T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI

7-ŞÜPHELİ ENGİN ALAN HAKKINDAKİ DELİLLER VE DEĞERLENDİRMELER:

Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde bulunan "(1) 030305 2350\2002-2003\l NCİ ORDU BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI" isimli klasör ile 17 nolu CD içerisinde bulunan “(1) 030304_2351\BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI” isimli klasör içerisindeki "EK A (GÖREVLENDİRMEDE YETKİLİ PERSONEL)" isimli belgede "2 NCİ KOR. K.LIĞI" alt başlığı altında “Korg. Engin ALAN 2 nci Kor.K.” şeklinde şüphelinin isminin yer aldığı tespit edilmiştir.

Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde bulunan "(1) 030305 2350\2002-2003\5KorKH" klasörü içerisindeki "EK-B (2 NCİ KOR)" isimli belge incelendiğinde içeriğinde “Özel Operasyon ve Sorgulama Timlerinde Görevlendirilecek Personel" başlığı altında 21, “Özel Görevli Toplama Timlerinde Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 7, “Sıkıyönetim Mahkemelerinde Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 2, “Darbe Harekatı Timlerinde Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 22, “Gözaltı Timlerinde Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 25, “Hasar Tespit Timlerinde Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 44, “Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 36, “Özel Hastane Ve İlaç Depolarında Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 14, “Gümrükler, Depolar, Ambarlarda Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 71, “Alışveriş Merkezleri Ve Gıda Toptancılarında Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 24 kişinin isminin bulunduğu ve görevlendirmelerin yapıldığı, şüphelinin komutanı olduğu 2. Kolordu Komutanlığından toplam 267 kişiye ait isim, soy isim ve görev yeri bilgilerinin yer aldığı görülmüştür.

Balyoz Harekat Planında "...Devlet otoritesi hâkim kılınıncaya kadar kamu görevlerinin ifası için asker ve sivil şahıslar atanacaktır. Bu maksatla; bütün kilit görevleri Askeri personel devralacaktır..." ve "Üst Yazı Plan Çalışması 2003" isimli belgede ise “Daha önce tespit edilen hassas tesisler listesi güncellenerek, bu tesislere görevlendirilmesi düşünülen personel isimleri gönderilecektir.” şeklinde ibarelerin bulunduğu, bu kapsamda yapılan incelemede dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde bulunan 2002-2003\1 NCİ ORDU\İSTK BŞK. LIĞI" isimli klasör içerisinde "LAHİKA-1 HASSAS TESİSLERDE GÖREVLENDİRECEK KİLİT PERSONEL" isimli word belgesi içerisinde 1 nci, 2 nci ve 3 ncü öncelikli olmak üzere hassas tesisler ile ilgili olarak isim ve yer (koordinat) bilgilerinin bulunduğu, ayrıca bu tesislerde görevlendirilecek farklı rütbelerde personelin isim-soy isim ve mevcut görev yerleri ile ilgili bilgilerin yer aldığı, şüphelinin komutanı olduğu 2. Kolordu Komutanlığından 20 kişinin hassas tesislerde görevlendirildiği tespit edilmiştir.

Balyoz harekât planında; “…TSK kategorilendirilmiş personelden tamamen arındırılarak, boşalacak kritik kadrolara silah arkadaşlarımızın terfi ve atamaları yapılacak…” şeklinde ibareler yer aldığı, bu kapsamda yapılan incelemede Dosyada mevcut 11 nolu CD de 2002-2003/1 nci ORDU/İSTH.BŞK. LIĞI isimli klasör içerisinde bulunan “EK-C (İLİŞİĞİ KESİLMESİ TEKLİF EDİLEN PERSONEL)” isimli word belgesi içerisinde bulunan listelerde askeri personele ait ad-soyad, görev yeri ile ilgili bilgilerin yer aldığı ve şahıslar ile ilgili ayrıca açıklama kısmında düşünceleri belirtir fişleme bilgilerinin bulunduğu, "2 NCİ KOR. BÖLGESİNDE İLİŞİĞİ KESİLMESİ TEKLİF EDİLEN PERSONEL LİSTESİ" başlığı altında bulunan tabloda şüphelinin komutanı olduğu 2. Kolordu Komutanlığından 56 kişinin olduğu ve yanlarında "İRTİCAİ EĞİLİMLERİ MEVCUTTUR, SİYASAL İSLAMİ GÖRÜŞLERİ BENİMSER VE DESTEKLER, MESAİ SAATLERİNDE NAMAZ KILAR, TAKİPTE, BÖLÜCÜ ÖRGÜTLERLE İRTİBATLIDIR, ZAMAN GAZETESİ OKUR" şeklinde açıklamaların bulunduğu görülmüştür.

Dosyada mevcut 11 nolu CD “(1) 030305_2350\2002-2003\1 NCİ ORDU\İSTH. BŞK. LIĞI” sıralı klasörleri içerisinde bulunan “_GEN ETÜD” isimli Excel belgesi içinde; KKK sayfasında, toplam 212 adet Tuğgeneral, Tümgeneral, Korgeneral ve Orgenerale ait adı-soyadı, sicili, görev yeri ile ilgili bilgilerin olduğu, düşünce kısmında bu şahısların isimlerinin karşısında siyah renkli (+) işareti, kırmızı renkli (++) işareti, (-) ve (?) işaretlerinin olduğu, bir tanesinde hiçbir işaretin olmadığı tesbit edilmiştir.

Listenin 24. Sırasında “Korg. Engin ALAN 2 NCİ KOR.K. GELİBOLU/ÇANAKKALE” şeklinde şüphelinin isminin yazılı olduğu, “Düşünce” bölümünde kırmızı renkli üç artı (+++) bulunduğu, “Ordu Komutanı Değerlendirmesi” kısmında ise “TÜMG. HAYRİ GÜNER İLE YAKINLIĞI OLUP TÜMG. HÜSEYİN NUSRET TAŞDELER VE TÜMG. ALAETTİN PARMAKSIZ İLE YAKINDAN TANIŞIR.” yazılı olduğu, ayrıca listenin 155. Sırasında bulunan Tuğgeneral Hüsmen AKDENİZ’in karşısında “Ordu Komutanı Değerlendirmesi” kısmında “KORG. ENGİN ALAN İLE AKRABALIK İRTİBATI VAR.” Şeklinde şüphelinin isminin geçtiği tespit edilmiştir.

Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde “2002-2003\Ordu Plan Semineri 2003\Bayram Yb.In Çalışmaları” sıralı klasör içerisinde bulunan “Pl.Seminerine Katılacak Personel 03 Mart 2003.doc” ve “PLAN SEMİNERİNE KATILACAK GENERAL LİSTESİ A-4.doc” ve yine dosyada mevcut 1720 ve 1727 arası numaralandırılan “PLAN SEMİNERİNE KATILACAK PERSONEL LİSTESİ” başlıklı dokümanlar incelendiğinde “Korg. Engin ALAN 2 nci Kor.K.” şeklinde şüphelinin isminin geçtiği, aynı zamanda 15 no lu CD içerisinde “(1) 030310 1142\2003 YILI ORDU PLAN ÇALIŞMASI 03\BAYRAM YB.IN ÇALIŞMALARI” isimli klasörler içerisinde aynı isimli belgeler altında aynı şekilde isminin geçtiği tespit edilmiştir.

Dosyada mevcut 15 nolu CD içerisinde bulunan “(1) 030310 1142\2003 YILI ORDU PLAN ÇALIŞMASI 03\BAYRAM YB.IN ÇALIŞMALARI” isimli klasördeki “OTURMA PLANI 04.03.03” isimli power point belgesinde şüphelinin isim ve fotoğrafının bulunduğu, plan seminerinde Çetin DOĞAN’ın yanında oturduğu anlaşılmıştır.

4 nolu CD içerisinde bulunan SÜHA ALB 2003\SÜHA ALB. KART FORMATLARI sıralı klasörlerde KART FORMATI SÜHA ALB. isimli belge ve dosyada mevcut 1475-1478 ile numaralandırılan belgelerde Çetin DOĞAN ın, şüphelinin komutanı olduğu 2. Kolorduya bağlı 4. Mekanize Piyade Tugayının düzenlediği plan seminerinde yaptığı konuşmanın bulunduğu konuşmada özetle;

“Senaryoda belirtilen durum dikkatle incelendiğinde bugün pek çoğunu yaşadığımızı görüyoruz.”

“Biz şimdiye kadar hep dışa yönelik taarruzu öngörüyorduk. İç tehdit mevcutken dışa yönelik harekat hezimetle sonuçlanabilir.”

“Son zamanlardaki bazı gelişmeler ciddi olarak bizleri kaygılandırmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin temel niteliklerinin, yapısını değiştirme gayretleri vardır. Modern çağda dini öne çıkarmak birleşmeyi değil bölmeyi öne çıkarır. Bu nedenle laiklik ilkesi önemlidir. Senin dinin sana benim dinim bana anlayışı laiklik değildir. Bu ifade ile laiklik çarptırılmaya çalışılmaktadır.”

“Bizde müslüman demokrat olamaz. Müslümanlık şeriat düzenidir ve demokrasi ile çelişkilidir.”

“Bu anlayışla, Or. Plan seminerinde, değişik bir yapı içinde başımıza neler gelebilir, neleri yaşayabiliriz bunları ortaya koymaya çalışalım. Bu nedenle Or. Plan seminerinde Kor. K. ları, Or. K. gibi düşünecekler.

Bu çalışmaya iştirak eden bütün personelin durumu kavradığı, yeni arayışlar içinde olduğunu, düşüncelerini açıkça ifade ettiklerini müşahade ettim. Ben de bunu arzu ediyordum. Dolayısıyla çok memnun oldum. Bu nedenle başta Kor. K. Korg. Engin ALAN olmak üzere bütün personele teşekkür ediyorum.” Şeklinde beyanların olduğu ve şüphelinin isminin geçtiği tespit edilmiştir.

Dosyada mevcut plan semineri ses kayıtları incelendiğinde 2 nolu CD içerisinde “(1) 030310_0957\2Kor\2NCİ KOR YENİ DURUM” klasöründe bulunan sunumlar içerisinden “01 ESAS KUVVET DEĞERLENDİRMESİ KOR K” isimli sunumun şüpheli tarafından sunulduğu anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut plan semineri ses kayıtları incelendiğinde ise şüpheli tarafından sunum yapıldığı ayrıca komutanı olduğu birim tarafından yapılan sunumlara müdahil olduğu, başka birimler tarafından sunum yapılması akabinde diğer kolordu komutanları da olmak üzere şüpheliye de sorular sorulduğu, görüş ve düşüncelerini aktardığı tespit edilmiştir. Plan semineri ses kayıtlarında;

ENGİN ALAN: Komutanım dış tehditle ilgili olarak eğer izin verirseniz sözlerime büyük Atatürk’ün bir ifadesi ile başlamak istiyorum. Büyük Atatürk şöyle diyor: Temel olan iç cephedir. Bu cephe bütün yurdun bütün ulusun meydana getirdiği cephedir. Dış cephe doğrudan doğruya ordunun düşman karşısındaki silahlı cephesidir. Bu cephe sarsıla bilir, değişebilir, yenilebilir. Ama bu durum hiç bir zaman bir ülkeyi bir ulusu yok edemez. Önemli olan ülkeyi temelinden yıkan ulusu tutsak kıldıran iç cephenin çökmesidir. Bu gerçeği bizden daha çok iyi bilen düşmanlar bu cephemizi yıkmak için yüzyıllarca çalışmışlar çalışmaktadırlar ve hala çalışmaya devam ediyorlar.

ÇETİN DOĞAN: Bu bizim son yayınladığımız şeyde bu var demi şeyde yazıda eee şeriat düzeni ve şey düzeni ile ilgili buna benzer bir şeyimiz ifademiz olacak. O yayınladığımız broşürde iç cephe ile ilgili ha irtica ile ilgili var. Taam doğru.

ENGİN ALAN: Şimdi komutanım büyük Atatürk’ün.

ÇETİN DOĞAN: Bu çok önemli bir söz gerçekten.

ENGİN ALAN: Büyük Atatürk’ün bu veciz sözünün günümüzdeki yansımalarını arz ediyim müsaade ederseniz. İç tehdit açısından şu anda 8 irticai örgüt 12 alanda 3 bölücü örgüt 6 alanda 7 yıkıcı örgütse 4 alanda faaliyet göstermektedir. Komutanım bütün yurt sathına yayılmış olan bu örgütlerin senaryoda da yer alan mevcut durumu istismar ederek faaliyetlerini yoğunlaştırabilecekleri değerlendirilmektedir. Şeklinde sunumunu yaptığı tesbit edilmiştir.

Plan semineri ses kayıtlarının başka bir yerinde;

“Şimdi sanıyorum teknik olarak bizim burada bir şeyi açıklığa kavuşturmamız lazım. Şimdi bir planın eki olan bir harekât plan eki olan geri bölge emniyeti ayrı bir iş. Bir toplumsal olaya müdahale yani maç dağılmış da orda bir çıngar çıkmış. Bir de cuma namazından sonra 200 kişi 300 kişi 500 kişi toplanmış. Bir olay çıkmış. Bu ayrı bir iş. Ama bir ayaklanma bir kalkışma bu ayrı bir iş. Bunların hepsinde de uygulanacak hem teknikler farklı hem teşkilatlanma farklı hem de uygulanacak metotlar kanaatimce farklı, farklı olmalıdır. Bu senaryoya göre bizim burada konuştuğumuz veya tartıştığımız artık bir rejime devletin temel niteliklerine karşı bir hareket vardır. Dolayısıyla bu benim dediğim 3. Kategoriye girer. Şimdi toplumsal olayların karakteristiğine baktığımız zaman bir provokasyon var ve süratli bir hemen arkasından bunu kitlelere sirayet etmesi ve yayılması söz konusu. Dolayısıyla şimdi burada komutanım biz de bunu kendi açımızdan değerlendirdik. Yani okul piyade okulundan çıkacak bir bölükle hava savunma okulundan çıkacak bir bölükle filan hava harp okulundan çıkacak bir bölükle filan bunun ortadan kaldırılması bana çok kolay gibi gözükmüyor. Belki biz arkadaşlarımızın biraz sonra söyleyeceklerini de etkiliyor olacağız ama evvela bu kuvvetin yetmeyeceğini söylemek istiyorum bu bir. İkincisi şimdi bir motorlu alayın fatihe koyduğunda fatihin nüfusu ne kadar komutanım. Herhalde 1.5 milyon. Öyle değil mi komutanım. Bu alay filan orda kaybolur gider komutanım. Kaybolur gider. Şimdi 95 gazi olaylarını bir hatırlayalım komutanım. 95 gazi olaylarında İstanbul’un polisi yetmedi bir de kaçtı. 66. Zırhlı tugay gitti. Zor zar bu işi bitirdi orda. Bunu bütün İstanbul’un geneline düşünelim. Tabi uygulanacak taktiklere girmiyorum ben. Mesela harekât planında şunu ben düşünüyorum şahsen. Böyle bir eylemin bastırmanın ilk yolu komutanım hemen olayın yani kararın verildiği gece biraz evvel Metin Yavuz YALÇIN paşa söyledi. Önce liderleri hemen toparlamak lazım. Süratle bir gece yapılacak özel bir operasyonla bu liderleri derhal toparlayıp bir defa bu yangını kaynağında halletmek lazım. Ondan sonra devam etmek suretiyle kontrollü bir şekilde ve süratle bu işi bitirmek lazım. Yani bu kuvvet buraya yetmez komutanım.” şeklinde beyanlarının olduğu tespit edilmiştir.

Şüpheli Engin ALAN Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan 26/02/2010 tarihli ifadesinde özetle;

"05-07 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığında düzenlenen plan seminerine katıldığını, o tarih itibariyle 2. Kolordu Komutanı olarak görev yaptığını, seminer planlamasında öngörülmediği halde 15. Kolordunun Jandarmayla birlikte seminere katılma gerekçesini bilmediğini, bunu ancak ordu komutanının bilebileceğini, Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında kendisine görev verilmediğini, görevlendirmede yetkili personel olarak tesbit edilmediğini, bu kapsamda çalışma yapmadığını ve çalışma yapılması için talimat vermediğini, aradan uzun zaman geçmesi nedeniyle seminerde yapılan bir kısım konuşmaları hatırlamadığını, atılı suçla bir ilgisinin bulunmadığını..." beyan etmiştir.

Şüpheli Engin ALAN her ne kadar savunmasında atılı suçlamayı reddetmekte ise de; izah olunan delillerin bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda şüpheli Engin ALAN’ ın, Çetin Doğan liderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti Yürütme Organını Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Men Etmek için oluşturulan yapılanma içinde yer aldığı, bu amaçla düzenlenen Balyoz Güvenlik Harekat Planı çerçevesinde kendisine görev teklif edildiği ve bu görevi kabul ettiği, şüpheli ile birlikte general seviyesinde bütün üst düzey askeri personel ile ilgili olarak değerlendirmelerin yapıldığı belgede hakkında olumlu görüş bildirildiği, görevlendirmeyle yetkili personel olarak tayin ve tespit edildiği,bu kapsamda özel operasyon ve sorgulama timlerinde görevlendirilecek personel, özel görevli toplama timlerinde görevlendirilecek personel, sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilecek personel, darbe harekatı timlerinde görevlendirilecek personel, gözaltı timlerinde görevlendirilecek personel, hasar tespit timlerinde görevlendirilecek personel, kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilecek personel, özel hastaneler ve ilaç depolarında görevlendirilecek personel, gümrükler, depolar, ambarlarda görevlendirilecek personel, alışveriş merkezleri ve gıda toptancılarında görevlendirilecek personel timlerinin teşkilinde çalıştığı, kolordu komutanı olarak çalıştığı birimden kategorili personel olarak tavsif edilen çok sayıda personelin Balyoz Güvenlik Harekat planı kapsamında ilişiğinin kesilmesinin öngörüldüğü, aynı bağlamda Hassas Tesisler ile ilgili görevlendirmelerin yapıldığı, Balyoz Güvenlik Harekat Planının müzakere edildiği plan seminerine katıldığı, katıldığı plan seminerinde Balyoz Güvenlik Harekat Planında yer alan hususlarla paralel sunum yaptığı, bu şekilde Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs suçunu işlediği kanaatine varılmıştır.

8-ŞÜPHELİ ŞÜKRÜ SARIIŞIK HAKKINDAKİ DELİLLER ve DEĞERLENDİRMELER:

İddianamenin önceki bölümlerinde hukuki niteliği tartışılan "Balyoz Harekat Planı'nın "İcra" bölümünde "Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında kendilerine kişiye özel olarak görev tevdii edilen ve bu onurlu görevi kabul eden personel (EK-A), harekatın kendi sorumluluk bölgelerinde planlama, hazırlık, koordinasyon ve icrasından Balyoz K.lığına karşı sorumludur" şeklinde düzenlemeden; Balyoz Güvenlik Harekat Planı eklerinden olan EK-A'da yer alan belgede yer alan şahısların Balyoz Güvenlik Harekat Planının kapsam ve içeriğinden haberdar oldukları, bu planda yer alan amacın tahakkuku için planda yer aldığı şekilde kendilerine görev verildiği, verilen görevin listede yer alan şahıslarca kabul edilerek listelerin buna göre tanzim edildiği, listede yer alan şahısların plan kapsamında kendi sorumluluk bölgelerinde planlama, hazırlık, koordinasyon ve icrasıyla görevli oldukları anlaşılmaktadır.

Yine planın uygulanması maksadıyla Balyoz Güvenlik Harekat Planının "İcra", bölümünün (c) bendinde sayılan teşkil edilecek olan özel operasyon ve sorgulama timlerinde görevlendirilecek personel, özel görevli toplama timlerinde görevlendirilecek personel, sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilecek personel, darbe harekatı timlerinde görevlendirilecek personel, gözaltı timlerinde görevlendirilecek personel, hasar tespit timlerinde görevlendirilecek personel, kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilecek personel, özel hastaneler ve ilaç depolarında görevlendirilecek personel, gümrükler, depolar, ambarlarda görevlendirilecek personel, alışveriş merkezleri ve gıda toptancılarında görevlendirilecek personel timlerinin EK-A daki personel tarafından EK-B deki kategorisine ve çizelge formatına uygun olarak tesbit olunacağı ve 1. Ordu Komutanlığına gönderileceği belirlenmiştir.

Bu kapsamda yapılan incelemede şüpheli ŞÜKRÜ SARIIŞIK'ın suç tarihi itibariyle 5. Kolordu Komutanı olarak görev yaptığı, Balyoz Güvenlik Harekat Planının EK-A listesinin 5 nci Kor. K.lığı alt başlıklı listesinde 1. sırada “Korg. Şükrü SARIIŞIK 5 nci Kor.K.” şeklinde isminin yer alarak Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında kendisine görev verildiği ve bu görevi kabul ettiği,

Dosyada mevcut 11 nolu CD “(1) 030305_2350\2002-2003\1 NCİ ORDU\İSTH. BŞK. LIĞI” sıralı klasörleri içerisinde bulunan “_GEN ETÜD” isimli Excel belgesi içinde; KKK sayfasında, toplam 212 adet Tuğgeneral, Tümgeneral, Korgeneral ve Orgenerale ait adı-soyadı, sicili, görev yeri ile ilgili bilgilerin olduğu, düşünce kısmında bu şahısların isimlerinin karşısında siyah renkli (+) işareti, kırmızı renkli (++) işareti, (-) ve (?) işaretlerinin olduğu, bir tanesinde hiçbir işaretin olmadığı,

Listenin 17. Sırasında “Korg. Şükrü SARIIŞIK 5 NCİ KOR.K. ÇORLU/TEKİRDAĞ” şeklinde şüphelinin isminin yazılı olduğu ve “Düşünce” bölümünde kırmızı renkli üç artı (+++) bulunduğu;

Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde bulunan "(1) 030305_2350\2002-2003\5KorKH" klasörü içerisindeki "EK-B (5 NCİ KOR)" isimli belge incelendiğinde içeriğinde “Özel Operasyon ve Sorgulama Timlerinde Görevlendirilecek Personel" başlığı altında 21, “Özel Görevli Toplama Timlerinde Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 7, “Sıkıyönetim Mahkemelerinde Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 2, “Darbe Harekatı Timlerinde Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 22, “Gözaltı Timlerinde Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 25, “Hasar Tespit Timlerinde Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 44, “Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 36, “Özel Hastane Ve İlaç Depolarında Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 14, “Gümrükler, Depolar, Ambarlarda Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 71, “Alışveriş Merkezleri Ve Gıda Toptancılarında Görevlendirilecek Personel” başlığı altında 24 kişinin isminin bulunduğu ve görevlendirmelerin yapıldığı, şüphelinin komutanı olduğu ve sorumluluğunun bulunduğu 5. Kolordu Komutanlığından toplam 398 kişiye ait isim, soy isim ve görev yeri bilgilerinin yer aldığı;

Balyoz Harekat Planında "...Devlet otoritesi hâkim kılınıncaya kadar kamu görevlerinin ifası için asker ve sivil şahıslar atanacaktır. Bu maksatla; bütün kilit görevleri Askeri personel devralacaktır..." ve "Üst Yazı Plan Çalışması 2003" isimli belgede ise “Daha önce tespit edilen hassas tesisler listesi güncellenerek, bu tesislere görevlendirilmesi düşünülen personel isimleri gönderilecektir.” şeklinde ibarelerin bulunduğu, bu kapsamda yapılan incelemede dosyada mevcut 11 nolu CD içerisinde bulunan 2002-2003\1 NCİ ORDU\İSTK BŞK. LIĞI" isimli klasör içerisinde "LAHİKA-1 HASSAS TESİSLERDE GÖREVLENDİRECEK KİLİT PERSONEL" isimli word belgesi içerisinde 1 nci, 2 nci ve 3 ncü öncelikli olmak üzere hassas tesisler ile ilgili olarak isim ve yer (koordinat) bilgilerinin bulunduğu, ayrıca bu tesislerde görevlendirilecek farklı rütbelerde personelin isim-soy isim ve mevcut görev yerleri ile ilgili bilgilerin yer aldığı, şüphelinin komutanı olduğu ve sorumluluğunun bulunduğu 5. Kolordu Karargahından 16 kişinin hassas tesislerde görevlendirildiği ,

Balyoz harekât planında; “…TSK kategorilendirilmiş personelden tamamen arındırılarak, boşalacak kritik kadrolara silah arkadaşlarımızın terfi ve atamaları yapılacak…” şeklinde ibareler yer aldığı, bu kapsamda yapılan incelemede Dosyada mevcut 11 nolu CD de 2002-2003/1 nci ORDU/İSTH.BŞK. LIĞI isimli klasör içerisinde bulunan “EK-C (İLİŞİĞİ KESİLMESİ TEKLİF EDİLEN PERSONEL)” isimli word belgesi içerisinde bulunan listelerde askeri personele ait ad-soyad, görev yeri ile ilgili bilgilerin yer aldığı ve şahıslar ile ilgili ayrıca açıklama kısmında düşünceleri belirtir fişleme bilgilerinin bulunduğu, "5 NCİ KOR. BÖLGESİNDE İLİŞİĞİ KESİLMESİ TEKLİF EDİLEN PERSONEL LİSTESİ" başlığı altında bulunan tabloda şüphelinin komutanı olduğu ve sorumluluğunun bulunduğu 5. Kolordu Komutanlığı Karargahından 77 kişinin olduğu ve yanlarında "İRTİCAİ EĞİLİMLERİ MEVCUTTUR, SİYASAL İSLAMİ GÖRÜŞLERİ BENİMSER VE DESTEKLER, MESAİ SAATLERİNDE NAMAZ KILAR, TAKİPTE, BÖLÜCÜ ÖRGÜTLERLE İRTİBATLIDIR, ZAMAN GAZETESİ OKUR" şeklinde açıklamaların bulunduğu,

Dosyada mevcut plan semineri ses kayıtları incelendiğinde şüphelinin kolordu komutanı olarak Çetin DOĞAN ile karşılıklı konuşmalar yaptığı, 5. Kolordu adına yapılan sunumlarda müdahil olduğu, yönlendirmelerde bulunduğu, sorulan sorulara cevap verdiği, sunumlar sonrasında genel kanaatlerini bildirdiği tespit edilmiştir.

Seminerde yapılan konuşmalarda;

Çetin DOĞAN: “Ordu komutanı olarak bütün bölge içerisinde ordunun sıkıyönetim teşkilatı olarak düşündüler. Şimdi ordu aynı zamanda az da olsa bir yanıyla da biz cephede meydana gelen gelişmeleri takip etmek zorundayız. 5. Kolordu klasik anlamda EMASYA planında böyledir bu. …..(anlaşılmıyor) böyledir. Ama 5. Kolordu yine kendi bölgesinde iç güvenlikle ilgili önemli bir tehdit yok. Kendisi belirttiler zaten bölge içerisindeki değerlendirmelerde. Ama burada düşmanın alacağı tertibe tedbirlere karşı biz müteakip bir harekâtı düşünmekle beraber şu anda stratejik savunma ve bazı şeylere mukabele etme sınırda sınırlı da olsa bazı çatışma olasılığı var. Buna karşı tedbirler almak durumundayız. O yüzden bu sıkıyönetim her yerde ilan ediliyor. Şimdi 5. Kolordu komutanı burada sınıra tertip ve tedbirler alırken kendisi geri bölgede 2. Kolordu da bölgede yine tertip ve tedbirler alırken kendi içerisinde önemli bir kalkışma, irticai bir hareket olmazken geri hudutlarının buradan geçirilmesi biraz sorgulanması gereken bir konu. Bunu tekrar ele almak zorundayız. Böyle bir olasılıkta yani dış tehditle eş zamanlı olduğu zaman olay dış tehdide karşı tedbirler alırken sıkıyönetim olursa hatta içerde iç ayaklanma olmazsa bile hiçbir şey olmasa bile içerde yalnız dışa yönelik bir harekat olsa bile 5. Kolordunun harekâtı kendi geri hududu kendi birliklerinin geri bölgesinden geçer. Fiilen cepheye yönelik bir harekâtı sevk ve idare etmekle ona cepheye yönelik faaliyeti yürütmekten geçer. Buradaki ana ana düşüncesi ana temel yaklaşımı bu olması lazım. Şimdi mevcut planlarımız içerisinde tabii 3. Kolorduya özel bir sefer görevi verilmemiştir. Şimdi uluslar arası bir kolordu haline gelmiştir. Ama böyle bir iç tehdit, iç güvenlik olduğu zaman mutlaka tabii milli bir görevler içerisinde bu da ne yapacaktır, görev yapacaktır. 15. Kolordu da bölgede münhasıran bir şey olmadığı için bölgede 15. Kolordu da geri bölgelerde bu emniyet ve asayişin sağlanmasında bütün yani kolorduların geri hududundan itibaren bir sefer durumundaki geri hududu bu EMASYA hududu geri hududundan itibaren ne yapması lazım ileriye yönelik bir harekâtta bunun hazırlıkları içerisinde olacağı için o bölgeye dikkatini dağıtacak geri hudutlarının tekrar yeni baştan buna göre düzenlenmesi gerekir. Aksi halde hem buradaki adamların emniyet bütün vaka bütün buradaki kaymakamları valileri onların emrine girmek durumunda bunların meşgul edecekleri faaliyetle kendi dikkatini cepheden ayırma gibi bir durumlar yaşayacaktır. Bu böyle. Ordu komutanı tabi bu şey içerisinde bizim öngördüğümüz sistem içerisinde ordu komutanının muhtemelen işte yeni yaptığımız hem İstanbul bölgesi içerisinde Çakmaklı’da hem cepheyle ilgilenme gibi bir süre hem geri bölgeyle ilgilenme gibi bir konusu olacaktır. Bu durumda iki tane hal tarzı var. Kolordulardan bir tanesi kolordu karargâhlarıyla bir tanesi kendisine ordu komutan yardımcılığı ve bütün geri bölgede ordu geri bölgesinin tamamında veyahut da boğazın doğusunda bir ordu komutanı iki tane ordu komutanı yardımcısı batısında bir ordu komutanı yardımcısı olmak üzere sıkıyönetim faaliyetleri geri bölge emniyeti ve bölge hasar kontrol görevlerini vermek durumundadır. Bu incelemeye değer, şimdi ayaküstü böyle yapalım demek doğru olmaz. Yani… her iki kolordunun gücünden, karargâhından ve buradaki birliklerinden yararlanmak lazım. Şimdi tabi sıkıyönetim teşkilatlanmaları daha ziyade doğrudan doğruya il hudutları dikkate alınarak yapılmakla beraber bu mutlak bir şey değildir, ilçeler alındığı sürece önemli bir sorun da çıkmaz. Geçici olarak ilçeleri bağlamak suretiyle bağlamak suretiyle düzenleme yapabiliriz hatta şeyde mesela olağanüstü hal durumunda bile böyle bir bağlantı vardır yani şeydeki biliyorsunuz Erciş şeyi Van’a bağlı olduğu halde, tamam mı, öbür tarafa gösterilmiştir. Yani onun içerisinde bazı zorunlu zaman şey birliklerin coğrafi yapılanmasından dolayı böyle bir şey yapılabilir. Bu konuyu burada tekrar yeni baştan inceleme 15. Ve 3. Kolordulara ordu komutanının yardımcıları olarak bölge içerisinde kolorduların 3. Ve 2. Kolorduların cephe sorumluluklarına daha fazla angaje olmalarını sağlamak bakımından bir geri bölge emniyet sınırı, bu sınırın kaldırılması ve daha uygun bir yerden uygun bir tarzda geçirilmesini sağlamak gerekebilir. Veya bir hal tarzı olarak şunun üzerinde durulabilir. Eğer burada kalacaksa, burada kalacaksa 2. Ve 3. Kolorduların geri bölgelerinin sorumluluğu 5. Kolordu komutan yardımcısına bir sıkıyönetim komutan yardımcılığı görevi de verilerek geri bölge emniyeti ve hasar kontrol görevi de burada verilebilir. Cephede bir görev verilmediği verilemediği zaman başlangıç safhasında zaten verilmesi de söz konusu değil. Başlangıç safhasında bu konu da enine boyuna düşünülmesi gereken noktalardan bir tanesi. Sıkıyönetim ilan edildiği zaman en önemli konu, en önemli konu, halkın günlük ihtiyaçlarının yemesinden içmesinden barınmasından asayişinden tamamen silahlı kuvvetlerin sorumlu olmasıdır. Ve yapılan her harekette yanlış adımda polisin yaptığı hareket yanlışsa bizlerin yaptığı, sokakta devriye gezen bir jandarmanın yaptığı bir hareket yahut da bir merkez komutanlığına bağlı bir inzibat erinin yaptığı hareket kötüyse faturası hepimize çıkacaktır. Onun için de bu konularda temel temel yaklaşım biçiminin belirlenmesi icap eder. Sıkıyönetim hallerinde sıkıyönetim hallerinde görev ve sorumlulukların belirlenmesinde merkez komutanlığı ve bu birim içerisinde görev yapanlar diğer unsurlar tamamen halka davranış biçimlerini, halkla ilişkilerini çok iyi bilmesi lazım. Bilelim ki bütün ihtiyaçların karşılanmasında silahlı kuvvetler sorumlu görülecek. Şu halde devlet su işleri bölgedeki belediyelerin Diskisi İskisi Yaskisi Maskisi diye bir sürü teşkilatlar ve şirketler var. Bu şirketler şuanda zaten gerici unsurların elindedir. Bu şirketler kendilerine serbest bırakıldıkları takdirde bunları denetim planlarını yapmadığımız takdirde bunlarla ilgili planlama bunların başına kendi içimizden yani emekli olmuş personel geçirmediğimiz takdirde bunları yeni bir yapıya kavuşmadığımız takdirde bunların yaptığı her hareket bizi sabotaja yönelik olacaktır. Ve baltalayacaklardır ve faturası da halk üzerinde bize çıkacaktır. İşlerin tıkır tıkır işlemesi ve gitmesi lazım. Üniversitedeki hayatın, üniversitedeki gençlerin hani böyle gereksiz güç kullanma baskı kullanma şeklinde değil de buradaki işlerde bile yani silahlı kuvvetlerin iyi temsilcilerinin bulunması yani demir yumrukla değil, demir eldivenle değil ama böyle yönetimde kadife eldiven dedikleri bir tarzda irticai kesimle hiçbir surette beraber olmamış unsurların da silahlı kuvvetlerin yanında olmalarını sağlayıcı tertip ve tedbirler alınması lazım. Böyle bir olayda, böyle bir olayda Şükrü paşa bir şey söylemişti, tabi bu adamlar eli kanlı sopalı falan filan bizim tabi silahlı kuvvetlerin unsurları varken yani halkı silahlandırmamız söz konusu değil. Ama halkın manevi gücünün maddi varlığının bizim yanımızda olması sonuna kadar götürülmesi önem taşıyor. Onun için halkla ilişkiler boyutu bu harekâtta çok önemli. Şimdiye kadar yaptığımız sıkıyönetim uygulamalarında temel hatamız, ben yaşamış, bölgede 1960’lardan beri bu tecrübeyi yaşamış bir kimse olarak söylüyorum temel hatamız şu olmuştur. Sıkıyönetim görevleri harp darp olmadığı halde hep tali görevler sayılmıştır. Belli karargâhlarda işte 66. Tümende g 3’tüm, g 2’lik yaptım, sonra g 3 oldum, temel görev o dönemde sıkıyönetim var arama tarama var bilmem ne var sıkıyönetimle ilgili faaliyetleri bir ek görev gibi tali görev saymamız birçok yerlerde, Diyarbakır’a gittim mesela 83 senesinin şubat ayında işte, tayin geçirdik. O zamanda yine de çok sınırlı nerdeyse kimsenin işe yaramazdır demeyeceğim, ikinci derecede yani konuları monuları itibariyle bu konuyu yürütecek böyle cerbezeli yahut bilgili kimseler değil yani mademki onlar şunları şunları yapsın diye hep öyle vermişizdir. Hani istisnaları vardır, çok iyi görev yapılan edilen şeyler vardır. Böyle bir durumda da o yüzden ağırlıklı mademki görevimiz birinci öncelikle iç güvenliktir ve içte güçlü şeyi sağlamaktır, birlik ve beraberliği, en iyi personelimizi halkla ilişkilerde ve sıkıyönetim faaliyetlerinin yürütülmesinde olacaktır. Ve bunu yaparken doğrudan doğruya mevcut kamu kurum ve kuruluşlarını bölgemizde tamamını fiilen emre almak zorundayız. Planlarımızın boyutları böylece detaylandırılması lazım. Aksi halde her şey yarım, her şey şey kalır. Kim nereye nasıl gelecektir, kim nerde görev yapacaktır, şartları ve bu konudaki istihbarat dosyalarımız dolması lazım. Aksi halde her şey yarım yamalak olur. Ki olmuştur da. Mesela alelacele 80 ihtilalini yaşamış yine bir kimse olarak söyleyeyim, şimdi, bakanlıklara personel gönderdik, ama hiç bir talimat vermedik. Herkes korktu ne oluyor falan diye, ondan sonra bir iki gün yokladılar falan filan adamı böyle adamların boşluğunu gördüler, ne bir görev talimatı var, ne yapacağını biliyor. Ne edeceğini biliyor. Yani sorun oldu. Yani problem oldu, sonra da çekildi. Bu iş böyle olmaz. Gönderiyorsan o görevi o bakanlığı bütünüyle yönetecek irade ve güçte karargâhıyla beraber personel gönderirsin. Bir fukara bir kimseyi göndermek oraya, tamam mı, hem silahlı kuvvetlerin temsili bakımından sorun yaratıyor, bu konunun mutlaka bilinmesi lazım. Dediğim gibi halkın özellikle ihtiyaçları çok çok iyi giderilmesi kontrol edilmesi lazım. Bölgemizdeki stoklar nelerdir, kaynaklar nelerdir bölge içerisinde. Bölgede kim spekülatif faaliyetlerde bulunabilir, hangi şeyin kara borsası olabilir. Bütün ulaşım dâhil deniz yolu, kara yolu, metrosu bilmem nesi falan filan. Bu konuların denetim altına alınması ihtiyacı vardır. Bunları dikkate alarak kuvvet ihtiyacının bu yönüyle de bakılmasına da ihtiyaç vardır. Kuvvet ihtiyacı, bakın şimdi, şeye, güneye yönelik bir harekât yapıyoruz. Yapmaya çalışıyoruz. Bir sürü personel, 600 küsür kişi bizden gitti değil mi? 600 küsur kişi, şeyde he? Evet, buradan oraya görevlendirildi, bir kısım son birkaç arkadaşın geçici olarak durduruldu falan filan. Yani olay böyle tabi. Şimdi böyle bir durumda İstanbul’u idare etmek 16 İstanbul bölgesinde 1. Ordu bölgesinde 16 milyon insan var. Hem en organize edilmiş, hem en şeysi? Yani uçta taşıyanlar var, hem de genç kısmı üniversitelerde bilmem ne hayatı var. Başkent başkent Ankara ama, ülkenin siyasal merkezi, başkent Ankara ama, kültürel merkezi, ekonomik merkezi her yönden burası. İstanbul ve bölgesi. Türkiye’deki sanayi üretiminin nerdeyse sanıyorum ki üçte ikisi buradan, tamamen Marmara Bölgesi yani İstanbul Bölgesinden kaynıyor sanayi kuruluşlarının üçte ikisi bu bölgeden. Bunların çalışması bunların devam ettirilmesi gerekir sıkıyönetim faaliyetleri içerisinde. Eskiden sıkıyönetim komutanlıkları biliyorsunuz doğrudan başbakana bağlıydı, kanun değişti. Şimdi bunlar ne oluyor, genelkurmaya bağlı oluyor. Kuvvet komutanlıkları ordu komutanlıkları devreye giriyor yani bir sistem içerisinde koordinasyonu falan filan sağlıyor. Bunların ne yapılması lazım, dikkate alınması lazım. Evet, şimdi bu son bu bölüm içerisindeki kendi kara kuvvetlerimiz içerisindeki imkân ve kabiliyetleri ve düzenlemeyi düşündük. Şimdi kuzeyde bir saha komutanlığı bu bölgede bulunuyor. Şimdi Kuzey Deniz Saha Komutanlığı hiç kendisine EMASYA görevi veriliyor aslında. Kendisine EMASYA görevi kuzey deniz saha evet. Boğaz komutanlığı olarak verilen görev var. Şimdi biz şöyle düşünüyoruz. Bir dış tehdit olduğu zaman yeni bir durum ortaya çıkıyor. Bundan eş zamanlı olarak acaba kendisine verilen EMASYA görevini yerine getirme imkânı var mı? Emrine emrine kendi emrinde kuruluşunda bulunan [38-40] unsurlar var. Bu unsurları sefer zamanında nereye görevlendiriyor. Ve kalan unsur buradaki sıkıyönetim faaliyetleri çerçevesinde karargâh olarak bak diyorum ki işlem hacim çok büyük. Yani burada koca bölgenin yönetimi meselesi var. Bu yönetime efendim silahlı güç olarak değil ama beyin olarak kafa olarak kadro olarak gidecek eleman olarak gidecek şeyimiz vardır imkânlarımız unsurlarımız vardır. Bu kapasiteyi bize bütün boyutuyla evvela sen ondan sonra aynı şekilde de 15. Füze üs komutanlığı da tabi kendi bölgesindeki güvenliğe binaen bölgesindeki güvenliği sağlamakla beraber arta kalan unsuru ne olabilir ne gidebilir bunu bize ortaya koyacak. Evvela size veriyorum.”

AYHAN TAŞ: Emredersiniz komutanım. Sayın komutanım, dün bizim 1. Ordu Komutanlığı Sıkıyönetim Yardımcı Komutanlığı olarak takdim ettiğimiz plana esas olan sıkıyönetim harekât konseptinin ana hatları şöyle: Tali Bölge Komutanlıklarının sayısının mümkün olduğunca az olması merkezi yönetim ve âdem-i merkezi icraat. İstanbul’un doğusu ve batı yakalarının bir mütalaa edilerek bir tali bölge komutanlığa verilmesi. Tali bölge komutanlıkları içerisinde satranç tahtası misali kritik bölgelerin alan kontrolü ve hakimiyeti ....(anlaşılmadı) EMASYA birliklerinden ayrı olarak vurucu prototip birlik üretmek şeklinde takdimde söylemiştik. Tankla takviyeli, motorlu, behemehâl Motorlu veya Mekanize Birliklerden oluşturduğumuz modern modüler birlikler ihtiyaca göre 2, 3, 5 şeklinde artabilen şekilde kullanılacaktır. Kontrol noktalarından ziyade devriye hareketleriyle caydırıcılık görevinin yürütülmesi arama ve kontrol yapmak amacıyla silahlı kuvvetlerin sokaklarda 2’şerli 3’erli gruplar şeklinde dağılmamasının temini istihbarata dayalı nokta operasyonlarıyla arama ve kontrollerin yapılması irticai faaliyetlere bulaşmış veya potansiyel kişilerin ki özellikle mahalli ve idari yöneticilerin süratle değiştirilmesi ilk aşamada halkın rahatsız edilmemesi temel konseptinden hareketle sokağa çıkma yasağının son çare olarak ilan edilmesi kullanılması, kimlik araması, araç araması ve benzeri hareketlerle yanlımız olan halkın kaybedilmemesi ve silahlı kuvvetler aleyhine bir kamuoyu oluşturmamak amacıyla halkın mümkün olduğu kadar az rahatsız edilmesini temin edecek bir konsept ile dün de arz ettiğimiz gibi 52. Zırhlı Tümen Komutanlığının bize verildiği farz ve kabul edilerek İstanbul doğusu ve batısı 52. Zırhlı Tümen Komutanının emir ve komutasına verilmiştir. Kocaeli ve Sakarya 1. Tugay komutanlığının emrinde diğer hatlar Bursa, Bilecik kendi komutanlarının emrinde olmak üzere 4 Tali Bölge Komutanlığıyla yürütülmüştür. Bugün detaylı dinlediğimiz 52. Tümen komutanlığının takdimine ilişkin bazı benim tespitlerim var. İşte birinci bize ters gelen İstanbul’un doğu ve batı olarak iki ayrı komutanlığa verilmiş olması. Hele bu komutanlıklardan doğudaki komutanlığın Piyade Okul Komutanlığına verilmiş olması ki Piyade Okul Komutanlığı bu salonda bile bu harekâtın dışında EMASYA görevlerinde bile dışında böyle hem EMASYA görevlerinden hem sıkıyönetimin planlanma seminerinin bile dışında olan bir komutanlığın ve elinde kullanacağı birlik 2 tane tabur olarak ifade edildi. Gösteri ve tatbikat Alayından gücünün de az olduğu bir komutanlığa doğu yakasının sorumluluğu verilmesi bana göre uygun bir hareket tarzı değil diye düşünüyorum.

Çetin DOĞAN: Evet..

Ayhan TAŞ: Karargâhlar zaten bizim işaret ettiği şekilde tekrar gözden geçirmek ihtiyacındadır. Sıkıyönetim karargâhları çok detaylı düşünülmesi gereken ve 83’teki model olarak, güzel bir model olarak görülen sıkıyönetim karargâh teşkilatının yeterli olmayacağı görüşündeyim. Gerçek ihtiyaçlarımıza göre tekrar gözden geçirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Ve biz biraz önce izah ettiğim satranç tahtası vari bölgeler bölünmek suretiyle ve hem o bölgedeki problem alanlarına müdahale edebilecek birlikleri ortaya koyduğumuzda sadece 52. Tümen için İstanbul için kendi emrindeki birliklerle beraber çıkarabileceği 76 bölüğün yetersiz olacağı çünkü 90 tane nokta tespit ettik. 90 bölgeye göre sadece 52. Tümen Tali Bölge Komutanlığının 8 taburla ki artı eksi 3 tugay eder. Bizim dünkü takdimimizdeki İstanbul’un üç mekanize, bir Tank Zırhlı Tugayla yani 4 Tugayla takviyesi gerekirdi. Bugün takdimde ifade edilen kuvvet yeterlidir görüşüne bu nedenle biz katılamıyoruz. Biz dört asgari dört bizim hesabımızda optimumdur komutanım yani daha da büyütülebilir ama malumunuz alacağımız birlikler 2. Kolordu ve 5. Kolordudur. Onların da cephede olabilecek bir harekete karşı engel olamamak için onların bize verebileceği asgari kuvvet ne olabilir düşüncesinden hareketle 4 tugay talep ediyoruz. Belki biraz daha bizi serbest ve rahat bıraksanız bu 4 Tugay daha da artacak. Arzlarım bu kadar efendim.

Çetin DOĞAN: Pekâlâ teşekkür ederim. 15. Kolordu şey 3. Kolordu komutanının ilave edeceği ya da görüşmelerde kendi ast komutanlıklarının ortaya koyduğu şeyler var. Bunlara söyleyeceği bir şey var mı?

Ergin SAYGUN: Komutanım, ben evvela müsaade ederseniz şu konuyu vurgulamak istiyorum. Bu bir EMASYA değildir. Bu bir devletin bekasıyla ilgili bir şey. Rejimin devamı ile ilgili bir şeydir. Bu bakımdan diğer kuvvetlere mensup bölgemizdeki kurum ve kuruluşların da bu yaklaşım içinde olması ve bu yapılacak bütün planlamada yer alması bilfiil görev alması gerekir. Bu itibarla da gayret birliğinin bu şekilde sağlanması şarttır diye düşünüyorum. Komutanım bu noktadan hareketle de ve bugün bölgemizde İstanbul bölgesinde Piyade Okulu gibi Deniz Harp Okulu, Deniz Lisesi, Hava Harp Okulu vesaire gibi böyle bir durumda fiilen görev yapmayacak ama ellerinde fevkalade değerli yetenekli personeli olan kurum ve kuruluşlarımız mevcuttur. Bunlardan sefer görevi olmayanların mesela pilotların muhtemelen vardır gidip bir takım birlikleri takviye edecektir. Akademi Karargâhı hakeza o şekildedir. Bunların böyle görevi olmayanların şimdiden belirlenerek sıkıyönetim karargâhlarında görevlendirilmeleri bunların mesela basın halkla ilişkiler şubesinde ille karacı olacak diye bir şey yok denizci de olabilir. Havacı da olabilir. Bu işe yatkın kişilerin şimdiden tespit edilip bu karargâhların mutlaka biz silahlı kuvvetle personelinden teşkili gerekir diye düşünüyorum. Aynı şey Jandarma Bölge Komutanlığı ve Jandarma için geçerlidir. Muazzam bir imkân kabiliyet bir kapasite vardır. Özellikle bölge komutanlarının bütün mülki ve idari makamlarla temas halinde olması irtibatı olması istihbarat imkânlarına sahip olması sıkıyönetim komutanlarına çok büyük bir kolaylık sağlayacaktır. Mesela sıkıyönetim komutanı harekât yardımcısı olarak kullanılabilmesi halinde. Komutanım ben gene bir konu dikkatimi çekti o kanaatinizi memnuniyetle izledik. Bütün arkadaşlar takdimlerinde aşırı şiddet kullanmaktan kaçındılar. Bu çok aşırı şiddet silahlı kuvvetlerle halkımızı karşı karşıya getirir ve beklenenin aksine bir takım sonuçlar açabilir. Komutanım kuvvet ihtiyacı kolordu olarak daha doğrusu ordu komutanlığı olarak yaptığımız takdimde belirttiğimiz ihtiyacın biz geçerli olduğunu düşünüyoruz. 15. Kolordu komutanının da ifade buyurdukları gibi bu İstanbul bölgesi için 4 Tugay civarında bir kuvvete ihtiyaç olduğunu biz düşünüyoruz. Bunun ne şekilde temin edilebileceği elbette yapılan çalışmalarla çıkacaktır. Gene bir takım şeylerde gördük yansılarda adalardan bir takım harp okulundan bir bölük hava savunmadan bir bölük gibi artık bunlara böyle bir harekâtta hiçbir şekilde görev vermeden bunları sadece kendi güvenlik kendi birliklerinin güvenliklerini sağlamaları gerekir diye düşünüyorum. Komutanım son olarak İstanbul’da bütün dini irticai faaliyetlerin merkezi kanaatimce Fatih, Çarşamba, Aksaray, Edirnekapı bölgesidir. Bütün tekke Eyüp bölgesidir. Tekkeler zaviyeler efendim hepsi buradadır. İşte semtin adı bile Hırka-İ Şeriftir. Aksaray Fatih arası adı Sofulardır. Onun için buranın öncelikle kontrol altına alınması buranın kontrol altına alınmasıyla da işte Ümraniye, Sultanbeyli vesaire gibi diğer taraflara dahi daha rahat müdahale edilebileceğini düşünüyorum, arz ederim.

Çetin DOĞAN: Pekâlâ teşekkür ederim. evet ....(anlaşılmadı) genel şeyler hakkında bir kere kendi bölgenizle ilgili bir irticai şey beklemiyorsunuz zaten.

Ergin SAYGUN: Bir şey beklemiyoruz. Bize göre temel sorun İstanbul.

Çetin DOĞAN: İstanbul’dur, evet İstanbul’la ilgili…

Engin ALAN: Şimdi İstanbul’la ilgili de bu Ergin Paşanın söylediklerine bütünüyle katılıyorum. Bir defa okullarla falan bu iş olmaz. Öyle işte seferberlikten gelecek 21 günde göreve hazır olacak hafif piyade taburları da filan da bu iş olmaz. Onlara da bel bağlamanın doğru olmayacağını düşünüyorum. Dolayısıyla bu kuvvet yetmez. Dün sabah yaptığımız hepimizin değerlendirmede burada öncelik içerdeyse sıklet merkezi de içerde olmalıdır. Dolayısıyla komutanım bir de insanoğlunun çok hassas olduğu din gibi bir motif ortada olduğuna göre bu işi çok çabuk bitirmek silahlı kuvvetlerin de imajını korumak söz konusudur. Bu nedenle komutanım tedbirler çok radikal alınmalıdır. Kuvvet 2. Kolordudan 5. Kolordudan ne gerekiyorsa yapılarak bu iş bir an önce bitirilmelidir. İşin diğer tarafı…..

Şükrü SARIIŞIK: Komutanım kolordu komutanı arkadaşlarımın açıklamalarına aynen katılıyorum. Ancak burada şimdi işte .....(anlaşılmadı) senaryoya göre Ankara’ya gittik. Komutanlarla toplan.... Tabi Sayın Genelkurmay…

Çetin DOĞAN: Şimdi müsaade edin. Dünkü toplantıyla bitmedi muhakeme .....(anlaşılmadı) daha bunlar da bunun devamı. Yani bu bölgede ne kadar kuvvet var ben şimdi şöyle söyleyeceğim ana dünkü genel değerlendirmeyi aldık yani genel ne yapacağımızı. Burada da İstanbul bölgesi bölgedeki sıkıyönetim faaliyetleri geride tabi ondan sonra cephede ne yapabileceğim konusunu da söyleyeceğim. Aa bak diyecem benden burasını bekleme falan filan bunlar da dâhil.

Şükrü SARIIŞIK: Şimdi tabi bunlar açıklığa kavuşursa ortaya çıkacak olan alternatifler de sınırlanıyor. Ama yani bunlar tam olarak açıklığa kavuşmadığı takdirde alternatifler de bağlı kalmamız gerekiyor.

Çetin DOĞAN: Şimdi ben buradaki tartışmamızın ana amacı… ....(anlaşılmadı) oraya giderken İstanbul’un asayiş durumu için ilave kuvvet durumu. İşte bakın cepheden şu kadar kuvvet çekeceğim. Buradaki düzenlemeyi nasıl yapacağım bizim teknik sorunumuz. Onu biz yani orayı anlatacağım değil.

Şükrü SARIIŞIK: Tamam. O çerçevede aldım ben. Tamam. Şimdi komutanım ordu karar şurada ordu komutanı olarak şuna karar vermek lazım. Şimdi ortada son derece önemli bir tehdit var. Buradaki bir başarı sadece İstanbul’la sınırlı kalmayacak bunu gözleyenler bekleyenler var ve buradaki hareketin başarısına bağlı olarak İç Anadolu’da Türkiye’nin genelinde bazı bölgelerde bu olaylar tırmanma gösterebilecek. Onun için buradaki hareketin süratle bastırılması birinci prensiptir. Bunun için ben 2. Ve 5. Kolordu komutanlıklarımız dâhil olmak üzere benim için 2. Öncelik dış tehdide müdahale etmektir. Ben önce iç tarafı halletmek durumundayım. Onun için bu biraz önce ifade edilen seferde kurulacak birliklerle falan bu işin halledilmesi mümkün değil. Onun için ben 2. Ve 5. Kolordu komutanlığından yeterli emniyet tedbirlerini alabilecek bütün birliklerimi oraya görevlendiririm. Onun dışındakilerin tamamını buraya getiririm getiririm. İstanbul’un üzerine çökerim. Ve belediye başkanıymış, yok ondan sonra savcıymış, hâkimmiş, kaymakammış, bu konuya olumsuz bakan tablolarda yer alan insanları gerekirse belediye başkanlıkları komutanları o görev de uhdesinde olacak şekilde görevlendirmek suretiyle ve ağır bir baskı ve biraz evvel ifade ettiği gibi ben tabi komutan arkadaşıma katılıyorum ama bir yerde de hani karşımıza halkı almak meselesi ayrı bunlar kararlarını vermişlerdir bu ülkeyi bölecek parçalayacaklardır ve ülkeyi başka bir rejimin içerisine taşıyacaktır. Böyle kararlı olan bir halka karşı da acımasızca hareket etmek bizim görevimizdir. Onun için bütün unsurlarımı buraya getirmek suretiyle burayı kısa süre içerisinde temizler ondan sonra komutanlığın değerlendirmesine göre üst komutanlığın verecekleri emre göre dışarıya yapacağımız müdahaleyi tekrar ikinci etapta alabileceğimi düşünüyorum. Arz etmek istediğim küçük birliklerle çünkü çok geniş bir bölge İstanbul’da hepimiz yaşıyoruz. O kontrol noktalarına bir anda tırmanmış halk galeyana gelmiş büyük kitleler harekete geçmiş bizim bu birliklerimizle kontrole almamız altına almamız mümkün değil 50 tane sokak var bir bölgenin içerisinde kaybolur gider yani bu konuda biraz daha zecri tedbirler almak suretiyle sürat…”şeklinde beyanlarının olduğu,

Ses kayıtlarının başka bir yerinde;

Şükrü SARIIŞIK ...(anlaşılmadı) şu ana kadar senaryo içerisinde yapmış olduğumuz çalışmalarla bağlantılı olarak daha değişik bir durum ortaya çıktı. Tabi bizler asker olarak her şeyi matematiksel olarak ele alıyoruz. Şimdi oli değerlerini masanın üzerine yatırdığımız zaman Yunanistan’ın bu tertiplenmesi durumunda birinci ordunun kuvvet yapısını da yeni baştan masaya yatırmamız gerekecek. Yani şimdi mevcut olan…

Çetin DOĞAN: Kaldı ki şimdi özel bir durum var. Bu özel durum içerisinde düşüneceksiniz. Bu özel durumda stratejik ihtiyatlar yok. Bu özel durum içerisinde belirli tugay ihtiyacı var. Asgari 4, 3-4 tugaya ihtiyaç var. Ve bu çerçevede ne yapacağını düşüneceksin. İç güvenliği değerlendirdik. Bölge içerisinde birinci önceliği iç güvenliğe verdik. Ondan sonra da buradaki kuvvet ihtiyacı şu. Siz bakacaksınız durumda bu durumda düşmanın bu kuvvetlerini gördünüz burada tertiplenmesini dikkate alabilirsiniz, almayabilirsiziniz. Ben tertiplenmesinin böyle olmayabileceğini söyledim. Neden söyledim. Çünkü bizim bu kadar angaje olduğumuz bu dönemde kendi şeylerini birliklerini hırpalaması araziye dağıtması kalması bilmem ne yapması yağmurda çamurda bilmem nede tutmaya da gerek ne var yok diye düşündüğüm için. Şeklinde beyanlarının olduğu,

Dosyada mevcut plan semineri ses kayıtları incelendiğinde 10 nolu CD içerisinde “(1) 030310_1103\5KORKH” klasöründe bulunan sunumlar içerisinden “5KOR2NCIGUN06NCISORUOLASENYUKSENGOREBIRORK” isimli sunum şüpheli tarafından yapıldığı, özetle şüphelinin Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo çerçevesinde İstanbul, İzmit ve Marmara daki durumdan sonra kuvvet ihtiyacı değerlendirmesi yaptığı, açık ve kapalı görevler olmak üzere kapalı görevler altında “Kapalı görevlerimiz ise işte sıkıyönetim planlarının uygulanması kuvvet ihtiyacının hesaplanması karargâhların buna göre teşkili gerekli intikallerin yapılması kolluk kuvvetlerinin emre alınması kamu yönetiminde sorumluluğun devralınması sevk idaresi çekirdek kadrolu birliklerin teşkili ve teçhizi Gökçeada, Karaağaç, Ferre bölgelerindeki savunma tedbirlerinin artırılması hudut birliklerinin takviyesi hudut hattında gerginliği artırıcı faaliyetlerden kaçınılmasıdır.” Şeklinde ifadelerinin olduğu ve sunumun devamında harekat tarzlarının anlatıldığı,

Ses kayıtlarının başka bir yerinde;

“Şimdi tabi bu seneryo içerisinde esas konu şöyle bir durum ortaya çıkıyor.Güneyde bir hareket icra ediyoruz yunanistanla her an için çatışma girme durumundayız yangın yerine dönmüş ülkenin bir kısmı içerdede bir takım tehditler var bölücü ve kadek pkk şimdi bu ülkede gerçek vatanseverler ne yapacak yani şimdi onların karşısında bir kitlede yani onlar nasıl silahlanmışsa buna karşı bundan evvelki olduğu gibi onlara karşı bir harekat icra edilince yeni bir oluşum ortaya çıkacak yani. Buna silahlı kuvvetler müdahale mi edecek yoksa teşvik mi edecek yani bu oluşum içirisinde ülkenin yüzde oy potansiyeline baktığımızda ortaya çıkan irticai tablonun karşısında da %80’e yakın bir rakam var. Yani bunların da örgütlenmesi halinde organize olması halinde irticai unsurlara karşı yapılabilecek karşı bir harekâtın da olabileceğini göz ardı etmemek lazım.1. Tugay komutanımızın söylediği konu aslında 12 eylül öncesinde ülke yangın yerine dönmüş hergün 50 tane insan ölüyordu. Sağ sol birbirine girmişti. Ama bir 12 eylül darbesi bütün bunların hepsini ortadan kaldırdı. O ülke sütlüman haline geldi. E şimdi böyle bir tehditin ortadan kaldırılması için fazla uğraşa gerek yok. Yani kuvvetleri sağa sola göndermenin bana göre yapılacak en kolay harekat tarzı bir 12 eylül gibi harekatın baştan itibaren organize edilmek suretiyle bir anda söndürülmesi imkan sağlar diye düşünüyorum. Burda tabi burda söylemek istemedik ama sonunda bunu vurgulamaya çalışıyoruz. Bundan sonraki konuşmalarda da dikkate alın.” Şeklinde şüphelinin beyanının olduğu tespit edilmiştir.

Başsavcılığımızca 06/04/2010 tarihli Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan beyanında;

"Ben üzerime atılı suçlamalarla ilgili olarak Emniniyet Müdürlüğünde 06/04/2010 tarihinde müdafiim huzurunda beyanda bulundum bu beyanlarım doğrudur. Aynen tekrar ederim. Bu ifademde de belirttiğim gibi benim balyoz güvenlik harekat planını basından duydum. Daha öncesinde böyle bir güvenlik harekat planından haberdar olmadım. 5-7 Mart 2003 tarihinde icra edilen plan seminerine 5. Kolordu komutanı olarak 1. Ordu komutanlığının görevlendirmesi ile katıldım. Plan seminerinde yapmış olduğum sunum jenerik senaryoya uygun olarak bu çevçevede yapılan konuşmalardır. Benim 2003 tarihinde komutanı olduğum kolordu da bir adet tümen beş tugay bulunmaktadır. benim emrimdeki tümen ve tugaylar jenerik senaryo gereği cepede görevliydi. Bu kuvvetler ve jenerik senaryo gereği yapılan konuşmalardır. 2003 yılında yapılan plan semirenin meslek hayatımda daha önce katıldığım plan seminerine uygun icra edilen bir plan semineridir. 1. Ordu komutanlığının olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun plan seminerinde icra edilmesi konusuda kara kuvvetleri komutanlığı ile bu konudaki yazışmalar hakkında bir bilgim yoktur. Bu nedenle olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun plan seminerinde icra edilip edilmeyeceğinin kara kuvvetleri komutanlığının emri olup olmadığı konusunda bilgim yoktur. 11nolu cd içerisinde 2002/2003/ istihbarat başkanlığı sıralı klasör içerisinde bulunan (gen etüt) isimli excell belgesi içerisinde bulunan 212 adet Tuğgeneral, Tumgeneral, Orgeneral'e ait liste gösterildi, soruldu: ben böyle bir listeden basında çıkınca haberdar oldum, ismim karşısındaki üç artı ifadesinin kimler tarafından ne amaçla konulduğu hakkında bir bilgim yoktur.

Ben yukarda belirttiğim gibi görevim gereği plan seminerine katıldım. görevimle ilgili sunum yaptım. Suç teşkil edecek herhangi bir davranışım yoktur. " diye beyanda bulunmuştur.

Şüpheli Şükrü SARIIŞIK her ne kadar savunmasında atılı suçlamayı reddetmekte ise de; izah olunan delillerin bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda şüpheli Şükrü SARIIŞIK’ ın, Çetin Doğan liderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti Yürütme Organını Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Men Etmek için oluşturulan yapılanma içinde yer aldığı, bu amaçla düzenlenen Balyoz Güvenlik Harekat Planı çerçevesinde kendisine görev teklif edildiği ve bu görevi kabul ettiği, şüpheli ile birlikte general seviyesinde bütün üst düzey askeri personel ile ilgili olarak değerlendirmelerin yapıldığı belgede hakkında olumlu görüş bildirildiği, görevlendirmeyle yetkili personel olarak tayin ve tespit edildiği, özel operasyon ve sorgulama timlerinde görevlendirilecek personel, özel görevli toplama timlerinde görevlendirilecek personel, sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilecek personel, darbe harekatı timlerinde görevlendirilecek personel, gözaltı timlerinde görevlendirilecek personel, hasar tespit timlerinde görevlendirilecek personel, kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilecek personel, özel hastaneler ve ilaç depolarında görevlendirilecek personel, gümrükler, depolar, ambarlarda görevlendirilecek personel, alışveriş merkezleri ve gıda toptancılarında görevlendirilecek personel timlerinin teşkilinde çalıştığı, kolordu komutanı olarak çalıştığı birimden kategorili personel olarak tavsif edilen çok sayıda personelin Balyoz Güvenlik Harekat planı kapsamında ilişiğinin kesilmesinin öngörüldüğü, aynı bağlamda hassas tesisler ile ilgili görevlendirmelerin yapıldığı, Balyoz Güvenlik Harekat Planının müzakere edildiği plan seminerine katıldığı, katıldığı plan seminerinde sunum yaptığı, sunumun içeriği incelendiğinde olumsuz tesiri, kriz, kaos ve kargaşa çıkarılmasına yönelik sonuçları, örgüt faaliyetleri üzerindeki etkinliği, bu etkinliğin örgüt amaçlarının gerçekleşmesine uygunluğu Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs suçunu işlediği kanaatine varılmıştır.