T. C. Marmara üNĠversġtesġ sosyal bġLĠmler enstġTÜSÜ Ġlahġyat anabġLĠm dali tasavvuf bġLĠm dali mehmet hazmġ tura



Yüklə 0,81 Mb.
səhifə2/11
tarix17.11.2018
ölçüsü0,81 Mb.
#83300
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

GĠRĠġ


1

Toplumların davranıĢlarını doğru tahlil edebilmek için inanç dünyalarını tanımak gerekir. Rûhuna nüfûz edilmek istenilen bir toplumun, tarihinden ziyâde, dinini incelemek önemlidir. Osmanlı toplumuna bakıldığında tasavvufî Ġslâmın, her kesimden, her meslekten insanının hayatında etkili olduğu ve dünya görüĢünü belirlediği görülür. Osmanlılar dönemi tasavvuf ve tarikatlerle ilgili mühim geliĢmelerin yaĢandığı hareketli bir dönem olmuĢ, tasavvuf ve tarikatler, renkli ve derin bir kültür zemini hazırlayarak tarihimizin ve medeniyetimizin ayrılmaz bir parçasını oluĢturmuĢtur.

Arapçada yol anlamına gelen tarîkat, tasavvufta; “Kâmil bir insan olabilmek ve mâsivânın, Allah dıĢındaki her Ģeyin hâkimiyetinden kurtulabilmek için, yetkili bir mürĢidin denetiminde yapılan eğitim sonucunda kalp ile kat‟ edilen yol” olarak tarif edilmiĢtir. Tarîkat kurucusuna pîr; kurucu olmasa da tarikatın baĢındaki kiĢiye, tekke yöneticisine Ģeyh; vekillerine halîfe; tarîkat mensuplarına mürid, derviĢ, fakir, sâlik …denilmiĢtir. Ġnsanların yaratılıĢ modelleri, mizaç ve tabiatları muhtelif olduğundan, herkesin kendi özellikleriyle Hakk‟a ulaĢabilmesi için O‟na giden yollar değiĢik ve çeĢit çeĢittir. Bu yollardan bir tanesi de 16. yüzyıldan beri varlığını korumuĢ olan UĢĢâkîyye‟dir.1

UĢĢâkiyye, Anadolu ve Rumeli‟deki en etkili tarîkatlerden olan ve yıllar içerisinde kendisinden doğan kol ve Ģubelerin çokluğu ile dikkat çeken Halvetiyye‟nin kollarından biridir. Halvetiyye‟nin pîri Türkistanlı Ömer Halvetî (ö. 1349), ikinci pîri Seyyid Yahya ġirvânî (ö. 1453)‟dir. Halvetiyye tarikatında orta kol diye bilinen, YiğitbaĢı ġeyh Ahmed Marmaravî (ö.1504) tarafından kurulan Ahmediyye Ģu‟besi dört kola ayrılmıĢtır: Sinâniyye, UĢĢâkiyye, Ramazâniyye, Mısriyye. Bunlardan UĢĢâkiyye kolunun pîri Buhara doğumlu olan Hasan Hüsâmeddin UĢĢâkî (ö. 1592)‟dir. UĢak ve son olarak Ġstanbul‟da uzun yıllar hizmette bulunmuĢtur. UĢĢâkiyye‟yi yeniden canlandıran ve ikinci pîri kabul edilen zât Cemâleddin-i

UĢĢâkî ve üçüncü pîri kabul edilen zât Selâhaddin-i UĢĢâkî (ö. 1783)‟dir.2

Tasavvufun sosyal müesseseleri tekkeler ve eğitim kurumu diyebileceğimiz tarîkatlar, geçtiğimiz yüzyılın baĢında, 30 Kasım 1925 tarihli kanun gereğince kapatılmıĢ ve yasaklanmıĢtır. Tekkelerin kapatıldığı bu yıllarda, Ġstanbul‟da en fazla sayıda, Halvetî tekkesi olduğu bilinmektedir.3 Bir biyografisini sunmaya çalıĢtığımız Mehmet Hazmi Tura (18811960) da, tekke ve zâviyelerin kapatıldığı bu dönemde, Ġstanbul‟da bir Halvetî UĢĢâkî tekkesi

olan Mahmud Bedreddin Dergâhı‟nda Ģeyhlik makamında bulunmaktadır.

Bu çalıĢma ile, önemli bir geçiĢ döneminde yaĢamıĢ, Saltanat, MeĢrûtiyet ve Cumhûriyet dönemlerini idrak etmiĢ, her dönemdeki değiĢiklikleri bizzat yaĢamıĢ, uzun yıllar tekke-medrese tartıĢmalarının yapılmıĢ olduğu bir zeminde Ģeyhlik ve müderrislik vazîfelerini aynı anda sürdürmüĢ bir Ģahsiyet olan Mehmet Hazmi Tura‟nın her yönü ile tanınması, özellikle tasavvufî yaĢantısının incelenmesi ve vefâtından sonra dağılmıĢ olan önemli tasavvufî eserlerinden, yazı ve Ģiirlerinden ulaĢılabilenlerin derlenerek günümüz insanının istifâdesine sunulması amaçlanmıĢtır.

“Mehmet Hazmi Tura” baĢlıklı, giriĢ, iki ana bölüm ve Ekler kısmından oluĢan çalıĢmamızın ilk bölümünde çeĢitli yazılı ve Ģifâhî kaynaklardan edinilen bilgiler ıĢığında, Mehmet Hazmi Tura‟nın ailesi, tahsil hayatı, meslekî hayatı, yaptığı görevler, sosyal ve siyâsî yaĢantısı ve vefâtı hakkında bilgiler verilmiĢtir. Tarîkata intisâbı, Halvetiyye-i UĢĢâkiyye‟den hilâfet alıĢı, Ģeyhi, postniĢin olduğu dergâhı ve halifeleri de, daha ziyâde Hazmi Efendi‟nin pîrdaĢı olan Hüseyin Vassâf‟ın Sefîne-i Evliyâ‟sından istifâde edilerek, yine birinci bölümde incelenmiĢtir. Ġkinci bölümde ise Hazmî Tura‟nın eserleri; kitapları, makaleleri, Ģiirleri ve tercümeleri baĢlıkları ile tanıtılmıĢ ve ulaĢılabilenlere bölüm içerisinde ve Ekler‟de yer verilmiĢtir.


BĠRĠNCĠ BÖLÜM

MEHMET HAZMĠ TURA (1881-1960) ve TASAVVUFÎ HAYATI



I- MEHMET HAZMĠ TURA

A. AĠLESĠ, DOĞUM YERĠ ve TARĠHĠ, ĠSMĠ, EVLĠLĠĞĠ


Hazmî Efendi, Malatya‟nın bir ilçesi olan Arapgir‟in Yukarı ġeyhler4 mahallesinde 1298/1881 yılında dünyaya gelmiĢtir.5 Babası Yukarı ġeyhler mahallesi‟ndeki BeĢlizâde Câmii imam ve hatîbi Abdullah Hamdi Efendi‟dir. Abdullah Hamdi Efendi‟nin babası ve dedesi de mezkûr camide imam-hatiblik yapmıĢ olduğundan “hocazâde” lakabıyla meĢhur olmuĢtur. 6 Hazmî Efendi‟nin nüfus kaydındaki bilgilere göre Abdullah Hamdi Efendi, Hatice Zeliha hanım ile evlenmiĢtir.7 Bu evlilikten Mehmet Hazmî ve Fehmî isminde iki çocukları olmuĢtur. Fehmî Efendi Arapgir‟de hocalık yapmıĢtır. Hazmî Efendi‟nin, Mehmet isimli, ileriki yıllarda IĢıklar soyadını almıĢ olan bir de sütkardeĢi vardır.7

Hazmî Efendi 1934 yılında Soyadı Kanunu ile Tura soyadını almıĢ ve Mehmet Hazmi

Tura olarak kayıtlara geçmiĢtir.8

1336/(1918) senesinde Fatma MürĢîde Hanım (v.1962) ile evlenerek Hüsâmeddîn-i

UĢĢâkî Âsitânesi Ģeyhi Mustafa Hilmî-i Sâfî Efendi‟nin damadı olmuĢtur. Bu evlilikten çocukları olmamıĢtır. 9

B. TAHSĠL HAYATI


Mehmet Hazmi Efendi, memleketi Arapgir‟de ilk mektebi okuduktan sonra Arapgir RüĢtiyesi‟ne girerek 1308 (1892) senesinde rüĢtiyeyi pekiyi derece ile bitirmiĢtir.10Ord. Prof. Ebü‟l-ulâ Mardin, Huzur Dersleri adlı eserini hazırlama aĢamasındayken, huzur dersleri muhataplarından olan Hazmî Efendi‟den de bir hâl tercümesini yazarak kendisine yollamasını ricâ etmiĢtir. Hazmî Efendi‟nin bu taleb üzerine yazdığı hâl tercümesinden öğrendiğimize göre; kendileri ibtidâî ve dört senelik rüĢdî tahsilini ikmâl ettikten sonra yine Arapgir‟de Ispanakçızâde Medresesi müderrislerinden Hocazâde Ahmet Hilmi Efendi‟nin derslerine devâm ederek mukaddimât-ı ulûmu ve yüksek ilimlerden bir kısmını okumuĢtur.11

Hazmî Efendi‟nin pîrdaĢı Hüseyin Vassâf Efendi‟nin kaydettiği bilgilere göre; Arapgir‟de ilköğrenimini gördükten sonra, ilm-i kıraat öğrenmek üzere Malatya ve Harput‟a giden Hazmî Efendi, 18 Temmuz 1318 (30 Temmuz 1902) tarihinde makâsıd-ı ulûm tahsili amacıyla Ġstanbul‟a gitmeye niyet etmiĢtir. Ancak o dönemde Sultan Ġkinci Abdülhamit tarafından talebe-i ulûmun Ġstanbul‟a gelmesi yasaklanınca Karahisar‟dan dönmek zorunda kalarak Kemâh ve Erzincan üzerinden Erzurum‟a ulaĢmıĢtır.12 Hazmî Efendi burada, Ömer Nasûhi Bilmen‟in de ilk tahsilini kendisinden görmüĢ olduğu13, dönemin Erzurum müftüsü

Narmanlızâde Hüseyin Hâki Efendi‟den bir sene ders görmüĢtür.14

Erzurum‟da geçen bir senenin sonunda, 1319/(1903) târîhinde, Ġstanbul‟a gelmiĢ ve Bâyezıd Câmî-i Ģerîfinde ikinci defa Ģerh-i akâidden derse çıkmıĢ olan Arapgirli Hüseyin Avni Efendi15‟nin dersine devâm ederek, icâzetnâme almaya muvaffak olmuĢtur.16 Ġcâzetnâmesini Huzur Dersleri‟nde yer alan hâl tercümesine göre rumî 1322/(1906) târîhinde17, hicrî olarak da Sefîne‟de belirtildiği üzere 1323/(1906) senesinde almıĢtır18, Ulemâ Sicil Defteri‟ndeki kaydında icâzetnâme aldığı tarihe yer verilmemiĢtir. Hazmî Efendi, 1324/(1908) senesinde yapılan rüûs imtihânına katılarak baĢarılı olmuĢ ve Bâyezıd Câmi-i Ģerîfi dersiâmları arasına katılmıĢtır.19

Bir müddet Ġstanbul Dârü‟l-Fünûnu Edebiyyat ve Felsefe Ģu‟belerine devam etmiĢtir. Medresetü‟l-Kudât‟a da devâm ederek mezun olmuĢ ancak kadılık mesleğine girmemiĢtir.21 Memleketinde, hocası Ahmed Efendi‟den ve Erzurum‟da diğer hocası Hasan Efendi‟den Fârisî tahsili de görmüĢ, bu lisanı az vakitte öğrenmiĢtir.22Vassâf‟ın aktardığına göre; Ġbn Arabî hazretlerine muhabbeti ile bilinen, 35 yılını onun eserlerini okumak ve okutmakla geçirmiĢ olan Halidiyye‟den Erzurumlu Muhammed Nureddin Efendi‟nin20en son ders

verdiği öğrencisi de Hazmî Efendi‟dir, Fütûhât-ı Mekkiyye okumuĢlardır.21

Kaynakların verdiği bilgilerden; Hazmî Efendi‟nin Türkçe, Arapça ve Farsça‟ya vâkıf olduğu, bu dilleri konuĢma ve yazmada baĢarılı2223 ve zâhirî ilimler alanında oldukça iyi bir alt yapıya sahip olduğu anlaĢılmaktadır.


Yüklə 0,81 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin