görüşeceğimiz bazı şeyler var", "Benim bazı memnun olmadığım hususlar var yani, mesela
burda görev verdik size görevi yapmadınız". "Beni yanlış anlamayacaksınız" "Ben sizin
için her deliğe koşuyorum" dediği tespit edilmiştir. Ahmet Hurşit Tolon ve Türkiye
Gençlik Birliği Başkanı Adnan Türkkan arasındaki irtibatın mahiyetinin ortaya
çıkarılabilmesi için alınan Mahkeme kararına istinaden Adnan Türkkan hakkında
08.05.2008 tarihinden itibaren iletişiminin tespitine başlanılmıştır.
Neriman Aydın'a yönelik soruşturmada, Neriman Aydın'ın 07.03.2008 tarihinde Siyami
Yalçın ile yaptığı telefon görüşmesinde; Siyami Yalçın'ın Erzurum ilinde yapılan bir
ihaleden bahsettiği, ihalenin Şırnaklı PKK'lılar tarafından alındığını söylediği, Neriman
Aydın'ın da firmaların isimleri istediği tespit edilmiştir. 14.03.2008 tarihinde yaptıkları
görüşmede Neriman Aydın'ın Siyami Yalçın'a ihale ile ilgili gönderdiği bilgileri aldığını,
bu bilgiler üzerinde çalışıldığını söylediği anlaşılmıştır. 27.03.2008 tarihinde yaptıkları
görüşmede, Siyami Yalçın'ın ihale ile ilgili bir gelişme olup olmadığını sorduğunda,
Neriman Aydın'ın "Seni arayan soran olacak", "Sabır göstereceksin", "Bak Kemal abin
diyor ki devleti yönetmek devlet demek şirket demek değildir" dediği tespit edilmiştir.
Siyami Yalçın'ın Erzurum ilinde elde ettiği bilgi ve belgeleri Neriman Aydın ve Kemal
Aydın'a gönderdiğinin anlaşılması üzerine alınan Mahkeme kararına istinaden Siyami
Yalçın'a yönelik olarak 16.05.2008 tarihinden itibaren teknik takip çalışmalarına
başlanılmıştır.
İletişimi kayıt altına alınan Kemal Aydın'ın 25.02.2008 tarihinde Serkan isimli şahıs ile
yaptığı telefon görüşmesinde, Kemal Aydın'ın "İnternette şimdi yaz", "Toplumsal
Haber.com", "Ordaki herşeyi inceliyorsun, orayı biz orayı biz devlet organize ediyor
orasını esas devlete ait anladın mı", "Şimdi orda Neriman ablanın da yazılarını göreceksin
orda şimdi 3 tane isim yazıyorsun Ali Özoğlu", "Hatice Bahtiyar", "Ve Neriman Aydın'ın
o Ağustos'ta başladı yayına" dediği tespit edilmiştir. Kemal Aydın'ın 21.05.2008 tarihinde
Hatice Bahtiyar ile yaptığı telefon görüşmesinde Kemal Aydın "Ben söyleyeceklerimi
söyledim hiç bir şeyin yakasını bırakmayın", Hatice Bahtiyar "Tamam bırakmayalım abi
saldıralım çok dardayız", Kemal Aydın "Yani hiç bir şeyin yakasını bırakmayacaz kimin
işlerini yapıyorsunuz yaptığınız işler kimin işi", "Bu milletin işleri değil", "Bu varlığı
yaşatmak için mücadele etmiyor muyuz", Hatice Bahtiyar "Evet abiciğim" şeklinde
konuştukları tespit edilmiştir. Hatice Bahtiyar'ın Kemal Aydın ve Durmuş Ali Özoğlu ile
birlikte "toplumsalhaber" isimli internet sitesinde bu kişiler ile birlikte hareket ettiğinin
anlaşılması üzerine alınan Mahkeme kararına istinaden 30.06.2008 tarihinde teknik takip
çalışmalarına başlanılmıştır.
27/2271
Elde edilen deliller üzerine alınan Mahkeme kararına istinaden Mehmet Şener Eruygur,
Ahmet Hurşit Tolon, Hasan Atilla Uğur, Mustafa Ali Balbay, Sinan Aydın Aygün, İlker
Güven, Birol Başaran, Barbaros Hayrettin Altıntaş, Erol Mütercimler, Ufuk Mehmet
Büyükçelebi, Adnan Türkkan, Tunç Akkoç, Osman Gürbüz, Durmuş Ali Özoğlu, İbrahim
Özcan, Kemal Aydın, Neriman Aydın, Ercüment Ovalı, Muhammed Murat Avar, Siyami
Yalçın 01.07.2008 tarihinde yakalanarak gözaltına alınmış, kullanımlarında bulunan
adreslerde arama, elkoyma işlemleri yapılmıştır. Halis Yavuz Işıklar'ın adresinde aramada
bulunamaması, Turhan Çömez ve Levent Ersöz'ün ise yurt dışında bulunmaları nedeniyle
yakalanamamışlardır. Devam eden soruşturmada Halis Yavuz Işıklar 23.07.2008 tarihinde
Çanakkale ilinde, Levent Ersöz ise üzerinde sahte kimlik ile 15.01.2009 tarihinde Ankara
ilinde yakalanarak gözaltına alınmıştır.
Ahmet Hurşit Tolon'un Ankara ili Kazakistan caddesinde bulunan adresindeki aramada
bulunan Elba marka M2-C527-ALI0043 seri numaralı CD içerisinde; "Ergenekon Analiz
Yeni Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi İstanbul 29 Ekim 1999", "Devletin
Yeniden Yapılanması Üzerine 25 Kasım 1999", "Dinamik Anti/Tez İstanbul / 09 Aralık
2000". "Oluşum Aralık / 1999" isimli 4 adet örgütsel belgenin dijital hali bulunmuştur.
Hasan Atilla Uğur'un Ankara ili Çankaya ilçesi Birlik Mahallesinde bulunan iş yerindeki
eşinin ve kendisinin kullandığı odadaki aramada bulunan 5 ve 6 nolu CD'ler içerisinde
toplam 22 adet örgütsel belgenin dijital hali bulunmuştur.
Mehmet Şener Eruygur'dan ele geçirilen 13 nolu CD, Ahmet Hurşit Tolon'dan ele geçen
ELBA marka M2-C527-ALI0048 seri numaralı CD, Hasan Atilla Uğurdan ele geçirilen 6
nolu CD içerisindeki belgelerden, 2003-2004 yıllarında Sarıkız. Ayışığı, Yakamoz ve
Eldiven kod adlı darbe planlan yapıldığı ve Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde
illegal olarak kurulan Cumhuriyet Çalışma Grubu ile bu darbe planları kapsamında
gerçekleştirilmesi planlanan faaliyetlerin icra edildiği anlaşılmıştır.
Durmuş Ali Özoğlu'nun 01.07.2008 tarihinde gözaltına alınmasından sonra telefonunu
kullanmaya devam eden Hatice Bahtiyar'ın 03.07.2008 tarihinde Yusuf Erikel ile yaptığı
telefon görüşmesinde. Durmuş Ali Özoğlu'na ait bir hard diski aldığını söylediği tespit
edilmiştir. Söz konusu hard diskin bulunarak el konulabilmesi ve Hatice Bahtiyar'ın da
yakalanabilmesi için alınan Mahkeme kararına istinaden Hatice Bahtiyar 04.07.2008
tarihinde yakalanarak gözaltına alınmış, kullanımında bulunan adreslerde arama ve
elkoyma işlemleri gerçekleştirilmiştir.
20)FERDA PAKSÜT
Anket Ankara Kültür Etkinlikleri A.Ş adına kayıtlı telefonu kullanan Ferda isimli bayanın,
iletişimi kayıt altına alınan Turhan Çömez ile 28.03.2008 tarihinde yaptığı telefon
görüşmesinde özetle; Ferda "..dün Raportör şeyi verdi raporu", Turhan Çömez "Doğru mu
gazetelere yansıyan". Ferda "Doğru doğru çift taraflı", "...esas reddedilme yönünde de",
"Yalnız biz basına öyle demeç verdik", "Karar Mahkemenin diyor tabi sonuçta ama yani
kendi görüşü de şey reddedilmesi lazım deliller yetersiz diyor yani", "Ama biz ortalığı
karıştırmak için öyle şey yapıyoruz ki biraz karışsın, şimdi", "..Raportörün raporu öyle
diye basında çıkarsa bunlar iyice rahatlar". "Ama iyice tutuşmuşlar. Bulgaristan'dan geri
adım atacağım diye demeç veriyormuş" şeklinde Adalet ve Kalkınma Partisi ile ilgili
kapatma davası hakkında kamuoyunu yanıltmaya yönelik görüşmeler yaptıklarının tespit
28 / 2271
edilmesi üzerine, bahse konu numara alınan Mahkeme kararına istinaden teknik takibe
alınmıştır.
Söz konusu numaraya yönelik devam eden teknik takipte, numaranın Anayasa Mahkemesi
Başkanvekilinin eşi olan Ferda Paksüt tarafından kullandığı anlaşılmıştır. Ferda Paksüt ile
Turhan Çömez arasında 03.04.2008 saat:17.25'de özetle; Ferda Paksüt "Naptın dünkü
görüşme nasıl gitti aman bugünkü", Turhan Çömez "Benim nereye gittiğimi biliyorsun
değil mi bugün", Ferda Paksüt "Anladım işte onu diyorum", Turhan Çömez "Tamam
konuştuk sizden de bahsettik anlatacağım sana sonra", Ferda Paksüt "Olumlu mu?",
Turhan Çömez "Çok olumlu yüz yüze konuşalım oldu mu?" şeklinde bir telefon
görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Turhan Çömez'in 03.04.2008 tarihinde saat:13.20'de Ahmet Hurşit Tolon ile yaptığı
telefon görüşmesinde, Ahmet Hurşit Tolon'un "O görüştüğümüz dostumuzdan henüz
cevap alamadım", "İkincisi ben 14.30'da belirttiğim yerin lobisinde olucam zatıâlinizle
mülaki olucam o buyurduğunuz gibi görüşürüz" dediği tespit edilmiştir. Dolayısıyla
Turhan Çömez'in ilk önce Ahmet Hurşit Tolon ile buluştuğu, sonrasında Ferda Paksüt'ü
aradığı, Ferda Paksüt'ün de bugünkü görüşme nasıl gitti diye sormasından Turhan
Çömez'in Ahmet Hurşit Tolon ile görüştüğünden bilgisinin olduğu, daha sonra söz konusu
görüşmeyle alakalı yüz yüze de görüştükleri anlaşılmıştır.
Ferda Paksüt'ün kullanımlarında bulunan adreslerinde arama ve el koyma işlemi
yapılmamış, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında 28.08.2008 tarihinde talimat yoluyla
ifadesi alınmıştır.
21)ARİF DOĞAN, MUZAFFER ÖZTÜRK
Soruşturmanın devamında Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne 12.08.2008
tarihinde yapılan bir ihbarda; Emekli Albay Arif Doğan'ın Beykoz'da bir emlak bürosunun
kömürlüğünde askeri malzemeleri sakladığı, bu malzemeler içerisinde mühimmatlar ve
gizli içerikli yazışmaların bulunduğu. Arif Doğan'ın Ergenekon operasyonlarının medyaya
yansımasından sonra çok korktuğu yönünde bilgiler verilmiştir. Alınan Mahkeme kararına
istinaden tespit edilen adreste 13.08.2008 tarihindeki aramada 2 adet kaleşnikof marka
uzun namlulu silah, 8 adet uçaksavar mermisi, 2 adet tabanca, 3 adet av tüfeği, ele
geçirilen silahlara ve çeşitli ebatlara haiz 1218 adet fişek, 1034 adet kovan, 9 adet şarjör, 4
adet el telsizi, 1 adet dürbün ve 1367 gr. esrar ele geçirilmiştir.
Bunun üzerine iş yeri sahibi Muzaffer Öztürk İstanbul ilinde. Arif Doğan ise Ankara ilinde
14.08.2008 tarihinde yakalanarak gözaltına alınmıştır. Arif Doğan ile ilgili 15.08.2008
tarihinde yapılan ihbarda ise; Arif Doğan'ın Veli Küçük'ün en iyi adamı olduğu, ihbarda
isimleri belirtilen kişilerle Veli Küçük'ün illegal bir yapılanma içerisinde bulunduğunu,
birçok kanunsuz eylemi gerçekleştirdiklerini, Arif Doğan'ın da bu kişileri tanıdığı yönünde
bilgiler verilmiştir.
Muzaffer Öztürk ifadesinde; ele geçirilen malzemelerin Arif Doğan'a ait olduğunu, son altı
aydır ele geçirilen yerde bulunduklarını. Arif Doğan'dan bu malzemeleri deposunda
bulundurması karşılığında aylık 200 TL kira aldığını, sandıkların içerisinde silah
görmediğini beyan etmiştir. Arif Doğan ise ifadesinde; malzemelerin bulunduğu depoyu
hatırladığı kadarı ile son bir yıldır kullandığını, depoda bulunan eşyaların kendisine ve
29/2271
Jandarma İstihbarat Grubunda birlikte çalıştığı kişilere ait olduğunu, deponun ismini İslam
Öztürk olarak bildiği Muzaffer Öztürk'e ait olduğunu, aralarında herhangi bir ticari
ilişkinin bulunmadığını, 1990 yılında Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı görevini Veli
Küçük'e devrettiğini, daha sonra Veli Küçük'ün Jandarma generali olması nedeniyle gerek
telefonda gerekse yüz yüze görüşmelerinin olduğunu, Sedat Peker ile 1984-1985 yıllarında
tanıştığını, kendisiyle abi kardeş gibi görüşmelerinin olduğunu beyan etmiştir.
22)MEHMET ALİ ÇELEBİ. NO YAN ÇALIKUŞU, EREN MUMCU, ÖNDER KOÇ,
HASAN HÜSEYİN UÇAR. YAŞAR TOZKOPARAN. DOĞUKAN YORULMAZ,
HAMZA DEMİR, SÜLEYMAN SOLMAZ, LEVENT TEMİZ
İletişimleri kayıt altına alınan Durmuş Ali Özoğlu. Kemal Aydın ve Neriman Aydın'a
yönelik soruşturmada; bu kişilerin Harp Okulu ile ilgili faaliyetlerinin bulunduğu, ilk
olarak Kara Harp Okulunda okudukları sırada Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu ile
irtibat kurdukları, bu aşamadan sonra Mehmet Ali Çelebi vasıtasıyla, Eren Mumcu, Önder
Koç, Hasan Hüseyin Uçar ve Yaşar Tozkoparanca da ulaştıkları, hafta sonlarında bu
şahıslarla bir araya geldikleri ve toplantılar düzenledikleri anlaşılmıştır.
Neriman Aydın ile Mehmet Ali Çelebi arasında 29.01.2008 tarihinde özetle; Mehmet Ali
Çelebi "Raporlara devam ediyoruz da", "Hani istediniz ya", Neriman Aydın "Hah raporu
istiyorum" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği, görüşmenin devamında Mehmet Ali
Çelebimin görüşmenin devamında kurmay bir subayın yazdığı makale ile ilgili bilgi
verdikten sonra Neriman Aydın "Aynen bunu yazıyorsunuz tamam mı?", Mehmet Ali
Çelebi "Ama bu sonuçta şeyin Harp Akademilerinin yetiştirdiği birisi yani", Neriman
Aydın "Bundan sonra yetişmeyecek öyleleri" şeklinde konuştukları tespit edilmiştir.
Neriman Aydın ile Noyan Çalıkuşu arasında 16.04.2008 tarihinde özetle; Neriman Aydın
"Ali amcanın selamı var bugün... Dersteymiş", "Herhalde bu hafta inşallah görüşeceğiz
dedim, çocuklar da seni çok özledi genç kumandanlar. Valla ben de onları özledim diyor.
Yine senden ders görecekler anlaşılan dedim. Sayelerinde bizde derslenmiş olacağız",
"Eğer dedi Özel Kuvvetle ilgili bir sonuç geldiyse üzülmesin çünkü o süreç devam eden bir
süreç dedi", Noyan Çalıkuşu "Yok kesinlikle" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği,
görüşmenin devamında Neriman Aydın"ın yazdığı bir rapordan bahsettiği ve "Sizin
verdiğiniz bilgilerle Neriman teyzenizin kaleminden çok şık birşey oldu", "Sayenizde. Biz
size minnet borçluyuz, sizler bildirdiniz biz de yerine bildirdik" dediği tespit edilmiştir.
Kemal Aydın ile Mehmet Ali Çelebi arasında 25.04.2008 tarihinde özetle; Mehmet Ali
Çelebi "Arkadaşlarda beni ısrarla bir yere davet ettiler bugün ben müsaade isteyecektim",
Kemal Aydın "Arkadaşlarına ne söyleceğini biliyorsun mesele yok", Mehmet Ali Çelebi
"Tabi tabi Teğmenleri bugün topluca yakaladım", Kemal Aydın "Teğmenleri topluca
yakaladın mı hepsini ıslah et", "Kendilerinin devlet olduklarını Teğmenlere hatırlat"
şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Kemal Aydın ile Durmuş Ali Özoğlu arasında 12.05.2008 tarihinde özetle; Kemal Aydın
"Benim Özel Kuvvetlerim, Hizbul Tahrir'in belgelerini falanı filanı topladılar valla",
"Taksici şoförle konuşurken Hizbultahrirci olduğunu anladı telefonunu aldı ondan o bizim
çiroz", "Ondan sonra o Noyan'la birlikte Pazar günü Cumartesi Pazar kayda aldılar
resimlerini çektiler adamın". Durmuş Ali Özoğlu "Mehmet Ali mi becerdi bu işi", Kemal
Aydın "He Mehmet Ali", "Abi ben sana söyliyim o çocuk valla geleceğin genelkurmayı*'
30/2271
şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir. Bu tespitler üzerine Mehmet Ali
Çelebi ve Noyan Çalıkuşu'na yönelik olarak alınan Mahkeme kararına istinaden
15.05.2008 tarihinde teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır.
Kemal Aydın ile Eren Mumcu arasında 04.06.2008 tarihinde özetle; Eren Mumcu "Hafta
sonu Çelebi anlattı biraz problem çıktı Kemal amca, gelemedik ya", "Bu hafta sonu telafi
edecez", Kemal Aydın "Bak ha Çelebi Komutan şimdi yanımda gülüyon tabi, diyo ki haklı
Kemal amcam haklı diyor" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Mehmet Ali Çelebi ile Yaşar Tozkoparan arasında 16.05.2008 tarihinde özetle; Mehmet
Ali Çelebi "Kemal amcanın selamı var bak yanımda", "Ceza filan durumu varmış öyle bir
şey mi var" , Yaşar Tozkoparan "Yok benim ceza durumum yok da bir iki olay daha
öğrendim", Mehmet Ali Çelebi "Tamam onu konuşacaz" şeklinde bir telefon görüşmesi
geçtiği tespit edilmiştir.
Noyan Çalıkuşu ile Yaşar Tozkoparan arasında 25.05.2008 tarihinde özetle; Yaşar
Tozkoparan "Değişecek mi?", Noyan Çalıkuşu "İnşallah bilmiyom bakıcaz yani adamlar
devleti çökertmeye çalışıyolar, işte onla uğraşıyolar sıra ona gelirse, en yakın zamanda
inşallah bizde onu bekliyoruz yani, bizde çalışmalarımızın ürününü görmek istiyoruz"
şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Mehmet Ali Çelebi ile Hasan Hüseyin Uçar arasında 25.05.2008 tarihinde özetle; Mehmet
Ali Çelebi "GATA'dan tanıdığın var mı senin", "GATA ile ilgili işimiz var da bilgi
almamız lazım biraz", Hasan Hüseyin Uçar "Yüzde yüz şey yapmam hani
güvenebileceğim bir adamım yok" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Mehmet Ali Çelebi ile Hasan Hüseyin Uçar arasında 23.06.2008 tarihinde de özetle;
Hasan Hüseyin Uçar "Atatürk'ün yaptığı sonradan getirdiği şeyler falan filan diye
konuşmuş ya AK Parti Başkan yardımcısı hayvanoğlu hayvan, Amerika da konuşuyor",
Mehmet Ali Çelebi "Önemli değil bizim için o, Amerika da adam öldürmek daha kolay,
oranın yarısı sokaklarda yatıyor verirsin 100 doları", "Şey ol yani, bu psikolojik şeyde diri
ol" , Hasan Hüseyin Uçar "Yok diriyim ben, işte şey çıkarmışız, yargıçları ele geçirecez,
hükümeti şöyle yapacaz falan filan, bunla ilgili bişey kurulmuş falan filan, ha böyle bişey
vardı eminim de vardır ama ya kalkıp ta bunu böyle oraya düşürenleri de asmak lazım,
bizim içimizde de hainler var demek ki yani, hah biz affeder miyiz biz kırarız içimizde
bunları bi kafalarını kopartırız, ama Çelebim o oluşumun bi kalkması lazım ayağa bi
şeylerin değişmesi lazım" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
İletişimleri kayıt altına alınan kişilerin yapmış oldukları telefon görüşmelerine göre; Eren
Mumcu, Yaşar Tozkoparan ve Hasan Hüseyin Uçar'ın da Mehmet Ali Çelebi ve Noyan
Çalıkuşu ile birlikte aynı oluşum içerisinde yer aldığının anlaşılması üzerine, bu kişiler
hakkında da alınan Mahkeme kararına istinaden 25.06.2008 tarihinden itibaren
iletişimlerinin tespitine başlanılmıştır.
Mehmet Ali Çelebi'nin 26.05.2008 tarihinde Doğukan Yorulmaz'a gönderdiği mesajda
"Kardeşim nasılsın irtibatı koparmak yok beraber büyük işlere imza atacağız görüşmek
üzere" yazdığı tespit edilmiştir. Noyan Çalıkuşu'nun ile Önder Koç arasında 01.07.2008
tarihinde özetle; Önder Koç "Oğlum bu ne iş lan Neriman Aydın'ı da almışlar, Kemal
Aydın, Neriman Aydın'ı da gözaltına almışlar", Noyan Çalıkuşu "Vallaha mı diyorsun" ,
Önder Ko "Tabi izle hemen aç kanalları da izle", Noyan Çalıkuşu "Allah kahretsin isimler
31/2271
doğru mu bak" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir. Noyan Çalıkuşu'nun
01.07.2008 tarihinde Önder Koç*a "Amaçlari isimleri duyurmak ortak halkı isimlere
alışkın hale getirmek ve bilimum her kesimi ki bunlar hükümet yanlıları darbe karşıtları,
inan bana o greenpeaceciler bile isimlere karsı istemli veya değil cephe alacaklar, ne
yapmalı acil bu boşluklar doldurulmali" şeklinde bir mesaj gönderdiği tespit edilmiştir.
Soruşturmada Doğukan Yorulmaz ve Önder Koç'un da aynı yapılanma içerisinde yer
aldığının anlaşılması üzerine bu kişilere yönelik olarak alınan Mahkeme kararına istinaden
03.07.2008 tarihinden itibaren iletişimlerinin tespitine başlanılmıştır.
Mehmet Ali Çelebi'ye yönelik soruşturmada, Hizb-ut Tahrir Terör Örgütü mensubu
Süleyman Solmaz ile tanıştığı, Süleyman Solmaz ile toplantılara katılmak için telefon
görüşmeleri yaptığı, daha sonra çeşitli örgütsel dokümanlar aldığı, elde ettiği bilgi ve
belgeleri Kemal Aydın ile Neriman Aydın'a ilettiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda Mehmet
Ali Çelebimin Süleyman Solmaz'dan 25.05.2008 tarihinde almış olduğu mesajda, "Kardeş
müsaitsen bizim hocayı alıp gelelim konusalım sohbet edelim cvp bekliyorum. Ben
sülayman" yazdığı, Mehmet Ali Çelebimin 27.05.2008 tarihinde Süleyman Solmaz'a
gönderdiği mesajda. "Abi arkadaşların gelmeleri yarın belli olacak ev değil de kızılayda"
yazdığı tespit edilmiştir. Mehmet Ali Çelebimin Süleyman Solmaz'dan 28.05.2008
tarihinde almış olduğu mesajda. "Kardeş perşembe saat 6'dan sonra msaidim butr sohbetler
evlerde olur yasen ev ayarla biz gelelim yada siz buyrun bizim evde toplanalım" yazdığı
tespit edilmiştir. Mehmet Ali Çelebimin Süleyman Solmaz'a 07.06.2008 tarihinde
göndermiş olduğu mesajda "Abi birkaç arkadaş daha ilgilendi dergileri okuyorlar hatta
başka bile istediler biraz zaman verebilir misin" yazdığı, 08.06.2008 tarihinde göndermiş
olduğu mesajda "Abi amcam dergileri okudu müsait olursa hocaya birkaç sorusu olacak
gorusuruz" yazdığı tespit edilmiştir.
Mehmet Ali Çelebimin örgüt amaçları için Hizb-ut Tahrir terör örgütüne sızmaya çalıştığı,
bu kapsamda da Süleyman Solmaz"ı örgütün amaçları doğrultusunda kullanmayı
hedeflediği anlaşıldığından Süleyman Solmaz'a yönelik olarak alınan Mahkeme kararına
istinaden 23.06.2008 tarihinde teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır.
Neriman Aydın'ın 01.07.2008 tarihinde ikametindeki aramada; Kara Harp Okulunda
okuduğu anlaşılan bir kısım kişilerin isimlerinin ve karşısında bu kişilerin disiplin notları
ile haklarında çeşitli bilgilerin bulunduğu belge, askeri öğrenci olduğu anlaşılan 23 kişinin
sabit ve cep telefonlarının yazdığı belge, 1 adet Hizb-ut tahrir ile ilgili kitap ve 1 adet
içeriğinde Hizb-ut tahrir örgütü mensuplarıyla ile ilgili bilgiler içeren belge bulunmuştur.
Neriman Aydın Savcılıktaki 03.07.2008 tarihli ifadesinde; içeriğinde disiplin notları
bulunan belgeyi Mehmet Ali Çelebi'nin bıraktığını, içeriğinde geçen hususların Mehmet
Ali Çelebimin kendi çalışması olduğunu, 23 kişinin isminin ve telefonlarının bulunduğu
belgenin evine gelip giden askeri öğrencilere ait olduğunu, Hizb-ut tahrir örgütü ile ilgili
kitap ve belgenin de Mehmet Ali Çelebi'ye taksici tarafından verildiğini, Mehmet Ali
Çelebi tarafından eve getirildiğini beyan etmiştir.
İletişimi kayıt altına alınan Kemal Aydın'a yönelik devam eden soruşturmada, Kemal
Aydın'ın 23.01.2008 tarihinde Hamza Demir ile yaptığı telefon görüşmesinde, Kemal
Aydın'ın Hamza Demir'den kendilerine düşman olan kişilerin isim ve telefonlarını
istediği, bu kişilere fiili eylem yapacaklarını ve bunun zamanının çok yakın olduğunu,
yakında hepsini bu ülkeden sileceklerini söylediği tespit edilmiştir. Bunun üzerine alınan
32 /2271
Mahkeme kararına istinaden Hamza Demir'e yönelik 23.01.2008 tarihinde teknik takip
çalışmalarına başlanılmıştır.
İletişimi kayıt altına alınan şahıslara yönelik soruşturmada, Levent Temiz'in haklarında
işlem yapılan ve teknik takipteki kişiler ile irtibat içerisinde bulunduğu anlaşılmıştır. Doğu
Perinçek ile Emcet Olcaytu arasında 06.02.2008 tarihinde özetle; Doğu Perinçek "Levent
Temiz bey burada da", Emcet Olcaytu "Ben bir görüşme yapmaya gidiyorum", Doğu
Perinçek "Adil Bey'le mi", Emcet Olcaytu "Evet", Doğu Perinçek "Adil Bey'e selam
söyle, Levent Temiz'in de onunla görüşmek istediğini belirtiver olur mu", "Çünkü onda da
bazı bilgiler var, yani şey haber yollamışlar içerden Adil Bey'i içerden tekrar almayı falan
düşünebilirler diye" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği, görüşmenin devamında Doğu
Perinçek'in Levent Temiz'in telefon numarasını verdiği ve "Levent ısrar ediyor beni ararsa
iyi olur diye" dediği tespit edilmiştir. Levent Temiz'in Sevgi Erenerol ile de irtibatlı
olduğu ve 20.12.2007 tarihinde Levent Temiz'in Sevgi Erenerol'a mesaj attığı tespit
edilmiştir.
£ Elde edilen deliller üzerine Levent Temiz'in irtibatlarının mahiyetinin anlaşılabilmesi için
alınan Mahkeme kararına istinaden 08.02.2008 tarihinde teknik takip çalışmalarına
başlanılmıştır. Devam eden soruşturmada 16.09.2008 tarihinde tanık olarak ifade veren
Serhat İnce, Levent Temiz ile ilgili olarak, Levent Temiz'in Veli Küçük'ten emir ve
talimatlar aldığı. İstanbul Üniversitesinde olayların birçoğunun Levent Temiz, Kemal
Yalçın Alemdaroğlu ve Doğu Perinçek'in oğlu Mehmet Perinçek'in istişareleri sonucunda
olduğunu. Üniversitede okuduğu dönemde zaman zaman PKK'lı gruplar ile kavgalarının
olduğunu ve bu kavgalarda yanlarında Alparslan Arslan, Süleyman Esen ve Levent
Temiz'in de bulunduğunu. Levent Temiz'in Veli Küçük'ü kastederek Paşa ile görüştüm.
Paşadan aldığım talimat gereği diyerek yapılacak eylemleri anlattığını, Veli Küçük ile
özellikle Tophane'nin Karaköy tarafında en uç köşede bulunan nargilecide buluştuklarını
beyan etmiştir.
Elde edilen deliller üzerine Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatı ile Mehmet Ali Çelebi,
Noyan Çalıkuşu, Eren Mumcu, Önder Koç, Hasan Hüseyin Uçar, Yaşar Tozkoparan.
Dostları ilə paylaş: |