T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliği sayı : 2009/191 Esas no
Yüklə 31,9 Mb.
|
|
cezalandırılması talep edilmiş ise de, dosya kapsamına göre yüklenen suçun kanuni unsurlarının oluşmadığı, eylemlerinin bir bütün halinde TCK 312-(1) maddesi kapsamı 2178/2271 içinde kaldığı anlaşıldığından, sanık hakkında hu suçtan ayrıca Ceza Verilmesine Yer Olmadığına, çjHakan Saraylıoğlu 'nun öldürülmesi nedeni ile sanık Serhan Bolluk hakkında açılan davanın CMK 10 - (1) Maddesine göre D2-(2009-191) Esas sayılı ana davadan ayrılarak, yargılamanın Mahkemenin başka bir esas numarası üzerinden sürdürülmesine,
uygulanmasına, 238. SANIK SERVET KAYNAK iddianamede sanığın, a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5, b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde 6136 Sayılı Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanuna aykırı olarak uçaksavar, ağır ve hafif makineli tüfekler ve benzeri askeri amaçlı savaş mermileri bulundurmak eylemine uyan 6136 S.K. 13 - (4), (Ek 5), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir. Sanık aşamalardaki ifadelerinde, Antalya Özel Harekat Şube Müdürlüğünde görev yaptığını, diğer sanıklardan Fahri Süslü, Kemalettin Balcı, Bülent Güngördü, Zerrar Atik ve Ayhan AtabekT görevi nedeniyle tanıdığını, sanık İbrahim Şahin ile hiçbir dönem birlikte çalışmadığını, Susurluk davasından sonraki dönemde sanık İbrahim ŞahinTn Antalya'ya kendisinin görevli olduğu Şubeye gelip gittiğini, ancak özel olarak görüşmediğini, sanık İbrahim ŞahinTn kendisini arayarak bir dış görevden bahsettiğini, bu görevin beş altı ay süreceğini söyleyerek gelip gelemeyeceğini sorduğunu, sanık İbrahim ŞahinTn bu görüşmede görevin ne olduğu konusunda ayrıntılı bilgi vermediğini, kendisinin her zaman göreve hazır olduğunu belirterek bu görevle ilgili olarak sanıklar Fahri Süslü, Kemalettin Balcı, Mehmet Dalagan, Bülent Güngördü ve Zerrar Atik'i aradığını, bu kişilerin de görevi kabul ettiklerini, sanık İbrahim ŞahinTn bu görevin resmi bir görev olduğunu söylediğini, bunun dışında herhangi bir illegal oluşumdan söz etmediğini, S-l isimli bir yapılanmadan haberinin olmadığını, kendisine bu yönde bir teklifte bulunulmadığını, sanık İbrahim ŞahinTn kendisinden dış görev konusunda adam temin etmesini istediğini, sanık İbrahim Şahin'e verdiği bilgileri ismini verdiği kişilerin kendilerinden temin ettiğini, İbrahim ŞahinTn görevle ilgili olarak Genelkurmay Başkanı ile görüşeceğini söylediğini, kendisine inandığını, isminin ve diğer kişilerin isimlerinin S-l isimli belgede niçin yer aldığını bilmediğini, Ergenekon Terör Örgütü hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını, uçaksavar mermisini hatıra amaçlı bulundurduğunu, suçlamaları kabul etmediğini beyan etmiştir. Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Servet Kaynak'ın kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Fahri Süslü, Yaşar Oğuz Şahin, Bülent Güngördü, Mehmet Dalagan, Kamelattin Balcı, Ayhan Atabek, İbrahim Şahin ve Zerrar Atik'in kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu tespit edilmiştir.
yöneticilerinden olan sanık İbrahim Şahin'e bağlı olarak faaliyet yürüttüğü, örgütün amacına ulaşmak için yapılmasını planladığı eylemleri gerçekleştirmek üzere oluşturulan S-l isimli yapılanma için eleman temin etme çalışması yaptığı, belirlediği kişilerin S-l adlı illegal yapılanmada yer almasını sağladığı,
işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün yöneticiliğini yapma" suçundan hapis cezasına mahkûm edilerek müebbeden kamu hizmetlerinden yasaklandığı dikkate alındığında, Emniyet Teşkilatında görevli olan sanığın bu özellikteki bir kişiyle kurduğu irtibatın örgütsel nitelikte olduğunu gösterdiği,
Danıştay saldırısı, Cumhuriyet gazetesine bomba atılması gibi toplumda infial uyandıracak eylemler olduğu, sanık İbrahim Şahin'de ele geçen planlardaki suikastların gerçekleşmesi halinde ülkede darbe zemininin oluşturulması için gerekli kaos ortamının oluşacağı, ele geçen suikast planlan ve bu planları gerçekleştirme konusunda yeterli ve elverişli silah ve mühimmatın bulundurulması, suikastlarda görev alacak kişilerin bulunması, ekiplerin oluşturulması eylemleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde S-l isimli belgede ismi yazılı olan. kendi iradesi ile sanık İbrahim Şahin liderliğindeki yasadışı bu örgütlenmeye katılan, ayrıca bu yapılanmaya eleman kazandıran, ancak bir eylemde yer aldığı açıkça tespit edilemeyen sanık Servet Kaynakin eyleminin Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak şeklinde nitelendirilebileceği,
bulundurduğu anlaşıldığından, a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılmasına, b) Örgüt faaliyeti çerçevesinde 6136 S.K 'na göre yasak niteliğe haiz olan uçaksavar mermisi ve 6136 S.K. 'na göre yasak niteliği haiz bıçak bulundurmak eylemlerine uyan 6136 S.K. 13 - (4), (Ek- 5), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılmasına,
uygulanmasına, 239. SANIK SEVGİ ERENEROL İddianamede sanığın, a)Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 - (1), 3713 Sayılı TMK 5
isyana tahrik etmek eylemine uyan. TCK 313 - (1), 3713 Sayılı TMK 5
dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel 2180/2271 yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri birden fazla kez kişisel veri olarak kaydetmek eylemine uyan TCK 135 - (2), (1), TCK 43 - (1), (2) Ayrıca, örgüt yöneticisi sıfatı nedeni ile TCK 314- (3), TCK 220 - (5) Maddeleri delaleti ile, diğer bir kısım örgüt eylemlerine uyan kanun maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile sanıklardan; Halil Behiç Gürcihan, Atilla Aksu, Asim Demir, Kemal Kerinçsiz. Bahadır Berk, Birol Başaran, Emin Caner Yiğit, Emin Gürses, Emin Şirin. Ergün Poyraz, Erol Manisa, Fuat Turgut, Güler Kömürcü, Mehmet Bora Perinçek, Hakan Arıkan, Hayri Bildik. Doğu Perinçek, İhsan Göktaş, Kemal Aydın, Levent Temiz, Mehmet Zekeriya Öztürk, Mehmet Şener Eruygur, Merdan Yanardağ, Muammer Karabulut, Mustafa Hüseyin Buzoğlu, Muzaffer Tekin, Neriman Aydın, Oktay Yıldırım. Rafet Arslan. Semih Tufan Gülaltay. Sinan Aydın Aygün, Tunçer Kılınç, Turhan Çömez, Turhan Özlü. Veli Küçük, Tunç Akkoç, Bekir Öztürk, Levent Ersöz, Durmuş Ali Özoğlu. Habip Ümit Sayın, Hatice Bahtiyar, Erkan Önsel, Ulusal Kanal (Serhan Bolluk, Ferid İlsever) ve İşçi Partisi İstanbul İl Örgütü (Doğu Perinçek, Aydın Gergin, Yusuf Beşirik) kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu, dosya kapsamına göre diğer sanıklar Mehmet Fikri Karadağ, Taner Ünal. Hüseyin Görüm, İbrahim Özcan, İsmail Eksik, Hasan Atilla Uğur ve İsmail Eksik ile örgütsel irtibatlarının bulunduğu anlaşılmıştır.
"Ergenekon'un kendi kuracağı Sivil toplum örgütlerine ihtiyacı vardır. Çünkü, sivil toplum kuruluşları içte ve dışta kamuoyunda kutsal bir insanlık görevi yerine getiren örgütler olarak değerlendirilirler. Bu örgütlerin girebildiği ve etki altında alabildiği öyle alanlar vardır ki; bunu diplomasi sağlayamaz. Sivil toplum örgütlerinin imajı saygın, kutsal ve masumdur. Bu özellikten ötürü dünyanın her ülkesinde geniş halk kitleleri sivil toplum örgütlerinin arkasındadır. Sivil toplum örgütleri aracılığı ile dünya kamuoyu kolayca etki altına alınarak yönlendirilebilir. Ergenekon, Türkiye'de faaliyet gösteren tüm sivil toplum örgütlerini kontrol altına almalıdır. Bu bir zorunluluktur..." denilmiştir.
organize edilmesi için hazırlanan 'Lobi* isimli örgüt dokümanında: "...Ülkemizdeki 'sivil unsurların' örgütlenmesinin kaçınılmaz bir gerçek olduğu, bu gerçekten hareketle Lobi denen bu gizli örgütsel dokümanın hazırlandığı, ...Lobi yapılanmasının ve tüm faaliyetlerinin mevcut hukuk plâtformu ile çerçevelendiği ve örgütlenme, yapılanma ve faaliyetlerinde legal sınırlar içinde kalacağı... tümüyle yasal düzenleme içinde hareket etmesi, Merkez üyeleri dışındaki kadroların, ilişkide bulunacağı kişiler, kurum ve kuruluşların Lobinin bağlı olduğu merkez hakkında bilgi sahibi olmaması ve Lobinin tüm çalışma ve faaliyetlerinde gizlilik prensiplerine sadık kalınarak gerçekleştirilmesi gerektiği..."" belirtilmiştir. 'Lobi' isimli örgüt belgesi doğrultusunda hazırlanan 'Kemalist Model Ulusal Gençlik Hareketi, Dinamik Ulusal Güç Birliği & Kuvayı Milliye Cephesi' isimli örgüt belgesinde; 2181 /2271 'Ulusal Güç Birliği'ne bağlı olarak Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesinin uygun görüldüğü, 'Ulusal Güç Birliği'nin liderliğini Kemalist ideolojiye gönül vermiş ve liderlik yeteneklerine sahip bir Türk kızının üstlenmesinin uygun görüldüğü belirtilmiştir. Sanık Sevgi Erenerol'un; Ayasofya Demeğinin başkanı. Noelbaba Barış Konseyi Demeğinin kurucu üyesi ve daha önceden Milli Güç Platformu olarak başlayıp daha sonra adı Milli Güç Birliği Derneği'ne ve en son olarak Büyük Güç Birliği'ne dönüşen Demeğin kurucu üyesi olması ayrıca üyesi olmamasına rağmen Büyük Hukukçular Birliği Derneği'nin toplantılarına katılması hususu dikkate alındığında anılan örgüt belgelerinde öngörüldüğü şekilde sanığın 'Milli Güç Birliği'nin liderliğine getirildiği, bu demeklerin faaliyetlerini organize ettiği, bu itibarla Veli Küçük ve Muzaffer Tekin'e bağlı olarak Ergenekon Terör Örgütü'nün sivil unsurları olan 'Lobi' yapılanması içerisinde görevli ve derneklerden sorumlu örgüt yöneticisi olduğu, sanıklardan ele geçirilen dijital veriler içerisinde sanığın asker kişilere askeri mahallerde misyonerlik konusunda konferanslar verdiği ordu içinde etkin ve yetkin olduğu,
belgeleri doğrultusunda örgütsel amacı gerçekleştirmek için kuruldukları iddianamemizde ve mütalaamızın genel kısmında izah ve ispat edildiği için sanığın faaliyetlerinin demek kurma özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, örgütün nihai hedefi olan cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmak veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemek olduğundan bu amacı gerçekleştirmeye matuf demek kurma ve bu tür demeklerin kurulmasına öncük etme girişimlerinin örgütsel faaliyet olduğunun kabul edilmesi gerektiğinden sanığın bu yöndeki savunmalarına itibar edilemeyeceği,
17nin beyanları ile Türk Ortodoks Kilisesi'nde örgütün gizli toplantılarının yapıldığı, pek çok örgüt üyesi ve yöneticisinin bu toplantılara katıldığı, sanığın da bu kilisenin basın sözcüsü ve toplantıların düzenleyicisi olduğu, kilise içerisinde bulunan sanığın odası ve ikametinde yapılan aramalarda Örgüt ana belgelerinden "lobi" isimli belge ile çok sayıda örgütsel dokümanın ele geçirildiği, bu dokümanların sanığın yukarıda açıklanan Ergenekon Terör Örgütü'nün sivil unsurları olan 'Lobi' yapılanmasında görevli ve demeklerden sorumlu olan örgüt yöneticisi olma konumunu teyit ettiği, Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde yapılan aramalarda gizli bölmelere saklanmış şekilde bulunan ve el konulan doküman ve dijitallerin incelenmesinde; CÇG'nin kuruluşuna ait belgeler, devre raporları, CÇG faaliyeti kapsamında gerçekleştirilmesi planlanan Sarıkız. Ayışığı ve Yakamoz kod adlı darbe planları ve yine yapılması düşünülen darbeye hazırlık kapsamındayapılan çalışmalara ilişkin dokümanlar ve fişleme belgelerinin bulunduğu, Gölcük donanma Komutanlığındaki aramada ele geçirilen 11 nolu CD içerisinde; "MKoçOzel / CCG-Belgeler / v irtibat.doc" isimli belgede bir takım personel hakkında değerlendirmelerde bulunulduğu, örneğin Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi Hasan Atilla Uğur hakkında: "(E) J. Alb. Atilla Uğur: Tam bir beyin, Sivile geçmesi çok iyi oldu. Şu anda çok aktif. Eskiden beri Sevgi ile diyalogu sağlıyor. Gizlenmeyi, takılmamayı çok iyi biliyor." şeklinde de bir not yazılı olduğu görülmekle sanık Sevgi Erenerol'un CÇG üyeleri 2182/2271 ile irtibat içerisinde olduğu, CÇG çalışmaları içerisinde yer alan sivil toplum kuruluşlarına yönelik faaliyetlerde CÇG üyeleri ile diyalog içerisinde ve koordineli şekilde hareket ettiği, VKGBH demeği ve Taner Ünal ile irtibatlı olduğu Türkeli dergisinde yazılar yazdığı,Sanığıneylem ve faaliyetlerini Ergenekon Terör Örgütünün amaç ve hedefleri doğrultusunda cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaydırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmeye yönelik yürüttüğünün anlaşıldığı,
içeriğinde yapılan incelemede: "Türkiye de Kamu Kurum ve Kuruluşlarını Ele Geçirme, Milli Dirençleri Kırma Faaliyetleri Bağlamında Karşı Stratejiler-Dayandıkları İşbirlikçi Yapılanmalar ve İlişki Ağı" başlıklı 51 sayfalık dokümanda; Konya Selçuk Üniversitesi hakkında yapılan bir çalışma raporu olduğu, yazı içerisinde Selçuk Üniversitesindeki onlarca öğretim görevlisi hakkında ayrıntılı bilgilerin yer aldığı, her öğretim görevlisi ile ilgili ayrı bölümler oluşturularak, özel hayatları, kişisel özellikleri, siyasi ve dini görüşleri, görev yaptığı yerler ve birçok özelliklerinin yazıldığı, İlerleyen bölümlerde çizelge oluşturularak bu çizelge içerisine 79 öğretim görevlisinin isminin yazılı olduğu, isimlerin başında Prof. Dr, Doç. Dr. şeklinde unvanların olduğu, isimlerin karşılarına ise, siyasî, dinî görüşler ve ırkî kökenlerle ilgili notlar yazıp fişleme yapıldığı, Devamında "Yönetim Kadrosu" başlığı altında, yine çizelge oluşturulduğu ve çizelge içerisine Üniversitenin yönetim kadrosunu oluşturan Rektör yardımcısı ve öğretim görevlilerinden oluşan 11 kişinin isimlerinin yazıldığı, isimlerin karşısına öğretim görevlilerinin üniversite içi ilişkileri, özel hayatındaki ilişkileri, kişisel özellikleri, siyasi ve dini görüşlerle ilgili bilgilerin yazılarak kişisel verilerin kaydedildiğinin anlaşıldığı,
kayıt etmekle suçlanıyorum. Bunu kesinlikle kabul etmiyorum. 24 nolu CD dosyasında bulunan liste tarafımdan hazırlanmış bir liste kesinlikle değildir. Anılan liste ve bilgiler herhalde Selçuk üniversitesinde çalışan birileri tarafından hazırlanmış olup, büyük ihtimalle basında kullanmam için gönderilmiştir. Fakat CD yi açmadığım ortadadır. Çünkü bilgisayar kullanmayı pek fazla bilmiyorum. Listedeki kimseler görevlerinde halen olmaları da bunun kanıtıdır. Üstelik anılan şahısları fiilen tanımam zaten mümkün olmayıp, bu şahısların köken din ırk ve ideolojik yapılarını da bilmem mümkün değildir... "şeklindeki beyanları ile başkaları tarafından kaydedilen kişisel verileri ele geçirdiğini tevilli olarak ikrar ettiği, sanığın Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olduğu ve sanığın işyerinin bulunduğu yerin sözü edilen örgütün gizli toplantılarının yapıldığı yer olduğu olguları da göz önünde bulundurulduğunda örgütsel amaçlar için sözü edilen verilerin sanık tarafından ele geçirildiği ve tutulduğu anlaşılmıştır.
nazara alındığında sanığın Ergenekon Terör Örgütü'nün 'Lobi' yapılanmasında görevli ve demeklerden sorumlu, demeklerin faaliyetlerinin düzenlenmesinde yetkili örgüt yöneticisi olduğu, örgüt faaliyeti kapsamında cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ettiği, darbe için gerekli icra hareketlerinin pek çoğunun örgüt faaliyetleri bütünü içinde yapıldığı, bu suçun "soyut tehlike suçu" olması nedeniyle
hareketlerine başlanması halinde suça teşebbüs edilmiş sayılacağı, suça teşebbüs edilmesi halinde suçun tamamlanacağı.
çerçevesinde Cebir ve Şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini askeri müdahale ile ortadan kaldırmak, buna muktedir olunamadığı durumlarda Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde olduğu gibi yürütme organının görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye yönelik olduğu anlaşıldığından,
TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay 'ın, TCK 'nın 302, 309 maddelerindeki suçlara uyan bir eylemin varlığı halinde aynı sanık için TCK'nın 314 maddesinden ceza verilemeyeceğine dair yerleşik içtihadı dikkate alınarak, sanık hakkında bu suç nedeni ile Ceza Verilmesine Yer Olmadığına,
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılmasına, c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir isyana tahrik etmek eylemine uyan, TCK 313 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddesine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, dosya kapsamına göre yüklenen suçun kanuni unsurlarının oluşmadığı, eylemlerinin bir bütün halinde TCK 312-(1) maddesi kapsamı içinde kaldığı anlaşıldığından, sanık hakkında bu suçtan ayrıca Ceza Verilmesine Yer Olmadığına, ç)Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı olarak birden fazla kişinin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri birden fazla kez kişisel veri olarak kaydetmek eylemine uyan TCK 135 - (2), (1), TCK 43 - (1), (2) maddelerine göre cezalandırılmasına,
kökenine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimine, cinsel yaşamına, sağlık durumuna veya sendikal bağlantısına ilişkin kişisel veri olarak kaydedilen bilgileri hukuka aykırı olarak bir başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek eylemine uyan TCK 136 - (1), TCK 43 - (1), (2) maddelerine göre cezalandırılmasına,
ile, diğer bir kısım örgüt eylemlerine uyan kanun maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, Örgüt eyleminde talimatı olduğu veya eylemin kendi hâkimiyet alanında gerçekleştiği ispat edilemeyen Örgüt yöneticilerinin, bu örgüt eyleminden sorumlu tutulamayacağına dair yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alınarak, diğer sanıkların eylemlerinde talimatı olduğu veya eylemler üzerinde hâkimiyeti bulunduğuna dair cezalandırılmasına yetecek derecede delil elde edilemediğinden bu suçlardan Berciatine,
uygulanmasına, 240.SANIK SEYHUN ZAYİM İddianamede sanığın, a)Silahlı Terör Örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte, örgüt adına suç işlemek eylemine uyan TCK 314 - (3), TCK 220 - (6) Maddeleri delaleti ile TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5,
olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda patlayıcı madde kullanmak eylemine azmettirme eylemine uyan TCK 38 - (1) Maddesi delaleti ile TCK 170 - (1), c), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir. Sanık aşamalardaki ifadelerinde suçlamaları kabul etmemiştir. Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Seyhun Zaim'in kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Bedirhan Şinal, Bayram Demir ve Bora Ballı nın kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu tespit edilmiştir. Sanık Seyhun Zayim'in iddianamede belirtildiği ve mütalaanın ilgili bölümünde ayrıntılı olarak anlatıldığı gibi, Ergenekon Terör Örgütü üyesi olduğuna dair yeterli delil bulunmayan Seyhun Zaim'in, Boğaç Kaan Murathan'ın Ergenekon Terör Örgütü adına verdiğini bildikleri eylem talimatını yerine getirip, Bedirhan Şinal'i eyleme azmettirmek, eylemden sonra da aleyhe ifade vermemesi için kontrol altında tutmak sureti ile Ergenekon Terör Örgütü adına suç işlediği, Cumhuriyet gazetesine Molotofkokteyli hazırlama, taşıma ve atma eylemlerine azmettirdiği, sanık ve tanık beyanları, tape kayıtları ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından; ajErgenekon Terör Örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte, örgüt adına suç işlemek eylemine uyan TCK 314 - (3), (2.7.2012 tarih ve 6352 Sayılı Kanunun 85.Md. ile değişik) TCK 220 - (6) Maddeleri delaleti ile TCK 314-(2), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılmasına, b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak eylemine azmettirmek eylemine uyan TCK 38-(l) delaleti ile TCK 174 - (1),(2), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılmasına.
olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda patlayıcı madde kullanmak eylemine azmettirme eylemine uyan TCK 38 - (1) maddesi delaleti ile TCK 170 - (1), c), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılmasına, ç)Sanık hakkında TCK 53 ~(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin uygulanmasına, 2185/2271 241. SANIK SİNAN AYDIN AYGÜN İddianamede sanığın, . a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak, tümüyle veya kısmen terör suçlarının işlenmesinde kullanılacağını bilerek ve isteyerek fon sağlamak veya toplamak eylemine Yüklə 31,9 Mb. Dostları ilə paylaş:
|