tarihinin olduğu görülmektedir. Doğu Perinçek bu yazının kendisine ait olduğunu, Hikmet
Çiçek de bu yazının kendisinde bulunduğunu kabul etmişlerdir.
1 nolu bölümde, "Ulusal Gençlik Birliğinin kuruluşu ve inşası Cumhuriyet devrimi iktidar
projesinin bir parçası olarak ele alınmalıdır", "Cumhuriyet devrimi için iktidar projesi
başlıklı öneri üzerinde durulmalıdır" denilmiştir. Burada belirtilen Cumhuriyet Devrimi
İçin İktidar Projesi belgesinin, bu çalışmanın ekler bölümünde yer aldığı görülmektedir.
Doğu Perinçek'in Cumhuriyet Devrimi İçin İktidar Projesi belgesini Ergenekon Terör
Örgütü üst yönetimine öneri olarak sunması bu belgenin örgüt belgesi olarak hazırlandığını
göstermektedir. Aynı durum bu belgeyle birlikte sunulan Devletin Yeniden Yapılanması
Üzerine isimli belge için de geçerlidir.
2 nolu bölümde, "Eylül 2000 ve 29 Ekim 2000 tarihli metinlerde savunulan program esas
olarak Türkiye'nin ihtiyacına uygundur" denilmiştir. Buradan Kemalist Model Dinamik
belgesinin iki taslak metninin Doğu Perinçek'e iletildiği anlaşılmaktadır. Belgeye 3 Aralık
2000 tarihli bu değerlendirmeden sonra ilaveler yapılmışsa da 29 Ekim tarihinin, önemi
bakımından belge kapağında değiştirilmeden tutulduğu görülmektedir.
251 /2271
3 nolu bölümde. "Program doğru olmakla birlikte bulanıklık ve tutarsızlıklar var.
Metinlerde mevcut mafya-gladyo-tarikat rejimi en sert ifadelerle eleştiriliyor, öte yandan
sık sık rejim karşıtlığı suçlaması yapılıyor. Bu durumda neye karşı, neyin yanında
olduğumuz birbirine karışıyor. Rejim karşıtlığı yerine Kemalist devrim karşıtlığı,
Cumhuriyet devrimi yıkıcılığı gibi ifadelerin kullanılması devrimci konumda olduğumuzu
berraklaştırır", "Bugünkü mafya rejimi ulusal devletin ve Kemalist devrimin yıkımı
sürecinde oluşmuştur. Bugün bizim koruyacağımız değil kazanacağımız bir Cumhuriyet
var. Kaybettiğimiz Cumhuriyeti yeniden kurmak bir devrim sorunudur" ifadeleriyle
dinamik belgesindeki bazı tabirlerin kullanımı eleştirilmiştir.
4 nolu bölümde, "Amaçlarımız hukuk devleti, evrensel demokrasi gibi neo liberallerin
vurguladığı kavramlarla değil Kemalist devrimin program kavramlarıyla ifade edilmeli".
"Hedefimizi halkçı devrimci bir Türkiye, bağımsızlık ve halkçılık, Kemalist devrimi
tamamlamak gibi ifadelerle dile getirebiliriz. İktidar hedefimiz ise ulusal güçlerin iktidarı
veya Cumhuriyet devrimi hükümeti diye belirtilebilir", "Laiklik Demirel, Turgut Özal ve
Çiller'in vurguladıkları din ve vicdan hürriyeti diye değil Atatürk'ün programındaki din ve
dünya işlerinin birbirinden ayrılması diye tanımlanmalıdır. Kemalist laiklik anlayışına göre
din adına yalnız siyasete değil ekonomiye, toplumsal hayata, kültüre, ahlaka özetle
dünyaya ait hiçbir alana müdahale edilemez. Türkiye'nin hukuk devleti kavramıyla 1938
yılında tanıştığı görüşü de gerçeklere uygun değildir" eleştirileri dile getirilmiştir.
5 nolu bölümde, "Metinlerde dost ve düşman esas olarak doğru saptanmalı, kuvvetlerin
mevzilenmesine ilişkin doğru değerlendirmeler yapılmalıdır. Emperyalizmin küreselleşme
taarruzunun yanında olan kuvvetler karşı kuvvetlerdir. Başını ABD'nin çektiği
emperyalizme karşı ulusal devleti savunan kuvvetler ise ulusal kuvvetlerdir. Dost düşman
ayrımının ölçütü buradadır" değerlendirmesi yapılmıştır.
7 nolu bölümde, "Sürekli Komünizm düşmanlığıyla gençlik birleştirilemez", "Mustafa
Kemal genç bir subayken not defterine evvela sosyalist olmalı, maddeyi anlamalı diye
yazdı", "Atatürk ve arkadaşları kurtuluş savaşlarında devlet sosyalizmini benimsediklerini
söylediler ve yazdılar. Atatürk 1930'dan sonra devlet sosyalizmini kabul ettiklerini
okullarda okutulan medeni bilgiler kitabına kendi eliyle yazdı", "Atatürk Türk-Sovyet
dostluğuna o kadar önem veriyordu ki 1928 yılında yapılan Taksim cumhuriyet anıtına
Sovyetler Birliği'nin kurtuluş savaşı yıllarındaki büyükelçisi Aralov'un heykelini de
koydurdu", "Çin Halk Cumhuriyeti'nin stratejik dostumuz olduğu da dikkate alınırsa
komünizm düşmanlığı saplantılarından kurtulmak gerekir", "Bugün Türkiye'nin en önemli
fikir ve araştırma birikimi İşçi Partisi ve Ulusal Güçbirliği çevresindedir. İşçi Partisi
bilimsel sosyalizmi savunuyor ve altı ok programının gerçekleştirilerek Kemalist Devrimi
tamamlama hedefi için kararlı bir mücadele yürütüyor. Kemalist Devrimin düşünce
mirasını otuz yıldır araştıran ve yayınlayan da tek başına İşçi Partisi geleneğidir. Devletin
yapamadığını İşçi Partisi yapıyor", "Türkiye'de Kemalist-Sosyalist ittifakı şarttır. Bugün
Türkiye'nin önünde kapitalizm mi sosyalizm mi sorusu değil bağımsızlık mı esaret mi
sorusu bulunuyor... Kemalist-sosyalist birliği, Kürt-Türk birliği, halk ordu birliği ulusal
cephenin üç boyutunu oluşturur... Büyük davalar büyük kuvvetlerin birleştirilmesiyle
kazanılır" değerlendirmeleri yapılmıştır. Yeniden yapılanma sürecindeki Ergenekon
Örgütü tarafından Doğu Perinçek'in düşüncelerinin önemsendiği, büyük oranda
benimsendiği ve birçok örgüt belgesinde işlendiği görülmektedir.
252/2271
8 nolu bölümde, "Bütün siyasal oluşumların arkasında çeşitli ülkelerin istihbarat
örgütlerinin bulunduğu iddiası da yerinde değildir, vahimdir, yanlıştır ve çok zararlıdır.
Örneğin İşçi Partisi Türkiye'nin en vatansever örgütü ve kurumudur hiçbir yabancı ülke
tarafından dost ülkeler de dâhil yönlendirilemez... İstihbarat örgütleri arasındaki
görüşmelerde hep İşçi Partisi yabancıların boy hedefi olmuştur. MİT içindeki CİA
bağlantılı kliğin de İşçi Partisine duyduğu kin biliniyor... Kendi güçlerimizi yıpratacak
ulusal güçler arasında güvensizlik yaratacak davranışlardan sakınmak gerekir"'
değerlendirmesi yapılmıştır.
9 nolu bölümde, "Artık Kemalizm ve cumhuriyet devrimlerinin savunucusu olduğu ve
Türk silahlı kuvvetlerine karşı olağanüstü incelikli siyasi manevra, propaganda ve
söylemlerle direnişlerini sürdürdüğü iddia edilen profesyonel direniş kadroları (s.21)
kimdir? Gerçeklere dayanan saptamalar ile yalnız düşmanın işini kolaylaştıracak
evhamların birbirinden ayrılması gerekir" ifadeleri ile Doğu Perinçek, Kemalist Model
Dinamik belgesinin son şekli verilmiş metninde de değiştirilmeden aynen muhafaza edilen
ifadelerdeki tanımlananın kendisi olduğunu bildiğini böylece ortaya koymakta ve kendisi
hakkındaki evhamların yersiz olduğunu dile getirmektedir. Bu ifadelerden kastedilenin
Doğu Perinçek olduğu sonraki bölümde incelenecek olan "Dinamik Anti Tez" isimli
belgede şu ifadelerle dile getirilmiştir "Profesyonel direniş kadroları kimdir? diye soran
Perinçek, kendisine tutulan aynadan çok büyük bir rahatsızlık duyduğunu gizlemeye
çalışmakta, ancak açıkça da paniğe sürüklenmektedir"
Kemalist Model Dinamik isimli örgüt belgesinin ilk metninin 21. sayfasında yer alan ve
kendisini hedef alan ifadelerden rahatsızlığını dile getiren Doğu Perinçek'in bu
rahatsızlığının örgüt tarafından giderilmediği ve bu ifadelerin değiştirilmeden Kemalist
Model Dinamik belgesinin son metninin 22. ve 23.sayfasına aynen konularak Doğu
Perinçek'e örgütsel anlamda tam angaje olunmadığı değerlendirilmiştir. Bu yaklaşımın
gerekçeleri Ergenekon Terör Örgütü tarafından Doğu Perinçek hakkında hazırlanan
"Fabrikatör" isimli belgede açıkça belirtilmiştir. Bu belge de ilgili bölümde ayrıntılı olarak
incelenecektir. Örgüt üst yönetimi tarafından Doğu Perinçek'e gönderildiği tespit edilen ve
ilgili bölümde incelenecek olan mektuplarda da örgütsel uyarıların yapıldığı görülmektedir.
10 nolu bölümde, Kemalist Model Dinamik belgesinin Doğu Perinçek'e gönderilen
metninin 58. sayfasındaki "Büyük kentlerde lümpen gençliği örgütleyerek bölücü kürt
ulusalcılığının hâkimiyetinin önünü kesme" ifadeleri ve politikası eleştirilmiştir.
11 nolu bölümde, "Program Avrupa Birliği aday üyeliğinden çekilme konusunda açık
olmalıdır" eleştirisi yapılmıştır.
12 nolu bölümde, "Gütme modeli Kemalist devrimciler tarafından değil küçük Amerika
programını uygulayan Süper NATO tarafından imal edilmiştir" denilmiştir.
13 nolu bölümde, "Halk kitlelerine önderlik için devrimci bir parti şarttır", "Bazı kamu
kurumlarının bu işlevi yürütmesi mümkün değildir. Hele perde arkasından yönetme
modelinin başarıya ulaşma şansı yoktur" denilmiştir.
14 nolu bölümde, "Kurtuluş savaşının partileşme ve hükümet kurma tecrübesi dikkatle
incelenmelidir", "Atatürk'ün 1919 Haziran ayındaki Amasya gizli komutanlar
253 / 2271
toplantısından başlayarak hep Anadolu'da geçici bir hükümet oluşturma hedefine
yönelmesi dikkatle incelenmelidir" denilmiştir.
15 nolu bölümde, "Programı doğru olan Ulusal Gençlik Birliği Türkiye Üniversitelerinin
yarısında örgütlü olan Atatürkçü Düşünce Toplulukları gibi oluşumları bir araya getirerek
önemli bir birikimi kucaklamıştır. Ulusal Gençlik Birliği Ankara'da 38 üniversiteden 427
öğrencinin katılımıyla kurulmuştur. UGB'nin programı doğrudur. Cumhuriyet devrimini
ve 28 Şubat'ı savunmakta, altı ok'u yön gösterici kabul etmektedir", "Türkiye'de
örgütlenecek bir ulusal gençlik örgütü sonuç olarak bu gençleri yine bu programla bir
araya getireceğine göre var olan birikimi kucaklayan bu örgütlenmenin gelişmesine destek
olmak gerekir" değerlendirmesiyle Kemalist Model Dinamik belgesinde geçen Ulusal
Gençlik Hareketi kurulması yerine, zaten var olan UGB ne destek olunması teklif
edilmiştir.
Belgenin 8. ve son sayfasında not başlıklı bölümde "Türkçe karşılıkları varken
fundamentalist, monopol, apolitik, globalleşme gibi sözcükleri kullanmamak gerekir.
Türkçemizi kurtarmak, Türkiye'yi kurtarma mücadelesinin önemli bir parçasıdır" eleştirisi
yapılmıştır. Doğu Perinçek'in bu eleştirisi kısmen dikkate alınarak Kemalist Model
Dinamik belgesindeki fundamentalist yerine köktendinci kelimeleri yazıldığı
görülmektedir.
Belgenin en altına "ekler" başlıklı bölümünde Cumhuriyet Devrimi İktidar Projesi,
Devletin Yeniden Yapılanması isimli iki belge adı yer almaktadır. Bu belgeler örgüt
mensuplarının bireysel çalışmaları niteliğinde olan örgüt belgelerinin değerlendirildiği
bölümde incelenecektir.
Gerek Ulusal Gençlik Birliği Üzerine Görüşler, gerekse bu iki belgenin Doğu Perinçek
tarafından hazırlandığı buradaki tespitlerden ve Dinamik Anti Tez isimli belgeden açıkça
anlaşılmaktadır. Bu belge sadece Hikmet Çiçek'ten ele geçirilmiş ise de belgenin
Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerine ulaştığı anlaşılmaktadır. Kemalist Model
Dinamik belgesinin son şekli olan metninde buradaki eleştirilere göre bazı değişiklikler
yapılması, ayrıca Ergenekon Terör Örgütü yöneticileri tarafından Doğu Perinçek'in
eleştirilerinin iletilmesi ile Kemalist Model Dinamik belgesini hazırlayan örgüt mensupları
tarafından Ulusal Gençlik Birliği Üzerine Görüşler 3 Aralık 2000 belgesine cevap
niteliğinde Dinamik Anti/Tez isimli belgenin hazırlanması bunu ispatlamaktadır. Bu belge
de aşağıda anlatılacaktır.
ç)DİNAMİK ANTİ/TEZ İSTANBUL/09 ARALIK 2000 İSİMLİ BELGE
Dinamik Anti/Tez belgesi. Yukarıda anlatıldığı gibi Kemalist Model Dinamik isimli örgüt
belgesinin Ergenekon Terör Örgütü tarafından Doğu Perinçek'e gönderilmesinden, Doğu
Perinçek'in Ulusal Gençlik Birliği Üzerine Görüşler 3 Aralık 2000 başlıklı yazısı ile belge
hakkındaki görüş ve eleştirileri alındıktan sonra, Doğu Perinçek'in öneri ve eleştirilerine
cevap olarak hazırlanan örgüt belgesidir.
Kapak dahil 6 sayfadan oluşan bu belge Tuncay Güney, Doğu Perinçek,(İşçi Partisi Genel
Merkez) Ümit Oğuztan, Adil Serdar Saçan, Ahmet Tuncay Özkan, Mehmet Şener Eruygur,
Ahmet Hurşit Tolon, Ufuk Akkaya, Mehmet Deniz Yıldırım ve Hasan Atilla Uğur'dan ele
geçirilmiştir.
254 / 2271
Bu belgede Doğu Perinçek hakkında hakarete varan değerlendirmeler yapıldığı
görülmektedir. Ergenekon Terör Örgütünün bu belgedeki değerlendirmeleri de dikkate
alarak Kemalist Model Dinamik belgesine son şeklini verdirdiği anlaşılmaktadır.
Belgeye "Ebedi Başkan Mustafa Kemal Atatürk'ün strateji dehasını örnek alarak
hazırladığımız, Kemalist Model: Ulusal Gençlik Hareketi çalışmayı Dinamik adıyla
tanımlamayı uygun görmüş, Ulusal Güç Birliğine ulaşmanın yolu olarak Kuvayı Milliye
örneğinden yola çıkılması gerektiğini vurgulamaya özen gösterdiğimiz 29 Ekim 2000
tarihli tez Doğu Perinçek'e iletilmiştir. Perinçek tarafından kaleme alınan "Ulusal Gençlik
Birliği Üzerine Görüşler" adıyla ileri sürülen düşünceler objektif olarak entelektüel birikim
süzgecinden geçirildiğinde, örtülü anti tez niteliği taşıdığı kendiliğinden ortaya
çıkmaktadır. Doğu Perinçek tarafından kaleme alınarak, dile getirilen karşı düşüncelere
ilişkin görüşlerimize aşağıda yer verilmiştir" ifadeleri ile giriş yapılmış ve Doğu
Perinçek'in Kemalist Model Dinamik belgesindeki tezlere karşı örtülü anti tez hazırladığı
belirtilerek, Doğu Perinçek tarafından yazılan ve "Ulusal Gençlik Birliği Üzerine Görüşler
3 Aralık 2000" isimli belgedeki eleştirilere dair aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır:
"Neo liberallerin bir kavramı olarak tanımlanan hukuk devleti ve evrensel demokrasi gibi
sözcükler sol çevreler için benimseyip savundukları sol ideoloji için büyük tehlike olarak
görülür... Yerkürede hiçbir Marksist rejim demokratik olmadığı gibi hukuk normları ile
insan haklarına saygılı olmamıştır"
"Mevcut mafya rejimi tasfiye edilmeden Kemalist devrim rotasında ilerlenemez ifadesinde
tuzak vardır... Mevcut rejim Kemalist Cumhuriyet olarak tanımlanabilir. Perinçek mevcut
rejimi mafya-gladyo-tarikat rejimi olarak tanımlayarak örtülü bir tuzak kurmakta ve
ortadan kaldırılması gerekli bir hedef haline dönüştürerek, sol çevrelere kendi yollarını
işaret edebilmek istemekte ve bu politikasını da Cumhuriyetin koruyucu güçlerine kabul
ettirerek, koruyucu güçlerle aynı görüşler doğrultusunda hareket ettiği izlenimi uyandırmak
istemektedir. Perinçek, sürekli komünizm düşmanlığı vurgularıyla gençlik birleştirilemez
ifadesi ile de örtülü rotayı açığa sermektedir" denilmiştir, diğer örgüt belgeleri de dikkate
alındığında, burada geçen Cumhuriyetin koruyucu güçleri tabiri ile, Ergenekon Terör
Örgütünün ifade edilmek istendiği anlaşılmaktadır.
"Bütün siyasal oluşumların arkasında çeşitli ülkelerin istihbarat örgütlerinin bulunduğu
iddiasını yerinde bulmayan Perinçek, bu gerçeği yok sayıp, vahimdir, yanlıştır ve çok
zararlıdır demektedir ki; bunun nedeni kendisinin de birçok ülkenin dış istihbarat
servisleriyle yıllardır ilişki içinde olmasının açığa çıkması endişesinin dışa vurumudur",
"Profesyonel direniş kadroları kimdir? diye soran Perinçek kendisine tutulan aynadan çok
büyük bir rahatsızlık duyduğunu gizlemeye çalışmakta, ancak açıkça da paniğe
sürüklenmektedir" denilmiştir. Bu ifade tarzından. Kemalist Model Dinamik belgesinin
22. ve 23. sayfalarında kullanılan profesyonel direniş kadroları tabiri ile Doğu Perinçek'in
anlatıldığı açıkça anlaşılmaktadır.
"Yıllardır Türk gençliğini kendisine kullanabileceği maşa olarak gören ve Türk gençliğinin
enerjisinden oluşan bir güç kalkanı ardından politika üretmeye çalışan Perinçek
bilmektedir ki kendisini ayakta tutan tek zemin üniversite gençliğidir..Gençliğin büyük bir
bölümü üniversite dışında kalan sokaklardaki gençliktir..Böyle bir gücün örgütlenmesi
demek Perinçek'in tükenişini yaratacaktır",
255 / 2271
'"Ulusal gençliğin örgütlenmesi Perinçek dışında gerçekleşir ise Perinçek efsanesi son
bulacaktır. Bunu bildiği için. "Dinamik" adı verilen projenin yaşama geçirilmesinden
büyük endişe duymaktadır. Yıllardır ulusal gençliği gütme politikasıyla ayakta duran
Perinçek gençliğin örgütlenmesine karşıdır. Bu gerçeği ise tam tersine çevirerek sözde
Dinamik'e eleştiri getirerek yanlışların değiştirilmesini ve bu projenin tatbik edilmesinde
tek merkez olması gerektiğini işaret etmektedir". "Perinçek ulusal gençlik enerjisi üzerinde
ve neye mal olursa olsun iktidara gelmeyi hedeflemektedir. İktidara gelmesinin ardından
Kemalist Cumhuriyet Devrimlerinin Marksistleştirilmesi aşamasına gelinmiş olacaktır",
"Perinçek o denli Milliyetçi ve Atatürkçüdür ki Türk dilinin korunması ve geliştirilmesi
konusunda da oldukça idealisttir. Marksizmin idealist dava adamı Perinçek, Türk diline
sahip çıkarak, ne denli ulusalcı olduğunun da altını çizmektedir! Doğu Perinçek
Cumhuriyet Devrimi İktidarı Projesi ve Devletin Yeniden Yapılandırılması projeleriyle
yukarıda işaret edilen gerçekleri yaşama geçirmeyi planlamaktadır", "Hiç kimse, hiçbir
oluşum ve hiçbir güç Ebedi Başkan'ın kurduğu Cumhuriyet Devletini yeniden
yapılandıramaz. Bir devletin yeniden yapılandırılması demek o devletin mevcut rejiminin
değişmesi gerçeğini doğurur", "Böyle bir güç ve dehanın ardından hiç kimse kendisini
kurtarıcı olarak göremez. Elleri gençlik kanına bulanmış hiçbir hasta ruhlu megolomanın
bile buna hakkı yoktur. Geçmişinde türlü entrikalar sonucu elleri kendi gençliğinin
kanlarıyla kirlenmiş vicdansızların Ebedi Başkan Atatürk'ün büyük ve muhteşem eseri
Türkiye Cumhuriyeti için devletin yeniden yapılanması üzerine tez yazmaya hakkı olamaz.
Türk ulusunun kendisinde bir hastalık olduğunu ileri sümıek hatadır" değerlendirmeleri
yapılmış ve belge "Saygılarımızla," ibaresi ile bitirilmiştir.
d)GENEL YAPI
Genel Yapı isimli belge, Atatürkçü Düşünce Derneği hakkındaki "'28 Şubat çizgisinin
kamuoyunda güçlü kılınmasında ADD, başarılı ve etkin olabilecek yegâne güçtür"
değerlendirmesinden hareketle, bu Demeği ele geçirme stratejilerinin ortaya konduğu ve
değerlendirmelerin yapıldığı örgüt belgesidir.
Ergenekon Terör Örgütü yönetimine sunulmak üzere Kemal Özden tarafından hazırlanan
bu rapor, Örgüt yönetimince incelendikten sonra cevap niteliğinde bir mektup yazılmış ve
rapor genel olarak olumlu karşılanmıştır. Bu belgeyi hazırlayan Kemal Özden'e yazılan
mektup ilgili bölümde anlatılmıştır. 6 Nisan 2000 tarihli Örtülü Faaliyetler Bir isimli örgüt
belgesinin 22. sayfasında, "ADD'nin, ABD tarafından, TSK karşısında oluşturmak istenen
sivil cuntanın merkezi yapılmak istendiği", 20. sayfasında "'ADD'nin, Pentagon tarafından
Türkiye ve Avrupa bölgesinde faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin merkezi olarak
tasarlandığı" belirtilmiştir. Bu örgüt değerlendirmelerinden hemen sonra 24 Nisan 2000
tarihinde Genel Yapı isimli belgenin hazırlandığı görülmektedir. Bu durum belgelerin
birbirleriyle olan irtibatını gösteren hususlardan birisi olarak görülmüştür.
2 sayfadan oluşan belge, Veli Küçük, Tuncay Güney'den ele geçirilmiştir.
Ergenekon ve Lobi belgelerinde belirlenen ana ilkelerle yeniden yapılanma sürecine giren
Ergenekon Terör Örgütünün Sivil Toplum Kuruluşlarına, Demeklere sahip olması
gerektiği yine bu belgelerde belirtilmiştir. Ergenekon belgesinin Sivil Toplum Örgütleri
başlıklı bölümünde yer alan "Ergenekon'un kendi kuracağı kendi sivil toplum örgütlerine
ihtiyacı vardır", "Ergenekon Türkiye'de faaliyet gösteren tüm sivil toplum örgütlerini
256 / 2271
kontrol altına almalıdır. Bu bir zorunluluktur" değerlendirmeleri ve Lobi belgesinin Giriş
başlıklı bölümündeki "Türk Silahlı Kuvvetli bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon*a
bağlı olarak sivil unsurların örgütlenmesi kaçınılmaz bir gerçektir" değerlendirmesi ile
örgütün etkin ve güçlü sivil toplum kuruluşlarına da sahip olmayı amaçladığı, bu amaca
ulaşmak için gizli Lobi örgütlenmesini kurduğu görülmektedir.
Lobi belgesinin Politika başlıklı bölümünde "Lobi teşkilatının anayasal kurallara uygun
sivil toplum örgütlerinin oluşturulmasına önderlik edeceği, gerektiğinde ulusal çıkarlara
uygun tepkisel ve kitlesel eylemleri organize edeceği, sendikaların yönetim kadrolarının
Lobi bünyesindeki kuruluşlar içinde yer almalarının sağlanacağı, ancak bütün bu
faaliyetlerin "Lobi'ye" bağlı sivil toplum kuruşları tarafından yapılacağı, "Lobimin"
doğrudan bu eylemler içinde yer almayacağı, sadece bu çalışmaları organize ve kontrol
eden güçlü bir mekanizma olarak kalması gerektiği" belirtilmiştir. Ergenekon Terör
Örgütünün, örgüt belgelerindeki bu hedefler doğrultusunda kurduğu Sivil Toplum
Örgütleri iddianamelerde anlatılmıştır. Ancak bununla yetinilmeyip mevcut sivil toplum
kuruluşlarını da örgüt amaçları doğrultusunda yönlendirme hedefine göre bu kapsamda ele
alınacak Sivil Toplum Kuruşlarını tespit etme, sızma, ele geçirme, yönlendirme,
çalışmaları da yapıldığı, Genel Yapı isimli örgüt belgesinin de bu çalışmalar kapsamında
hazırlandığı anlaşılmaktadır.
Genel Yapı başlıklı bölümde, "ADD nin Türkiye'nin en büyük demokratik kitle örgütü
olduğu, etkinliklerine katılımın en yüksek oranda olduğu, Atatürk dönemindeki Halkevleri
benzeri bir misyonu yerine getirmeye çok uygun, belki de tek etkinlik sağlayacak
mekanizma olduğu" ifade edilmiştir.
Durum başlıklı bölümde, ADD'nin başkanı ve yönetimi hakkında eleştiriler yapılarak
"ADD genel başkanının, bulunduğu görevin işlevini anlayamadığı, son genel kurulda
yönetimi ele geçiren ekip tarafından, kendini tekrar yönetime getirecek naylon şubeler inşa
ettiği, Demeğe; dar kulüp yapısının getirildiği, böylece 28 Şubat'la şaha kalkan halkın
etkin katılım sürecinin pasifize etmeye çalışıldığı, ancak ADD'yi ADD yapan devrimci
yapılanmanın direndiği " belirtilmiştir.
Ne Yapılabilir, Ne Yapmalı? başlıklı bölümde. "ADDmin bugünkü yönetimden
kurtarılması. Kemalist bir yönetime kavuşturulması hayati önemdedir.. 28 Şubat çizgisinin
kamuoyunda güçlü kılınmasında, ADD başarılı ve etkin olabilecek yegâne güçtür"
değerlendirmesi yapıldıktan sonra ADD yönetiminin ele geçirilmesi için "10-11 Haziran
2000'deki genel kurula tüm olanaklarla hazırlanılması gerektiği, muhaliflerin yaptıkları
ziyaretlerde TSK komutanlarıyla birlikte olmalarının olumlu izlenim vereceği, tüm ADD
şubelerine ve delegelerine ulaşmak için tüm ulusal güçlerin seferber edilmesi gerektiği"
şeklinde somut öneriler sıralanmıştır. "28 Şubatla çelişkili ya da TSK bünyesiyle
anlaşmazlık halinde olan bir ekibin ADD"de başarılı olması beklenemez" değerlendirmesi
yapılmıştır. Burada "TSK bünyesi" sözü ile ifade edilenin aslında TSK bünyesine sızmış
olan Ergenekon Terör Örgütü mensupları olduğu anlaşılmaktadır.
Belgede 28 Şubat çizgisinin kamuoyunda güçlü kılınmasından söz edilmekte ve bu bir
amaç olarak belirtilmektedir. Ergenekon belgesinin genel değerlendirme başlıklı
bölümünde, Lobi belgesinin amaç başlıklı bölümünde, Ulusal Gençlik Birliği Üzerine
Görüşler isimli belgenin 10 numaralı bölümünde, Dergi-Analiz belgesinin Basın Yayın
Dünyası başlıklı bölümünde, Devletin Yeniden Yapılanması Üzerine isimli belgenin
257/2271
Cumhuriyet Hükümeti-Ulusal Güvenlik İlişkisi başlıklı bölümünde, Cumhuriyet Devrimi
İktidarı Projesi isimli belgede, Kemalist Model-Dinamik isimli belgede ve birçok örgüt
belgesinde olduğu gibi bu belgede de 28 Şubat sürecinin sahiplenildiği, övüldüğü, örnek
gösterildiği görülmektedir.
4)ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE BAĞLI LOBİ ÖRGÜTLENMESİNİN MEDYA
YAPILANMASINA DAİR BELGELER
Dostları ilə paylaş: |