Hizmete Özel, Gizli ve Çok Gizli ibareli 59 adet belgenin TCK'nın 334. Maddesinde
belirtilen "Açıklanması Yasaklanan ve Niteliği İtibariyle Gizli Kalması Gereken"
belgelerden oldukları ve gizliliklerinin halen devam ettiği, 38 adet Hizmete Özel,Gizli ve
Çok Gizli ibareli belgenin gizliliklerinin ise şuan itibariyle devam etmediği, Genelkurmay
Başkanlığı Askeri Savcılığının 24.06.2009 tarih ve 2009/479 sayılı yazılarıyla
bildirilmiştir.
Serdar Öztürk"ün ofisinde usulüne uygun olarak yapılan aramada ele geçirilen belgelerden
7 adet belgenin TCK'nın 326 ve 327. maddelerinde belirtilen "Devletin Güvenliği ve iç
veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması" gereken belgelerden
olduğu Dışişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinin 03.09.2009 tarih ve 2009/1718 sayılı
yazılarından, Genelkurmay Başkanlığına ait gizli ibareli belgelerden 1 adedinin TCK nın
326. maddesinde belirtilen "Devletin Güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına
ilişkin belgelerden" olduğu ve halen gizliliğinin devam ettiği, gizli ibareli 2 adet belgenin
TCK'nın 327. maddesinde belirtilen "Devletin Güvenliğine veya iç veya dış siyasal
yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken belgelerden oldukları ve halen
gizliliklerinin devam ettiğinin, Yine sanıktan elde edilen Gizli ibareli 58 adet belgenin,
TCK'nın 334. maddesinde belirtilen "Açıklanması Yasaklanan ve Niteliği İtibariyle Gizli
Kalması Gereken" belgelerden oldukları ve halen gizliliklerinin devam
ettiğinin,Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığının 24.06.2009 tarih ve 2009/479 sayılı
yazılarından anlaşılmıştır.
Serdar Öztürk'ün söz konusu gizli belgeleri, örgüt adına temin edip, örgütün özel istihbarat
arşivine aktarmak üzere bulundurduğu, belgelerin bazılarının tarihleri göz önüne
alındığında sanığın askeri görevi sırasında bu belgeleri almış olma ihtimalinin
bulunmadığı, diğer örgüt üyelerinden gelen belgeleri örgütün üst birimlerine ulaştırmak
üzere topladığı sonucuna varılmıştır.
577 / 2271
Elde edilen deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanık Serdar Öztürk*ün,diğer örgüt
üyeleri tarafından kendisine verilen veya bizzat kendisinin temin ettiği "Devletin güvenliği
ve iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli olan ve gizlikalması
gereken belgeler ile kanun ve nizam gereği gizli kalması gereken"' belgeleri örgüt adına
bulundurup, örgütün diğer birimlerine ilettiği anlaşılmakla;
Örgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına
ilişkin belge veya vesikaları geçici de olsa tahsis olundukları yerden başka bir yerde
kullanmak hileyle almak veya çalmak eylemine uyan TCK 326 - (1), TCK 43 - (1), (2),
Örgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları
bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek eylemine uyan
TCK 327- (1), TCK 43 - (1), (2),
Örgüt faaliyeti çerçevesinde yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre
açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin
etmek eylemine uyan TCK 334 - (1), TCK 43 - (1), (2) maddelerine göre cezalandırılması
mütalaa edilmiştir.
40) SANIK TUNÇER KILINÇ
Ergün Poyraz'ın koruma notlarına göre Tunçer Kılınç'la MGK da zaman zaman görüştüğü
belirtildiğinden, sanık Ergün Poyraz'da ele geçirilen bir çok devlete ait gizli bilgi ve
belgenin Tuncer Kılıç tarafından kendisine ulaştırıldığı sonucunu ortaya koymaktadır.
Tunçer Kılınç'ın Mustafa Hüseyin Buzoğlu'nu avukat olarak Milli Güvenlik Kurulu
Sekreterliği yaptığı dönemde tanıdığı, Ancak kendisinin müdafi si olmadığını, ancak bu
soruşturma çerçevesinde gözaltına alınınca kendisine ulaştığını, kendisini savunmasını
istediğini, bundan önce kendisiyle bir kaç kez görüştüğünü hatırladığı, ancak bu dava ve
soruşturma ile ilgili kendisiyle görüşmesinin olmadığını, görüşmelerinin hatır sorma
amacıyla olduğunu, herhangi bir belge veya görüş alışverişinin cereyan etmediğini, beyan
etmiş isede, Hüseyin Buzoğlu'ndan ele geçirilen bir çok gizli belgenin "Tuncer Kılıç'tan
gelenler-Tuncer Kılıç'a gidenler'isimli klasörlerde yer almasının ve ayrıca bu belgelerin
incelenmek üzere Tuncer Kılıç"a gönderilmesinin "Değerli Tuncer Paşam, ekteki belgeleri
değerlendirmeniz için yolluyorum. En kısa sürede bana dönerseniz sevinirim." ibarelerinin
yazılı olduğu belge, aralarındaki dialoğu açıkça ortaya koyduğu, bu ilişkiye rağmen sanığın
kendisiyle herhangi bir görüşmesi olmadığını söylemesinin aralarında ki örgütsel irtibatı
gizlemeye yönelik olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Cumhuriyet Savcılığındaki ifadesinde: Mustafa Hüseyin Buzoğlu'nun müdafısi olduğunu
beyan ettiğini. Kendisi her ne kadar belgeleri gönderdiğini bilgi notunda yazmış ise de
kendisine bu şekilde belgelerin ulaşmadığını, içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığını, bu
dokümanlar arasında "Cumhuriyet Çalışma Grubu" şeklindeki belgeler hakkında da bilgi
sahibi olmadığını, görev yaptığı dönemde dahi bu tür belgelere rastlamadığını, detaylı olarak
savunma yaptığını, Ergenekon Terör Örgütü isimli oluşumla uzaktan yakından ilgisinin
olmadığnıı, gerek görev yaptığı dönemde, gerekse emekli olduktan sonra yasadışı hiçbir
hareketin yanında yer almadığını beyan etmiş ancak dosya kapsamındaki deliller
değerlendirildiğinde beyanlarına itibar edilmemiştir.
578 / 2271
Mustafa Ali Balbay'ın tutuğu notlardan o tarihlerde devletin en gizli konularının
konuşulduğu YAŞ ve MGK toplantılarına ilişkin bilgilerinin bir kısmının sanık tarafından
sızdırıldığını açıkça ortaya koymaktadır. Elde edilen deliller ışığında, Tunçer Kılınç'ın daha
MGK genel sekreteri olduğu dönemde bile sanık Mustafa Ali Balbay'la örgütün talimatları
ve amaçları doğrultusunda görüşmeler yaptığı, örgüt üyelerinden birçoğu ile örgütsel
irtibatlarının bulunduğu, devlete ait gizli bilgi ve belgeleri sanık Mustafa Hüseyin Buzoğlu
ve sanık Ergun Poyraz'a verdiği, Hüseyin Buzoğlu ndan ele geçirilen gizli belgelerin
büyük bir kısmının sanık tarafından kendisine verildiği anlaşılmakla;
Örgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına
ilişkin belge veya vesikaları geçici de olsa tahsis olundukları yerden başka bir yerde
kullanmak, hileyle almak veya çalmak eylemine uyan TCK 326 - (T), TCK 43 - (1), (2),
Örgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları
bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek eylemine uyan
TCK 327-(1), TCK 43 - (T), (2),
Örgüt faaliyeti çerçevesinde yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre
açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin
etmek eylemine uyan TCK 334 - (1), TCK 43 - (1), (2) maddelerine göre cezalandırılması
gerektiği mütalaa edilmiştir.
41) SANIK UFUK AKKAYA
Sanık hakkında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Elektronik Şube Müdürlüğüne 18.10.2009
tarih ve 12012 sayılı Rıza Yıldırım İsmi ile gönderilen E-Posta İhbar tutanağında; "Bugün
Aydınlık dergisi manşetinde bahsedilen başbakanın karanlık telefon görüşmesi
Ergenekoncu Levent Ersöz'ün arşivindendir. Bu arşivde Başbakan ve çok sayıda AKP'li
bakana ait ses kayıtları bulunmaktadır. Bu arşiv şu anda Aydınlık dergisinde
bulunmaktadır. Bu ses kayıtlarının asıl kaynağı Deniz Yıldırım ve Ufuk Akkaya'dır.
Dergiye bakarsanız anlayacaksınız. Kolay gelsin." şeklinde bilgiler olduğu, ihbarda
belirtilen Aydınlık Dergisinin 18 Ekim 2009 tarih ve Sayı: 1161 baskısı incelendiğinde,
kapak kısmında "KKTC devletini bitirme planı yaptılar Erdoğan Ve Talat'ın Karanlık
Telefon Görüşmesi" ibaresiyle haberin yer aldığı, aynı derginin 4. sayfasından başlayarak
8. sayfasına kadar kapak kısmındaki haberin ayrıntılarının olduğu 6. ve 7. sayfalarda
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat arasında geçtiği
iddia edilen telefon görüşmesinin içeriği yayınlanmıştır. Ufuk Akkaya her ne kadar
belirtilen ses kayıtlarıyla bir alakasının olmadığını beyan etmiş ise de, Mehmet Deniz
Yıldırım kendilerine bu ses kayıtlarının bir zarf içerisinde bulunan flashdisk ile ulaştığını
bildiğini beyan etmiştir. Ufuk Akkaya' nın kullanmış olduğu ve Aydınlık Dergisine ait
olan ve içerisinde ses kayıtlarının tespit edildiği dizüstü bilgisayarın incelenmesinden de
anlaşılacağı üzere, bilgisayara yükleme tarihinin 17 Eylül 2009 olduğu, Ufuk Akkaya'nın
savunmasının aksine, flaş disk ortamında gelen bilgilerin derhal bilgisayarlarına
aktarıldığı, sanıkların bu işlemleri örgütün talimatları doğrultusunda yaptıkları, Ergenekon
Terör Örgütünce oluşturulan özel istihbarat arşivine bu bilgilerin aktarıldığı ve örgütün
talimatlarıyla arşivden çıkarılıp değişik zamanlarda yayınlandığı anlaşılmaktadır.
Sanığın sanık Hüseyin Buzoğlu ile arasındaki 03.01.2009 tarihli telefon görüşmesi
içeriğinden, yürütülmekte olan soruşturma kapsamında tutuklu olarak yargılanmakta
579/2271
olanşahısların aslında Kuzey Irak'taki kukla devlete karşı çıktıkları için tutuklandıkları
tezini işleyerek kamuoyu nezdinde yürütülmekte olan soruşturmaya karşı olumsuz intibaa
oluşturmaya çalışmak suretiyle dezenformasyon faaliyetinde bulunduğu,gazeteci kimliğini
Mehmet Deniz Yıldırım ve Ufuk Akkaya nın bu ses kayıtlarını yayınlamaları örgüt üyeliği
ile birlikte özel hayatın gizliliğini ihlal ve devlete ait gizli bilgileri bulundurma ve
yayınlamak suçunu oluşturmaktadır. Ufuk Akkaya'nın, Ergenekon Terör Örgütü içinde
faaliyet yürüten örgüt üyesi olduğu, örgütün talimatları doğrultusunda örgüt arşivinden
çıkarılan ses kayıtlarını aynı amaçla yayınladığı,bu kayıtların kişileri özel hayatları ile
devletin iç ve dış siyasal yararları bakımından gizli olan ve gizli kalması gereken belge ve
bilgilerden olduğu anlaşıldığından;
Örgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına
ilişkin belge veya vesikaları geçici de olsa tahsis olundukları yerden başka bir yerde
kullanmak hileyle almak veya çalmak eylemine uyan TCK 326 - (1), TCK 43 - (1), (2),
Örgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları
bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek eylemine uyan
TCK 327 - (1), TCK 43 - (1), (2) maddelerine göre cezalandırılması mütalaa edilmiştir.
42) SANIK ÜNAL İNANÇ
Sanığın Ankara ili Yenimahalle ilçesi Kardelen Mahallesi 505 Sokak Siyasal 2 sitesi No: 106
sayılı ikametinde elde edilen dokümanlardan; Üzerinde "GİZLİ" ibaresi bulunan
Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı Resmi Yayınları' nın Seri No:8 olan "Türkiye
Cumhuriyetinde Ayaklanmalar (1924-1938)" isimli 485 sayfadan oluşan doküman, Üzerinde
"Çok Gizli" ve "Kişiye Özel" ibaresi bulunan Emniyet Genel Müdürlüğümün Hukuk
Müşavirliğine ve APK Daire Başkanlığına dağıtımlı olarak gönderdiği "Başkanlığımızın
Yeniden Yapılanması" konulu doküman, Doğu ve Güneydoğu Anadolu da kurulacak Devlet
Üretme Çiftlikleri konulu Milli Güvenlik Kuruluma Sunulan Rapor-31 Mayıs 1973 tarihli
"Çok Gizli" ibareli 36 sayfa ve eklerinden oluşan belgenin, T.C. Başbakanlık MİT
Müsteşarlığı İstihbarat Başkanlığına, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi
Başkanlığına ait dokümanların, "Gizli" ibareli 7-13 Haziran 1998 tarihleri arasında Türkiye-
Suriye sınırında inceleme yapan heyetin Gümrük Kapıları - Mayınlı Saha konularında
yazılmış olan rapor, Çok Gizli raporların ve yukarıda sayılan benzer nitelikli belgelerin ele
geçirildiği, birden fazla sayıda bulunan bu evrakı bulundurmak suretiyle Devletin
güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme ve yasaklanan bilgileri temin etme suçlarını işlediği
anlaşılmakla;
Örgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları
bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken birden fazla bilgileri temin etmek
eylemine uyan TCK 327- (1), TCK 43 - (1), (2),
Örgüt faaliyeti çerçevesinde yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre
açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken birden fazla
bilgileri temin etmek eylemine uyan TCK 334 - (1). TCK 43 - (1), (2) maddelerine göre
cezalandırılmasına karar verilmesi mütalaa edilmiştir.
580 / 2271
43) SANIK VELİ KÜÇÜK
Sanığın ikametinde yapılan aramada; 1 adet Şeffaf dosya içerisinde "T.C.,İstanbul Devlet
Güvenlik Mahkemesi"" başlıklı, "Çok Gizli" ile son bulan 5'e kadar numaralandırılan
doküman, İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin Tarafından
16.03.2001 tarih ve Hazırlık No: 1997/894 nolu Organize Suçlarla Mücadele Şube
Müdürlüğüne yazmış olduğu ve Çok Gizli ibaresi bulunan 2 sayfadan oluşan talimat yazısı,
15.03.2001tarih ve 2001/Adli202 sayılı Dr. Adil Serdar Saçan (organize suçlarla mücadele
şube müdürü ) tarafından DGM C. Başsavcılığına yazılan Çok Gizli ibaresi bulunan 3
sayfadan oluşan üst yazı, Adil Serdar Saçan tarafından DGM C.Başsavcılığına yazılan çok
gizli ibareli ve Tuncay Güney isimli şahıs ile ilgili, dosyada kalması gereken paraflı sureti,
1 adet Siyah plastik dosya içerisinde "Gizli Çok Acele"' ibareli, "Beylikdüzü Trabzon" ile
son bulan, doküman, 01-Trabzon Valiliğine 1997 yılında Müsteşarın yollamış olduğu
Gizli, Çok Acele ibereli ve Fener Rum Patriğinin Trabzon, İstanbul limanını ziyaret
edeceğini bildiren resmi yazı, Trabzon Valiliğine gönderilen ve 1997 yılında Dışişleri
Bakanlığının Gizli yazıda Fener Rum Patriğinin Trabzon, İstanbul limanını ziyaret
edeceğini bildiren resmi yazısı, Dışişleri Bakanlığının 1997 yıl ve 662-9786 sayılı gzli
ibareli Trabzon Valiliğine hitaben yazılmış Karadeniz çevre Sempozyumu Eş güdüm
toplantısında alınan kararların belirtildiği resmi yazı ele geçirilmiştir.Sanık Veli Küçük'ün,
Örgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına
ilişkin belge veya vesikaları geçici de olsa tahsis olundukları yerden başka bir yerde
kullanmak, hileyle almak veya çalmak eylemine uyan TCK 326 - (1), TCK 43 - (1), (2)
Örgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları
bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek eylemine uyan
TCK 327 - (1), TCK 43 - (1),(2) maddelerine göre cezalandırılması gerektiği mütalaa
olunur.
44) SANIK ZAFER ŞEN
Soruşturma kapsamında sanığın çalıştığı İşçi Partisi Çorlu İlçe Başkanlığımda yapılan
aramada elde edilen üzerinde "Komutandan Alınan CD Belgeler" ibareleri yazılı (13) nolu
CD'nin yapılan incelemesinde; içerisinde çok sayıda "Hizmete Özel", "Gizli" ibareli resmi
belgeler, bazı askeri kurumlara ait detaylı krokiler ve sabotajlara karşı koruma planları,
önceki yıllara ait Hizmete Özel ibareli. Harp Akademileri sınav soru ve cevaplarının
bulunduğu tespit edilmiştir.
Sanık, ifadesinde: "Bu CD'yi hatırladım, Ereğli Askerlik Şubesi Başkanı iken Ereğli
Askerlik Şubesi'nin sabotajlara karşı korunmayı içeren CD idi. Güncelliği kalmamıştı,
emekli olduktan sonra yanımda kalmıştı. Ulusal Kanal'da çalışırken yanımda CD
kutularının içinde duruyordu, belirlenen CD ise Ulusal Kanal bürosu kapandıktan sonra
orada kalan CD'ler İşçi Partisine nakil olmuştu. CD'de yer alan K.T.o dönem
Kastamonu'da Askerlik Dairesi Başkanı idi. Yanımda kalan CD'lerdendir. Herhangi bir
güncelliğinin kaldığını düşünmüyorum." sanığa "Gizli" gizlilik dereceli askeri belgeleri ne
amaçla CD'ye kaydettiği ve yanında bulundurduğu sorulduğunda ise; "Bildiğim kadarıyla
bu belge onaylanmamıştır, taslak halinde kalmıştır. Meslek hayatımızın ilerleyen
dönemlerinde de kullanılabilecek bir şeydir. Türk Silahlı Kuvvetleri sabotajlara karşı
korunma esaslarına göre düzenlenmiştir. Herhangi bir kimseye bu CD'yi vermedim.
Yaptığım ihmalden kaynaklanmıştır." şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sanık Zafer Şen her ne kadar bu belgeleri kimseyle paylaşmadığını beyan etse de, bu
belgeleri, çalıştığı askeri kurumlardan çıkarmış olması ve ikametinde bulundurmayıp
emekli olduktan sonra çalışmaya başladığı iş yerine götürmüş olması bu beyanları ile
çelişmektedir.
Ele geçirilen "Hizmete Özel" ve "Gizli" gizlilik dereceli belgelerin, TCKmın 326, 327 ve
334. maddeleri kapsamında olup olmadığı hususunda Genelkurmay Başkanlığıma
müzekkere yazılmış, Genelkurmay Başkanlığı nın 31/01/2012 tarihli cevabi yazılarında
üzerinde "Komutandan Alınan CD Belgeler" ibareleri yazılı (13) nolu CD'nin içerisinde
yer alan toplam 38 adet belgenin TCK'nın 334. maddesi kapsamında olduğunun
değerlendirildiği bildirildiği anlaşılmakla;
Örgüt faaliyeti çerçevesinde yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre
açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin
etmek eylemine uyan TCK 334 (i), TCK 43- (1), (2) maddelerine göre
cezalandırılmasına karar verilmesi mütalaa edilmiştir.
C) ÖZEL HAYATA VE HAYATIN GİZLİ ALANINA KARŞI EYLEMLER
Ergenekon Terör Örgütüne yönelik olarak yürütülen soruşturmalar sonucundan Sanıkların
büyük bir kısmının ev ve işyerlerinde CMK uyarınca usulüne uygun olarak yapılan arama
işlemleri sonucunda doküman ve dijital olarak çok sayıda kişisel verinin Örgüt'e
faaliyetleri kapsamında ihtiyaç duyduğu istihbaratın hazır tutulması ve depolandığı tespit
edilmiştir. Kişisel verileri ele geçirme, kaydetme, toplama ve kullanma faaliyetlerinin
gelişigüzel yapılmaması ve bu konuda örgütsel disiplinin sağlanması amacıyla Ergenekon
Terör Örgütümün örgüt belgelerinde değerlendirmelerin yapıldığı tespit edilmiştir.
Ergenekon Terör Örgütü nün yeniden yapılanma sürecindeki ana belgelerinden olan
Ergenekon Belgesi nin İstihbarat Toplama Hedefleri başlıklı bölümünde; "Enformasyon
akışı olabildiğince hızlı bir şekilde merkezde toplanmalıdır. Böylece mozaik
parçacıklarından oluşan bir tablo tamamlanmadan oluşan tehlikeleri görmek ve
engelleyebilmek mümkündür. Bu nedenle Ergenekon'un Gözleri Her Şeyi Görmeli,
Kulakları Her Şeyi Duymalıdır. " değerlendirmesi yapılmış ve veri toplama faaliyetinin
amaçlarından birisi olarak Örgüf ün kendi varlığına ilişkin tehdit ve tehlikeleri önceden
görebilmesi ve önlem alabilmesi hususu belirtilmiştir. Türkiye' deki hiçbir terör örgütü
Ergenekon Terör Örgütü kadar bünyesinde birbirine zıt profile sahip kişileri
barındırmamıştır. Kovuşturma safahatı boyunca pek çok sanık bu hususu savunmalarında
Ergenekon Terör Örgütü ile ve diğer sanıklarla bir bağlantılarının bulunmadığının bir delili
olarak ifade etmiş ise de bu farklılıklar örgüt ana belgelerinde konulmuş olan ve sonraki
bölümlerde incelenecek olan prensipler ile düzenlenmiş örgütsel yapıdan
kaynaklanmaktadır. Örgüt yapısı planlanırken eleman profili olarak; Ergenekon
belgesinde; "her meslekten seçkinler", "entellektüel birikimli, yaratıcı, güvenilir"
"bağımsız ve liberal eğilimi olan düşsel yaratıcı kişilikler" " naylon terör grupları içinde
yer alacak teröristler", "suikast ve kara propaganda" yapabilecek kişiler, "ortak ideallere
uygun siyasiler", "yabancı örgütlere sızan ajanlar", "kamuoyunda imajı zedelenmemiş
kişiler", "örgüt ideolojisi ve amaçlarına yakın olan ancak diğer illegal çevrelerden kişiler".
582 / 2271
" doktor, avukat, psikolog ve benzeri gibi toplumun her kesiminden insanla temasta
bulunan kişiler", "fahişeler", "medya, uluslar arası ticaret, bankacılık alanlarında deneyimli
Kemalist ideolojiye uygun sivil kişiler". " para aklanması için hava kargo taşımacılığı
yapan şirket ve kişiler", " uyuşturucu üretiminde kullanılan maddeleri üreten kişi ve
kuruluşlar", "kimyasal silah üretimi yapabilecek kişiler", "operasyon yapabilecek ve Türk
Silahlı Kuvvelerin mensupları arasından seçilecek dürüst, güvenilir ve merhametsiz
ajanlar", "banka dolandırıcılığı operasyonlarında kullanılmak üzere bilgisayar hackerleri",
"para aklamak için örgüt adına illegal naylon şirketler kurabilecek ve örgütün legal
şirketlerini kaynak aktarımında kullanılabilecek kişiler", "örgütün fınansal işlemleri için
çeşitli ülkelerde görev yapmakta olan askeri ataşeler", "hazine arazilerinden spekülatif
kazanç elde edebilecek kişiler" örgüt mensubu olabilecek veya örgütsel faaliyetler için
kullanılabilecek eleman profili olarak belirtilmiştir.
Ergenekon Terör Örgütü nün diğer ana belgesi olan, Lobi Belgesi'nde; "sivil toplum
örgütleri", "sendikaların yönetim kadroları", "güçlü holdinglerle iş birliği yapacak ticari
şirketler", "insan kaynakları şirketleri", "güvenlik şirketleri", "mafya grupları",
"vakıflar", "sistemle barışık olmayan, aradığını bulamamış yapıdaki kişiler", "çağa ayak
uydurabilecek donanım ve bilgiye sahip kişiler", "fundamentalist naylon vakıf kurucuları"
belirtilmiştir. Bu türden birbiriyle zıt gibi görünen eleman profillerine yer verilmesinin;
Örgüt "ün siyasal, sosyal ve ekonomik olarak ulusal ve uluslararası ölçüde çalışma
yapabilmesinin gereği olarak planlandığı değerlendirilmiştir. Bu düzenlemeler sonucunda
yukarıda alıntı yapılan örgütsel belgedeki "Ergenekon'un gözleri her şeyi görmeli,
kulakları her şeyi duymalıdır. " direktifin yerine getirilebilmesi amaçlanmıştır.
Örgüt'ün istihbarat konusuna verdiği büyük önemden dolayı örgüt'ün yapısının
profesyonel bir istihbarat örgütü gibi tasarlandığı yine örgütün ele geçirilen temel
dokümanlarından anlaşılmaktadır.
Ergenekon Belgesinin, Eleman Ve Organizasyon başlıklı bölümünde; "Bir istihbarat
örgütünün organizasyon ve elemanlarının yapıları çok büyük önem ifade eder. Ergenekon
merkez yönetiminde yer alacak eleman sayısı olabildiğince az olmalıdır. Yine örgüte
kazandırılacak elemanlara hiç bir zaman sonsuz bir güven duyulmaması, istihbarat
sanatının bir gereğidir. İllegal çevrelerden seçilecek elemanlar, etnik ve siyasal ideoloji
açısından, örgüt ideolojisi ve amaçlarına en yakın uygunluk gösterenler tercih
edilmelidir" Ajan Profili başlıklı bölümde; "doğru insanı seçebilmenin bilimsel verileri
yoktur. Gençlerden seçilmiş yeteneklerin eğitilerek kazanımı dışında, profesyonellerden
yararlanılması pozitif bir yoldur. Doktorlar, avukatlar, psikologlar, vb gibi. Çünkü bu
gruba girenlerin, toplumun her kesiminden insanla temasta oldukları görülecektir."
Fahişeler başlıklı bölümde; "İstihbarat sanatında en çok yarar sağlanan fahişeler
olmuştur. Çünkü, insanlar çoğu kez ruhsal problemlerin etkisiyle ve bilinçsiz bir karşı
konulmazlıkla, sırlarını fahişelerle paylaşırlar, "değerlendirmelerinin yapıldığı tespit
edilmiştir. İstihbarat ve Örgütlenme başlıklı bölümde; istihbaratın öneminden bahsedilmiş
ve tarihteki bir kısım istihbari çalışmaların öneminden bahisle bilgiler verilmiştir.
Ergenekon belgesinin Yöntem başlıklı bölümünde; "27. yüzyılda Ergenekon'un resmi
istihbarat kuruluşlarının yanı sıra legal ve illegal örgütlenmelere karşı mücadele etme
zorunluluğu ile karşı karşıya kalacağı, faaliyetlerini yeni ve gelişmiş yöntemlerle
Dostları ilə paylaş: |