başlatılması gerektiğine ve zamanı geldiğine vurgu yapılarak;ordu-millet bütünleşmesi ile
milli devrimlerin gerçekleştirildiğinden bahsedilerek, aynısı ile "...günümüzde de aziz
vatan toprakları can düşmanlarımıza pazarlanmakta, kahraman ordumuz sanki başka bir
milletin ordusuymuş gibi her fırsatta yıpratılmakta, yer altı ve yerüstü milli servetlerimiz
yabancılara peşkeş çekilmekte. Cumhuriyet'in bütün maddi ve manevi kazanından çılgınca
yok edilmeye çalışılmakta. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü gözlerimizin
önünde parçalanmaya devam etmekte, velhasıl tarih tekerrür etmektedir.Büyük Atamızın
Gençliğe Hitabesimdeki her şey mevcut ve gerçekleşmek üzeredir.O halde; Ey Türk'ün
asil evlatları!..Kuvayı Milliye zamanı değil mi.." şeklindeki örgütsel içerikli dökümanlarin
bulunduğu;
Bu ve buna benzer birçok dokümanda; demokratik sistemin tüm kurumlarıyla yaşandığı
ülkeyi kurtuluş savaşı yıllarında işgal edilerek istilaya uğramış Anadolu toprakları gibi
gösterip, bu savaşın kazanılmasındaki önemli rolüne hemen kimsenin itiraz etmeyeceği
Kuvayı Milliyenin tarihe malolup her zaman saygı ile anılan hatırasından yararlanıp
vatandaşları yanıltarak "hain" ve "düşman" olarak gösterdikleri kişiler aleyhine Kuvayı
Milliye Demekleri ile örgütleyip silahlı mücadeleyi de içerir şekilde faaliyet göstermeye
çağırarak örgüt propagandası yaptığı.
İfade hürriyeti çerçevesinde herkesin bu türlü düşüncelerini açıklama hak ve hürriyeti
bulunmaktadır.Ancak; Burada suç isnadına konu edilen eylem, meşru yoldan yönetime
gelmiş kişiler aleyhine, ele geçirilen dokümanlarda da yazılı olduğu şekilde halkın silahlı
ayaklanması için tahrik edilmesi eyleminden ibaret olduğu da göz ardı edilmemelidir.
2013/2271
Sanığın; 14.10.2006 tarihinde Mersin Kuvayı Milliye Derneğinin düzenlediği toplantıda
yeni üye olacak kişilere özetle ; " bu uğurda ölmeyi.öldürülmeyi ve öldürmeyi de göze
almaları gerektiğini, bunu göze almayanların şimdiden ayrılması gerektiğini" ikaz ettikten
sonra Kuran.Bayrak ve Silah üzerine Kuvayı Milliye Yemini olarak tabir ettikleri yemini
ettirdiği.bunun görsel basında yer aldığı, yapılan aramalarda da bu tören görüntülerine
ilişkin CDTerin birçok sanıktan elde edildiği, her ne kadar sanık,kendisinin hazırladığı
yemin metninde "ölmek.öldürülmek ve öldürmek" gibi kelimelerin geçmediğini savunmuş
ise de, incelenen görüntülerden bu sözlerin, yeminden hemen önce yaptığı konuşmada
söylendiği ve bu derneğe üye olacak kişilerin "ölmek,öldürülmek ve öldürmeyi de göze
almaları" gerektiğinin ikazı için söylendiği,
"Kuvayı Milliye Yemini" olarak tabir edilen bu yemini eden veya etmeyen demek
yapılanmasındaki kişiler ile Sanık Mehmet Fikri Karadağ'ın yaptığı birçok telefon
görüşmesinde; sanığın sorgulamadan insan öldürmek dahil her şeyi yapacak derecede
kendisine bağlı kişileri etrafına topladığının anlaşıldığı,
Kuvayı Milliye Derneği Mersin Temsilcisi Kemal Canay'ın bir basın açıklamasında
"ellerinde 13.500 hainin listesi" olduğu yönünde beyanlarının yer aldığı ve aynı
görüntülerin aramalarda çıkan CD'ler içerisinde de yer aldığı, sanığın bu konuya ilişkin
inkar yönlü savunmasının aksine; söz konusu listeyi Ergenekon Terör Örgütünün
kendilerince hain ve düşman olarak gördüğü kişileri. Kuvayı Milliye Demeğindeki
yapılanmasının istihbarat faaliyetleri sonucu oluşturulduğunun anlaşıldığı, Hüseyin
Görüm,Murat Çağlar ve Gizli Tanık 17'nin beyanları ile bahse konu Hain listesinin
varlığının doğruladığı,
Sanık Mehmet Fikri Karadağ'ın ikametinde yapılan aramada elde edilen ToshibaLaptop
bilgisayarında Doc isimli klasör içerisinde: Ali Özoğlu tarafından 09.04.2006 tarihinde
hazırlandığı yazılı "Türkiyeartıkbizimkontrolümüzde[2]" isimli (4) Dört sayfalık vvord
belgesinde;özetle;Ülkedeki vatan hainlerinden bahsedildiği ve ülkeye ihanet edenler
hakkında Kuvayı Milliye'nin gereğini yapacağının hatırlatıldığı, devamında;".. Bütün bu
çalışmaları Kuvayı Milliye hassasiyetle izliyor ve not ediyor!...Her şey ortaya
dökülüyor...Hiçbir şey gizli kalmaz..Ve yolun sonuna yaklaşıldı!..Bu cennet vatana ihanet
edenler ve ihanetin en küçük halini bile o küçük beyinlerinden geçirenler şunu çok iyi
bilmeli ki, Kuvayı Milliye asla unutmaz.. Asla affetmez!..." şeklinde yazılı dökümünün
yapıldığı.
Sanık Mehmet Fikri Karadağ'ın gerek Erkut Ersoy ile bağlantılı olarak, gerekse Kuvayı
Milliye Derneği yapılanmasında kendisinin alt hiyerarşisinde bulunan diğer şahıslar ile
Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda istihbarat toplama faaliyetinde
bulunduğunun tespit edildiği.
Bu mey anda; Kuvayı Milliye Demeğindeki yapılanmanın istihbarat faaliyetleri ile not
ettiği kişilerden 13.500 kişilik bir listenin çıkarıldığı..
Sanığın,Kuvayı Milliye Demeğini Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda,
dernek mevzuatı dışında ve uygulamada da görülmeyen bir şekilde hiyerarşik bir yapı
oluşturarak yönettiği, kendi faaliyet ve yönlendirmeleri ile bu yapılanmaya eleman
kazandırdığı, örgütün amaçları doğrultusunda motive ettiği.örgüte gelir temin
etme.istihbarat toplama gibi illegal ve toplantı, miting, seçim çalışması gibi legal
2014/2271
•Iİk*....^., .4.. ..*\]m**-**şı
faaliyetlerini organize ettiği, faaliyetlerinde gizliliğe olabildiğince dikkat ettiği iddianame
ve dosya içeriğinde bulunan telefon görüşmelerinden açıkça anlaşıldığı,
Kuvayı Milliye Demeğinde yapılan aramada çok sayıda belge ve doküman ele
geçirildiğimi konulan bilgisayarların incelemesinde tespit edilen "komisyonlar.doc" isimli,
altında Mehmet Fikri Karadağ,Hüseyin Görüm ve Kahraman Şahin yazan belge içeresinde
derneğin kuruluş şeması olarak bazı bölümlerin oluşturulduğu, belgenin altında Mehmet
Fikri Karadağ'ın isminin bulunduğu.
Yine Kuvayı Milliye Demeğinde yapılan aramada ele geçen " Yönetim Kurulu" ile
başlayıp "Tüm Birimler Birbirine Emir Komuta Zincir İle Bağlıdır" diye biten şemanın da
demeğin illegal yapılanmasında nasıl bir hiyerarşi olduğunu gösterdiği,
Sanığın;Kuvayı Milliye Demeğinde neredeyse askeri yapıya benzer bir hiyerarşi
oluşturduğu, aramada ele geçen " Yönetim Kurulu" ile başlayıp 'Tüm Birimler Birbirine
Emir Komuta Zincir İle Bağlıdır" diye biten şemanın da demeğin illegal yapılanmasında
nasıl bir hiyerarşi kurulduğunu açıkça gösterdiği,Sanığın,kararları kendisinin verdiği, her
konuda kendisine danışıldığı, yönetim kurulu kararı ve karar alma prosedürünün ise
göstermelik olduğu, Sanığın ele geçirilen dokümanlardan haberinin olmadığını beyan
etmesinin savunma amaçlı bulunduğu, aksine bu dokümanları bir suç örgütü hüviyetinde
yapılandırdığı demek üyelerine bizzat kendisinin verdiği veya kendisinin anlattıklarından
tutulan notlar olduğunun.Sanık Hüseyin Görüm.Recep Gökhan Sipahioğlu ve Gizli Tanık
17'nin beyanları.sanıkların yaptığı telefon görüşme içerikleri.ele geçirilen bereli
fotoğraflar.sesli ve görüntülü CD kayıtları ve dosya kapsamındaki diğer beyan ve delillerle
bu olgunun doğrulanarak teyit edildiği, aynı şekilde; Emekli yüzbaşı olan Sanık Mehmet
Zekeriya Öztürk"ün, 25.05.2006 günü Ankara Emniyet Müdürlüğünde sıcağı sıcağına
alınan muteber ifadesinde ; Kuvayı Milliye Demeği Teşkilat Başkanı olan Hüseyin
GÖRÜM'ün kendisinden etrafındaki şahıslara askeri eğitim vermesini istediğini açıkça
beyan ettiği,Bu bağlamda;Kuvayı Milliye Demeğinde kurulması öngörülen "Özel
Kuvvetler" in sadece düşünce aşamasında kalmayıp uygulamaya da konulduğunu açıkça
gösterdiği,
Kuvayı Milliye Demeğinin Basın ve Halkla İlişkiler sorumlusu Durmuş Ali Özoğlu ile
yapılan "Motorize Ekipler" konusundaki röportajın 25 Mayıs 2006 tarihinde Tempo
Dergisinde yayınlandığı.Bu röportajı yapan Tutkun Akbaş'ın Tanık olarak Mahkeme
huzuruyla dinlendiği ve "Motorize ekipler" konulu proje içeriğinin Tanık beyanıyla da
doğrulandığı,
Deniz Yıldırım'ın cezaevinden Kuvayı Milliye Demeğinin Kadıköy'deki adresini yazarak
Kahraman Şahin ve Hüseyin Görüm*e gönderdiği mektup içerikleri,birbiriyle irtibatlı olan
sanıkların HTS Raporları ve iletişim tespit Tutanağı ile usule uygun olarak belirlenen
telefon görüşme içerikleri, Sanığın;örgütün Kuvayı Milliye yapılanmasındaki bütün üyeleri
ile birlikte diğer kişilere, vatanın elden gittiği , Kuvayı Milliye derneğinin vatanın
kurtarılması davasını yürüttüğü, bu kapsamda askeri bir darbenin zemininin hazırlanarak
hain olan kişilerin infaz edilmesi gerektiği şeklindeki örgüt propagandası yaptığını
gösterdiği, Keza; Ergenekon Terör Örgütünün yönetici konumunda bulunan üyelerinden,
bu mektupları kaleme alan cezaevinde cinayet suçundan tutuklu olarak yatan bir ilgilisine
kadar bir askeri müdahale söyleminin bulunduğunu açıkça gösterdiği,
2015/2271
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Mehmet Fikri Karadağ'ın
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Ali Kutlu, Hüseyin
Gazi Oğuz, Recep Gökhan Sipahioğlu, İhsan Göktaş. Oğuz Alparslan Abdülkadir,
Kahraman Şahin, Yaşar Arslanköylü. Osman Gürbüz, Tanju Okan, Muhammed Yüce,
Durmuş Ali Özoğlu, Erkut Ersoy, Hatice Bahtiyar. Hayri Bildik, Hüseyin Görüm, İbrahim
Şahin, İbrahim Özcan. İhsan Göktaş, Ayşe Asuman Özdemir, Erkut Ersoy, Levent Temiz,
Yusuf Görüm, Muzaffer Tekin. Turhan Çömez, Raif Görüm, Semih Tufan Gülaltay, Oktay
Yıldırım, Taner Ünal, Sedat Peker ve Selim Akkurfun kullanımlarındaki telefon hatları
arasında irtibat bulunduğu.
Dosya kapsamına göre; Sanık Mehmet Fikri Karadağ'ın, Ergenekon Terör Örgütünün
diğer birimlerinde önemli görevler alan Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Oktay Yıldırım,
Mehmet Zekeriya Öztürk, Sedat Peker. Semih Tufan Gülaltay, Sami Hoştan, Sevgi
Erenerol ve Kemal Kerinçsiz ile bağlantılı olduğu, yine kendisinin de başında bulunduğu
Kuvayı Milliye yapılanmasında hiyerarşik olarak kendi altında bulunan sanıklardan;
Hüseyin Görüm. Kahraman Şahin. Muhammet Yüce. Oğuz Alpaslan Abdülkadir, Raif
Görüm. İhsan Göktaş, Erkut Ersoy, Hüseyin Gazi Oğuz. Yusuf Görüm, Tanju Okan. Recep
Gökhan Sipahioğlu ve Yaşar Arslanköylü ile sıkı irtibatlı olup sürekli görüştükleri ve
aralarında örgütsel irtibat bulunduğu anlaşılmıştır.
Sanık Mehmet Fikri Karadağ'ın iddianamede belirtildiği şekilde; Ergenekon Terör
Örgütünün yöneticilerinden olduğu , Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil
Unsurların" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen gizli-
örgütsel çalışması uyarınca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi
Yapılanmasının" kararı ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşları alanındaki faaliyet
şekil ve esaslarını belirlemek için hazırladığı "Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında
gösterilen "Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin
günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin
uygulamaya konulması amacı ile Kuvayı Milliye Demeğinin kurulması ve Ergenekon
Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda yönetilmesini sağlaması ile görevlendirildiği ,bu
görevi kapsamında da Kuvayı Milliye Demeğini kurduğu. Genel Başkanlığını yaptığı.
"Lobi" adı verilen örgüt belgesinde "Eleman Profili" alt başlığında yazılı " .... gereğinde
her tür eleman profilinden yararlanılmasından kaçınılmamalıdır, özellikle sistemle barışık
olmayan, aradığını bulamamış yapıdaki kişilikler seçilmelidir...." hedefine uygun olarak
örgüte eleman kazandırdığı. "Hedef alt başlığında yazılı " ....mafıa grupları tümüyle
yeniden gözden geçirilmeli, deneyimli mevcut grupların karşısında yeni ve güçlü bir grup
oluşturularak, denetim, ve kontrol altına alınmaları sağlanmalıdır" ve "Finans" alt
başlığında yazılı " Lobi'nin faaliyetlerinin finansı başlangıç noktasında Ergenekon
tarafından karşılanmalıdır. Ancak, organizasyon ilk ticari şirketini kurup faaliyete
geçirmesinin ardından fınansal desteğe son verilmeli ve örgütün kendisine finans
kaynakları oluşturması sağlanmalıdır" hedefine uygun olarak örgüte kazandırdığı
elemanların profillerinden de yararlanıp mafya tarzı faaliyetlerde bulunarak örgüte gelir
temin ettiği, yine "Amaç" alt başlığında yazılı "..bu çalışma ile hayata geçirilmesi
plânlanarak önerilen "Lobi" göstereceği faaliyetler ile yukarıda işaret edilen alanlarda çok
daha kolay ve sağlıklı istihbarat toplayabilecek ve değerlendirme ile analizini
gerçekleştirecektir. Kontra senaryolar üretebilecek, etkinlikler tasarlayarak uygulamaya
koyacak.......işlev ve misyonunu tamamlamış çeşitli işçi sendikalarının, sivil toplum
örgütlerinin etkilenmeleri sağlanarak, mevcut sendikaların tepkisel ve kitlesel eylemleri,
endirekt metodlarla yönlendirilmesi sağlanacak " hedefine uygun olarak örgüte
2016/2271
kazandırdığı elemanlar aracılığı ile örgüt amaçları doğrultusunda istihbarat topladığı, legal
faaliyetleri çerçevesinde sivil demokratik tepki görüntüsü ve kamuoyu oluşturmak amacı
ile yönetim aleyhine olan sivil toplum hareketlerini organize ettiği veya içerisinde yer
aldığı, illegal faaliyetleri kapsamında ise yukarıda sayılanlardan ayrı olarak örgütün amaç
ve ilkelerine aykırı davrandıklarını düşündükleri yönetimi, askeri bir müdahalenin
sağlanmasını temin edip hukuk dışı yoldan yönetimden uzaklaştırabilmek için askerleri
emir komuta zinciri dışında hareket etmeye teşvik ettiği, yine bu amaçla kamuoyunda
askeri bir müdahalenin haklılığı temin amacı ile de ülkede karışıklık veya silahlı bir halk
ayaklanmasına neden olabilecek derecede tepki çekip, yönetim zafiyeti oluşturacak
provakatif terör eylemleri organize etme teşebbüsünde bulunduğu anlaşıldığından;
a)Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 - (1), 3713 Sayılı
TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay'ın, TCK'nın 302,
309 maddelerindeki suçlara uyan bir eylemin varlığı halinde aynı sanık için TCK'nın 314
maddesinden ceza verilemeyeceğine dair yerleşik içtihadı dikkate alınarak, sanık hakkında
bu suç nedeni ile Ceza Verilmesine Yer Olmadığına,
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5,
c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir
isyana tahrik etmek eylemine uyan, TCK 313 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddesine göre
cezalandırılması talep edilmiş ise de, dosya kapsamına göre yüklenen suçun kanuni
unsurlarının oluşmadığı, eylemlerinin bir bütün halinde TCK 312-(1) maddesi kapsamı
içinde kaldığı anlaşıldığından, sanık hakkında bu suçtan ayrıca Ceza Verilmesine Yer
Olmadığına,
ç)Örgüt faaliyeti çerçevesinde halkın sosyal sınıf ırk, din, mezhep veya bölge bakımından
farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen
tahrik etmek eylemine uyan TCK 216 - (1), 3713 Sayılı TMK (5) maddelerine göre
cezalandırılması istenilmiş ise de, dosya kapsamına göre bu suça dair eylemlerinin bir
bütün halinde TCK 312-(1) maddesi kapsamı içinde kaldığı anlaşıldığından TCK 44 - (1)
maddesindeki fikri içtima hükmü gereğinde, TCK 216 - (1), 3713 Sayılı TMK 5
maddelerine göre ayrıca Ceza Verilmesine Yer Olmadığına,
d)Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı olarak birden fazla kişinin siyasi, felsefi veya
dini görüşlerine. ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel
yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri birden fazla
kez kişisel veri olarak kaydetmek eylemine uyan TCK 135 - (2), (1), TCK 43 - (1), (2)
e) Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşüne, ırki
kökenine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimine, cinsel yaşamına, sağlık durumuna veya
sendikal bağlantısına ilişkin kişisel veri olarak kaydedilen bilgileri hukuka aykırı olarak
bir başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek eylemine uyan TCK 136 - (1), TCK 43 -
(1), (2),
2017/2271
f)Örgüt faaliyeti çerçevesinde hakkında tutuklama kararı verilmiş olan veya hükümlü bir
kişinin bulunduğu yeri bildiği halde yetkili makamlara bildirmeme eylemine uyan TCK 284
-(1) maddelerine göre cezalandırılmasına,
g)Ayrıca, örgüt yöneticisi sıfatı nedeni ile TCK 314- (3), TCK 220 - (5) Maddeleri delaleti
ile, diğer bir kısım örgüt eylemlerine uyan kanun maddelerine göre cezalandırılması talep
edilmiş ise de, Örgüt eyleminde talimatı olduğu veya eylemin kendi hâkimiyet alanında
gerçekleştiği ispat edilemeyen Örgüt yöneticilerinin, bu örgüt eyleminden sorumlu
tutulamayacağına dair yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alınarak, diğer sanıkların
eylemlerinde talimatı olduğu veya eylemler üzerinde hâkimiyeti bulunduğuna dair
cezalandırılmasına yetecek derecede delil elde edilemediğinden bu suçlardan ayrı ayrı
Beraatine,
ğ)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
163.SANIK MEHMET HABERAL #
İddianamede sanığın,
a)Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 - (1), 3713 Sayılı
TMK 5
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini
ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya
tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 311 - (1), 3713
Sayılı TMK 5
c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 -(1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık aşama ifadelerinde, Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmadığını söyleyerek atılı ^
suçlamaları kabul etmemiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Mehmet Haberal'ın
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Ahmet Hurşit Tolon,
Sinan Aydın Aygün, Mustafa Ali Balbay. Ufuk Mehmet Büyükçelebi, Altunay
Şahin(Donanma Komutanlığı Santral-2624146601), Bedrettin Dalan, Emin Şirin, Erol
Mütercimler. Fatih Hilmioğlu, Halil Kemal Gürüz, Hayri Bildik, Mehmet Bora Perinçek
(İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi-2124400000), Turhan Çömez, Mehmet Şener
Eruygur, Fatih Hilmioğlu, İşçi Partisi İstanbul İl Örgütü (Doğu Perinçek. Aydın Gergin,
Yusuf Beşirik), İşçi Partisi Genel Merkezi (Yusuf Tunçer), Kemal Yalçın Alemdaroğlu,
Bedrettin Dalan, Tunçer Kılınç. Mustafa Abbas Yurtkuran ve Rıza Ferit Bernay'ın
kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu,
Aramalarda ele geçirilen deliller, sanık savunması, diğer sanık ve tanık beyanları, iletişim
tespit tutanakları, HTS raporları, dosyaya getirtilen bilgi ve belgeler ve tüm dosya
2018/2271
pp* ..¿mì i, jMMPll.'ip
kapsamından; Sanık Mehmet Haberal'ın Ergenekon Terör Örgütü mensubu sanıklar İlhan
Selçuk, Doğu Perinçek. Yalçın Küçük. Mehmet Şener Eruygur, Ahmet Hurşit Tolon. Halil
Kemal Gürüz. Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Muhittin Erdal Şenel. Mustafa Ali Balbay.
Ahmet Tuncay Özkan, Ergün Poyraz, Güler Kömürcü, Ufuk Mehmet Büyükçelebi, Sinan
Aydın Aygün, Emin Gürses, Erol Mütercimler. Tunçer Kılınç, Mustafa Özbek. Fatih
Hilmioğlu, Mustafa Abbas Yurtkuran. Emin Şirin, Rıza Ferit Bemay, Güler Kömürcü,
İsmail Yıldız, Ercüment Ovalı ve firari sanıklar Bedrettin Dalan ve Turan Çömez ile
irtibatlı olduğu.
Sanığın, Ergenekon Terör Örgütü'nün nihai amaçlarından biri olan hükümeti ortadan
kaldırma veya görevlerini yapamaz hale getirme hedefine yönelik yapılan örgütsel
faaliyetlerin bir parçası olarak "bütün milli kuvvetleri bir araya getirme", sahip olduğu TV
ve Eğitim kuruluşlarını örgütsel faaliyetlere tahsis eden ve örgüt amaçlan doğrultusunda
siyaset alanını ve siyasileri yönlendirme faaliyetleri yürütmekle görevli ve Ergenekon Terör
Örgütü'nün karar mekanizması içerisinde yer alan örgüt yöneticisi olduğu, bir başka
anlatımla Ergenekon Terör Örgütü'nün sivil unsurlarını organize ederek "lobi faaliyeti"
yürüten Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olduğu, bu durumun da bizzat Ergenekon Terör
Örgütü yöneticisi Doğu Perinçek tarafından tapelerde rumuzlu olarak ifade edildiği,
Sanık Doğu Perinçek, sanık Mehmet HaberaFin rektörlüğüğnü yaptığı, Başkent Üniversitesi
Atamer Müdürü Ü. ile yaptığı görüşmede; Ü'ye sanığın düzenlediği Patalya Toplantılarına
katılmasının faydalı olacağını söylediği. Ü'nün "haberim yok" demesi üzerine Perinçek'in
"ben o zaman söyleyeyim bu toplantıları düzenleyenlere sizi verebilir miyim müsaade eder
misiniz?" diye sorduğu, bunun üzerine Ü'nün de "Rica ederim ben hazırım bu tür
toplantılara her zaman " dediği ve kendisine bir liste verildiğinden ve kendi payına düşen
görevleri yapmaya çalıştığını ifade etmesi üzerine Doğu Perinçek'in Patalya toplantıları ile
ilgili olarak : "O ayrı, bide bu bütün milli kuvvetleri bir araya getirip bir siyasal çözüm o
bakımdan" diyerek sanığın 'milli kuvvetleri bir araya getirme misyonunu' olduğunu itiraf
ettiği. Ayrıca, muhatabından. Patalya Otel toplantılarının düzenleyenlere muhatabının adını
verebilmek için izin istediği hususu da dikkate alındığında -aşağıda bu toplantıyı düzenleyen
ve aslında perde arkasındaki gizli başkanının sanık Mehmet Haberal olduğu ispat
edileceğinden- kendisi ile sanık Mehmet Haberal arasında yakın ilişki ve irtibat olduğunu da
konuşma arasında ifade etmiş olduğu,
Perinçek'in konuşmasında geçen "Milli Kuvvet" in ne anlam ifade ettiği yine Doğu Perinçek
tarafından 16 Kasım 2003 tarihli "Doğu Perinçek, Kuşatma Nerden ve Nasıl Yarılır"
başlıklı yazında açıklandığı, bu yazıda 'Milli Hükümet'in kurulması gereğinden bahsedilerek
: "...Kuşatma iç cepheden ve Tayyip Erdoğan hükümetinin düşürülmesi ile yarılır.......
Tayyip Erdoğan hükümeti nasıl bertaraf edilebilir ve Milli Hükümet nasıl kurulabilir,
Tayyip Erdoğan iktidarı, Millet-Ordu işbirliği ile bertaraf edilebilir. Millet-Ordu işbirliği,
hiçbir zaman saray darbesi anlamını taşımamaktadır. Millet-Ordu işbirliğinin unsurları
Milli Kuvvetler olarak adlandırılacaktır. Milli Kuvvetler şöyle sıralanabilir:
— Halk Hareketi
— Milli Güçbirliği
— Meclisteki milli Kuvvetler
—Ulusal Medya (Ulusal Kanal vb)
—Türk Ordusu "
yazdığı görülmekle; Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi sanık Doğu Perinçek'in, bir siyasi
hareket ve onun doğal sonucu olan iktidar mücadelesinden bahsetmediği, burada
2019/2271
Ergenekon Terör Örgütü'nü oluşturan temel unsurları ortaya koyduğu görülmektedir. Zira,
'Ergenekon' ve 'Lobi' isimli örgüt ana belgelerinde sıklıkla "Türk Silahlı Kuvvetleri
bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon"ibaresinin geçtiği bilindiğinden Ergenekon Terör
Örgütü'nün kendisini öncelikli olarak 'TSK içerisinde faaliyet gösteren' bir örgüt olarak
tanımladığı, yine adı geçen örgüt belgelerinde Ergenekon Terör Örgütü'nün sadece TSK
Dostları ilə paylaş: |