II. BÖLÜM
2.1. İSLAM TARİHÇİLİĞİNE GENEL BAKIŞ
"Eraha" kökünden türemiş bir mastar olduğu belirtilen tarih kavramı245, İslam tarihçileri tarafından, bir yandan geçmişteki bir noktayı246, geçmişte ortaya çıkan olayların tümünü, kısa bir zaman aralığını ya da bu zaman aralığında oluşan kısmi olaylar ile neden-sonuç ilişkisi içerisinde birbirine geçen halkalardan oluşan ve geçmişten geleceğe uzanan köprüyü ifade ederken; diğer yandan söz konusu yapıyı inceleyen bilim dalı olarak, tarih için kullanılmıştır.
Tarih kavramı da, diğer birçok kavram gibi, zaman içinde anlam genişlemesine maruz kalmış ve İslam'ın ilk yıllarında zamanı belirlemeyi işaret ederken, sonradan olayların zaman esas alınarak, saptanıp kaydedilmesi anlamında kullanılmıştır. İlerleyen süreçte de, daha önce ahbar (haberler) kelimesinin yüklenmiş olduğu anlamların tamamını kapsamıştır. Tarih kavramı, ancak VIII. yüzyılın sonlan ile IX. yüzyılın başlarında, tüm yönleri kapsayan bir anlama kavuşurken, sonraki yüzyıllarda ise, günümüzdekine yakın bir tanıma kavuşmuştur.247
İslam’ın ilk dönemlerindeki tarih çalışmaları, çoğunlukla biyografiler ve Hz. Peygamber'in puta tapanlara karşı yaptığı savaşımların bir anlatımı şeklinde görülür. Yine bu dönemde, Hadis toplama ve Hadis metodolojisi, her ikisinde de Hz. Peygamber'in yaşamı ve etkinlikleriyle ilgili her türlü bilgi ve belgeyi toplamak ve yorumlamak söz konusu olduğu için, yakın ilişkidedir.248 Bu alandaki ilk metinler eksiksiz olarak korunamamakla birlikte, sonraki dönemde birçok yazar önemli belgeler toplayabilmiştir.
İslam tarihi konusundaki araştırmalar, XI. yüzyıldan itibaren sayıca artmış ve çeşitlenmiştir. Bu dönemde dünya tarihi ile ilgili çalışmalar yanı sıra, bir ulusun ya da bölgenin tarihini konu edinen araştırmalar da görülür. Tarihçiler, bu konuda çeşitli yöntemleri dikkatle uygulamışlardır. Bir kısmı Yakubi ve Taberi'nin yolunu izlerken, diğerleri özellikle kendi ülkeleri ya da kentlerinin tarihleriyle uğraşmış, bir diğer grup tarihçi ise değişik sınıflamalar içinde yer alan bilginler, şairler, ileri gelen görevliler ya da emirlerle ilgilenmişlerdir.
Bu konu ile ilgili tarihi ve coğrafi sözlükler, erken dönemlerden itibaren görülmektedir. Bunların en tanınmışları, Yakut ve İbn Hallikan'a ait olanlardır. Biyografik yapıtlar sayıca artış gösterir ve Tabakat ya da hadisçiler, fıhki ekoller, mutasavvıflar, idareciler, halifeler tarihleri olarak görülür.
Sürekli olarak başvuru kitabı olma niteliğini koruyan ve örnek olarak alınan büyük ansiklopedik sözlükler dışında249, değişik ülke ve kentlerin, değişik dönemlerin önemli kişi ve bilginlerine de birçok bibliyografik eserde yer verilmiştir.
İslam tarihçiliği konusunda adından en çok söz ettiren Müslüman tarihçi, İbn Haldun’dur. O, yalnız olayları anlatan bir tarihçilikten yana değil, aynı zamanda, olayların nedenlerinin de araştırılmasını ve açıklanmasını ileri sürer. Bu konudaki görüşünü, "Olayların kendileri kadar, onları şekillendiren nedenleri de bulmak gerekir".250 İbn Haldun, esası eleştiriye dayanan yöntemini, uzun uzun açıklayarak, "zamanlarının olaylarını yazmak ve yaşadıkları dönemi tarihe aktarmakla yetinirler ..."251 sözcükleriyle kendinden önceki doğruluğu kuşkulu durumları gerçekmiş gibi kabul eden tarihçileri de kapalı biçimde eleştirir. İbn Haldun, kuşku duyulan tüm bilgileri atmak, eleştirel bakış açısına ve nesnelliğe sahip olmak gereğinin önemine işaret eder.252 Ayrıca, "yalanın kötülüğüyle, aklın aydınlığında mücadele etmek gerektiğini" ifade eder.253 İbn Haldun, bilimsel tarihçiliğin temellerini ortaya koymuştur.
İbn Haldun'dan sonra tarih çalışmaları, bir bölgenin ya da bir ülkenin tarihinin ince1enmesiyle sınırlandırıldı. Genel dünya tarihi, az ya da çok değişen oranda, yerini milli ve bölgesel tarihlere bıraktı. Bunların en dikkat çekici olanları arasında, el-Makrızi, es-Sadi ve el-Mekkari'nin çalışmaları gösterilir.
Müslüman bilginler, bazen hac yapmak üzere Mekke'ye, bazen bilgilerini çoğaltmak üzere değişik merkezlere, bazen de her iki amacı bir arada gerçekleştirmek üzere, birçok seyahatler yaptılar. Çoğu kez de, bu gezilerindeki izlenimlerini bir kitapta topladılar. Rıhla olarak adlandırılan bu seyahatnameler, çok önemli bilgileri kapsamaktadır. Bu tür yapıtlarda; tarih, coğrafya, eğitim ve antropoloji için önemli oranda veri bulunur. Bunların içinde en önemlileri, Biruni, İbn Cübeyr ve İbn Battuta' ya ait olanlar gösterilmektedir.
Modern çağdaki tarih incelemeleri, XIX. yüzyıldan itibaren büyük bir hız kazandı. Günümüzde tarih araştırmaları alanında birçok bilimsel süreli yayın görülmektedir. Üniversiteler, çalışmalarını, az ya da yanlış tanınan dönemlerin araştırılmasında yoğunlaştırdılar. Önemli olaylar ya da tanınmış kişilerle ilgili, çok sayıda bilimsel toplantı ve konferanslar düzenlendi. Bu etkinliklerin çalışmaları tutanaklar ya da özetler halinde yayınlandı. Günümüz İslam ülkelerinde, tarih araştırmaları, büyük bir alana yayılmış ve olayları olduğu kadar; kültür, bilim ve sosyo-ekonomik yaşamı da kapsar duruma gelmiştir.254
2.2. İSLAM TARİHÇİLERİ VE YAPITLARI
İslam tarihçileri, geçmişte yaşamış insan topluluklarını tarihin konusu olarak gördükleri gibi, evrende oluşan doğal afetleri ve olayları da tarihin konulan arasında belirtmişlerdir. İslam tarihçilerinin hepsini aynı bakış açısından değerlendirmek mümkün olmamakla birlikte, her bir tarihçinin, ancak kendi ilgi alanına giren gruba ışık tutmayı önemsediği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte İslam tarihçilerinin tamamının üzerinde anlaştığı bir eleştiri yönteminin bulunmadığını, her birinin kendine özgü bir yönteme sahip olduğu ve bunu kullandığı belirtilir. Bu yöntemler, Kur'an ve Hadisler ile Uygunluk, Verilerin Akla Uygunluğu, Fayda Nazariyesi, Tarihe Arz, Tarihi Yapan ile Yazan Arasındaki İ1işki, Bugüne Arz, Haber İle Hadisenin Örtüşmesi, Empati Yöntemi şeklindedir.255 Aşağıda, İslamın ilk dönemlerinden günümüz İslam tarihçilerine uzanan sürece kısaca değinilmiştir:256
İSLAM TARİHÇİLERİ
|
İslam Tarihçisi
|
Yılı
|
Yapıtları
|
Ka’bu’l-Ahbâr
|
551-652
|
Yahudi asıllı olup, Hz. Ömer döneminde Müslüman olan Ahbar’ın, Hadis-u Zilkif ve Vefat-ı Musâ adlı yapıtları vardır.
|
Abdullah b. Selâm
|
? - 664
|
Yahudi asıllı olup, sonradan Müslüman olan Abdullah b. Selâm’ın, Yahudi kaynaklarına ve Yahudilerin kültürüne vakıf olması nedeniyle, peygamberler tarihi hakkında bilgisi oldukça fazlaydı. Bu nedenle Peygamberler tarihini konu alan kitaplarda yer alan bilgilerin çoğunluğu ona dayanmaktadır. El-Mesâil adlı bir kitabı vardır.
|
Urve bin ez-Zübeyr
|
642-712
|
Siyer ilminin kurucuları arasında olan Urve bin ez-Zübeyr, Emeviler döneminde yaşaması nedeniyle, İslam Tarihi konusundaki sıcak bilgilerini aktarmıştır.
|
Eban bin Osman
|
? - 723
|
Hz. Peygamber’in savaşlarını konu edinen Meğâzi alanında ismi ön plana çıkan, Hz. Osman’ın oğlu olan Eban, Emeviler döneminde belli bir süre Medine valiliği yaptı ve Medine de vefat etti. Eğitimini babasından alan ve yine babasından geçmişe dair bilgiler öğrenen Eban, siyer ve meğâzi alanında önemli katkılarda bulunmuştur.
|
Vehb binMünebbih
|
645-741
|
Fars asıllı olup, Güney Arabistan’da yaşamını sürdürmüş olan Vehb, 631 yılında Müslüman olmuştur. Peygamberler Tarihi konusunda yazmış el-Mübteda adlı yapıtından başka, Hikmet-i Vehb, Hikmet-i Lokman ve Kısasu’l-Enbiyâ gibi yapıtlarının olduğu bildirilir.
|
Şurahbil bin Sa’d
|
? - 741
|
Meğâzi yazarlarından olan Şurahbil bin Sa’d, Bedir ve Uhud gibi önemli savaşlar hakkında en ayrıntılı bilgileri aktarmıştır. Hz. Ali ile 40 yaşında tanıştığı rivayet edilir. O aslen Arap olmayıp, mevaliden birisiydi.
|
İbn Şihâb ez- Zührî
|
670-742
|
Mekke kökenli Zühre oğullarına mensup olan ez-Zühri’nin babası Şihap, Bedir’de puta tapanların saflarında yer alan birisiydi. Urve bin ez-Zübeyr’in öğrencilerinden olan ve Abdülmelik döneminde yaşayan Şihâb ez- Zührî, meğâzi alanında ilk eser olan Kütabu’l-Meğâzi’yi kaleme almıştır.
|
Cabir el Cu’fî
|
? - 745
|
İlk şii tarihçi olarak kabul edilen Cabir el Cu’fi, Irak’ın bir kenti olan Kufe’lidir. İslam Tarihi’ne şia bakış açısı ve yorumunu katmış, bu alanda yeni bir çığır açma noktasında öncü olmuştur.
|
Abdullah b. Ebu Bekir b. Hazm
|
? - 752
|
Abdullah Ensar’ın torunlarından olup, Medine’de doğmuş ve ilmini burada tamamlayan Abdullah b. Ebubekir b. Hazm, dedeleri gibi İslam’a büyük hizmet verenlerden biriydi. Meğâzi alanındaki çalışmalarıyla tanınmıştır.
|
Musa bin Ukbe
|
? - 758
|
Zührî’nin öğrencilerinden olan Musa b. Ukbe, Hadiste ise İmam Malik’in hocası oldu. Meğâzi alanında değerli bilgilere sahip olan Musa’nın bir yapıtı olmamakla birlikte, öğrencileri ile onun bilgi halkası günümüze ulaşmaktadır.
|
Muhammed b. İshak
|
704-768
|
Medine doğumlu olan Muhammed b. İshak, babasına izafeten İbn İshak adı ile tanınmıştır. Dönemin büyük tarihçisi Zührî ve bir çok alimden ders alan İbn İshak, Bağdat’ta ilim halkasını kurmuş ve halka ders vererek bir çok öğrenci yetiştirmiştir. Onun en ünlü ve kapsamlı eseri Kitabu’l-Meğâzi’dir.
|
Ma’mer b. Raşid
|
714-771
|
Aslen mevla (köle) olan ve Ezd kabilesine mensup olan Ma’mer b. Raşid, Basra’da doğdu. Kendisini ilime adayıp, hadis ve meğâzi alanında önemli bir yer edinerek, pek çok bilginin günümüze kadar ulaşmasını sağladı. Kitabu’l-Meğâzi adında bir kitabı vardır.
|
Ebu Mihnef
|
? - 774
|
Iraklı bilginlerden olan Ebu Mihnef, yaşadığı Emevilerin son dönemlerini ve görüştüğü ravilerin söylentilerini anlatmakla yetinmiştir. Özellikle kendi döneminde gerçekleşen hadisleri anlatmıştır. En önemli ve ünlü yapıtı, Makal-ü Osman’dır.
|
Muhammed İbn. Hasan eş-Şeybanî
|
749-805
|
Şeyban kabilesinin köle olması nedeniyle Şeybanî künyesi verilen Muhammed İbn. Hasan eş-Şeybanî, Irak’ta dünyaya gelmiştir. Dönemin ilim ve kültür merkezlerine giderek, Ebu Hanife, İmam Yusuf gibi büyük üstatlardan ders almış, Harun Reşit döneminde kadılık yapmıştır. Kitabu’l- Asl, Kitabu’l-Mebsud, Camiu’s-Sağir, Camiu’l Kebîr, Siyeru’s-Sağir, Siyeru’l-Kebîr ve Ziyadat gibi, hukuk ve İslam tarihi alanında birçok eseri bulunmaktadır.
|
Seyf bin Ömer
|
? - 806
|
Yaşamı hakkında fazla bilgi bulunmayan Seyf b. Ömer’in, Kitabu’l-Futuhu’l-Kebir ve’r-Ridde, Kitabu’l-Cemel ve Mesir-u Aişe ve Ali adlı yapıtları bulunmaktadır.
|
Ebu’l Münzir Hişam el- Kelbî
|
? - 819
|
Kufe doğumlu olan el- Kelbî, mensup olduğu asker ailesinin de etkisiyle, nesep (soy) konusuna önem vermiştir. Cahiliye döneminden itibaren Arapların soyları üzerinde derinleşen ve soyla birlikte cahiliye kültürünü yansıtan çalışmalarda bulunmuştur.
|
Muhammed bin Ömer el-Vakıdî
|
748-822
|
Gençliğinde buğday tüccarlığı, ilerleyen yıllarda kadılık yapmıştır. Özellikle tarih ve siyer (Muhammed'in hayatı) konusunda eserler vermiş olan Vakıdi’nin, 28 kitabından yalnızca Kitabu’l-Meğazi günümüze ulaşmıştır. Onun İslam tarihine kazandırmış olduğu yapıtlardan bazıları, et-Tarihu’l-Kebir, et-Tabakat es-Sire, Ahbaru Mekke, Bey’atu’s-Sakife, Siretu Ebu Bekir ve Ridde, Yevmu’l-Cemel, Sıffin, Futuhu’ş-Şam, Futuhu’l-Irak, Darbu’d-Denanir ve’d-Derahim, Kitabu’l-Meğazi et-Tarih ve’l-Meğâzi ve’l-B’as, Ezvacu’-Nebî, Vefatu’n-Nebî’dir. Yapıtlarında kullandığı kaynakları belirtir ve olayları eksiksiz aktarmaya çalışır. Söylence ve popüler anlatımları kullanmaz. Arabistan, Suriye ve Irak’ta seyahat ederek yapıtı için veri toplamıştır.
|
İbn Hişam
|
? - 833
|
Asıl adı Abdulmelik olan İbn Hişam, sağlam ve güvenilir olarak kabul edilen İbn Hişam Sire’si ile ünlü olmuştur. İslam tarihi araştırmalarının temel kaynağı olan bu kitap, Hz. Muhammed’in yaşamı ve Hulafa-i Raşidun (dört büyük halife) hakkında ayrıntılı pek çok bilgi sağlamaktadır.
|
İbn Sa'd
|
? - 840
|
Basra doğumlu ve Vakıdî’nin katip ve öğrencisi olan İbn Sa’d, Hz.Muhammed’in yaşamını anlatan ve sonraki dönemlerden haber vermesi bakımından geniş bilgiler kapsayan sire’sinin tamamının günümüze ulaşmasını sağlayan yapıtı Kitabu’t-Tabakatü’l-Kübra ile ün kazanmıştır. Onun bu yapıtı, bir kaç yerde basılarak, günümüzde İslam tarihi konusunda baş ucu kaynaklar listesinde bulunmaktadır. Tabakat (sınıflar) şeklinde biyografik çalışmaların öncüsü olmuştur.
|
Muhammed bin Sa’d
|
785- 844
|
Kitabu’t-Tabakati’l-Kebir adlı 8 ciltlik yapıtında, Hz. Peygamber’den başlayarak sahabe, tabiin, etbau’t-tabiin gibi yazarın dönemine dek yaşamış olan 4300 civarında kişinin biyografileri verilmektedir.
|
Medainî
|
? - 849
|
Çeşitli alan ve konuda birçok yapıtı bulunan Basra doğumlu Medainî’nin en ünlü çalışması, Kitab-u Ahbari’l-Hulafai’l-Kebir’i idi. Bu kitap, Mutasım dönemine kadar geçen olayları kapsaması ve Bağdat hakkında bilgi vermesi nedeniyle, kendisinden sonra yazılan birçok yapıta kaynak olmuştur.
|
İbn Abdi’l-Hakem
|
? - 741
|
Mısır’ın seçkin bir ailesinin çocuğu olarak Mısır’da doğan Ebu’l-Kasım İbn Abdi’l-Hakem, Mısır ve Kuzey Afrika’nın fethi ile ilgili pek çok bilgiyi içeren Futuhu Mısr ve Mağrib adlı yapıtı ile İslam tarihi dalında ün kazanmıştır.
|
İbn Kuteybe
|
813-880
|
Dil, edebiyat, şiir yanı sıra İslam tarihi alanında da yetkin olan İbn Kuteybe’nin, Hz. Peygamber’in yaşamından başlayarak IX. yüzyıla dek geçen olayları anlatan, yer yer şairler ve dil bilimcileri hakkında bilgi veren Kitabu’l-Maarif adlı yapıtı, tarih kitapları içerisinde önemli bir bilgi kaynağı niteliğindedir.
|
Dinaverî
|
? - 895
|
Irak doğumlu Dinaverî, İran kaynaklı olan ve Hz. Osman’ın yaşamından başlayarak sırası ile Ali, Muaviye ve Ümeyye oğulları hakkında bilgi içeren Kitabu’l-Ahbari’t-Tıvâl adlı yapıtın sahibidir. Kitabını Şia (Şiilik) zihniyeti ile yazdığı için, birçok olayı bu anlayışa göre yorumlayarak yapıtına işlemiştir.
|
Belazurî
|
? - 897
|
İslam tarihini, başlangıcından Bağdad'da bizzat şahidi olduğu Abbasiler dönemine dek bir bütün olarak ele alır. Kitabu Futihı'l-Buldan ve Kitabu Ensabi'l-Eşraf adlarında iki önemli çalışması vardır. Kültür, ekonomi, politika, sosyal hareketler gibi yaşamın her alanını tarafsız olarak ele almıştır.
|
El-Yakubi
|
? - 897
|
İslamın başlangıcından, 872 yılına dek geçen süreyi bilimsel bir tarih anlayışıyla aktarır. Yapıtları olan Kitab al-Buldan (Ülkeler kitabı) ve Magrib (al-Maġrib al-Arabī)'in coğrafi bir tanımlaması, tam geniş bir şehirler ile bilgiler ve fazlaca topografik ve siyasal bilgileri kapsar.
|
Ya’kubî
|
? - 905
|
İlk insandan başlayarak, kendi yaşadığı döneme dek geçen tarihi, belli bir sistematik içinde ele aldığı Tarihu’l- Ya’kubî adlı yapıtı ile tanınan İbn Vahız el- Ya’kubî, Hz.Ali ve Ümeyye oğulları yanlısı tutumundan dolayı Şia yanlısı olarak suçlanır.
|
Taberî
|
839-921
|
Araştırıcı ve ilim adamları için vazgeçilemez bir kaynak olan Tahiru'r-Rusul ve'l-Muluk'un yazarıdır. Çalışması için Irak, Suriye ve Mısır'ı içine alan bir dizi seyahat yapmıştır. Antik çağ da dahil olmak üzere, 915 yılına dek İslam dönemini incelemiştir.
|
Mes’udî
|
? - 956
|
Bağdad doğumlu olan Mes’udî, çalışması için geniş bir bölgede seyahatler yapmıştır. Murucu'z-Zeheb ve Kitabu't-Tenbih adlı önemli çalışmaları vardır.
|
İbn Nedim
|
? - 996
|
Yaşamı hakkında fazla bilgiler bulunmayan İbn Nedim’in, kaybolan yok olan ya da günümüze ulaşmayan bir çok yapıt ve yazar hakkında bilgiler içeren el-Fihrist adlı fihrist özelliği taşıyan belge niteliğindeki yapıtı, kayda değer ve türünün ilk örneği olması açısından büyük öneme kazanmaktadır.
|
Makdisî
|
? - 997
|
Filistin’de doğumlu olan Makdisî hakkında ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Dinler Tarihi ve siyaset içerikli Kitabu’l-Bed ve’t-Tarih adlı kitabı kaleme almıştır. Çoğaltılarak günümüze kadar ulaşan kitaplardan biri olan bu yapıt, tüm İslam ilimlerini kapsamakta ve 22 bölümden oluşmaktadır.
|
İbn Miskeveyh
|
? - 1030
|
Tarih alanında akılcı yaklaşımları ile tanınan bir yazar olan, Rey kenti doğumlu İbn Miskeveyh’in, Nuh Tufanı’ndan Adududdevle’nin ölüm tarihi olan 372/982 tarihine dek geçen olayları topladığı, büyük bir bölümü İran tarihine yönelik olan Teracubu’l-Umem ve Teakibu’l-Himem adlı yapıtı bulunmaktadır.
|
İbn Said el-Endülisi
|
? - 1034
|
İspanya’nın Tuleytula (Toledo) kentinde kadı olan el-Endülisi’nin, kendi dönemine dek uygarlığın geniş bir tablosunu çizdiği ve sonradan çeşitli araştırmacılar tarafından kaynak olarak kullanılan Tahakutü'l-Ümem adlı yapıtı vardır.
|
El-Biruni
|
? - 1050
|
Gazneli Mahmud’un Hind seferi sırasında, onunla birlikte Orta Asya ve Hindistan'ı dolaşan El-Biruni, bu seyahat izlenimlerini, bölgenin tanınması açısından önemli bir kaynak olan Kitab fi Tahkik ma li'l-Hind adlı eserinde topladı.
|
İbn Hayyan
|
? - 1076
|
İspanya’nın Müslüman tarihçisi olan İbn Hayyan, günümüze yalnızca bazı bölümleri ulaşabilen Kitabu'l-Muktebes fi Tarihi'l-Endülüs ve El-Kitabu'l-Metin adlı yapıtların yazarıdır. Olayları, olumsuz yönlerini saklamaya çalışmadan, olduğu gibi ortaya koymuştur
|
Beyhakî
|
996-1077
|
Horasan’ın Beyhak bucağına bağlı Harisabad’ta doğması nedeniyle Beyhakî olarak adlandırılmıştır. Gaznelilerin karışık dönemlerini ve hatta Moğol istilasını gözlemleyen Beyhakî, Moğol istilası sırasında, 30 ciltlik Tarih-u Beyhakî adlı yapıtının ilk 25 cildini kaleme almıştır. Kalan 5 cilt ise, Gazneliler dönemi hakkında bilgiler içermektedir.
|
El-Humeydi
|
? - 1095
|
Hadisçi olan El-Humeydi, İbn Hayyan’ın yapıtının anısına, İspanyadaki alimlerin yaşamlarını, bine yakın biyografiyi içeren Cedvetü'l-Muktebis çalışması vardır.
|
Sem’anî
|
? - 1167
|
Horasan’ın Merv kentinde dünyaya gelen Ebu Said Abdulkerim es- Sem’anî, bir çok alanda başarı göstermiştir. Kitabu’l-Ensab adlı beş ciltten oluşan yapıtı, tarihçiler ve coğrafyacılar açısından kaynak kitap niteliğindedir.
|
İbn Asakir
|
? - 1176
|
Hatib el-Bağdadi'nin (ö. 463/ 1071) yazmış olduğu Bağdad Tarihi'nden etkilenip, daha geliştirdiği Tarih-i Dımaşk (Şam Tarihi) adlı 80 ciltten oluşan dev eseriyle dikkati çeker. İlk iki cilt Şam'a ve oradaki tarihi yapılara ayrılırken, diğer ciltlerde; kentin, peygamberler, emirler, idareciler, hadisçiler, kadılar, dilciler ve şairler gibi önemli kişiliklerinin yaşamları verilmiştir.
|
İbn Cübeyr
|
? - 1217
|
İspanya'dan başlayıp Doğuya uzanan hac seyahatini, Rihletü'-l-Kinani ya da Rihletu lbn Cübeyr adıyla tanınan ünlü bir seyahatnamede (Rıhla) kaleme almıştır. O dönem haçlıların saldırısında olan bölgeyi, ayrıntılı bir şekilde aktarmıştır.
|
Yakut el-Hamavi
|
? - 1229
|
El-Hamavi, alanlarında otorite olan ve bir çok ciltten oluşan, Mu'cemu'l-Buldan ve Mu'cemu'l-Udeba adlarında iki büyük ansiklopedik sözlükle tanınır.
|
İbnü’l-Esîr
|
1160-1232
|
İslam dünyasının 628/1231'e kadar olan dönemini içeren genel tarihini konu alan el-Kitabu'l-Kamil fi’t-Tarih (Tarih Konusunda Mükemmel Kitap) ile Hz. Peygamber'in sahabelerinden 7500'ünün hayatını içeren Usdu'l-Gabe adlı biyografik çalışmaları bulunmaktadır.
|
İbn Halikan
|
1211-1282
|
İbn Halikan’nın, IX-XIII.yüzyıllar arasını kapsayan, Vefayatü'l-Ağyan (Meşhur Adamların Kısa Hayat Öyküleri) adını taşıyan ansiklopedik sözlüğü, alfabetik sıraya göre düzenlenmiş ve 865 maddeden oluşur.
|
İbnu'l-lbri
|
? - 1286
|
Yahudilikten hıristiyanlığa geçmesinden sonra, Bar Hebraeus adıyla ünlü olan ve birçok dili gayet iyi bilen bir kilise adamı olan İbnu'l-lbri, Suriye kilisesi tarihini işleyen bir kronik ve Taberi'yi örnek alarak, Muhtasaru Tarihi’d-Düvel adıyla özlü bir dünya tarihi yazmıştır. Kuvvetli kaynaklara dayanmıştır ve çalışması, günümüzde bile başvuru kaynakları arasında bulunmaktadır.
|
Ebu'l-Fida
|
? - 1331
|
Özlü bir dünya tarihi olan el-Muhtasar fi Tarihi’l-Beşer ile coğrafya alanında yazdığı Takvimü'l-Buldan adlı yapıtlarıyla tanınır.
|
İbn Kesîr
|
1301-1373
|
Suriyeli muhaddis, müfessir ve tarihçi olan İbn Kesîr, İslam dünyasında kaynak bir eser olan El Bidaye ve'n Nihaye adlı yapıtı kaleme almıştır. İlk insandan başlayarak Memluklulara kadar ki olan insanlık süreci ve tarih hakkında ayrıntılı bilgiler veren bu yapıt, birçok tarihçinin, özellikle de batılı oryantalistlerin başvuru kaynağıdır.
|
Sübkî
|
? - 1375
|
Yaşamı hakkında ayrıntılı bilgi bulunmayan Sübkî, tarihçilere yol gösterir nitelikte olan Tabakatu’ş-Şafiiyye adlı yapıtı kaleme almıştır.
|
İbn Battuta
|
? - 1377
|
Asya ve Afrika'yı yakından tanımak üzere Tanca'dan yola çıkarak, Çin ve Sumatra’ya uzanan seyahatini, Rıhletü lbn Battuta adlı seyahatnamesinde aktarır.Onun bu yapıtı, tarihçiler, coğrafyacılar ve antropologlar için önemli bir kaynak oluşturur.
|
İbn Haldun
|
? - 1406
|
En ünlü Müslüman tarihçisi olarak bilinen İbn Haldun’un, tarih alanındaki yapıtı olan Kitabu'l-İber (İbretler Kitabı)’in ilk cildini oluşturan ve yapıtın tamamına nazaran başlı başına büyük bir değer olan Mukaddime (Dünya Tarihi Üzerine Görüşler)’de kendisine özgü tarih felsefesiyle dikkati çeker.
|
El-Makrizi
|
? - 1442
|
Kahire'de kadı ve müderris olarak görev yapan El-Makrizi, Kitabu'l-Hıtat adlı yapıtında, bölgede topladığı birçok yazmanın da yardımıyla, bölgeleri, kentleri, olayları, günlük yaşam, kültür, ekonomi, maliye konularını işlemiştir.
|
El-Kalsadi
|
? - 1486
|
XV. yüzyılda Endülüs’te ve Kuzey Afrika’da yetişen, matematik ve Mâlikî mezhebi fıkıh alimi el-Kalsadi’nin, matematik konusundaki yapıtlarının yanı sıra, Hidayet-ül-Enam Şerhi Muhtasarı Kavaid-il-İslam adlı yapıtı bulunmaktadır.
|
El-Mekkari
|
? - 1632
|
Tlemsen (Tilimsan-Cezayir’in batısında bir kent) asıllı olup Kahire'de yerleşmiş olan El-Mekkari, Müslüman İspanya üzerine, Nefhu't-Tıb adını taşıyan bir tarih ve edebiyat ansiklopedisi kaleme almıştır.
|
Abdurrahman es-Sadi
|
? - 1665
|
Timbuktu’da (Mali) yaşamış olan ve Batı Afrika'nın, özellikle de Soughai Krallığının tarihçisi olan es-Sadi, Tarihu's-Sudan adlı yapıtında, XVI. ve XVII. yüzyıl Afrika’sının önemli bir bölümünü tanıtmaktadır.
|
El-Ayyaşi
|
1628-1679
|
Fas'ta öğrenim gören arap yazar, din bilgini, tasavvuf adamı Ebu Salim Abdullah bin Muhammed el-Ayyaşi, yaptığı hac yolculuklarıyla ilgili olarak, Magrip'ten Mekke'ye uzanan kervan yollarını tanıtan Mâ ül-mevâid adlı gezi kitabını kaleme almıştır. Kitabında yolculukları sırasında karşılaştığı ünlü kişileri, bilginleri, sufileri de tanıtmıştır.
|
El-Caberti
|
? - 1825
|
Doğu ile Batı arasında yeni ilişkilerin doğmasına neden olan Napolyon'un Mısır'a çıkışının tarihini yazmıştır.
|
El-Zeyyani
|
? - 1833
|
Zeyyani’nin et-Tercümanetu'l-Külbra adlı yapıtı, islam tarihine ışık tutacak seyahatnameler arasında bulunmaktadır.
|
Tahtavi
|
1801-1873
|
Tüm Ortadoğu’da modernitenin etkilerinin yeni yeni hissedilmeye başladığı bir dönem olan XIX. yüzyılın ilk yarısında, çağdaş düşünce ve bilimlerle bizzat Fransa’da tanışan; bunları ülkesine taşıyan önemli bir yazar ve düşünür olan Mısır doğumlu Rifa’a Rafi el-Tahtavî, sıklıkla İslam’ın akıl ve bilimle uyumlu bir inanç sistemi olduğunu dile getirmiştir. Kitabü Tahlisu'l-İbriz fi Telhis-i Bariz ev el-Divan el-Nefis bi Eyvani Baris adlı yapıtı, Batı'daki yaşam tarzının, siyasi, hukuki, askeri, vd. sistemlerin, Mısır'a nasıl aktarılması gerektiği konusunda fikir edinilmesini sağlamak amacıyla kaleme alınmış bir çalışmadır.
|
Corci Zeydan
|
1861-1914
|
Tarihî konularda yaklaşık otuz romanı bulunan, Lübnan asıllı edebiyatçı ve gazeteci Zeydan’ın, Tarihu't-Temeddüni'l-İslami (İslam Uygarlığı Tarihi) adlı kitabı bulunmaktadır.
|
Hasan İbrahim Hasan
|
? - 1968
|
Fatımiler konusunda uzmanlaşmıştır. Siyasi, Dini, Kültürel İslam Tarihi adlı çalışması bulunmaktadır.
|
Dostları ilə paylaş: |