T. C. Yargitay 16. Ceza dairesi başkanliğI’na dosya esas no : 2015/4672 İlk derece mahkemesi



Yüklə 0,92 Mb.
səhifə13/13
tarix31.07.2018
ölçüsü0,92 Mb.
#64586
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   13

SONUÇ VE TALEP:


DİLEKÇEMİZDE 19 BAŞLIK HALİNDE AYRINTILI OLARAK AÇIKLANDIĞI ÜZERE,

  1. İlk derece mahkemesi kararı birçok sahte ve delil vasıfları kuşkulu, CMK 217. Madde uyarınca tartışılmayan, hukuka aykırı olarak elde edilen sahte delillere dayanarak verilmiştir. Kararda suçun unsurlarına dair yapılan yorum ve varılan kanaatler, ceza hukukunun temel ilkelerine ve bu konudaki yerleşik Yargıtay İçtihatlarına tamamen aykırıdır.



  1. 5237 sayılı yasanın 312. Maddesinde düzenlenmiş olan suçun oluşabilmesi için ‘cebir ve şiddet’ unsurunun bulunması şarttır. ‘gerekçeli kararda’ bu unsurların varlığına ilişkin bir tespit buunmamaktadır. Tamamen varsayımlara dayalı yorum ile cezalandırma yoluna gidilemez. Suçun oluşabilmesi için cebir teşkil eden davranışlara başlanması gerekir.



  1. Dijital verilerin delil niteliği hususunda dünyada kabul edilmiş olan prensipler yadsınarak hüküm kurulması büyük ve vahim bir hatadır. Dijital dökümanların üst veri bilgileri incelenerek bir değerlendirme yapılamayacağı evrensel kabul görmüş bir kuraldır. Özel yetkili Mahkemeler tarafından dijital veriler ile yürütülen Balyoz, Poyrazköy, Odatv... vb. davalarda dijital verilerin sahteliği tespit edilmiştir.



  1. İlk derece Mahkemesi Eski Savcı Zekeria Öz tarafından soruşturma aşamasında alınan, uzman kişilerce hazırlanmadıkları, baskı ile alındıkları açık olan raporlara rağmen kovuşturma aşamasında bilirkişi raporu almaktan ısrarla çekinmiştir.



  1. İlk derece mahkemesi Başkanı ve Üyleleri hakkında tarafsız olmadıkları gerekçesiyle sayısız kez ‘Reddi Hakim’ talebinde bulunumuştur. Savunma lehine olan delillerin toplanmaması, Yargıtay

Hukuk Dairesi’nde devam eden tazminat davaları, sahte belge üretim çetesinin bulunmaması için gösterdikleri çaba, sahtecilikleri ortaya çıkaracak bilirkişi incelemesi taleplerinin geçersiz olarak reddi, mahkeme salonunda tavandan sarkıtılan mikrofonlar, yasadışı olarak sanıklar ve müdafileri arasındaki konuşmaların kayıt altına alınması, CMK 178. Madde çerçevesinde hazır edilen bilirkişilerin dinlenmemesi, savunmayı tamamen baskı altına almak için avukatları ve müvekkilleri hakkında onlarca suç duyurusunda bulunulması, toplu ve kalıp gerekçelerle verilen tutuklama kararları, avukatlara duruşma salonunda şiddet uygulanmasını sağlamak üzere robokop adı verilen polislere emirler yağdırılması, müvekkillerimiz ile olan evrak alış verişini kısıtlanması, mahkemenin sanıkların ve avukatların kişisel ve mesleki onurlarını hedef alan söz ve davranışları, savunmanın aleniyetini açıkça ihlal eden uygulamalarını, duruşmayı gözlerden uzak tutmak adına duruşma salonunun önüne gelen izleyicilere polisler tarafından şiddet uygulanmasını sağlamaları, duruşma salonuna kadar gelen biber gazlarına müdahale etmek yerine duruşma salonunu terk etmeleri, özel korumaları, zırhlı maka araçları, mahkeme heyetinizin İhsas-ı Rey anlamına gelecek kararları, hakimlerin delillerin toplanması ve tartışılması aşamasının yapılacağı belirtilmesine ve bu yöndeki sözleri duruşma tutanaklarına geçmesine rağmen ‘Delillerin Tartışılması’ safhasının atlanmış olması ve dilekçemizde açıkladığımız yasaya açıkça aykırı olan çok sayıda işlem nedeniyle ve Yüksek Mahkemenizin tarafından nazara alınacak sair sebeplerle, hukuka aykırı bulduğumuz İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/468 E. ve 2013/552 K. Sayılı Dava Dosyası- (Eski TMK ile görevli 13. Ağır Ceza Mahkemesi 2009/191 Esas sayılı dosya) kararının temyizen tetkik olunarak BOZULMASINA karar verilmesini bilvekale saygılarımla arz ve talep ederim. (23.10.2015)

Dursun ÇİÇEK

Müdafii

Av. İrem ÇİÇEK

EKLER :

EK: Dinlemeler yasa dışıdır

1- “Soruşturma 12 Haziran 2009’da başladı” Yazısı

2- İletişimin dinlenmesi kararları

3- Takip edilecekler listesi

Ek-4: 2. Dursun ÇİÇEK



EK: Plan sahtedir

5- Taklit imzalı sahte plan

6- Mukayeseli eylem planı formatı

7- Bilirkişi raporu- 16.06.2009

7/2- Bilirkişi raporu- 18.06.2009

8- Bilgi notu- 22.06.2009

9- Arama ve el koyma tutanağı- 04.06.2009

10- Genkur. Büro Arama Tutanağı-12.06.2009

11- Geçici görevlendirme- 17.06.2009

12- Lojman inceleme raporu- 17-19.06.2009

13- Parmak izi yoktur- 06.04.2010

13/2-14 Parmak izi kimin

14- Kağıt ve mürekkep yaşı- 16.03.2010

14/1- Keçeli kalem ve zımba izi yok raporu- 23.02.2010

14/2 DNA-Tükürük testi- 24.03.2010

15- 14 Hard diskte iz yoktur-13.06.2009

16- Sabit diskte iz yoktur-31.10.2009

17- 75 bilgisayarda dijital iz yoktur-25.11.2009

18- TSK.NET’te dijital iz yoktur-20.01.2010

18/1- TSK.NET’te dijital iz yoktur-17.04.2010

Ek: İmza Raporları

19- ATK raporları

20- İlgili Haberler.

21- Fizik İhtisas Dairesi Yazısı

22: Savcılık Yazışması

23- Emniyet Kriminalin raporu



24- Jandarma Kriminalin raporu

25- İmza Sunumu.

26- İmza Makinası

27- E. Emn. Md. Yalçın Çakıcı’nın raporu

28- İmza Videosu.

29-Doç.Dr. Jale Bafra’nın raporu

30- Erzincan Delilleri

31: İhbar Mektupları

32: İnternet Siteleri

33: Yargı Kararları

1 Anayasa Mahkemesinin 21.01.2010 tarihli; Esas 2009/52 ve Karar 2010/16 sayılı Kararı







2 04 Haziran 2003 ve E.2002/132 ve Karar 2003/46 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararında, hukuk devletini "...EYLEM VE İŞLEMLERİ HUKUKA UYGUN, insan haklarına saygı gösteren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan KAÇINAN, ... Anayasa ve hukukun üstünlüğü kurallarıyla kendini bağlı sayıp, YARGI DENETİMİNE AÇIK OLAN, yasaların ÜSTÜNDE, yasa koyucunun da BOZAMAYACAĞI, TEMEL HUKUK İLKELERİ VE ANAYASAYA BULUNDUĞU bilincinde olan devlet..." olarak tanımlamıştır.






3 Anayasa Mahkemesi'nin CMK 250/3'e yönelik iptal kararında muhalif görüşte olan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Sn.
Haşim Kılıç " karşı oy" yazısında "...önceki iradesi ortadan kalkan yasama organının, iptal sonunda ortaya çıkan yeni
durumu gözeterek yasal bir düzenleme yapması kaçınılmaz hale gelmiştir
." şeklindeki ifadesi ile yasal boşluğa dikkat
çekmiştir.






4


 Balyoz Davası Ortak Temyiz Dilekçesi






5


 Özek, Çetin s. 158






6


 Balyoz Davası Ortak Temyiz Dilekçesi






7


 Hakeri, s. 124.






8


 Koca/Üzülmez, s. 78; Hakeri, s. 124., Erem/ Toroslu, s. 67






9


 Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 25.01.2010 tarihli 2009/11204, 2010/855 kararında, TCK 146 maddesi ile ilgili olarak "cebir ve şiddet" eylemlerinin gerçekleştirilmiş olması üzerinde özellikle durmuştur.





10


 Ayrıntılı değerlendirmeler için bkz: Erol Cihan, Cebir Kullanma Cürmü, istanbul, 1978, s. 63 vd; İlhan Üzülmez, Tehdit,
Şantaj ve Cebir Suçları, Turhan Kitabevi, Ankara, 2007, s. 171; Recep Gülsen, Ceza Hukukunda Sorumluluğu Kaldıran
Nedenlerden Kaza, Mücbir Sebep, Cebir ve Tehdit, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2007, s. 132 vd.

11
 İlgili Yargıtay Kararları

  1. “Örgüt adına eyleme katılmayan, bu konuda ikrarı

bulunmayan kişi sadece çantasındaki belgelere göre örgüt mensubu olarak kabul edilemez” (AS.Y.2D. 09.04.1985,17-7)

  1. “Yasa dışı örgüt üyesi olma, bir takım eylemlerle

ortaya konabilecek şahsın kararlılığını örgüte bağlılığını kanıtlayan hareketlerin varlığına bağlı bir durumdur” (AS. YDK.12.11.1987,151-174)

  1. “Örgütün ülke çapında pek çok silahlı eyleminin

bulunduğu, bu nedenle de TCK 168.maddesinde gösterilen silahlı örgüt vasfını aldığı anlaşılmaktadır”

(AS.Y2D.15.02.1989,1-85)



  1. “Eylemin örgüt tarafından ve örgütün amacı

doğrultusunda gerçekleştirilmesinin kararlaştırılması zorunludur” (AS.YDK.28.03.1991,58-64)

  1. “TCK 168.mad. silah amaçlanan suçun işlenmesini

sağlayacak nitelik ve güçte olmalıdır” (YCGK. 17.06.1985,9-111-384)

  1. “Ele geçen silahın örgüte ait olup olmadığı tespit

edilmelidir” (AS.Y5D.26.02.1986,45-43)

  1. “Şüphe ve karine üzerine örgüt üyeliğinden hüküm

kurulamaz” (Y.CGK. 05.04.1993, 6.50-79)

ı) “Örgüt yöneticiliği için silahlı örgütün olması ve bu örgütte hususi bir görev almış olanların her hangi bir duraksamaya yer vermeyecek şekilde durumlarının hukuken belirgin olması gerekir” (TCGK.01.02.1988,9-422-1)

i) “Sanığın sadece örgütsel toplantılara katılması örgüte girdiğini gösterir başka deliller olmadıkça örgüt üyeliği için yeterli delil olarak kabul edilemez”

(AS.Y5D.24.09.14986,180-170)

k) “Dokümanların içeriğinden sanığın süreklilik ve çeşitlilik gösteren örgüt üyeliğine götüren somut olaylar açıklanmamıştır. Dokümanların sanığa ait olduğu hususunda kuşkular bulunmaktadır. … Dokümanlar kesin nitelik taşımadığı gibi içerikleri de örgüt üyeliğine götürecek derecede kesin değildir. Bu dokümanların sanığa ait olduğu da kuşkuludur” (Y.9.CD. 31.10.2006, 3095-5680)

l) “Delillerle sonuç arasında bağ kurulmalı, bir başka deyişle bu delillerle neden bu sonuca varıldığı anlatılmalı… hangi faaliyetlerin örgüt üyeliği suçunu oluşturduğu tartışılıp değerlendirilmeden genel ifadelerle gerekçeden yoksun karar verilmesi (Y.9.CD.12.7.2006,1855-4221)

m) “Sanığın örgütsel faaliyet gösterip göstermediği hususunda yeterli araştırma yapılmalıdır”

(Y.9.CD.18.04.2006,889-2292)



n) “Sanığın üzerine atılı suçtan mahkumiyetine yeterlilikte her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden” (Y.9CD.25.05.2006,1203-2816)


12
 AV. Kemal Kerinçsiz Savunma Dilekçesinden alıntıdır.


Yüklə 0,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   13




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin