T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliği sayı : 2009/191 Esas no
Yüklə 31,9 Mb.
|
|
Yiğit'in kendisinin yeğeni olduğunu, ifadelerini kabul etmediğini, ele geçen el bombaları ile ilgisinin bulunmadığını, sanık Ali Yiğit'in babasıyla aralarında husumet bulunduğunu, sanık Ali Yiğit'in başkaları tarafından yönlendirilmiş olabileceğini beyan ederek suçlamaları kabul etmemiştir.
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Oktay Yıldırım ve Mahmut Öztürk'ün kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu.
Ergenekon Terör Örgütünün üyeleri olan sanıklar Oktay Yıldırım ve Mahmut Öztürk ile örgütsel irtibat halinde bulunduğu, Ergenekon Terör Örgütüne ait 27 adet el bombasını evinde sakladığı, bu olay nedeni ile tutuklanıp cezaevine konulduktan sonra sanık Ali Yiğife beyanlarını değiştirmesi yönünde baskı yaptığı, bu kapsamda hazırlamış olduğu dilekçe örneğini ezberleyip ifadelerini bu doğrultuda değiştirmesi için sanık Ali Yiğit'e verdiği anlaşılmakla, örgütsel nitelikteki bu eylemlerine göre Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu anlaşıldığından, a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılmasına, bjSilahlı terör örgütünün faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek, bu örgüte ait silahları depolamak eylemine uyan TCK 315 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre bu suçun örgüt üyesi tarafından işlenemeyeceği, bu hali ile eylemin Örgüt faaliyeti çerçevesinde tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak eylemine uyduğu anlaşıldığından TCK 174 - (1), (2), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılmasına,
uygulanmasına, 160.SANIK MEHMET DENİZ YILDIRIM İddianamede sanığın, a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5. b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları geçici de olsa tahsis olundukları yerden başka bir yerde kullanmak, hileyle almak veya çalmak eylemine uyan TCK 326 - (1),
bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek eylemine uyan TCK 327-(1),
suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak basın ve yayın yoluyla yayımlayarak ifşa etmek eylemine uyan TCK 133 - (3)
gizliliğini ihlal etmek eylemine uyan TCK 134 - (1) e)Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı olarak bir kişinin siyasi, felsefi veya dini görüşüne, ırki kökenine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimine, cinsel yaşamına, sağlık durumuna veya sendikal bağlantısına ilişkin kişisel veri olarak kaydedilen bilgileri hukuka aykırı olarak bir başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek eylemine uyan TCK 136 - (1) maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
suçlama konusu yapıldığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemiştir. Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre. sanık Mehmet Deniz Yıldırım'ın kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Adnan Türkkan, Aydın Gergin. Mehmet Adnan Akfırat. Doğu Perinçek, Erkan Önsel, Ferid İlsever, Mehmet Sabuncu. Mehmet Bora Perinçek, Hayati Özcan, Hikmet Çiçek, İlyas Gümrükçü, Mehmet Bedri Gültekin. Tunç Akkoç, Nusret Senem, Ufuk Akkaya, Mehmet Bozkurt, Yusuf Beşirik, Turhan Özlü, Zahide Ruhsar Şenoğlu, Bülent Baş. Özlem Usta. Ulusal Kanal (Ferid İlsever. Serhan Bolluk) İşçi Partisi Ankara İl Örgütü (Mehmet Bedri Gültekin), İşçi Partisi Genel Merkezi (Yusuf Tunçer) ve İşçi Parti İstanbul İl Örgütü'nün (Doğu Perinçek, Aydın Gergin, Yusuf Beşirik) kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu, sanığın diğer bir kısım sanıklarla da örgütsel irtibatının bulunduğu, Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olan sanık Doğu Periçek'e yöneltilen, Genel Başkanı olduğu İşçi Partisi ve irtibatlı kuruluşları ile yayın organlarını Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda yönetme, TSK içinde örgütlenme. Milli ve manevi değerleri istismar etme, Psikolojik harp sanatı ve propagandayı etkin ve yaygın şekilde kullanma isnatlarının, sanık Doğu Perinçek'in yakın çevresinde bulunup, bu konularda
konumları olan sanıklar için de geçerli olduğu, sanık Mehmet Deniz YıldırımTn da sanık Doğu Perinçek'in yakın çevsesindeki kişilerden olup basın yayın alanında önemli görevler üstlendiği. Aydınlık dergisinin genel yayın yönetmenliğim yaptığı, 17.10.2009 tarihinde İşçi Partisi Genel Başkan Vekili sanık Mehmet Bedri Gültekin tarafından "Tayyip Erdoğan 'ın Karanlık Görüşmeleri! Belge ve Kayülarıyla " konulu basın toplantısı yapılarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat arasında geçen telefon görüşmesinin açıklandığı, sanık Mehmet Deniz YıldırımTn genel yayın yönetmeni olduğu Aydınlık Dergisi'nin 18.10.2009 tarihli sayısında da, bahse konu telefon görüşmesinin yayınlandığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğüme 18.10.2009 tarihinde "Bugün Aydınlık dergisi manşetinde bahsedilen başbakanın karanlık telefon görüşmesi Ergenekoncu Levent Ersözün arşivindendir. Bu arşivde Başbakan ve çok sayıda AKPli bakana ait ses kayıtları bulunmaktadır. Bu arşiv şu anda Aydınlık dergisinde bulunmaktadır. Bu ses kayıtlarının asıl kaynağı Mehmet Deniz Yıldırım ve Ufuk Akkaya'dır. Dergiye bakarsanız anlayacaksınız. Kolay gelsin. " şeklindeki bir ihbarda bulunulduğu, şeklinde bir ihbarda bulunulduğu, bunun üzerine ilgili adreslerde yapılan aramalarda, aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Devlet Bakanı Ali Babacan. Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Başbakanlık Başdanışmanı Cüneyt Zapsu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih GökçekTn de bulunduğu üst düzey bürokratlara ait dinleme kayıtları ele geçirildiği. Başbakan ve bir kısım AK Partililerin bazısı devlet sırrı niteliğinde olduğu bildirilen gizlice kaydedilmiş telefon konuşmalarının sanık Mehmet Deniz Yıldırım'dan ele geçmesinin gazetecilik faaliyeti olarak açıklanamayacağı,
Perinçek'in el yazısı olduğu değerlendirilen, sağ üst köşesinde 28.9.2009 tarihinin yer aldığı belgede, "..Deniz Yıldırım, M. Sabuncu, Ferit ve Turan Özlü arkadaşlar yazık olmuş, RTE-Talat görüşmesini sıradan bir haber haline getirip harcamışız. Öyle boşluk olur mu? Niçin benim Perşembe günü yolladığım başlığı kullanmadınız? Elimizdeki malzemeyi ne hale getirmişiz. Ne Yapmalı? Sakın basın toplantısı yapılmasın. Bedri' ye haber veriniz. Bu haberi gelecek haftaya veya daha sonraki haftaya kapak yapalım, şöyle KKTC devletini yok etme tutanağını yayınlıyoruz. Tayyip Erdoğan ile M.Ali Talat T. Erdoğan ile M.A. Talat'ın karanlık görüşmesi artık tutanağı yayınlamak gerekiyor Bu haber, bu hafta yaptığınız gibi iğdiş edilmez, elimizdeki mermiyi havaya sıkmazsak, çok etkili olur. İyi örgütülemek gerekir. Hüseyin Macit ve A.Z. Bulunç ile görüşüp nasıl yazacağımızı kararlaştıralım, gerekirse 1-2 hafta gecikebilir. Onlarla zamanlamaya karar verelim. Denktaş bu işi ele alır ve sarsar. CHP MHP de harekete geçer" yazdığı, buna göre de ses kayıtlarının yayınlanmasının basın faaliyeti değil, Ergenekon Terör Örgütü Yöneticilerinden sanık Doğu Perinçek'in talimatları ile gerçekleştirilen örgütsel bir faaliyet olduğu,
kişi tarafından zarf içinde çalıştığı yer müracaatına bırakıldığını, Tayfun Devecioğlu'nun
gittiğini savunduğu, Sanık Mehmet Deniz Yıldırım'ın talebi üzerine duruşmada tanık olarak dinlenilen Tayfun Devecioğlu'nun, kendilerine e-posta yoluyla 26 Mart 2009 akşamı 8-10 adet ses dosyası geldiğini, bu mesajların kimin tarafından gönderildiğinin belli olmadığını, bu kayıtların başka gazete bürolarına da gönderildiğini duyduğunu, kayıtlar arasında Başbakanın Remzi Gür ile olan bir görüşmesi de bulunduğunu hatırladığını. Başbakan'ın Mehmet Ali Talat ile olan konuşmasını hatırlamadığını, diğer konuşmaların Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Cüneyt Zapsu ve Melih Gökçek'e ait olduğunu hatırladığını ifade ettiği,
kontrol ve denetimi altında görev yapmak üzere. İstihbarat Başkanı sanık Levent Ersöz'e bağlı olarak sanık Cihandar Hasanhanoğlu'nun başkanı olduğu Planlama Koordinasyon ve Güvenlik Daire Başkanlığı bünyesindeki sanık Mustafa Koç'un müdürü olduğu İstihbarat Yönetim Şubesinde Cumhuriyet Çalışma Gurubu adı ile illegal bir yapının oluşturulduğu, Askeri darbe çalışmaları için illegal olarak ihdas ve istihdam edilen Cumhuriyet Çalışma Grubunun (CÇG) İstihbarat Yönetim Şube adı ile kamufle edilmeye çalışıldığı, sanık Hasan Atilla Uğur'un ise teknik istihbarat başkanı olduğu ve askeri darbe çalışmaları kapsamında yapılan yasadışı dinlemelerden sorumlu olduğu, soruşturma kapsamında ele geçen Cumhuriyet Çalışma Grubu belgelerine göre, bu illegal kayıtların Cumhuriyet Çalışma Grubunun faaliyetleri kapsamında elde edildiği, sanık Mehmet Deniz Yıldırım'dan ele geçen kayıtların isim ve içerik olarak sanık Mehmet Şener Eruygur ile ilgili aramalarda da ele geçtiği, kayıtların oluşturulma tarihinin sanıklar Mehmet Şener Eruygur, Levent Ersöz ve Hasan Atilla Uğur'un Jandarma Genel Komutanlığında görevde oldukları 2004 yılı olduğu,
üzerindeki ses kaydının Cumhuriyet Çalışma Grubunun faaliyetleri kapsamında ele geçirildiği, sonrasında öncelikle Ergenekon Terör Örgütüne bağlı basın yayın organları dışındaki bazı yayın organlarında yayınlatılmak istendiği, buna tam muvaffak olunamayınca örgütsel irtibat ve dayanışma çerçevesinde sanık Mehmet Deniz YıldırımTn genel yayın yönetmeni olduğu Aydınlık dergisinde yayınlandığı, Başbakanlık Müsteşarlığının cevabi yazısına göre bu ses kayıtlarının birisinin "Devletin iç ve dış siyasal yararlan bakımından gizli ve gizli kalması gereken bilgiler" den olduğu, bunun dışında aramada sanık Mehmet Deniz Yıldırım'dan birçok gizli belge ve Ergenokon Terör Örgütünün örgüt belgeleri ele geçtiği, sanık Mehmet Deniz Yıldırım'ın kendisinden ele geçen bir kısım örgüt belgeleri hakkında Aydınlık Dergisi arşivinden temin etmiş olabilirim şeklinde beyanda bulunduğu, Soruşturma kapsamında yapılan aramalarda sanık Mehmet Deniz Yıldırım'dan, görülmekte olan davayı doğrudan ilgilendiren, davayı etkilemeye yönelik bazı olaylara dair ayrıntılı istihbari notların ele geçtiği, sanık Mehmet Deniz Yıldırım bunları gazetecilik faaaliyeti nedeni ile edinmiş olduğunu savunmuş ise de, bunların çoğunu haberde kullanmadığını ifade ettiği,
Örgütünün bir kısım mensubu ile örgütsel irtibat halinde bulunduğu, Ergenekon Terör 2009 / 2271 Örgütünün yöneticilerinden olan sanık Doğu Perinçek'in emir ve talimatları ile örgütsel faaliyetlerde bulunduğu, Cumhuriyet Çalışma Grubunca kayda alınan Başbakan ve bazı devlet görevlilerinin telefon görüşmeleri ses kayıtlarını sanık Doğu Perinçek'ten aldığı örgütsel talimat üzerine genel yayın yönetmeni olduğu dergide yayınladığı, yasa dışı dinleme ile ele geçen bu ses kayıtlarını, gizli belgeleri örgüt amaçları için bulundurduğu, örgütsel nitelikteki faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu dikkate alındığında Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu anlaşıldığından.
maddelerine göre cezalandırılmasına, b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları geçici de olsa tahsis olundukları yerden başka bir yerde kullanmak, hileyle almak veya çalmak eylemine uyan TCK 326 - (1), TCK 43 -(1), (2) maddelerine göre cezalandırılmasına, c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek eylemine uyan TCK 327 - (1), TCK 43 ~(1), (2) maddelerine göre cezalandırılmasına.
suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak basın ve yayın yoluyla yayımlayarak ifşa etmek eylemine uyan (2.7.2012 tarih ve 6352 S.K. 'nun 80 - c) maddesi ile değiştirilmeden önceki) TCK 133 - (3) maddelerine göre cezalandırılmasına, d)Örgüt faaliyeti çerçevesinde seslerin kayda alınması suretiyle kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal etmek eylemine uyan (2.7.2012 tarih ve 6352 S.K. 'nun 81 - a) maddesi ile değiştirilmeden önceki) TCK 134 - (1), (2) maddelerine göre cezalandırılmasına
dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri birden fazla kez kişisel veri olarak kaydetmek eylemine uyan TCK 135 - (2), (1), TCK 137-(1), TCK 43 - (1), (2) maddelerine göre cezalandırılmasına,
görüşüne, ırki kökenine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimine, cinsel yaşamına, sağlık durumuna veya sendikal bağlantısına ilişkin kişisel veri olarak kaydedilen bilgileri hukuka aykırı olarak bir başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek eylemine uyan TCK 136 - (1), TCK137-(1), TCK 43-(l). (2) maddelerine göre cezalandırılmasına.
uygulanmasına, 161.SANIK MEHMET ERÖZ İddianamede sanığın, 2010/2271 a)Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 - (1), 3713 Sayılı TMK 5,
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1). 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
olarak görev yaptığını, görev yaptığı dönemde TSK içerisinde ülke yönetimine el koyma taraftan bir örgütlenmeye tanık olmadığını. İrticayla Mücadele Eylem Palanının hazırlanması konusunda kimseden direktif almadığını, kimseye de direktif vermediğini, sanık Dursun Çiçek'in o dönem 8 ay süreyle kendisine bağlı olarak çalıştığını, ancak söz konusu belgeden haberinin olmadığını, sanık Serdar Öztürk'ü tanımadığını, karargaha gelip gittiğini görmediğini, evrak kırpma işlemi ile ilgili kimseye emir vermediğini, sanık Mustafa Bakıcımın bu konuda emir vermiş olabileceğini düşündüğünü, aynı şekilde bilgisayarların silinmesi konusunda da herhangi bir emir vermediğini, internet andıcı çalışmasının emrini Genelkurmay Başkanından aldıklarını, ancak bu andıçla karar alınan internet sitelerinin faaliyete geçmediğini, basında çıkan haberler üzerine İkinci Başkanın verdiği emirle ve kamu oyunda oluşan hassasiyet nedeniyle internet sitelerinin kapatıldığını, internet sitelerinin varlığından Şubat 2009 tarihinde basında çıkan haberler üzerine bilgi sahibi olduğunu, sitelerin nasıl ve niçin kurulduğu konusunda bilgisinin olmadığını, göreve geldiğinden irticai konular hariç diğer sitelerin mevcudiyetinden bilgisi olduğunu, kendisine bu sitelerin yasal olmadığı konusunda Daire Başkanları, Şube Müdürleri ve komutanların bir şey söylemediğini, siteler kapatılıp bilgisayarlar iade edildikten sonra 20 Haziranda bilgisayarların MEBS Başkanlığına iade edilmesi emrini verdiğini, MEBS Başkanlığına da bu bilgisayarların ''güvenli sil" yapılmasının uygun olacağını bildirildiğini, bunun bir hatırlatma cümlesi olduğunu, emir vermediğini, internet siteleri kapatıldığında bilgisayarlar boşa çıktığı için MEBS'e gönderdiklerini, işletilen sitelerin içeriğiyle ilgili kendisine herhangi bir bilgi gelmediğini, bu sitelere tek tek girip denetleme imkanının olmadığını, kendisinden onay alınarak sitelere haber konulmasının söz konusu olmadığı, hükümet aleyhinde veya kamuoyunda infial uyandıracak şekilde internet haberi yayınlatmadığını, böyle bir eyleme de onay vermediğini, iddiaları kabul etmediğini, Ergenekon Terör Örgütüyle irtibatının olmadığını beyan etmiştir. Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre. sanık Mehmet Eröz'ün kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Dursun Çiçek'in kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu,
şekilde, Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olduğu, Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda askeri müdahale ortamı oluşturmak amacıyla belirtilen internet siteleri vasıtasıyla kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetlerini diğer sanıklarla birlikte icra ve organize ettiği, adı geçen siteler aracılığı ile yürütülen illegal faaliyetlere hukuk koruması sağlamak amacıyla, sitelerin yeniden yapılandırılması yönünde düzenlemeleri içeren AndıçTn hazırlanmasında görev aldığı, İrticayla Mücadele Eylem Planının ortaya çıkması ile birlikte evrak kırpma, bilgisayarların silinmesi ve internet siteleri arşivlerinin silinmesi emirlerini verdiği, devlet yöneticilerini baskı altına almak, devlet otoritesini zaafa uğratmak, bu hususta gerektiğinde kamu düzenini bozup, ülkede 2011 /2271 kaos ve düzensizlik ortamı oluşturmak, halkı devlet yöneticilerine karşı kışkırtmak ve anarşi ortamı oluşturmak, böylece Ergenekon Terör Örgütünün nihai hedefi olan cebir ve şiddet yöntemleri ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek suçunu işlediği anlaşılmakla,
TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay'ın, TCK'nın 302, 309 maddelerindeki suçlara uyan bir eylemin varlığı halinde aynı sanık için TCK'nın 314 maddesinden ceza verilemeyeceğine dair yerleşik içtihadı dikkate alınarak, sanık hakkında bu suç nedeni ile Ceza Verilmesine Yer Olmadığına,
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılmasına, c)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin uygulanmasına, 162.SANIK MEHMET FİKRİ KARADAĞ İddianamede sanığın, a)Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 - (1), 3713 Sayılı TMK 5
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde Halkı. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir isyana tahrik etmek eylemine uyan. TCK 313 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 ç)Örgüt faaliyeti çerçevesinde halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek eylemine uyan TCK 216 - (1). 3713 Sayılı TMK (5)
dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri birden fazla kez kişisel veri olarak kaydetmek eylemine uyan TCK 135 - (2), (1), TCK 43 - (1), (2) e) Örgüt faaliyeti çerçevesinde hakkında tutuklama kararı verilmiş olan veya hükümlü bir kişinin bulunduğu yeri bildiği halde yetkili makamlara bildirmeme eylemine uyan TCK 284-(1).
ile, diğer bir kısım örgüt eylemlerine uyan kanun maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
Hareketinin teşkilattan sorumlu başkan yardımcısı olduğunu, daha sonra bu hareketin başkanı Taner ÜnalTn kendisine söylediğinin aksine teröristler tarafından değil dolandırdığı insanlar tarafından vurulduğunu öğrendiğini,bu nedenle VKGB ile ilişkisini kestiğini,Kendisinin Hüseyin Görüm ve İbrahim Özcan ile birlikte çekirdek kadroyu oluşturarak 11 Kasım 2005 tarihinde Kuvayı Milliye 1919 Demeğini kurduğunu, Mersin ilindeki Silah, Kur'an ve Bayrak üzerine yapılan yeminin Türk Kurtuluş Savaşı öncesindeki zor şartlarda yapılmış mücadeleyi anımsatan bir tören olduğunu, bu yemin töreninden sonra Muhammet Yüce isimli psikopat olduğunu değerlendirdiği kişinin telefonla arayarak Bursa'da yanında 50-60 kişi bulunduğunu, emrettiği takdirde herşeyi yapmaya hazır olduğunu söylediğini, ancak kendisini geçiştirdiğini, 22 Temmuz seçimlerinden sonra yine telefonla arayarak Ahmet Türk ve Osman Baydemirin işinin bitirilmesi gerektiğini söylediğini, her defasında kendisini geçiştirdiğini, Ergenekon isimli yapılanmayı basından duyduğunu, böyle bir yapılanma olup olmadığını, var ise mahiyetini bilmediğini belirtmiş.aynı mahiyetli duruşma beyanında da tüm suçlamaları kabul etmemiştir. Kuvayı Milliye 1919 Demeğinde faaliyet yürüten birçok sanıkta ele geçirilen "Kuvayı Milliye Genel Merkezi" başlık ve "Kuvayı Milliye Nedir" alt başlıklı 5 sayfalık bilgisayar çıktısı metin içeriği incelendiğinde; mevcut ülke yönetimindeki kötü gidiş nedeniyle, Milli Mücadele döneminde kurulan Kuvayı Milliye hareketinin bir benzerinin de yeniden Yüklə 31,9 Mb. Dostları ilə paylaş:
|