T. C. Yargitay hukuk genel kurulu e. 2011/4-58 K. 2011/176


T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ



Yüklə 414,6 Kb.
səhifə14/24
tarix21.08.2018
ölçüsü414,6 Kb.
#73371
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   24

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/5517

K. 2010/11745

T. 22.11.2010

• GEMİ TAHMİL VE TAHLİYESİ SÖZLEŞMELERİ ( Tazminat Talebi/Vekalet Hükümlerine Tabi İş Görme Sözleşmesi Olduğu - Sözleşmenin Fesih Tarihi Dikkate Alındığında 5 Yıllık Zamanaşımı Süresinin Dolduğu )

• ALACAĞIN ZAMANAŞIMINA UĞRAMASI ( Gemi Tahmil ve Tahliyesi Sözleşmeleri/Sözleşmeden Kaynaklanan Tazminat Talebi - Zamanaşımı Dolduğu İçin Davanın Reddedileceği )

• VEKALET HÜKÜMLERİNE TABİ İŞ GÖRME SÖZLEŞMESİ ( Gemi Tahmil ve Tahliyesi Sözleşmelerinden Kaynaklanan Tazminat - Alacağın Zamanaşımına Uğradığı )

818/m. 126, 386/2


ÖZET: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iskeleden gemilerin tahmil ve tahliyesi işini üstlendiğini, sözleşmeye aykırı şekilde üç adet gemiyi kendisinin ve davanın ihbar edildiği şirketlere tahliye ettirdiğinin ortaya çıktığını, müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek tazminat talep etmiştir. Taraflar arasında imzalanan gemi tahmil ve tahliyesi sözleşmeleri, vekalet hükümlerine tabi iş görme sözleşmesi olup, 5 yıllık zamanaşımına tabidir. İstemin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddi hukuka uygundur.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada ( Bandırma İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi )'nce verilen 27.11.2008 tarih ve 2008/17-2008/346 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin 1999 ve 2000 yıllarına münhasır olmak üzere davalıya ait iskeleden gemilerin tahmil ve tahliyesi işini üstlendiğini, sözleşmeye aykırı şekilde üç adet gemiyi kendisinin ve davanın ihbar edildiği şirketlere tahliye ettirdiğinin ortaya çıktığını, müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek, şimdilik 7.000.00 YTL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacı ile iki ayrı sözleşme yapıldığını, sonuncu sözleşmenin süresinin 31.12.2000 tarihinde son bulduğunu, talebin 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, esastan da davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında gemi tahmil ve tahliyesi hususunda sözleşmeler imzalandığı, bunların 1999 ve 2000 yıllarına ilişkin olduğu, tahmil ve tahliye sözleşmesinin niteliğinin BK.'da tarif edilmediği, genel nitelikte bir sözleşme olduğu, davalının eser sözleşmesi olduğunu savunduğu, oysa eser sözleşmesi niteliğinde bulunmadığı, ister eser sözleşmesi olsun ister alelıtlak vekalet sözleşmesi niteliğinde bulunsun 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, sözleşmenin fesih tarihi dikkate alındığında bu sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı temsilcisi temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve taraflar arasındaki ilişkinin BK.'nun 386/2. maddesi kapsamında vekalet hükümlerine tabi iş görme sözleşmesi olarak nitelendirilmesinin gerekmesine, anılan Kanun'un 126. maddesi uyarınca alacağın 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olmasına, istemin zamanaşımına uğradığının anlaşılmasına göre, davacı temsilcisinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı temsilcisinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/8695

K. 2009/17278

T. 29.9.2009

• KISMEN HACZİ CAİZ OLAN ŞEYLER ( Maaş İkramiye ve Diğer Hak ve Alacaklarının 1/4'ünden Fazlasının Haczedilemeyeceğine İlişkin Borçlunun Şikayeti - İcra Müdürü İşlemi Denetlenerek Borçlu ve Ailesinin Geçinmeleri İçin Lüzumlu Miktar Tespit Edilerek Karar Verileceği )

• EMEKLİ MAAŞI ( Borçlunun Şikayetinin 1/4'ünden Fazlasının Haczedilemeyeceğine İlişkin Olduğu - Şikayetin Süreye Bağlı Olmadığı )

• BORÇLU VE AİLESİNİN GEÇİNMELERİ İÇİN GEREKLİ OLAN MİKTAR ( Borçlunun Şikayeti/Kısmen Haczi Caiz Olan Şeyler - İcra Müdürlüğü İşlemi Denetlenerek Bu Lüzumlu Miktar Tespit Edilerek Karar Verilmesi Gerektiği )

5510/m.93

2004/m.83


ÖZET : Borçlunun şikayeti maaş, ikramiye ve diğer hak ve alacaklarının 1/4'ünden fazlasının haczedilemeyeceğine ilişkindir. Maaşlar tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar borçlu ve ailesinin geçimleri için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczedilebilir. Emekli maaşının haczedilemeyeceğine ilişkin şikayetlerde süreye tabi değildir. İcra müdürü işlemi denetlenerek borçlu ve ailesinin geçinmeleri için lüzumlu miktar tespit edilerek karar verilmelidir.

DAVA : Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : İİK.'nun 83. madde hükmüne göre maaşlar tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar borçlu ve ailesinin geçimleri için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczedilebilir. Anılan maddenin 2. fıkrasında ise ancak haciz olunacak miktarın bunların 1/4'ünden az olmayacağı açıklanmıştır.

Dairemizce oluşturulan son içtihatları doğrultusunda ( 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesinin uygulanmasına paralel olarak ) emekli sandığı emekli maaşının haczedilemeyeceğine ilişkin şikayetlerde süreye tabi değildir. Bunun ötesinde somut olayda borçlunun şikayeti maaş, ikramiye ve diğer hak ve alacaklarının 1/4'ünden fazlasının haczedilemeyeceğine ilişkindir.

Mahkemece az yukarıda açıklanan İİK.'nun 83/1. madde koşullarında icra müdürü işlemi denetlenerek borçlu ve ailesinin geçinmeleri için lüzumlu miktar tespit edilerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile, kabule göre de, Dairemiz içtihatlarına aykırı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 29.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Yüklə 414,6 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   24




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin