mesaj kastıklarını ifade ettiği,
S. 1510-1511, 1516 da Levent Temiz'in, 9.3.2006 tarihinde Galatasaray Meydanı önünde
Büyük Hukukçular Birliği ve Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri
Derneği tarafından Van Cumhuriyet savcısı Ferhat Sarıkaya'nın hazırladığı iddianameyi
protesto etmek için düzenlenen Oktay Yıldırım'ın da katıldığı basın açıklamasına, 7.6.2006
tarihinde Sultanahmet Adliyesi önünde Perihan Mağden'in vicdani ret konusundaki
açıklaması ile ilgili olarak Oktay Yıldırım'da katıldığı protesto gösterisine katıldığı,
372/2271
Levent Temiz'in telefon numarasının Oktay Yıldırım'ın cep telefonu rehberinde kayıtlı
olduğu ve aralarında altı görüşme geçtiğinin tespit edildiği,
S. 1529 da, Durmuş Ali Özoğlu ile ilgili aramada bulunan bilgisayardaki "Bir Güneydoğu
Gazisinin Mektubu, doc" isimli dosya içinde Oktay Yıldırım'ın yazdığı aynı başlıklı
yazının bulunduğu,
S. 1573-1574 de İbrahim Özcan'ın, geçmişte yattığı Cezaevinden arkadaşı Hüseyin
Görüm "ün kendisini Muzaffer Tekin'in Kadıköy'deki bürosuna götürdüğünü, burada
Muzaffer Tekin. Mehmet Fikri Karadağ, Mehmet Zekeriya Öztürk ve soy ismini bilmediği
Nedim isimli asker emeklisiyle tanıştırdığını, daha sonra bu kişilerin de geleceğini
söyleyerek kendisini Şile'de yapılacak olan Karacabey'i anma törenine çağırdığını, burada
Oktay Yıldırım ve soruşturma safahatında ölen Kuddusi Okkır*ın da bulunduğunu ifade
ettiği.
S.1578-1580 de. İbrahim Özcan ile ilgili aramada, üzerinde 8.5.2005 tarihi bulunan Vatan
Türküsü başlıklı, sonunda "Gönül dostlarımla kalp kalbe beraber olduğum bu bahar
gününün anısına Hüseyin Görüm ağabeyime en kalbi duygularımla, Oktay Yıldırım" yazı
ve imzasının bulunduğu şiirin ve "Oktay Yıldırım. Çekmeköy komutanı" ibaresinin
bulunduğu telefon defterlerinin bulunduğu,
S. 1581, 1596 da, İbrahim Özcan ile ilgili aramada bulunan CD içerisinde Ortodoks kilisesi
olarak adlandırılan klasörde Paşa Ümit Erenerol, Mehmet Fikri Karadağ, Hüseyin Görüm,
Muzaffer Tekin ve İbrahim ile isimleri bilinmeyen birkaç kişinin, Şile gezisi adlı başka bir
klasörde, Mehmet Fikri Karadağ, Hüseyin Görüm, Oktay Yıldırım, Muzaffer Tekin,
İbrahim Özcan ve ismi bilinmeyen birkaç kişinin fotoğraflarının bulunduğu,
S. 1868 de, Hatice Bahtiyar ile ilgili aramada bulunan bilgisayardaki "Bir Gazi
Sesleniyor.pps" isimli dosyada "Bu yazıyı kaleme alan Emekli Astsubay Oktay Yıldırım
Güneydoğu'da yıllarca çarpışmış yiğit ve kahraman bir Türk evladıdır" ifadesi ile başlayıp
"Varlığım Türk varlığına armağan olsun... Oktay Yıldırım 27 Kasım 2005" ibareleriyle
biten, Şemdinli Olayı ile ilgili bir sunum bulunduğu, anlatılmıştır.
İstanbul Cumhuriyet başsavcılığının 17.7.2009 tarih ve 2009/1498-565 sayılı iddianamesi
S.45, 46 da, Ergenekon örgütünün ülkede askeri darbe zemini oluşturmak için
gerçekleştirdiği eylemlerin anlatıldığı bölümde Cumhuriyet gazetesi binasına el bombası
atılması eylemlerinden bahsedilerek, Ümraniye'de ele geçirilip Oktay Yıldırım'a ait
olduğunu anlaşılan el bombalarının hangi eylemlerde kullanılacağı bilinmese de.
Cumhuriyet gazetesi binasının bombalanması ve tespit edilen diğer eylem planlarına göre
Ergenekon örgütünün ülkede darbe zemini oluşturmak için vahim nitelikte eylemler
planladığı,
S.65, 66 da, Soruşturma kapsamında ele geçen silahların anlatıldığı bölümde Ümraniye'de
ele geçen 27 el bombasından da bahsedildiği,
S. 184 de, Mehmet Haberal ile ilgili aramada Oktay Yıldırım'ın Yeni Hayat dergisinde
yayınlandığı belirtilen Şemdinli olayı hakkındaki yazısının bulunduğu,
373 / 2271
S.472-473 de Mustafa Koç ile ilgili aramada bulunan bilgisayardaki power point dosyasının
27. Sayfasında; "...Bu yazıyı kaleme alan emekli Astsubay Oktay Yıldırım Güneydoğuda
yıllarca çarpışmış yiğit ve kahraman bir Türk evladıdır. Kendisi de Güneydoğu Gazilerinden
olan ve üsteğmen rütbesinde iken ordudan ayrılan Hakan Evrensel'in "Yer Eksi İki" adlı
romanında anlattığı gerçek kahramanlardan biridir. Görev gereği yerinden ayrılmadan
saatlerce buzlu suda kalması nedeniyle donan ayakları kesilmiş ve bu nedenle zorunlu olarak
malulen emekli edilmiştir. Aşağıdaki yazısı yeni hayat dergisinden alıntıdır..." yazılarının
bulunduğu, Mustafa Koç'un bu konu hakkında, kendi bilgisayarından böyle bir şey çıkmış
olmayacağını, böyle bir şey hatırlamadığını, çocuklarına e-mail aracılığı ile gelmiş
olabileceğini ifade ettiği,
S.608 de, Mustafa Hüseyin Buzoğlu ili ilgili aramada bulunan 2006 ibareli ajandanın
muhtelif sayfalarında. Oktay Yıldırım Faks: 278, Oktay Yıldırım aradı görüşüldü. Oktay
Yıldırım aradı, Oktay Yıldırım geldi görüşüldü. Oktay Yıldırım not bırakmadı şeklindeki
notlar bulunduğu,
S.616-617 da Mustafa Hüseyin Buzoğlu ile ilgili aramada bulunan elektronik eşya içinde,
betul73@hotmail.fr isimli e-posta adresinden, huseyinb@tr.net isimli e-posta adresine
gönderilen "Ben Amelia Ergün. Bu e-mail demek baskanimiz Oktay Yıldırım'a aittir.
turkoglulevent@gmail.com isimli e-posta adresinden "Aşağıdaki satırlar bir Astsubayın
yüreğinden dökülenler..." şeklindeki Oktay Yıldırım ile ilgili elektronik posta mesajları
bulunduğu,
S.672 de Hasan Ataman Yıldırım'ın. Oktay Yıldırım'ı ilk defa yaklaşık üç-dört yıl önce
Güven Grubunun Sepetçiler Kasandaki halka açık bir bir toplantısında gördüğünü, 2001
veya 2002 yıllarında Yeni Türkiye Partisi içinde siyaset yaparken parti içindeki
arkadaşlarıyla haberleşmek için demokrasiplatformu@yahoo.groups adresi ile bir platform
kurduklarını, kendisinin bu platformun moderatörlüğünü yapıp herkesin yazdığı yazıları
gruba üye olan kişilere elektronik posta ile gönderdiğini, Oktay Yıldırım'ın da bu şekilde
göndermiş olduğu elektronik postalarının olduğunu ifade ettiği,
S.678, 679 ve 693 ta. Hasan Ataman Yıldırım ile ilgili aramada bulunan bir elektronik
eşyalar içerisinde, "CTP-20MayYemek20.05.06.xls", uÇTP-30AguYemek31.08.06.xlsn
isimli birkoç kişinin yanı sıra Oktay Yıldırım, Halil Behiç Gürcihan ve Mehmet Fikri
Karadağ'ın da isimlerinin kaydedildiği düzenlenecek bir yemek organizasyonu ile ilgili
olduğu değerlendirilen belgeler. Hasan Ataman Yıldırım tarafından Çağdaş Türkiye Partisi
tüzük ve programının Oktay Yıldırım'ın erkaspian@hotmail.com. erkaspian@mynet.com.tr
adreslerine gönderildiği 15 Aralık 2005 tarihli elektronik posta bulunduğu,
S.680-683 Hasan Ataman Yıldırım ile ilgili aramada bulunan bir CD içerisindeki " erg.
xls" isimli Excel belgesinde, soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve halen duruşması
devam eden bazı kişilerin isimleri listelenerek, kovuşturma safahatında takip edilecek
eylem planlarına yer verildiği, ad soyad, tutuklu/tutuksuz, kısa açıklama, özel not sütunları
altındaki açıklamalarda bazı kişiler hakkında,
Oktay Yıldırım, Tutuklu. Em. Astsb, Ordudan malulen emekli edildi, Muzaffer Tekin'in
çok yakın arkadaşı, Kuvvai Milliye Demeğinin İstanbul il başkanlığını yaptı,
374 / 2271
Bekir Öztürk, Tutuklu, Kuvva-i Milliye Derneği genel başkanı, www. kuvayimilliye.net
sitesini yayınladı, sitede Avukat Kemal Kerinçsiz'in yazıları çıktı, Kerinçsiz ile yollarını
ayırıp aynı adla dernek kurdu, Genel başkanı olduğu demeğin İstanbul şubesinin başında
Oktay Yıldırım vardı,
Taner Ünal hakkında, Gözaltı, VKGB başkanı, Muzaffer Tekin ile ilişkilendiriliyor,
Danıştay baskını sonrasında gözaltına alındı ve bazı girişimlerle serbest bıraktırıldı. Daha
sonra Ümraniye bombalarıyla ilgisi iddia edilerek gözaltına alınıp tutuklandı. Konuşmaya
meyilli takip edilmeli,
Mahmut Öztürk, Tutuklu, Emekli Astsb, Diğer avukatından alınan bilgiler savunmaya hazır
hale dönüştürülecek,
Sedat Peker, Tutuksuz sanık, Kelebek operasyonunda tutuklandı, Drej Ali ile uzun yıllardır
tanışıyor, Caner Yiğit'i Veli Küçük'e koruma olarak tahsis ettiği iddia ediliyor, Susurluk
hükümlüsü Korkut Eken'e para gönderdiğini telefon kayıtlarında söylemişti, Peker'in
www.ozturkler.com adlı internet sitesinin açılışına Veli Küçük de katılmıştı, yaptığı çek
senet tahsilatı vurgulanmalı ki Küçük Paşa ile beraber yaptıklarını örtmeli,
Veli Küçük, Tutuklu, Em. Tuğg. Başlangıçta hakkındaki suçlamaları reddetmeli, devleti zan
altında bırakacak ifadeler kulanmalı. Bu ifadeleri destekleyecek bilgiler derlenip Zeynep'e
teslim edilecek. Zeynep'in mesleki tecrübesi zayıf, dikkat edilmeli, tecrübeli bir arkadaşımız
yanında bulunmalı,
Ali Yiğit, Tutuksuz sanık, Ele geçirilen 27 el bombasının bulunduğu gecekondunun sahibi
Mehmet Demirtaş'ın yeğeni, evde en son oturan kişi,
Ergün Poyraz, Tutuklu sanık, Yazar. Verdiği ifadeler Fethullah Gülen ve Tayyip Erdoğan
hakkındaki soruşturmalarda etkili oldu. yazdığı kitapların hepsi projeydi, Oktay Yıldırım'la
arkadaşlığı var,
Alparslan Arslan, Danıştay'a yönelik saldırının ve Cumhuriyet gazetesinin
bombalanmasının asli faili. Avukatlık stajını Sedat Peker'in Avukatının yanında yaptı.
Muzaffer Tekin ve Veli Küçük ile ilişkisi tespit edildi, Arslan'ın aracında yapılan aramada
Ercan Cin adına düzenlenmiş VKGB kartviziti çıktı. Cin "Benim kartvizitim binlerce kişide
var" dedi, Cumhuriyet gazetesinin bombalanmasını barmen Tekin Irşi ile birlikte yaptığı
tespit edildi, Arslan'ın TİT'in kurucusu Günaltay ile de ilişkisi olduğu iddia edildi,
Babasıyla gerekli görüşmeler yapıldı.
Kemal Kerinçsiz, Tutuklu sanık, Büyük Hukukçular Birliği Başkanı, Avukat, Bir grup
ülkücü Avukatla birlikte kurduğu Büyük Hukukçular Birliği Genel Başkanı olarak Elif
Şafak, Orhan Pamuk, Perihan Mağden, Hrant Dink gibi isimler hakkında başlattığı
kampanyalarla adını duyurdu. Geçen yıl yapılması planlanan Ermeni Konferansı'nın iptali
için de dava açtı, Perihan Mağden hakkındaki davanın duruşmasına zanlılardan Zekeriya
Öztürk'le birlikte geldi,
Mehmet Şener Eruygur, Tutuklu, Eski Jandarma Genel Komutanı, Önemli kişilerin ilgisi
sağlanmalı, Kurumsal himaye sağlanmalı.
Hüseyin Görüm. Tutuklu sanık, Kuvva-i Milliye Derneği Teşkilat Başkanı, Ulaşabilecek kişi
vasıtasıyla duruşma öncesi hap aldırılmah. Konuşmaları kontrol altına alınmalı,
Semih Tufan Gülaltay, Tutuksuz sanık, Akın Birdal suikastı ve Türk İntikam Tugayımı
kurmaktan hapse mahkûm oldu. Danıştay tetikçisi Alparslan Arslan'la yaptığı telefon
görüşmesi saptandı,
Sevgi Erenerol, Tutuklu sanık. Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Danışmanı. Türk Ortodoks
Patrikhanesi min basın sözcülüğü görevini yürütüyor,
Mehmet Zekeriya Öztürk, Tutuklu sanık, Em. Bnb. , Muzaffer Tekin Danıştay baskını
nedeniyle aranırken yanındaydı, Tekin o günlerde emekli Astsubay Mahmut Öztürk'ün
villasında saklanmıştı,
Mehmet Fikri Karadağ. Tutuklu sanık. Em. Kur. Alb. , TV de yayınlanan kavga görüntüleri
ile ilgili dernekten bilgi alınacak, ifadelerinin bulunduğu,
S.701 de Hasan Ataman Yıldırım'ın Oktay Yıldırım'a ait erkaspian@hotmail.com,
erkaspian@mynet.com.tr adresleriyle yazışmalar yaptığı, Oktay Yıldırım ile arasında 15
adet telefon görüşmesi olduğu, Oktay Yıldırım ile irtibatlı bulunduğu.
S. 753 de Hüseyin Vural Vural'ın cep telefonu rehberinde Oktay Yıldırım'ın telefon
numarasının kayıtlı olduğu, Hüseyin Vural Vural'ın Oktay Yıldırım ile irtibatının
bulunduğu,
S.798 de Mustafa Özbek ile ilgili aramada bulunan bir belgede. Oktay Yıldırım Emekli
Subay şeklinde Oktay Yıldırım'ın isminin yazılı olduğu.
S.920-922, 931 ve 1056 da, İbrahim Şahin'in, Muzaffer Tekin'in kendisinin otuz yıllık dostu
olduğunu, aile olarak da görüştüklerini, yaklaşık üç senedir ise bir kez görüştüğünü,
Susurluk davasından sonra cezaevinden tahliye olurken Muzaffer Tekin'in kendisini
karşıladığını, Oktay Yıldırım, Mahmut Öztürk ve Rafet Arslan'ı Muzaffer Tekin'in ofisinde
gördüğünü, Mehmet Zekeriya Öztürk'ü de aynı yerde görmekle birlikte kendisinden
hoşlanmadığını. Danıştay o!a\ı hakkında bilgisi olmadığını, ancak Muzaffer Tekin bu ^
olaydan dolayı gözaltına alındığı Ankara'da serbest bırakılınca kendisine geçmiş olsun
demek için Ankara'ya gittiğini ifade ettiği,
İbrahim Şahin'in telefon numaralarının Oktay Yıldırım'ın telefon rehberinde Başkan ve
Şahin-1 isimleri ile kayıtlı olduğu ve İbrahim Şahin ile Oktay Yıldırım arasında 9 telefon
görüşmesi bulunduğu, İbrahim Şahin'in telefon görüşmeleri hakkında Oktay Yıldırım ile
kirkaç kez şiir konusunda görüştüklerini ifade ettiği,
İbrahim Şahin'in, Muzaffer Tekin'in cep telefonunda tespit edilen. Muzaffer Tekin için
'"Gerçek liderimiz" ifadesinin kullandığı telefon mesajı ile ilgili olarak, bu mesajı kendisinin
değil kendisinin telefonundan bir Albay'ın çektiğini ifade ettiği,
S.946 da, İbrahim Şahin ile ilgili aramada Oktay Yıldırım'a ait "Şemdinli'yi bilen var mı"
başlıklı bir yazı bulunduğu anlatılmıştır.
376 / 2271
İstanbul Cumhuriyet başsavcılığının 9.11.2010 tarih 2010/2135-610 sayılı iddianamesi
S.47-48 de, Hatice Bahtiyar ile ilgili aramada bulunan bir elektronik eşya içinde Oktay
Yıldırım'a ait bir yazı bulunduğu,
S.72 de Hayri Bildik'in, Oktay Yıldırım ile geçmişte Hatice ve Hüseyin Bahtiyar kardeşler
ile birlikte kurdukları Toplumsal Dönüşüm Yayınlarına geldiğinde tanıştığını, Oktay
Yıldırım'ın toplu olarak kitap almasının dikkatini çektiğini, bunun dışında Oktay Yıldırım
ile irtibatı olmadığını, daha sonraki tarihte basında yakalandığını gördükten sonra tanıştığı
bu kişinin Oktay Yıldırım olduğunu anladığını ifade ettiği,
S.131, 133 de Maruf ŞinüVin, emekli Astsubay olduğunu, Oktay Yıldırım ve Engin Zorba
isimli kişi ile birlikte geçmişte Kayseri Komando Tugayında birlikte çalışmakla birlikte
Oktay Yıldın ile samimi olmadıklarını ifade ettiği,
S. 147, 150 de Hakan Akdoğan'ın, Ergenekon örgütü yapılanmasında Adem Uzun ile
birlikte, örgütün ihtiyaç duyduğu silah ve mühimmatın illegal yollardan temininde görevli
bir örgüt üyesi olduğu, Hakan Akdoğan'ın irtibatlı olduğu İbrahim Özcan'ın, Vatansever
Kuvvetler Güç Birliği ve Kuvayı Milliye Demeklerinin kuruluşlarında yer aldığı, Durmuş
Ali Özoğlu, Hüseyin Görüm, Muzaffer Tekin, Mehmet Fikri Karadağ, Mehmet Zekeriya
Öztürk, Oktay Yıldırım ve soruşturma safahatında ölen Kuddusi Okkır ile irtibatlı
bulunduğu anlatılmıştır.
Ankara Cumhuriyet başsavcılığının Ahmet Cinali hakkındaki 5.9.2008 tarih, 2008/539-135
ve Taner Ünal hakkındaki 9.1.2009 tarih. 2009/6-1 sayılı iddianameleri
S.7-8 de Ergenekon davası sanığı Mehmet Zekeriya Öztürk'ün, Oktay Yıldırım ve
soruşturma safahatında ölen Kuddusi Okkır ile Vatansever Kuvvetler Güç Birliği
Demeğinin davetlerinde tanıştıklarını ifade ettiği, Ergenekon iddianamesinin
523. say fasında Kuvayı Milliye Demeğindeki aramada bulunan bir CD içerisinde VKGB
Demeği Genel Başkanı Taner Ünal ile Hüseyin Görüm, Mehmet Fikri Karadağ, Muzaffer
Tekin, Oktay Yıldırım, Mehmet Zekeriya Öztürk ve soruşturma safahatında ölen Kuddusi
Okkır'ın birlikte çekilmiş fotoğrafları bulunduğunun yazılı olduğu anlatılmıştır.
Uygulanması talep edilen kanun maddeleri
Netice olarak 12 Haziran 2007 tarihinde İstanbul Ümraniye ilçesi Çakmak Mahallesi
Samanyolu Caddesi Güngör Sokak No.2 adresindeki gecekondunun çatısında 27 adet el
bombası saklanması eylemi nedeni ile
Ali Yiğit'in, İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmemek eylemine uyan TCK
278 - (1)
Mehmet Demirtaş'ın, Silahlı terör örgütünün faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla
bunların amaçlarını bilerek, bu örgüte ait silahları depolamak eylemine uyan TCK 315 -
(1), 3713 Sayılı TMK 5
377/2271
Oktay Yıldırım'ın, Silahlı terör örgütünün faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların
amaçlarını bilerek, bu örgüte ait silahları depolamak eylemine uyan TCK 315 - (1), 3713
Sayılı TMK 5
Muzaffer Tekin'in, Örgüt faaliyeti çerçevesinde Cumhuriyet gazetesi binasına atılan el
bombaları nedeni ile tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak eylemine azmettirme
eylemine uyan TCK 38 - (1) Maddesi delaleti ile TCK 174 - (1), (2), 3713 Sayılı TMK 5
Veli Küçük'ün. Örgüt faaliyeti çerçevesinde Cumhuriyet gazetesi binasına atılan el
bombaları nedeni ile tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak eylemine azmettirme
eylemine uyan TCK 38 - (1) Maddesi delaleti ile TCK 174 - (1), (2), 3713 Sayılı TMK 5
Ayrıca. TCK 220 - (5) Maddesindeki "Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde
işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır" ve TCK 314 - (3)
Maddesindeki "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç
açısından aynen uygulanır" hükümlerine göre, iddianamelerde Ergenekon Terör Örgütü
yöneticileri olduğu iddia edilen Ahmet Hurşit Tolon. Doğu Perinçek, kovuşturma
aşamasında ölen İlhan Selçuk, Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Mehmet Fikri Karadağ,
Mehmet Şener Eruygur, Sevgi Erenerolve Yalçın Küçük'ün TCK 314 - (3), TCK 220 - (5)
Maddeleri delaleti ile TCK 174 - (1),(2), 3713 Sayılı TMK 5 Maddelerine göre
cezalandırılmalarının talep edildiği anlaşılmaktadır.
C)KOVUŞTURMA SAFAHATI
3.KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİNDE (OKTAY YILDIRIM'IN
EVİNDEN ELE GEÇEN KASATURA KONUSUNDA) 2008/839 ESAS NUMARASI
ÜZERİNDEN GÖRÜLEN YARGILAMA
Yıldıray Çınar hakkında, kasatura eksiği konusunda açılan dava bulunduğu, bu davanın
2008/239 esas sayılı başka bir dosya üzerinden görülüp Beraat kararı ile neticelendirildiği,
Kara Kuvvetleri Komutanlığının Mahkemeye, TSK nin G-3 P.Tüfeği kasaturasının tek
imal makamının MKE Kurumu olup K.K.K. envanterindeki tüm kasatura ve silahlarda seri
numarası kullanıldığını, K.K.K. Loj.K.Lığı tedarik makamlarınca alımı yapılan
kasaturaların piyasadan değil MKE Kurumundan seri numaralı olarak temin edilmekte
olduğunu, seri numarası olmayan silah ve kasaturanın K.K.K. envanterinde
kullanılmadığını bildirdiği,
52.Zırhlı Tümen Bando Komutanlığınca. Yıldıray Çınar'ın İkmal Astsubaylığı görevini
teslimi sırasında bir adet kasaturanın eksik olduğunun 2.3.2006 tarihli tutanakla tespit
edildiği, bu kasaturanın ait olduğu silahın imal tarihinin 1979 olduğu, eksik olan
kasaturanın fosfatlama işlemi için fabrikaya gönderildiğine dair kayıt bulunmadığı, 307042
seri numaralı G-3 piyade tüfeği Bandonun zimmetinde olduğundan, dava konusu 307042
seri numaralı kasaturanın eksik olan bu kasatura olacağının değerlendirildiğinin
bildirildiği,
MKE Kurumunun, Mahkeme tarafından gönderilen 307042 seri numaralı kasatura ve
kınının MKE Kurumu üretimi olup 25.5.1979 tarihinde aynı seri numaralı G-3 piyade
tüfeği ile birlikte Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildiğini bildirdiği,
378 / 2271
¦i
t
Oktay Yıldırım müdafıinin daha önce piyasadan temin ettiğini ifade ettiği bir kasaturaya
yine piyasada 807042 seri numarası bastırdığını ifade edip Mahkemeye verdiği.
Mahkemenin kasaturayı emanete aldırarak inceleme ve rapor tanzimi için MKE Kurumuna
gönderdiği, MKE Kurumunun Mahkemeye,
Kasaturanın Kırıkkale'deki MKE Silah Fabrikası Müdürlüğüne gönderilerek incelendiğini,
MKE Kurumunun kasatura komplesini ihale ile piyasada özel firmalara ürettirdiğini,
üretici firmanın kasaturayı kendilerine verilen teknik resme uygun ve seri numarası
vurulmamış şekilde üreterek teslim ettiğini^ MKE Kurumunca kasaturaya kullanılacağı
tüfek seri numarasını vurulduktan sonra Türk Silahlı Kuvvetlerine tüfekle birlikte teslim
edildiğini, Şu ana kadar fabrikada üretilip kasatura ile eşleştirilerek seri numarası vurulan
tüfek ve kasaturanın 777508 adet ve bunun da aynı zamanda fabrika tarafından vurulan en
son numara olduğunu, incelenen kasaturada yazılı 807042 seri numarasına henüz
ulaşılmadığını, incelenen kasaturanın üzerindeki numaraların punto büyüklüğü ve yazım
şeklinin fabrikanın yazım şekli ile uyuşmadığını, incelenen kasaturanın 808042 seri
numarasının korkuluk olarak adlandırılan kısmın ters yüzüne vurulmuş olup fabrikanın seri
numarasını korkuluğun simetrik diğer yüzeyine vurduğunu belirterek sonuç olarak,
inceleme için gönderilen kasaturanın MKE Kurumunun açmış olduğu ihaleyi kazanan
herhangi bir firma tarafından üretilmiş olabileceğini, ancak MKE Kurumu Silah
Fabrikasınca üretici firmadan teslim alındıktan sonra tüfekle eşleştirilip numara basılarak
Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilen kasaturalardan olmadığı bildirdiği,
Mahkemenin kasatura konusunda huzurda bilirkişi incelemesi yaptırdığı,
41.Bkm.Mrk.K.lığında görevli Bkm.Kd.Bçvş. Şahin Mola, incelediği kasaturanın Türk
Silahlı Kuvvetlerinde kullanılan G-3 piyade tüfeği kasaturası olduğunu, ancak aynısının
piyasadan da temin edilebileceğini, nitekim kendisinin bir araştırma yapıp piyasada
bulduğunu, çektiği fotoğrafını Mahkemeye ibraz edeceğini, kasatura seri numarasının ait
olduğu tüfeğin imal tarihi ile aynı olacağını, bu nedenle silahın ait olduğu birlikten
kasaturanın hangi yıl imal edilmiş olduğunun öğrenilebileceğini, kasatura numaralarının
normalde imal edildiği sırada MKE tarafından verildiğini, ancak fosfatlama işlemi nedeni
ile üzerindeki numaraların silinebileceğini, bu durumda numaranın tekrar basılabildiğini,
ancak numaratörün MKE numaratöründen farklılık arz edebileceğini, incelediği
kasaturanın da fosfatlanmış olduğunu.
Oktay Yıldırım müdafıinin sorusu üzerine, kasatura hangi silaha ait ise silahla aynı yıl imal
edildiğini, ancak kasaturanın herhangi bir nedenle birlikten eksilmesi halinde piyasadan
temin edilmesi veya başka bir birlikten seri numarası farklı bir kasatura alınıp seri
numarasının değiştirilmesi halinde silahın imal tarihi ile kasaturanın imal tarihinin farklılık
arz edeceğini, buna karşılık sivil kaynaklardan birliğe kasatura temin etmenin uygun
olmadığı kanaatinde olduğunu ifade ettiği,
Birol Başnamlı, Mustafa Çetiner, Muharrem Çetinkaya, Hilmi Dönmez ve Hamit
Gözaydın'ın tanık olarak dinlendiği, Birol Başnamlı'nın, Hasdal Gazino Müdürlüğüne
tayin olduğunda Oktay Yıldırıman buradan ayrılmış olduğunu, aynı lojmanlarda
oturdukları Yıldıray Çınar'ın kasatura eksiği olduğunu söyleyerek tamamlaması için
kendisinden yardım istediğini, Yıldıray Çınar'ın daha sonra Bando Komutanlığında görevli
Mahmut Üstteğmen ile Gazinoya geldiklerini, Yıldıray Çınar'ın burada kendisine
kasaturayı Hamit Gözaydın'a verdiğini söylediğini, Manisa'ya tayin olan Hamit Gözaydın
daha sonraki bir tarihte Gazinoya geldiğinde Yıldıray Çınar'ın da geldiğini ve
379/2271
görüştüklerini, ne konuştuklarını bilmediğini, Hilmi Dönmez'i tanımadığını, kasaturanın
Oktay Yıldırım*a verildiği şeklinde bir duyumu olmadığını ifade ettiği,
Mustafa Çetiner'in. 2001-2005 yıllarında görev yaptığı 52.Zırhlı Tümen Bando
Komutanlığında zimmet açığı bulunduğunun kendisine aksettirilmediğini, daha sonraki bir
tarihte öncesinde birlikte görev yaptıkları Bnd,Bçvş.Ekrem Yalçıntaş'ın bu olay hakkında
Yıldıray Çınar'dan Hilmi Dönmez'in birlikte bulunan bir kasaturayı soy ismini
hatırlamadığı Hamit Başçavuşa, onun da kendi personeli olan Oktay Yıldırım'a verdiğini
duyduğunu kendisine anlattığını ifade ettiği.
Dostları ilə paylaş: |