T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM FAKÜLTESİ
İNGİLİZCE ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ
MALTEPE ÜNİVERSİTESİ’NDEKİ İNGİLİZCE KONUŞMAKTA ZORLUK YAŞAYAN ÖĞRENCİLER HAKKINDA ARAŞTIRMA RAPORU
HAZIRLAYANLAR:
MANİFESTO GRUBU
NAZLI DENİZ ERDEMİR – 141002009
ŞEVVAL SARI – 141002003
MELİKE NUR EMRİ - 151002006
HATİCE AYDAŞ – 161002309
ENES ILYAS SARI - 161002510
DERSİN ÖĞRETİM ÜYESİ: SEVİM AŞİROĞLU
İSTANBUL
MAYIS 2017
İçindekiler
-
Problem
-
Araştırma Sorusu
-
Amaç
-
Önem
-
Varsayımlar
-
Sınırlılıklar
-
Değişkenler
-
Yöntem
-
Evren
-
Örneklem
-
Veriler ve Toplanması
-
Gözlem
-
Ekler
-
Kaynaklar
Problem
Hissedilen ve giderilmek istenen her güçlük potansiyel bir "problem"dir. Güçlük, insanı fiziksel veya düşünsel yönden rahatsız eden bir durumdur. Araştırma açısından herhangi bir güçlüğün problem olarak kabul edilebilmesi için, en az iki koşulu karşılaması gerekir ;
A. Kararsızlık durumu,
B. Birden çok olası çözüm yolunun görülmesi. (Karasar, 2016)
Araştırmanın problemi;
Günümüzde artık küresel bir dil halini almış olan İngilizce, gerek dünyada gerekse ülkemizde yabancı bir dil olarak yaygın bir biçimde öğretilmekte ve öğrenilmektedir. İngilizce’nin yabancı bir dil olarak öğrenilmesini kapsayan sürecin sonunda, belirlenmiş olan amaçlara ve farklı düzeylere göre değişmekle birlikte, öğrenenlerin hedef dilde iletişim ve etkileşim becerilerini edinmesi, temel beceriler olarak sıralanan dinleme, konuşma, okuma ve yazma becerilerinde hedeflenen bir düzeye ulaşması ve hedef dilin yapı, telaffuz ve sözcük bilgilerini öğrenmiş olmaları beklenmektedir. Ancak hatırlanması gereken nokta, yabancı dil öğreniminin, karmaşık ve problemli bir alan olmasıdır.
Yabancı dil öğrenmeyi, karmaşık ve problemli bir duruma getiren kaynaklardan birisi, öğrenenlerin sahip olduğu bireysel farklılıkların dil öğrenim sürecinde farklı etkiler bırakmalarıdır. Bir başka ifade ile yabancı dil öğreniminde başarı, öğrencilerin sahip oldukları bireysel özelliklerle yakından ve doğrudan ilgilidir. Temel başlıklar halinde ele alındığında, bahsedilen bu bireysel farklılıklar, öğrencilerin dil öğrenimi konusunda sahip oldukları inançları, öğrenmeye karşı olan tutumları ve beklentileri, kişiden kişiye değişen güdülenme düzeyleri ve duyuşsal durumları olarak sıralanabilir. Gerek dil öğrenim sürecinde karşılaşılan sorunların çözümlenmesi gerekse dil edinimi ve öğrenmede başarının artırılması, öğretmenler, öğrenciler, müfredat geliştiriciler, akademisyenler gibi hedef grupların, dil öğrenme süreci üzerinde etkili olan bireysel farklılıklara yönelik farkındalık düzeylerinin artırmaları ile sağlanabilir.
Ülkemizdeki yabancı dil öğrenimi konusundaki sorunlarının aşılması, doğal olarak, sorunların belirlenmesi ve çözüm yollarının aranması ile sağlanabilir. Bunlar da, bilimsel araştırmaların nitelik ve nicelik bakımından beklenen düzeyde olması ile bağlantılıdır. Ancak, ülkemizde, yabancı dil öğrenimi ile ilgili çalışmaların yeterli sayıda ve düzeyde olduğunu söylemek maalesef mümkün değildir. (Aydın, Zengin 2008)
Araştırma Sorusu
Birçok araştırmada, amaçlar, soru cümleleri ile ifade edilir. İfade ediliş kolaylığı ve fazlaca varsayıma dayanma zorunluluğunun olmayışı bu yöntemin başlıca kullanım nedenleridir. Sorular açımlama ve ayrıntı saptama düzeylerinde tek tek değişkenlerin sorgulanması düzeyinde olabilir. (Karasar, 2016)
Araştırmanın sorusu; Maltepe Üniversitesi’nde, öğretim dili İngilizce olan bölümlerde okuyan öğrenciler İngilizce konuşmada neden zorluk çekmektedirler?
Hipotez (Denence)
Bilimsel yöntemin özünde sınama kavramı vardır. Araştırmacı ele aldığı probleme neden olan değişkenleri önce tahmin etmeye; sonra bu tahminini başkalarının da kabul edebileceği ‘’ortak ölçütlere’’ göre sınamaya (denemeye) çalışır. Bu amaçla denenceler (hipotez/’’hypothesis’’) geliştirir. (Karasar, 2016)
Bu araştırmada, aşağıdaki hipotezlerden hareket edilecektir:
-
Öğrenciler, gündelik hayatlarında öğrendikleri yabancı dile maruz kalmamaktadırlar.
-
Öğrencilere öğrendikleri yabancı dili aktif olarak kullanacakları ortam yaratılmamıştır.
-
İngilizce Türkiye’de çok yaygın ve etkin bir dil olarak konuşulmadığı için öğrenciler bu dili konuşurken zorluk yaşamaktadırlar.
-
İngilizce’de, Türkçe’de olmayan bazı sesler olduğu için; örneğin /θ̱/, /ð/, /ʔ/ (1.A), öğrenciler konuşurken zorluk yaşamaktadırlar.
-
Öğrenciler, farklı bir dil öğrenirken ve konuşurken sınıf ortamında hata yapmaktan fazlasıyla çekindikleri için bu dili konuşmakta zorluk yaşamaktadırlar.
Amaç
Araştırma probleminin en somutlaştığı yer amaçlardır. Amaçlar, ‘’Ne? Nasıl? ve Niçin?’’ gibi sorularla ilgili olup, aydınlatılmak istenen değişkenleri ve bu değişkenleri ve bu değişkenler arasındaki ilişkileri sorgulama yeri ve ifadeleridir. Ayrıca, amaçlar iyi amaçlar iyi hazırlanmış araştırma başlığının da bir açılımıdır. (Karasar, 2016)
Bu araştırma ile Maltepe Üniversitesi’ndeki öğrencilerin ne kadar etkili İngilizce konuşabildiği ve ne gibi zorluklar çektikleri hakkında değerlendirme yapılmaya çalışılacaktır. Bu amaçla cevaplandırılacak sorular şunlardır:
1. Öğrenciler İngilizce konuşurken neden zorluk yaşıyorlar?
2. Öğrencilerin konuşamama problemi dile maruz kalmamaktan kaynaklanıyor olabilir mi?
3. Öğrencilerin İngilizce konuşurken yaşadığı problemler Türkçe ve İngilizce’nin farklı dil ailelerine mensup olmalarından kaynaklanıyor olabilir mi?
4. Öğrencilerin okudukları bölümde İngilizce aktif ve etkin bir şekilde kullanılıyor mu?
5. Öğrencilerin İngilizce konuşurken yaşadığı sıkıntılar psikolojik ya da fiziksel kaynaklı olabilir mi?
Önem
Araştırmanın amacı için belirlenip toplanan verilerin hangi kuramsal ya da pratik sorunun çözümünde kullanılabileceğinin açıklanması, araştırmanın önemini ifade eder. Bir başka deyişle, araştırmanın önemi, soruların niçin cevaplandırılmak istendiği, denencelerin niçin sınanmak istendiği sorularının cevabında saklıdır. (Karasar, 2016)
Bu araştırma ile:
-
İngilizce’yi konuşmakta zorluk yaşayan öğrencilerle birebir konuşarak yaşadıkları problemleri öğrencilerin kendilerinden öğrenebiliriz.
-
İngilizce’nin üniversite ortamında nasıl ve ne amaçlarla kullanıldığı hakkında gerçekçi değerlendirmeler yapabiliriz.
-
Öğrenci, İngilizce konuşurken sınıf ortamında bir hata yaptığında, diğer öğrencilerin hata yapan öğrenciye verdikleri tepkileri ölçebilir ve bu faktörün öğrenciyi etkileyip etkilemediğini öğrenmiş oluruz.
Sınırlılıklar
Araştırmada zorunlu ve tercihi sınırlıklar vardır. Araştırmacının ideal gördüğü ve normal olarak yapmak isteyip de çeşitli nedenlerle vazgeçmek zorunda kaldığı şeyler araştırmanın birinci tür sınırlıklarındandır. Bunlar, ‘’uygun’’ görülen koşullardan zorunlu ‘’sapma’’ anlamına gelir. Tercihi sınırlıklar, problem alanında, başvurulan veri kaynaklarında ve izlenen süreçte araştımacının kendi uygun gördüğü sınırlamalardır. Bunlar, kapsam ve süreç sınırlıkları olarak da algılanabilir. (Karasar, 2016)
Bu araştırmada, taranan veri ve kaynaklar ve kurumlar itibarıyla iki kapsam sınırlılığı bulunmaktadır;
1. Araştırma, eğitim dili İngilizce olan bölümlerle sınırlıdır.
2. Taramalar, araştırma önerisinin hazırladığı tarih itibarıyla sadece Maltepe Üniversitesi’ndeki öğrenciler ile sınırlıdır.
Değişkenler
Değişkenler, bir durumdan diğerine farklılık gösteren özelliklerdir. Değişkenler yapı ve özelliklerine göre nitel ve nicel olmak üzere sınıflandırılır. Değişkenler neden-sonuç ilişkisi içinde bulunuyorsa bağımlı ve bağımsız olarak sınıflandırılır. Dışsal değişkenler; bağımlı değişkenle ilişkili olan ancak etkisi test edilemeyen değişkenlerdir. Aldıkları değere göre değişkenler ise; sürekli ve süreksiz değişkenlerdir. Süreksiz değişkenler; sadece sınırlı sayıda değer alır. Sürekli değişkenler; 2 ölçüm arasında sonsuz sayıda değer alabilirler. (Karasar, 2008)
Bu araştırmada değişkenleri iki faktör olarak göze alındı;
1. Bağımsız değişkenler; Öğrencilerin cinsiyeti, yaşı, öğrenim dereceleri, lisans veya lisansüstü programda eğitim görmeleridir.
2. Bağımlı değişkenler; Öğretim yöntemi, öğrenci başarısı, öğrenme stili, İngilizceye olan ilgi ve yatkınlık.
Yöntem
Tarama modeli çok sayıda elemandan oluşan bir evrende, evren hakkında genel bir yargıya varmak amacı ile evrenin ya da ondan alınacak bir grup örnek ya da örneklem üzerinde yapılan tarama düzenlemeleridir. (Karasar, 2016)
Araştırma modeli;
Araştırmamızda tarama modeli kullanılmıştır. Bir konuya ilişkin katılımcıların görüşlerinin ya da ilgi, beceri, yetenek, tutum ve benzeri özelliklerinin belirlendiği araştırmaları içerdiğinden genelleyici olmasından nesnelerin, toplumların, kurumların, olayların doğasını ve özelliklerini tanımlamasından, verilerin toplanmasını amaçladığı için bu model seçilmiştir.
Evren
Evren (population), araştırma sonuçlarının genellenmek istendiği elemanlar bütünüdür. Bu bütün, ortak özellikleri olan canlı ya da cansız her türlü eleman grubunu içerebilir. (Karasar, 2016)
Araştırma, Maltepe Üniversitesi’nde öğretim dili İngilizce olan bölümlerdeki öğrenciler ve öğretim elemanları üzerinden yapılacaktır. Bu bölümler; İngilizce Öğretmenliği, Tıp Fakültesi (İngilizce), Psikoloji (İngilizce), Sosyoloji (İngilizce), Elektrik-Elektronik Mühendisliği (İngilizce), Bilgisayar Mühendisliği (İngilizce), Yazılım Mühendisliği (İngilizce), Endüstri Mühendisliği (İngilizce), İnşaat Mühendisliği (İngilizce), Mimarlık (İngilizce), İç Mimarlık (İngilizce), İşletme (İngilizce), Rehberlik ve Psikolojik Danışmalık (İngilizce) ve Halkla İlişkiler ve Tanıtım (İngilizce)’dir. Her bölümden 50 (elli) öğrenci seçilecektir.
Örneklem
Örneklem (sample), belli bir evrenden, belli kurallara göre seçilmiş ve seçildiği evreni temsil yeterliği kabul edilen küçük kümedir. Araştırmalar, çoğunlukla, örneklemler üzerinde yapılır ve elde edilen sonuçlar alındıklar evrene genellenir. (Karasar, 2016)
Araştırma, Maltepe Üniversitesi, öğretim dili İngilizce olan bölümlerde uygulanacaktır. Kurumsal temsil olarak, bu üniversitenin tüm İngilizce eğitim veren fakülte ve bölüm programları taranacak; kaynak kişiler olarak da bu bölümlerde görevini İngilizce eğitim vererek yapan öğretim üyeleri ve lisansüstü programlarına İngilizce devam eden doktora öğrencileri de dahil edilecektir.
Programlar olduğu gibi alınıp taranacaktır. Var olan durumun değerlendirilmesi ve aranan yeterliklerin belirlenmesi için kaynak gruplar arasından örneklemeye gidilecektir.
Her evrenin kendi alt gözeneklerini de dikkate alarak, öğretim üyeleri seçiminde oranlı eleman; öğrenci seçiminde de oranlı eleman örnekleme yaklaşımları izlenecektir.
Veriler ve Toplanması
Veri, ‘’gözlenen ve kaydedilen şey’’dir. Veri, henüz ‘’işlenmemiş kanıt’’tır. Araştırmalar karar dayanağı olarak olgusal (nicel/fact) ve/veya yargısal (nitel) veriler üretir ve kullanır. Hemen bütün araştırmalarda her iki veri türüne de yer verilir; hangisinin ağırlıkta olacağı ise araştırılan probleme ve yapılmak istenenlere bağlıdır. (Karasar, 2016)
Bu araştırmada; yargısal veriler üzerinden gidilecektir. Veri kaynakları; insanlar ve belgeler olacaktır. Belgeler; Konuşma (speaking) sınavlarının sonuçları olacaktır.
Verilerin Analizi
Bu araştırmada veriler öğrencilerin İngilizce’yi gündelik hayatlarında kullanamamalarındaki sebepler üzerinden ele alınacaktır. Araştırmada ikiden fazla grubun ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığını test etmek için f testi kullanıldı. Bu araştırmada anlamlılık düzeyi 0.05 olarak alınmıştır.
Bu gruplar;
-
İngilizce’yi gündelik hayatlarında bu dile maruz kalmadıkları için konuşmada zorluk yaşayanlar,
-
Sınıf ortamında hata yapmaktan çekindikleri için konuşmakta zorluk yaşayanlar,
-
İngilizce’de Türkçe’de bulunmayan bazı sesleri çıkartmakta zorluk yaşadıkları için konuşamayanlar (/θ̱/, /ð/, /ʔ/)
-
Bu dili aktif olarak kullanmaları için herhangi bir ortam yaratılmamış olanlar
Veri toplama tekniği olarak görüşme yöntemi kullanılacaktır. Araştırmada kullanılacak görüşme soruları aşağıda verilmiştir;
-
İngilizce konuşurken sıkıntı yaşamanızın sebebi İngilizcede olup Türkçede olmayan bazı sesleri çıkarmakta yaşadığınız zorluk mudur?
-
Eğer daha erken yaşta İngilizce öğrenmeye başlasaydınız sizce şuan bu dili konuşmada bir zorluk yaşar mıydınız?
-
Konuşurken hata yapmaktan çekindiğiniz için konuşmadığınız olur mu?
-
Konuşmada zorluk yaşamanızın sebebi İngilizceyi aktif olarak kullanacağınız bir ortam olmaması mı?
Gözlem
Gözlem, gözlemcinin belli olay oluşum ve davranışları tespit etme, anlama ve açıklama amaçlı bakışı ve dinleyişi veri toplama tekniğidir. (Karasar, 2016)
Gözlemci ile gözlenebilen birlikte oldukları; gözlemcinin ve gözlenenlerce “kendilerinden biri gibi kabul edildiği” ya da gözlemci olduğunun bilinmediği ortamlarda yapılan gözlem olan ‘’katılarak gözlem’’ çeşidi araştırmamızda kullanıldı, Aralıklı gözlem, zaman aralıkları içinde izlenen gözlem çeşidi kullanılmıştır.
Gözlem Kılavuzu
Öğrenci ;
Bazı kelimeleri söylemekte zorluk yaşıyor musunuz? ( ) Evet ( ) Hayır
Öğrendiklerinizi uygulayabildiğiniz bir ortam var mı? ( ) Evet ( ) Hayır
Derslere devamsızlık yapar mısınız? Evet ( ) Hayır ( )
Hata yapmaktan çekindiğiniz için derse katılmadığınız olur mu ? ( ) Evet ( ) Hayır
Gözlenen veriler alınan notlarla, kayıt cihazlarıyla tutulabilir.
Kaynaklar
-
(Aydın, Zengin 2008) Yabancı Dil Öğreniminde Kaygı http://dergipark.ulakbim.gov.tr/jlls/article/view/5000084190/5000078287
-
(Karasar, 2008), (Karasar, 2016) Bilimsel Araştırma Yöntemi: Kavramlar İlkeler Teknikler, Prof. Dr. Niyazi Karasar
-
(1.A) https://en.wikipedia.org/wiki/International_Phonetic_Alphabet
Dostları ilə paylaş: |