T. C. MİLLÎ EĞİTİm bakanliği meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü mesleki ve teknik ortaöĞretim kurumlari mezunlarinin izlenmesi


DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ÖZET, SONUÇ VE ÖNERİLER



Yüklə 2,84 Mb.
səhifə27/31
tarix26.08.2018
ölçüsü2,84 Mb.
#75060
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   31

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM



ÖZET, SONUÇ VE ÖNERİLER


Bu bölümde, araştırmanın amaçları, evren ve örneklem, veri kaynakları, verilerin işlenmesi ve kullanılan istatistiksel teknikler açıklanmakta, araştırmada ulaşılan sonuçlar özetlenmekte, araştırma bulgularına dayalı olarak geliştirilmiş olan öneriler anlatılmaktadır.
4.1. Özet
Bu araştırmanın genel amacı, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında yürütülen eğitim etkinliklerinin bu okullardan mezun olan öğrenciler ve işverenlerden alınan bilgilerin ışığında genel değerlendirilmesinin yapılmasıdır. Mesleki ve teknik eğitim veren okulların etkililiğinin belirlenmesi amacıyla hayata geçirilen “mezun izleme” projesi ile bu okul ve kurumlarda öğrencilere kazandırılmak istenen amaçların ve yeterliklerin ne düzeyde kazandırılabildiği ortaya konulabilmektedir. Bu konuda başvurulabilecek önemli bir gösterge bu okullardan mezun olanların ne kadarının öğrenim gördüğü alanda işe girdiğidir. İkinci gösterge de mezunların öğrenim gördükleri alanın devamı olan bir yükseköğretim programına yerleşme durumudur.

Bu amaçla cevaplandırılmaya çalışılan sorular şunlardır:


  1. MEB mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından 2004-2005 ile 2010-2011 öğretim yılları arasında mezun olanların istihdam durumları ve konumları nedir?

  2. Mesleki ve teknik öğrenim gören mezunlar, bu okullarda aldıkları eğitimi nasıl değerlendiriyorlar. Aldıkları eğitim kişisel ve çalışma dünyasının beklentilerini karşılıyor mu?

  3. Mezunlar, mesleki ve teknik eğitim verilen okul ve kurumların eğitim ortamlarını nasıl değerlendiriyorlar?

  4. Mezun öğrencilerin, işlerini bulma yöntemleri ve çalışmakta oldukları işin mezun olduğu bölüm/programla ilgi derecesi nasıldır?

  5. İşletme yetkililerinin mesleki ve teknik eğitim veren okullarda verilen eğitim ve bu okullardan eğitim alan mezunlar hakkındaki görüşleri nelerdir?

  6. İşverenlerin, istihdam etmede tercih ettikleri mezunlarda aradıkları nitelikler nelerdir?

  7. Mezun öğrenci çalıştıran işletmelerin genel profili ve işletmelerine eleman alırken tercih ettikleri yöntemler ile çalışanlara yönelik ücret politikaları nedir?

  8. Mesleki ve teknik eğitim programları hakkında işverenlerin bilgi sahibi olması ve bu programların hazırlanmasında işveren görüşünün alınma durumu nedir?


Araştırmanın iki ayrı bağımsız evreni ve bu evrenlerden alınan iki bağımsız örneklemi vardır.
Araştırmanın birinci evrenini 2004-2005 ile 2010-2011 eğitim-öğretim yılları arasında MEB Meslekȋ ve Teknik Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyet gösteren 4794 resmî mesleki ve teknik ortaöğretim kurumundan mezun olan yaklaşık 1 426 040 öğrenci oluşturmaktadır.

Araştırmanın ikinci evrenini, MEB Meslekȋ ve Teknik Ortaöğretim Genel Müdürlükleri’ne bağlı meslekî ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olanları iş yerlerinde çalıştıran ve çalıştırmayan işletmelerin yetkilileri oluşturmaktadır.



Mezunlara ve işverenlere okullardaki koordinatör öğretmenler tarafından uygulatılan anketlerin sisteme girişleri okullar tarafından yapılabildiği gibi, mezunların ve işverenlerin kendileri tarafından da http://emezun.meb.gov.tr web portalında bulunan ilgili bölüme doğrudan girebilmeleri sağlanmıştır. 1 Temmuz 2010 ile 30 Haziran 2011 tarihine kadar öğrenci anketlerinden 57 003, işveren anketlerinden de 5 660 anket girişi yapılmıştır. Bu verilerden elde edilen “2011 Yılı Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Kurumları Mezunlarının İzlenmesi Projesi Raporu” haziran 2012 ayı sonunda tamamlanmıştır.
Amaçları sorgulanan veriler, bu amaçla hazırlanan anketler aracılığı ile toplanmıştır. Mezunlar ve işletme yöneticileri için iki ayrı anket geliştirilmiştir. (Ek-1, Ek-2). Anket formları okul ve kurum yöneticilerine verilen hizmetiçi seminerleri doğrultusunda yeniden gözden geçirilip geliştirildikten sonra web portalına konulmuştur, ayrıca matbaa da çoğaltılarak mesleki ve teknik okul ve kurumlarına dağıtılmak üzere il milli eğitim müdürlüklerine gönderilmiştir.
Sisteme girilen anketler, MEB Bilgi İşlem Grup Başkanlığı tarafından “edit” edilmiş ve sistemde bulunan SPSS veri tabanına aktarılmıştır. Veriler, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü “İzleme ve Değerlendirme Grup Başkanlığı” çalışma grubu tarafından araştırma amaçları doğrultusunda analiz edilerek yorumlanmıştır.
Araştırmada, veriler daha çok “sınıflama” ölçeği ile toplandığından, yüzde ve oranlardan oluşan betimsel istatistikler kullanılmıştır.
Her analiz, çizelge, bar grafiklerinden oluşan şekillerle ayrıntılı olarak verilmiş, metin kısmında ise “başat” eğilimleri rapor etmekle yetinilmiştir.

4.2. Sonuçlar

4.2.1. Mezun Öğrencilerin Bilgileri ve Bulgularına Yönelik Sonuçlar

Katılımcılara ilişkin kişisel ve mesleki eğitimin değerlendirilmesine yönelik anketler aracılığıyla sağlanan bulgular doğrultusunda elde edilen sonuçlara aşağıda yer verilmektedir.





  1. Anketleri dolduran mezun öğrencilerin yüzde 42,91’i bayan, yüzde 57,09’u ise erkektir.




  1. En çok anket doldurup sisteme kayıt olan mezun öğrencilerin başında; bilgisayarlı muhasebe, mobilya döşeme imalatı, sigortacılık, müşteri temsilciliği, çocuk gelişimi ve eğitimi, klima sistemleri, bilişim teknolojileri alan/bölümlerinden mezun olanlar gelmektedir.




  1. Anket doldurarak sisteme kayıt olan öğrencilerden ilk sırada, yüzde 56,35 ile 2010-2011 öğretim yılında mezun olanlar, ikinci sırada yüzde 27,42 ile 2009-2010 yılında mezun olanlar, üçüncü sırada ise yüzde 8,91 ile 2008-2009 öğretim yılında mezun olanlar yer almaktadır.




  1. Mezun öğrencilerin çok büyük bir çoğunluğu (yüzde 94,39) mezun oldukları bölümü/programı başkalarına da tavsiye edebileceklerini belirterek mezun oldukları bölüm/programdan memnun olduklarını belirtmelerine rağmen, yaklaşık yüzde 5,61’lik bir oranın ise bitirdikleri okul ve programdan memnuniyetsizlik yaşadıkları gözlemlenmektedir. Bölüm/programdan memnuniyetsizlik yaşayanların oranı düşük bir oran olmasına rağmen durumlarının değerlendirilmesi gereken bir sonuçtur.



  1. Mezunların mezun olduğu bölümü/programı başkalarına tavsiye etmeme nedenlerinin başında yüzde 22,21 oranı ile “Yükseköğretime girme şansının az olması” maddesi gelmektedir. Yükseköğretime girişteki katsayısı uygulamasından kaynaklanan problemlerden dolayı diyenler yüzde 12,91, “Bulunduğum bölgede istihdam imkânının olmaması” diyenler yüzde 12,47, “Mezun olduğum Bölümü/Programı sevmemem diyenler yüzde 11,36 şeklinde sıralanmaktadır.




  1. Araştırma kapsamındaki mezun öğrencilerin yüzde 21,12’si eğitim aldığı alanla ilgili 2 yıllık yüksekokula sınavsız geçişle, yüzde 17,60’ı eğitim aldığı alanla ilgili 2 yıllık yüksekokula sınavla girdiği, eğitim aldığı alanla ilgili 4 yıllık yüksekokul/fakülteye devam eden veya bitirenlerin oranının ise yüzde 8,24 olduğu görülmektedir. Yükseköğretime gitmeyenlerin oranı ise yüzde 12,15’dir.




  1. Araştırma kapsamındaki mezun öğrencilerin yüzde 73,09’unun halen bir işte çalışmakta yüzde 26,91’i ise ücretli bir işte çalışmamaktadırlar. Mesleki eğitimin pahalı bir eğitim olduğu göz önüne alındığında herhangi bir işte çalışmayanların çalışmama sebeplerinin araştırılarak üzerinde önemle durulması gerekmektedir.



  1. Mezuniyet sonrası iş bulup çalışan katılımcıların çalıştıkları sektörlerin ilk dört sıralamasının muhasebe ve finans, elektrik-elektronik teknolojisi, bilişim teknolojileri, makine teknolojisi alanı olduğu görülmektedir.



  1. Katılımcı mezun öğrencilerin yüzde 39,66’sı küçük ölçekli özel sektör (1-20 personel) işletmelerinde, yüzde 21,73’ü kamu sektöründe, yüzde 19,08’i büyük ölçekli özel sektörde (151 ve daha fazla personel),çalışmaktadırlar. Orta ölçekli özel sektörde (51-150 personel) çalışanların oranı yüzde 11,07 ve 21-50 arasında personel çalıştıran küçük ölçekli işletmelerde çalışanların oranı ise sadece yüzde 8,46’dır. Bu durum ülkemizdeki iş piyasasının genel durumu ile doğru orantılı olarak görülmektedir. Çünkü çalışanların büyük çoğunluğu küçük ölçekli işletmelerde çalışmaktadır.




  1. Katılımcı mezun öğrencilerden çalışanların yarıdan fazlası (% 57,52) sürekli, diğer bölümü ise geçici işçi olarak çalışmaktadır.




  1. Katılımcı mezun öğrencilerden çalışanların yüzde 62,50 gibi büyük bir kesimi Sosyal Sigortalar Kurumuna, yüzde 12,07’si Emekli Sandığına kayıtlı iken, yüzde 17,95 gibi bir kesimin ise ne yazık ki sosyal güvencesinin olmadığı anlaşılmaktadır. Bu konuda sigorta denetimi yapan ilgili birimlerin işyerlerindeki kontrolleri artırarak üzerlerine düşen görevleri bir an önce yapmaları gerekmektedir.



  1. Katılımcı mezun öğrencilerden ücretli bir işte çalışanların yüzde 46,10’u tanıdık vasıtasıyla, yüzde 15,68’i son sınıfta iken işletmede beceri eğitimi / staj yaptığı iş yeri vasıtasıyla iş bulurken, mezun olduğu okul aracılığı ile iş bulanların oranı yüzde 13,58’dir. Burada mezunların büyük çoğunluğunun tanıdık vasıtası ile iş buldukları, Türkiye İş Kurumu aracığı ile iş bulanların oranının ise oldukça düşük olduğu (% 2,30) görülmektedir.



  1. Katılımcı mezun öğrencilerin yüzde 73,12’si 6 ay ve daha az sürede ilk işlerini buldukları, yüzde 10,02’sinin 7 ile 12 ay arası, yüzde 12,17’sinin 19 ay ve daha fazla sürede işlerini buldukları görülmektedir. Mezunların büyük bir kısmının ilk işlerini mezuniyetten kısa bir süre sonra bulmaları çalışmak isteyen mezunların çok kolaylıkla iş bulabildiklerini göstermektedir.




  1. Katılımcı mezun öğrencilerin mezuniyet sonrası eğitim alma durumlarına bakıldığında; yüzde 22,18’inin çalıştıkları iş yerinde açılan kurslara, yüzde 12,03’ünün ise kamu kurumlarının (HEM, MEM, Belediye, vs.) açtığı kurslara, yüzde 14,19’unun ise özel kurslara katıldıkları görülmektedir. Anketlere cevap verenlerin yarıdan biraz fazlası (51,60) ise hiçbir eğitim almadıklarını ifade etmişlerdir. Bu sonuçlar, mezunların mezuniyet sonrası eğitim ihtiyaçlarının işverenler tarafından yeterince karşılanmadığı sonucunu ortaya çıkartmaktadır.



  1. Araştırma kapsamına alınan mezun öğrencilerin, mezun olduktan sonra yüzde 54,82’si çalıştıkları işlerde asgari ücret veya daha düşük maaş aldıklarını ifade etmişlerdir. Mezunların yarıdan fazlasının bu kadar düşük ücret almaları ortaöğretimdeki mesleki eğitimin oranının artırılmasını engelleyen sebeplerden birisi olarak görülebilir. Mezunların yüzde 27,58’inin asgari ücretin üzerinde, yüzde 17,60’ının ise asgari ücretin iki katı veya daha fazla gelir elde ettikleri görülmektedir.



  1. Hâlen ücretli bir işte çalışan katılımcı mezun öğrencilerin çalışmakta oldukları işin mezun oldukları bölümle/programla ilgisine bakıldığında, yüzde 58,41’i tamamen ilgili, yüzde 27,32’si kısmen ilgili, yüzde 14,27’si ise tamamen ilgisiz alanlarda çalıştıklarını belirtmişlerdir. Mezun çalışanlardan, aldıkları eğitimle tamamen ilgisiz alanlarda çalışanların sayısı azımsanamayacak bir orandır. Bu veriler, mesleki eğitimin pahalı bir eğitim olduğu düşünüldüğünde, mesleki eğitime ayrılan kaynakların önemli bir kısmının (yüzde 14,27) rasyonel kullanılamadığı şeklinde yorumlanabilir.



  1. Mezun öğrencilerden büyük çoğunluğu, okulda kazanmış oldukları mesleki bilgileri yaptıkları/yapmakta oldukları iş için çok az düzeyinde yetersiz bulurken, becerileri ve mesleki tutum ve iş alışkanlıklarını oldukça düzeyinde yeterli bulmaktadırlar. Okulda kazanılan mesleki yeterliklerin iş hayatına hazırlanmada arzu edilen düzeyde olmadığını belirtenlerin görüşlerinin de dikkate alınması gerekmektedir. Eğitimde hedefin sıfır hata ve yüzde yüz başarı olduğu göz önüne alındığında okullarda verilen mesleki yeterliklerin arzu edilen düzeye gelmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.



  1. Bir işte çalışmış veya çalışmakta olan katılımcı mezunların, yüzde 60.45’i okulda kullandıkları araç gereçle, iş yerinde kullandıkları araç-gereçler arasında çok ve oldukça düzeyinde benzerlik buldukları görülmektedir. Buradan okullarımızdaki araç, gereç, makina ve teçhizatın günümüz teknolojine uygun hâle gelmeye başladığı sonucu çıkmaktadır.



  1. Bir işte çalışmış veya çalışmakta olan mezunların mezun oldukları bölüm/program dışında bir işte çalışma nedenlerinin başında “öğrenim gördüğü bölümde/programda iş bulamamaları”, ikinci sırada “tamamen tesadüf, özel bir nedeni yok” ifadeleri gelmektedir. Üçüncü olarak da “alanında tatminkâr ücret alamamaları” mazeret olarak gösterilmiştir. Bu sonuçlara göre okullarda alan/dalların açılması aşamasında gerekli araştırmaların tam olarak yapılması gerektiği sonucu çıkmaktadır. Mesleki eğitim almış personele verilen ücretin tatminkâr derecede olması, mezunların alanlarında çalışmalarını teşvik edecektir.




  1. Çalışmayan mezun öğrencilerden, mezuniyet sonrası hiçbir ücretli işte çalışmama/çalışamama nedeni olarak üniversite giriş sınavlarına hazırlandığımdan diyenlerin (% 31,74) ilk sırada olduğu görülmektedir, buda mezunların üniversite mezunu olmayı önemsediklerini göstermektedir. Mezun olduğu alanda iş bulamayanlar (% 15,62) ikinci sırada, üçüncü sırayı ise çalışmak istediği hâlde hiçbir alanda iş bulamayanlar (8,77) almaktadır. Gerek mezun olduğu alanda ücretli iş bulamayanlar gerekse herhangi bir ücretli iş bulamayanlar ile çalışmak için verilen ücretin yetersizliğini gerekçe olarak gösterenlerin oranının bu kadar yüksek olması dikkate alınması gereken bir sonuçtur.

21. Mezun öğrencilerden mezuniyet sonrası ücretli bir işte çalışırken işsiz kalanların büyük oranda; yetersiz ücret, sosyal güvencelerinin sağlanmaması, çalışma şartlarının sağlıksız, yetersiz ve uygun olmamasından, kendilerini yeterince geliştirememelerinden dolayı işsiz kaldıkları sonucu ortaya çıkmaktadır. Bugün işverenler nitelikli ara kademe eleman bulmakta zorluk çektiklerini söyleseler de, bu sonuçlara göre bazı işverenlerin gerekli yükümlülüklerini tam yerine getirmemelerinden kaynaklanan bir sorunun olduğu görülmektedir.


4.2.2. İşveren Bilgileri ve Bulgularına Yönelik Sonuçlar


  1. Araştırma kapsamındaki 81 ildeki iş yeri yöneticileri/temsilcilerinden anket doldurarak sisteme kayıt olanların sayısı 1 Temmuz 2010 ile 30 Haziran 2011 tarihleri itibariyle 5660’tır. Bunların yüzde 57,13’ü işletme sahibi ve yöneticisidir.




  1. Katılımcı işletme yöneticilerinin iş yerleri, çalıştırdıkları personel sayısına göre 5 kategoriye ayrılmıştır. Bu sınıflandırmaya göre işletme yöneticilerinin (işletme sahibi ve yöneticisi, işletme müdürü, atölye şefi, bölüm şefi, insan kaynaklar yetkilisi, eğitim sorumlusu, vb.) yüzde 70,53’ü küçük ölçekli özel sektör (1-50 personel) işletmelerinde, yüzde 12,33’ü kamu sektörüne ait işletmelerde, yüzde 9,93’ü büyük ölçekli özel sektörde (151 ve daha fazla personel), yüzde 7,21’i ise (51-150 personel çalıştıran) orta ölçekli işletmelerinde yöneticilik yapmaktadırlar.




  1. İşverenlerin nitelikli eleman bulmakta zorluk çekip çekmedikleri ile ilgili soruya yüzde 29,93 ile “oldukça”, yüzde 29,17 ile “kısmen”, yüzde 22,10 ile “çok” derecesinde zorluk çektiklerini belirtmişlerdir. Belirtilen görüşlere bakıldığında, işverenlerin nitelikli eleman istihdam etmede önemli oranda zorluk çektikleri görülmektedir. Mesleki ve teknik öğretim okulları mezunlarından elde edilen verilerde mezunların büyük çoğunluğunun işsiz olduğu görülürken, işverenin ise nitelikli eleman bulmakta zorluk çektiğini beyan etmesi bir paradoks oluşturmaktadır. Bu durum mezun anketlerinde belirtilen görüşlerde de çok açık bir şekilde görülmektedir.



  1. İşverenlerin nitelikli eleman bulmakta zorluk çektikleri meslekler ve eğitim düzeylerinin sektörlere göre dağılımına bakıldığında, bilgisayar (donanım) sektörü (194 çırak, 140 kalfa, 224 usta, 229 meslek lisesi mezunu (teknisyen), 39 ön lisans (tekniker), 35 üniversite mezunu (mühendis) ilk sırayı almaktadır. İkinci sırayı ise deri konfeksiyon sektörü 72 çırak, 60 kalfa, 57 usta, 264 teknisyen, 119 tekniker, 225 mühendis almaktadır. Üçüncü sırayı çini desinatörlüğü; (69 Ç., 62 K.; 145 U.; 163 T.; 19 Tkn.; 25 Müh.) almaktadır. Son sıralarda ise konfeksiyon, konfeksiyon makinaları bakım ve onarımı, otomotiv teknolojisi, pastacılık, çay teknolojisi ve hemşirelik meslekleri yer almaktadır. Anket dolduran işverenlerin eleman ihtiyaçlarının 73 sektöre dağıldığı görülmektedir. Bu sıralamaya bakıldığında bilişim ve deri konfeksiyon sektörlerinin eleman ihtiyacının ilk sıralarda olduğu görülmektedir. Ülkemiz sanayisinde istihdam edilen iş gücünün bu dağılımla doğru orantılı olduğu görülmektedir. Böyle bir sonucun çıkmış olması, anket verilerinin geçerliliğini ve güvenirliğini de kuvvetlendirmektedir. Bu veriler, mesleki ve teknik eğitimin her kademesinde okul ve bölüm ihtiyacının belirlenmesi yönünden önem arz etmektedir. Katılımcı işletmelerin 2012 ve 2013 yıllarında sektörler bazında ihtiyacı olabilecek elemanların meslekler ve bu mesleklerin eğitim düzeylerine göre ilk sırada bilgisayar (donanım) ikinci sırada çini desinatörlüğü mesleği yer almaktadır. Son sıralarda ise boya teknolojisi ve dokuma meslekleri bulunmaktadır. Mesleki eğitimde politika ve strateji belirleyicilerin ileriye yönelik projeksiyon tutmasına yardımcı olması açısından bu sonuçların dikkate alınması önem arz etmektedir.




  1. Araştırma kapsamındaki illerde anket dolduran işverenlerin, yüzde 71,94’ü işletmelerinde meslek lisesi mezunu çalıştırdığını, yüzde 28,06’sı ise işletmesinde meslek lisesi mezunu çalıştırmadığını belirtmiştir. Bu araştırmanın en önemli verilerini, işverenlerin görüşleri oluşturacağından yola çıkan proje ekibi mezun çalıştıran veya herhangi bir nedenden mezun öğrenci çalıştırmayan işveren görüşlerini alma yoluna gitmiş olması önemli görülmektedir.




  1. Katılımcılardan işletmelerinde meslek lisesi mezunlarını çalıştıranların çalıştırma nedeni yüzde 32,84 ile gelişen teknolojiye ve iş ortamına daha çabuk ve kolay uyum sağlamaları, yüzde 28,71 ile alanında gördükleri mesleki bilgi ve becerilerin işletmelerdeki üretim çalışmaları ile bağlantılı olması, yüzde 17,04 ile iletişim kurma ve ekiple çalışma becerilerinin yüksek olması tercih sebebi olarak gösterilmiştir. Burada okullarda verilen eğitimin istenilen düzeyde olmasa da ihtiyaçları karşılamaya yetebilecek düzeyde olduğu söylenebilir.



  1. Katılımcılardan, işletmelerinde meslek lisesi mezunlarını çalıştırmayanların, işletmelerine eleman alırken meslek lisesi mezunu olanları tercih etmeme nedeni olarak, yüzde 23,66 ile mesleki bilgilerinin yetersiz olması, yüzde 20,53 ile mesleki becerilerinin yetersiz olması, yüzde 15,82 ile mesleki eğitim almış personele ihtiyaçlarının olmaması çalıştırmama gerekçesi olarak gösterilmiştir. Yasal olarak belgesiz eleman çalıştırmak yasak olmasına rağmen ve iş kazalarının gündemden düşmediği ülkemizde bu sonucun dikkate alınarak gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.




  1. İşverenlerin işletmelerinin elemen ihtiyacını karşılamak için tercih ettikleri yöntem olarak, yüzde 34,79’u tanıdık vasıtasıyla, yüzde 32,33’ü son sınıfta iken işletmede beceri eğitimi / staj yapan öğrencileri istihdam ederek, yüzde 9,86’sı ilan (gazete, internet, vs.) aracılığı ile yüzde 8,73’ü ise meslek liseleri aracılığı ile eleman ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirtmişlerdir. Bu soruda, mezun öğrenci görüşleri ile işveren görüşlerinin büyük ölçüde paralellik gösterdiği görülmektedir. Buda anketlerin güvenirliği açısından önemli bir göstergedir.




  1. Katılımcı işverenlerin, çevrelerinde bulunan mesleki ve teknik eğitim veren okullar ve programları hakkında yeterince bilgi sahibi olmadıkları, eğitim yetkilileri tarafından okul bünyesinde bölüm/program açılması ve ders programlarının içeriğinin oluşturulması hususunda işveren görüş ve önerilerinin de yeterince alınmadığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu durum eğitim istihdam arasındaki kopukluğun nedeni olarak görülebileceği gibi okul işveren ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde yürümediğini de göstermektedir.




  1. Anket dolduran işverenlerin istihdam ettikleri çalışanlarına yönelik ücret politikalarını belirlerken, yüzde 34,28’i verimli çalışma durumuna, yüzde 19,68’i çalışma disiplinine, yüzde 15,01’i çalışanın yapmakta olduğu işin türü ve önemini dikkate aldıklarını belirtmişlerdir. Bu dağılımın ortaya çıkardığı sonuç, işverenin ücret politikasını belirlerken fayda maliyet yönünden bir değerlendirme yaptığı anlaşılmaktadır. Daha çok üretene daha çok ücret verdiği, yapmakta olduğu işin ağırlığına ve önemine göre verimli, disiplinli çalışanların daha fazla ücret aldığı anlaşılmaktadır.


4.3. Öneriler

Bu başlık altında araştırma sonuçlarına yönelik öneriler sunulmuştur.

  1. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarında verilen eğitimin ve öğrencilere kazandırılan mesleki yeterliklerin iş piyasasının talepleri doğrultusunda olması sağlanmalıdır. Bu kapsamda; öğretim programlarının geliştirilmesi, mesleki yeterliklerin uluslararası standartları karşılaması, eğitim ortamlarının donatılması ve gelişen teknolojilere göre yenilenmesi, öğretmen yeterliklerinin artırılması, etkili öğretim yöntem ve tekniklerinin geliştirilmesi gibi konularda iş piyasası sürecin içine daha aktif olarak katılmalıdır. İş piyasası ile öğrencileri istihdama hazırlayan okul ve kurumlar arasında iş birliğini sağlayan Mesleki ve Teknik Eğitim Araştırma ve Geliştirme Merkezi (METARGEM) gibi kurumsal yapılar oluşturulmalı ve işler hale getirilmelidir.



  1. Yeni mesleki ve teknik okul ve kurumların yapılması aşamasında ve bunların bünyesinde alan/dal açılmadan önce bu uygulamadan etkilenecek kişilerin görüşleri alınmalıdır. Okullar yapılmadan ve alan/dallar açılmadan önce mutlaka çevre ve iş piyasası ihtiyaç analizi yapılmalı, yerleşim merkezindeki nüfus hareketliliği ve yeterliği değerlendirilerek bu uygulamanın sonuçları dikkate alınmalıdır. Mesleki ve teknik eğitim kurumları, durumu uygun (sanayi, turizm, ticaret, çağ nüfusu ve gelişmişlik düzeyi göz önünde bulundurularak) yörelerde yaygınlaştırılmalıdır.

  2. Mezunların yarıya yakını, meslek liselerini ders araç gereç ve donanım olarak yetersiz bulmaktadır. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarının başarılı olabilmesi için fiziki altyapı eksiklikleri ile bu kurumlardaki araç, gereç, makina ve teçhizat eksiklikleri giderilmeli ve günün koşullarına ayak uydurması sağlanmalıdır.

  3. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarında uygulanan eğitim programları çağın, çevrenin ve öğrencilerin gereksinimlerine uygun olarak hazırlanmalıdır.

  4. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarında sunulan rehberlik hizmetleri geliştirilmeli, öğrencilere gerekli mesleki yönlendirme yapılarak ilgi, istek ve yetenekleri ile iş hayatının gereksinimleri doğrultusunda mesleki eğitim programlarına yönlendirilmeleri sağlanmalıdır.

  5. Öğrencilerin okula karşı ilgisini artıracak etkinlikler düzenlenmelidir.

  6. Öğrencilerin meslekleriyle ilgili bilgi, beceri ve mesleki tutum ve iş alışkanlığı kazanmalarına ve öğretim etkinliklerine daha fazla katılımlarına fırsat verilmelidir.

  7. Bu okullarda görev yapan eğitici personelin mesleki yeterlikleri artırılmalı, gelişen teknolojiyi takip edebilmeleri ve kendilerini geliştirebilmeleri için hizmet içi eğitimler düzenlenmelidir. Yönetici ve öğretmenlerin alanlarındaki güncel gelişmelere ayak uydurabilmeleri için düzenlenecek hizmet içi eğitimler iş piyasasının içinde yapılmalı ve zorunlu olmalıdır. (Bilişim teknolojileri alanı öğretmeni bilişim sektöründe 6 ay-1 yıl arasında zorunlu eğitim almalı ve fiilen burada çalışmalıdır).

  8. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarında güncelliğini yitirmiş olan programlar (alan/dal) ya kapatılmalı ya da revize edilmeli, açılması gereken programlar için çevrenin koşulları göz önünde bulundurularak, merkezî idare okulların bu yöndeki isteklerini değerlendirmeli okul, program, alan ve dal açılmasında yörenin ve iş piyasasının ihtiyaçları gözetilmelidir.

  9. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarına sektördeki güncel gelişmeleri yansıtacak bir yapının kurulması gerekmektedir, e-mezun sistemi bunun için yararlanılması gereken bir yol olabilir.

  10. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarının etkinliğinin belirlenmesi amacıyla yürütülen “mezun izleme” çalışmalarını mesleki ve teknik eğitim veren okul ve kurumların daha etkin olarak yapması sağlanarak buradan elde edilen veriler eğitim programlarının gelişen teknolojiye uyum sağlamasında ve diğer konularda gerekli düzenlemelerin yapılmasında kullanılmalıdır. Ayrıca, mezun izleme çalışmaları ile mesleki ve teknik eğitim kurumlarında öğrencilere kazandırılması amaçlanan yeterliklerin ne düzeyde kazandırılabildiği de ortaya konulabilir. Bu konuda başvurulabilecek bir gösterge mesleki ve teknik eğitim kurumları mezunlarının ne kadarının öğrenim gördüğü alandaki işte çalıştığıdır. İkinci gösterge de mezunların öğrenim gördükleri alanın devamı olan bir yükseköğretim programına yerleşme durumudur.

  11. Yükseköğretime olan taleplerin karşılanması için sınavsız geçiş hakkının yaygınlaştırılarak devam ettirilmesinin yanında, mezunları alanlarının devamı olan (mühendislik, mimarlık, iktisat, işletme, muhasebe vb) lisans programlarına geçişlerini teşvik edici tedbirler (Örneğin ek puan uygulaması) alınmalıdır.

  12. Meslek liselerinde okutulan genel kültür dersleri, öğrencileri yükseköğretime hazırlamada, teorik ve seçmeli meslek dersleri de öğrencileri iş hayatına hazırlamada daha yeterli hâle getirilmelidir.

  13. Mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında uygulanan eğitim programlarının iş piyasasının ihtiyaçlarına uygun hâle getirilmesi için, sivil toplum kuruluşları ve iş piyasasının mesleki eğitimin her kademesinde söz sahibi olacağı katılımcı bir yönetim anlayışı getirilmelidir.

  14. Çalışan mezunların büyük çoğunluğu işlerini kısa zamanda, tanıdık yardımıyla bulduklarını ifade etmişlerdir. Asli görevi işsizlere iş bulmak olan İŞKUR vasıtasıyla iş bulanların oranı çok düşük seviyededir. Bu sonucun İŞKUR tarafından dikkate alınarak gerekli çalışmaları yapmasında fayda görülmektedir.

  15. İş bulan mezunların yarısından fazlası asgari ücret veya daha altında kazanç elde etmektedirler. Mezunların aldıkları eğitimin iş hayatının talepleriyle tam olarak uyuşmadığı, çalışan mezunların kazanımlarının da istenen seviyede olmadığı göz önüne alındığında ülkemizin ihtiyacı olan ara kademe eleman ihtiyacının da tam olarak karşılanmaması sonucu doğal olarak karşımıza çıkmaktadır. İşverenin ücret belirlemedeki kriterinin başında verimli çalışmanın geliyor olması, bu okullarda verilen eğitimin kalitesinin artırılması ve nitelikli eleman yetiştirilmesi ile mezunların aldığı ücretinde artışına neden olacaktır. Verilen eğitimin kalitesinin ve niteliğinin bu doğrultuda yükseltilmesi gerekmektedir. Çünkü işveren iyi ücreti nitelikli elemana vermektedir.

  16. İlköğretim öğrencilerine gerekli mesleki rehberlik ve yönlendirme yapılmalı ve öğrencilerin ilgi, istek ve kabiliyetlerine göre okul/alan/dal seçmeleri sağlanmalıdır. Öğrenciler ile aileleri meslekler ve mesleki eğitim veren kurumlar hakkında bilgilendirilmelidir.

  17. Okullar, çevre (STK, işveren, veli, diğer eğitim kurumları, öğrenciler, yerel yöneticiler, vb.) ile iş birliğine giderek okullarını ve okullarında uygulanan programların tanıtımını yapıp çevreleriyle irtibat sağlayarak her türlü desteği almalıdırlar.


KAYNAKÇA

Milli Eğitim Vakfı-Avrupa Eğitim Vakfı. Uluslararası Meslekî Eğitim ve İstihdam Semineri, 16-18 Ocak 2002 Kızılcahamam –Ankara.

Meslekî ve Teknik Eğitim Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanlığı. (1996). Ticaret Meslek Lisesi Mezunlarını İzleme Araştırması. Ankara.

Doğan, H. ( 1994 ). Türkiye’de Meslekî ve Teknik Eğitimin Yeniden Yapılanma İhtiyacı. Millî Eğitim Bakanlığı Uluslar Arası Meslekî Eğitim Sempozyumu Bildirisi. Ankara: 28 Haziran –1 Temmuz 1994

MEB. ( 1993-1999 ). Meslekî ve Teknik Eğitimi Geliştirme Projesi (METGE) Çalışmaları. Ankara.

MEB. (1997). Meslekî ve Teknik Eğitimde Modüler Öğretimin Yapılandırılması Proje Önerisi. 15. Millî Eğitim Şûrası Kararları Uygulamaya Geçirilmesi Komisyon Çalışması. Ankara.

Sağıroğlu, Ş. , 2001, Herkes İçin Etkili Bilişim, Ufuk Kitapevi, Kayseri.

EKLER

Ek 1 İşletme Yöneticisi Anketi
Ek 2 Mezun Öğrenci Anketi

Ek 1
T.C.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü


Yüklə 2,84 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   31




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin