T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliği sayı : 2009/191 Esas no



Yüklə 31,9 Mb.
səhifə49/335
tarix17.08.2018
ölçüsü31,9 Mb.
#71833
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   ...   335

Kürt kökenliler bunları yapar da büyük Türk ırkının asil insanları bunların hiçbirisini

yapmaz?" ifadeleri ile değerlendirmeler yapılmıştır.
"Dış güçlerin, yerli işbirlikçileri olan etnik gruplar içinde yer alan en sakıncalı topluluk.

Alevi topluluğu olmuştur. Hem de tarih boyunca..", "Türk ekonomisini baltalayarak dış

güçlerin yerli işbirlikçileri olan etnik gruplar ile bu gruplar içinde yer alan en sakıncalı

topluluk tarihin her devresinde Alevi toplulukları olmuştur" denilmiştir.


Alevilikten Şiizme Geçiş başlıklı bölümde. "Alevilerin. Kemalizm'den beklentilerini elde

edemeyen, her fırsatta mevcut rejim karşıtı girişim ve yönelimlerde aktif olarak yer alan,

sanıldığının tersine halis Türk olmayan, fark ettirmeden ve iki yüz yıl gibi uzun bir zamana
318/2271
i
yayılan süreç içinde Türklüklerini unutan ve Musevi inanç ve idealizminin uzantısı

yapılmış bir topluluk olduğu, kendilerini İslam inancı içindeki Türk dünyasının en aydın

ve çağdaş topluluğu olarak görüp değerlendirdikleri'* belirtilmiştir.
f)HAARP VE NBC SİLAHLARI İSTANBUL 26 MART 2000
HAARP ve NBC Silahları Belgesi: 13 Kasım 1999 tarihli NBC silahları analizi isimli

belgenin genişletilerek yeni ve gizli silah teknolojileri üzerinde örgüt değerlendirmelerinin

yapıldığı örgüt belgesidir.
Kapak dahil 63 sayfadan oluşan bu belge Tuncay Güney, Ümit Oğuztan, Adil Serdar

Saçan, Ahmet Tuncay Özkan, Ufuk Akkaya ve Mehmet Deniz Yıldırım'dan ele

geçirilmiştir.
HAARP belgesinin yukarıda anlatılan NBC Silahları Üretim Analizi İstanbul 13 Kasım
1999 belgesinden farklı bir çalışma olduğu, ancak 13 Kasım 1999 tarihli belgenin 26 Mart
2000 tarihli HAARP belgesinin sonuna eklenerek bu belgenin genişletildiği tespit

edilmiştir.


Belgenin 5. sayfasında "ABD'nin gerek körfez savaşında gerekse Yugoslavya'nın

bombalanmasında Tesla'nın ölüm ışını adını verdiği ve düşman kuvvetlerinin elektronik

sistemini felç ederek elektronik bir duvar oluşturan sistemi kullandığı, Sırp asıllı ABD'li

olan Nikola Tesla'nın elektrik ve elektronik alanında 20. Yüzyılda gerçekleştirilen tüm

buluşların altında imzasının olduğu. Tesla'nın mikro dalga silah tasarımı ile deprem ve

tsunami silahının uzun yıllar boyunca bir söylenti olarak kaldığı, uluslararası bilim

çevrelerinin genelde bunun bir palavra olduğunu iddia etmelerine karşın, söylentilerin

doğru olduğu" değerlendirmeleri yapılmıştır.


Devam eden bölümlerde Nikola Teslamın hayatı hakkında açıklamalara yer verilmiş, 17

Ağustos 1999 da Türkiye'de meydana gelen deprem hakkındaki haberlere, bu deprem ile

HAARP teknolojisi arasında bağlantı olabileceğine dair değerlendirmelere yer verilmiştir.

Devamında "Zaman geçtikçe Türk basınının saygın isimleri ile bazı yazarlar 17 Ağustos

1999 ve sonrasında yaşanan depremlerin ABD kaynaklı yapay felaketler olduğu üzerine

görüş bildirmeye yöneldiler. Ne var ki, bu görüşler medya organlarında yer almadı",

"Doğal felaket gibi görünen depremin ardındaki giz perdesi aralandığında ardından

Pentagon'un Alaska ve Hollanda'da konuşlanmış askeri tesislerin marifetleri gün ışığına

çıkıyor", "ABD'nin Yeni Dünya Düzeni ile Siyonizm'in Dünya Hükümeti programları

içinde de yer alan HAARP projesi, dilediği anda dilediği yerde deprem felaketi sonuçları

vererek en etkili ve en kesin sonuca ulaşılmasının ilk adımları, HAARP projesi ile

geliştirilen alet şuanda %10 kapasite ile çalışıyor. Aletin tam olarak geliştirilerek

uygulamaya konacağı tarih ise 2002", "Dünya insanlığı ABD emperyalizmi karşısında

suskun kaldıkça sıranın kendisine geleceğini hiç düşünemedi" ifadeleri kullanılmıştır.


Daha sonra 17 Ağustos 1999 depremi ile ilgili "Türkiye'yi; deprem değil siyasiler yıktı"

değerlendirmesi yapılmış ve "Türk halkını Mehmetçik kurtardı, sivil otoritenin 75 yıldır

sürdürdüğü basiretsizliğe bir yenisi daha eklenirken, çaresizlik içindeki halkın imdadına

Atatürk'ün mütevazı ve gururlu Mehmetçik'i yetişip yaraları sarmayı başardı", "Halkın

imdadına Türk Ordusu yetişti", "75 yıldır olduğu gibi yine halkın imdadına Atatürk'ün

mütevazı ve güçlü askerleri yetişerek, sessizce duruma el koydu", "Genel Kurmay


' 319/2271
Başkanlığı depremin hemen ardından Trakya ve Bolu'dan 53 bin askeri harekete geçirerek

deprem bölgelerine yönlendirdi*'. "Sivil otoritelerin olağanüstü hallerde sıkıyönetim ilan

etme yetkisi bulunmasına karşın hükümet böyle bir kararı almayı bile düşünemedi. Ancak

Atatürk'ün gururlu ve mütevazı askerleri, bir kez daha Türk Halkının yaralarını sarmayı ve

ona sahip çıkmayı başardı. Tüm dünyada demokrasi ve giderek artan özgürlük rüzgârları

eserken, özürlü Türk demokrasisinin sorumlularının; basiretsiz, rüşvet ve irtikâba

gırtlağına kadar batmış, sivil otorite üyelerinin olduğu gerçeği bir kez daha su yüzüne

çıktı" değerlendirmeleri yapılmıştır.


g)AVRUPA BİRLİĞİ KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİ
Avrupa Birliği Katılım Ortaklığı belgesi. Avrupa Birliği Komisyonu tarafından 8 Kasım

2000 tarihinde açıklanan Katılım Ortaklığı Belgesi hakkında örgütsel değerlendirmelerin

yapıldığı ve Türkiye'nin uluslararası ilişkileri konusunun işlenerek AB yerine Avrasya

Bloğu kurulması önerisi getirildiği örgüt belgesidir.


Kapak dâhil 6 sayfadan oluşan bu belge Veli Küçük, Adil Serdar Saçan. Ahmet Tuncay

Özkan, Ufuk Akkaya, Mehmet Deniz Yıldırım' dan ele geçirilmiştir.


Diğer örgüt belgeleriyle aynı üslup ve formatta hazırlandığı, belgenin sonunda

"saygılarımızla, 26 Kasım 2000" ibaresinin bulunduğu görülmektedir. Bu belgenin örgüt

mensupları tarafından hazırlanan araştırma niteliğinde olduğu, belgedeki

değerlendirmelerin diğer örgüt belgeleri ile aynı doğrultuda bulunduğu anlaşılmaktadır.


Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Avrupa Birliğine katılma süreci kapsamında yapılan

reformlar ve yürütülen uluslar arası ilişkilerin Ergenekon Terör Örgütü tarafından olumsuz

karşılandığı, Avrasya Seçeneği, Avrasya Bloğu gibi alternatif projeler oluşturma

çalışmaları yapıldığı anlaşılmaktadır.


"Panzehir" isimli örgüt belgesinin Kuzey Irak Ve Kukla Kürt Devleti başlıklı bölümünde.

Devletin Yeniden Yapılanması Üzerine isimli örgüt belgesinin Devletin Yeniden

Yapılanması İçin Üç Görev başlıklı bölümünde. Cumhuriyet Devrimi İktidarı Projesi isimli

belgenin Bölge Merkezli Dış Politika ve Avrasya Seçeneği başlıklı bölümünde, Ergenekon

Terör Örgütü yöneticilerinin Doğu Perinçek'e gönderdiği 28.04. 2000 tarihli mektubun

içeriğinde, NATO Yeni Stratejik Konsept isimli belgenin 33. sayfasında, Avrasya

Seçeneği, Avrasya Bloku. Avrasya Birliği gibi isimler altında. Türkiye'nin yönünü Avrupa

Birliği yerine Rusya, Çin gibi ülkelere çevirmesi gerektiğine dair değerlendirmeler

yapılmıştır.
Belgenin 2. sayfasında "Avrupa parlamentosunun. Amerika Birleşik Devletleri'nin yasama

organı olduğu gerçeğinin artık görülmesi gerektiği. Emperyalist amaçlı Globalleşme

Teorisine bağlı olarak, ABD Başkanlığında oluşturulması planlanan Dünya Hükümeti

gerçeğinin. Yeni Dünya Düzeni tanımlamasıyla yumuşatıldığı ve tüm ulusal devletlerin

önüne, olmazsa olmaz bir dayatma olarak konulduğu, bu dayatmaya hayır diye direnç

gösterenlerin doğrudan doğruya ABD gizli istihbarat birimleri ile bunlara bağlı örgütler

tarafından hedef olarak belirlendiği" ifade edilmiştir.
3. sayfada "Avrupa Ortaklık belgesi ile ABD ve AB'nin ortak amacının Türkiye'yi

devletsiz halklara dönüştürerek parçalamak olduğunun kesinlik kazandığı" belirtilmiş ve


320 / 2271
-
12 madde halinde Avrupa ortaklık belgesi ile yapılmak istendiği belirtilen hususlara dair

yorumlar yapılmıştır.


"TSK'nın politikadaki yerinin azaltılmasının talep edildiği, azınlık haklarının garanti altına

alınmasının ve etnik grupların ana dilde eğitiminin dayatıldığı, olağanüstü halin

kaldırılmasının istendiği, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları azınlıklara saygı

gibi soyut taleplerle etnik grupların ve inanç farklıklarının parçalama unsurlarına

dönüştürülmek istendiği" gibi değerlendirmeler yapılmıştır.
5. sayfasında. 'Türkiye üzerindeki entrikaların eskiden olduğu gibi bugün de tek

merkezden yönlendirildiği. ABD ile Avrupa ülkelerinde etkin politika belirleyen Global

Merkezin, Global Strateji Senaryosuna uygun roller dağıttığı, Amerika ve Avrupa'da

gerçek bir karar merkezi durumunda olan CFR (Dış İlişkiler KonseyiVTirilateral

Bilderberg Hükümetinin aldığı kararları AB üyesi ülkelere kabul ettirdiği. Çünkü ABD'yi

yöneten çelik çekirdeğin Yahudi sermayesi olduğu" belirtilmiş ve Avrasya vizyonu dile

getirilerek "Türkiye, ABD karşısında oluşacak Avrasya Bloku kurucuları arasında mı yer

alacak, yoksa; Amerika'nın Avrasya stratejisi ve dünya hükümeti senaryosunda kendisine

dayatılan rolün aktörü mü olacak?" sorusu sorulmuş ve akabinde "Türkiye, iç

dinamiklerinin yukarıdaki soru içinde gizli' kalan ulusal çıkarlarına uygun ve gerçek rotayı

saptaması gerekmektedir. Türkiye, bugün kendi içinde; Birleşik Cephe oluşturmuş olan

mevcut rejim karşıtı muhalefetin yıkıcı ve bölücü gücü ile karşı karşıya bulunmaktadır"

değerlendirmesi yapılmıştır.
Belge'nin son sayfasında diğer örgüt belgelerinin tamamında olduğu gibi, Türkiye'nin

kurtuluş savaşı yıllarıyla aynı durumda olduğu dile getirilmiştir. Devamında "Türkiye,

hazineden geçinmeli yönetici kadroların elinde bugün içinde bulunduğu açmaza

sürüklenmiştir. Türkiye bugün içine düşürüldüğü entrika açmazlarını 1919 öncesinde ve

sonrasında da yaşamıştır. O gün önüne konulan açmazları ve çevresine çekilen setleri nasıl

atmış ise; aynı metodu kullanarak bugün de tümünün üstesinden gelebilecek güçtedir.

Yapılması gereken; özellikle ulusal gençliğin Kemalist ideoloji doğrultusunda

örgütlenmesinden geçmektedir", "Türk insanı, tarihsel süreç içersinde hep kendisinin olan

Anadolu toprakları üzerinde yeniden, yeniden ve yeniden silahla ve kanla çeşitli devletler

kurmuştur" değerlendirmeleri yapılmış ve "Türklerin Anadolu toprakları üzerinde kurduğu

en son devlet olan Türkiye Cumhuriyeti'nin yok edilmek istenmesi çabaları; kanlı bir savaş

ortamının yaratılması sonucundan başkaca hiçbir sonuca ulaşamaz. Türkiye 21. Yüzyılın

ilk 15 yılında süratle ve ciddi biçimde eninde sonunda karşılaşmak zorunda kalacağı büyük

ve kanlı bir savaşa hazırlanmak zorunluluğu ile karşı karşıya bırakılmıştır" denilerek,

"Saygılarımızla, 26 Kasım 2000" ibareleriyle metne son verilmiştir.
ğ)YEZİDİLİK ADAVİLİK İSTANBUL /OCAK 2001
Yezidilik Adavilik Belgesi: Yezidi inancı tarihçesine. Yezidi inancına dair yorumlara yer

verilen, Yezidi inancına mensup kişilerin kendilerini Tanrı katında günahtan sorumlu

görmemeleri nedeniyle, acımasızlığı zirveye ulaştıracak bir Terör örgütü bünyesinde

örgütsel amaçlar doğrultusunda kullanılabileceğine dair değerlendirmeler yapılan örgüt

belgesidir.
Kapak dahil 11 sayfadan oluşan bu belge Ümit Oğuztan, Adil Serdar Saçan, Ahmet

Tuncay Özkan. Ufuk Akkaya ve Mehmet Deniz Yıldırım'dan ele geçirilmiştir.


321/2271
Belgenin diğer örgüt belgeleriyle aynı format ve üslupta hazırlandığı, belge metninin

"Saygılarımızla,"' ibaresiyle bitirildiği görülmektedir.


Belgenin 3. Sayfasında, Türkiye'deki Yezidi sayısının 10-15 bin olduğunun tahmin

edildiği belirtilmiştir.


Bu şekilde Türkiye sınırları içerisinde mensubu çok az olan bir inanç sisteminin Ergenekon

Terör Örgütünün ilgisine girdiği ve araştırma konusu yapıldığı anlaşılmaktadır.


Bu belgenin 11. sayfasında "Tanrı katında günahtan sorumlu olmayan tek inanç

Yezidiliktir. Bu inancın mensuplarından oluşan bir terör örgütü ise; kaçınılmaz olarak

eylemlerinde vahşet, acımasızlık ve dehşeti zirveye ulaştırmayı amaçlamasından ve bundan

ayrıca bir tatmin duygusu yaşamasından daha doğal ne olabilir ki?", "Vahşet tabloları

çizen Hizbullah örgütünün terör ve cinayet yöntemleriyle Yezidi gelenek ve inançları

arasında derin izler olduğu kendiliğinden ortaya çıkar" denilmiştir.


Bu ifadelerdeki örgüt değerlendirmelerinin, bu belgenin hazırlanma amaçlarından birisinin ^

Yezidilik inancına mensup kişilerden örgüt amaçları doğrultusunda nasıl w

yararlanılabileceğinin tespiti olduğunu göstermektedir.
Bu ifadelerde geçen "Acımasızlık"' kavramının Ergenekon belgesinin "Kontrol Dairesi"

başlıklı bölümünde, bu dairede yer alacak ajanların nitelikleri için kullanılan "...Bu ajanlar

merhametsiz olmalı ve bağımsız görev yapabilmelidirler" ifadesindeki "Merhametsizlik"

kavramı ile benzediği görülmektedir.


h)NATO YENİ STRATEJİK KONSEPT 21. YÜZYIL STRATEJİLERİ

İSTANBUL/KASIM 2000


NATO Yeni Stratejik Konsept 21. Yüzyıl Stratejileri belgesi, NATO bünyesindeki

ülkelerin katıldığı 23-24 Nisan 1999 tarihli Washington zirvesinde onaylanan, NATO'nun

21. Yüzyıldaki stratejisinin belirlendiği yeni stratejik konsept hakkındaki örgüt

değerlendirmelerini ve NATO'ya dair eleştirileri içeren örgüt belgesidir.


Kapak dâhil 33 sayfadan oluşan bu belge Adil Serdar Saçan, Ahmet Tuncay Özkan, Ufuk 0

Akkaya ve Mehmet Deniz Yıldırım'dan ele geçirilmiştir.


Belgenin sunuş başlıklı bölümünde. NATO'nun, pratiklerinde gösterdiği gibi hiçbir zaman

bir savunma örgütü olmadığı, emperyalist Batının bir silahlı örgütü olarak işlev gördüğü

değerlendirmesi yapılmış daha sonra kronolojik olarak NATO'nun tarihçesine dair kısa

bilgiler verilmiştir.


NATO'nun Yeni Stratejik Konsepti başlıklı bölümünde, NATO'nun internetteki sitesinde

yayınlandığı belirtilen 1999 Konseptinden bahsedilmiş ve "ABD'nin, ırk ayrımı, kitle imha

silahları, uluslararası terör ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi sorunları NATO stratejik

konsepti kapsamına soktuğu, global stratejinin NATO aracılığıyla gerçekleşmesini

öngördüğü",
322 / 2271
ABD Emperyalizmini Tehdit. NATO'yu Tehdide Dönüştü başlıklı bölümde, "Tehditler

gerçekten var olmasa da NATO'nun egemen politik, ekonomik, askeri, teknolojik ve

istihbarat gücü ABD'nin elinde olduğu için ABD tarafından imal edilebilir",
NATO'cu Atatürkçülük başlıklı bölümde, "Atatürkçülük adına NATO'culuk yapan ve

NATO'culuk için Atatürkçülük imal eden çevrelerin NATO'nun Yeni Stratejik Konsepti

ile Atatürk'ün Yurtta Barış Dünyada Barış ilkesi arasında bağlantı kurdukları",

"Atatürk'ün yurtta barış, dünyada barış ilkesi NATO'cu Atatürkçülük ile hiçbir şekilde

örtüşmüyor. Türkiye'de Atatürk devrim ve ilkelerinin neredeyse tümü rafa kaldırılmıştır.

Türkiye'yi bölmek ve sömürgeleştirmek isteyen Yeni Dünya Düzeni egemenleri ve onların

işbirlikçileri ülkeyi yeniden Kurtuluş Savaşı öncesi koşullarına sürüklemişlerdir".

"Türkiye'yi Cumhuriyet mevzilerine NATO'cu Atatürkçüler değil devrimci Atatürkçüler

getireceklerdir",
Avrasya ve Avrasya Blok'u başlıklı bölümünde, "Elli yıldan bu yana Türkiye'de iktidara

gelenler Atatürk'ün yurtta barış dünyada barış ilkesine aykırı dış politikalar

A uygulamışlardır", "Türkiye bu duruma sağ/sol gelip geçen iktidarlarca düşürülmüştür",
^ "Bugün gelinen noktada ulusalcı ve bağımsızlıkçı bölge merkezli dış politikaların mevcut
iktidarlar eliyle gerçekleştirilmesi olası değildir. Bu çözümsüzlükten kurtulabilmek için

Avrasya seçeneği veya Avrasya blok'u ile eş güdümlü olarak bölge merkezli dış

politikaların yaşama geçirilmesi gerekmektedir",
Avrasya Seçeneği başlıklı bölümünde. "Türkiye'nin de ABD ve Avrupa emperyalizmine

karşı Türkiye Rusya, Çin. Hindistan. Orta Asya ve Kafkaslar*daki Türk Cumhuriyetleri ve

Balkan Ülkelerini de içine alan bir dayanışmayı yaşama geçirecek bir Avrasya seçeneği

yaratması gerekmektedir" denilmiş. ABD'nin dayatmalarından kurtulmanın yolunun

Avrasya seçeneğinin yaratılmasından geçtiği ve bu seçeneğin gerçekçi bir seçenek olduğu,

Avrasya blok'una dair politikaların bir bütün olduğu ve gerçekte milli demokratik devrim

politikaları olduğu, durdurulan milli demokratik devrimin yeniden başlatılmasıyla Avrasya

seçeneğinin yaşama geçirilebileceği ifade edilmiştir.


Bölge Merkezli Dış Politika başlıklı bölümünde. Avrasya seçeneğinin ve bölge merkezli

dış politikanın yaşama geçirilmesi için alınması gereken önlemler belirtilerek 9 madde

^ halinde NATO'nun yeni konseptine karşı çıkılması, ABD ile yapılan üslere ilişkin
anlaşmaların yeniden ele alınması gerektiği gibi önlemler sıralanmıştır.
Devamında NATO'nun Yeni Stratejik Konsepti başlıklı bölümünde bu konsepte dair

metne yer verilmiştir. Bu metnin sonunda "NATO'nun 21. Yüzyıl yeni stratejik

konseptinin Kemalist cumhuriyet ilkeleri temelinde ve ulusal devlet yapısının korunarak,

tam bağımsızlık temelinde globalleşme yolunda ve Avrupa birliğine tam üyelik ile Avrasya

birliği ilişkileri çerçevesinde, ulusal güvenlik ve çıkarlar doğrultusunda alternatif yorum

kazanımı elde edilebilmesi doğrultusunda üzerinde ciddi çalışmalar yapılarak avantajlar

üretilmesine ihtiyaç olduğu açıktır" değerlendirmesi yapılarak belgeye son verilmiştir.
11 )ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE AİT EYLEM VE OPERASYONLARA DAİR

BELGELER
İddianamelerde ve mütalaanın ilgili bölümlerinde anlatılan Ergenekon Terör Örgütünün

eylem ve operasyonlarına dair bazı önemli belgeler, aşağıda başlık olarak sıralanmıştır.
323 / 2271
a.İrticayla Mücadele Eylem Planı İsimli belge

b.Proje isimli belge

c.Kitleşim isimli belge

d.İnternet Andıcı belgesi


e.Yargıtay Binası Krokisi ve Krokinin açılımı belgesi
f. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org.Yaşar Büyükanıt'a yönelik eylem hazırlığına

dair belge


g. Fehmi Koru, Orhan Pamuk. Osman Baydemir. Sebahat Tuncel ve Ahmet Türk'e yönelik

silahlı saldırı hazırlığına dair telefon tape belgeleri


h. NATO Tesislerine Saldırı Eylem Planı belgesi
i.Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan'a Yönelik Suikast Planı belgesi
j. Ermeni Asıllı Minas Durmazgüler'e Yönelik Suikast Planı belgesi
k. Alevi - Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız'a Suikast planı belgesi
1. Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Kazım Genc'e Suikast planı belgesi
m. Ankara'da bulunan Optimum alışveriş merkezine bombalı saldırı planı belgesi
n. Başbakan'a Suikast Planı belgesi
o.Cumhuriyet Çalışma Grubunun faaliyetlerine dair belgeler
p. Ayışığı, Sarıkız, Yakamoz ve Eldiven İsimli Darbe Planlarına dair belgeler
r. S-l isimli hücre örgütlenmesi belgesi
11 )ERGENEKON ERÖR ÖRGÜTÜ VE LOBİ YAPILANMASI TARAFINDAN

HAZIRLANAN FİŞLEME NİTELİĞİNDEKİ ÖRGÜT BELGELERİ


a)BİYOGRAFİ 18 OCAK 2000
Biyografi isimli belge, Ergenekon Terör Örgütü tarafından işadamı Kemal Gülman

hakkında hazırlattırılan fişleme niteliğindeki örgüt belgesidir.


Bu belge Veli Küçük ve Tuncay Güney'den ele geçirilmiştir.
324 / 2271
Belgede, İşadamı Kemal Gülman hakkında iş, aile ve özel yaşamıyla ilgili birçok bilginin

toplandığı, siyasi bağlantılarının ve etnik kökeninin anlatıldığı, karakter analizi başlıklı bir

bölümde kişiliğine dair değerlendirmeler yapıldığı görülmektedir.
Mehmet Adnan Akfırat'ın evindeki aramada İşadamı Kemal Gülman'a ait istihbari

mahiyette bilgilerin yer aldığı el yazısı belge bulunmuştur. Mehmet Adnan Akfırat bu

yazının bir haber notu olduğunu ve yayınlandığını, bu haberin yayınlandığı tarihte Tuncay

Güney veya Veli Küçük'ü tanımadığını, Tuncay Güney'in bunu yayından alıp kullanmış

olduğunun anlaşıldığını, kendisinin Biyografi belgesi ile ilgisinin bulunmadığını

savunmuştur. El yazısı bu belgede Kemal Gülman hakkında yazılanların "Biyografi 18

Ocak 2000" isimli bu örgüt belgesinin içeriği ile aynı, bazı paragraflarının da el yazısı

belgedeki yazılar ile aynı bulunduğu tespit edilmiş, bu örgüt belgesinin Mehmet Adnan

Akfırat'a ait el yazısı belgenin geliştirilip detaylandırılmış hali olduğu anlaşılmıştır.
b)ÖRTÜLÜ FAALİYETLER-BİR İSTANBUL/6 NİSAN 2000
Örtülü Faaliyetler Bir belgesi, Ergenekon Terör Örgütü tarafından "TSK'dan emekli

edildikten sonra Pentagonun kurmayları arasına girmekle" suçlanan emekli Orgeneral

Çevik Bir hakkında hazırlanan fişleme niteliğindeki örgüt belgesidir.
Belge, Veli Küçük, Tuncay Güney, Ümit Oğuztan, Adil Serdar Saçan, Ahmet Tuncay

Özkan, Mehmet Şener Eruygur, Doğu Perinçek, Ufuk Akkaya, Mehmet Deniz Yıldırım ve

Hasan Atilla Uğur'dan ele geçirilmiştir.
Belgede, Çevik Bir'in mesleki ve emekli olduktan sonraki yaşamına dair fişleme

niteliğinde bilgilerin toplandığı, değerlendirmeler yapıldığı görülmektedir.


Sivil Cunta başlıklı bölümde "ABD, girişimlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri karşısında

başarısızlık oranı artışı gözlemleyince, Türkiye'de sivil hareket başlatmış ve Türkiye'de

sürdürdüğü Psikolojik Savaşta TSK karşısında yer alan bir Sivil Cunta oluşturmuştur. Bu

sivil cunta hareketinin merkezi Atatürkçü Düşünce Demeği ya da Çevik Bir'in düşlerinde

yer alan ve kamuoyuna açıklanan Strateji vakfı adlı kuruluş olması planlanmıştır".

"Cumhurbaşkanlığı makamındaki görev süresinin uzatılması konusunda gösterilen onca

direnç ve çabaya karşın, B..'li Süleyman Demirel'in bu başarıyı elde edememesinin

ardından gelecek olan, Sivil toplum Örgütleri'nin direnişi olacaktır. Ki; bu direniş Çevik

Bir'in kontrolündeki Sivil Cunta kadroları ile bürokrasi ve meclis içindeki Süleyman

Demirel kadrolarının müşterek organizasyonu ile koordine edilmeye çalışılacaktır. Bu

çabalar içinde fundamentalist Fethullah Gülen'in Nur tarikat kadroları da yer alacaktır. Ve

tüm bu girişimlere demokratikleşme direnişi adı verilecektir. Sivil Cunta kadroları içinde

Masonik Bilderbergliler. fundamentalistler, etnik bölücü unsurlar, sermaye grupları ve

bürokrat kesim yer almaktadır. Çıkarlar adına hareket eden bu güç odakları, dış fınans

kaynakları aracılığı ile ABD'ye bağımlı oluşumlardır" ifadeleri kullanılmış ve belge

"Saygılarımızla,"ibaresiyle bitirilmiştir.


6 Nisan 2000 tarihli bu belgedeki "TSK'yı hedef alan psikolojik savaşta Atatürkçü

Düşünce Demeğinin sivil cunta hareketinin merkezi olarak seçildiğine" dair örgüt

değerlendirmeden sonra 24 Nisan 2000 tarihli Genel Yapı isimli örgüt belgesinin

hazırlattırıldığı ve bu belgede Atatürkçü Düşünce Demeğinin ele geçirilmesine dair

değerlendirmeler yapıldığı görülmektedir.
325 / 2271
Belgenin Atatürkçü Düşünce Derneği başlıklı bölümünde "Kuruluşunu Yekta Güngör

Özden'in gerçekleştirdiği "Atatürkçü Düşünce Demeği", Pentagon tarafından Türkiye ve

Avrasya Bölgesi'nde faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin "merkezi" olarak

tasarlanmış ve kurdurulmuştur. Çevik Bir, bu merkezin başına geçme çalışmalarına

başlamıştır", "Çevik Birin: Türkiye'nin stratejik enstitülere ve sivil toplum kuruluşlarına

ihtiyacı var sözleri ve Strateji Vakfı kurma düşüncesinde olduğunu açıklaması dikkate

alındığında Atatürkçü Düşünce Derneğinin CİA'in Stratejik Düşünce Üretim Merkezleri

güdümünde nasıl bir sevk ve idare merkezine dönüştürülmesinin arzulandığını kanıtlamaya

yeterlidir", "Çevik Bir'in Ya ön/koşulsuz adaylık verirsiniz, Türkiye temel dış politika

prensiplerini AB çerçevesi içinde değerlendirir. Ya da adaylık vermezsiniz, o zaman

Türkiye'nin en tercihli partneri ABD olur beyanları, ABD nin NATO komutanı Çevik

Bir'e Türkiye'nin Avrasya Birliği girişimleri karşısında duyulan endişe karşısında verilen


Yüklə 31,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   ...   335




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin