde Asayiş Şube Müdürlüğünce gözaltına alınan,
ifadeleri sırasında Susurluk olayı ve bir kısım organize suç örgütleri hakkında beyanlarda
bulunan Tuncay Güney"in Organize Suçlar Şube Müdürlüğüne teslim edildiği, ele geçirilen
yazılı belgelerde, kameraya alınan ve çözümü yapılan mülakatında. Veli Küçük ve
çevresindeki kişilerle alakalı olarak Ergenekon isimli bir oluşumdan bahsettiği, bu
oluşumun uyuşturucudan akaryakıt kaçakçılığına, adam öldürmeden kaçak silah
sevkiyatına kadar çok geniş bir yelpazede faaliyet gösterdiğine dair iddialarının bulunduğu
anlaşılmıştır.
Cumhuriyet Başsavcılığımızca Tuncay Güney'den ele geçirilen belgelerin incelenmesi
neticesinde, örgütün daha geniş bir alana yayıldığı, örgütlenme faaliyetlerinin birçok dalda
devam ettiği, soruşturma kapsamında ele geçirilen belgeler ile Tuncay Güney'den ele
geçirilen belgelerin uyum gösterdiği, toplanan delillerden örgüt belgelerine uygun örgüt
yapılanmasının gerçekleştirilerek faaliyetlerin yürütüldüğü yönünde kuvvetli suç
şüphesinin oluşmasının ardından soruşturmanın derinleştirilebilmesi için gerektiği takdirde
teknik takibi yapılabilecek şahısların isim, adres ve telefonlarının tespit edilmesi
istenilmiştir.
Bu kapsamda; 2001 yılında Tuncay Güney'den ele geçirilen Ergenekon ve Lobi belgeleri,
Tuncay Güney'in mülakat kasetinin çözümü tekrar gözden geçirilmiş, Muzaffer Tekin,
Mahmut Öztürk ve Mehmet Zekeriya Öztürk'ten elde edilen ajanda ve telefon
rehberlerinde isimleri yer alan ve mafya tipi suç yapılanması ile irtibatlı olan kişiler
irdelenmiştir. Soruşturmanın devamında Tuncay Güney'in mülakatında Ergenekon
yapılanmasının lider kadrosunda yer aldığı belirtilen Veli Küçük ile irtibatı bulunan Sedat
Peker. hakkında daha önce işlem yapılan Hayrettin Ertekin, Susurluk davasında yargılanan
İbrahim Şahin, Susurluk davasında yargılanan ve hakkında daha önce işlem yapılan Sami
Hoştan, Susurluk olayında ismi geçen ve hakkında daha önce işlem yapılan Ali Yasak,
Tuncay Güney'in bahsettiği Ergenekon yapılanması ile irtibatlı Ümit Oğuztan, Mehmet
Zekeriya Öztürk ile irtibatlı olan Ertaç Giray, Mehmet Zekeriya Öztürk ve Sedat Peker ile
irtibatlı olan Güler Kömürcü ve aynı soruşturma kapsamında daha önce gözaltına alınıp
serbest kalan Mehmet Zekeriya Öztürk'ün irtibatlarının mahiyetinin ortaya çıkartılabilmesi
için Mahkeme kararına istinaden 24.10.2007 tarihinden itibaren iletişimleri kayda
alınmaya başlanılmıştır.
Devam eden soruşturmada. Emin Caner Yiğit'in Veli Küçük'ün yakın adamlarından
olduğu ve birlikte hareket ettiği anlaşılmış, alınan Mahkeme kararına istinaden 16.01.2008
tarihinde Emin Caner Yiğit ile ilgili teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır.
Mehmet Fikri Karadağ ve birlikte hareket ettiği kişilere yönelik başlatılan soruşturma
devam ederken Cumhuriyet Başsavcılığımızca 2007/360 sayısına kayden yine Mehmet
Fikri Karadağ ve arkadaşlarıyla ilgili ayrı bir soruşturma yapıldığı öğrenilmiştir. Bu
soruşturma evrakında isimleri geçen Mehmet Fikri Karadağ, Hüseyin Gazi Oğuz,
Kahraman Şahin, Erkut Ersoy, Recep Gökhan Sipahioğlu, Oğuz Alparslan Abdulkadir,
10 / 2271
Raif Görüm, Hüseyin Görüm, Muhammed Yüce, Ali Kutlu ile ilgili bulunan belge ve
deliller 26.12.2007 tarihli karar ile 2007/1536 sayılı soruşturma evrakına aktarılmış, daha
sonra da 26.03.2008 tarihli karar ile 2007/1536 sayılı soruşturma evrakıyla birleştirilmiştir.
Birleştirilen bu soruşturmanın Murat Çağlar'ın Pendik ilçesinde yapılan yol kontrolünde
kullandığı aracın durdurulması sonucunda, aracında bulunan malzemeler üzerine başladığı
anlaşılmıştır. Murat Çağlar'ın kullanımında bulunan 34 AD 4374 plakalı aracın 07.01.2007
tarihinde Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin yaptıkları genel yol
uygulamasında durdurulduğu, araçtaki aramada 1 adet CZ 75 marka ruhsatsız silah, 81 adet
fişek, 27 adet CD ve çeşitli belgeler bulunduğu, belgelerin incelemesinde genel olarak suç
örgütü mensuplarının davranış özelliklerini gösteren notlar, CD'lerin incelemesinde
Mehmet Fikri Karadağ'ın "Bu uğurda ölmek var, öldürülmek var, öldürmek var" içerikli
yemin merasimine ait video, yine Mehmet Fikri Karadağ'ın katıldığı bir televizyon
programında Orhan Pamuk'u tehdit eder içerikli konuşmalarını içeren video, Hüseyin
Görüm'ün Türkiye'den 480 Milyar Dolar çalındığını bahsettikten sonra "13.500 tane
şerefsizin listesi elimizdedir, bir tek sentine kadar bu memlekete getirmeyi Kuvayi Milliye
olarak ant içiyoruz" şeklinde yaptığı konuşmaya ilişkin video dosyaları bulunduğu
anlaşılmıştır. Murat Çağlar ifadesinde, kullandığı aracı kendisinin kiraladığını, Kuvayi
Milliye Derneğinde kaldığı süre içerisinde aracın dernekte işi olan kişiler tarafından
kullanıldığını, bulunan notları arabaya kimin bıraktığını bilmediğini beyan etmiştir.
Bunun üzerine "Kuvayi Milliye 1919 Derneği" ile ilgili soruşturmada Dernek başkanı
Mehmet Fikri Karadağ'ın öncülüğünde bir takım faaliyetlerde bulunan kişilerin,
"Türkiye'nin işgal altında" olduğu fikrinden hareketle teşkilatlanma çabası içerisinde
oldukları, Derneğin teşkilatlanma faaliyetlerini yürüten Hüseyin Görüm'ün organizesinde
ve dernek yöneticilerinin yönlendirmeleriyle vatan haini olan ve derneğin görüşleri ile
ideolojisine uymayan kişilerin araştırılarak tespiti, terör örgütü yanlısıymış gibi lanse edip
fişlenmesi çalışmalarının yapıldığı anlaşılmıştır.
"Kuvayi Milliye 1919 Derneği" ile ilişkili oldukları ve "devletin istihbarat birimlerine
yardımcı olmak amacıyla" kuruldukları şeklinde çeşitli basın yayın organlarında
haklarında haberler yayınlanan Özel Büro grubunun bazı kurum ve kuruluşlardan bilgi
toplayarak hedef kurum ve kişileri fişleme çalışmaları içerisinde oldukları belirlenmiş, site
ile irtibatlı Durmuş Ali Özoğlu'nun aynı zamanda "Kuvayi Milliye 1919 Derneği"nin
basın sözcülüğünü yaptığı. İstihbarat İletişim Yöneticisi olarak kendisini tanıtan Erkut
Ersoy'un da grup adına internet ortamında faaliyet yürüttüğü anlaşılmıştır. Yapılan
tespitler üzerine 23.02.2007 tarihinde Mahkeme kararına istinaden Mehmet Fikri Karadağ,
Hüseyin Görüm ve Erkut Ersoy hakkında teknik takip çalışmalarına başlanmıştır.
Soruşturmada Hüseyin Görüm'ün kullandığı şeklinde karar alınan numaranın, yine aynı
yapılanma içerisinde bulunan Yusuf Görüm tarafından kullanıldığı, Hüseyin Görüm'ün ise
Danıştay olayından sonra telefon kullanmamaya özen gösterdiği anlaşılmıştır.
Mehmet Fikri Karadağ'a yönelik devam eden teknik takip çalışmalarında Kahraman
Şahin'in sürekli Mehmet Fikri Karadağ'ın yanında bulunduğu ve Mehmet Fikri Karadağ'ın
yerine kararlar verdiği anlaşılmış, bunun üzerine Mahkeme kararına istinaden Kahraman
Şahin'e yönelik 26.04.2007 tarihinde teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır. Devam
eden soruşturmada Muhammet Yüce'nin Mehmet Fikri Karadağ, Coşkun Çalık'ın da
Muhammet Yüce ile irtibatlı olduğu ve eylem hazırlığı içinde bulundukları anlaşılmış,
bunun üzerine Mahkeme kararına istinaden şahıslar hakkında 06.06.2007 tarihinde teknik
takip çalışmalarına başlanılmıştır. Muhammed Yüce'ye yönelik soruşturmada telefon
11 /2271
görüşmelerinde Halil ismini kullanan Selim Akkurt ile birlikte eylem hazırlığına giriştiği
anlaşılmış, bunun üzerine alınan Mahkeme kararına göre 14.06.2007 tarihinde Selim
Akkurt'a yönelik teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır.
Kahraman Şahin'e yönelik teknik takip devam ederken, Kahraman Şahin'in Erol Ölmez ile
sıkı bir irtibatının olduğu, ikili arasında yapılan görüşmelerde, konuşan tarafların
anlayabileceği tarzda şifreli konuştukları, silah saklanmasıyla ilgili konuşmaların geçtiği
anlaşılmış, bunun üzerine Mahkeme kararına istinaden Erol Ölmez'e yönelik 18.06.2007
tarihinde teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır. Mehmet Fikri Karadağ ve Hüseyin
Görüm ile irtibatlı olduğu anlaşılan Erdal İrten'e yönelik olarak da alınan Mahkeme
kararına göre teknik takip çalışmalarına 24.09.2007 tarihinde başlanılmıştır. Erdal İrten'in
kullanımında bulunan telefonu zaman zaman Abdullah Arapoğulları'nın kullanması
nedeniyle, karar alınırken telefon numarasının karşısına Abdullah yazıldığı anlaşılmıştır.
Devam eden soruşturmada Kuvayi Milliye Derneğinin Genel Sekreterliğini yaptığı
anlaşılan Oğuz Alparslan Abdulkadir'e yönelik Mahkeme kararına istinaden 11.10.2007
tarihinde teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır. Kahraman Şahin'e yönelik
soruşturmada. Kahraman Şahin ile irtibatlı olan ve aynı yapılanma içerisinde yer aldığı
anlaşılan Raif Görüm'e yönelik olarak Mahkeme kararına istinaden 16.10.2007 tarihinde
teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır.
İletişimleri kayıt altına alınan Mehmet Fikri Karadağ, Kahraman Şahin, Muhammed Yüce,
Erkut Ersoy, Oğuz Alparslan Abdulkadir'e yönelik soruşturmada, bu kişilerin "Kuvayı
Milliye 1919 Derneği" adı altında grup hiyerarşisi içerisinde halkın milli duygularını
sömürerek teşkilatlanmaya gittikleri, terör eylemlerine kendi güç ve iradeleri ile karşılık
vermeleri gerektiğinini ifade ettikleri, ülkeyi bir kaos içerisinde gösterip illegal
faaliyetlerini sürdürerek çıkar sağlamaya çalıştıkları ve eylem hazırlığında oldukları
anlaşılmıştır.
Mehmet Fikri Karadağ ve diğer kişilere yönelik olarak Mahkemeden alınan gizli izleme
kararına göre yapılan fiziki takipte, Mehmet Fikri Karadağ'ın Veli Küçük ile 10.11.2007
ve 01.12.2007 tarihlerinde "Türk Dünyası Vakff'nda buluştuğu, 13.11.2007 tarihinde
Mehmet Fikri Karadağ'ın Şişli Osmanbey Metro girişinde bulunan bir ankesörlü
telefondan cinayet zanlısı olarak aranan Selim Akkurt'u aramaya çalıştığı, 03.01.2007
tarihinde yapılan fiziki takipte Mehmet Fikri Karadağ'ın Şişli ilçesinde bulunan 35.
Noterin Müdür odasında Sevgi Erenerol ve Kemal Kerinçsiz ile buluşarak görüştüğü tespit
edilmiştir.
Selim Akkurt'a yönelik çalışmalar devam ederken 16.11.2007 tarihinde şahsın cinayetten
arandığı, sahte kimlik ile dolaştığı. DTP'lilere yönelik ses getirecek bir eylem hazırlığında
olduğu ve Şişli ilçesinde kaldığını belirten bir ihbar yapılmıştır. Bu ihbar üzerine alınan
Mahkeme kararına istinaden Selim Akkurt 16.11.2007 tarihinde ikamet adresinde üzerinde
sahte kimlik ile yakalanmıştır. Selim Akkurt savcılık işlemlerinin ardından hakkında
"Adam Öldürme" suçundan dolayı arama kararı bulunması nedeniyle çıkarıldığı
Mahkemece yol tutuklaması kararı verilerek 17.11.2007 tarihinde cezaevine teslim
edilmiştir.
İletişimleri kayıt altına alınan kişilerin yaptıkları görüşmeler, fiziki takipler ve daha önce
gözaltına alınan kişilerden ele geçirilen delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Veli Küçük
ve Mehmet Fikri Karadağ'ın birlikte hareket ettiği anlaşılmış ve 18.01.2008 tarihinde örgüt
12/2271
içinde yönetici ve üye konumunda oldukları şüphesine ilişkin yeterli deliller bulunan
şahısların kullanımlarında bulunan adreslerin tespiti ve gerekli aramaların yapılabilmesi
için karar talep edilmesi talimatı verilmiştir. 22.01.2008 tarihinde Cumhuriyet
Başsavcılığımızın talimatı ile; Veli Küçük, Sami Hoştan, Ali Yasak, Mehmet Zekeriya
Öztürk, Güler Kömürcü, Sevgi Erenerol, Emin Caner Yiğit, Kemal Kerinçsiz, Ümit
Oğuztan, Mehmet Fikri Karadağ, Erdal İrten, Hüseyin Gazi Oğuz, Kahraman Şahin, Erkut
Ersoy, Oğuz Alparslan Abdulkadir, Raif Görüm. Hüseyin Görüm, Yaşar Arslanköylü,
Tanju Okan, Muhammet Yüce, Atilla Aksu, Fuat Turgut, Satılmış Balkaş, Yusuf Görüm,
Asım Demir, kovuşturma safahatında ölen Murat Özkan, 23.01.2008 tarihinde Recep
Gökhan Sipahioğlu, 24.01.2008 tarihinde İhsan Göktaş, 26.01.2008 tarihinde Abdullah
Arapoğulları yakalanarak gözaltına alınmış ve alınan Mahkeme kararlarına istinaden bu
kişilerin kullanımlarında bulunan adreslerinde arama ve el koyma işlemleri
gerçekleştirilmiştir. "Kuvayı Milliye 1919 Derneği" yapılanması içerisinde faaliyet
gösteren Ali Kutlu hakkında da arama ve yakalama kararı verilmiş ancak bu tarihte
adresinde bulunamaması nedeniyle yakalanamamıştır. Ayrıca daha önceden 20.06.2007
tarihinde gözaltına alınan ve daha sonra iletişimi dinlenen Mehmet Zekeriya Öztürk bu
tarihte ikinci defa gözaltına alınmıştır.
Aramalarda Veli Küçük'ten "Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme
Projesi İstanbul 29 Ekim 1999", "Ulusal Medya 2001 İstanbul / Aralık 2000", "Security
A.Ş." Uluslararası Güvenlik Şirketi Projesi İstanbul / 26 Haziran 2000, "Fabrikatör"
Gözlem & Analiz İstanbul /Şubat 2000" isimli belgeler başta olmak üzere 33 adet belge ve
2 adet de diskette dijital olmak üzere toplam 35 adet örgüt içerikli belge, Sevgi
Erenerol'dan "Lobi Çok Gizli Aralık 1999/ İstanbul" isimli örgüt belgesi, Ümit
Oğuztan'dan ele geçirilen disketler içerisinde dijital olarak "Lobi Çok Gizli Aralık 1999/
İstanbul", "Fabrikatör" Gözlem &Analiz İstanbul Şubat 2001", "Cumhuriyet Gazetesi
Re/Organizasyon Çalışması" isimli belgeler başta olmak üzere 39 adet örgüt belgesi, Erkut
Ersoy'dan ele geçirilen Samsung marka harddisk içerisinde "Lobi Çok Gizli Aralık 1999/
İstanbul" isimli örgüt belgesi ele geçirilmiştir.
Yine; aramalarda Asım Demir'den 1 adet Knallbora-Mk-19 ibareli kurusıkıdan bozma
silah, Hüseyin Gazi Oğuz'dan 1 adet P.B. Mat ibareli tabanca ve 12 adet fişek, Sami
Hoştan'dan 1 adet Blow mini mod ibareli kurusıkıdan bozma silah, 1 adet Heckler & Koch
ibareli tabanca. 1 adet Glock marka tabanca ve 59 adet fişek, Emin Caner Yiğit'den 1 adet
VZOR ibareli silah ve 5 adet fişek, 1 adet şok cihazı, Tanju Okan'dan 1 adet Star marka
tabanca ve 8 adet fişek, Yaşar Arslanköylü'den magnum ibareli kurusıkı silah ve 5 adet
fişek, 1 adet sustalı bıçak, Ali Yasak'tan 1 adet Baretta marka silah ve 40 adet fişek, Raif
Görüm'den 1 adet pompalı tüfek ve 9 adet av fişeği, Recep Gökhan Sipahioğlu'ndan 55
adet fişek ele geçirilmiştir.
9)VATAN BÖLÜKBAŞOĞLU
Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında soruşturma yapılan ve kendisini Türk
İntikam Tugayı (TİT) ile Ergenekon örgütü üyesi olarak tanıtan Vatan Bölükbaşoğlumun
gerek telefon, gerekse msn görüşmelerinde, Ergenekon operasyonunda Veli Küçük'ün
tutuklanması üzerine Emniyet İstihbarat Daire Başkanına suikast yapacağı, bunun için de
silah ve tetikçi temin etmeye çalıştığından bahsettiği anlaşılmıştır. Söz konusu bilginin
Cumhuriyet Başsavcılığımıza intikal etmesinden sonra soruşturma dosyası Çanakkale
Dostları ilə paylaş: |