T. C. Yargitay hukuk genel kurulu e. 2011/4-58 K. 2011/176


T.C. YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ



Yüklə 414,6 Kb.
səhifə24/24
tarix21.08.2018
ölçüsü414,6 Kb.
#73371
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   24

T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/11555

K. 2010/9488

T. 7.10.2010

• ÇAKIŞAN SİGORTALILIK ( İsteğe Bağlı Sigortalılık İle Zorunlu Sigortalılığın Çakışması - "Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına Tabi Olarak Çalışmaya Başlayanların Çalışmaya Başladıkları Günden İtibaren" İsteğe Bağlı Sigortalılığın Sona Ereceği Hükmü Dikkate Alınarak Zorunlu Sigortalılığa Değer Verilmek Suretiyle "Çakışan Sigortalılığın" Çözüme Kavuşturulması Gerektiği )

• İSTEĞE BAĞLI SİGORTALILIK İLE ZORUNLU SİGORTALILIĞIN ÇAKIŞMASI ( "Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına Tabi Olarak Çalışmaya Başlayanların Çalışmaya Başladıkları Günden İtibaren" İsteğe Bağlı Sigortalılığın Sona Ereceği Hükmü Dikkate Alınarak Zorunlu Sigortalılığa Değer Verilmek Suretiyle "Çakışan Sigortalılığın" Çözüme Kavuşturulması Gerektiği )

• ZORUNLU SİGORTALILIK ( İsteğe Bağlı Sigortalılık İle Zorunlu Sigortalılığın Çakışması - "Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına Tabi Olarak Çalışmaya Başlayanların Çalışmaya Başladıkları Günden İtibaren" İsteğe Bağlı Sigortalılığın Sona Ereceği Hükmü Dikkate Alınarak Zorunlu Sigortalılığa Değer Verilmesi Gerektiği )

506/m.85


ÖZET : Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup "çakışan sigortalılık" olarak adlandırılan, bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olması hali, zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde yasalarda yer alan düzenlemelerde önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınarak, isteğe bağlı sigortalılıkta ise 506 sayılı Yasa'nın 85. maddesi uyarınca malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edebilmek için herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna zorunlu ya da isteğe bağlı sigortalı olmamak koşulu arandığından isteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakıştığı bu gibi uyuşmazlıklarda, anılan maddede yer alan "sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları günden itibaren" isteğe bağlı sigortalılığın sona ereceği hükmü dikkate alınarak zorunlu sigortalılığa değer verilmek suretiyle "çakışan sigortalılığın" çözüme kavuşturulması gerektiği Dairemizin ve somut olayda davacının ihtilaflı dönemde 131 günlük SSK'na tabi zorunlu sigortalılığı bulunmakla beraber, zorunlu 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığının, oda kaydı ve yapılan prim ödemeleri nedeniyle tescil tarihinden itibaren devam etmesi nedeniyle önceden başlayıp devam eden sigortalılık 1479 sayılı Yasa'ya tabı sigortalılık olduğundan esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü ile mahkemece bu dönemdeki 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığının iptaline karar verilmesi gerekir.

DAVA : Davacı, 19.10.2000-15.08.2005 tarihleri arasında çakışan SSK sigortalılığı haricinde 1479 sayılı Yasa'ya tabi Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Havva Aydınlı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Davacının temyizine gelince;

Davacı 19.10.2000-15.8.2005 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa'ya tabi zorunlu sigortalılık süresi dışında 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiş, birleştirilen davada ise 506 sayılı Yasaya tabi sigortalı olduğu dönemde de 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı sayılması gerektiğinden 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığının iptali ile 25.9.1997-15.8.2005 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 20.10.2000-28.2.2001 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa'ya tabi SSK sigortalılığının iptaline ilişkin istemin reddi ile davacının 1.3.2001-15.8.2005 tarihleri arasında isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiş ise de varılan sonuç doğru değildir.

Davacı Y... Şoförler Odası kaydından dolayı 25.9.1997 tarihinden itibaren 1479 Sayılı Yasaya göre Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilmiştir. Davacının vergi kaydının bulunmadığı 25.9.1997-14.8.2005 tarihleri arasında Y. Şoförler Odası kaydı ile 30.9.1997-14.8.2005 tarihleri arasında devam eden Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası kaydı bulunduğu anlaşılmaktadır.28.6.1999-29.12.1999 ve 3.2.2000-31.10.2005 tarihleri arasında aralıksız devam eden prim ödemeleri bulunmaktadır. Ayrıca davacının 20.10.2000-28.2.2001 tarihleri arasında 131 günlük Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi zorunlu sigortalılığı bulunmaktadır. Uyuşmazlık konusu dönemde davacının vergi kaydı bulunmamasına rağmen tescile esas olan oda kaydının kesintisiz olarak 14.8.2005 tarihine kadar devam ettiği anlaşılmaktadır.

Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup "çakışan sigortalılık" olarak adlandırılan, bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olması hali, zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde yasalarda yer alan düzenlemelerde önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınarak, isteğe bağlı sigortalılıkta ise 506 sayılı Yasa'nın 85. maddesi uyarınca malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edebilmek için herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna zorunlu ya da isteğe bağlı sigortalı olmamak koşulu arandığından isteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakıştığı bu gibi uyuşmazlıklarda, anılan maddede yer alan "sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları günden itibaren" isteğe bağlı sigortalılığın sona ereceği hükmü dikkate alınarak zorunlu sigortalılığa değer verilmek suretiyle "çakışan sigortalılığın" çözüme kavuşturulması gerektiği Dairemizin ve somut olayda davacının ihtilaflı dönemde 20.10.2000-28.2.2001 tarihleri arasında 131 günlük SSK'na tabi zorunlu sigortalılığı bulunmakla beraber, 25.9.1997 tarihinde başlayan zorunlu 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığının, 25.9.1997-14.8.1995 ve 30.9.1997-14.8.2005 tarihleri arasındaki oda kaydı ve yapılan prim ödemeleri nedeniyle tescil tarihinden itibaren devam etmesi nedeniyle önceden başlayıp devam eden sigortalılık 1479 sayılı Yasa'ya tabı sigortalılık olduğundan 25.9.1997-15.8.2005 tarihleri arasında esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü ile mahkemece bu dönemdeki 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığının iptaline karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/13391

K. 2010/10434

T. 25.10.2010

• İŞ KAZASININ TESPİTİ ( SGK 23. Md. Gereği Gelir Bağlanması İstemi - Davacı Murisinin Davalı İşverenin Yurtdışında Irak'ta Bulunan İşyerine Çalışmaya Giderken Zararlandırıcı Olaya Maruz Kaldığından İstemin Reddi Gereği )

• GELİR BAĞLANMASI İSTEMİ ( Davacı Murisinin Geçirdiği Kazanın İş Kazası Olduğunun Tespiti - Davalı İşverenin Yurtdışında Irak'ta Bulunan İşyerine Çalışmaya Giderken Zararlandırıcı Olaya Maruz Kaldığından İstemin Reddi Gereği )

• ÜLKE DIŞINDA MEYDANA GELEN SİGORTA OLAYLARI ( 506 S. Yasa'nın Uygulanabilmesi SGK'na Yükümlülükler Getiren Sosyal Güvenlik Sözleşmesi veya Kısa Vadeli Sigorta Kollarını da Kapsayan Topluluk Sigortaları Bulunması Halinde Mümkün Olabileceği )

• YURT DIŞINDA İŞ KAZASI GEÇİRME ( 506 S. Yasa'nın Uygulanabilmesi SGK'na Yükümlülükler Getiren Sosyal Güvenlik Sözleşmesi veya Kısa Vadeli Sigorta Kollarını da Kapsayan Topluluk Sigortaları Bulunması Halinde Mümkün Olabileceği )

506/m.11,23


ÖZET : Davacı, murisinin geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti ile SGK 23. madde gereği gelir bağlanması gerektiğine karar verilmesini istemiştir. 506 sayılı Yasa'nın uygulama alanı devletin hükümranlık sahası ile sınırlı olup, ülke sınırları dışında uygulanamaz. 506 sayılı Yasa'nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi SGK'na yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir. Somut olayda, davacı murisinin davalı işverenin yurtdışında Irak'ta bulunan işyerine çalışmaya giderken, zararlandırıcı olaya maruz kaldığına ve Irak ile Türkiye arasında SGK'yı yükümlülükler altına sokan sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmadığına ve topluluk sigortası iş kazasını kapsamadığına göre olayın SGK yönünden iş kazası sayılması ve giderek SGK'nun 506 sayılı Yasa gereğince sorumlu olduğundan söz edilmesi mümkün değildir.

DAVA : Davacı, murisinin 09.01.2007 tarihinden geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti ile SGK 23. madde gereği gelir bağlanması gerektiğine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hacer Pat tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara ,toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı iş veren Kulak İnşaat AŞ.'nin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Davalı SGK'nun temyizine gelince;

Dava, nitelikçe davacının murisi Ali Nihat Özbingül'ün davalının işcisi olarak Irak'ta istihdam edilmek üzere Bağdat'a götürülmekte iken yolculuk sırasında bulunduğu uçagın düşmesi sonucu 09.01.2007 tarihinde gerçekleşen ölümünün iş kazası olduğunun tesbiti istemine ilişkindir..

İddia, savunma dosyadaki bilgi ve belgelerle dinlenen tanık beyanlarından, davacının murisi Ali Nihat'ın davalı şirketin Bağdat'daki işyerinde çalışmak üzere 34 arkadaşı ile birlikte Moldova Hava yollarına ait yolcu uçağı ile Adana'dan hareket edildiği, ancak uçağın Bağdat hava alanı yakınında düştüğü, murisin ve diğer yolcuların öldüğü, gerçekleşen olayın davalı işveren yönünden " iş kazası" olduğu tartışmasızdır. Eldeki davada uyuşmazlık olayın SGK yönünden 506 sayılı Yasa'nın 11. maddesine göre " iş kazası" sayılıp sayılmayacağı ve SGK'nun davacılara 506 sayılıYasada iş kazası sigorta kolundan öngörülen yardımları yapmakla yükümlü olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Dosya içeriğinden yurt dışında çalışmak üzere götürülmekte iken, kazaya maruz kalan işçinin uzun vadeli sigorta kolları olan malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası bakımından topluluk sigortasına tabi olduğu iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı topluluk sigortası yapılmadığı anlaşılmaktadır.

Kamu hukuku alanına giren Sosyal Güvenlik Hukuku'nun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağını oluşturan olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa, SGK'na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak Türk milli sınırları içerisinde ve Türkiye'de tescilli işyerleri ve işverenler ile kanun kapsamındaki işçiler için uygulanabilir.

Başka bir anlatımla 506 sayılı Yasa'nın uygulama alanı devletin hükümranlık sahası ile sınırlı olup, ülke sınırları dışında uygulanamaz. 506 sayılı Yasa'nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi SGK'na yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir. Somut olayda, davacı murisinin davalı işverenin yurtdışında Irak'ta bulunan işyerine çalışmaya giderken, zararlandırıcı olaya maruz kaldığına ve Irak ile Türkiye arasında SGK'yı yükümlülükler altına sokan sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmadığına ve topluluk sigortası iş kazasını kapsamadığına göre olayın SGK yönünden iş kazası sayılması ve giderek SGK'nun 506 sayılı Yasa gereğince sorumlu olduğundan söz edilmesi mümkün değildir.

Mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden dava konusu olayın SGK yönünden de iş kazası sayılmasına karar verilerek "iş kazasından" SGK'da 506 sayılı Yasa gereğince sorumlu olması sonucunu doğuracak biçimde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı Kurum'un temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden ilgiliye yükletilmesine, 25.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

23. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/48

K. 2011/2

T. 7.7.2011

• KOOPERATİF ÜYELİĞİNDEN İHRAÇ KARARININ İPTALİ ( İki İmzadan Oluşan Yönetim Kurulu Kararı İle Alınan İhraç Kararının Yok Hükmünde Olduğu - Karar İçin Azaların En Az Yarısından Bir Fazlasının Hazır Olması Gerektiği )

• İHRAÇ KARARININ YOK HÜKMÜNDE OLMASI ( Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali Davası - İki İmzadan Oluşan Yönetim Kurulu Kararının Yok Hükmünde Olacağı )

• AZALARIN EN AZ YARISINDAN BİR FAZLASININ HAZIR OLMA ŞARTI ( İki İmzadan Oluşan Yönetim Kurulu Kararı İle İhraç Kararı Alındığı - Kararın Yok Hükmünde Sayılmasının Gerektiği )

• İKİ İMZADAN OLUŞAN YÖNETİM KURULU KARARI ( Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali Davası/Karar Verilebilmesi İçin Azaların En Az Yarısından Bir Fazlasının Hazır Olma Şartı - Bu Kararın Yok Hükmünde Sayılacağı )

• YOKLUK ( Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali Davası - İki İmzadan Oluşan Yönetim Kurulu Kararı İle Alınan İhraç Kararının Yok Hükmünde Olduğu )

1163/m.98

6762/m.330


ÖZET : Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken yasa ve ana sözleşmeye aykırı şekilde ihracına karar verildiğini ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacının ihracına dair kararın iki imzadan oluşan yönetim kurulu kararı ile alınması nedeniyle kararın yok hükmünde olduğunun kabulü gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki üyelikten ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken yasa ve ana sözleşmeye aykırı bir şekilde ihracına karar verildiğini ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının 16.06.2005 tarihli yönetim kurulu kararı ile ihracına karar verildiği, bu karardan sonra davacı hakkındaki ihraç kararının 28.06.2005 tarihli genel kurulda görüşülerek yönetim kuruluna yetki verildiği, bu kararla davacı ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının onandığı, bu genel kurul kararı davacıya tebliğ edilmediğinden davanın 3 aylık hak düşürücü süre geçirilmeden açıldığının kabulünün gerektiği, öte yandan, davacıya 13.05.2005 tarihinde tebliğ edilen ikinci ihtarnamede bir ay yerine 30 gün verilmekle 1163 sayılı Kooperatifler Yasası'nın 27. maddesine muhalefet edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.



Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının ihracına dair kararın iki yönetim kurulu imzası ile alınması nedeniyle bu kararın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesi yollaması ile TTK.'nun 330. maddesi uyarınca yok hükmünde olduğunun kabulünün gerekmesine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ( ONANMASINA ), peşin alınan ilam harcının mahsubu ile geriye kalan 2.80 TL harcın temyiz eden tarafından alınmasına, 07.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yüklə 414,6 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   24




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin