-
Türk şirketleri, küresel ekonomiye entegrasyondan kaynaklanan rekabete, bugüne kadar işgücü maliyetlerini reel anlamda düşürerek ve verimliliği artırarak cevap vermiştir. Önümüzdeki dönemdeyse şirketlerimizin verimlilik artışlarını sürdürmek için teknolojik ve organizasyon yapılarını yenilemeleri, ölçek problemi olanların ise ölçeklerini büyütmeleri gerekmektedir. Ancak bunlar için gerekli olan yatırımların yapılmasında finansmana erişim önemli bir kısıt olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de yatırım finansmanında özkaynak kullanımının diğer ülkelerle kıyaslandığında oldukça yüksek olduğu gözlenmektedir. Ancak, karlılık oranlarının düştüğü bir dönemde, şirketler kesiminin yatırımlarını öz-kaynaklarından ziyade, mali sistemden temin edebilir olmaları sanayi stratejisi çerçevesinde kritik hale gelmektedir.
-
Dokuzuncu Kalkınma Planında, KOBİ’lerin finansmana erişimi konusunda, “İşletmelerin uygun koşullarla finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırılacak ve bu kaynaklarda çeşitlilik sağlanacaktır. Başta KOBİ’ler olmak üzere girişim sermayesi, başlangıç sermayesi ve kredi garanti sistemi geliştirilerek işletmelerin kredi” hususlarına temini kolaylaştırılacağı yer verilmiştir.
-
“Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı”nın (KOSGEB) adının “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı” olarak değiştirilmesi, KOSGEB'in tüm sektörlerdeki KOBİ'leri hedef kitlesine alarak ulusal plan ve politika dokümanlarıyla verilen görevleri yerine getirebilmesi ve genişleyen hedef kitleye en etkin şekilde hizmet verebilmesi için KOSGEB Kanununda Nisan 2009 tarihinde değişiklik yapılmıştır. Kanunda yapılan en önemli değişiklik, sanayi sektörünün yanı sıra hizmet ve ticaret sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelerin de artık KOSGEB desteklerinden yararlanacak olmasıdır.
Mevcut Durum
-
Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye ekonomisindeki gelişmenin en önemli dayanağı KOBİ’lerdir. 2008 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülkemizde Küçük ve Orta Boy İşletme sayısı 3.449.795, Büyük Boy İşletme sayısı ise 2968’dir. Ülkemizde KOBİ’lerin tüm işletmeler içindeki yerinin yüzde 99.90, toplam istihdam içindeki yerinin yüzde 80.57, yaratılan katma değer içindeki yerinin yüzde 58.48, toplam üretim değeri içindeki yerinin yüzde 59.53 olmasına karşın, KOBİ’lerin toplam krediden aldıkları pay yaklaşık yüzde 26 olup, küresel krizle birlikte bu oranda da bir düşüş söz konusudur. KOBİ’lerin istihdam, üretim ve ihracat payları göz önüne alındığında toplam krediden aldıkları payın yetersizliği de ortaya çıkmaktadır.
-
KOBİ’lerin finansmana erişimi konunda son dönemde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Yatırım Ortamının Değerlendirilmesi ( ICA ) 2009 Raporu’na göre Türkiye’deki yatırımcıların %57’si (KOBİ’ler arasında %50) yatırımların finansmanında banka kredisi kullanmış durumdadır. Bu oranlar Bulgaristan’da %40, Macaristan’da %43, Çek Cumhuriyeti’nde %47, Polonya’da %50, Brezilya’da %65 ve Şili’de ise %69’dur. Ayrıca Türkiye’de banka kredisi bulunan firmaların oranında 2005 yılına kıyasla da artış görülmektedir. 2005 yılında Türkiye’deki firmaların %46’sı banka kredisi kullanmış iken 2008 yılında bu oran 10 puan kadar artış göstermiştir. Ancak bankalar tarafından talep edilen teminat miktarları oldukça yüksektir. Bankalar tarafından küçük işletmeler için kredinin %100’ü, orta büyüklükteki işletmeler için ise kredinin %91’i tutarında teminat talep edilmektedir. KOBİ’lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması, verimliliklerini yükseltebilecek yatırımları yapmalarını ve küresel ekonomideki rekabet güçlerini attırmalarını sağlayacaktır. Bu yönde atılacak adımlar, girişimcilik ve yenilikçilik kapasitesini de geliştirmek yoluyla KOBİ’leri büyümenin itici gücü haline getirecektir18.
-
BDDK tarafından yayımlanan verilere göre 2009 yılı sonu itibariyle 392 milyar 621 milyon TL olan toplam kredi portföyünün %21,4’ü ( 83 milyar 886 milyon TL ) Kobi kredilerinden oluşmaktadır. Kredi Garanti Fonu A.Ş tarafından sağlanan teminat desteği bilgilerine göre 2009 yılı sonu itibariyle toplam 2605 Kobi’ye 565 milyar 355 milyon TL kefalet verilmiştir
Tablo 5.1 : Türkiye’de Ölçekler İtibariyle Yatırım Finansmanında Banka Kredisi Kullanımı
Yıl
|
Ortalama
|
Küçük
|
Orta
|
Büyük
|
2002
|
13,30
|
10,11
|
16,67
|
14,81
|
2004
|
13,85
|
11,67
|
19,05
|
7,41
|
2005
|
32,57
|
30,25
|
32,64
|
42,70
|
2008
|
51,90
|
46,11
|
55,99
|
60,09
|
Kaynak: Dünya Bankası Enterprise Surveys
-
KOBİ’lerin karşılaştığı finansmana erişim problemlerinin sebeplerini, bankacılık kesiminin bilanço yapısından ve büyüklüğünden kaynaklanan sorunlar, sermaye piyasalarının yeterince gelişmemiş olması, KOBİ yapısından kaynaklanan sorunlar, idari ve hukuki sorunlar olarak dört ana başlıkta toplamak mümkündür.
Bankacılık Sisteminin Bilanço Yapısı ve Büyüklüğü
-
Finansal hizmetler sektörü, 2001 krizi sonrasında başarılı bir yeniden yapılanma süreci gerçekleştirmiştir. Son yıllarda sektörde yaşanan kayda değer büyümeye rağmen, benzer ülkelerle karşılaştırıldığında sektörün yeterince büyük olmadığı gözlenmektedir. 2009 yılı sonu itibarıyla finansal sektörün aktif büyüklüğü bir önceki yıla göre %12 artarak 1.047,6 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam GSYH’nin %109,9’una karşılık gelmektedir. Bankacılık sektörü finansal sektör içinde % 80’e varan payını korumuş ve geçen yıl sonuna göre %13,8 büyümüştür. 19
-
Bankacılık kesimi tarafından özel sektöre açılan kredilerin de sınırlı olduğu gözlenmektedir. Banka aktifleri içinde Devlet İç Borçlanma Senetleri’nin (DİBS) payı 2003’te yüzde 42 seviyesindeyken 2007’de yüzde 32 seviyesine düşmüştür. Bu sayede özel kesime açılan krediler artmıştır. Kredi portföyünde yaşanan büyümeye karşın, portföye kullanıcılar itibariyle bakıldığında büyümenin asimetrik bir şekilde gerçekleştiği gözlenmektedir. Tüketici kredilerinde ve kredi kartlarında büyüme daha hızlı gerçekleşirken, şirketler kesimine açılan kredilerde özellikle KOBİ kredilerinde artış oldukça sınırlıdır20. Küresel piyasalarda yaşanan kriz nedeniyle yurtdışından kaynak sağlamanın zorlaşmasıyla beraber kredi artış hızında yavaşlamalar olmuştur.
Sermaye Piyasalarının Yeterince Gelişmemiş Olması
-
Sermaye piyasalarının derinlik göstergesi olarak kullanılan piyasa kapitalizasyonu, halka açık hisselerin toplam piyasa değeri gibi göstergelerde son yıllarda önemli bir gelişme kaydedilse de piyasa kapitalizasyonu diğer ülkelerle karşılaştırıldığında düşüktür21. Ayrıca, KOBİ pazarı henüz işlev kazanamamış, şirketlere aktarılabilecek fon havuzunun büyümesini sağlayacak özel sektör tahvillerinin ihracı artırılamamıştır. Girişim finansmanı için oldukça önemli olan risk sermayesi, çekirdek finansmanı gibi enstrümanların gelişimi yeterince sağlanamamıştır.
Yapısal KOBİ Sorunları
-
KOBİ’lerin yapılarından kaynaklanan sorunlar, finansmana erişim sorununda temel belirleyici olarak ön plana çıkmaktadır. KOBİ’lerin sermaye yapılarının büyük firmalara göre daha zayıf olması, işletme sermayesi eksikliği, bir kişiye (kurucu/girişimci) fazla bağımlı olmasından kaynaklanan riskler, yetersiz teminat, yetersiz yönetim becerileri, kurumsal yönetim ilkelerinin benimsenmemesi, aile şirketi yapısından kaynaklanan kültürel problemler ve stratejik planlamaya dayanmayan yönetim süreçleri olarak özetlenebilecektir22. Ayrıca proje tasarlama ve uygulama alanında KOBİ’lerin kapasitesinin yetersiz oluşu, KOBİ’lerin KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kurumlar tarafından dağıtılan fonlardan yeterince faydalanamamalarına neden olmaktadır. Bu yapısal sorunlar, KOBİ’lerin ölçeğinin karşılaştırılabilir ülkelere kıyasla daha küçük olmasına neden olmakta ve ekonominin büyüme kapasitesini de olumsuz etkilemektedir23.
-
KOBİ yapısından kaynaklanan bir diğer sorun ise KOBİ kredilerinin yüksek maliyetidir. Tüketici kredileri daha standart değerlendirme yöntemleriyle verilirken, şirketlere açılan krediler firma bilânçolarının, iş planlarının analiz edilmesini gerektirmektedir. Şirketlere kredi açılmasının banka açısından daha çok teknik kapasite gerektiren, daha maliyetli ve daha riskli bir süreç olması kredi maliyetlerine doğrudan yansımaktadır.
-
KOBİ’lerin uygun koşullarda finans arayışları KOSGEB’in bu alana daha çok eğilmesine neden olmuştur. Finansal kaynak sorunu, KOBİ’lerin piyasa paylarını korumada ve uluslar arası pazarlara açılmalarındaki önemli sorunlardan biridir. KOSGEB tarafından KOBİ’lerin gelişmiş ülkeler standartlarında bir finansman piyasasına erişimlerinin kolaylaştırılması yönündeki faaliyetleri özellikle 2003 yılında, KOSGEB-Vakıfbank arasında yapılan protokol ile KOBİ’lere düşük faizli kredi imkanı ile başlatılmış olup, günümüzde de küresel ekonomik krizin KOBİ’lere etkilerini hafifletmek ve KOSGEB tarafından alınabilecek tedbirler kapsamında bankalarla yapılan protokollerle imalat sanayi işletmelerine ve imalatçı esnafa “İhracat, İstihdam, Makine- Teçhizat ve Genel İşletme Kredisi” kapsamında kullanacakları kredilere ilişkin faiz destekleri verilmektedir.
Tablo 5.2: KOBİ Finansman Destek Kredileri (2005 – 2009)
YILLAR
|
Yararlanan
İşletme Sayısı
|
Kullandırılan
Kredi Tutarı
(TL)
|
KOSGEB Tarafından
Karşılanan Faiz
(TL)
|
2005
|
3.102
|
413.314.799
|
49.079.431
|
2006
|
2.747
|
322.390.819
|
12.316.951
|
2007
|
11.642
|
1.360.070.000
|
175.000.000
|
2008
|
21.900
|
1.440.920.000
|
183.350.820
|
2009
|
69.047
|
2.594.526.681
|
146.578.385
|
Kaynak: KOSGEB
-
Aynı zamanda KOSGEB iştirakleri arasında yer alan Kredi Garanti Fonu A.Ş. aracılığıyla, KOBİ’lerin bankalardan kullanacağı krediler için ortaya çıkan teminat yetersizliği probleminin çözümüne kefalet vererek katkıda bulunmaktadır. Kredi Garanti Fonu (KGF) A.Ş.’nin 60 milyon TL olan sermayesi, 2009 yılında 240 milyon TL’ye çıkarılmıştır, şirketin şube sayısı 18’e yükseltilmiştir. Ayrıca 2009 yılı Haziran ayında Hazine Müsteşarlığı’nın KGF A.Ş. ve diğer kredi garanti kurumlarına 1 milyar TL’ye kadar destek sağlayabilmesine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Bu olumlu gelişmeler kefalet verilen işletme sayısında ve kefalet tutarında önemli artış yaşanmasını sağlamıştır.
-
Bununla birlikte, Türk EXIMBANK’ın kaynakları artırılarak yeni programlar uygulanmakta ve başta KOBİ'ler olmak üzere reel sektöre likidite sağlanmaktadır. 31 Aralık 2008 itibariyle 1,5 milyar TL olan Türk Eximbank'ın nominal sermayesi 2009 yılı sonunda 2 milyar TL’ye yükselmiştir. Ayrıca, yurt içi ve yurt dışı piyasalardan 300 milyon Euro tutarında kaynak sağlanmıştır. TC Merkez Bankası'nın Türk Eximbank'a tanıdığı limit dahilinde uygulanan Sevk Öncesi Reeskont Kredisine ilişkin limit 2 milyar dolara yükseltilmiştir. Dünya Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası'ndan toplam 600 milyon Dolarlık uzun vadeli kaynak sağlanmıştır.
İdari ve Hukuki Sorunlar
-
Bankalar ile KOBİ’ler arasında güven ortamının sağlanmasını engelleyen bir diğer sorun alanı ise, idari ve hukuki işlemlerdeki eksiklikler ve aksamalardır. Bunları da kredi verenlerin haklarının yeterince gözetilmemesi, kredinin geri ödenmemesi durumunda icra-iflas işlemlerindeki gecikmeler ve ihtilaf çözümleme mekanizmasındaki aksaklıklar olarak özetlemek mümkündür.
KOBİ’lerin Avrupa Birliği Programlarından Faydalanması
-
Türkiye Avrupa Birliği’ne aday ülke olarak kabul edilmesini müteakiben AB politika ve programlarına katılım sağlamaya başlamıştır. Bu çerçevede Türkiye, Avrupa Birliği’nin girişimcileri ve özellikle KOBİ’leri geliştirmeyi amaçlayan “İşletme, Girişimcilik ve Özellikle Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Çok Yıllı Programı (Multiannual Programme for Enterprise, Entrepreneurship and Particularly for Small and Medium Sized Enterprises)”na katılım sağlamıştır. 2001-2006 yıllarını kapsayan, Türkiye’nin 2003 yılında katılım sağladığı söz konusu programın başlıca amaçları bilgiye dayalı ekonomik ortamda iş dünyasının büyümesini ve rekabet edebilirliğini sağlamak, Avrupa Bilgi Merkezleri (ABM) ağının yaygınlaştırmak, girişimciliği teşvik etmek, iş ortamını basitleştirmek, idari ve düzenleyici çerçeveyi iyileştirerek, araştırma, yenilik ve yeni iş olanaklarının yaratılmasına imkan sağlamak, özellikle KOBİ'ler olmak üzere işletmelerin finansal ortamını geliştirmek olarak sıralanabilir.
-
Çok Yıllı Program genel olarak İş Ortamının İyileştirilmesi Çalışma Grupları, KOBİ’lerin mevzuat, proje, işbirliği imkanları da dahil olmak üzere AB ile ilgili konularda bilgilendirmesini amaçlayan Avrupa Bilgi Merkezleri ile kredi garantisi ve risk sermayesi gibi geleneksel olmayan finansal araçları da içeren Mali Araçları kapsamıştır. Çok Yıllı Programla Türkiye İş Ortamının İyileştirilmesi Çalışma Gruplarına katılım sağlamış, 9 adet Avrupa Bilgi Merkezi kurulmuş ve ayrıca Kredi Garanti Fonu, 2004 Kasım–2006 Aralık dönemi için 24 milyon Avro Kontr-Garanti kotası elde etmiştir.
-
Türkiye Çok Yıllı Programın devamı niteliğinde olan Girişimcilik ve Yenilikçilik Programı, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Politikaları Destek Programı ile Avrupa Akıllı Enerji ve Teknoloji Programı alt bileşenlerinden oluşan Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programının Girişimcilik ve Yenilikçilik Programına da katılım sağlamıştır. 2007-2013 yılları arasında geçerli olacak Girişimcilik ve Yenilikçilik Programı ile hızlı büyüme potansiyeline sahip olan yenilikçi KOBİ’ler söz konusu program kapsamındaki mali araçlardan faydalanabilecektir. Mali araçlar, finansmana erişim problemi yaşayan KOBİ’leri kurulma, büyüme ve devir gibi çeşitli aşamalarda desteklemeyi hedeflemektedir.
Politikalar
-
Finansmana erişim imkânlarının artırılması amacıyla belirlenen stratejik hedefler ve tedbirler Dokuzuncu Kalkınma Planı, 60. Hükümet Eylem Planı, Orta Vadeli Program (2010–2012), 2010 Yılı Programı, KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı gibi bir çok dokümanda ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bu politikalar temel olarak dört konuya odaklanmakta; daha detaylı tedbirlere ise Eylem Planı bölümünde yer verilmektedir.
-
Finansal sistemin geliştirilmesine ve kredi genişlemesinin sağlanmasına yönelik politikalara öncelik verilecek ve bu yolla KOBİ’lere aktarılabilecek kaynakların hacmi yükseltilecektir.
-
Sermaye piyasasında ve kredi piyasalarında işlem gören ancak henüz KOBİ kullanımına uygun olmayan enstrümanların KOBİ’ler için elverişli hale getirilmesi sağlanacaktır.
-
Sanayi stratejisi ve KOBİ stratejisi arasındaki koordinasyon sağlanacak ve bu çerçevede KOBİ’lerin kurumsal yönetim ve kayıt dışılık problemlerine yönelik geliştirilecek faaliyetlerle KOBİ’lerin risk-getiri değerlendirmesinde dezavantajlı konumunun bertaraf edilmesine yönelik politikalar uygulanacaktır.
ç. Finansmana erişim önünde engel teşkil eden idari ve hukuki sorunların ortadan kaldırılmasına önem verilecektir.
Dostları ilə paylaş: |