T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliği sayı : 2009/191 Esas no



Yüklə 31,9 Mb.
səhifə236/335
tarix17.08.2018
ölçüsü31,9 Mb.
#71833
1   ...   232   233   234   235   236   237   238   239   ...   335

anlatmak istediğim husus budur, ancak karşımdaki şahıslar çok güçlü olduğu için kendimi

ifade etmekte zorlanıyorum. Baskı görüyorum, ayrıca sunduğum notlar ve beyan ettiğim

Turgut 'un notları da dikkate alındığında daha önce Boğaç Kaan 'ın baskı ve vaatlerle

lehine daha önce bir dilekçe göndertmişlerdir ve o dilekçede doğru değildir, o notlarda

tüm hepsi açıktır. Bunlar kime ait bilemiyorum ancak bu notlar Hakan Karakaş 'ın

vasıtasıyla bana geldi. Bunları Hakan Karakaş kendi el yazısı ile de yazmış olabilir

başkasına da yazdırmış olabilir. Ancak Hakan Karakaş, Boğaç Kaan 'ın dostudur, bunu

Boğaç Kaan Murathan avukatının gönderdiğini düşünüyorum, bu hususta derinlemesine

bir araştırma yapılıp cezaevi kayıtları araştırıldığında bu dediklerimin doğruluğu ortaya

çıkarılacaktır. Ben Emniyette kimsenin adamı değilim, ben devletime güvenerek doğruları

anlattım, daha iyi korunmamın ve gereğinin yapılmasını talep ediyorum şeklinde beyanda

bulunmuştur.


Bedirhan Şinal'in Mahkemeye sunduğu evraklar emanete alınmıştır.
Murat Aplak İstanbul 12.ACM'nin 1.7.2009 tarihli 1. duruşmasında, Eski ifadelerini

tekrarladığını, olay günü akşam 9 sıralarında evden çıktıktan sonra Fatih 'le karşılaştığını,

birlikte Taksim'e gitmeyi düşündükler ini, yolda Bedirhan, Umut, Oğuzhan ile

karşılaştıklarını, Bedirhan 'ın kendisine bir tabanca gösterdiğini, kendisinin ona bu işlerle

ilgilenmemesini söylediğini, Fatih "ın Bedirhan 'ın bir yakınına benzin alacağını

söylediğini, Bedirhan 'm benzin aldıktan sonra yanlarından uzaklaştığını, Fatih 'in de

bakmaya gittiğini ve Bedirhan 'ın kız arkadaşıyla barışmak için kendisini yakacağını

söyleyip barışmak için bunu kullanacağını ilettiğini, gece 03 'e kadar Fatih ve Metin 'le

birlikte internet kafede bulunduğunu, huzurdaki sanıklardan Fatih ve Bedirhan

dışındakileri tanımadığını savunmuştur.


Fatih Derdiyok İstanbul 12.ACM'nin 1.7.2009 tarihli 1. duruşmasında, Emniyet ve

Savcılıktaki beyanlarının doğru olduğunu, Bedirhan Şinal'e, sadece yolda kaldığını

belirttiği için benzin almak konusunda yardımcı olduğunu, Bedirhan ve Murat dışında

huzurdaki diğer sanıkları tanımadığını savunmuştur.


Seyhun Zayim İstanbul 12.ACM'nin 1.7.2009 tarihli 1. duruşmasında, suçlamayı kabul

etmediğini, önceki aşama ifadelerinin doğru olduğunu, Bedirhan Şinal'in kendisi

aleyhindeki beyanlarını kabul etmediğini ve aleyhindeki bu beyanların baskıyla verildiğini,

Bedirhan 'ın savcılık ifadesinde kendisinin adını vermediğini savunmuştur.


Bayram Demir İstanbul 12.ACM'nin 1.7.2009 tarihli 1 .duruşmasında, Boğaç Kaan ile

aynı koğuşta kalmadığını, dışarıdan da bir tanışıklığının bulunmadığını, hakkındaki

isnatların doğru olmadığını savunmuştur.
Bora Ballı İstanbul 12.ACM'nin 1.7.2009 tarihli 1. duruşmasında, Önceki beyanlarının

doğru olduğunu, Boğaç Kaan Murathan 'ı tanımadığını savunmuştur.


Boğaç Kaan Murathan İstanbul 12.ACM'nin 1.7.2009 tarihli 1. duruşmasında, Üzerine

atılı suçlamaları kabul etmediğini, sanıkların hiçbirisini tanımadığını, sanıklarla aynı


1590/2271
koğuşta kalmadığım ve talimat vermediğini, önceki aşama ifadelerinin doğru olduğunu,

evinde elde edilen tabancanın ortağı olan İlker Gökalp 'e ait olduğunu, yaşının olay eşgal

bilgisinde belirtildiği gibi 23-24 olmadığını ve aleyhinde bir teşhis işlemi bulunmadığını

savunmuştur.


Boğaç Kaan Murahan müdafi Av.Burak Bekiroğlu'nun, Boğaç Kaan MurathanTn Sedat

Peker liderliğindeki çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak eylemi nedeni ile yargılandığı

İstanbul 9.ACM'deki 2008/150 esas nolu dosyadaki talebi üzerine, İstanbul 9.ACM'si

(Kapatılan) Bayrampaşa Cezaevi İdaresinden Boğaç Kaan MurathanTn hangi tarihler

arasında hangi koğuşlarda yattığının bildirilmesini istemiştir. Silivri 5. Nolu L Tipi

Cezaevi Müdürü Bahtışen Er imzalı 5.12.2008 tarihli yazıyla, Boğaç Kaan MurathanTn

Bayrampaşa Cezaevine girdiği 10.7.2007 tarihinden Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevine

gönderildiği tarihe kadar önce B Blok-14/Alt koğuşunda yattığı, daha sonra B Blok 7 nolu

koğuşa alındığının tespit edildiği, buradan Kocaeli 1. Nolu Cezaevine sevkedildiği

bildirilmiştir. Boğaç Kaan Murathan müdafi Av. Burak Bekiroğlu'nun dilekçesi üzerine

Silivri 5. Nolu L Tipi Cezaevi Müdürü Mustafa Öztürk imzasıyla 12. ACM'ne gönderilen

yazıyla da, Boğaç Kaan MurathanTn Bayrampaşa Cezaevine girdiği 10.7.2007 tarihinden

Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevine girdiği tarihe kadar önce B Blok-14/Alt koğuşunda

yattığı, daha sonra ise B Blok 7 nolu koğuşa alındığının tespit edildiği, Bayrampaşa

Cezaevinde C 7 nolu bir koğuşun bulunmadığı, B ve C blokları arasında geçiş bulunmadığı

bildirilmiştir.


Oğuzhan Aslan İstanbul 12.ACM*sinin 24.5.2010 tarihinde yapılan 3. duruşmasında

müdafi Av.Selma Taş refakatinde. Olay günü Eyüp 'te Bedir han 'ın isminin baş harfi E ile

başlayan ancak tam olarak hatırlamadığı kız ile Bedirhan 'ın tartıştığını, Bedirhan 'ın ona

yarın beni gazetelerde göreceksin dediğini ve sinirli bir şekilde oradan birlikte

ayrıldıklarım, internet kafeye gittiklerini, Umut Erdoğan 'ın da yanlarına geldiğini,

internette İbrahim Tatlıses gibi ünlü kişilere baktığını ve kendilerinin de bu kişiler gibi

tanınmış kişiler olacakların söylediğini, daha sonra internet kafeden ayrılarak evlerine

gittiklerini, sonra Bedirhan ile Umut 'un geldiğini, bir şirkete molotof atacaklarını, sonra

ünlü olacaklarını, televizyonculardan da para kazanacaklarını söylediğini, kendisinin de

kabul ettiğini, yolda Fatih İe karşılaştıklarını Bedirhan 'ın kendilerine anlattıklarını ona da

anlattığını, Fatih ile Bedirhan 'ın benzin almaya gittiklerini, Bedirhan, Umut ve kendisinin

molotof hazırladığını, Fatih 'in bir süre durup gittiğini, Murat Aplak 'ın yanlarına geldiğini

ve kendisine molotof mu atacaksın seni abine söyleyeceğim molotof atmana izin

vermeyeceğim deyip kendisini iteklediğini, Fatih İe birlikte yanlarından ayrıldıklarını,

taksiyle Şişli 'ye gittiklerini orda Bedirhan İn Cumhuriyet gazetesini sorduğunu ve

Cumhuriyet gazetesine attıkları takdirde daha da meşhur olacaklarını söylediğini, birlikte

Cumhuriyet gazetesi yakınlarına geldiklerini, bir tur attıktan sonra Bedirhan Şinal'in

cebinden çıkartdığı molotof şişesini çıkartarak kendisinden ateş istediğini, kendisinin

molotofu yaktığını, Bedirhan 'ın güvenlik kulübesinin yanına bunu attığını, sonra

kaçtıklarını Umut Erdoğan İn yakalandığını, daha sonra gittikleri evlerinde

yakalandıklarını, Bedirhan'ın kendisine olaydan önce önce 500 TL sonra da 10000 TL

para vaadettiğini, Rize li olduğunu bildiği takım elbiseli bir şahsın ve bazen de başka bir

şahısla birlikte haftada veya ayda bir gelerek Bedirhan 'a para verdiğini, neden para

verdiklerini bilmediğini, yanına geldiğinde Bedirhan 'da 700 TL para olduğunu

savunmuştur. Duruşmada bulunan Bedirhan Şinal'in "Baskı altında olup olmadığı"

sorusunu da Baskı altında olmadığı şeklinde cevaplamıştır.


1591 /2271
Bedirhan Şinal İstanbul 12. ACM'ne, 9.11.2010 tarihinde yapdan kapalı olarak yapılan 5.

duruşmada dört ayrı parça evrak ibraz etmiştir.


"Üç Sayfalık El Yazılı İfade" : Çizgisiz bir kâğıda el yazısıyla yazılmış 3 sayfalık yazının

başında "Bedirhan ifadeyi kendin net olarak temize geçersin " ibaresinin bulunduğu, bunun

altında üç sayfalık bir yazılı ifade içeren dilekçenin bulunduğu anlaşılmıştır.Bu dilekçenin

en altında "saygılarımla Bedirhan Şinal" ibarelerinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bu üç

sayfanın içerik olarak daha sonra Bedirhan Şinal tarafından kendi el yazısıyla aynen yazılıp

imzalandığı ve İstanbul 12.ACM'ne Cezaevi idaresi aracılığıyla gönderildiği tespit

edilmiştir.
"Bedirhan Şinal'in Tekirdağ F Tipi Cezaevinden İstanbul 12. ACM'si Başkanlığına

hitaben İstanbul Cumhuriyet başsavcılığına gönderdiği 4.6.2010 tarihli iki sayfalık el yazılı

mektupta", yakalanmasının ardından Emniyet müdürlüğünde vermiş olduğu ilk ifadesinin

gerçek olduğunu, bu ifadesinde belirttiği kişilerin dışında hiç kimsenin olayla ilgisinin

olmadığını, meydana gelen olayla Fatih Derdiyok, Murat Aplak ve Boğaç isimli kişinin

uzaktan yakından ilgisinin bulunmadığını, Fatih ve Murat'ın tek suçlarının olaydan önce

kendisiyle karşılaşmaları olduğunu, Boğaç isimli kişinin adını tutuklandıktan sonra

konulduğu Bayrampaşa Cezaevinde, koğuşta kalanlardan duyduğunu, diğer mahkûmların

bu kişinin 1 ay önce başka bir cezaevinden tahliye olduğunu konuştuklarını, diğer

mahkûmlara sorduğunda bu kişinin tanınmış bir kişi olduğunu öğrendiğini, daha sonra

eğer bu kişinin adını ifademe eklersem hem yapmış olduğum olay çok konuşulur, hem

dosya daha kalabalık olur, ben de aradan daha çabuk çıkarım diye düşündüğünü, bu

nedenle Savcılığa dilekçe vererek gerçekleri anlatacağını yazdığını, hâlbuki

anlatacaklarının bir kısmında gerçeklik payı olmadığını, ifade için çağrıldığında Emniyette

verdiği ifadeye tanımadığı ve görmediği ve olayla ilgisi olmayan Boğaç isimli kişinin adını

eklediğini, diğer mahkûmlardan duyduklarıyla ifadesini süslediğini, o nedenle

fotoğraflardan teşhis edemediğini, amacının böyle bir olayı yapmışken tanınan kişilerin

adını verip isim yapmak olduğunu, terör örgütü suçlamasını kabul etmediğini, birçok

insanın suçsuz yere gözaltına alınmasına sebep olduğu için vicdan azabı çektiğini,

tahliyesini talep ettiğini belirtmiştir. Her iki yazının içerik olarak aynı olduğu yapılan

incelemeden açıkça görülmektedir.
"İki sayfalık el yazısıyla yazılmış mektup": Bu mektupta "Selamün Aleyküm (Üstü

karalanmış olarak Burak yazılı) merhaba notunu aldım. Çok sağol bizler de iyiyiz, Senin de

iyi olmana çok sevindim, gıyabında seni çok iyi tanıdığımdan böyle bir olaya dâhil olman

vesile olman beni çok mutlu etti, Bedirhan 'ın gönlünün rahat olması açısından da ayrıca

sevindim. (Üstü karalanmış olarak Burak Orhan) Dayıyla her zaman sohbetini yapıyoruz.

Seni kendimizden bizi de kendinden görmeni canı gönülden isteriz. Yapmış olduğun

dostluğun da beni ne denli mutlu ettiğini anlatamam. Çok teşekkür ederim. (Üstü

karalanmış olarak Burak yazılı) Bedirhan 'dan dinlediğin gibi yaşanan sıkıntılardan bilgi

sahibisin. Bedirhan da bizim yapmış olduğu, göstermiş olduğu samimiyetle dostumuz

kardeşimiz. Boğaç 'kır da bizim dostlarımız kardeşlerimiz arkadaşlarımız. İnşallah bizim

de yardımımızla yaşanan sıkıntıyı ortadan kaldırırız. (Üstü karalanmış olarak Burak yazılı)

Yapılan dostluğun maddiyatla, ne Bedirhan 'la ne de Boğaç 'la hiçbir konusu olmamıştır.

Bedirhan 'ın yapmış olduğu dostluğa karşı benim de üzerime düşeni yapmam gerektiğinde

senin nazarında her türlü sözü veriyorum. Aralarında hiçbir sıkıntının, sorunun

yaşanmayacağının garantisini aldım. O insanlara da sonuna kadar güveniyorum

inanıyorum beni mahcup etmezler. (Üstü karalanmış olarak Burak yazılı) Para konusunda,


1592/2271
ben Bedirhan bunu para için yapıyor, böyle bir talebi var diye kesinlikle söylemedim.

Bedir han da böyle bir talepte bulunmadı. Ben tamamen burada Bedirhan in sıkıntı

yaşamaması için yapmam gereken şeyi yaptım. (Üstü karalanmış olarak Burak yazılı)

Hesabına para yatıracaktım. Mahkeme tarafından her şey i Avukat da söyledi. Takip

ediliyor. Bir de böyle bir dilekçenin ardından çok daha özen göstererek araştırırlar. Sen de

çok iyi biliyorsun ki böyle bir durum ortaya çıkartılırsa verdiği dilekçenin de, söylediği

ifadenin de hiçbir geçerliliği olmaz. Benim senden bu konuda özellikle ricam olacak.

Bedirhan in da kafasının rahat olması açısından önümüzdeki hafta içi senin aracılığınla

Bedirhan 'a bir şekilde para bırakmak. Burak seninle herşeyi paylaşayım. Ne sana ne de

Bedirhan 'a mahcubiyet yaşamayayım. Sen nasıl Bedirhan nasıl arzu ederse hiçkimsenin

zarar görmeyeceği bir şekilde hareket edelim. Önümüzdeki hafta 5 milyar, Mahkemeye de

Mahkemeden bir iki gün sonra 5 milyar daha bıraktıracağım. Senin de bilgin olsun. Sıkıntı

yaşanmayacak bir şekilde ulaştıralım. ( Üstü karalanmış olarak Burak yazılı) Senden haber

bekliyorum. Kendine çok iyi bak, yapmış olduğun dostluğun beni ne denli mutlu ettiğini

bilemezsin, çok sağol (Üstü karalanmış olarak Burak yazılı) Bedirhan 'a sabah yazdığım

notta birşeyler sordum, bana yazarsa sevinirim, kendine çok iyi bak, senden cevap

bekliyorum, (Üstü karalanmış olarak Oktay yazılı ) ahimin de çok selamları var Allah 'a

emanet ol. (Üstü karalanmış olarak Hakan yazılı)


"Üç sayfadan oluşan küçük notlar halinde el yazısıyla yazılmış evrak": Üç tanesi bir A 4

kâğıdına, diğer iki tanesi de ayrı A 4 ebatındaki kâğıda yapıştırılmış olarak 5 küçük

kâğıdın üzerinde 1, 2, 3, 4, 5 şeklinde numaralandırmanın olduğu görülmüştür.
1 nolu notta, "İstanbul 12.Ağır Ceza Mahkemesi Sayın Başkanlığına, Sayın başkanım ve

değerli üyeler, bundan yaklaşık 2,5 sene önce Cumhuriyet Gazetesine molotof kokteyli

attığımdan dolayı yargılanıyorum. Daha önce Mahkemeye savunmamı yollamıştım. Bu

savunmamda olayı gerçekleştirmemdeki asıl amacı ve nasıl olduğunu terörle mücadeledeki

ilk ifademdeki gerçeklerin yazdığını anlatmıştım. Daha önce de bahsettiğim gibi Fatih

Derdiyok ve Murat Aplak olacaklardan habersizdi. Boğaç denilen kişiyi ise zaten hiçbir

zaman tanımadığımı ve görmediğimi anlatmıştım. " yazılı olduğu tespit edilmiştir.
2 nolu notta: "Terörle Mücadelede ilk verdiğim ifadeden sonra tutuklanmamın ardından

Bayrampaşa cezaevine götürüldüğümde burada Boğaç denilen kişinin ismini diğer

mahkûmlardan duyduğumu ve tanınmış bir kişi olduğu için adını bu olaya karıştırırsam

yapmış olduğum olay daha çok konuşulur diye düşündüğümü de anlatmıştım. Hatta diğer

mahkûmlardan duyduğum Boğaç denilen kişinin hakkında yine diğer mahkûmlardan

duyduğum bilgilerle süslediğimi de anlatmıştım. Ancak önceki savunmamda anlatmadığım

bir duruma değinmek istiyorum. Tutuklanmamın ardından savcılığa verdiğim ifademde ben

hiçbir zaman Boğaç Kaan Murathan demedim " yazılı olduğu tespit edilmiştir.


3 nolu notta: "Ben bu ifademde de adı Emre olan soyismini hatırlamadığım Boğaç lakaplı

kişiden bahsettim, benim bu ifademi vermemden sonra ifademi alan Savcı bana

bahsettiğim kişinin Boğaç Kaan Murathan olup olmadığını bastıra bastıra sorduğundaben

kendisine adı Emre olan soyismini bilmediğim, lakabı Boğaç olan kişiden ben

bahsediyorum demiştim. Ancak 8 ay sonra ben Edirne F tipi cezaevinde yatarken

İstanbul'dan gelen ve daha önce İstanbul'daki Emniyette gördüğüm polis memurları

tekrardan ifademi almak için geldiler. Ancak geldiklerinde zaten yanlarında daha önce

kimin hazırladığını bilmediğim bir ifade getirmişlerdi. Bu ifadeyi benim imzalamamı


1593 / 2271
istediler. Eğer imzalarsam 3-4 ayda serbest kalacağımı söylediler" yazılı olduğu tespit

edilmiştir.


4 nolu notta: "Bu ifadeyi okuduğumda daha önce bahsetmiş olduğum ifademdeki adı Emre

olan soyismini bilmediğim Boğaç olarak tanınan şahıs yerine Boğaç Kaan Murathan ismi

yazılmıştır. Hatta kendilerine bahsettiğim kişinin bu kişi olmadığını söylediğimde bana

eğer sen bu ifadeyi imzalar vebıı kişinin ismini söylersen 3-4 ayda çıkarsın diye vaadde

bulundular. Ben annesiz babasız büyüyen biriyim. Hayatta güvenebileceğim kimse

olmadığından bu polis memurlarına güvendim, daha doğrusu onlardan çekindim.

Dediklerini yapmazsam cezaevinden çıkamam diye korktum. Ancak görüyorum ki benim de

bu boşluğumdan faydalanan polisler yüzünden suçsuz insanlar cezaevlerinde yıllardır

yatmaktadırlar."
5 nolu notta: "Yaptıklarımdan dolayı pişmanım. Kendimi polislere alet ettiğim için de

üzgünüm ama yapacak bişeyim yoktu, çaresizdim. Benim yüzümden olaylar buralara kadar

geldi. İnsanlar mağdur oldular. Ben de kimsesizliğimden dolayı mağdur oldum. Tekrar

vicdan azabı çektiğimi söylüyorum. Mağduriyetimin giderilmesini ve tahliyemi talep

ediyorum. " yazılı olduğu tespit edilmiştir.
"Bir sayfa el yazısıyla yazılmış evrak ve ekinde ajanda kâğıdına yazılı ayrı bir doküman**:

1 sayfalık el yazısıyla yazılmış kâğıtta " Selamün Aleyhim Bedirhan öncelikle geçmiş

olsun. Mahkemen inşallah dilediğin gibi geçmiştir. Bedirhan sana ne kadar teşekkür etsem

azdır. Beni mahcup etmedin ya bundan sonraki yaşamım boyunca benim can dostumsun.

İnanılmaz mutlu ettin beni Allah razı olsun. Yarın sana çok daha detaylı yazacağım. Şimdi

topun ulaşmama ihimalini de gözönünde bulunduruyorum. Minnettar olduğumu bil.

Yürekten de inan. Senin için her zaman her konuda her şeyi yapacağıma dair tekrar söz

veriyorum. ( Üstü karalanmış olarak Burak yazılı) merhaba Bedirhan'ın yazdığı notu

aldım. Böyle bir olaya senin de vesile olmandan dolayı çok mutluyum. Her iki tarafa da

çok büyük bir dostluk yaptın. Diğer dostumuz için de sana çok teşekkür ederim. Her

konuda yapılması gereken herşey yapılacaktır. Seni de hiçbir durumda mağdur

etmeyeceğime yürekten inan. Yarın tekrar detaylı bir şekilde yazacağım. Allah 'a emanet

olun. " yazılı olduğu tespit edilmiştir.
"Ajanda sayfasına yazılmış iki sayfalık el yazısıyla yazılmış kâğıtta'": "Selamün Aleyhim

Bedirhan günaydın nasılsın, odanıza tekrar hoşgeldiniz, güzel olmuş mu birbirimize alıştık

Yokluğunuzu hissettik. Bedirhan Perşembe günü sana ziyaret geldi. Ziyaret saatini

geçmişlerdi.2.30.da buradaydılar. Trafik çok tıkalıymış. Ondan dolayı geç kalmışlar.

Burada yoktun o yüzden sana iletemedim. Anneannen çok ufak halsizlik yaşamış, Anadolu

yakasına Tacettin dayına geçmiş. Bizim çocuklar da görüşmeye gitmek istediklerinde biraz

rahatsızım karşı taraftayım demiş. Oraya gitmişler. Bedirhan önemli hiçbir problemin

olmadığına emin ol. Bana abi ilgilenelim dediler ben de elinizden geleni yapın dedim.

Senin için her zaman her konuda elimden geleni yapacağıma dair söz verdim sana. Her ne

konu olursa olsun her zaman yanındayım. Bedirhan Allah nasip ederse bu ay 24. Perşembe

günü anneannen açık ziyarete gelecek. Sana bizimkiler de aynı gün gelecek. Yani sana

şunu söyleyeyim kafan çok rahat olsun. Hasta deyince problem varmış gibi kafanı takma

Bedirhan Tacettin dayın hesabına para da yatırdı. Fişini sana atıyorum. Anneannen de

gelirken açık ziyarette yine getirecek sana. İstersen de hesabına yalırttırırsın. Açık

ziyarette dilediğin gibi sözlü olarak söylersin. Son gönderdiğiniz değerli şey için de çok

çok teşekkür ederim. Kendinize çok iyi bakın. Tekrar hoşgeldiniz. Bedirhan sana


1594 / 2271
söylediğim konu hakkında bana yazarsan çok mutlu olurum, bekliyorum. Herhangi bir

isteğin varsa yazarsın. Fazla tatlı yemeyin kilo olarsınız, dikkat edin (Karalanmış olarak

Oktay beyin de yazılı) çok selamları var Allah'a emanet ol." Yazılı olduğu görülmüştür.
Bedirhan Şinalin anneannesi olan Yüksel ÖzdoğanTn 24.5.2010 tarihli el yazısıyla

yazılmış ve altı imzalanmış olan iki sayfalık bir mektubu Mahkemeye sunduğu bu

mektupta Bedirhan"a eylemi Karagümrük çetesinin işlettiğini içeren ibareler olduğu

anlaşılmıştır.


Boğaç Kaan Murathan müdafi Av. Burak Bekiroğlu tarafından sureti onaylanan ve

Bedirhan Şinal'in adı ve imzası bulunan iki sayfalık mektup sureti dosyaya konulmuştur.

Mektup zarfının üstünde alıcı olarak Gülten Zayim'in isminin yazılı olduğu, gönderen

kısmında ise Bedirhan Şinal Edime F Tipi Cezaevi Edime ibarelerinin yazılı olduğu, bu

mektupta hal hatır sorulan cümlelerin dışında "Yenge ben sana telefonda söylemiştim ifade

konusunu, ifadeler hazırlandı ben imzaladım, ama tabi insanlar dışardan farklı yorumladı

herşeyi ama inan herşey dışardan göründüğü gibi değil" ibarelerinin yazılı olduğu

görülmektedir.


Bedirhan Şinal'in Silivri Cezaevinde bulunduğu esnada aynı Cezaevindeki Oğuz Alparslan

Abdulkadir'e Cezaevi iç postası aracılığıyla gönderilen iki adet mektubun Oğuz Alparslan

Abdulkadir tarafından sunulduğu, mektuplarda tarih bulunmadığı ancak Bedirhan Şinal'in

imzasının bulunduğu görülmektedir. 1. Mektupta Bedirhan Şinal'in " bir de Oğuz Abi

Kandıra'da yatan ahimden haber geldi.. Oğuz Abi sen bana demiştin ben sana yazacam

diye ama bana herhangi bir mektubun ulaşmadı "yazdığı, 1. mektup yazıldıktan sonra

Oğuz Alparslan Abdulkadir'in cevap yazdığı ikinci mektup içeriğinden anlaşılmaktadır.

İkinci mektupta imzanın da altında en alt kısımda Bedirhan Şinal'in "Söylediğin herşeyi

anladım abi" yazılı olduğu anlaşılmaktadır.
Bedirhan Şinal'in, "Tekirdağ Cumhuriyet başsavcılığının 8.6.2010 tarihli üst yazısıyla

İstanbul Cumhuriyet başsavcılığına gönderilen, 4.6.2010 tarihli iki sayfadan oluşan

12.ACM'si Başkanlığına hitaben yazılmış el yazılı mektup": Bu mektup yukarıda

incelenmiş olup Bedirhan Şinal'in 5. duruşmada Mahkemeye sunduğu el yazılı notlardaki

mektupla aynı olduğu ve bu mektup taslağının Bedirhan Şinal'e aynısını yazması için

Hakan Karakaş aracılığıyla Boğaç Kaan Murathan'nın müdafii Av. Burak Bekiroğlu

tarafından gönderildiğini ve aynısını yazıp Mahkemeye gönderdiğini belirttiği mektuptur.
Bedirhan Şinal 1.7.2009 tarihinde İstanbul 12. ACM'ne sunduğu elyazısıyla yazılmış ve

altı imzalanmış mektubunda : "Yapmış olduğu eylemin planlayıcılarının Bora Ballı ve

Seyhun Zayim olduğunu, Murat Aplak ve Fatih Derdiyok'un hiçbir suçu olmadığını"

belirtmiştir.


Bedirhan Şinal 09.12.2009 tarihinde İstanbul 12. ACM'ne gönderdiği el yazısıyla yazılmış

ve altı imzalanmış mektubunda: Geçen duruşmada bazı Avukatlar tarafından kendisinin

İlhan Selçuk 'a yollamış olduğu mektupla olayları farklı yerlere çekmek istediğinin iddia

edildiğini, bunun yalan ve yanlış olduğunu, polislere Cezaevinde vermiş olduğu ifadede bu

mektubu kendisine kimlerin yazdırdığını açıkça beyan ettiğini, kendisinin akli dengesinin

yerinde olmadığını iddia eden Avukatları bunu ispat etmeye davet ettiğini, Seyhun Zayim

ve Bora Ballı 'nın akrabalarını kendisiyle telefonda görüştürüp polise vermiş olduğu
1595 / 2271
ifadesini polis zoruyla verdiğini ve bu ifadeleri kabul etmemesini kendisinden istediklerini

belirtmiştir.


Bayram Demir İstanbul 12. ACMme gönderdiği 25.6.2010 tarihli dilekçede, "Bayrampaşa

Cezaevindeki koğuşların 100-120 kişilik olduğunu, Bayrampaşa Cezaevinde C 27

koğuşunda Bedirhan Şinal denilen kişiyi görmenin dışında en ufak bir sohbetinin

olmadığını ve Bedirhan 'ın kendisinin sohbet ortamında da hiç bulunmadığını" ifade

etmiştir.
Boğaç Kaan Murathan Silivri Cezaevinden İstanbul 12. ACM'si Üye Hâkimine gönderdiği

28.12.2009 tarihli 3 sayfalık dilekçede, Bedirhan'ın ilk celse verdiği ifadede kendisiyle

alakalı en ufak bir kelime dahi söylemediğini, sorulan sorulara cevap vermediğini,

bazılarının isteğini yerine getirdiğinin belli olduğunu, bu kişilerin kendisine neden bunu

yaptığını bilmediğini, Kelebek operasyonu kapsamında Mahkemelik olduğu Organize Şube

Polisleri Serdal Akça ve İbrahim Emre 'nin ceza aldığını, bu kişilerin bu dosyayı alıp bu

hale getirdiklerini ifade etmiştir.
Seyhun Zayim İstanbul 12.ACM Üye Hâkimine gönderdiği 25.1.2010 tarihli dilekçede,

Bedirhan Şinal'in ifadelerinde büyük çelişkiler olduğunu, Ergene kon soruşturmasının


Yüklə 31,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   232   233   234   235   236   237   238   239   ...   335




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin