bilgilerinin olduğu bilgisayar çıktısı belge, "M.Ü İletişim Fakültesi Kurulu Genel Kurulu"
başlıklı, listelenen isimlerin yanlarına el yazısı ile hukuka aykırı olarak kişisel verilerin
kaydedildiği belge bulunduğu.
Devlet Bakanı Ali Babacan ile Cüneyt Zapsu arasında geçen ve Ergenekon Terör
Örgütünce kayda alınan telefon görüşmesinin yayınlanmasının örgütsel bir talimat olduğu,
Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olan Doğu Perinçek'in verdiği bu talimatın
sanık Mehmet Bozkurt'un kullandığı masanın çekmecesinden ele geçtiği, Aydınlık
gazetesinin 9,10 ve 11. 6.2011 tarihli sayılarında telefon görüşmesinin yayınlanarak sanık
Doğu Perinçek'in örgütsel talimatının yerine getirildiği.
Sanık Caner Taşpınar'ın iddianamede belirtildiği şekilde, Ergenekon Terör Örgütünün bir
kısım yönetici ve üyeleri ile örgütsel irtibat halinde bulunduğu, örgüt yöneticisi sanık Doğu
Perinçek'in yasa dışı kayda alınan telefon görüşmesinin yayınlanması talimatını cezai
sorumluluğunu göze alarak yerine getirdiği, gazetecilik mesleğinin sağladığı kolaylıktan
yararlanarak bazı kişiler hakkında edindiği bilgileri hukuka aykırı olarak kişisel veri olarak
kaydettiği, örgütsel nitelikteki faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu dikkate
alındığında Ergenekon Terör Örgütü üyesi olduğu anlaşıldığından,
1738/2271
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
maddelerine göre cezalandırılmasına,
b) Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı olarak birden fazla kişinin siyasi, felsefi veya
dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel
yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri birden fazla
kez kişisel veri olarak kaydetmek eylemine uyan TCK 135 - (2), (1), TCK 137 -(1), b),
TCK 43 - (1), (2) maddelerine göre cezalandırılmasına,
c) Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşüne, ırki
kökenine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimine, cinsel yaşamına, sağlık durumuna veya
sendikal bağlantısına ilişkin kişisel veri olarak kaydedilen bilgileri hukuka aykırı olarak
bir başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek eylemine uyan TCK 136 - (1), TCK 137 -
(1), TCK 43 -(1), (2) maddelerine göre cezalandırılmasına,
ç)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
42.SANIK CEM ŞİMŞEK
İddianamede sanığın.
a)Ergenekon Terör Örgütü Üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK
5,
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Sanık Cem Şikşek aşama ifadelerinde özetle, sanıklardan Fatih Koca'yı tanıdığını, Altunay
Şahin'i ise tanımadığını, sanık Recai AlkanT 2006-2007 yılları arasında gördüğünü, görev
haricinde samimiyeti olmadığını, internet gruplarının ve ortak özelliklerinin olmadığını,
mail alışverişi yaptıklarını hatırlamadığını, herhangi bir mail grubu kurmadıklarını, sanık
Recai Alkan'dan ela geçen mailleri hatırlamadığını, Devrimci Teğmenler konusunda bir
bilgisinin olmadığını, internet siteleri ve tabana yayılma ile ilgili alışma yapmadığını,
hiçbir zaman komuta kademesine hakaret içeren bir mail atmadığını beyan ederek
suçlamaları kabul etmemiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre. sanık Cem Şimşek'in
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Fatih Koca ve Altunay
Şahin (Donanma komutanlığı santral-2624146601) kullanımlarındaki telefon hatları
arasında irtibat bulunduğu tespit edilmiştir.
Sanık Cem Şimşek'in iddianamede belirtildiği ve ilgili bölümde anlatıldığı şekilde,
psikolojik harekat amacıyla yayın yapan internet siteleri ile fiili irtibatı bulunan sanık
Hasan Ataman Yıldırım ile irtibatlı olarak faaliyet yürüttüğü, Ergenekon Terör Örgütünün
Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yayılma faaliyetleri kapsamında diğer sanıklar Recai
Alkan, Fatih Koca ve Altunay Şahin ile birlikte görevlendirildikleri, adı geçen sanıklarla
1739/2271
birlikte örgütün Deniz Kuvvetleri içerisinde etkisini artırması ve yayılması yönünde
psikolojik harekat yönü ağır basan mail çalışmalarını yürüttükleri, bu faaliyetleri sanık
Doğu Perinçek'in emirleri doğrultusunda yerine getirdikleri, örgütsel nitelikteki
faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu dikkate alındığında Ergenekon Terör
Örgütünün üyesi olduğu anlaşıldığından,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
maddelerine göre cezalandırılmasına,
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılması talep edilmiş ise de, yüklenen bu suçun sanık tarafından işlendiğinin
sabit olmaması nedeni ile Beraatine.
c)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
43. S ANIK CEMAL GÖKÇEOĞLU
İddianamede sanığın,
a)Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 - (1), 3713 Sayılı
TMK 5,
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Sanık Cemal Gökçeoğlu aşama ifadelerinde, 2005 yılında Genelkurmay Psikolojik Harekat
Daire Başkanlığı emrine atandığını, 2008 yılında Bilgi Destek Şube Müdürlüklerinin
kurulduğunu ve kendi şubesinin 5. Destek Şube olarak kuruluşta yer aldığını, burada
göreve başladığında Murat Uslukılıç, Fatih Karacaer ve Sivil Memur Bülent Sarıkahya'nın
Cari İşlem Şube Müdürlüğünde sanık Dursun Çiçek'in emrinde çalıştıklarını, 2008 yılında
Destek Şube olmaları sebebiyle kendi Şubesine bağlandıklarını, internet destek kısmındaki
teknik hizmetlerin kendileri tarafından yapıldığını, 2009 yılı Şubat ayında internet
sitelerinin büyük çoğunluğunun kapandığını, hazırlanan andıcın yeni internet sitelerinin
satın alınması, nasıl ve ne maksatla alınıp kullanılacağını belirttiğini, bu andıçta kendisinin
de ismi ve imzasının bulunduğunu, yasal olarak bir sakınca görmediği için imzaladığını,
internet sitelerinin içerikleri hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığını, ancak isim olarak
bildiğini, Nisan 2009 tarihli andıcın görev dağılımı için hazırlandığını, bu andıçtan sonra
Şube Müdürlerinin kendi kredi kartlarıyla ilgili internet sitelerini kiraladıklarını, İlticayla
Mücadele Eylem Planı ortaya çıktığında kursta olduğunu, kurstan çağrıldığını, o sırada
bilgisayarların formatlandığını, bir kısmının da kullanım dışı bırakıldığını, 2005 yılında
sitelerin bir oda içerisindeki bilgisayarlardan yönetildiğini ve sadece Dursun Çiçek'in
emrinde olduğunu, kendilerinin o odaya girip çıkmadıklarını, andıcı çıkarttırdığında
Dursun Çiçek'in Daire Başkan Vekili olduğunu, andıçla birlikte kurulan sitelerden
hatırladıklarının koruyucuhaber ve turkuzbiz olduğunu, diğerlerinin adlarını ve içeriklerini
1740/2271
bilmediğini, ancak irtica.org ve aslar.org isimli sitelerin olduğunu hatırladığını, içeriklerine
kendisi bakmadığı için ilgilenmediğini, kendisinin bu site içeriklerini onaylamadığını,
suçlamaları kabul etmediğini beyan etmiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Cemal Gökçeoğlu'nun
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Mustafa Bakıcı, Ziya
İlker Göktaş, Sedat Özüer, Mehmet Bülent Sarıkahya. Fuat Selvi, Hulusi Gülbahar ve
Dursun Çiçek'in kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu tespit
edilmiştir.
Sanık Cemal Gökçeoğlu'nun iddianamede belirtildiği ve yukarıda ilgili bölümde anlatıldığı
şekilde, Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olduğu, Ergenekon Terör Örgütünün
amaçlan doğrultusunda askeri müdahale ortamı oluşturmak amacıyla belirtilen internet
siteleri vasıtasıyla kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetleri icra ettiği, söz konusu
internet sitelerine sağlanan teknik destekten sorumlu olduğu, yine bu siteler aracılığı ile
yürütülen illegal faaliyetlere hukuk koruması sağlamak amacıyla, sitelerin yeniden
yapılandırılması yönünde düzenlemeleri içeren andıçın hazırlanmasında görev aldığı,
İrticayla Mücadele Eylem Planının ortaya çıkmasından sonra Bilgi Destek Daire
Başkanlığında gerçekleşen bilgisayarların silinme işleminde görevli olduğu, yine evrak
kırpma işlemlerinden de bilgisinin olduğu, aynı zamanda bu işlem esnasında çalıştırılan
tanığa gördüklerini kimseye anlatmaması yönünde baskı uyguladığı, sanığın bu şekilde
devlet yöneticilerini baskı altına almak, devlet otoritesini zaafa uğratmak, bu hususta
gerektiğinde kamu düzenini bozup, ülkede kaos ve düzensizlik ortamı oluşturmak, halkı
devlet yöneticilerine karşı kışkırtmak ve anarşi ortamı oluşturmak, böylece Ergenekon
Terör Örgütünün nihai hedefi olan cebir ve şiddet yöntemleri ile Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen
engellemeye teşebbüs etmek suçunu işlediği anlaşılmakla,
a)Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 - (1), 3713 Sayılı
TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay 'ın, TCK'nın 302,
309 maddelerindeki suçlara uyan bir eylemin varlığı halinde aynı sanık için TCK'nın 314
maddesinden ceza verilemeyeceğine dair yerleşik içtihadı dikkate alınarak, sanık hakkında
bu suç nedeni ile Ceza Verilmesine Yer Olmadığına,
b) Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılmasına,
c)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
44.SANIK CENGİZ KÖYLÜ
İddianamede sanığın, Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 -
(1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılmasına karar verilmesi talep
edilmiştir.
Sanık Cengiz Köylü aşama ifadelerinde suçlamayı kabul etmemiştir.
. . 1741 / 2271
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Cengiz Köylü'nün
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Mehmet Bora Perinçek
ve Erol Manisa'nın kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu tespit
edilmiştir.
Ergenekon Terör Örgütünün öncelikle TSK içinde illegal olarak yapılandığı, Ergenekon
Terör Örgütünün temel belgesindeki "Bu çalışmanın amacı; ... Türk Silahlı Kuvvetleri
bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon 'un reorganizasyonuna katkıda bulunabilmektir... "
ifadesinin de bunu gösterdiği, Ergenekon Terör Örgütünün hedeflerine ulaşmak için TSK
içindeki bu illegal örgütlenmeye büyük önem verdiği, TSK içindeki mensuplarını
emekliliklerinden sonra da askeri personelle iletişimde ve sivil toplum örgütlerinde etkin
olarak istihdam ettiği,
MİT tarafından hazırlanan "İP/Karargah Evleri" isimli, hassas kaynaklardan elde
edilerek hazırlandığı ve kontrollü kullanılmaması durumunda kaynağın hassasiyetinin
zedeleneceği özellikle belirtilen belgede. İşçi Partisinin dahil olduğu TSK içinde illegal
olarak örgütlenen Karargah Evleri adlı çekirdek oluşumdan ayrıntılı olarak bahsedildiği,
sanıklardan Hikmet Çiçek, Mehmet Bedri Gültekin, Mehmet Bora Perinçek'in aralarında
bulunduğu bir organizasyon tarafından idare edildiği belirtilen bu oluşumda Havacı
kesimin önemli bir unsur olduğu ifade edilerek bu yapının hava Harp Akademisindeki
örgütlenmesinin sanık Cengiz Köylü tarafından organize edildiğinin belirtildiği,
MİT tarafından oluşturulan Karargah Evleri şemasında sanık Cengiz Köylümün Askeri
kesimin başında gösterildiği, Türkiyem Topluluğundan İlhan Yaşar Hacısalihoğlu, Alevi
kesim, İşçi Partisi, Harp Akademisi ve Hava Haıp Okulu birimleriyle ilişkilendirildiği.
Soruşturma kapsamındaki aramada ele geçen ve bu şekilde varlığından haberdar olunan bu
belge ile ilgili yazışmalarda, belgenin MİT tararından hazırlandığının, aramada ele geçen
belgenin MİT'in Genelkurmay Başkanlığına, oradan da Hava Kuvvetleri Komutanlığına
verilen nüshası olduğunun, belgenin üzerine Komutan tarafından "'30.03" parafı
konulduğunun anlaşıldığı,
İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada ele geçen çok gizli nitelikli bu belgenin,
belge içeriğinde TSK içinde örgütlendiği belirtilen İşçi Partisinde ele geçmesinin tek
başına Ergenekon Terör Örgütü'nün TSK içinde ne kadar etkin bir şekilde örgütlendiğini,
İşçi Partisinin çok gizli nitelikli bu belgeye ulaşma ve elde etme kanallarına sahip
olduğunu gösterdiği,
Sanık İsmail Hakkı Pekin'in duruşmada, Karargah Evleri Bilgi Notu ve Şemasının
Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevine başladığı 17 Ağustos 2007
tarihinden önce 29 Mart 2007 tarihinde MİT Müsteşarı tarafından Genelkurmay
Başkanına elden verildiğini, bir nüshasının Hava Kuvvetleri Komutanlığına gönderildiğini,
Hava Kuvvetlerine gönderilen nüshanın üzerinde "30/3 gereği" şeklinde paraf olduğunu,
2008 yılındaki aramada bu belgenin İşçi Partisi binasında ele geçmesi üzerine İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığının Mayıs 2008'de bu belgeyi Genelkurmay Başkanlığına
gönderdiğini, kendisinin Adli Müşavirden görüş aldıktan sonra 27 Mayıs'ta Hava
Kuvvetleri Komutanlığına bu konuda yasal işlem başlatılması için yazı yazdığını, 31 Mayıs
2008'de de Hava Kuvvetleri Komutanlığının konu hakkında adli soruşturma başlattığını
beyan ettiği.
1742/2271
Dosyadaki deliller ve sanık İsmail Hakkı Pekin'in bu beyanına göre, Hava Kuvvetleri
Komutanlığı Askeri Savcılığının gereği yapılsın denilerek 30.3.2007 tarihinde gönderilen
bu belge ile ilgili olarak 1 yıl 2 ay sonra soruşturmaya başladığı, İşçi Partisindeki aramada
ele geçen belgenin Hava Kuvvetleri Komutanının gereği yapılsın parafı attığı nüsha olduğu
ve belgedeki Karargah Evlerinin sanık Doğu Perinçek grubundan bazı sanıkların
organizesinde özellikle Hava Kuvvetlerinde etkin şekilde yapılandığı ibaresi birlikte ele
alındığında, bu gecikmenin sebebinin anlaşılabilir olduğu,
Sanık Cengiz Köylü nün, bu evraktan 30 Mart 2007 de internet vasıtasıyla haberdar
olduğunu beyan etmekle birlikte, bu tarihin Genelkurmay Başkanlığından gelen nüshanın
Hava Kuvvetleri Komutanı tarafından gereği için paraf edildiği tarih olduğu ve o tarihte
belgeye internetten erişilebilmesinin mümkün olmadığı, kamuoyunun bu belge hakkında
21 Mart 2008'de İşçi Partisinde yapılan aramadan sonra bilgi sahibi olduğu.
Hava Kuvvetleri Askeri savcılığının konu hakkında yürütülen soruşturması kapsamında
tutuklanan Selami Selçuk Çakmaklı'da ele geçen bir flaşlı bellekteki "Cengiz Köylü 'den
gelenler" adlı klasörde Karargah Evleri MİT Raporunun bulunduğu, sanık Cengiz
Köylü'nün bu konu hakkında bir yerde kendisin 23 Şubat 2007 tarihinden itibaren tanıştığı
Selami Selçuk Çakmaklı ile birlikte çalıştığını, Selami Selçuk Çakmaklı 'da bulunan flash
bellekte kendisine ait ailevi fotoğrafların da bulunduğunu, kendisinin ailevi fotoğraflarını
verecek kadar Selami Selçuk Çakmaklı ile samimi olmadığını beyan etmekte iken başka bir
yerde Selami Çakmaklı 'nın 2006 yılının son aylarında kendinse bir flash bellek getirdiğini
ve "Yani ben sonuna kadar yanındayım. Böyle kaypaklık yapmam tamam mı? Biz bir işe
gönülden, biz bir gönülden bir işe başladık, onu söyleyeyim sana, senin için kendimi ateşe
atarım" şeklinde konuştuğunu ifade ettiği, buna göre sanık Cengiz Köylümün Selami
Selçuk Çakmaklı ile tanışma tarihi ve aralarındaki ilişkinin mahiyeti konusunda çelişkili
ifadeler verdiği, 1.5.2008 tarihinde sanık Cengiz Köylü ile Selami Selçuk Çakmaklı
arasında söz konusu flash bellek ile ilgili bir telefon konuşması geçtiği, bu konuşmada da
sanık Cengiz Köylü'nün flash bellek konusunda Selami Selçuk Çakmaklı'ya herhangi bir
isnatta bulunmadığı, netice olarak gerek sanık Cengiz Köylü'nün gerekse Selami Selçuk
Çakmaklımın flash bellekteki "Cengiz Köylüden Gelenler" isimli klasörü ve içeriğini
açıklayamadıkları.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığının İşçi Partisi Karargah Evleri konulu
soruşturmasında Askeri Savcılık tarafından bilirkişi olarak tayin edilen ve sanıklar lehine
bilirkişi raporu veren Sami Toprak isimli kişinin dosyadaki delillere göre, İşçi Partisinin
Üyesi ve İşçi Partisinin Milletvekili adayı olduğunun, İşçi Partisinin USMER listesinde
kaydı bulunduğunun, İşçi Partisinde yapılan görev bölüşüm listelerinde kendisine görev
verildiğinin, Kırklar isimli listede adı yazdığının. Parti toplantılarında "Sami Toprak:
Devrim aşamasındayız. Tevhidi Tedrisat şart. Öğretmenler de çok tahribata uğradı"
şeklinde sözler sarf ettiğinin, yine Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden sanık
Doğu Perinçek ve grubundan olan Ergenekon Terör Örgütü üyesi sanıkların telefon
rehberlerinde kaydı bulunduğunun anlaşıldığı, İşçi Partisinin TSK içinde örgütlendiği
konusundaki bir soruşturmada İşçi Partisinde bu kadar aktif görevli olduğu anlaşılan
birisine bilirkişilik görevi tevdi edilip rapor hazırlattırılmasının, Ergenekon Terör Örgütü
Karargah Evleri yapılanmasının aynen MİT belgesinde geçtiği gibi Hava Kuvvetleri
Komutanlığında etkin şekilde faaliyette bulunduğunu gösterdiği.
1743/2271
Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığındaki bu soruşturmayı yürüten ve yukarıda
anlatılan bilirkişi raporunu aldıran Askeri Savcı Ahmet Zeki Üçok'un, konu hakkında
görüştüğü MİT mensuplarının Karargah Evleri ile ilgili bilgilerin kaynağının İşçi
Partililer içinde bulunan bir haber elemanı olduğunu söylediklerini ifade ettiği,
MİT Müsteşarlığının Mahkemenin konu hakkındaki bir yazısına verdiği cevapta, belgenin
Genelkurmay Başkanlığına teslim edildikten sonra, ek talepte bulunulmadığı için konu
hakkında araştırma yapılmadığını bildirdiği.
İşçi Partisi Genel Başkanı olan sanık Doğu Perinçek'in, İşçi Partisinin 17 Mayıs 2008
tarihli MYK bildirisindeki. Hava Kuvvetleri içinde veya Türk Silahlı Kuvvetlerinin
herhangi bir kurum veya birliğinde subaylarla veya askeri personelle silahlı veya silahsız
örgütlenme faaliyeti içinde bulundukları veya toplantılar yaptıkları veya ikili ilişkiler içine
girdikleri yönündeki bütün haberler gerçek dışıdır . Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bu tür
faaliyetler, emperyalist devletler ve Türk Ordusunun düşmanları tarafından
yürütülmektedir. Bu yalanın kamuoyu gündemine getirilmesi de bu tür yıkıcı faaliyetlerin
bir parçasıdır. İşçi Partisi Türk Ordusu içinde her tür fitne ve fesadın karşısında sağlam ve
güvenilir tutumunu daha kararlı olarak sürdürecektir. Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik
yıkıcı amaçlarla kamuoyu gündemine getirilen uydurma belgenin 9 Temmuz 2008 günü
Ergenekon Soruşturması savcısı Zekeriya Öz tarafından Genelkurmay Savcılığına
gönderildiği yolundaki haberler doğru değildir şeklinde gibi açıklamalar yaparak konu
hakkında ön alma, hedef saptırma, kafa karıştırma yöntemleriyle dezenformasyon
yöntemleri uyguladığı,
Sanık Cengiz Köylü ile, Karargah Evleri Şemasında ismi geçen ve Ergenekon Terör
Örgütü davasının bir çok sanığı ile irtibatı olan, ancak dosya sanığı olmayan İlhan Yaşar
Hacısalihoğlu arasında çok sayıda, yine Karagah Evleri şemasında ismi geçen sanık
Mehmet Bora Perinçek ile arasında bir adet. Karargah Evleri şemasında ismi geçmeyen
sanık Erol Manisa ile de arasında telefon irtibatı bulunduğu, sanık Cengiz Köylümün MİT
Karargah Evleri şemasında ismi geçen, ancak dosya sanığı olmayan bir çok kişiyi mesleki
irtibatları nedeniyle tanıdığını beyan ettiği, dosyadaki delillere göre, firari sanık Bedrettin
DalanTn Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu Yeditepe Üniversitesinde çalışan, Ahmet Hurşit
Tolon, Hasan Ataman Yıldırım, Emin Gürses, Turhan Çömez ve Yalçın Küçük gibi birçok
sanık ile irtibatı bulunduğu tespit edilen Gamze Kona ile de irtibatının bulunduğu,
Sanık Cengiz Köylümün, dosyadaki delillere göre Ergenekon Terör Örgütünün birçok
sanığı ile irtibatı olan, bazı sanıklardan ele geçen dijital belgeleri oluşturan kişi olarak
gözüken ve hakkında İstanbul 12.Ağır Ceza Mahkemesine Ergenekon Terör Örgütü üyeliği
suçlaması ile dava açılan Şafak Yürekli ile yalnızca Kayseri Erciyes'e kayak yapmak için
geldiğinde 1 adet telefon irtibatı kurduğu savunmasına karşılık. Şafak Yürekli ile arasında
2003 yılından başlayan 15 adet telefon irtibatı bulunduğunun tespit edildiği,
Sanık Cengiz Köylümün, usulüne uygun olarak kayıt altına alınan telefon
görüşmelerindeki, kendisi ile birlikte hareket eden bir ekibin başka bir ekip tarafından
bilinçli olarak yok edilmek istendiği mahiyetindeki beyanlarının, kendisinin Karargah
Evleri örgütlenmesi içinde yer aldığının tevilli bir ifadesi olduğu,
1744 / 2271
I
Sanık Cengiz Köylü'nün Ergenekon Terör Örgütümün TSK içindeki örgütlenmelerinden
birisi olan Karargah Evleri biriminin önemli mensuplarından birisi olduğu, ancak yönetici
sıfatına haiz olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı anlaşıldığından,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
maddelerine göre cezalandırılmasına,
b)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
45.SANIK CİHAN ARIK
İddianamede sanığın, Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2),
3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık Cihan Arık aşama ifadelerinde, Tuzla Piyade Okulunda Subay Temel Kursu
öğrencisi olduğunu, sanık Oğuzhan Sağıroğlumu babasının görev yaptığı Tokat ilinden
1998 yılından itibaren tanıdığını, 2000 yılından sonra Tokat'tan ayrılmalarına rağmen
telefon irtibatlarının devam ettiğini, sanık Onur Özdemirin devre arkadaşı olduğunu, sanık
İbrahim Şahini tanımadığını, sanık Oğuzhan Sağıroğlu'nun kendisini arayarak Terörle
Mücadele amacıyla devletin yeni bir kurum kurduğunu, bu kurumda gönüllülük esasına
göre çalışmak isteyip istemediğini sorduğunu, kendisinin de yasal olduğu takdirde kabul
edebileceğini söylediğini, sanık Oğuzhan Sağıroğlu'na güvendiği için kendisinin ve
arkadaşı sanık Onur Özdemir'in kimlik bilgilerini Oğuzhan Sağıroğlu'na mesajla
gönderdiğini, sanık İbrahim Şahin'den ele geçen belgeleri ilk kez gördüğünü, sanık
Oğuzhan Sağıroğlu'nun teklifini yasal bir görev olarak değerlendirdiği için kabul ettiğini,
yasadışı bir şey olduğunu düşünseydi kabul etmeyecek olduğunu beyan ederek suçlamaları
Dostları ilə paylaş: |