T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliği sayı : 2009/191 Esas no
Yüklə 31,9 Mb.
|
|
diğer sanıkların beyanları ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından. Sanığın sübuta eren eylemine uyan, Türk Ceza Kanunu'nun 312/1 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5. maddesi gereğince cezalandırılmasına. Sanık hakkında her ne kadar örgüt yöneticiliği suçundan TCK'nın 314/1. Maddesi gereğince cezalandırılması istenmiş ise de; hakkında TCK'nın 312/1. Maddesinin tatbiki istenmekle. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında TCK'nın 309 ve 302. Maddelerinin uygulanma şartları bulunan hallerde geçitli suç olması nedeniyle ayrıca terör örgütü üyeliği ve yöneticiliği nedeniyle TCK'nın 314/1 ve 314/2. Maddelerinin uygulanamayacağı belirtildiğinden, sanık hakkında TCK'nın 314/1. Maddesi gereğince terör örgütü ara yöneticiliğinden ayrıca ceza tertibine yer olmadığına karar verilmesi,
yakınında, yol kenarında bir şahsın ölü olarak bulunduğunun bildirilmesi üzerine olay yerine gidilerek, çene alt kısmında ip izi şeklinde boydan boya morluk bulunan bir erkek cesedi görüldüğü şeklinde tutanak tutulmuş, daha sonra Küçükçekmece Adli Emanetine aldırılacak olan olay yerinin fotoğraf ve görüntüleri çekilmiştir. Olay yeri itibari ile Küçükçekmece Cumhuriyet savcısı aynı tarihte olay yerine gelerek olay yeri inceleme tutanağı tanzim etmiştir. Bu tutanakta da, cesedin ayaklarının çıplak olduğu, alnının ortasında yüzeysel ekimotik alan bulunduğu, boğazda boğmaya delalet eden derin telem izi saptandığı, cesedin üzerinde herhangi bir eşya veya kimliğini belirtir belgeye rastlanmadığı ifade edilerek kolluk görevlilerine cesedin kimlik tespitinin yapılması talimatı verildiği belirtilmiştir. Yine aynı gün ceset üzerinde adli ölü muayenesi yapılmış, sistematik otopsi yapılması için Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir. Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesinin raporunda ölümün "Bağla boğma sonuca meydana gelmiş
kayden yapılan otopsi işlemine dair evraklar Yetkisizlik kararı verilerek Küçükçekmece Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmiştir.
olayda, cesetten alınan parmak izleri mukayesesi sonucu kimliğinin Rasim ve Raziye 'den olma 1964 doğumlu Hakan Saraylıoğlu olduğunun tespit edildiği belirtilerek olayın faillerinin yakalanması istenilmiştir. Müşteki Hülya Saraylıoğlu (Yerlikaya) Küçükçekmece Cumhuriyet savcılığındaki ifadesinde, Hakan Saraylıoğlu 'mm kendisinin ağabeyi olduğunu, ailede Ertuğrul isimli ağabeyleri ve Funda isimli kardeşleri de bulunduğunu, Hakan Saraylıoğlu 'nun önceleri Almanya'da yaşadığını, Türkiye 'ye döndükten sonra değişik yerlerde kaldığını, en son yedi sene önce yüz yüze görüştüklerini, ölüm haberini almadan üç-dört gün önce yaptıkları telefon görüşmesinde "Konuşacak bir şey yok, her şey doğruydu, ancak ölümümde bunu anlayacaksınız, Allah hepinizin belasını versin" gibi öfkeli sözler sarf ettiğini, Hakan Saraylıoğlu'nun Türkiye'deki ilişkilerini bilmediğini, en son 05376894140 numaralı telefon hattı kullanan Nurcan adında birisiyle yaşadığını bildiğini, Hakan Saraylıoğlu 'nun kendisine gönderdiği cep telefonu mesajlarını kaydettiği CD'nin kendisinde bulunduğunu söylemiştir.
yayınlanan bir bildiri ile Hakan Saraylıoğlu nun öldürülmesi bu örgüt tarafından üstlenilmiştir. Gerekli karşılaştırmaları yapabilmek için buraya alınması zorunlu görülen açıklama şöyledir. DHKC 355: Bir Halk Düşmanını. Bir Kontracıyı Cezalandırdık Tarih: 6 Şubat 2006 Açıklama: 355 Adı: Hakan Saraylıoğlu 1966 Adana doğumlu Hakan Saraylıoğlu, Almanya 'da Konsolosluk ateşesi Halil tarafından örgütleniyor. Almanya 'da evlerinin bahçesi kamyon tamiri için Ferhat Tabur ve ismini bilmediği iki kişi tarafından kiralanıyor. Annesi tamir görünümü altında fırlara silah yüklendiğini fark ediyor ve bunu Karlsruhe Başkonsolosluk güvenlik ataşesi Halit 'e iletiyor. Halit, bilgileri olduğunu ve kesinlikle kimseye bir şey söylememelerini söylüyor. Özcesi Türkiye Devleti Almanya 'yla danışıklı bir şekilde silah kaçakçılığı yapıyor.
dönmek koşulu ile serbest bırakılıyor. Türkiye'ye dönüyor. Türkiye'de İsmet Aybek isimli Polis Amiri ile ilişki sürdürüyor. Kendisine bir tercüme bürosu açılarak tercüman görünümü altında istihbaratta ve operasyonlarda kullanılıyor. Önceleri tercümanlık yaptırılarak deneniyor. Sonra eğitilerek her türlü operasyonda aktif olarak kullanılıyor.
dağcılık eğitimi alarak ve İzmir NATO LSE Türk Karargâhında yapıyor. Ayrıca İstihbarat Dil Okulunda dil eğitimi alıyor. Hasan Kartal sahte kimliği ile ve yeşil pasaportla yurtdışına çıkarılıyor. Burada bir kısım istihbarat ve operasyon faaliyetleri gerçekleştiriyorlar. İsmet Aybek 'den sonra şu an Bosna-Hersek Mali Şube Müdürü olan Göktan Demir 'den talimat alıyor. Şimdi Edirne Emniyet Müdürü olan Hanefi Avcı ile tanışıyor. Hanefi Avcı kendisine devlet memuru gibi çalışacağını anlatıyor. Burada Abdullah Çatlı ile de tanışıyor. Silah istihbarat sorgu gibi konularda eğitiliyor. MİT, JİTEM VE Polis 'ten dörder kişilik gruplar, Kemal Aslan, Fatih Rüştü Özgiray, Kazım Hoşgördü ve kendisinin de içinde olduğu toplam 14 kişiden dört tim kuruluyor.
insanları alıp eğitip bu örgüte dâhil ediyorlar. Hakan Saraylıoğlu, toplam 14 operasyonda bulunduğunu itiraf ediyor. Manavgat, İstanbul, Diyarbakır, Alanya, Fethiye ve Avrupa'da bu operasyonlara katılıyor. Kaybetmeler, faili meçhuller, infazlar, Yunanistan 'da orman yangınları gibi, hemen her türlü operasyona çeşitli konumlarda katılıyor. Manavgat'ta Ali Güngör'ün organizesi, Emniyet Amiri Hakan ve Emniyet Müdürünün insiyatifı ile üç PKK'linin cesedi Manavgat barajına atılıyor. Bu süreçte İzmir Ülkü Ocağı Başkanı Abidin Bilgin ile tanıştırılıyor. Göktan Demir ve Kutup isminde iki kişiden emir alıyor. İzmir'de Abidin Bilgin tarafından dört faili meçhul cinayet işleniyor. Cesetlerin Narlıdere 'de askeri bir bölgeye gömüldüğünü, ölenlerin Diyarbakırlı olduğunu söylüyor. 1994-1995 'de Bodrum'a gönderilir. Bodrum 'dan zodiakla kendisi Cengiz, Kazım ve Ercan isimli bir MİT'çi ile Yunan adalarında orman yakıyorlar. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı 'nda görevli Mustafa Başçavuş, bir konuşmalarında kendisine, artık atışlarda gerçek hedef kullandıklarını, bunun için de Beyoğlu 'nda MHP li bir işadamının bürosundan silahla eğitim amaçlı birisini vurdurduğunu anlatıyor. Bu kişinin Önder Babat olduğunu söylüyor. Bazı operasyonlarda CİA, Ml-5 ve MI-6 ile, Alman BND ile işbirliği yapıyorlar. BND ile yapılan işbirliğinden birinde Alman istihbaratçı Hans Stenzel ile birlikte Türkiye bağlantılı bir Yugoslav insan kaçakçılığı operasyonunda Hans denilen kişi Joachim adlı kişiyi kaçıyorken vuruyor ve nehir e atarak boğuyor. Olay faili meçhul olarak kalıyor. MI-5 ile Alex isimli konsoloslukta görevli kişi aracılığı ile tanışıyor. Ve burada üç ay sözleşmeli personel olarak çalışıyor. 1537/2271 Birlikte Çalıştığı Ve İşbirliği Yaptığı İnsanlar -İsmet Aybek: Sarıgazi lojmanlarında oturur, Eski Emniyet Müdürü, aktif, birinci derecede görevli.
isimli pavyona gider. Ankara ve İzmir 'de ikamet eder.
-Sevdağ: Karadeniz sürücü kursu, aktif, Beyoğlu 'nda. -Atilla Çağlak: Denizli 'de Tavas halının sahibi.
Caddesi 'nde Oto Galeri 200 'ün sahibi. -Hasan Toker: Faal olarak bağlantısı var. Manavgat 'ta. -Abidin Bilgin: Bağlantısı var, faal. Eski İzmir Ülkü Ocakları Başkanı. İzmir'de bulunur. -Süleyman Canavar: JİTEM'de üsteğmen, örgüt bağlantısı var. -Ali Güngör: Faal, örgütle ilişkili. Side 'de Hilal, Hacı ve Üç Hilal kuyumcularının sahibi. -Cin Mustafa: MRT TV sahibi. Manavgat Belediye Meclisi Üyesi. Örgütle bağlantısı var, faal. Manavgat 'ta bulunur. -Mehmet Ali Ünal: Beşiktaş Belediye Başkanının akrabası. Kod isimi Kırık Side Kumköy'de apart oteli var. Faal olarak çalışıyor, örgütte tim komutanı. Manavgat Side Kumköy de bulunur.
Manavgat 'a geldi. Belediye Başkanı oldu. -Kemal Aslan: Faal durumda, tim komutanı, aslen Kayserili. İçel'de bulunur. 1538 / 2271 -Alex: İngiltere Başkonsolosluğu'nda Ml-5 görevlisi. Kafe Crown, Gloria Deans, Etap Marmara, Hilton, Ritz Cartoon 'da bulunur. -Martin: İngiltere Başkonsolosluğu 'nda Ml-6 'da. Alex ile aynı konumda. -Sammy ya da Steaven: Amerikan Başkonsolosluğunda CİA görevlisi. Alex ile aynı durumda.
Maaş pirim ve ödemelerini Vakıflar Bankası aracılığı ile alırlar. Görevli memur X adına diye alıyor ve vakıflardan çekiyor ya da doğrudan şahıs adına Vakıflar Bankası 'ndan çekiyor. MİT, JİTEM, Özel Harp ve polis elemanlarına hep bu sistemle ödeme yapılıyor.
Kadıköy 'deki İlkay Nakliyat Bu anlattıklarımız Hakan Saraylıoğlu adlı kontranın itiraflarının bir özetidir. Çok daha ayrıntılı krokili anlatımları bizde saklıdır. Hakan Saraylıoğlu savaşçılarımız tarafından gözaltına alınmış, sorgulanmış, bütün bu suçları nedeni ile 2 Şubat 2006 günü örgütümüz tarafından cezalandırılmış ve cesedi İkitelli Organize Sanayii Bölgesine bırakılmıştır.
Müdürlüğünün 8.2.2006 tarihli yazısı ile Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilerek olay hakkında soruşturma kaydı açılması istenilmiş, buna göre 2006/146 sayıya kayden soruşturma açılmıştır. 1539 / 2271 Konu hakkındaki yazışmalardan sonra Küçükçekmece Cumhuriyet başsavcılığı elindeki soruşturma evrakı hakkında görevsizlik karar vermiş, evrak İstanbul Cumhuriyet başsavcılığınca aynı olay hakkındaki soruşturma ile birleştirilmiştir.
Müdürlüğünce Hakan Saraylıoğlu ile tanışıklığı bulunduğu öğrenilen yada 55358884040 numaralı telefonu ile görüşmüş olan Biray Güneş, Turan Akça, Gündüz Meriç, Ayşe Biraslan, Halil Cevdet Sunay. Bahittin Özçelik, Sevda Özçelik, Tevrat Özdemir, Cengiz Yargıç, Murat Türkmen, Abdullah Çuldal ve Kemal KarataşTn bilgi sahibi sıfatı ile ifadeleri alınmıştır. Hakan Saraylıoğlu mun öldürülmesi olayı hakkında bilgileri olmadığını söyleyen bu kişilerden, ifadeleri önemli görülenlerin beyanları aşağıda özetlenmiştir.
olarak çalıştığını, buraya gelip aç olduğundan bahisle iş isteyen Hakan Saraylıoğlu 'nun garson olarak işe girmesine yardımcı olduğunu, kendisine Fatih'teki Er gün Otelinde kaldığını söylediğini, dört gün süresince birlikte çalıştıklarını, son gün kendisinin cep telefonunu alarak işyerinden ayrıldığını, telefonunu almak için gittiğinde bu otelde İsmail Evren yada İsmail Elveren ismini kullanarak kaldığını öğrendiğini, telefon görüşmesinde kendisine telefonunu getireceğini söylediği halde getirmediğinden İstanbul Cumhuriyet başsavcılığına müracaat edip hakkında şikayetçi olduğunu söylemiştir. Gündüz Meriç, Fatih'teki Ergün Otelinin sorumlusu olduğunu, kendisine fotoğrafı gösterilen Hakan Saraylıoğlu 'nu İsmail Elveren olarak bildiğini, kayıt defterine giriş yapmadıklarından açık kimliğini bilmediğini, bu kişinin kendisini Mersin 'li olarak tanıtıp barda çalıştığını söylediğini, 9,10, 13 ve 14 Ocak 2006 tarihlerinde geceliği on liradan dört gün otelde kaldığını söylemiştir.
dağıtım işi için ruhsat almak amacı ile Türkiye 'de bulunduğunu, Eminönü 'ndeki Seres Otelinde kaldığını, resmi gösterileni Hakan Saraylıoğlu olarak bildiğini, yemek için gittiği, otelin yakınındaki Şirin Yemek Salonunda garson olaraka çalışan Hakan Saraylıoğlu ile tanışıp birkaç kez görüştüklerini, anlattıklarından fakir, parasız bir süre Almanya 'da kalıp işlediği bir suçtan sınırdışı edilen birisi olarak tanıdığını, lokantada Hakan Saraylıoğlu 'nun çalışanlardan birinin cep telefonunu alıp kaçtığı söylenerek kendisinden onunla buluşmasının istendiğini, bunun üzerine Hakan Saraylıoğlu ile telefonla görüşüp buluşmak için anlaştığını, ancak lokanta çalışanlarının Hakan Saraylıoğlu 'na zarar verebilecekleri korkusu ile tekrar telefon açıp buluşma yerine gelmemesini söylediğini, daha sonra buluştuklarında ise Hakan Saraylıoğlu'nun, lokanta ve karşısındaki otelde yasa dışı işler yapıldığını gördüğünü, buna alet olmamak için parasını almadan işten ayrıldığını, telefonu da çalmadığını anlatarak bir emniyet görevlisi tanıdığı olsa bunları anlatabileceğini söylediğini, bunun üzerine Hakan Saraylıoğlu 'nu kendisinin tanıdığı olan Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğünde görevli Halil Cevdet Sunay Baş ile tanıştırdığını, Hakan Saraylıoğlu 'nun bu kişiye çalıştığı lokanta ve karşısındaki otelde uyuşturucu kaçakçılığı yapan, kadın pazarlayan, çete tipi insanlar bulunduğundan bahsettiğini, bu anlatılanlardan korktuğundan Hakan Saraylıoğlu ile bir daha görüşmediğini, telefonlarına bakmadığını, bütün bu anlattıklarının döri-beş gün önce gelişen hadiseler olduğunu söylemiştir. 1540 / 2271 Halil Cevdet Sunay Baş, Sirkeci Gümrük Muhafaza Müdürlüğü emrinde kısım amiri olduğunu, 2005 yılında Havalimanı Gümrük Muhafaza Müdürlüğünde kısım amiri olarak görevli iken Almanya 'da yaşayıp Türkiye 'de ilaç ruhsatı almak için bulunan Ayşe Biraslan ile tanışıp arkadaş olduklarını, bu kişinin kendisini Hakan Saraylıoğlu ile tanıştırdığını, Hakan Saraylıoğlu 'nun kendisine bir süre çalıştığı Şirin Yemek Salonunun alt katında turistlere yönelik uyuşturucu ve beyaz kadın ticareti yapıldığını, restoran sahibi olan ve 05354871521 numaralı telefonu kullanan Yunus'un turistlere uyuşturucu sattığını, 05363972571 numaralı telefonun sahibi Musa lakaplı şahsın kokain işi ile uğraştığını, Taksim 'deki Karadeniz Sürücü kursunda çalışan Sevda isimli bayanın sahte pasaport işleri ile uğraştığını, 02125176113 numaralı telefonu kullanan ancak ismini bilmediği şahsın sahte para işi ile uğraştığını, 05362821093 numaralı telefonu kullanan Tahsin kod isimli şahsın, 05356112271 ve 02164656289 numaralı telefonların sahibi Hakan Aras isimli şahsın da illegal işler ile uğraştığını, 004917621784614 numaralı telefonu kullanan Sem adlı Alman uyruklu şahsın da bunlardan uyuşturucu temin ettiğini, 05366106274 numralı telefon sahibi Seyfo lakaplı şahsın sahte para işi ile uğraştığını, 05377341612 ve 05355705450 numaralı telefonları kullanan şahısların da uyuşturucu işi yaptıklarını, restoran ile karşısında bulunan otel sahiplerinin ilişkisi olduğunu, zaman zaman Van plakalı 50 NC kamyonet ile oyuncak aslanların içinde zulalanmış vaziyette uyuşturucu çıkarıldığı veya otele getirildiğini, 05383981310 numaralı telefon sahibi Erol isimli şahsın da uyuşturucu işi yaptığını anlattıktan sonra, kalacak yerinin olmadığını, maddi durumunun çok bozuk olduğunu, hak ederse muhbir ikramiyesi almak istediğini anlattığını ve irtibat kurmak için kendisinin telefon numarasını aldığını, Hakan Saraylıoğlu 'nun kendisine verdiği telefon numarasının ise 05358884040 olduğunu, ayrıca kendisine 300 Dolar borç verdiğini, Kendisinin bu bilgileri Müdürü Macit Toroslu 'ya anlattığını, onun kendisini konuyu Emniyet veya Jandarmaya bildirmesi yönlendirmesi üzerine konuyu İstanbul Bölge Komutanlığında Astsubay olarak görevli amcası İbrahim Baş 'a anlattığını, onun aracılığı ile Jandarma İstihbaratta görevli Faruk Astsubay ile görüştüğünü ve aldığı bilgileri aktardığını, bir gün sonra Jandarma İstihbarattan Asım binbaşının kendisini telefonla arayarak konuyu Faruk astsubayın takip ettiğini, gelişme olursa kendisi ile irtibata geçeceklerini söylediğini, ancak bugüne kadar bir gelişme olmadığını,
verdiği bilgiler karşılığında para istediğini, kendisinin 250 YTL vermediğini, Jandarma İstihbaratına aktardığı bilgilerden sonuç çıkmadığından bu kişinin dolandırıcı olduğunu düşünerek irtibatını koparttığını söylemiştir. Cengiz Yargıç, 5554433304, 2125244960 ve 2122842339 numaralı telefonları kullandığını, Halen Medi Art Yapım Şirketinde TV-5 Televizyonuna Yuva Kuran isimli bir program yaptığını, Hakan Saraylıoğlu'nun 2004 yılında İstanbul'da NATO toplantısının yapıldığı dönemde ortağı olduğu Fatih Kültür Merkezine gelerek buluşmak istediğini söylemiş olduğunu, buluştuklarında uzun süre Almanya 'da kaldığını, Hristiyanlık eğitimi aldığını, ancak Müslüman olduğu için Alman istihbaratı tarafından sınır dışı edildiğini, turizmci olduğunu, bir süre Türk İstihbaratı ile çalıştığını, kendisi ile görüşmeden bir süre önce ise CIA ile ilişkiye geçtiğini, CIA görevlisi olarak kendisini takip ettiğini, CIA görevlileri ile Hilton Otelinin en üst katında toplantılar yaptığını, CIA 'nın kendisini terörist olarak tanıttığını, ancak yaptığı araştırmada örgüt ile ilişkisi olmayan iyi birisi olduğunu tespit ettiğini ve uyarı için kendisi ile irtibata geçtiğini, CIA ile çalışması konusunda zorlandığını, can güvenliği olmadığını anlattığını, Konuşmalarında Şile'de turizm üzerine bir çalışma yürüttüğünü söylemesi üzerine kendisinin de turizmci olduğundan, çaresiz bir durumda bulunduğundan bahisle iş istediğini, illgegal bir iş yapmadığını görmesi amacı ile de isteğini kabul ettiğini, bir süre birlikte Şile 'ye gidip çekim yaptıklarını, bu dönemde kendisini birkaç kez Beşiktaş Yıldız yokuşundaki, ilk önce eşi olarak tanıttığı, sonrasında ise eşi olmadığını söylediği birisi ile yaşadıkları eve bıraktığını, bu bayanın Ekonomi Yazarı Deniz Gökçe 'nin yanında çalıştığını ve Şile 'deki çekimleri izlemek için birkaç kez Hakan Saraylıoğlu 'nun yanında geldiğini, Hakan Saraylıoğlu 'nun Şile 'deki bu iş dağılınca yanından ayrıldığını, bir buçuk yıl görüşmediklerini, beş ay önce ise Rabbim isimli filmin çekimleri sırasında yanına geldiğini, konuşmalarında kendisinin Fatih 'te Sivil İnisiyatif isimli bir gazete çıkarttığını söylemesi üzerine gazete bürosuna gelip gitmeye başladığını, Alamanalar başlıklı bir yazısını gazetede yayınlatmak istediğini, bu yazının gazetede ve www.sivil.net internet sitesinde yayınlandığını, bundan sonraki dönemde de tekrar haber vermeden ortadan kaybolduğunu,
elektronik posta ile öğrendiğini, Hakan Saraylıoğlu 'nun yayınlanan bu yazısını ailesine haber verdiğin tahmin ettiğini, bu nedenle kendisine elektronik posta gönderilmiş olabileceğini, Hakan Saraylıoğlu'nun kendisine ait kartviziti birlikte çalıştıkları sırada aldığını düşündüğünü söylemiştir.
telefon hatlarını kullandığını, Hakan Saraylıoğlu ile 2003 yılında tatil için gittiği Fethiye 'de tanışıp arkadaş olduklarını, İstanbul 'a geldiğinde evinde kaldığını, evlenmeyi düşündüklerini, kendisine Beşiktaş Çarşı 'daki Genç Kafe 'ye, Beşiktaş Ülkü Ocağına gittiğini, Genç Kafe 'de tanıştığı yaşlı biri için Beşiktaş CHP 'ye giderek bu şahsa partiden yardım aldığım. Taksim 'deki Palmiye Otelinde kaldığını anlattığını, kendisini dersleri zayıf olan kızına yardımcı olabileceğini söylediği Beyoğlu 'ndaki Karadeniz Sürücü Kursunun sahibi Sevda Durmuş 'un yanına götürdüğünü, bu kişinin kızının zayıf olan dersleri ile okulunu not ettiğini, ancak bundan olumlu bir sonuç çıkmadığını, bir seferinde Genç Kafe 'den aranarak Hakan Saraylıoğlu 'nun kumar borcu olduğunun söylendiğini, yine alışveriş yapıp borcunu ödemediği mağazalardan arandığını, kendisinden habersiz altınlarını alıp sattığından Beşiktaş Polis Merkezine gittiğini ancak şikayetten vazgeçtiğini, bu nedenlerle aralarında tartışmalar olduğunu, yaz aylarında güney sahillerinde çalıştığını bildiğini, maddi sorunları çözemediği için evlenemediklerini ve ayrıldıklarını, Daha sonra kendisine yabana uyruklu bir bayanla deri çanta işi yaptığını söylediğini, 02125191009 rumarasını işyeri telefonu olarak mesajla kendisine gönderdiğini, ancak bu numarayı aramadığını, öldüğünü polislerden öğrendiğini, evinde Hakan Saraylıoğlu 'na ait el yazısı ile 3170587-86, 05356454187 İbo, Ömer 5363727687 numaraları yazılı kağıtlar ve Sivil İnisiyatif isimli gazetenin yazi işleri sorumlusu A. Cengiz Yargıç'a ait kartvizit olduğunu, Hakan Saraylıoğlu'nun 5358884040 numaralı telefon hattını kullandığını, Hakan Saraylıoğlu'nun Almanya'daki abisinin telefon numaralarının 0049706291678 ve 00966507084237 olduğunu, Finansbank'ta hesabı olduğunu bildiğini. Ocak 2006'da Yapı 1542/2271 Kredi Bankasında hesap açtırdığını, buraya para geleceğini ve borçlarını ödeyeceğini anlattığını söylemiştir. Tevrat Özdemir. Bir gazetecinin özel şoförlüğünü yaptığını, 05354253417 numaralı cep telefonu hattını kullandığını, Hakan saraylıoğlu 'mı aynı şirkette çalıştıkları Biray Güneş 'in duygusal arkadaşı olmasından dolayı bir yıl önce tanıdığını, kendisini turizimci olarak tanıttığını, son dönemde kendisinden Biray Güneş ile bozulan ilişkisini düzeltmek için aracı olmasını rica ettiğini, kontorü olmadığından telefonunu çaldırdığını, kendisinin Hakan Saraylıoğlu 'nu arayarak bu konuda görüştüklerini söylemiştir. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün üst yazısında, olay ve bu beyanlar hakkındaki değerlendirme, Hakan Saraylıoğlu 'nun uzun süre Almanya 'da Yüklə 31,9 Mb. Dostları ilə paylaş:
|