T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI

d ) Balyoz Harekat Planı Kapsamında El Konulması Planlanan Araçlar:

Balyoz Harekat Planında; “İrticai, bölücü ve yıkıcı yapılanmanın yurt içindeki tespit edilmiş tüm malvarlığı ve mali kaynaklarına el konacak, yurt dışı finans kaynaklarının engellemesi için ilgili ülkeler nezdinde girişimlerde bulunulacaktır.”

“İrticai, bölücü ve yıkıcı terör örgütlerine mensup kişi, kurum ve kuruluşların menkul, gayrimenkul, ayni ve nakdi malvarlıklarına el konulacak,” şeklinde ibareler yer almaktadır.

Plan seminerinde de bu hususlara paralel olarak Çetin DOĞAN’ın; “Şimdi şurada İstanbul ilinde tamam mı el konmayacak sefer için hani şu anda zaten krizin bu gelişme sırasında bir amfibi harekât falan düşünülmeyecek. Böyle bir harekât şu anda hani ne dedik, erteliyoruz. İşte birlik ve beraberliği evvela sağlayacağız. Ondan sonra o aşamaya daha sonra geleceğiz. Bir ön hazırlık olarak da biz burada sıkıyönetim faaliyetlerini hem seferde el koyacağımız araçlar olabilir hem hiç olmasa bile belediyenin yürüttüğü faaliyetler olabilir. Onlar yürütecekti ama bunun bizim gözetimimizde yürütülmesi lazım.” Şeklinde beyanlarının olduğu görülmektedir. Her ne kadar görüşme Deniz Kuvvetleri personeli ve Çetin DOĞAN arasında geçiyor olsa da el konması planlanan araçların belediyeye ait sadece deniz ulaşım araçları olmadığı düşünülmektedir.

Planda belirtilen bu hususlara paralel olarak yapılan çalışmalara bakılacak olursa;

Balyoz Harekat Planı ile aynı klasör içerisinde yer alan 4X4 ARAÇLAR ÇİZELGESİ isimli “GİZLİ” ibareli, “GÜVENLİK HAREKAT PLANI KAPSAMINDA EL KONULMASI PLANLANAN 4X4 ARAÇLARIN ÇİZELGESİ” başlıklı belge içerisinde; Balıkesir, Bursa, Çanakkale ve İstanbul illerinde bulunan toplam 91 adet 4x4 araç ile ilgili olarak marka, model, plaka, beygir gücü, tip ve motor hacim bilgilerinin yer aldığı görülmüştür.

Sivil memur Sevilay ERKANI BULUT’a ait 79561079 isimli kullanıcı tarafından Balyoz Harekat Planının son kaydetme tarihinden sonra 04.03.2003 tarihinde oluşturulan belgenin, Suha TANYERI isimli kullanıcı tarafından seminerden önce 04.03.2003 tarihinde son kez kaydedildiği görülmektedir.

Kamu Kurum Ve Kuruluşlarındaki Araç, Teçhizat Ve İş Makinaları İle İlgili Yapılan İstihbari Çalışmalar

Balyoz Harekat Planı içerisinde; Öncelikli ve acil olarak, AKP yönetiminin tasfiyesi ve işbirlikçilerinin saf dışı bırakılması maksadıyla, harekat alanının şekillendirilmesi de dahil olmak üzere, resmi/gayri resmi tüm yurtseverler seferber edilecek, başta Silahlı Kuvvetlerin imkân ve kabiliyetleri olmak üzere maddi ve manevi tüm güçler kullanılacak,şeklinde ibareler yer almaktadır.

Silahlı kuvvetlerin imkân ve kabiliyetleri haricinde, diğer kamu ve kuruluşlarının sahip olduğu ve harekatta ihtiyaç duyulması muhtemel araç ve teçhizatın belirlenmesine yönelik de çalışmaların yapıldığı ve bu hususların plan seminerinde de dile getirildiği görülmektedir. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarına ait araç ve teçhizat durumu konusunda 1. Ordu Komutanlığı tarafından 3. ve 15. Kolordu Komutanlıklarınca yerine getirilmek üzere emir yayınlandığı görülmektedir.

Soruşturma kapsamında 1828-1829-1830 ile numaralandırılan 1.Ordu Komutanlığının (28/1500) B ŞUBAT 2003 tarihli “1 NCİ ORDU KOMUTANLIĞI PLAN SEMİNERİ - 2003 İCRA ESASLARI” konulu “İMZA” kısmında; “Koordinasyon Dairesi ve Şahıs” bölümünde Süha TANYERİ Kurmay Albay Harekât Başkanı, “Yazanın İsmi, Şubesi” bölümünde Tanju POSHOR Kurmay Yüzbaşı Harekât Plan Subayı, “Müsaade Eden İsim ve İmza” bölümünde Nejat BEK Tümgeneral Kurmay Başkanı şeklinde isim ve imzalarının olduğu Mesaj Formunda;

“Kor K.lıklarınca Plan Seminerine yönelik yapılan hazırlıkların 26 Şubat 2003 tarihinde Ordu Komutanına arz edildiği, Arz esnasında Ordu Komutanının konuyla ilgili verdiği emirlerin maddelerde belirtildiği, bu maddelerde ; 3 ncü ve 15nci Kor.K.lıklarınca Ordu Geri Bölge Emniyet Komutanı ve

Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı olarak hazırlanacak durum
değerlendirmelerinde yapılacak çalışmalara aşağıdaki ayrıntıların da dahil edileceği, bu ayrıntılardan birinin ise bölgede yer alan belediye, kamu ve özel kuruluşların bu tür faaliyetlere yönelik imkân kabiliyetleri (itfaiye, iş makineleri, fırın, aşevi, fenni hizmetler vb.)” şeklinde olduğu görülmüştür.

Konu ile ilgili yapılan diğer çalışmalara bakıldığında; 11 nolu CD/2002-2003/Jandarma/BURSA BÖLGE/15 NCİ KOR. PLAN ÇALIŞMASI isimli klasörler içinde yer alan; “EK-C KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDAKİ ARAÇ, TEÇHİZAT İŞ MAKİNA” isimli, “GİZLİ” ve “EK-C” ibareli, imza kısmında “Hrk.Asyş. ve Eğt.Ş.Md. J.Kur.Kd.Bnb. Murat ÖZÇELİK” ismi yer alan belgede;

“BURSA İLİ KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDAKİ ARAÇ/TEÇHİZAT/İŞ MAKİNALARI DURUMU” başlığı altında; ayrı ayrı olmak üzere Belediyeler, Karayolları, Köy hizmetleri ve DSİ teşkillerine ait toplamda 1064 adet Kamyon, Dozer, Vinç vb. araçların sayı olarak belirtildiği,

“YALOVA İLİ KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDAKİ ARAÇ/TEÇHİZAT/İŞ MAKİNALARI DURUMU” başlığı altında; ayrı ayrı olmak üzere Belediyeler, Karayolları, Köy hizmetleri ve DSİ teşkillerine ait toplamda 87 adet kamyon, dozer, vinç vb. araçların sayı olarak belirtildiği,

“BALIKESİR İLİ KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDAKİ ARAÇ/TEÇHİZAT/İŞ MAKİNALARI DURUMU” başlığı altında; ayrı ayrı olmak üzere Belediyeler, Karayolları, Köy hizmetleri ve DSİ teşkillerine ait toplamda 539 adet kamyon, dozer, vinç vb. araçların sayı olarak belirtildiği görülmektedir.

MURAT ÖZÇELİK isimli kullanıcı tarafından Balyoz Harekat Planının son kaydetme tarihinden sonra 06.01.2003 tarihinde oluşturulan belgenin, MUSTAFA ÖNSEL isimli kullanıcı tarafından seminerden önce 04.02.2003 tarihinde son kez kaydedildiği görülmektedir.

Harekatta kullanılması düşünülen ve Çetin DOĞAN’ın emri doğrultusunda tespit edilen iş makinesinin Balyoz Harekat Planında kullanılması öngörülen TSK’nin imkan ve kabiliyetleri haricindeki maddi güçler kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.

İlgili kurumlar ile yapılan yazışmalardaki bilgiler ile listede yer alan araçlara ilişkin bilgilerin örtüştüğü anlaşılmıştır.

BALYOZ HAREKAT PLANININ UYGULANMASI İÇİN HAZIRLANAN DEĞER EYLEM PLANLARI :

Sıkıyönetim ve olağanüstü hal ilan edilmesi amacıyla, Balyoz Harekât planında yer alan hususlar doğrultusunda Hava Kuvvetlerine bağlı bazı unsurlarca hazırlandığı anlaşılan Oraj, Deniz Kuvvetlerine bağlı bazı unsurlarca hazırlandığı anlaşılan Suga Harekât Planları bu bölümde incelenecektir.

a ) ORAJ HAVA HAREKÂT PLANI :

Harp Akademileri Komutanı Hava Orgeneral H. İbrahim FIRTINA ismine imzaya açılmış, ÇOK GİZLİ gizlilik dereceli, 09 ŞUBAT 2003 Tarihli, Harp Akademileri K.lığı karargâhında (İSTANBUL) hazırlandığı belirtilen, 15 adet EK’ten oluşan, toplam 5 sayfadan ibaret ve 1 suret olarak hazırlandığı anlaşılan Oraj Hava Harekat Planı incelendiğinde;

1- DURUM Başlığı altında;

a-Genel

İrticai faaliyetlerin Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası ile belirlenen demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olma özelliklerini tehdit ettiği, İrticanın 2002 Kasım seçimleri ile beraber cesaret kazandığı, AKP hükümetinin 28 Şubat ile şekillendirilen ortamın bozulmasına neden olduğu, zamanla ülke genelinde ve kamu kurum ve kuruluşlarında irticacı kadroların yer alacağı ve geri dönülemez bir noktaya gelineceğinin kesin olduğu, günümüzde tarikatlar ve cemaatlerin etkinliklerini yeniden artırdığı, İslami sermayenin ulaştığı ekonomik gücün yıllık 50 milyar dolar civarında olduğu, İrticai örgütlerin tanıtım ve propaganda yöntemiyle halkı etkilemek suretiyle bir buçuk milyon kişilik sempatizan ile üç bin kişilik militan grubunu daha da büyütebileceği ve elde edecekleri bu güç ile halen yürüttükleri rejim aleyhtarı faaliyetleri yurt geneline yaygınlaştırarak İslam Devleti kurma özlemlerini biran önce hayata geçirmeye çalışacaklarının değerlendirildiği, İrtica tehdidinin halihazırda diğer tehditlere göre birinci öncelikli tehdit olduğu,

ABD’nin yönlendirmesi ile Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulması yönünde yoğun çabaların mevcut olduğu, Kuzey Irak’taki gelişmelere kuvvet ayrılmasını ve buradaki faaliyetlere yoğunlaşılmasını fırsat bilen İslami kesimin irticai faaliyetlerini artırdığı, Ege ve Kıbrıs konularının ise irtica ve Kuzey Irak’taki gelişmelerin gölgesinde kaldığından dolayı üçüncü öncelikli tehdit olduğu,

b- İrticai Faaliyetler

Son genel seçimler ile birlikte güç bulan irticai unsurların Atatürk’ün öngördüğü milliyetçilik anlayışına bağlı demokratik, laik ve sosyal hukuk düzenini yıkmak, dil birliği, yurt birliği ve ülkü birliği gibi temel değerleri yok edip, yerine “Ümmetçilik” yapısını getirmeyi ve dini esaslara dayalı bir yönetim sistemi kurmayı hedeflediği, bahsedilen irticai iç tehdit unsurlarına ilişkin olarak;

(1) Hizbullah Terör Örgütünün iki ana grubu olan İlim ve Menzil gruplarından Menzil grubunun hükümetin de desteği ile propaganda faaliyetlerine devam ederken, İlim grubunun silahlı eylemlere yönelik faaliyetlerinden dolayı hükümetin açık desteğini alamadığı, örgütün özellikle 2000 yılından itibaren legal faaliyetlere yöneldiği, yeniden ivme kazanmak maksadıyla; dernek, vakıf ve cami faaliyetlerine hız verdiği, hükümet kanalı ile finansman desteği sağlama arayışına girdiği,

(2) El Kaide terör örgütünün Türkiye’deki uzantılarının bu oluşumları bir fırsat bularak silahlı eylem hazırlıkları içerisine girdiği, 2003 yılında bazı faaliyetlerde bulunacağı konusunda istihbarat bilgisi elde edildiği, ancak mevcut hükümetin siyasal saygınlığını ve istikrarını zedelememek adına silahlı eylemlere destek vermeyeceğinin de bilinen bir gerçek olduğu,

(3) Dini motifli siyasal grup olarak tanımlanan ve mevcut hükümetin ideolojik zemini oluşturan Milli Görüş anlayışının ise Türkiye’de laik ve demokratik devlet düzenini yıkarak, İslami bir devlet ve toplum yapısının kurulmasını hedeflediği,

(4) Bunun yanında Said-i NURSİ tarafından yazılan “Nur Risaleleri”ni okuyan ve bunlarda yer alan fikirleri benimseyenlerin meydana getirdiği Nurcuların toplum içinde etkin rol oynadıkları,

c- Özellikle hükümet ile çok sıkı ilişkiler içerisinde olan ve hükümeti yönlendiren irticai grupların içinde Fetullah GÜLEN grubunun ön plana çıktığı,

ç- Aynı zamanda iç tehdit olarak algılanan irticai unsurlardan Nakşibendilik, Kadirilik, Halvetilik, Haznevilik, Rufailik, Uşşakilik ve Melamilik gibi tarikat gruplarının da 2002 seçimlerinde mevcut hükümete açık destek verdikleri, neticesinde ise dini esaslara dayalı bir yönetim sistemi kurma yolundaki faaliyetlerine güç kazandırdıkları,

2-VAZİFE başlığı altında;

Hava Kuvvetleri Komutanlığının, Türkiye genelinde sıkıyönetim ilan edilmesini sağlamak ve Sıkıyönetim Komutanlıklarının faaliyetlerinin başarıya ulaşmasını sağlamak maksadıyla; Yunanistan’la gerginliği artıracağı ve irtica yanlılarını tahrik ederek TSK aleyhine faaliyetlere başlamalarını sağlayacağı, envanterindeki mevcut silah sistemlerini kullanarak psikolojik etki yaratarak hükümet ve TBMM üzerinde baskı kuracağı, personel görevlendirmesi yaparak Sıkıyönetim Komutanlıklarına destek vereceği,

3-İCRA başlığı altında;

a. Harekat Tasarısı:

Türk Hava Kuvvetlerinin Ege Denizindeki uçuşlarının sayısının artırılacağı, Türk savaş uçaklarının Yunanistan tarafından engellendiği ve taciz edildiğinin gündeme getirileceği,

Emirle Ege uçuşları sırasında Yunan Hava Kuvvetlerine ait uçakların taciz edilerek tahrik edilecek bir çatışma ortamı oluşturulacağı, Mümkünse bir uçağımızın Yunan Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmesinin sağlanacağı, bu gerçekleşmediği takdirde yeniden teşkilatlandırılan ÖZEL FİLO personelinden bir pilotun uygun zaman ve yerde kolundaki uçağa atış yapmak sureti ile kendi uçağımızın düşürülmesinin sağlanacağı, uçağın Yunan Hava Kuvvetleri tarafından düşürüldüğü yönünde medyada haberler yaptırılarak, AKP Hükümetinin bu konudaki acizliğinin ortaya konulacağı,

Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde ve özellikle Filolarda Yunan Hava Kuvvetlerine yönelik husumet ve gerginliğin kontrollü olarak artırılacağı, pilotların uçuşlarda daha agresif olmalarının sağlanacağı, benzer olaylarda meşru müdafaa kapsamında atış dahi yapabileceğinin gayri resmi olarak pilotlara deklere edileceği,

Gerginliğin Trakya sınırında da artırılacağı, Trakya sınırına yakın bölgelerde devriye görevlerinin icra edileceği, Deniz Kuvvetleri ile Ege Denizinde sürekli müşterek eğitim yapılacağı, Balıkesir, Bandırma, Çiğli, Çorlu ve Dalaman meydanlarında 24 saat esasına göre yerde uçak bekletileceği, en küçük olaylarda dahi scramble uçakları kaldırılacağı,

134 üncü Filo K.lığının (Türk Yıldızları) iki günde bir sanayi odaları, iş adamları, barolar vb. davetlisi olarak farklı şehirler üzerinde gösteriler yapacağı, halkın TSK’ne duyduğu sempatinin pekiştirileceği, gösteriler sırasında halka ve özellikle de çocuklara hediyeler dağıtılacağı,

134 üncü Filo K.lığının İstanbul’da birer gün ara ile iki gösteri yapacağı, ilk gösterinin Kadıköy Meydanı üzerinde olacağı ve büyük bir kalabalığın katılmasının sağlanacağı, İstanbul garnizonu içerisinde bulunan askeri öğrenciler ile er ve erbaşların sivil kıyafetli olarak gösteriye katılacakları, ikinci gösterinin ise Fatih’te Çarşamba semti üzerinde gerçekleştirileceği, gösterinin yapıldığı gece yarısı cübbeli, sarıklı ve çarşaflı grupların ellerindeki yeşil bayrakları ve molotof kokteylleri ile Hava Müzesini basarak müzedeki uçakları tahrip etmelerinin sağlanacağı,

3 üncü ve 8 inci Ana Jet Üs K.lıkları başta olmak üzere tüm hava birliklerinin nizamiyelerine şeriat isteyen gruplar tarafından saldırılar düzenleneceği, mülki amirlerin izinleri beklenmeden olaylara müdahale edileceği, geçici süreler ile hava birlikleri etrafındaki bölgelerde, sokaklarda, caddelerde ve çevre yolu ve karayollarında güvenlik bölgeleri oluşturularak denetim sağlanacağı, arama yapılacağı, şüpheli olduğu gerekçesi ile bazı şahısların belli süreler alıkonulacakları,

Şiddet gösterenlere şiddetle cevap verileceği, gerekli durumlarda silah kullanmaktan çekinilmeyeceği,

Hükümetin sıkıyönetim ilan etmesi sağlanıncaya kadar faaliyetlere aralıksız devam edileceği, Meclisin sıkıyönetim ilan etmesi için gerekli oy oranı yakalanamazsa, Ankara Ticaret Odasının (ATO) davetlisi olarak Ankara şehir merkezi üzerinde hava gösterileri yapılacağı, TBMM’nin çalıştığı gün ve saatlerde meclis üzerinden çok alçak uçuşlar yapılmak sureti ile TSK’nin varlığının hissettirileceği,

Sıkıyönetim ilan edildikten sonra Ege ve Trakya’da faaliyetlerin tedricen azaltılacağı ve gerilimin ihtiyaç nispetinde düşürüleceği,

Ulaştırma uçaklarının sürekli olarak iller arasında yiyecek, içecek, sağlık malzemesi gibi temel ihtiyaç maddelerinin taşınmasında kullanılacağı, halka bu ihtiyaçlarının karşılanamamasından dolayı bir olumsuz bir durum yaşatılmayacağı,

Özellikle İstanbul’daki sivil itaatsizliğe karşı Bandırma, Çorlu Meydanlarında 4’er uçak 24 saat hazırlık durumunda gösteri uçuşu ve gerçek atış yapabilecek şekilde yerde karışık yükle ile hazır bekletileceği, bu maksatla 162 nci Filo K.lığı ½’si Çorlu Meydanı’na intikal ettirileceği,

b. Ast Birliklere Görevler:

(1) 1 inci Taktik Hava Kuvveti Komutanlığının:

(a) Sorumluluk sahasındaki tüm birliklerin harbe hazırlık seviyelerini en üst düzeyde olmasını sağlayacağı,

(b) Ege Uçuşlarını planlayacağı,

(c) Kontrol odaları ve birimlerini açacağı ve işleteceği,

(ç) ÖZEL FİLO personeline yönelik, özel görevlere ilişkin planlama yapacağı,

(d) 1 inci Ordu Komutanlığı ve Donanma K.lığı ile doğrudan temas kuracağı ve 1. Ordu K.lığına ve Donanma K.lığına irtibat personeli görevlendireceği,

(2) 2 nci Taktik Hava Kuvveti Komutanlığının:

(a) Sorumluluk sahasındaki tüm birliklerin harbe hazırlık seviyelerini en üst düzeyde olmasını sağlayacağı,

(b) Kontrol odaları ve birimlerini açacağı ve işleteceği,

(c) 2 nci Ordu Komutanlığı ve 3 üncü Ordu Komutanlığı ile doğrudan temas kuracağı ve Ordu K.lıkları karargahlarına irtibat personeli görevlendireceği,

(3) Hava Eğitim Komutanlığı:

(a) Sorumluluk sahasındaki tüm birliklerin harbe hazırlık seviyelerini en üst düzeyde olmasını sağlayacağı,

(b) İntikal edecek birlikler için gerekli tedbirleri alacağı,

(c) Kontrol odaları ve birimlerini açacağı ve işleteceği,

(ç) Ege Ordusu Komutanlığı ile doğrudan temas kuracağı ve Ege Ordusu K.lığı karargâhına irtibat personeli görevlendireceği,

(4) Hava Lojistik Komutanlığının:

(a) Tüm silah sistemlerinin harbe hazırlık durumlarını en üst seviyede tutacak tedbirleri alacağı,

(b) Birliklerden toplumsal olayların bastırılmasında kullanılacak malzeme isteklerini toplayacağı, bu malzemeleri tedarik edeceği ve birliklere ulaştıracağı,

(c) Seferberlik ilan edilmesi durumunda ilave kıyafet ve teçhizat ihtiyaçlarının tespit edileceği, ihtiyacın karşılanmasına yönelik tedbir alacağı,

c. Koordinasyon:

(1) Özel görevli personelin harekata ve görevlerine ilişkin hiçbir surette amirleri dahil olmak üzere hiç kimse ile konuşmayacağı, harekat zamanına kadar tam bir gizlilik içerisinde bilmesi gereken prensibini uygulayacakları,

(2) Özel görevlerin icrasının emirle yapılacağı,

(3) Harekatın geçici durdurma kodunun “AYAZ”, iptal kodunun ise “HALI” olduğu,

4-İDARİ VE LOJİSTİK başlığı altında:

a. İdari:

(1) Harekât başladıktan sonra raporların Çok Gizli gizlilik derecesinde Harp Akademileri Komutanlığı’na çekileceği, Hava Kuvvetleri Komutanlığı karargahına ikinci emre kadar rapor verilmeyeceği,

(2) Sıkıyönetim ilan edildikten sonra tüm Hava Kuvvetleri personelinden atama isteği ve istifa/emeklilik dilekçesi alınacağı, Görevini Sıkıyönetim Komutanının verdiği emir ve direktifler doğrultusunda yapmayan personelin cezalandırılacağı ve emeklilik/istifa dilekçesinin işleme konulacağı,

(3) Özel Filo K.lığı personelinin her an uçuşlu göreve çağrılacak şekilde hazır bekleyeceği, harbe hazırlık seviyesini en üst seviyede tutmaya devam ettireceği,

b. Lojistik:

İrtibat personeli ve özel kuryelerin istenilen yerde olabilmeleri için amirleri tarafından görevlendirme yapmalarının sağlanacağı,

5. EMİR KOMUTA VE MUHABERE başlığı altında:

1. 
   Emir Komuta:
   

Oraj Hava Harekâtının ikinci emre kadar Harp Akademileri Komutanlığı karargahından sevk ve idare edileceği,

b. Muhabere:

(1) Sıkıyönetim ilan edilmeden önce tüm konuşmalara hassasiyet gösterileceği, harekâtı deşifre edecek ve başarısını sekteye uğratacak şekilde telli ve telsiz vasıtalardan konuşulmayacağı,

(2) Tüm raporlaşmalarda kriptolu cihazların kullanılacağının belirtildiği görülmektedir.

Yukarıda tamamı verilen Oraj Hava Harekat Planına özetle bakılacak olursa;

Harp Akademileri Komutanlığı komutasında yapılanan Hava Kuvvetlerine bağlı bazı birliklerin Türkiye genelinde sıkıyönetim ilan edilmesini kolaylaştırmak ve sıkıyönetim komutanlıklarının bu planına ulaşmalarını sağlamak amacıyla,

Ege’de Yunanistan ile ilişkileri gerginleştirecek faaliyetlerde bulunacağı,

İrtica yanlısı olarak niteledikleri grupları tahrik ederek TSK aleyhine faaliyette bulunmalarını sağlayacağı,

Hava kuvvetlerinin envanterindeki silah sistemlerini Yasama ve yürütme organlarını baskı altına almak amacıyla kullanacağı,

Sıkıyönetim komutanlıklarına yardım etmek için personel görevlendirmesi yapacağının belirtildiği görülmektedir.

Hazırlanan bu planın icrası kapsamında; Ege’de yunan uçaklarının taciz edilmesi ile bir çatışma ortamının hedeflendiği hatta bir uçağımızın Yunan kuvvetlerince düşürülmesinin, bu gerçekleşmediği takdirde kendi Özel Filomuzdan bir uçağın birlikte uçtuğu kendimize ait bir uçağı düşürmesinin, düşen bu uçağın Yunan unsurlarınca düşürüldüğü haberleri yaptırılarak hükümetin baskı altına alınmasının planlandığı görülmektedir.

Ayrıca 1nci Taktik Hava Kuvveti Komutanlığının 1nci Ordu Komutanlığı ve Donanma Komutanlığı ile doğrudan temas kuracağı ve 1nci Ordu Komutanlığı ile Donanma Komutanlığına irtibat personeli görevlendireceğinin de belirtildiği görülmektedir.

Yürütülen soruşturmaya konu BALYOZ HAREKAT EYLEM PLANI ile SUGA HAREKAT PLANI’nın eklerinin önemli ölçüde mevcut olduğu, ORAJ HAVA HAREKAT PLANI’nın eklerinin çoğunun bulunmadığı anlaşılmıştır.

Soruşturmaya konu harekat planları ve belgelerin sahte olarak sonradan düzenlenmiş olduğu iddiasının kabulü halinde, Oraj Hava Harekat Planının da tüm ekleri ile birlikte sahte olarak düzenlenmesi, diğer dokümanlarla birlikte CD’lere kopyalanması mümkün olabilirdi. Bu planın eklerinin eksik olması, ORAJ HAVA HAREKAT PLANI’nı hazırlayanların çalışmalarını zamanında tamamlayarak teslim edemediklerini veya teslim etmelerine rağmen soruşturma konusu dokümanları gazete muhabirine ulaştıran kişi ya da kişilerin bu belgelere ulaşamadıklarını, ele geçen dokümanların sahte olarak düzenlendiği iddiasının asılsız olduğunu göstermektedir.

Balyoz Harekât Planı Ve Oraj Hava Harekât Planı İlişkisi :

Balyoz Harekat Planı içerisinde; “Öncelikli ve acil olarak, AKP yönetiminin tasfiyesi ve işbirlikçilerinin saf dışı bırakılması maksadıyla, Harekât alanının şekillendirilmesi de dahil olmak üzere, resmi/gayri resmi tüm yurtseverler seferber edilecek, başta Silahlı Kuvvetlerin imkân ve kabiliyetleri olmak üzere maddi ve manevi tüm güçler kullanılacak…” şeklinde yer alan ibareler ışığında Balyoz Harekat Planı ile Oraj Harekat Planı ilişkisine bakılacak olursa;

1-Söylem birliği:

Balyoz Harekat Planı içerisinde Durum başlığı altında; “28 Şubat sürecinde elde edilen kazanımlardan istifade edilememesi ve 2002 seçimlerinde AKP’nin tek parti olarak iktidara gelmesiyle beraber, ülkede hızlı bir zemin kayması yaşanmış ve Büyük Atatürk’ün bize emanet ettiği ülkesi ve milletiyle bir bütün olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti laiklik karşıtı ve irticai unsurların etkisine girmeye başlamıştır.” Şeklinde ibareler yer almakta buna paralel olarak,

Oraj Hava Harekât Planı içerisinde “İrticai faaliyetler Türkiye Cumhuriyetinin anayasası ile belirlenen demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olma özelliklerini tehdit etmektedir. İrtica 2002 Kasım seçimleri ile beraber cesaret kazanmıştır. AKP hükümeti 28 Şubat ile şekillendirilen ortamın bozulmasına neden olmuştur. Zamanla ülke genelinde ve kamu kurum ve kuruluşlarında irticacı kadroların yer alacağı ve geri dönülemez bir noktaya gelineceği kesindir.” Şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmektedir.

Balyoz Harekât Planında; “Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını tümüyle ortadan kaldırmaya yönelik çabalar, yerli işbirlikçilerin gönüllü katkılarıyla, ülke içinde yıkıcı güç odaklarının aynı noktada buluşmasına neden olmuş ve zirve noktasına ulaşmıştır.” Şeklinde ibareler yer almakta buna paralel olarak

Oraj Hava Harekat Planında; “Son genel seçimler ile birlikte güç bulan irticai unsurlar Atatürk’ün öngördüğü milliyetçilik anlayışına bağlı demokratik, laik ve sosyal hukuk düzenini yıkmak, dil birliği, yurt birliği ve ülkü birliği gibi temel değerleri yok edip, yerine “Ümmetçilik” yapısını getirmeyi ve dini esaslara dayalı bir yönetim sistemi kurmayı hedeflemektedir.” Şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmektedir.

Örnek olması adına her iki eylem planının Durum değerlendirmelerinde yer alan ibareler karşılaştırıldığında iki plan arasında söylem benzerliklerinin bulunduğu, Oraj harekat planının Balyoz Harekat Planında belirtilen hususlara sadık kalınarak hazırlanmış bir plan olduğu anlaşılmaktadır.