Veriler
|
Milyar ABD $
|
|
2005
|
2006
|
2007
|
2008
|
2009
|
|
GSMH
|
642
|
699
|
798
|
882
|
795
|
|
İhracat
|
350
|
400
|
472
|
541
|
431
|
|
İthalat
|
311
|
358
|
420
|
488
|
385
|
|
Cari İşlemler Dengesi
|
37
|
50
|
43
|
45
|
28
|
|
Kamu borç stoğu
|
331
|
321
|
357
|
509
|
502
|
|
Dış Borç Stoğu
|
1.760
|
1.974
|
2.411
|
2.579
|
2.579
|
|
Nüfus (kişi)
|
16.305.526
|
16.334.210
|
16.357.992
|
16.405.399
|
16.486.000
|
|
Kişi Başına GSMH (ABD $)
|
39.362
|
42.818
|
48.786
|
53.792
|
48.242
|
|
Oranlar
|
|
|
|
İhracat/İthalat
|
1,13
|
1,12
|
1,12
|
1,11
|
1,12
|
|
İhracat/GSMH
|
0,55
|
0,57
|
0,59
|
0,61
|
0,54
|
|
İthalat/GSMH
|
0,48
|
0,51
|
0,53
|
0,55
|
0,48
|
|
Cari İşlemler Dengesi/GSMH
|
0,06
|
0,07
|
0,05
|
0,05
|
0,04
|
|
Kamu Borç Stoğu/GSMH
|
0,52
|
0,46
|
0,45
|
0,58
|
0,63
|
|
Dış Borç Stoğu/GSMH
|
2,74
|
2,82
|
3,02
|
2,92
|
3,24
|
|
World Economic Forum (WEF) tarafından yayınlanan 2009-2010 Küresel Rekabetçilik Raporu’na göre Hollanda ilk on ülke arasında yer almaktadır. Aynı rapora göre Hollanda şirketleri oldukça sofistike ve uluslarası düzeyde yeni teknolojileri almada en atak şirketler olarak öne çıkmaktadır. Oldukça eğitimli, esnek ve motivasyonu yüksek iş gücü, ülkenin merkezi coğrafi konumu, gelişmiş altyapı ağı ve lojistik hizmetleri Avrupa’nın, Amerika’nın ve giderek sayıları artan Asya şirketlerinin Avrupa ofislerini Hollanda’da açmalarına yol açmaktadır. Bu da, dünyadaki en büyük 500 şirketin 400’ünün Hollanda’da ofislerinin mevcut olmasıyla paralellik arzetmektedir.
Hollanda ekonomisi, özel sektör ve kamu sektörünün her ikisinin de önemli roller oynadığı karma bir pazar ekonomisi niteliği taşımaktadır. Ekonomi güçlü bir uluslararası yönelime sahiptir. Hollanda, ticaret ve yüksek düzeyli finansal ve mesleki hizmetleri ile ünlenmiş, dünyadaki en zengin ve refah seviyesi yüksek ülkelerden biri olarak öne çıkmaktadır.
Hollanda hükümeti geleneksel olarak özel sektör eliyle kalkınma lehinde politikalar yürütmüş ve yalnızca ulusal çıkarlar veya çok miktarda iş imkanı sözkonusu olduğunda müdahalede bulunmayı tercih etmiştir. Ulusal potilikalar, enerji, telekomünikasyon ve toplu taşıma gibi önemli kamu çıkarı olan sektörleri izlemek için kurulan bağımsız kurumlar marifetiyle rekabeti geliştirmeye ve tüketiciyi korumaya vurgu yapmaktadır. Hükümet, kamu hizmetlerinde özel yatırımlara ve yeni endüstriyel gelişmeler için kamu-özel sektör işbirliğine açıktır. Devlet bazı önemli büyük şirketlerde ve sektörlerde pay sahibi olmakla birlikte bütün endüstriyi kontrol altında tutmamaktadır. Devlet, kendi topraklarında ve kıta sahanlığındaki madenlerle ilgili imtiyazları verme hakkını elinde tutmaktadır. Hollanda’da millileştirme konusunda bir kanun bulunmamakla birlikte millileştirme bir tehdit olarak görülmemektedir. Devletin önemli endüstriyel holdingleri, bazı özel şirketlerin devamının sağlanmasını teminen üstlenilen şirket kurtarma operasyonlarından kaynaklanmaktadır. 2008 yılında banka ve sigortacılık grubu olan Fortis’e devlet sermayesi konularak batmaktan kurtarılması, ING bankasına finansal destek verilmesi ve ABN-AMRO bankasının satın alınması da bu çerçevede gerçekleştirilmiştir.
Hollanda’da devlet taşımacılık sektöründe, ulusal demiryolu işleticisi Nederlandse Spoorwegen, bölgesel otobüs şirketi Connexxion ve Rotterdam limanı da dahil olmak üzere önemli bir paya sahip bulunmaktadır. Devletin ulusal havayolu şirketi olan KLM’deki payı 2004 yılında şirketin Air France ile birleşmesi neticesinde % 14,75’ten % 5,9’a düşmüştür. ulusal gaz dağıtım şirketi Gasunie ve elektrik şirketi Tennet gibi stratejik sektörlerdeki payını korumakla birlikte hükümet enerji sektöründe kamu payını düşürmek için çalışmaktadır. Elektrik piyasası 2004 yılından itibaren tam rekabete açılmış bulunmaktadır.
Hollanda kendisini Avrupa’ya giriş kapısı olarak lanse etmekte ve aktif bir biçimde yabancı yatırımları teşvik etmektedir. Hollanda Yabancı Yatırım Ajansı, ülkeyi, uluslararası aktiviteler için bir üs olarak takdim etmekte ve yeni bir şube açmak isteyen veya mevcut bir şirketi genişletmek isteyen şirketlere yardım etmektedir. Hollanda, yatırım teşvikleri sağlamak yerine iş dünyasına kendi avantajlarını pazarlamayı tercih etmektedir. Bu avantajlar arasında, taşımacılık ve dağıtım merkezleri olan Rotterdam limanı ve Schiphol havaalanı ile bağlantılı güçlü bir lojistik altyapı, çok dilli ve misafirperver olması ile ünlenen kalifiye ve iyi eğitimli iş gücü, Polder Modeli (1982’den beri endüsriyel istikrarsızlığı önlemiş olan müzakere ve mutabakat temeline dayalı İşçi-İşveren ve kamuyu biraraya getiren bir sistem) sayesinde mevcut olan emek piyasası istikrarı sayılmaktadır. Bu avantajlar bilgi-iletişim teknolojisi şirketleri ve pek çok dağıtım ve çağrı merkezleri için cazip gelmekte olup, bu şirketler son yıllarda Hollanda’da pek çok firma kurmuşlardır.
Dostları ilə paylaş: |