T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliği sayı : 2009/191 Esas no



Yüklə 31,9 Mb.
səhifə50/335
tarix17.08.2018
ölçüsü31,9 Mb.
#71833
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   335

rolü bir kez daha gözler önüne serebilen içerikli ifadeler olduğu gibi, ABD güdümlü bir

NATO komutanı olduğunun da en kesin verileri arasında yer almaktadır. Önümüzdeki

süreç içinde sağ ve sol kesimde Atatürkçü Düşünce Derneği plâtformunun fundamentalist

gruplara yönelik provakatif eylemlere yöneleceği saptanmıştır" denilmiştir.


c)DİĞER ÖRGÜT BELGELERİNDEKİ FİŞLEME NİTELİĞİNDEKİ YAZILAR
Arenadaki Sanat Gladio Sanatçılar. MİT & Medya ve Ajan Gazeteciler, Oluşum isimli

örgüt belgelerinde bazı kişiler hakkında fişleme niteliğinde ayrıntılı bilgilere yer verildiği

görülmektedir.
ç)KİŞİSEL VERİLERİ ELE GEÇİRME. TOPLAMA VE DEPOLAMA

MAHİYETİNDEKİ DİĞER BELGELER


Ergenekon Terör Örgütü mensuplarının, sistematik bir örgüt faaliyeti ile elde ettikleri bu

başlığa uygun bilgi ve belgeler ileride ilgili bölümde açıklanacaktır.


12)YAZILDIĞI ANLAŞILAN ANCAK ELE GEÇİRİLEMEYEN BELGELER
a)SOSYAL SINIFLARIN ANALİZİ VE SOSYO-PSİKOLOJİK MÜHENDİSLİK;

TOPLUMSAL ALGILARIN DİZAYNINDA MEDYANIN ROLÜ ANKARA/EKİM 2006


b)PSİKOLOJİK HAREKAT İSTANBUL/ARALIK 2006
Bu belgeler, Ulusal Medya 2010 isimli örgüt belgesinin Referanslar başlıklı bölümünde

isimleri yer alan, ancak ele geçmeyen belgelerdir.


C)ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ BELGELERİ HAKKINDA GENEL

DEĞERLENDİRMELER VE SONUÇ


Ergenekon Terör Örgütü belgelerinin, şekil, ideolojik anlayış ve bunun sonucu ortaya

çıkan değerlendirmeler açısından benzer özellikleri taşıdığı görülmekte olup, bunlardan bir

kısmı aşağıda anlatılmıştır.
Ergenekon Terör Örgütü belgeleri arasındaki şekli benzerlikler aşağıda sıralanmıştır.

1 .Tamamına yakınının kapak tasarımlarının aynı veya çok benzer olduğu,


326 / 2271
a.Tamamına yakının kapaklarında ana başlık ve tarih kullanıldığı,
b.Birçoğunun kapaklarında ana başlığın altında alt başlıklar kullanıldığı, bazı alt başlıklar

için belgenin sınıflandırılmasına işaret eden Araştırma, Gözlem. Analiz. Strateji, Teori.

Operasyon projesi kelimeleri kullanıldığı,
c.Ergenekon, Lobi, 21.Yüzyılda Casusluk ve Kemalist Hareketlin kapaklarına fotoğraf

yerleştirildiği görülmüştür.


2.Tamamına yakınının metinlerinin aynı veya çok benzer olduğu,
a. 12 veya 14 punto Times New Roman yazı karakteri kullanıldığı,
b.İlk paragrafın ilk harfinin belirgin büyüklükte yazıldığı,
c.Giriş, Gelişme ve Sonuç bölümlerine ayrılarak, belirli bir düzende yazıldığı.
d.Paragraflar arasında en az bir satır boşluk bırakıldığı,
e.Paragraf girintisi olmadan iki yana yaslandığı,
f."*" işaretinin madde belirtme ve ayraç işareti olarak kullanıldığı,
g.Madde sıralamaları ve başlıklar için rakam grupları kullanıldığı, bazılarında ise madde

sıralamalarında rakam grubundan sonra l/a, l/b şeklinde harf grubu kullanıldığı,


h.Madde sıralamalarında rakam kullanımının "1)." şeklinde olduğu,
i.Sayfa numaralarının kapaktan başlatılarak sayfa alt orta kısma verildiği,
j."Saygılarımla", "Saygılarımızla" ifadesi ile üst makama arz edilir şekilde bitirildiği,
k.Veli Küçük" ten ele geçirilen belgelerin genel olarak orijinal ciltli, diğer kişilerden ele

geçirilen belgelerin ise fotokopi ya da dijital ortamda olduğu tespit edilmiştir.


Örgüt belgelerindeki düşünce tarzı ve bunun sonucu olarak ortaya konan abartılı tespit ve

hükümlerin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve rejimin gerçek sahibi ve koruyucusu olduğu

düşüncesi ve ifadesinin. Ülkenin 1919 döneminden daha kötü koşullar içinde

bulunduğunun kabulü ve buna bağlanan değerlendirmelerin, Türk Silahlı Kuvvetleri

dışındaki Devlet kurumlarının, Sivil Toplum Örgütlerinin, Devlet ve Siyaset adamlarının.

Gazeteci, Yazar, Sanatçı v.b. kişilerin büyük çoğunluğunun emperyalist devletlerin yerli

işbirlikçileri olduklarına dair düşünce ve buna bağlanan hükümlerin, Türk halkı ve

ülkedeki farklı etnik kökenliler ve gruplar hakkındaki değerlendirmelerinin, Sivil idare ve

siyasetçilerin basiretsiz ve beceriksiz olduğuna dair değerlendirmelerin, Askeri darbe

özlemini ifade eden ifadelerin, Türkiye ve Türk Halkının 21 .Yüzyıldaki yeri konusundaki

tasavvur, değerlendirme ve planların birbirleri ile aynı veya çok benzer mahiyette oldukları

anlaşılmaktadır.


327 / 2271
Bunun dışında, Ergenekon Terör Örgülü belgelerindeki üslup benzerliklerinden bazıları

aşağıda anlatılmıştır;


1. Cephe, Komutanlık, Seferberlik, Mevzi, Taarruz v.b. Askeri terminoloji kelimelerinin

sıklıkla kullanıldığı,


2. İstihbar edilmiştir, Bilgi intikal etmiştir. Duyumlar alınmıştır v.b. İstihbarat

terminolojindeki kelimelerin de sıklıkla kullanıldığı,


3. Ortak kavramların kullanıldığı, örnek olarak Ergenekon, Lobi, Fundamantalist Terör,

Reaksiyon gibi örgüt belgelerinde. Kontra operasyon, Kontra bakış, Sivil kontra direnci,

Kontra senaryo. Kontra teori. Kontra faaliyet. Kontra girişim v.b. kavramların ortak olarak

geçtiği,
4. Kamuoyunca bilinemeyecek gizli-saklı bilgileri ihtiva ettikleri, örnek olarak birçok

kişinin özel hayatına, bazı kişi ve olaylara dair resmi istihbarat raporları içeriklerine, bazı

devlet kurumlarının gizli belgeleri içeriklerine, bazı ülkelerin kimyasal silah üretimlerine

dair bilgilerin belge içeriklerinde yer aldığı,
5. Ergenekon kelimesinin, Ergenekon. Lobi, HAARP ve NBC Silahları, NBC Silahları

Üretim Analizi. Reaksiyon ve Türkiye'yi Biçimlendiren Kemalist Generalin Portresi

belgelerinde örgüt adı olarak aynı anlamda kullanıldığı görülmektedir.
Yukarıdan itibaren anlatılan belgelerin "Ergenekon" isimli bir örgütün varlığını ve

faaliyetlerini gösterdiği kuşkusuzdur.


Bu belgelerin tamamına yakınının ilk olarak Mart 2001 yılında, usulüne uygun olarak

yapılan adli aramalarda Tuncay Güney ve Ümit Oğuztan'dan basılı belge ve/veya

elektronik eşyaları içerisinde elektronik belge olarak bulunduğu yukarıdaki ilgili

bölümlerde anlatılmıştır.


Belgeler Mart 2001 tarihi itibari ile ele geçtikten sonra. Nisan ve Mayıs 2001 tarihleri

itibari ile bu belgelerden sadece Ergenekon. Lobi ve Devletin Yeniden Yapılanması

Üzerine isimli olanları hakkında Yeni şafak gazetesi, Aydınlık ve Aksiyon dergilerinde

yayın yapılmıştır. O güne kadar herhangi bir yerde yayınlandığı tespit edilemeyen bu

belgelerin Mart 2001 tarihindeki aramalarda ele geçtikten sonra bir şekilde basın yayın

alanına sızdırıldığı anlaşılmaktadır.


2002 yılında ise, bu belgelerden elektronik ortamda olanlarının bir ihbar mektubu eki

olarak MİT Müsteşarlığına gönderildiği anlaşılmaktadır.


Belgeler arasında bulunan Lobi isimli metnin 12.07.2006 tarihinde "Aloİhbar.Org" adlı

web sitesinde yayınlandığı anlaşılmıştır.


2007 yılı itibari ile başlayan soruşturma kapsamında bu belgeler şüpheliler ile ilgili usulüne

uygun olarak yapılan adli aramalarda ev veya işyerlerinde, basılı belge veya elektronik

ortamda bulunmuştur. Bunların nereden ve ne şekilde ele geçtiği iddianamelerde

anlatılmaktadır. Yukarıda da anlatıldığı gibi bunların büyük kısmı Veli Küçük'ün evinde

basılı belge ve orijinal ciltli olarak da bulunmuştur. Veli Küçük belge içeriklerini, bunları
328/2271
kendisinin yazmadığını veya yazdımıadığını savunmakta ise de, evindeki aramada

bulunduğunu kabul etmektedir.


Yukarıdaki anlatımdaki gibi bu belgelerden tamamına yakınının Adil Serdar Saçan ve

Ahmet Tuncay Özkan'dan elektronik belge olarak ele geçmesi dikkati çekmektedir. Bunun

sebebinin Adil Serdar Saçan'ın 2001 yılındaki adli aramayı icra eden İstanbul Emniyet

Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü olması nedeni ile aramada

elektronik olarak ele geçen belgelerden kendisine kopya alması ve o dönem itibari ile

yakın arkadaşı olan Ahmet Tuncay Özkan'a da bu kopyadan vermesi olduğu

anlaşılmaktadır.
Bunun yanında 2007 yılında başlayan soruşturma kapsamında ele geçen belgeler

iddianame ekinde dosyaya konulmuştur. Soruşturmanın bundan sonraki safahatlarında

kendilerinden örgüt belgesi ele geçen kişiler hakkındaki hukuki değerlendirmede, bu

konudaki diğer delillerin yanında bu husus da dikkate alınmıştır.


Kovuşturma safahatında, gizli örgüt belgesi olduğu iddia edilen bu belgelerden birçoğunun

Ümit Oğuztan'ın bir kitabı olarak www.hurnyetport.com isimli bir internet sitesinde

yayınlandığı ileri sürülmüştür. İnternet sitesindeki buna dair haber "Yazar Ümit

Oğuztan'ın inanılmaz iddialarla dolu 880 sayfalık kitabını yayınlanmak üzere incelenmesi

için 2003 yılının Aralık ayında bir yayınevine gönderdi. Kitap o dönemde incelenen editör

tarafından incelenmeyi beklemek üzere dosyalar arasına kaldırıldı. Geçtiğimiz günlerde

tesadüfen editör tarafından eski kitap dosyalan arasında bulunan belgedeki bilgiler

şimdilerin Ergenekon'un tutuklu Sanıklarından ve eski Strateji dergisi Genel Yayın

Yönetmeni Ümit Oğuztan'ın inanılmaz iddialarını içeriyordu" şeklindedir. Ancak buradaki

yayının 2009 yılı olduğu, kitap çalışması denilen metnin de 2009 yılındaki bu yayın ekine

konulduğu anlaşılmaktadır. İçerisinde örgüt belgelerinden bazılarının bulunduğu bir kitap

çalışmasının 2003 yılında ismi verilmeyen bir yayınevi editörüne verildiği şeklindeki bu

haber doğru kabul edilse dahi, örgüt belgelerinin 2001 yılında ele geçtiği, 2008 yılında

dava dosyasına konarak alenileştiği. bu habere ekli olan metnin yayın tarihinin ise 2009

yılı olduğu dikkate alındığında, örgütün gizli belgelerinin internette yayınlandığı iddiası

dayanaksız kalmaktadır.


2001 yılında kendilerinden bu belgeler ele geçen Tuncay Güney ve Ümit Oğuztan'ın

belgelerin ne şekilde ve kimler tarafından hazırlandığına dair, sesli ve görüntülü kayda

alınan anlatımları ilgili bölümlerde anlatıldığından burada tekrar edilmeyecektir. Ancak,

sadece belge metinleri ile sınırlı bir incelemede dahi bu konudaki anlatımlarının

doğruluğunun teyit edildiği yine yukarıda ilgili bölümlerde anlatılmıştır.
Bu belgelerin, teorik metinler, hayal mahsulü düşünceler, bazı sanıklarca savunulan ancak

Ümit Oğuztan tarafından kabul edilmeyen Ümit Oğuztan'ın bir kitap çalışması v.b.

mahiyette olmadığı, bunların Ergenekon Terör Örgütünün yeniden yapılanma sürecinde

hazırlanmış ve uygulamaya konulmuş belgeler oldukları, yukarıda ilgili bölümlerde

anlatıldığı gibi belgelerin uygulamaya konulduğunun sadece belgeler üzerinde yapılan

incelemeden dahi anlaşıldığı, bunun yanında iddianameler kapsamında anlatılan sair delil

ve olayların da belgelerin uygulamaya konulduğunu ispat ettiği anlaşılmıştır.
Doğu Perinçek ve Veli Küçük başta olmak üzere birçok sanık ve sanık müdafılerinin,

Ergenekon Terör Örgütüne ait olduğu iddia edilen bu belgelerin 1999, 2000 ve 2001 yılları


329 / 2271
itibari ile Türk Silahlı Kuvvetleri ve İşçi Partisine komplo kurmak isteyen bir ekip

tarafından masa başında hayali olarak üretilip Tuncay Güney eliyle dağıtıldığı, hatta 1999.

2000 ve 2001 yıllarından bugünkü soruşturma ve davaların açılmasını planlayan bir ekip

tarafından, bu soruşturma ve davalara dayanak olması için 1999, 2000 ve 2001 tarihlerinde

hazırlanarak, 2007 yılı itibari ile başlayan soruşturmalar kapsamındaki aramalarda,

önceden belirlenen kişilerin evlerine, işyerlerine yerleştirildiği, dijital eşyalarına yüklendiği

şeklindeki suçu inkâr ve cezadan kurtulma amacına matuf savunmalarına itibar

edilmemiştir.


Netice olarak burada ele alınan belgelerin, Ergenekon Terör Örgütünün varlığına ve

faaliyetlerine dair Yazılı Delil mahiyetinde kabul edilmesi gerektiği mütalaa edilmiştir.


13)ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE İSNAD EDİLEN EYLEM VE EYLEM

PLANLARI
Ergenekon Terör Örgütü tarafından işlendiği kabul ve mütalaa edilen eylemlerin, yine

Ergenekon Terör Örgütüne ait olduğu kabul ve mütalaa edilen eylem planlarının, bu eylem

ve eylem planlarının aşağıda ilgili bölümde anlatılan amaç ve vasıflarının Ergenekon Terör

Örgütünün varlığını gösterir delil mahiyetinde kabul edilmesi gerektiği mütalaa edilmiştir.
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN VARLIĞI VE NİTELİĞİ KONUSUNDAKİ

MÜTALAA
Yukarıdan itibaren anlatılıp savunmalar da dikkate alınarak tartışılan, farklı zaman ve

yerlerden ele geçen, dosya kapsamında bulunan, birbirlerini büyük oranda teyit eden

kanuni delillere göre "ERGENEKON İSİMLİ BİR TERÖR ÖRGÜTÜNÜN VARLIĞININ

SABİT OLDUĞU" mütalaa edilmiştir.
Bununla birlikte, NATO'ya bağlı Avrupa Devletlerinde Kontgerilla denilen gizli

örgütlenmelerin varlığı, bu gizli örgütlenmelere her Devletin tarih ve kültürüne göre

değişik adlar verildiği, bunlardan en çok bilinenlerinin İtalya"daki "Gladio". Fransa'daki

"Rüzgârgülü", Yunanistan'daki "Koyun Postu" ve Belçika'daki "Kılıç" isimli örgütler

olduğu. Avrupa Devletlerinin on yıllar öncesinde hukuk dışı bu gizli örgütleri ortaya

çıkartıp tasfiye ettiği, sorumlularını yargıladığı bugün için genel geçer, aynı zamanda

doğru olan bir bilgidir.
Ülkemizde adına "Derin devlet" de denilen Kontrgerilla örgütünün varlığı. Başbakan

Bülent Ecevit dâhil birçok kişi tarafından kamuoyuna duyurulmuştur. Bu konuda sayısız

yayın yapılmıştır. Bunun dışında, Derin devlet. Gladyo veya Kontrgerilla şeklinde

adlandırılan kanun dışı yapılanmanın varlığı ve Terör Örgütü niteliğinde olduğu,

kamuoyunda belli ve açık bir husus olarak görülmüş, özellikle bu yapılanmanın varlığı

konusundaki tespite nerede ise kimse tarafından itiraz edilmemiştir. Bu konuda dosya

kapsamından iki örnek verilmekle yetinilecektir.
Dönemin Sosyalist Parti Genel Başkanı Ferid İlseverin, 22 Kasım 1990 tarihinde Sosyalist

Parti İstanbul İl Merkezinde düzenlediği basın konferansının dosyada bulunan metninde bu

konu; "Gelinen noktada Kontrgerilla vardır yoktur tartışması bitmiştir. Bütün NATO

ülkelerinde var, bizde yok komikliğine artık son verilmelidir. CIA 'ya bağlı Terör Örgütü

Kontrgerilla 'nın varlığı ve merkezinin Genelkurmay 'a bağlı Özel Harp Dairesi olduğu bir
330 / 2271
gerçektir. Ne yazık ki, Türkiye halkı hu gerçek bilgiye 12 Mart, 12 Eylül darbelerini

yaşayarak, onu aşkın aydınını ve yüzlerce evladını kaybederek ulaşmıştır. Bu gün

yapılması gereken, suikast, sabotaj, katliam ve darbelerin üzerindeki örtüyü kaldırarak,

sorumluların cezalandırılmasını sağlamaktır" şeklinde anlatılmış ve devamında bu yapı ile

ilgili olarak Faik Türün. Sabri Yirmibeşoğlu ve birçok TSK görevlisinin ismi sıralanmıştır.

Bunlar arasında Erol Mütercimler'in kendisinin de bir mensubu olduğunu söyleyerek

Ergenekon örgütünü anlattığını ifade ettiği Memduh Ünlütürk de bulunmaktadır.
Erol Mütercimler duruşmadaki savunmasında, GLADIO-DAS ERBE DES KALTEN

KRIEGES, (yayın yeri, Almanya, 1*991), Yazarı: Leo A.Müller, Türkçe çevirisi: GLADIO

(Kontrgerilla), (yayınevi: Pencere Yayınları, İstanbul, 1998) sayfa.71'den bir alıntıyı

savunmasına delil olarak sunmuş, " 1971 'de Türk generalleri çeşitli davalarda NATO'yla

işbirliği yapan gizli yapılardan birisinin varlığından -bugün Gladio örgütü olarak bilinen

terörist yapı- ve amaçlarından söz ettiler. Ancak henüz batı dünyası uykudan uyanmamıştı.

Aynı zamanda 'Türk Gladyatörler' tüm bu kuruluşlar tarafından en kanlı eylemlerde

kullanıldılar" şeklindeki bu alıntıda Gladyo hakkındaki Terör Örgütü nitelemesine dikkat

çekmiştir.
Her yönden stratejik bir konumu olan Türkiye 1952"den itibaren NATO üyesidir. Tasfiye

edilene kadar Avrupa devletlerinde var olan Kontrgerilla örgütü konusunda ülkemizde

bugüne kadar bir yargılama olmamıştır. Avrupa'nın birçok devletinde, bir tesadüf sonucu

Kontgerilla'nın izine rastlanılmış ve bu fırsatlar değerlendirilmiştir. Türkiye'de

Kontgerilla'yı tasfiye şansı 1996'da Susurluk'taki trafik kazası ile yakalanmıştır. Kırmızı

bültenle aranan cinayet suçlusu Abdullah Çatlı, Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ ve

Milletvekili Sedat Bucak aynı araçta iken kaza geçirmişlerdir. Bu olaya dair soruşturma ve

dava, o dönemde oluşan toplum desteğine karşılık 14 kişi ile sınırlı kalmıştır. Davayı gören

İstanbul ö.DGM'nin kararında "Susurluk civarında meydana gelen kazada silahlı

teşekkülün bir bölümü su yüzüne çıkmıştır'' denilmiştir.


Soruşturmalarda ele geçen ve Ergenekon Terör Örgütüne ait olduğu konusunda kuşku

bulunmayan örgüt belgeleri başta olmak üzere dosya kapsamındaki diğer delillere göre,

Ergenekon'un Avrupa'da adına Kontgerilla denilen gizli örgütün Türkiye'deki adı ve

Ergenekon soruşturmasından 11 yıl önceki Susurluk kazası sonrasında ortaya çıkan yapının

da aslında Ergenekon Örgütü'nün küçük bir hücresi olduğu, bu örgütlü yapıya ülkemizde,

Avrupa'daki örneklerine uygun şekilde Türk kültürüne ait bir terim olan "Ergenekon" ismi

verildiği anlaşılmaktadır.
Ergenekon Örgütünün "Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi

îstanbul/29 Ekim 1999" adı verilen temel belgesindeki "...Ayrıca Ergenekon'un

kamuoyundaki imaj ve düşünce değişiminin sağlanması zorunluluğu vardır. Kamuoyu

kafasının karıştığı, içinden çıkamadığı, mantıklı ve tatmin edici açıklamalar alamadığı

zamanlarda gelişen her olay karşısında Ergenekon sözcüğünü anımsayıp, dehşete

kapılarak içten içe Ergenekon sözcüğünü yinelemektedir. Bu durum kamuoyunda moral

çöküntüsüne neden olmakta, toplumda gelecek endişeleri belirmektedir. Bu gerçeği gören

kötü niyetli çevreler ise; Medya kuruluşları içindeki yandaşlarından yararlanarak

Ergenekon aleyhinde 'Kara Propaganda' yürütebilmektedirler" ifadesi ile yukarıda ilgili

bölümde de anlatıldığı gibi. kamuoyunun daha çok Derin devlet, Kontrgerilla, Gladyo,

Devlet içindeki çete gibi isimlerle bildiği kanun dışı yapılanmanın gerçek karşılığının

Ergenekon Örgütü olduğu itiraf edilmektedir.


331 /2271
Ergenekon Örgütü hakkındaki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/623 sayılı ilk ve

2009/188 sayılı ikinci iddianamelerinde örgütün varlığı konusunda, "Ergenekon, Analiz

Yeni Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi. İstanbul- 29 Ekim 1999" adlı belge başta

olmak üzere, örgüte ait olduğu kabul edilen beigeler, soruşturmalarda elde edilen diğer

deliller ve genel bilgilere göre öz olarak; NATO'nun komünizmle mücadele için kurduğu

örgütlerin zamanla amacı dışına çıktığı. Derin devlet ifadesi ile anılan Ergenekon Terör

Örgütünün de ülkemizin bir Mafya ve Terör cennetine dönüşmesine neden olduğu, İtalya

örneğindeki gibi birçok ülkenin bu örgütlerle yaptığı mücadeleyi kazanıp hukuk devleti

olabildiği. Susurluk olayında Ergenekon Terör Örgütünün izine rastlanmış ise de örgütün o

dönemdeki etkinliği nedeniyle ortaya çıkartılamadığı. 1999 yılında reorganizasyonuna

ihtiyaç duyularak yapılanması, çalışma usulleri gibi hususların yazılı hale getirildiği ve

sivil açılımlar sağladığı belirtilmiştir.


Bunun yanında iddianamelerde. Ergenekon Terör Örgütünün soruşturmalarda ortaya

çıkartılabildiği kadarı ile yapısı, ilkeleri, prensipleri. Devlet içindeki, Sivil Toplum

Kuruluşları, Medya ve Siyaset alanındaki faaliyetleri. Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ve Terör

Örgütleri ile irtibatları ayrıntılı olarak anlatılmış olup mütalaada bu anlatımlara iştirak

edilmiştir.
Yargı uygulamalarında, derdest bir davaya konu olan yapılanmanın Terör Örgütü

niteliğinde olup olmadığının Emniyet Genel Müdürlüğünden sorulduğu görülmektedir.

Soruşturma safahatında da Emniyet Genel Müdürlüğünden soruşturmaya konu olan

Ergenekon örgütü hakkında bilgi istenilmiştir.


Emniyet Genel Müdürlüğünün soruşturma safahatındaki 05.06.2008 tarihli cevabı ve

kovuşturma safahatındaki konuyla ilgili cevaplarında özet olarak ;


12.06.2007 tarihinde başlanan soruşturma kapsamında ele geçen delillerin, önceki

tarihlerde intikal eden bilgi/belgeler ve bomba irtibat raporları ile birlikte değerlendirilmesi

sonucu, geçmiş dönemde faaliyetleri görülen bazı Terör/Suç örgütlerinin, yeni ortaya

çıkartılan bir yapı olduğu anlaşılan "Ergenekon" örgütü ile bağlantılı olabileceğinin

anlaşıldığı belirtilmiş, konu hakkında Emniyet Genel Müdürlüğüme intikal eden bilgiler

özetlendikten sonra aynısı ile,


"Ergenekon" isimli yapılanmanın görünüşte devletin yeniden yapılandırılarak iktidara

ulaşmak şeklinde özetlenebilecek bir amaca sahip olduğu, dokümanlarda görülmekle

birlikte;
Yapılanmanın, amacına ulaşabilmek için "naylon terör guruları oluşturularak, terör

dünyasına yön verilmesi"," ülke çıkarları ve mevcut rejim ilkelerine aykırı ideolojilere

sahip siyasilerin engellenebilmesi için "suikast" inde kullanılabileceğine ilişkin bilgi" ,

"kişisel çıkarlar adına siyasete yönelmiş ve hedefe ulaşabilmek adına her şeyi mubah

sayabilen siyasilerin engellenebilmesi için; geriye kalan tek yolun suikast" olduğuna

ilişkin saptama, " içte ve dışta ortak ve benzer idealler doğrultusunda faaliyet gösteren,

ulusal ve uluslar arası, legal ve illegal örgütler ile işbirliğine yönelmenin kaçınılmaz bir

zorunluluk" olduğuna ilişkin bilgi ve "karşı istihbarat örgütlerine geçen, yakalanan veya

operasyon amacına aykırı hareket eden herhangi bir ajanı öldürmeyi" kabul eden anlayış

göz önüne alındığında; "Ergenekon" yapılanmasının amaçlarına ulaşabilmek için salt


332 / 2271
demokratik ve yasal stratejilere yönetmeyeceği, nihai hedefinin "iktidar olmak" ile birlikte

bu hedefine yasal olmayan yöntemlerle ulaşmayı planladığı görülmektedir.


Bu kapsamda "Ergenekon" yapılanmasının temel hedefinin yasal olmayan faaliyetleri ile

Devlet otoritesini kendi amaçları doğrultusunda baskı altına almak, O' nu yönlendirmek

şeklinde tezahür eden siyasal bir hedef olduğu söylenebilir.
"Ergenekon " isimli yapılanmanın; belirlenen amaçlar etrafında insan sayısı olarak üç ten

fazla kişinin bir araya geldiği, hiyerarşik, görev dağılımının yapıldığı, gizliliğin esas

alındığı, iş bölümünün, faaliyet alanlarının sorumlulukların önceden tespit edildiği,

eleman ve fınansal kaynak temini, üyelerinin eğitimi gibi hususların açıkça ortaya

konulduğu, yapılan iş bölümü çerçevesinde görevli grupların faaliyet alanlarına ilişkin

raporlar sunarak yapının hayata geçirildiği, profesyonel bir örgütlenme olduğu

değerlendirilmektedir.
Bu doğrultuda örgütlü yapının tam olarak oluşturulduğu ve hayata geçirildiğinden

bahsetmek mümkün görülmektedir.


a)"Ergenekon" isimli yapılanmanın "Ülke çıkarları ve mevcut rejim ilkelerine aykırı

ideolojilere sahip siyasilerin engellenebilmesi için" "suikast" inde kullanılabileceğine

ilişkin bilgi, "kişisel çıkarlar adına siyasete yönelmiş ve hedefe ulaşabilmek adına her şeyi

mubah sayabilen siyasilerin engellenebilmesi için; geriye kalan tek yolun suikast"

olduğuna ilişkin bilgi, "karşı istihbarat örgütlerine geçen, yakalanan veya operasyon

amacına aykırı hareket eden herhangi bir ajanı öldürmeyi" kabul eden anlayışı,


b)"Ergenekon" soruşturması kapsamında ele geçirilen silah, mühimmat ve bomba

yapımında kullanılan malzemeler,


c)Soruşturma kapsamında ele geçirilen ve polisiye deneyimlere göre eylem öncesi

istihbarat faaliyeti kapsamında olduğu değerlendirilen Yargıtay binasına ilişkin detaylı

yerleşim krokisi,
djSoruşturma kapsamında gözaltına alman bazı kişilerin ifadelerinde ve bu kişilere ait

iletişim tespit bilgilerinde yer alan kamuoyunda bilinen bir takım kişilere yönelik suikast


Yüklə 31,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   335




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin