dair beyanlarda bulunduğu anlaşılmıştır. Hayrettin Ertekin'e yönelik soruşturmada da
Semih Tufan Gülaltay'ın firari olarak aranan ve yurtdışında bulunan kardeşi Emre Gülaltay
ile irtibatının bulunduğu tespit edilmiştir. Bu delillere istinaden çıkar amaçlı suç örgütü
kurmak ve yönetmek suçundan dolayı cezaevinde tutuklu bulunan Semih Tufan
Gülaltay'ın da ifadesi alınmıştır.
/2271
19)MEHMET ŞENER ERUYGUR, AHMET HURŞİT TOLÓN, HASAN ATİLLA
UĞUR, MUSTAFA ALİ BALBAY. SİNAN AYDFN AYGÜN, İLKER GÜVEN, BİROL
BAŞARAN, BARBAROS HAYRETTİN ALTINTAŞ, EROL MÜTERCİMLER, UFUK
MEHMET BÜYÜKÇELEBİ, ADNAN TÜRKKAN, TUNÇ AKKOÇ, OSMAN
GÜRBÜZ, DURMUŞ ALİ ÖZOĞLU, İBRAHİM ÖZCAN, KEMAL AYDIN, NERİMAN
AYDIN, ERCÜMENT OVALI, MUHAMMED MURAT AV AR, SİYAMİ YALÇIN,
LEVENT ERSÖZ, HATİCE BAHTİYAR, HALİS YAVUZ IŞIKLAR
Cumhuriyet Başsavcılığımıza 16.08.2008 tarihinde APS ile gönderilen bir ihbar
mektubunda; Emin Şirin*in Muzaffer Tekin, Mehmet Fikri Karadağ, İsmail Yıldız, Ergün
Poyraz ile ilişkilerinden bahsettikten sonra bürokratik kademede irtibatını Kürşat isimli
şahsın sağladığı, bununla ilgili gizli buluşmaları Sama Anonim şirketi sahibi Hakan
Şanlımın bürosunda gerçekleştirdikleri. Emin Şirin ve Ergün Poyraz'a gelen gizli bilgi ve
belgelerin genellikle Hasan Atilla Uğur tarafından kendilerine ulaştırıldığı ve bu şahsın üst
düzey askerlerle irtibatlı olduğu belirtilmiştir.
Emin Şirin 19.08.2007 tarihli Emniyet ifadesinde; ihbar mektubunda Kürşat diye
bahsedilen kişinin bir emekli albay olduğunu ve gerçek isminin de Hasan Atilla Uğur
olduğunu, Hasan Atilla Uğur'u görevli olduğu 2002 senesinde tanıdığını, bu kişiyi Sama
şirketinin sahibi Hakan Şanlımın da tanıdığının doğru olduğunu beyan etmiştir. Hakan
Şanlı da 20.08.2007 tarihindeki ifadesinde; Emin Şirin'in ifadesine katıldığını, iş maksatlı
olarak Jandarma Genel Komutanlığında katıldığı bazı ihale toplantılarından dolayı Hasan
Atilla Uğur'u tanıdığını beyan etmiştir. Söz konusu ihbar mektubu, Emin Şirin ve Hakan
Şanlı nın beyanları doğrultusunda Hasan Atilla Uğura yönelik alınan Mahkeme kararına
istinaden 21.08.2007 tarihinde teknik takip çalışmalarına başlanılmış, devam eden
soruşturmada birden fazla telefon hattı kullandığı tespit edilmiş ve bu hatlara yönelik de
alınan Mahkeme kararlarına istinaden teknik takip yapılmıştır.
Hasan Atilla Uğur'a yönelik soruşturmada; Barbaros Hayrettin Altıntaş'ın Hasan Atilla
Uğur'un talimatları doğrultusunda hareket ettiği, telefon görüşmelerinde gizliliğe riayet
ettikleri ve şifreli konuşmalar yaptıkları ayrıca Hasan Atilla Uğur'un Barbaros Hayrettin
Altıntaş adına kayıtlı bir hat kullandığı anlaşılmış, bunun üzerine Barbaros Hayrettin
Altıntaş'a yönelik alınan Mahkeme kararına istinaden 12.11.2007 tarihinde teknik takibe
başlanılmıştır.
İstihbarat Şube Müdürlüğünce, "Kuvayı Milliye 1919 Derneği*" eski basın sözcüsü olan
Durmuş Ali Özoğlu'nun yeni bir hücre yapılanmasına gittiği, irtibatlarından Hatice
Bahtiyar*ın kendisiyle birlikte hareket ettiği, İbrahim Özcan'ın "Kuvayı Milliye 1919
Derneği" ile irtibatının bulunduğu, Neriman Aydın ve Kemal Aydın'ın Ankara ilinde
ikamet ettikleri ve provakatif faaliyetler içerisinde oldukları, Mehmet Murat A varın da
Neriman Aydın'a iletmek üzere istihbarat toplama faaliyetlerinde bulunduğu bildirilmiştir.
Muzaffer Tekin 19.06.2007 tarihli savcılık ifadesinde;İbrahim Özcan ile tanıştığı dönemde
kendisini aşırı sol örgütlerden mahkûm olmuş ve ceza yatmış biri olarak tanıttığını,
kendisine Hüseyin Görüm ile kader birliği yaptıklarını söylediğini beyan etmiştir.
Elde edilen bilgiler üzerine Durmuş Ali Özoğlu, Neriman Aydın, İbrahim Özcan, Kemal
Aydın, Mehmet Murat Avar ve iletişimi kayıt altına alınan şahıslarla irtibatı tespit edilen
İlker Güven'e yönelik olarak Mahkeme kararına istinaden 28.12.2007 tarihinden itibaren
iletişimlerinin tespitine başlanılmıştır. İlker Güven'e yönelik soruşturmada; Mehmet Şener
21 /2271
Eruygur ile sıkı bir irtibatının bulunduğu, toplantı ve mitinglerin düzenlenmesinde birlikte
hareket ettikleri ayrıca Mehmet Şener Eruygur'un talimatlarını Ahmet Tuncay Özkan'a
ilettiği, zaman zaman bir araya geldikleri anlaşılmıştır.
İletişimi kayıt altına alınan İlker Güven'e yönelik devam eden soruşturmada; irtibatlı
olduğu Halis Yavuz Işıklar'a talimatlar vererek kendisini yönlendirdiği, zaman zaman da
toplantılar yaparak bir araya geldikleri anlaşılmış, bunun üzerine alınan Mahkeme kararma
istinaden Halis Yavuz Işıklar'a yönelik 02.01.2008 tarihinde iletişiminin tespitine
başlanılmıştır.
Kemal Aydın'a yönelik olarak devam eden soruşturmada; 25.01.2008 tarihinde Ercüment
Ovalı ile yaptığı telefon görüşmesinde, Ercüment Ovalı'nın "Kemal Abi çağırdığında biter,
onun için bizim için önemlidir, onu da yitirirsek her şeyimizi yitiririz" dediği, görüşmenin
devamında Kemal Aydın'ın Ercüment Ovalı'yı devlet kademesinde görevli bir kişi ile
görüştürmesi neticesinde daha önce kendisinin bile bilmediği konulara vakıf olduğundan
bahsettiği, daha sonra da Ercüment Ovalı'ya "Bunlar bundan sonra sende kalacak çünkü
bize bir şey olursa bana bişey olursa bu işi yapacak insansın" dediği tespit edilmiştir.
09.01.2008 tarihli görüşmede Ercüment Ovalı'nın kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtan
iki şahsın kendisine geldiğini, kendisiyle uğraşanların listesini verdiklerini, Hrant Dink
olayını kendisine sorduklarında onlara cevaben "Kalkarım ben vururdum dedim, devlet iş
yapmayınca dedim, o insanlar küfredip küfredip yapması gereken işlerini yapmayınca
elbette ki sokaktaki çocuk dedim" şeklinde konuştuğu tespit edilmiştir. Bu görüşmeler
üzerine alınan Mahkeme kararına istinaden 14.02.2008 tarihinde Ercüment Ovalı'nın
iletişiminin dinlenmesine başlanılmıştır.
Habip Ümit Sayın'ın Mehmet Şener Eruygur ile irtibatının bulunduğu, 19.11.2007
tarihinde Mehmet Şener Eruygur'un Habip Ümit Sayın'ı aradığı ve kitabı için teşekkür
ettiği, 24.12.2007 tarihinde Habip Ümit Sayın'ın Mehmet Şener Eruygur'u aradığı ve
kendisiyle buluşmak istediğini söylediği tespit edilmiştir. Habip Ümit Sayın'ın ile Kemal
Yalçın Alemdaroğlu arasında 08.12.2007 tarihinde özetle; Habip Ümit Sayın "Yarında gaz
alma operasyonu var Tandoğan'da Tuncay Özkan", Kemal Yalçın Alemdaroğlu "O nedir
Tuncay Özkan mı yapıyor", "Türkiye Barolar Birliği mi yapıyor", Habip Ümit Sayın
"Onlarla koordineler, Şener Paşa'ya ulaşamadım Şener Paşa ile buluşacaktım, herhalde oda
Ankara'da" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
İletişimi kayıt altına alınan Sevgi Erenerol'un Mehmet Şener Eruygur ile irtibatının
bulunduğu anlaşılmıştır. Sevgi Erenerol ile Turgay isimli kişi arasında 04.01.2008
tarihinde özetle; Turgay "Şey var Mehmet Şerif Fırat'ın torunu, doğu illeri varto tarihini
yazan", "Yazdığı için de öldürülenin torunu gelecek on dokuzunda daha var" "Daha sonra
bir de özel konuşturduk onu kürt meselesi, Şener Paşa vardı ya Veli Paşa vardı" şeklinde
bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Emin Gürses ile Mustafa isimli kişi arasında 28.01.2008 tarihinde özetle; Emin Gürses
"...eğer imkân varsa ADD başkanı Şener Eruygur Paşa'ya haber gönderin." "Emniyet
teşkilatında onla ilgili dosya hazırlanıyor", "...Ergün Poyraz... bu belgeleri Şener Paşa'nın
verdiği, onun aracılığı ile verildiği söyleniyor", "...Çetenin içinde çetenin bir ucu şeyde
kitap yazmış hapiste. Bu çeteye bu bilgileri sağlayan Jandarma Eski Genel Komutanı,
Sevgi hanımla bağlantılı. Ergün Poyraz her gün Sevgi hanımın yanında, her gün onunla
konuşuyor" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
22 / 2271
Kemal Yalçın Alemdaroğlu ile X Bayan arasında 02.02.2008 tarihinde özetle; Kemal
Yalçın Alemdaroğlu "Ben şöyle bir şey düşündüm bugün işte acaba ADD Rektörleri
Ankara'da bir toplantıya çağırıp, Çarşamba veya Cuma Meclis'e yürüttürebilir mi onları".
X bayan "Anladım da yani isterseniz siz Şener Paşa'yla konuşun bu konuyu ben kendisiyle
konuşmuyorum" . Kemal Yalçın Alemdaroğlu "Şimdi... ben konuşurum konuşmasına da
ama yani şeydeki yönetimdeki rektörlerle de ben mi konuşayım" şeklinde bir telefon
görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir. Mehmet Şener Eruygur'un soruşturma kapsamında
haklarında işlem yapılan kişilerle irtibatının bulunması üzerine Mahkeme kararına
istinaden 08.02.2008 tarihinde teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır.
Habip Ümit Sayın'dan ele geçirilen bilgisayar kayıtlarında; 19.06.2005-21.07.2005
tarihleri arasına ait farklı kişilerle yapmış olduğu görüşmelerde, Habip Ümit Sayın'ın
hazırladığı bir rapordan ve bu raporu Hurşit Tolon'a vereceğinden bahsettiği, askeri
darbeden başka hiçbir şeyin bu ülkeyi kurtaramayacağını söylediği, devam eden
görüşmelerinde Ahmet Hurşit Tolon ile görüştüğünden, Kemal Yalçın Alemdaroğlu ile iyi
dost olduklarından, Hurşit Tolon'un raporu çok önemsediğinden bahsettiği görülmüştür.
^ Habip Ümit Sayın'ın 28.01.2008 tarihinde Ahmet Hurşit Tolon'a "Paşam, Kirli tezgâh
sitesi bilgileri TSK'ya saldımak için Taraf gaztesinde ve basında isimlerle ve Ergenekon'la
birleştirilip yayınlanıyor. Ümit" şeklinde bir mesaj gönderdiği tespit edilmiştir.
İletişimi kayıt altına alınan Güler Kömürcü'nün Ahmet Hurşit Tolon ile irtibatlı olduğu,
11.11.2007, 24.12.2007 ve 26.12.2007 tarihinde yapmış oldukları telefon görüşmelerinde,
Güler Kömürcü'nün yazacağı yazılarla ilgili Ahmet Hurşit Tolon'la bilgi alış verişi yaptığı,
daha sonra yazdığı yazıyla alakalı kendisine bilgi verdiği tespit edilmiştir. Ahmet Hurşit
Tolon'un soruşturma kapsamında haklarında işlem yapılan ve teknik takipteki kişilerle
irtibatlı olduğunun anlaşılması üzerine Mahkeme kararına istinaden 14.02.2008 tarihinden
itibaren iletişiminin dinlenilmesine başlanılmıştır.
Mehmet Şener Eruygur'a yönelik soruşturmada; Mehmet Şener Eruygur'un 16.02.2008
tarihinde Birol Başaran ile yaptığı görüşmede, Birol Başaran'ın konuşmacı olarak katıldığı
panelden bahsettiği, panelde yaptığı konuşmayla alakalı ADD'yi zor durumda bırakmak
istemediğini. Mehmet Şener Eruygur'dan yapabileceği bir şey varsa söylemesini istediği,
devamında "Yani işte şey dedikleri hukuk dışına çıkılacak günler geliyor demişiz yani biz
onu mesela tespit olarak demişim ben", "Hani yani bu sözün zaten arkasındayız", "...
İşgal edilirse hukuk dışına çıkmayacak mıyız yani", "Salon alkışlamış, sizin de bir iki
alkışınız gözüküyor" dediği tespit edilmiştir. Bunun üzerine Birol Başaran hakkında
Mahkeme kararına istinaden 18.02.2008 tarihinden itibaren iletişiminin tespitine
başlanılmıştır.
İletişimi kayıt altına alınan Doğu Perinçek'e yönelik soruşturmada 27.02.2008 tarihinde
Tunç Akkoç ile yaptığı görüşmedeki talimatları ile Üniversitede gençliğini yönlendirmeye
çalıştığı anlaşıldığından, Mahkeme kararına istinaden Tunç Akkoç'a yönelik olarak
07.03.2008 tarihinde teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır.
Ahmet Hurşit Tolon'a yönelik soruşturmada; 18.03.2008 tarihinde Ufuk Mehmet
Büyükçelebi ile arasında özetle; Ufuk Mehmet Büyükçelebi' "1 numarayı bir ziyaret etmek
istiyorum müsait olur mu acaba", Ahmet Hurşit Tolon "Sormam lazım" , Ufuk Mehmet
Büyükçelebi "Bir takım bilgiler de var. Bir şeyler konuşmam gerekiyor kendisi ile"
şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir. Bunun üzerine Ufuk Mehmet
Büyükçelebi'ye yönelik olarak alınan Mahkeme kararına istinaden 27.03.2008 tarihinde
teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır. Devam eden soruşturmada Ufuk Mehmet
Büyükçelebi gazetesinde yaptığı haberler ve manşetlerle ilgili Ahmet Hurşit Tolon'u
bilgilendirdiği anlaşılmıştır.
İletişimi kayıt altına alınan kişilerin yaptıkları görüşmelerden, Turhan Çömez'in mevcut
hükümetin seçim dışı yolla düşürülmesinden sonra oluşturulması planlanan yeni bir siyasi
oluşumla ilgili çalışmalar yaptığı anlaşılmıştır. Sevgi Erenerol ile Turhan Çömez arasında
01.09.2007 tarihinde özetle; Turhan Çömez "Valla iyi gidiyor yeni hayatta yeni dönemlere
hazırlık yapıyoruz Türkiye'nin bize ihtiyaç duyacağı günlere hazırlık yapıyoruz" şeklinde
bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir. Emin Şirin ile Turhan Çömez arasında da
25.09.2007 tarihinde özetle; Turhan Çömez "Sana da geçen birazcık bahsetmiştim yani her
tarafımızdan sıkıştırılmış durumdayız". Emin Şirin "Senin orda olman bizim için hepimiz
için çok önemli bi şeydir" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Güler Kömürcü ile Turhan Çömez arasında 14.11.2007 tarihinde özetle; Güler Kömürcü
"Herhalde başlıyor ileri harekât dimi", "Bir birinden çok farklı yorumlar var bir sürü E
paşayla konuştum", "E paşa bir birinden farklı şey söylüyor onun için E olmayan paşaya
sormayı düşünüyorum o E olmayan paşanın da aklı karışık", Turhan Çömez "İşimiz zor"
şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Ahmet Hurşit Tolon ile Turhan Çömez arasında 27.03.2008 tarihinde özetle; Ahmet Hurşit
Tolon "Haberal'ın ofisini aradım sabahleyin", "Sizce de uygunsa bugünkü toplantıda, biraz
sonra katılacağım ben, bizim genel kurula efendim önümüzdeki hafta zat-ı âlinizin
isminden bahsederek burada olacaklar 10-15 dakika bizle dersem", "Toplanmış olurlar, sizi
bekletmeyiz" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir. Elde edilen deliller
üzerine Turhan Çömez'e yönelik olarak alınan Mahkeme kararına istinaden 27.03.2008
tarihinde iletişiminin tespitine başlanılmıştır.
Kovuşturma safahatında ölen İlhan Selçuk'un ikametindeki aramada ele geçirilen el
yazması notta; "M. Pamukoğlu, Erol Mütercimler, Erdal Avukat, Mustafa Ha...
M.Pamukoğlu, bir ekip kurdum sana yardımcı olacak. Büyük Klüp, Halkı Türkiye
Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek, Pamukoğlu, M.Hüs....güray
var, ...Mütercimler, sonradan, Gölcük'te buluşacağız, Erdal'la birlikte.., Erol Mütercimler
de geliyor, Oral Çelik'le birlikte, İzmit Gölcük'te toplanırız, M.Pamukoğlu o toplantıda
yok, Erol Mütercimler, Erdal'a Erol Mütercimler, Arabada 500 bin dolar verirsen bu işi
yaparız, Erol'un dağıtıldığı rapor" yazdığı görülmüştür.
Erol Mütercimler'in Veli Küçük ile 19.11.2007 tarihinde bir adet görüşmesinin bulunduğu,
Emin Gürses ile Erol Mütercimler arasında Veli Küçük'ün gözaltına alındığı 22.01.2008
tarihinde özetle; Emin Gürses "Tetkik edelim Veli Küçük Paşa 21 kişiyle birlikte
gözaltına alınmış", "Emin değilim bulmaya uğraşıyorum şeye bir baksana bulabilir misin",
"Bilgi versene ne olur ben de araştırıyorum birbirimize bi haber verelim", Erol
Mütercimler "Tamam hocam" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği, Erol Mütercimler'in
Kemal Yalçın Alemdaroğlu ile de 04.02.2008 tarihinde bir adet görüşmesi yaptığı tespit
edilmiştir.
Habip Ümit Sayın'a ait bilgisayar kayıtlarından Habip Ümit Sayın'ın Erol Mütercimler ile
irtibatlı olduğu ve belge alış verişi yaptıkları anlaşılmıştır. Ümit Oğuztan Emniyette vermiş
24/2271
olduğu 25.01.2008 tarihli ifadesinde; "Ergenekon ismini Erol Mütercimler"in kitaplarından
ve söylemlerinden tespit ettim. Zaten kendisi eserlerinde kaynak olarak emekli bir
generalin adını vermekte ve bu kaynağa göre Ergenekon'un ordu içerisinde, silahlı
kuvvetler içerisinde gizli bir gurup, gizli bir cunta olduğunu, iddia ediyordu" şeklinde
beyanda bulunmuştur. Erol Mütercimlerin soruşturma kapsamında haklarında işlem
yapılan kişilerle irtibat içerisinde bulunduğu şüphesi üzerine Mahkeme kararına istinaden
01.04.2008 tarihinden itibaren ileşiminin tespitine başlanılmıştır.
Osman Yıldırım'ın 12.03.2008 tarihinde alınan tanık ifadesinde; Veli Küçük'ün de
bulunduğu bir ortamda Osman Gürbüz'ün kendisine Necip Haplemitoğlu'nu öldürüp
öldüremeyeceğini sorduğunu, bunun karşılığında bir milyon dolar teklif ettiklerini, teklifi
kabul etmediğini, bunun üzerine Veli Küçük'ün Osman Gürbüz'e dönerek "Osman bu iş
gene sana düştü" dediğini, daha sonra Osman Gürbüz'ün kendisine "Hablemitoğlu'nun
parasını masalarda bitirdik" dediğini beyan etmiştir. Mehmet Fikri Karadağ'a yönelik
soruşturmada, Osman Gürbüz'ün "Kuvayı Milliye 1919 Derneği" yöneticisi Mehmet Fikri
Karadağ ile de irtibatlı olduğu tespit edilmiştir. Bunun üzerine Osman Gürbüz'e yönelik
olarak alınan Mahkeme kararına istinaden 03.04.2008 tarihinde teknik takip çalışmalarına
başlanılmıştır.
İlhan Selçuk'a yönelik soruşturmada; İlhan Selçuk'un Mustafa Ali Balbay ile 14.03.2008
tarihinde yaptığı telefon görüşmesinde, Mustafa Ali Balbay'ın halkın kıpırdamaya ve
eylem yapmaya başladığından bahsettiği, böyle bir eylemin en son 1991 yılında
denendiğini söylediği, aynı konuyu kastederek "Bakalım yani Mustafa Özbek aradı, diyor
ki Türk İş yönetimine de ben hani perde gerisinde de biraz o var zaten sürekli dürtüyor,
eylem yapalım şey yapalım, bu yalancı sözcüğünü yalatacaz ona diyor Başbakan'a" dediği
tespit edilmiştir. İlhan Selçuk ile Mustafa Ali Balbay arasında 15.03.2008 tarihinde geçen
telefon görüşmesinde, İlhan Selçuk'un AK Partiye yönelik açılan kapatma davasından
bahsettiği, parti kapatılmazsa harekât başarılı olamazsa felaket olur dediği, Mustafa Ali
Balbay'ın da İlhan Selçuk'u onayladığı, devamında bir takım siyasilerle görüştüğünden
bahsettiği, devamında İlhan Selçuk'un "Bir hukuk operasyonu gibi olacak zannediyorum,
herhalde öyle planladılar" , Mustafa Ali Balbay "Öyle abi" dedikleri tespit edilmiştir.
Güler Kömürcü ile Ahmet Hurşit Tolon arasında 11.11.2007 tarihinde gerçekleşen telefon
görüşmesinde, Ahmet Hurşit Tolon'un bir bildiri yayınladıklarını, bu bildiriyle alakalı
"Ama özellikle iki arkadaşım var benim onlara gönderirsiniz dedim biri Sayın Mustafa
Balbay" dediği tespit edilmiştir.
Emin Gürses ile X Şahıs arasında Veli Küçük'ün gözaltına alındığı 22.01.2008 tarihinde
özetle; X Şahsın elindeki bir belgeyle alakalı "Ben bunu şeye yollayayım mı Çölaşan'a?",
Emin Gürses "Çölaşan'a gönder Mustafa Balbay'a gönder Cumhuriyet'ten ikisine de
gönder" şeklinde bir görüşme geçtiği tespit edilmiştir. Mustafa Ali Balbay'ın soruşturma
kapsamında haklarında işlem yapılan ve teknik takipteki kişiler ile irtibatlarının bulunması
üzerine alınan Mahkeme kararına istinaden 14.04.2008 tarihinden itibaren iletişiminin
dinlenilmesine başlanılmıştır.
Hasan Atilla Uğur'a yönelik soruşturmada 18.11.2007 tarihinde Sinan Aydın Aygün ile
arasında özetle; Hasan Atilla Uğur "Mücadelenizi çok yakından izliyoruz Allah yolunuzu
açık etsin", Sinan Aydın Aygün "Ama işte tek başımıza yapamıyoruz", Hasan Atilla Uğur
25/2271
"Başkanım her daim yanınızdayız onu bilesiniz" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği
tespit edilmiştir.
Ahmet Hurşit Tolon'un 11.03.2008 tarihinde Sinan Aydın Aygün ile yaptığı telefon
görüşmesinde, Ahmet Hurşit Tolon'un "Ulusal Platformlar Güç Birliği" olarak hem Sinan
Aydın Aygün'ü hem Mehmet Haberal'ı ziyaret etmek istediklerini söylediği tespit
edilmiştir. 02.04.2008 tarihinde yaptıkları telefon görüşmesinde de, düzenlenecek miting
hakkında Ahmet Hurşit Tolon'un "Günler azalıyor", "Ne kadar bayrak lütfederseniz o
kadar mutlu edeceğinizi biliyorsunuz", Sinan Aydın Aygün'ün de "Tamam Komutanım
mesajı aldım" şeklinde konuşmaların geçtiği tespit edilmiştir.
Erol Mütercimler ile Sinan Aydın Aygün arasında 10.04.2008 tarihinde özetle; Erol
Mütercimler "Nasıl görüyosun, ne oluyo, ne bitiyo". Sinan Aydın Aygün "Abi bu, görüş,
herhalde iktidar parti kapanacak", "Aşağı yukarı 11-12 kişiye ceza gelicek. Ondan sonra
tekrar şekillenecek", Erol Mütercimler "Sen kendin için ne düşünüyosun, yer alma
meselesinde", Sinan Aydın Aygün "Bakanlık bu falan şey, yani ben şeyde yer alma
istiyorum. Bu Türkiye'nin çıkışında", "Milli Mücadele mi dersin, bunu ben çok mu
abartıyorum, onu bilemiyorum" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Hüseyin Görüm Emniyetteki 23.01.2008 tarihli ifadesinde, Ankara'da "Ulusal Güç Birliği
Yeniden Kuvvai Milliye Hareketi" adında bir oluşumda yer aldığını, bu oluşumun
Ankara'da ATO'da bir panel düzenlendiğini, paneli ATO başkanı Sinan Aydın Aygün'ün
düzenlendiğini, panele Durmuş Ali Özoğlu'nun da katıldığını beyan etmiştir. İletişimi
kayıt altına alınan şahıslara yönelik soruşturmada Sinan Aydın Aygün'ün mevcut
hükümetin seçim dışı yolla düşürülmesi ve sonrasında oluşturulması planlanan siyasi
oluşumun yapılandırılması çalışmalarında yer aldığının anlaşılması üzerine Mahkeme
kararına istinaden 15.04.2008 tarihinden itibaren iletişiminin tespitine başlanılmıştır.
İşçi Partisi Genel Merkezinde sekreter odasında 21.03.2008 tarihinde aramada ele geçirilen
4 adet CD içerisinde birçok suç unsuru veri bulunmuştur. Bahse konu aramada ele
geçirilen Princo marka CD içerisinde bulunan "Ergün Poyrazın Jitemden Aldığı Para"
isimli klasörde bulunan 5 farklı dijital belgenin incelemesinde, Ergün Poyraz'a değişik
tarihlerde çeşitli miktarlarda Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından ödenen
paralara dair tutanakların bulunduğu, onaylayan kısmında Levent Ersöz ve Hasan Atilla
Uğur'un isimlerinin bulunduğu görülmüştür. Yine aynı yerde aramada elde edilen Elba
marka CD'nin incelemesinde bulunan "Yargıtay ile ilgili notlanm.doc" isimli belgede,
"AKP dosyasını Eminağaoğluna iletelim, görüşünü alalım. Limandaki yemeğe yetiştirelim.
Yemeğe Eminağaoğlu dışında E.Poyrazla Levent Ersöz Paşa da gelecek" yazdığı tespit
edilmiştir.
Emin Gürses 25.02.2008 tarihli Savcılık ifadesinde; "Ergün Poyraz" da bulunan belgeleri
Şener Paşanın verdiğini duydum. Bunu da Ergün Poyraz ile Sevgi'nin kilisesinde
tanıştığım zamanda kendisine bazı dosyaları nereden aldığını sorduğumda Jandarmadan
aldığını söyledi. Hatta o zaman arşivlerin kapalı olduğunu bildiğimden üst düzey birinden
aldığını düşündüm. Kimden aldığını söylemedi'" şeklinde beyanlarda bulunmuştur. Elde
edilen deliller üzerine Levent Ersöz'e yönelik olarak alınan Mahkeme kararına istinaden
08.05.2008 tarihinde iletişiminin tespitine başlanılmıştır.
Mehmet Şener Eruygur'a yönelik devam eden soruşturmada. Mehmet Şener Eruygur'un
26.03.2008 tarihinde Fulya isimli bayan ile yaptığı telefon görüşmesinde. Fulyamın Yeni
26/2271
Şafak gazetesinde çıkan bir haberden sonra Levent Ersöz'ün kalbinin sıkıştığından
bahsettiği, devamında "Olay ondan ibaret şimdi bana da bulaşacaklar diyor yani hepimize
sıra gelecek diyor bu kadar dikkat edin komutanım dedim diyor", "Bütün numaraları
değiştiriyor hem size hem kendisine zarar gelecek diye kimse ile görüşmüyor" dediği tespit
edilmiştir. Aynı gün Fulya isimli bayanın Mehmet Şener Eruygur'a gönderdiği mesajda
"Lütfen babamdan uzak durun, sağlığı iyi değil. Maddi manevi cok yıprandı. Yeter"
yazdığı tespit edilmiştir.
Ahmet Hurşit Tolon ile Türkiye Gençlik Birliğimden Seval Yurtçiçek arasında 05.05.2008
tarihinde geçen telefon görüşmesinde özetle; Seval Yurtçiçek'in, yapacakları bir yürüyüşü
haber verdiği, devamında Ahmet Hurşit Tolon'un "Önce bir Başkanla filan bir gelin sizinle
Dostları ilə paylaş: |