Doğukan Yorulmaz, Hamza Demir, Süleyman Solmaz ve Levent Temiz 18.09.2008
rifc tarihinde yakalanarak gözaltına alınmış, alınan Mahkeme kararlarına istinaden
^ kullanımlarında bulunan adreslerde arama ve elkoyma işlemleri gerçekleştirilmiştir.
23)AHMET TUNCAY ÖZKAN, ADİL SERDAR SAÇAN, EMCET OLCAYTU, TANJU
GÜVENDİREN, MURAT AĞIREL, SELİM UTKU GÜMRÜKÇÜ, EVRİM BAYKARA,
MESUT ÖZCAN, GÜRBÜZ ÇAPAN, MAHİR AKKAR, HÜSEYİN NAZLIKUL,
ADNAN BULUT
İletişimi kayıt altına alınan Güler Kömürcümün 14.11.2007 tarihinde Serdar isimli şahıs ile
yapmış olduğu telefon görüşmesinde, Serdar isimli şahsın Doktor Hüseyin Nazlıkulu'ndan
bahsederek "Televizyon da kuruyor Tuncay'la beraber tamam mı ekip dinliyorsa da ta... ,
Doktor Hüseyin Nazlıkul'un parasını alıyorlar" "Bu Mit'teki ekipten bizimkiyle beraber
tamam mı paralarla televizyon kuruyorlar ama kurdukları televizyonun paralarını getiren
adamın yanındaki en büyük para sahibi adam da neden...Ziraat bankasından maaş alıyor",
"Ya bence ekip patladı" şeklinde konuştuğu tespit edilmiştir. Görüşmede geçen ve
televizyon sahibi olan Tuncay isimli kişinin Kanaltürk isimli televizyon kanalının
kurucularından olan Ahmet Tuncay Özkan olduğu anlaşılması üzerine alınan Mahkeme
33 /2271
kararına istinaden şahsa yönelik olarak 03.01.2008 tarihinde teknik takip çalışmalarına
başlanılmıştır. Mehmet Şener Eruygur ile Ahmet Tuncay Özkan arasında 19.03.2008
tarihinde özetle; Mehmet Şener Eruygur "Bir ara bir görüşelim diyorum", "Bazı şeylerle
yüz yüze bi konuşalım da", "Önümüzdeki günlerle ilgili bi şey yapalım görüşelim", Ahmet
Tuncay Özkan "Olur paşam", Mehmet Şener Eruygur "Bi de bu şey var Hurşit mürşit filan
işte bilmem şeyin Tuncay Bey'in üyeliğini kabul etmemişsiniz gibi laflar etmiş", "Bak bu
adamlar kullanıyorlar bunu", "Benim biliyosun seninle ilgili düşüncemi, ben sana başka
bişey hazırlıyorum" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Ahmet Hurşit Tolon'un Ahmet Tuncay Özkan ile 13.03.2008 tarihinde yaptığı telefon
görüşmesinde özetle; Ahmet Hurşit Tolon'un "Bu çıktığımız ama sizin önde gittiğiniz
yolda Allah gücümüze güç katsın" dediği, devamında Ankara Tandoğan'da yapılacak olan
mitingden bahsettiği ve "Ben ayrıntılarını size bilahare verecem", Ahmet Tuncay Özkan
"Tamam Paşam gerekeni yapacam", Ahmet Hurşit Tolon "Ankara'ya geldiğinizde
konuşacağımız çok şey var" şeklinde konuştukları tespit edilmiştir. Ahmet Hurşit Tolon'un
Ahmet Tuncay Özkan ile 17.03.2008 tarihinde yaptığı telefon görüşmesinde, Ahmet
Tuncay Özkan'ın Ankara'da bulunduğunu söylediği ve Yeşil Vadi isimli yerde buluşmak
üzere sözleştikleri tespit edilmiştir. İlker Güven'in Ş.A. ile 19.04.2008 tarihinde yaptığı
telefon görüşmesinde, İlker Güven'in "Zaten biz Tuncay'la çok yakın ilişki içindeyiz tabi
en sonunda bütün bunlar hepsi ADD bütünleşecek" "Biz Kaç Kişiyizin hepsi ADD üyesi
olacak" dediği tespit edilmiştir.
Mehmet Şener Eruygur'un ADD Genel Merkezinde bulunan odasında 01.07.2008
tarihindeki aramada ele geçen 6 ve 13 nolu CD'ler içerisinde "Tuncay Özkan ile Levent
Ersöz.ppt" isimli powerpoint sunusu bulunmuştur. Söz konusu sunu içerisinde Ahmet
Tuncay Özkan'ın Levent Ersöz ile yaptığı görüşmeye ait "16 Aralık 2003 tarihinde Tuncay
Özkan ile yapılan görüşme metni" başlıklı 24 sayfalık Gizli ibareli yazı metni bulunduğu,
bu belgeye göre Ahmet Tuncay Özkan'ın görüştüğü Levent Ersöz'e, o tarihteki siyasi ve
ekonomik gelişmelerle, medya organlarının yapısı ve kadroları ile ilgili ayrıntılı
açıklamalarda bulunduğu, Ahmet Tuncay Özkan'ın Levent Ersöz'ü bir üst makama brifing
sunar şekilde bilgilendirdiği, bu görüşmede yöneticisi olduğu yayın grubu içerisindeki
faaliyetleri, medya grupları hakkındaki çalışmaları hakkında bilgi sunduğu, elde ettiği
istihbari bilgileri aktardığı, bu bilgileri aktarırken Levent Ersöz ile ortak bir strateji
belirleme, diğer medya gruplarını örgütün amaçlan doğrultusunda yönlendirme gayreti
içerisinde bulunduğu anlaşılmıştır.
İletişimi kayıt altına alınan Doğu Perinçek'in Emcet Olcaytu ile 06.02.2008 tarihinde
yaptığı yukarıda anlatılan telefon görüşmesi içeriğine göre Emcet Olcaytu ve Adil Serdar
Saçan'a yönelik olarak alınan Mahkeme kararına istinaden 08.02.2008 tarihinde teknik
takip çalışmalarına başlanılmıştır.
27.06.2007 tarihinde yakalanarak gözaltına alınan Halil Behiç Gürcihan'ın ikametindeki
aramada. İstanbul Organize Suçlar eski Şube Müdürü Adil Serdar Saçan dönemine ait ilgili
kurumca saklanması gereken "Gizli" ibareli resmi yazılar bulunmuştur. Halil Behiç
Gürcihan 30.06.2007 tarihinde Emniyette vermiş olduğu ifadesinde; söz konusu belgelerin
fotokopilerini Adil Serdar Saçan"dan aldığını, kendisiyle internette tanıştığını, bir ara
sahibi olduğu acikistihbarat.com sitesinde yazılar yazdığını, yüz yüze de görüşmelerinin
bulunduğunu beyan etmiştir. İletişimi kayıt altına alınan Güler Kömürcü'nün Adil Serdar
Saçan ile irtibatlı olduğu, 15.01.2008 tarihinde yaptıkları telefon görüşmesinde, Adil
R
Serdar Saçan"ın "Bir bakarsın ki ağaçlarda sallanmalar var az kaldı çok az kaldı yani
sabırları çok zorluyorlar bunlar", "Bir gecede bütün her şey değişebilir yani ha bu millet de
direnir mi bu millet güç neredeyse ona tapar" dediği tespit edilmiştir.
İletişimi kayıt altına alınan Ahmet Tuncay Özkan'ın Adil Serdar Saçan ile 28.01.2008
tarihinde yaptığı telefon görüşmede özetle; Adil Serdar Saçan'ın Milliyet gazetesinde çıkan
haberden bahsettiği, haberde Veli Küçük'ün ikametinde kendisiyle alakalı belgelerin
bulunduğunun yazdığını, ilk olarak kendisinin Ergenekon'u izlediğini. Veli Küçük ile
arasının ordan bozulduğunu söylediği, devamında her iki şahsın da soruşturma kapsamına
alınabileceklerinden bahsettikleri anlaşılmıştır. Adil Serdar Saçan'ın Bekir Öztürk'ün
sahibi olduğu "kuvvaimilliye.net" isimli internet sitesinde yazarlık yaptığı, Ümraniye'de
yakalanan el bombalarıyla ilgili olarak yakalanan Oktay Yıldırım'ı öven bir yazısının da
sitede yayınlandığı anlaşılmıştır.
Emcet Olcaytu'ya yönelik soruşturmada, Emcet Olcaytu'nun Doğu Perinçek ile Adil
Serdar Saçan arasında irtibatı sağladığı anlaşılmıştır. Emcet Olcaytu ile Adil Serdar
Saçan'ın 05.03.2008 tarihinde yaptığı telefon görüşmesinde, Emcet Olcaytu'nun "45
dakika kadar önce 'Başkan' bir görüşmek istemişti... nasıl yapalım", Adil Serdar Saçan'ın
"Telefonla zaten görüşmeyelim abi, telefona gerek yok" dedikleri tespit edilmiştir. Tunç
Akkoç'un planladıkları eylemlerde yapacakları ile ilgili Emcet Olcaytu'nun görüşüne
başvurduğu, Emcet Olcaytu'nun da Tunç Akkoç'a yardımcı olduğu, aralarında 28.02.2008
tarihinde bu konuda bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
İletişimi kayıt altına alınan Ahmet Tuncay Özkan'a yönelik soruşturmada; Tanju
Güvendiren ile sıkı bir irtibatının bulunduğu ve birlikte hareket ettikleri ayrıca Ahmet
Tuncay Özkan'ın Murat Ağırel ile de irtibatlı olduğu ve Murat Ağırel'i sivil toplum
faaliyeti görünümündeki eylemlerde emir ve talimatlar vererek yönlendirdiği anlaşılmıştır.
Ahmet Tuncay Özkan ile Tanju Güvendiren arasında 04.01.2008 tarihinde özetle; Ahmet
Tuncay Özkan "Efendim bana bir 50 milyar lira Ankara'dan yaratabilir misiniz?", "Ama
çok acil çünkü istifa ediyorlar çalışanlarım da o yüzden", Tanju Güvendiren "Öyle mi
tamam anladım" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Ahmet Tuncay Özkan ile Tanju Güvendiren arasında 22.01.2008 tarihinde özetle; Ahmet
Tuncay Özkan "Yahu şimdi bu yani geçen gün bir arkadaşım ile ilgili konuştum ya ben
televizyonda", "İsmail Hakkı Karadayı aradı beni", "Evet ağzıma s... ya", "Ne oldu siz de
mi satıldınız ne biçim konuşmak bu böyle", Tanju Güvendiren "Yok deseydin anlatmadın
mı adama", Ahmet Tuncay Özkan "Aman dedim komutanım yanlış anlıyorsunuz", Tanju
Güvendiren "Şey kafaları basmıyor yani öbürü adam şu ...şu çıkıyor bunu böyle öne
çıkarma mevcut adam çok iyi diyor yani" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit
edilmiştir. Ahmet Tuncay Özkan ile Tanju Güvendiren arasında 29.02.2008 tarihinde de
özetle; Tanju Güvendiren "Makamda mıyız", Ahmet Tuncay Özkan "Yok komutanım
dışardayız makama geçiyoruz", Tanju Güvendiren "İyi ben biraz oralarda olacam geldi mi
altı da toplantı var", Ahmet Tuncay Özkan "Tamam komutanım", Tanju Güvendiren
"Dönecem seni de göreyim" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Ahmet Tuncay Özkan ile Murat Ağırel arasında 27.02.2008 tarihinde özetle; Ahmet
Tuncay Özkan "Kimler var orda şimdi bizden", Murat Ağırel "Bizden yaklaşık 30-32 kişi
kaldık şimdi", "Senin tanıyacağın isimlerden Salih Özkan burda, Eğitim-İş deki Abidin abi
burda Zeynocan diye giren arkadaşlar burda Saliha ... burda Ebru bizim Ebru var ya halkla
35/2271
ilişkilerdeki o burda", Ahmet Tuncay Özkan "Dün o zaman bu CHP'lilerle yaptığınız işi
bütün ilçeler falan filan duymuş. Nedir o kavga hikâye niye yayıyorlar onu her tarafa",
"Kim yapıyor onu", Murat Ağırel "Ordaki bitane kadın o kadın kollarında bitane kadın",
Ahmet Tuncay Özkan "R.Z.'un karısı mı", Murat Ağırel "Hı hı, o yapıyor o" şeklinde bir
telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir. Elde edilen deliller üzerine Tanju Güvendiren
ve Murat Ağırel'e yönelik olarak alınan Mahkeme kararına istinaden 10.03.2008 tarihinde
teknik takip çalışmalarına başlanılmıştır.
İletişimi kayıt altına alınan Ahmet Tuncay Özkan'a yönelik devam eden soruşturmada;
Evrim Baykara ile irtibatlı olduğu. Evrim Baykara'nın CHP içerisinde aktif görevli
bulunduğu, Partinin kurultay çalışmaları sırasında parti çalışmaları, parti içi çekişmeler
konusunda Ahmet Tuncay Özkan'ı doğrudan bilgilendirdiği, yine Selim Utku
Gümrükçü'nün sivil toplum kuruluşlarının yönlendirilmesi, yönetimlerinin ele geçirilmesi
amacıyla Ahmet Tuncay Özkan'la irtibatlı olduğu. Ahmet Tuncay Özkan'ın televizyon
kanalının kurulması, satın alınması konusunda Mesut Özcan ile irtibatlı olduğu tespit
edilmiştir.
Ahmet Tuncay Özkan ile Evrim Baykara arasında özetle; Ahmet Tuncay Özkan "Suat
önce seni si....sonra bana laf etmeye kalktı Menemen'de biliyorsun", "Senin genel
başkanın 70 yaşında ben 40 yaşındayım i... dedim", "Dedim ki bak Evrim'i çizdi ", Evrim
Baykara "Ben gördüm listeyi ben yoktum hakketten Önder gösterdi yanhz yani o i...
destek olmamış bu p....yazmamış harbiden". Ahmet Tuncay Özkan "O senin genel
sekretere ulaşıp konuşacağını böyle bir sonuç doğacağını hesaplayamadı o", "Mart ayı
güzel bir ay o Genel başkanı satabileceğini söylemiş sana", "Kim brütüs olmak istiyorsa
ona bıçağı vericez", "Sen şu il gençlik kollan başkanlarını ayarla bana" şeklinde bir
telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Ahmet Tuncay Özkan ile Selim Utku Gümrükçü arasında 22.02.2008 tarihinde özetle,
Ahmet Tuncay Özkan "Ne oldu. binanızı tuttunuz mu ya", "Bak bu gençlik
örgütlenmesinde sorun var İstanbul da mistanbulda, üniversitelerde bi b.. olmuyor"
"Türkiye deki gençlik örgütlenmesini senin eline bıraktık", Selim Utku Gümrükçü
"Tamam bu hafta sana iki üç üniversite ayarlıcam söz", "Önder'le hareket et demişsin",
"Burdaki amaç kavga büyüsün mü", "Önder'le hareket etmesindeki amaç başkanımızla
genel sekreterimiz arası açılsın diye mi", Ahmet Tuncay Özkan "Kavga büyüsün büyüsün
ikisi çünkü o il başkanından bi s... olmaz o il başkanı eğitimsiz cahil hayvanın teki
...çünkü bundan sonra her değişim sizin daha güçlü geleceğiniz değişim olcak" şeklinde
bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Ahmet Tuncay Özkan ile Mesut Özcan arasında 16.02.2008 tarihinde özetle; Mesut Özcan
"Nöbetteyim dün akşam ben seni aradım ondan sonra senin Ces geliyor ediyorum annesini
ameliyat edicez", "Dalyan organizasyonları yapıyoruz" , "Bak bir başbakan olmazsan
planlarım yatar", Ahmet Tuncay Özkan "Yav şu 3 milyon doları bir bulsam", "Başbakan
da olmaktan öte analarına bile ..." şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Elde edilen deliller üzerine Evrim Baykara, Selim Utku Gümrükçü ve Mesut Özcan
hakkında alınan Mahkeme kararına istinaden 21.03.2008 tarihinde iletişimlerinin tespitine
başlanılmıştır.
Ahmet Tuncay Özkan'a yönelik devam eden soruşturmada örgütün amaçları doğrultusunda
kullanılacak bir televizyon kanalının kurulması ve satın alınması konusunda Hüseyin
36 / 2271
Nazlıkul ile birlikte hareket ettiği anlaşılmıştır. Ahmet Tuncay Özkan ile Hüseyin
Nazlıkul arasında 01.02.2008 tarihinde bu konuda bir telefon görüşmesi yaptıkları tespit
edilmiştir. Hüseyin Nazlıkul'un bu irtibatının mahiyetinin ortaya çıkartılabilmesi için
alınan Mahkeme kararına istinaden 13.03.2008 tarihinden itibaren iletişimin tespitine
başlanılmıştır.
İletişimi kayıt altına alınan Mesut Özcan'a yönelik soruşturmada. Mahir Akkar'ın örgütün
amaçlan doğrultusunda kullanılmak üzere Ahmet Tuncay Özkan'a bilgi ve doküman temin
ettiği anlaşılmıştır. Mesut Özcan ile Mahir Akkar arasında 09.04.2008 tarihinde bu konuda
bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir. Mesut Özcan ile Mahir Akkar arasında
12.04.2008 tarihinde özetle; Mahir Akkar "Sağolun size ulaştı galiba o şey aldınız mı",
Mesut Özcan "Bırakmış Cengiz bey henüz bakmaya fırsatım olmadı" şeklinde bir telefon
görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir. Elde edilen deliller üzerine Mahir Akkar'a yönelik
olarak alınan Mahkeme kararına istinaden 14.04.2008 tarihinde teknik takip çalışmalarına
başlanılmıştır.
Ahmet Tuncay Özkan ve Murat Ağırel'e yönelik devam eden soruşturmada, Adnan
Bulut'un Ahmet Tuncay Özkan'ın talimatları doğrultusunda hareket ettiği anlaşılmıştır.
Murat Ağırel ile Adnan Bulut arasında 01.05.2008 tarihinde özetle; Adnan Bulut
"Yürüyecen mi peki, yani böyle bi organizasyon var mı", Murat Ağırel "Var var var da
yani biz şey dedi Tuncay bey hani 30-50 kaç kişiyseniz orda Şişli'de yürümeye başlayın
engellendiği yerde geri dönün yani var olduğumuzu gösterecez biraz yaygara koparıp
hemen geri dönecez abi fazla durmayacaz" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit
edilmiştir.
Ahmet Tuncay Özkan ile Adnan Bulut arasında 06.05.2008 tarihinde özetle; Ahmet
Tuncay Özkan "...bi şey söylicem sana soracam bu şeyin elindeki televizyonun neydi bu
senin adam var ya eski belediyeci i... elindeki televizyon Gürbüz'ün elindeki
televizyonun", "Yayını var mı hiç", Adnan Bulut "Radyosu var bir tek elinde, bir de şirket
var başka bir şey yok yani ulusal kanal lisansı televizyon lisansı ölmüştü epey uğraştılar bi
şey tutturamadılar", 01.07.2008 tarihinde de özetle; Ahmet Tuncay Özkan "Şunu yay
etrafa", Adnan Bulut "Tamam hemen yayarım peki", Ahmet Tuncay Özkan "Evinde şu an
adamla konuştum kapıları kırıyolar", "Evet evet Ankara'daki kapılarını kırıyolar" şeklinde
telefon görüşmeleri geçtiği tespit edilmiştir. Elde edilen deliller üzerine Adnan Bulut'a
yönelik olarak alınan Mahkeme kararına istinaden 07.08.2008 tarihinde teknik takip
çalışmalarına başlanılmıştır.
Yakalanan şahıslardan Veli Küçük ve Mehmet Adnan Akfırat'dan basılı belge olarak,
Ümit Oğuztan ve Doğu Perinçek'den dijital olarak ele geçirilen "Ulusal Medya 2001"
isimli belgede Cumhuriyet Gazetesinin reorganizasyonu çalışmasında Gürbüz Çapan'ın ile
yapılan görüşmeden bahsedildiği görülmüştür. Tuncay Güney'in mülakat beyanlarında.
Cumhuriyet Gazetesinin alınması için Veli Küçük'ün kendisinden Gürbüz Çapan ile
görüşmesini istediğini, konuyla alakalı olarak Veli Küçük, Ferid İlsever ve Gürbüz
Çapan'ın Enka tesislerinde birlikte yemek yediklerini ve hisseler konusunda görüştüklerini
beyan etmiştir. İletişimi kayıt altına alınan Ferid İlsever ile Gürbüz Çapan arasında
14.03.2008 tarihinde, Ferid İlsever "Lütfen bak buna açıklama yap düzelt kardeşim
bunları. Şayet sen bunları bak bilinçli yapmıyorsan ki bana diyorsun ki hayır yapmıyorum
diyorsun. O zaman düzelt bunları ya", Gürbüz Çapan "Yav niye bilinçli yapayım, hayır
niye bilinçli yapayım? Bu ne biçim tavır yani neyin altında bırakıyorum? Hayır neyin
37/2271
altında bırakmışım ki?", Ferid İlsever "Tamam abi bak sen ne diyorsun o yazıda ya o
yazıda diyorsun ki yalan doğru değil diyorsun. Ne diyorsun sen orda? Veli Küçük'le Ferid
İlsever, Kemal Özden bir araya geldiler Cumhuriyet Gazetesini satın alacaklardı", Gürbüz
Çapan "Öyle bir şey demedim ben", "Söylediğim şey bu. O yemekte bunlar da vardılar",
Ferid İlsever "Kardeşim ya sen Allah aşkına yapma ya. Cumhuriyet Gastesini bana satın
aldırdın. Veli Küçük'le beraber gazete kurduruyorsun. Yapma ya. Doğru değil bunlar"
şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir. Elde edilen deliller üzerine Gürbüz
Çapan'a yönelik olarak alınan Mahkeme kararına istinaden 20.03.2008 tarihinde teknik
takip çalışmalarına başlanılmıştır.
Devam eden soruşturmada elde edilen deliller üzerine Ahmet Tuncay Özkan, Adil Serdar
Saçan, Emcet Olcaytu. Tanju Güvendiren, Murat Agirei, Selim Utku Gümrükçü, Evrim
Baykara, Mesut Özcan, Mahir Akkar. Hüseyin Nazlıkul. Adnan Bulut ve Gürbüz Çapan
23.09.2008 tarihinde yakalanarak gözaltına alınmışlar, adreslerinde arama ve elkoyma
işlemleri gerçekleştirilmiştir.
Ahmet Tuncay Özkan'ın eşyalarını koyduğu Küçükçekmece ilçesi Halkalı Dereboyu
Caddesi'nde bulunan depoda aramada ele geçirilen Philips marka 1691 numaralı CD
içerisinde dijital olarak 64 adet örgüt belgesi bulunmuştur. Adil Serdar Saçan'ın
ikametindeki aramada bulunan 58 ve 59 numaralı CD'ler içerisinde dijital olarak 79 adet
örgüt belgesi bulunmuştur.
24)HÜSEYİN KESKİN. ERTAÇ GİRAY
Kars ili Sarıkamış ilçesinde Emniyet Müdürlüğü önünden geçtiği sırada 20.10.2008
tarihinde durumundan şüphelenilerek durdurulan Hüseyin Keskin'in üst aramasında, 1 adet
ruhsatsız Browning marka silah ve 3 adet fişek bulunmuş, bunun üzerine yakalanarak
gözaltına alınmıştır. Hüseyin Keskin'in Sarıkamış Polis Merkezindeki ifadesinde, silahın
eskiden yanında yakın koruma olarak çalıştığı Ertaç Giray'a ait olduğunu söylediği,
Aktütün karakol baskınından sonra kendisinde vatan hainlerine karşı aşırı bir intikam
duygusu oluştuğunu ve Türkiye genelinde vatan hainlerinin izini sürmeye başladığını ve
karşısına çıktıkları esnada intikamını alacağını beyan etmiştir. Hüseyin Keskin İstanbul
iline getirilmiş, Ertaç Giray yakalanarak gözaltına alınmış, alınan Mahkeme kararına
istinaden Hüseyin Keskin ve Ertaç Giray'ın kullanımlarında bulunan adreslerde arama ve
el koyma işlemleri gerçekleştirilmiştir.
25)MERDAN YANARDAĞ
İletişimi kayıt altına alınan Ahmet Tuncay Özkan'a yönelik soruşturmada, Kanaltürk
televizyonunu örgütün amaçlan doğrultusunda kullandığı ve Merdan Yanardağ ile birlikte
hareket ettiği anlaşılmıştır. Ahmet Tuncay Özkan ile Merdan Yanardağ arasında
14.03.2008 tarihinde özetle; Ahmet Tuncay Özkan "Merdan'cım şu işe biraz müdahil olun
ya", Merdan Yanardağ "... AKPmin kapatılma davası" "Tamam ben şimdi haber
merkezine incem zaten", Ahmet Tuncay Özkan "Ona bir inerseniz aşağıya, biraz müdahil
olun lütfen" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Ahmet Tuncay Özkan ile Merdan Yanardağ arasında 28.05.2008 tarihinde özetle; Ahmet
Tuncay Özkan "Anayasa Mahkemesi raportörü bu bizim belgeselle ilgili olarak CHP'den
savunma istemiş", "Bunu kaç paraya hazırladınız işte ne yaptınız... falan filan gibi şey
38/2271
bunun prodüksiyonunu nasıl oluşturduk seslendirmesi dahil ...şeyden piyasadan bunlarla
ilgili olarak bi şey hazırlar mısın lütfen ya". Merdan Yanardağ "Sadece not olarak
istiyorlar de mi. bilgi notu olarak istiyorlar benden", Ahmet Tuncay Özkan "Not olarak
istediği şey resmi değilmiş". Merdan Yanardağ "Tamam .. O rakamı buluruz" şeklinde bir
telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir. Bu tespitlere göre Merdan Yanardağ'a yönelik
olarak alınan Mahkeme kararına istinaden 12.09.2008 tarihinde teknik takibe
başlanılmıştır.
Merdan Yanardağ'a yönelik soruşturma devam ederken 23.10.2008 tarihinde yapılan bir
ihbarda, Tuncay Özkan'ın gizli kasası ve sağ kolunun Merdan Yanardağ olduğu, birçok
gizli belge, bilginin ve Tuncay Özkan'ın sakladığı evrakların Merdan Yanardağ'da olduğu
belirtilmiştir. Bunun üzerine Merdan Yanardağ 26.10.2008 tarihinde yakalanarak gözaltına
alınmış, alınan Mahkeme kararına istinaden kullanımında bulunan adreslerde arama ve el
koyma işlemleri gerçekleştirilmiştir.
26)YÜKSEL DİLSİZ
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında başka bir suçtan soruşturma yapılan Yüksel
Dilsiz'in yakalanması amacıyla Mahkeme kararına istinaden ikametinde 23.10.2008
tarihinde yapılan aramada; Ergenekon Terör Örgütü ile bağlantısı olduğuna dair delil teşkil
edecek belgeler bulunmuştur. Yüksel Dilsiz'in ifadesinde, Levent Ersöz ile Bursa
Jandarma Bölge Komutanlığında çalıştığı dönemde tanıştığını, kendisiyle irticai gruplara
yönelik olarak çalışma yaptıklarını ve bir dosya hazırladıklarını, bu dosyayı dönemin
Jandarma Genel Komutanı Mehmet Şener Eruygur'un Bursa*ya gelip aldığını ve
kendilerini tebrik ettiğini, Levent Ersöz'ün Jandarma Genel Komutanlığıma atanmasından
sonra kendisinin de Ankara'da İstihbarat Grup Komutanlığında çalışmaya başladığını,
burada çalışır iken darbe planlarının yapıldığını, pek çok siyasi kişinin fişlendiğini ve
telefonlarının dinlendiğini beyan etmiştir. Bunun üzerine Bursa Cumhuriyet
Başsavcılığınca Yüksel Dilsiz hakkında gönderilen soruşturma dosyası Ergenekon
soruşturmasıyla birleştirilmiştir.
27)FATMA SİBEL YÜKSEK
İletişimi dinlenen Halil Behiç Gürcihan ile irtibatı tespit edilen Fatma Sibel Yüksek
hakkında alınan Mahkeme kararına istinaden 20.07.2007 tarihinde teknik takip
çalışmalarına başlanılmış, 22.07.2007 tarihinde yapmış olduğu telefon görüşmesinde;
Fatma Sibel Yüksek'in "İyi de yani sonunu getir bari bir şeyin ya, muhtıra verdin bir de
kapatma davası yakışırdı ardından, yeniden parti kuracaklar da yasak getireceksin bir sürü
kişiye siyasi yasak bilmem, kolay işler değil onlar, iki senede toparlanamazdı AKP, o iki
sene bize zaman kazandırırdı" dediği tespit edilmiştir. Devam eden soruşturmada Fatma
Sibel Yüksek'in, Oktay Yıldırım, Habip Ümit Sayın, Mehmet Zekeriya Öztürk ve Adil
Serdar Saçan'ın da yazdğı Halil Behiç Gürcihan'a ait acikistihbarat.com sitesinde yazılar
yazdığı anlaşılmıştır.
Fatma Sibel Yüksek'in 09.02.2009 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımızda şüpheli olarak
ifadesi alınmış, kullanımında bulunan adreslerde arama ve elkoyma işlemi
gerçekleştirilmemiştir.
39/2271
28)YALÇIN KÜÇÜK, HALİL KEMAL GÜRÜZ, CENGİZ KÖYLÜ, MUSTAFA KOÇ,
CİHANDAR HASANHANOĞLU, ERBAY ÇOLAKOĞLU, MUHİTTİN ERDAL
ŞENEL, KOVUŞTURMA AŞAMASINDA ÖLEN ENGİN AYDIN, MUSTAFA
LEVENT GÖKTAŞ, MÜNÜR KEMAL YAVUZ, TUNCER KILINÇ, HASAN
ATAMAN YILDIRIM, HÜSEYİN VURAL VURAL. İLYAS ÇINAR, İBRAHİM
ŞAHİN, FATMA CENGİZ, YAŞAR OĞUZ ŞAHİN, TAYLAN ÖZGÜR KIRMIZI.
MUHAMMED SARIKAYA, MEHMET KORAL, HÜDAYİ ÜNLÜER, OĞUZHAN
Dostları ilə paylaş: |