261. SANIK VATAN BÖLÜKBAŞOĞLU
İddianamede sanığın, Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2),
3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık aşamalardaki savunmasında konuşmalarında ve MSN yazışmalarında geçen
ibarelerin şaka amaçlı, hayali ve gizem katma amaçlı olduğunu. Ergenekon Terör Örgütü
üyesi olmadığını söyleyerek suçlamayı reddetmiştir.
Aramalarda ele geçirilen deliller, sanık savunması, diğer sanık ve tanık beyanları. Sanığa
ait MSN yazışmaları, iletişim tespit tutanakları, dosyaya getirtilen bilgi ve belgeler ve tüm
dosya kapsamından; Sanık Vatan Bölükbaşoğlumun arkadaşları ve internet gruplarıyla
yaptığı yazışmalarda kendisini Ergenekon Terör Örgütünün bir üyesi olarak tanıttığı,
Ramazan Akyürek veya Başbakanın öldürülmesi için Veli Küçük'ten emir aldığını ifade
ettiği, bu olgunun tanık beyanları ile de doğrulandığı, bu konuda gereğinin yapılması için
hem istihbari bilgi toplayıp hem de 'temiz' bir silah temin etmek için girişimlerde
bulunduğu, Ergenekon Terör Örgütünün hücre yapılanması içinde Veli Küçük'e bağlı
eylem grubunda görevli örgüt üyesi olduğu, Veli Küçük'ün yakalanması sebebiyle
kendisine verilen emir gereği eylem yapmak için girişimlerde bulunduğu ve kendisini 'TİT'
(Türk İntikam Tugayı) içerisinde tanıttığı, Ankara 1. Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin
1998/115 Esas ve 1999/208 sayılı kesinleşmiş ilamı ile TİT (Türk İntikam Tugayı) isimli
2227 / 2271
örgütün "silahlı örgüt" olduğunun kabul edildiği ve kararın kesinleştiği, daha sonra başka
bir dava nedeniyle Yargıtay tarafından "silahlı terör örgütü" olarak kabul edildiği,
iddianamelerimizde açıklandığı üzere TİT isimli terör örgütünün şok suikastlar işlemek ve
etnik ayrılığı körükleyerek ülkede iç çatışma çıkarmak için Ergenekon Terör Örgütü
tarafından kurdurulmuş bir alt terör örgütü / bir alt hücresi olduğu, sanığın da Veli
Küçük'ün tutuklanması nedeniyle yine ondan aldığı emirle Ramazan Akyürek veya
Başbakan'a suikast için hazırlık yaptığı sırada yakalandığı hususları yapılan yargılama
sonucunda sabit olduğundan; Sanığın eylem ve faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve
yoğunluğu nazara alındığında sanığın örgüt üyesi olduğu anlaşıldığından;
ajErgenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
maddelerine göre cezalandırılmasına,
bjSanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
262. SANIK VEDAT YENERER
İddianamede sanığın,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde 6136 Sayılı Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler
hakkında kanun hükümlerine aykırı olarak kişisel ihtiyaç için bir adet vahim nitelikteki
silahı ülkeye sokmak eylemine uyan 6136 S.K. 12 - (1), (4) Maddesi delaleti ile 6136 S.K.
13 - (2). 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık, aşamalardaki savunmasında Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmadığını, eylemlerinin
gazetecilik faaliyeti kapsamında kaldığını ve her hangi bir suç unsuru içermediğini
söyleyerek bu yönde atılı suçlamaları reddetmiş; Aramalarda ele geçirilen tüfeğin
kendisine ait olduğunu, 2000 yılında Kuzey Irak'a bir haber yapmak üzere gittiği Erbikde
bulunan bir antika dükkânın dan 75 dolar ödeyerek satın aldığını ve gazetecilere tahsis
edilen bir otobüs ile gümrükten herhangi bir beyan bulunmadan geçirdiğini, sonradan
annesinin evine bıraktığını beyan etmiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Vedat Yenerer'in
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Emin Caner Yiğit,
Muammer Karabulut, Sinan Aydın Aygün, Turhan Çömez, Emin Gürses, Gürbüz Çapan,
Hayrettin Ertekin, Erol Manisa, Mehmet Bora Perinçek (İstanbul Üniversitesi İletişim
Fakültesi-2124400000), Oktay Yıldırım, Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz, Merdan Yanardağ,
Mehmet Zekeriya Öztürk, Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Erol Mütercimler, Mehmet Adnan
Akfırat, Levent Temiz, Ümit Oğuztan, Yalçın Küçük, Emin Şirin, Fatih Hilmioğlu, Erol
Manisa ve Tunçer Kılınç'ın kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu,
Aramalarda ele geçirilen deliller, sanık savunması, diğer sanık ve tanık beyanları, iletişim
tespit tutanakları, dosyaya getirtilen bilgi ve belgeler ve tüm dosya kapsamından; Sanığın
Ergenekon Terör Örgütü mensuplarından Hasan Atilla Uğur, Sevgi Erenerol, Mustafa Ali
Balbay, Ufuk Mehmet Büyükçelebi ve Fatih Hilmioğlu ile ilişki ve irtibat içerisinde
olduğu,
2228 / 2271
Ergenekon Terör Örgütümün ana belgesi olan 'Ergenekon' dokümanının 3/c) "Politikalar*
başlığı altında;
"...Suikast operasyonlarına gerek duyulmaması için siyasi portrelerin çok ciddi biçimde
analiz edilmeli, ortak ideallere uygun siyasilerin seçim kampanyaları organize edilerek
parlamentoda etkin ve güçlü bir biçimde yer alabilmelerinin sağlanmalı... " denilmektedir.
Sanık Vedat Yenerer ile Veli Küçük "ün 'Ergenekon' isimli örgüt dokümanında
öngörüldüğü şekilde MHP Genel Başkanı ve onun yerine geçeceğini düşündükleri, geçme
ihtimali bulunan Koray Aydın hakkında onları yıpratıcı, kamuoyu nezdinde küçük
düşürücü dezenformasyon faaliyeti yürüttükleri. 1073 ve 1530 numaralı tapelerde
görüldüğü üzere kara propaganda tarzında gerçek olmayan bilgi ürettikleri, bu husus sanığa
sorulduğunda ellerinde her hangi bir delilin olmadığını beyan etmiş olmakla bu durumu
ortaya koyduğu, sanığın da üretilmiş bilgileri kullanarak yukarıda adı geçenleri yıpratmak
için köşe yazıları yazmak suretiyle bu bilgileri yaydığı ve 'ortak ideallere uygun siyasi"
olarak gördükleri Ümit ÖzdağTn seçilmesini temin etmek için lehinde köşe yazısı yazarak
propagandasını yaptığı, sanık bu durumu yasal faaliyet olarak savunsa da; örgüt belgesi
doğrultusunda örgütsel amaca yönelik olarak örgüt yöneticisi ile planlanarak yapılması
durumunda artık yasal faaliyetten bahsedilemeyeceği ve örgütsel faaliyet olarak
adlandırılacağı.
Keza, Sanık Vedat Yenerer, "Türkiye'nin Güvenliği İşgal Altında" isimli makalesi ile:
Türkiye'nin stratejik kurumlarının bir bir yabancılara satıldığı, bunun yanı sıra stratejik
öneme haiz kurumların güvenliğini sağlayan şirketlerin de yabancı şirketlere satılmaya
başlandığı, hâlbuki, Özel Güvenlik Yasasının "sicili temiz asker ve polis emeklilerinin özel
güvenlik şirketi kurması için'" çıkarıldığını iddia etmiştir. Yazının devamı:
" ...Yabancılar, Türkiye'deki bütün liman, banka, havaalanı, özel şirket, baraj, santral ve
fabrikaları on binlerce silahlı eleman sözde korumaya özde ise her türlü bilgiye sahip
olmaya başlayacak. İşgal devam ediyor!..
İnsanlar kurumlarda 8 saat çalışır, ancak güvenlik elemanları her yere 24 saat girip
çıkarlar... Benim merak ettiğim işgal tüm hızıyla sürerken istihbarat camiasının neden
sessiz kalıp bu işlere yol verdiğidir IV. " şeklinde bitmektedir.
Ergenekon Terör Örgütümün 'Security A.Ş. Uluslararası Güvenlik Şirketi Projesi' isimli
örgüt dokümanı bulunmaktadır. Bu dokümanda güvenlik şirketlerinin örgütsel önemi ve
amacı şöyle açıklanmıştır:
" ... Faaliyet alanı göz önüne alındığında güvenlik şirketlerinin istihbarat örgütleri için
ne denli yaşamsal önem ifade ettiği doğal olarak kendiliğinden çarpıcı bir biçimde ortaya
çıkmaktadır.
Emniyet ve İçişleri Bakanlığı taslağı ve izni sınırları içinde bu sektör içinde yer alacak
olan güvenlik şirketi, istihbarat görevlerinde yer alarak uzmanlaşmış emekli bir kurmay
albayın başkanlığında kurulmalı ve tüm personeli yalnızca emekli istihbarat subay
kadrolarından oluşturulmalıdır. Bu şirket bünyesinde kesin olarak emekli emniyet
mensupları yer almamalıdır. Böylece örtülü bir biçimde, yepyeni bir yapılanma ile güçlü
bir istihbarat birimi oluşturulmuş olacaktır. Bu istihbarat birimi doğal olarak
2229/2271
'operasyonal' hizmetlerin sorumluluk ve yükümlülüğünü de üstlenebilecek yetenekte
olacaktır.
Özel Güvenlik Şirketi olarak faaliyet gösterecek olan bu şirketin operasyonal girişimlerin
deşifre olması halinde olumlu bir örtü görevi üstleneceği de çok açıktır.
Gerçek istihbarat verilerine çok kolayca ulaşabilecek olan bu şirket; sağlıklı analizlere
olanak sağlayacağı gibi istihbarat yönlendirmelerine de büyük kolaylıklar getirebilecektir.
Güvenlik şirketi, Bankalar, fabrikalar ve holdinglerin güvenlik ihalelerine girecek,
verimlilik açısından gerekli görülen kuruluş ve kişilere güvenlik hizmeti önerileri
götürecek böylelikle yaşamın pek çok alanında yer alabilme olanağı elde edilecektir.
Bilinen bir gerçektir ki; tüm dünyada güvenlik şirketleri İstihbarat Örgütlerinin 'arka
bahçesi' durumundadırlar. İstihbarat örgütümüzün de 'arka bahçelere ' ihtiyacı vardır.
SONUÇ
...Böylelikle hem gelir elde edilecek, hem de istihbarat verileri toplanacak, gereğinde ise
operasyonal faaliyetler sürdürülebilecektir.
Saygılarımızla "şeklinde bitmektedir.
Sanığın yazısı ile 'Security A.Ş. Uluslararası Güvenlik Şirketi Projesi' isimli örgüt belgesi
karşılaştığında: Sanığın bu yazısındaki ana tema ve işaret ettiği hususların anılan örgüt
dokümanı ile aynı doğrultuda olduğu, bu dokümanda öngörülen amaca hizmet ettiği ve
adeta örgüt belgesinde vurgulanan hususların sanık tarafından köşe yazısı haline getirildiği
anlaşılmaktadır. Bu durum, sanığın adı geçen örgüt belgesinden haberdar olduğu ve bu
örgüt belgesi doğrultusunda faaliyet gösterdiği sonucunu doğurmaktadır.
Sanığın annesine ait ikamette 25.02.2008 günü yapılan aramada sanık Vedat Yenerer'e ait
1 adet "8742E" ibareli mavzer tabir edilen tüfek ele geçirildiği. Sanık Emniyetteki
beyanında: Aramalarda ele geçirilen tüfeğin kendisine ait olduğunu, 2000 yılında Kuzey
İrak'a bir haber yapmak üzere gittiği Erbil'de bulunan bir antika dükkânın dan 75 dolar
ödeyerek satın aldığını ve gazetecilere tahsis edilen bir otobüs ile gümrükten herhangi bir
beyan bulumnadan geçirdiğini, sonradan annesinin evine bıraktığını beyan / kabul ettiği.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 06.01.2009 tarihli raporuna göre:
" ... Bir adet 79 cm namlu uzunluğunda, "8742E-5432 " numaralı av tüfeğinin,
A- Laboratuvarımızda yaptığımız incelemesinde; namlusunun sürtünme seviyesinde
çiziklerin olduğunu. ancak bunların yiv-set olarak kabul edilemeyeceğini,
laboratuarımızda çap ve tipine uygun fişek bulunmadığından deneme atışının
yapılamadığını, ancak ateşleme sisteminin sağlam olduğunu,
B- Yivsiz-setsiz namluya sahip standart av tüfeği boyutlarında olduğundan 6136 sayılı
Yasa kapsamında girmediğini, 2521 sayılı Av Silahlarıyla ilgili yasa kapsamında
değerlendirilmesinin uygun olacağını bildirir rapordur." Şeklinde rapor edildiği
görülmekle; 5326 sayılı Kabahatler Kanunumun m. 24/1'de: "Kovuşturma konusu fiilin
kabahat oluşturduğunun anlaşılması halinde mahkeme tarafından idari yaptırım kararı
2230 / 2271
verilir. " Düzenlemesi karşısında sanığın atılı suçtan beraatına, kabahat niteliğindeki
eyleminden ötürü de hakkında idari para cezası uygulanması.
Sanığın gerek örgütün nihai amacına yönelik olarak gerekse örgüte yönelik soruşturmada
görev alanlar ve gözaltına alınanlar hakkında çok sayıda dezenformasyon amaçlı yazılar
yazdığı, Sanığın, sahibi olduğu intemetajans.com aracılığı ile pek çok Ergenekon terör
örgütü yönetici ve üyesine yılın kuvvacısı ödülünü verdiği. Sanığın, bir gazetenin Ankara
temsilcisinin uygunsuz görüntülerini içeren kaseti örgütün amaçları doğrultusunda şantaj
amaçlı kullanmayı planladığı,Sanığın eylem ve faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve
yoğunluğu nazara alındığında sanığın Ergenekon Terör Örgütü üyesi olduğu
anlaşıldığından;
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5.
Maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,
i
bjÖrgüt faaliyeti çerçevesinde 6136 Saydı Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler
hakkında kanun hükümlerine aykırı olarak kişisel ihtiyaç için bir adet vahim nitelikteki
silahı ülkeye sokmak eylemine uyan 6136 S.K. 12 - (1), (4) Maddesi delaleti ile 6136 S.K
13 - (2), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de,
kovuşturma aşamasında Adli Tıp Kurumundan alınan rapor içeriğine göre unsurları
itibari ile oluşmayan bu suçtan sanığın beraatine, kabahat niteliğindeki eyleminden ötürü
de hakkında idari para cezası uygulanmasına,
c)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
263. SANIK VELİ KÜÇÜK
İddianamede sanığın,
a)Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 - (1), 3713 Sayılı
TMK 5
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5
c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir
isyana tahrik etmek eylemine uyan, TCK 313 - (1). 3713 Sayılı TMK 5
ç)Örgüt faaliyeti çerçevesinde Danıştay 2.Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'i yerine
getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme eylemine azmettirmek
eylemine uyan TCK 38 - (1) Maddesi delaleti ile TCK 82 - (1). a), g), 3713 Sayılı TMK 5
d)Örgüt faaliyeti çerçevesinde Danıştay 2.Daire Başkanı Mustafa Birden, Danıştay 2.Daire
Üyeleri Ayla Gönenç ve Ayfer Özdemir ile Danıştay Tetkik Hâkimi Ahmet Çobanoğlumu
yerine getirdikleri kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs etmek
eylemine azmettirmek eylemine uyan TCK 38 - (1) Maddesi delaleti ile TCK 82 - (1), a),
g), TCK 35 - (1). (2), 3713 Sayılı TMK 5 (4 Kez)
S, 2231 /2271
e)Örgüt faaliyeti çerçevesinde Cumhuriyet gazetesi binasına el bombası atılması sureti ile
kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde
korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda patlayıcı madde kullanmak eylemlerine
azmettirme eylemine uvan TCK 38 - (1) Maddesi delaleti ile TCK 170 - (1), c). 3713 Sayılı
TMK 5 (3 Kez)
f)Örgüt faaliyeti çerçevesinde Cumhuriyet gazetesi binasına atılan el bombaları nedeni ile
tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak eylemine azmettirme eylemine uyan TCK
38 - (1) Maddesi delaleti ile TCK 174 - (1), (2). 3713 Sayılı TMK 5
g)Örgüt faaliyeti çerçevesinde Cumhuriyet gazetesi binasına el bombası atılması sebebi ile
mala zarar vermek eylemine azmettirme eylemine uyan TCK 38 - (1) Maddesi delaleti ile
TCK 151 - (1), 3 713 Sayılı TMK 5
ğ)Ayrıca, örgüt yöneticisi sıfatı nedeni iie TCK 314- (3), TCK 220 - (5) Maddeleri delaleti
ile, diğer bir kısım örgüt eylemlerine uyan kanun maddelerine göre cezalandırılması talep
edilmiştir.
Sanık aşamalardaki \fadQ]erindc:2000yılında general olarak emekli olduğunu, emeklilikten
sonra özel güvenlik şirketi kurduğunu, herhangi bir örgüte üye olmadığını, Mehmet Fikri
Karadağ, Muzaffer Tekin, Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz, Ergün Poyraz, Oktay Yıldırım,
Sedat Peker, Ali Yasak, Sami Hoştan. Adil Serdar Saçan, Doğu Perinçek ve Tuncay
Güney'i tanıdığını, Ergenekon oluşumu ile herhangi bir irtibatının ve ilgisinin olmadığını,
silahlı kuvvetlerin jandarma dışındaki diğer bölümlerinde gayriyasal olarak böyle bir
oluşuma gidilip gidilmediğinden hiçbir bilgisinin olmadığını, evinde bulunan Ergenekon
isimli dokümanın Tuncay Güney tarafından hazırlanmış olabileceğini, bu dokümanı
yaklaşık 1 yıl önce evinde bulunan kitap ve dokümanları karıştırırken gördüğünü, kendi
kendine yine Ortaasya 'da bir çalışmalar var diye düşündüğünü, içeriğine bakmadığını,
alışkanlığı gereği incelediği şeylerin üzerini çizip not aldığını, söz konusu belgede bu
hususlar bulunmaması nedeniyle bu belgeyi incelemediğinin anlaşılacağını, görevli olduğu
dönemde istihbarat biriminde çalıştığını, emekli olduktan sonra da yurtiçi ve yurtdışında
çok sayıda toplantı ve konferansa katıldığını, bu nedenle evinde çok sayıda belge ve
doküman bulunduğunu, bu belge ve dokümanların çoğunu inceleme imkanı bulamadığını,
"birleşik komin" ile hiçbir ilgisinin olmadığını, Tuncay Güney i 92yılından beri tanığını,
Kocaeli'ne tayin olduğunda birkaç kez ziyaretine geldiğini, kendisini gazeteci olarak
tanıttığını, tavır ve davranışlarını beğenmediğini, hayalperest bir insan olduğunu, daha
sonra bu kişinin kendi ismini kullanarak sahtekarlık yaptığını duyması nedeniyle emniyete
şikayette bulunduğunu, sonrasında bu kişinin yurtdışına gittiğini öğrendiğini, Ergenekon
ve lobi isimli dokümanların hazırlanması için hiç kimseye talimat vermediğini, Tuncay
Güney 'in iddialarının kesinlikle yalan olduğunu, kendisinin mafya grubu olarak belirtilen
kişilerle bu kişileri yönlendirecek şekilde herhangi bir faaliyetinin olmadığını, böyle bir
oluşuma kesinlikle karşı olduğunu, suçlamaları kabul etmediğini beyan etmiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Veli Küçük kullanımında
olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Ahmet Cinali, Emin Caner Yiğit,
Sinan Aydın Aygün, Arif Doğan. Kemal Kerinçsiz. Turhan Çömez, Boğaç Kaan Murathan.
Sevgi Erenerol, Levent Ersöz, Levent Temiz, Mehmet Adnan Akfırat, Sedat Peker, Emin
Gürses, Emin Şirin. Erol Mütercimler. Güler Kömürcü, İbrahim Şahin, Mehmet Zekeriya
Öztürk. Sami Hoştan. Vedat Yenerer, Erol Manisa, Fuat Turgut, Okan İşgör, Mehmet
2232 / 2271
Bora Perinçek, Muammer Karabulut, Muzaffer Tekin, Bedrettin Dalan, Ali Yasak, Erkan
Önsel, Mehmet Şener Eruygur, Turhan Özlü, Ulusal Kanal (Ferid İlsever, Serhan Bolluk)
ve İşçi Partisi İstanbul İl Örgütü'nün (Doğu Perinçek, Aydın Gergin, Yusuf Beşirik)
kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu tespit edilmiştir.
Sanık Veli Küçük'ün iddianamelerde ve mütalaamızın ilgili bölümlerinde ayrıntılı şekilde
anlatıldığı üzere, Ergenekon Terör Örgütünün yöneticisi olduğu, aramalarda ele geçirilen
deliller, sanık savunması, diğer sanık ve tanık beyanları, dosyaya getirtilen bilgi ve
belgeler ve tüm dosya kapsamına göre; sanıklar Doğu Perinçek, Vedat Yenerer. Mehmet
Fikri Karadağ, Taner Ünal, Ahmet Hurşit Tolon, Oktay Yıldırım, Ferid İlsever, Gürbüz
Çapan ve ile bir kısım sanıklarla irtibatlı olduğu anlaşılmıştır.
Sanığın ikametinde yapılan aramada; 1 adet Şeffaf dosya içerisinde "T.C.İstanbul Devlet
Güvenlik Mahkemesi"" başlıklı, "Çok Gizli" ile son bulan 5*e kadar numaralandırılan
doküman, İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin Tarafından
16.03.2001 tarih ve Hazırlık No: 1997/894 nolu Organize Suçlarla Mücadele Şube
Müdürlüğüne yazmış olduğu ve Çok Gizli İbaresi bulunan 2 sayfadan oluşan talimat yazısı,
15.03.2001 tarih ve 2001/Adli202 sayılı Dr. Adil Serdar Saçan (organize suçlarla mücadele
şube müdürü) tarafından DGM C. Başsavcılığına yazılan Çok Gizli ibaresi bulunan 3
sayfadan oluşan üst yazı, Adil Serdar Saçan tarafından DGM Cumhuriyet Başsavcılığına
yazılan çok gizli ibareli ve Tuncay Güney isimli şahıs ile ilgili, dosyada kalması gereken
paraflı sureti. 1 adet Siyah plastik dosya içerisinde "Gizli Çok Acele" ibareli, "Beylikdüzü
Trabzon" ile son bulan, doküman, 01-Trabzon Valiliğine 1997 yılında Müsteşarın yollamış
olduğu Gizli, Çok Acele ibareli ve Fener Rum Patriğinin Trabzon, İstanbul limanını ziyaret
edeceğini bildiren resmi yazı, Trabzon Valiliğine gönderilen ve 1997 yılında Dışişleri
Bakanlığının Gizli yazıda Fener Rum Patriğinin Trabzon. İstanbul limanını ziyaret
edeceğini bildiren resmi yazısı, Dışişleri Bakanlığının 1997 yıl ve 662-9786 sayılı gizli
ibareli Trabzon Valiliğine hitaben yazılmış Karadeniz çevre Sempozyumu Eş güdüm
toplantısında alınan kararların belirtildiği resmi yazının ele geçirildiği, sanığın devlete ait
gizli belgeleri bulundurduğu,
Sanığa ait İstanbul Gayrettepe semtindeki ikametgahta; usulüne uygun olarak yapılan
aramada Jandarma Kurmay Albay M.Yahya Şahin'e yapılan komplo" kapağı altında 5
sayfalık "Paşam Sizin himmetleriniz sonrası Hatay ..." şeklinde başlayarak, son sayfasında
"Emir ve Görüşlerinize arz ederim, Saygılarımla 1881-Avşar" imzalı dokümanda "Ocak
2006 tarihinde özellikle Vali A.Kayhan'ın gelmesinden sonra Hatay-Serinyol'daki
Jandarma Er Eğitim Alayında büyük bir şevkle çalışan Kurmay Albay Yahya Şahin'in
komploya maruz kaldığını, olaydan doğrudan veya dolaylı ilgileri olan 15 askeri, emniyet
ve sivil şahısların isimlerinin, rütbelerinin ve görev yerlerinin sıralandığı, "İlişkiler-
Bağlantılar" başlığı altında 14 askeri, emniyet ve sivil şahıslarla ilgili istihbarı mahiyette
bilgiler bulunduğu tespit edilmiştir. (1) adet Kırmızı renkli "Manu" ibareli klasör içerisinde
şeffaf dosya parçası üzerinde "Özel" ibaresi bulunan yazı ile ayrılmış, "Atabeyler Gurubu"'
ile başlayan, "Anlaşıldığı Şekildeki Ey Yazısı" ibaresi ile son bulan (13)'e kadar
numaralandırılan doküman içerisinde Emniyet istihbarat şube müdürü hakkında fişleme
niteliğinde ibarelerin bulunduğu tespit edilmiştir. Türkmen Köyü Gölpazaı/Bilecik
adresinde yapdan aramada;Konu: Binali Yıldırım Hk. Başlıklı, Binali Yıldırım hakkında
bilgi notu ele geçirilmiştir. Binali Yıldırım hk şeklinde başlayan dokümanın içerğinde;
"Binali Yıldırım isimli şahsın Kasım 2002 tarihinde AKP"den İstanbul birinci milletvekili
seçilmeden önceki yürüttüğü ticari ilişkiler ve ailesi hakkında ki yolsuzluk iddiaları"
2233 / 2271
hakkında bilgiler içerdiği görülmüştür. DHMİ Personel Daire Başkanı Zeki Şimşek, Müdür
Yardımcısı Orhan Birdal ve Müdür Yardımcısı Ömer Gönül'ün konumlarını ve
özelliklerini açıklayan 1 sayfalık bilgisayar çıktısı ele geçirilmiştir. Dokümanda fişleme
niteliğinde değerlendirmeler bulunduğu tespit edilmiş olup sanığın kişilerin siyasi, felsefi
veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel
yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri
olarak kaydettiği, ele geçirdiği anlaşılmıştır.
Sanık Ümit Oğuztan'ın 2001 yılında Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğündeki
görüntülü mülakatında örgüt belgeleri konusunda özetle; Bilgisayarında Tuncay Güney 'in
kendisine getirdiği bazı dosyalar olduğunu, Tuncay Güney 'in konuyu, bir kısmı el yazısı
bir kısmı daktilo edilmiş notları, materyalleri Veli Küçük ve bir kısmını da yazar olarak
üslubundan tanıdığı Doğu Perinçek'ten aldığını düşündüğünü, kendisinin bunları redakte
edip okunabilir hale getirdikten sonra çıktı alarak Tuncay Güney 'e verdiğini, onun da Veli
Küçük 'e götürdüğünü. Cumhuriyet tarihi kadar eski olan Aydınlık hareketinde büyük bir
bilgi birikimi olduğunu. Tuncay Güney 'in kendisine "Ben onlardan bilgi alıyorum, hangi
konuda bilgi istesem çıkarıp veriyorlar" dediğini, yine Doğu Perinçek ile Veli Küçük'ü
telefonla görüştürdüğünü, dergiyi askerlerin kullandığını söylediğini, Tuncay Güney'in
Dostları ilə paylaş: |