Tarih Bilimine Giriş



Yüklə 385,83 Kb.
səhifə2/7
tarix15.11.2017
ölçüsü385,83 Kb.
#31842
1   2   3   4   5   6   7

Pers İmparatorluğu

İran’da kurulan Pers İmparatorluğu, yayılmacı bir politika izleyerek M.Ö. VI. Yüzyılda Anadolu’nun büyük bölümüne egemen olmuştur.Anadolu’da 200 yıl kadar kalan Persler:

*Hükümdarları kisra (ülkeler kralı) aynı zamanda rahip-kraldır.Ülkeyi satraplık denilen eyaletlere ayırmışlardır.(İlk eyalet sistemi).

*Anadolu’nun tamamına yakın bölümünü yönetimleri altına alarak bölgede siyasal birliği sağlamışlardır.Bu dönemde İran’daki eyalet yönetim anlayışını Anadolu’da uygulayarak yönetimi kolaylaştırmayı amaçlamışlardır.

*Kültürel yönden Anadolu’da etkili olamayan Persler, bölgede asayiş ve güvenliği kurarak ticaret faaliyetlerinin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.

*Pers İmparatorluğu, M.Ö. 333’te Makedonya Kralı Büyük İskender tarafından yıkılmış ve Anadolu’da Helenistik Medeniyeti Dönemi başlamıştır.

HİNT UYGARLIĞI

Hindistan zengin bir ülke olduğu için sık sık istilalara uğramıştır.Ancak Hindistan’a gelen kavimler güçlü devletler kuramamışlar, kısa sürede yıkılmışlardır.Bu durumun en önemli nedeni Hindistan’ın insana gevşeklik veren iklimi ve istila hareketleridir.Hindistan’a yerleşen kavimler birbirleriyle kaynaşamamışlardır.Bu durumun en önemli nedeni “Kast Örgütü”dür.

Kast Sistemine göre halk;

-Brahmanlar (din adamları)

-Kşatriyalar (devlet adamları ve askerler)

-Vaisyalar (çiftçi, zanaatkar ve tüccarlar)

-Sudralar (işçi ve hizmetkarlar)

Kast sistemi:Kast, meslekleri babadan oğula geçen ve aynı geleneklere bağlı bulunan gruplar topluluğudur.Herkes babasının mesleğine girmek zorundadır.Kastlar arasında geçiş yoktur.Aynı kasttan olmayanlar evlenemez.Her kastın kendi içinde dayanışması vardır.Bu sistem Hint halkının kaynaşamamasının ve millet haline gelememesinin en önemli nedeni olmuştur.

İslamiyet’in eşitlik ilkesi Hindistan’da Kast sistemininin zayıflamasını sağlamıştır.

ÇİN UYGARLIĞI

*Çin birbiri ardına göreve gelen hanedanlar tarafından yönetilmiştir.Çin’de halk asiller ve köylüler olarak ikiye ayrılmıştır.Köylüler özgür değillerdi ve asiller için çalışıyorlardı.

*Çin’de Lao-Çe ve Konfiçyüs adlı filozofların dini ilkeleri yayılmış, sonraki dönemlerde Çinliler Budizm’i benimsemişlerdir.

*Çinliler kendilerine özgü bir yazı kullanmışlar, barut, pusula, kağıt, matbaa ve mürekkebi icat ederek dünya medeniyetinin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.İpek böceğinden ipek elde ederek Çin’den Avrupa’ya uzanan İpek Yolu’nun kurulmasını ve ticaretin yaygınlaşmasını sağlamışlardır.

DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

Fenikeliler

*Fenikeliler, Lübnan dağları ile Akdeniz sahili arasında kalan kıyı şeridine yerleşmişlerdir.

*Arazilerinin tarıma elverişli olmaması ve Mısır’dan yahyagungor.net Anadolu’ya ulaşan ticaret yolu üzerinde bulunmaları Fenikelilerin ticaret alanında ilerlemelerini sağlamıştır.Fenikeliler şehir devletçikleri halinde yaşamış ve krallıkla idare edilmişlerdir.

*Fenikeliler kurdukları kolonilere sadece ticari amaçlarını gerçekleştirmek için gittiklerinden dolayı askerliğe önem vermemişler ve kolonilerini yurt edinmemişlerdir.Bu nedenle kolonilerini kaybetmişlerdir.

Denizcilik ve ticaret faaliyetlerinde gelişme gösteren Fenikeliler, doğu ve Ön Asya uygarlıklarındaki gelişmeleri batıya taşıyarak kültürler arasında etkileşimi sağlamışlardır.

*Tarihe en önemli katkıları günümüzde kullanılan Latin alfabesinin temelini oluşturan 22 harfli ilk alfabeyi bulmalarıdır.(Daha sonra İyon, Yunan ve Romalıların geliştirmesiyle, Latin Alfabesi oluşmuştur)

İbraniler

Tarihte ilk defa tek tanrılı bir dine inanan İbraniler, Musevilik dininin sadece kendi kavimlerine ait olduğunu kabul ederek diğer toplumlarda yayılmasını engellemişlerdir.Bu durum dünyanın değişik yerlerine dağılan Yahudilerin kendilerini korumalarını ve varlıklarını sürdürmelerini sağlamıştır.

ANADOLU UYGARLIĞI

Hititler (MÖ 1700-MÖ 700)

*Hititler, M.Ö. 2000 yılı başlarında Kafkaslardan Orta Anadolu’ya gelerek Kızılırmak kıvrımı içine yerleşmişlerdir.Hititler, M.Ö. 1400 yıllarında imparatorluk haline gelmişlerdir.

*Bu dönemin en önemli gelişmesi, Hititler ile Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Savaşı Antlaşması’dır.M.Ö. 1280’de imzalanan Kadeş Antlaşması tarihte bilinen ilk yazılı antlaşmadır.

*Hitit Devleti, M.Ö. 1200 yıllarında batıdan gelen kavimler tarafından parçalanmıştır.Ege göçlerinden sonra şehir devletleri halinde yaşayan Hititlere M.Ö. 700 yıllarında Asurlular son vermişlerdir.

*Asurlulardan sonra Anadolu’da Pers egemenliği kurulmuş ve Hitit toprakları Pers hakimiyetine girmiştir.

İyonyalılar

*Dorların baskısı sonucunda Akaların bir kısmı Yunanistan’dan Batı Anadolu’ya göç etmişler ve İzmir çevresindeki yerli halkla kaynaşarak şehir devletleri kurmuşlardır.Bu şehir devletleri arasında siyasal birlik sağlanamamıştır.İyon şehir devletleri arasında en tanınmışları Efes, Milet, Foça ve İzmir’dir.

*Ön Asya’dan gelen ticaret yollarının bitim noktasında bulunan İyonyalılar, kısa zamanda ileri bir medeniyet kurmuşlar ve kolonicilik faaliyetleriyle zenginleşmişlerdir.

Urartular (MÖ 900-MÖ 600)

Urartı Devleti, Doğu Anadolu’da Asya kökenli Hurriler yahyagungor.net tarafından kurulmuştur.Urartuların merkezi Tuşpa (Van)’dır.Bölgenin en güçlü devletlerinden biri olan Urartular, M.Ö. 600’lerde Medler tarafından yıkılmıştır.

Frigyalılar (MÖ 800-MÖ 676)

Frigler, Ege göçleri sırasında Anadolu’ya gelerek M.Ö. 800 yıllarında Gordion(Polatlı) merkezli bir devlet kurdular.Kafkaslar üzerinden gelen Kimmerler Frigyalılara son vermişlerdir.

Lidyalılar (MÖ 687-MÖ 546)

Lidyalılar, M.Ö. 1200’lerde Anadolu’ya gelerek, Gediz ve Küçük Menderes vadileri arasında kalan bölgede Kral Giges tarafından Sard(Salihli) merkezli bir devlet kurmuşlardır.Pers saldırılarına dayanamayan Lidya devleti, M.Ö. 546 yıllarında yıkılmıştır.

Anadolu’da Kültür ve Medeniyet

Devlet Yönetimi

*İlkçağlarda Türkiye’de kurulan devletler krallıkla yönetilmiştir.Bütün yetkiyi elinde bulunduran krallar, aynı zamanda başkomutan, başyargıç ve başrahiptir.

Bu durum kralların siyasi, askeri ve dini yetkileri kendilerinde topladıklarını ve güçlerini artırdıklarını göstermektedir.

*Başlangıçta Hitit Krallığı, feodal beyliklerden oluşuyordu.Daha sonraları bu beylikler kaldırılarak yerlerine merkezden valiler atanmıştır.Böyle bir değişiklikle Hititler merkezi otoriteyi güçlendirmeyi amaçlamışlardır.

*Hititlerin ilk zamanlarında kralın yetkileri soylulardan oluşan Pankuş Meclisi tarafından sınırlandırılmıştır.Ancak imparatorluk döneminde Pankuş Meclisi’nin yetkileri azalırken kralın yetkileri artmıştır.Dolayısıyla soylular yönetimden uzaklaştırılmıştır.

*Devlet yönetiminde kraldan sonra en yetkili kişi Tavananna adı verilen kraliçeydi.Tavananna, dini törenelere ve bayramlara başkanlık yapar, kral savaşa gittiğinde ülkeyi yönetirdi.Hatta Kadeş Antlaşması’nda Hitit kralının yanında kraliçenin de imzası yer almıştır.Bu durum Hititlerde kadınların devlet yönetiminde etkili olduğunu göstermektedir.

*Hititlerde Pankuş Meclisi’nin bulunması meşrutiyete benzeyen bir yönetimin varlığını ve kralların yetkilerinin bir dönem kısıtlandığının göstermektedir.

Ordu

*Türkiye; topraklarının verimli olması ve ticaret yolları üzerinde bulunması sebebiyle sık sık istilalara uğramıştır.Bu durum Anadolu’da kurulan devletleri askerliğe önem vermeye zorlamıştır.



*Ticaret faaliyetleriyle zenginleşen Lidyalılar, Anadolu’da ücretli askerlik sistemini kurmuşlardır.Ancak bu askerler arasında dil ve taktik birliği olmadığı gibi vatan-millet sevgisi de yoktu.Sadece para için savaşan ücretli askerlerin başarı kazanmasını zorlaştırmıştır.Bu durum Lidyalıların yıkılmasında etkili olmuştur.

Hukuk


*Anadolu’da İlk Çağ hukuku, komşu medeniyetlere göre yahyagungor.net yumuşak bir karakter taşımaktadır.Anadolu’da yapılan kanunlarda komşu medeniyetlerin önemli etkisi ve katkısı olmuştur.

*Hititler, kanunlarını Mezopotamya’dan almakla beraber, ilaveler ve düzeltmelerle Anadolu’da ilk kanunları yapmışlardır.Medeni hukuk ve ceza hukuku büyük gelişme göstermiştir.Hitit kanunları, hür vatandaşlara olduğu kadar kölelere de mülkiyet hakkı tanıyordu.

*İlk Çağ devletlerinin temel geçim kaynağı, tarım ve hayvancılık olduğu için tarım ve hayvancılığı korumaya yönelik ağır cezalar içeren kanunlar yapmışlardır.Örneğin; Frigyalılar öküz kesene ölüm cezası vermişlerdir.

*Hititlerde kralın buyruklarına karşı gelmek, devlete baş kaldırmak büyük suç sayılmış ve ölümle cezalandırılmıştır.Bu da Hititlerin merkezi otoriteye önem verdiklerini göstermektedir.

Din ve İnanış

*İlk Çağlarda Türkiye’de çok tanrılı bir din anlayışı hakimdi.Bu nedenle Anadolu için “Bin Tanrı İli” denilmiştir.

Anadolu’nun batısında kurulan medeniyetler Yunan tanrılarından, yahyagungor.net doğuda kurulan medeniyetler ise, Mezopotamya tanrılarından etkilenmişlerdir.Bu durum, Türkiye’nin coğrafi konumundan doğan tabii bir sonuçtur.

*İlkçağlarda insanların uğraş alanlarındaki gelişmeler inançları üzerinde etkili olmuştur.Örneğin;tarım faaliyetlerine önem veren Frigyalıların en büyük tanrı olarak toprak ve bereket tanrıçası Kibele’yi kabul etmeleri gibi.

Sosyal ve İktisadi Hayat

*Anadolu’da halk sosyal sınıflara ayrılmıştı.En üst sınıf olarak kabul edilen kral ve ailesi devletin yönetimini üstlenmiştir.Anadolu’da asillerden başka rahipler, sanatçılar, askerler, memurlar ve köleler gibi sınıflar da bulunuyordu.

Anadolu’da bu sınıfların bulunması toplumda eşitsizliğin olduğunu göstermektedir.

*Ticarete büyük önem veren Lidyalılar, bu amaçla Efes’ten başlayarak Mezopotamya’ya kadar uzanan Kral Yolu’nu yapmışlardır.

Bu yolun yapılması sonucunda;

-Doğu-Batı kültürleri arasında etkileşim artmıştır.Lidyalılar zenginleşmiştir.

-Lidyalılar, M.Ö. 700 yıllarında ilk parayı kullanmışlardır.

*Lidyalıların parayı icat etmeleri; alışverişi kolaylaştırmış, ekonomik hayatı canlandırmış, sermaye birikimine ve finans sektörünün oluşmasına ortam hazırlamıştır.Paranın kullanılmaya başlamasından sonra değiş-tokuş (takas) uygulaması ortadan kalkmıştır.

*Denizci bir medeniyet olan İyonyalılar, Akdeniz ve Karadeniz’de koloniler kurarak ticaret faaliyetleriyle zenginleşmişlerdir.

Koloni:Bir devletin ekonomik, siyasal ve sosyal nedenlerden dolayı, kendi sınırları dışında ele geçirip yönettiği ülkeye veya topraklara denir.

Kolonilerin kurulmasında;

-Hammadde ihtiyaçlarının karşılanması

-Üretim fazlası mallar için Pazar bulunması

-Askeri gücün artırılmak istenmesi

-Diğer devletlere askeri, siyasal ve ekonomik alanlarda üstünlük sağlama düşüncesi

etkili olmuştur.

Yazı ve Edebiyat

*Anadolu’ya yazıyı Mezopotamya medeniyetlerinden Asurlular yahyagungor.net getirmişlerdir.Hititler ve Urartular, Asurlulardan aldıkları çivi yazısını kullanmışlar, ayrıca Hititler kendi icatları olan hiyeroglif yazısını da kullanmışlardır.Frigyalılar, Lidyalılar ve İyonyalılar Fenike alfabesini kullanmışlardır.

*Hititlerden kalan en önemli yazılı eserler ANAL adı verilen yıllıklardır.Hititler anallarla (yıllıklar) Anadolu’da tarih yazıcılığını başlatmışlardır.

Hitit yıllıklarında kralların, zaferleri kadar yenilgilerinin de yıllıklara yazdırılması tarafsız bir tarih anlayışına sahip olduklarını göstermektedir.Bu yıllıklar, İlk Çağ Anadolu tarihinin aydınlanmasında önemli rol oynamıştır.

Bilim ve Sanat

*Anadolu medeniyetleri içinde her yönden en ileri olanı İyonyalılardır.İyonyalılar özgür düşüncenin ve pozitif bilimlerin öncüsü olmaları yönüyle önem taşırlar.Felsefe, matematik ve tıp bilimlerinin temeli İyonya’da atılmıştır.

*Hitit sanatı, Mezopotamya sanatının etkisinde gelişmiştir.

*Heykelcilik ve kabartmacılık gelişen başlıca sanatlar olmuştur.Hititlerin en önemli kabartmaları Yazılıkaya ve İvriz kabartmalarıdır.Frigyalılarda dokumacılık(Tapates adını verdikleri halı ve kilimleri bulunmaktadır.), kuyumculuk (Fibula-süslü iğneler), kaya mimarisi, Lidyalılarda dokumacılık, çömlekçilik, dericilik ve madencilik, Urartularda maden işlemeciliği, su mimarisi, İyonyalılarda ise, saray ve tapınak mimarisi gelişmiştir.

YUNAN UYGARLIĞI

M.Ö. 1200 yıllarında Yunanistan’a göç eden Dorlar Akaların egemenliğine son verdiler.Yunanistan’ın tamamına egemen olan Dorlar “Polis” adı verilen şehir devletleri kurdular.Polislerin başında “Tiran” denilen krallar vardır.Yunan şehir devletleri M.Ö. IV. Yüzyılda Makedonya egemenliğine girmiştir.

Yunan uygarlığının önemli özellikleri şunlardır:

*Yunanistan’da birbirinden bağımsız şehir devletleri kurulmuştur.Bu şehir devletlerinin özgür yaşamak istemesi ve birbirinin egemenliğini kabul etmemesi, Yunanistan’da siyasal birliğin kurulmasını engellemiştir.

*Yunanistan’da sınıf ayrımı mücadelelere neden olmuştur.Sınıf kavgalarının çözümlenmesi ve toplumsal barışın sağlanması için Drakon, Solon ve Klistenes isimli arhonlar kanunlar yapmışlardır.Yuanistan’da yapılan kanunlarda;

-Köylülerin borçları affedilmş, borcunu ödeyemediği için köle durumuna düşenlere özgürlükleri geri verilmiştir.

-Sınıf farklılıkları ortadan kaldırılmıştır.

-Halk meclisleri açılarak, halkın yönetimde söz sahibi olması sağlanmıştır.

Yunanistan’daki bu uygulamalar İlk Çağ’da demokratikleşme sürecini başlatmıştır.

*Yunanistan dağlık bir araziye sahip olduğu için tarıma elverişli toprak azdı.Bu nedenle halk geçimini zeytincilik, balıkçılık ve hayvancılıkla sürdürmeye çalışıyordu.Kolonizasyon hareketlerinin başlamasıyla Yunanlılar uzak ülkelerle ticaret yapmaya başladılar.Bunun sonucunda Yunanistan’da zengin bir orta sınıf oluşmuştur.

Yunanlılar kurdukları kolonilere göç ederek yerleşmişler ve Yunan kültürünün buralara yayılmasını sağlamışlardır.Yunanlılar kolonilerini ikinci yurtları saymışlar, bu nedenle uzun süre buralara egemen olmayı başarmışlardır.

*Yunanlılar Fenike alfabesini kullanmışlardır.Yunanistan’da en çok gelişen edebi tür destanlar olmuştur.Bunlar arasında Homeros’un İlyada ve Odise destanları çok ünlüdür.Bu destanlar Yunanlılar arasında ulusal birlik duygusunu pekiştirmiş ve okullarda ders kitabı olarak okutulmuştur.

*Yunanistan’da felsefe, tıp, tarih, aritmetik, geometri ve astronomi bilimlerinde önemli gelişmeler yaşanmıştır.Sokrat, Eflatun ve Aristo en önde gelen filozoflardandır.Tarihin bilim dalı haline gelmesinde Yunan tarihçilerinin büyük rolü olmuştur.Tarihin babası sayılan Herodotos’un dışında Tukidides de önemli eserler yazmıştır.

İskender İmparatorluğu

M.Ö. 337’de tahta geçen İskender, önce Yunanistan’daki bütün şehir devletlerini, sonra da Anadolu, İran, Irak, Suriye ve Mısır’da Perslere ait tüm toprakları kendine bağlamayı başardı.Büyük İskender’in Asya seferinin sonucunda Helenizm Uygarlığı doğmuştur.

Helen Medeniyeti

*Makedonyalı -İskender’in İyon şehir devletlerini Pers istilasından kurtarmak için M.Ö.334 yılında yaptığı Doğu (Asya) seferi sonucunda kuruldu.

*Anadolu, İran, Mezopotamya ve Mısır’ı ele geçirdi.

*Doğu-Batı kültürünün kaynaşmasından sentez bir medeniyet olan “Hellenizm” doğmuştur.Hellenizm medeniyetinin doğmasında Yunan, Anadolu, İran, Mezopotamya, Mısır ve Hint medeniyetlerinin etkisi olmuştur.

*Doğu-Batı ticareti ve kültürel etkileşim artmıştır.

*Önemli şehirler kurulmuştur (İskenderiye, İskenderun)

*Hellenizm; Roma ve İslam medeniyetini etkilemiştir.

Büyük İskender, 33 yaşında öldü (M.Ö.323).İskender’in ölümünden sonra kazanılan topraklarda bağımsız devletler kurulmuştur.

-Mısırdaà-Ptolemeler Krallığı (MÖ 321-30)

-Trakya ve Batı Anadolu’dan Hindistan’a kadarà-Selevkoslar Krallığı (321-64)

-Makedonya’daà-Antigonitler Krallığı: Milli bir devlettir.(MÖ 279-16-)

*Selevkos’un ölümü üzerine Anadolu’da yerel krallıklar kuruldu:

-Bitinya KrallığıàKuzey Batı Anadolu’da.

-Pontus KrallığıàKaratenizin güney kıyılarında.

-Kapadokya KrallığıàOrta Anadolu’da.

-Bergama KrallığıàBergama merkez olmak üzere Millet ve Efes’te (Batı Anadolu)

Bergama ve Bitinya Krallıklarıà Yunan uygarlığının Pontus Devletià Doğu uygarlığının temsilcisi oldu.

*Bergama bu dönemde önemli bir kültür merkezi oldu (Zeus Tapınağı, Asklepedio Sağlık Merkezi, 200 bin ciltlik kütüphane kuruldu)

*Bergama’nın kendi adıyla anılan Parşömen kağıdı icad edilerek ihraç edildi.

*İskender İmparatorluğu zamanında àİskenderiye, Rodos, Bergama, Efes, Antakya gibi şehirler ticaret şehri oldular.

*Bu dönemde bilimsel alanda gelişmeler oldu:

-İskenderiye’de Bilimler Akademisi kuruldu.

-Dünyanın çevresi doğru hesaplandı.

-ArşimedàDünyanın kendi ekseni ve güneşin çevresinde dolaştığını ileri sürdü.

-Tıpta ileri gidildi. Kalp, kan ve damar arsındaki ilişki tespit edildi.

-İskenderiyeli coğrafyacı EratostanesàDünyanın çevresini hesapladı.

-BatlamyusàCoğrafya Kılavuzu adlı eseriyle İslam Coğrafyacılarını etkiledi.

-Helenistik uygarlık àİslam uygarlığını etkilemiştir.

ROMA UYGARLIĞI

*MÖ 735-MS 1453 yılları arasında yaşamış İlk Çağ’ın en güçlü, en büyük imparatorluğu ve medeniyetidir.

*Romalılar; disiplinli, planlı ve teşkilatlı hareket ederek kısa sürede büyün İtalya’yı Roma’ya bağlamışlardır.Bu gelişmelerden sonra Romalılar, Doğu Akdeniz’e yönelmişlerdir.İskender İmparatorluğu parçalandıktan sonra Selevkoslar Krallığı’nı yenerek Türkiye topraklarının tamamına hakim olmuşlardır.

*Roma İmparatorluğu’nun siyasal tarihinde; Krallık (MÖ 735-MÖ 510), Cumhuriyet (MÖ 510-MÖ 27) ve İmparatorluk(MÖ 27-MS 395) dönemleri yaşanmıştır.

*Cumhuriyet döneminde fetih hareketleri başladı.

*Romalılar, Kartaca’yı ele geçirebilmek için yaptıkları savaşların (Pön Savaşları) ikincisinde, Kartacalılar, filleriyle birlikte İtalya’ya girdiler. Kartaca Savaşlarının üçüncü safhasında Romalılar galip geldiler ve Kuzey Afrika’yı ele geçirdiler. (Bu savaşlar Üç safhada olmuştur: à MÖ 264-241 / 218-201 / 149-146 )

*Sırasıyla İspanya, Yunanistan, Anadolu ve cumhuriyetin sonlarına doğru ise Mısır Roma topraklarına katıldı.

*Sezar’ın öldürülmesinden sonra İmparatorluk devri başladı (MÖ27)

İmparatorluk Devri

*Fetihler büyük ölçüde durmuştur.

*İç sükunet sağlanarak yollar yapılmış ve halkın refah seviyesi yükseltilmeye çalışılmıştır.

*III. Yy’ da Roma İmparatorluğu gücünü kaybetmeye başladı.

*Merkezi yönetimin zayıflaması, eyaletlerin güçlenmesi, Hristiyanlığın yayılması, Kavimler Göçü’nün meydana getirdiği kargaşa, iç savaşlara katılan orduların sınırları ihmal etmesi gibi nedenlerden dolayı Roma İmparatorluğu, Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmıştır (395).Bunlardan Batı Roma 476’da, Doğu Roma ise 1453’te yıkılmıştır.

Devlet Yönetimi

*Kıralıàİhtiyarlar meclisi teklif eder. Halk meclisi (Kuria) da seçerdi.

*Kral senatoya yapacağı işleri danışırdı.

*Cumhuriyet döneminde senatonun seçtiği iki konusu ülkeyi yönetmişti.

*KonsülleràSenatoya hesap verirlerdi.

*Bunalımlı dönemlerde altı aylık sürelerle diktatör denilen birisi ülkeyi yönetirdi.

*Bu süre içerisinde yaptığı işlerden dolayı kimseye hesap vermezdi.

Sosyal Sınıflar:

*Romada, patriciler, plebler, yanaşmalar ve köleler olmak üzere dört sosyal sınıf bulunuyordu.

-Patricilerà Oy hakkı olan zengin toprak sahiplerinden oluşuyordu.

-Pleblerà Küçük çiftçiler, zanaatkârlar, tüccarlar ve çobanlardan oluşurdu. Askere alınmaz ve oy kullanamazlardı.

-Yanaşmalarà Vatandaşlık hakkını kaybedenler.

-Kölelerà Hiçbir hakları bulunmazdı. Romada köleler sık sık ayaklanmışlardır (Spartaküs ayaklanması).

àAnadolu bayındır hale getirildi.

*At yarışları için hipodromlar yapıldı. Mısır ve İran ile yapılan savaşlar için yollar yapıldı.

*Stadyum, tiyatro salonları, belediye binaları, hamamlar, kütüphaneler, aepora (büyük meydanlar) yapıldı.

Roma Eserleri:

*İstanbul Bozdoğan Su Kemeri, Çemberlitaş

*Ankara Elmadağ Su Yolu, Ogüst Mabedi ve Roma Hamamı

*Antalya Aspendos Tiyatrosu

Hukuk

On iki Levha Kanunlarıà Patrici ve pleb mücadelesi sonucunda plebler de bu kanunlar ile patricilerle aynı haklara sahip olmuşlardır.



Din

*Hırıstıyanlık 313 Yılında serbest bırakıldı.

*330 yılında İstanbul Roma İmparatorluğunun başkenti oldu ve hırıstıyanlık da resmi din oldu.

*325 İznik Konsilinden sonra hırıstıyanlıkta ilk ayrılıklar başladı (Aryanizm, nasturizm, monofizizm)

*451 Kadıköy Konsiliyle de İstanbul Kilisesi Roma’dan ayrılması sonucu Ortodoksluk mezhebi ortaya çıktı.

*Roma’da particilerle (soylular) plebler (Roma’ya sonradan gelen halk) arasında çatışmalar olmuştur.Romalılar Yunan kanunlarından yararlanarak 12 Levha Kanunlarını yapmışlardır.Patrici-pleb mücadelesi 12 Levha Kanunlarından sonra da devam etmiştir.

Günümüz Batı dünyasında uygulanan hukuk kurallarının temeli Roma hukukuna dayanır.Bu hukuk kuralları bazı değişikliklerle Bizans hukuku adıyla Doğu Roma’da yürürlükte kalmıştır.

*Romalılar ticareti geliştirmek amacıyla Anadolu’da yeni yollar yapmışlar ve ihtiyaç duydukları ürünleri Anadolu’dan götürmüşlerdir.

*Romalılar; Fenikeliler, İyonyalıların ve Yunanlıların geliştirdiği alfabeye son şeklini kazandırmışlar ve “Latin alfabesi”ni oluşturmuşlardır.

*Mısır’dan aldıkları Güneş yılı esaslı takvimi, Sezar daha sonra da Papa XIII. Gregor dönemlerindeki düzenlemelerle bugün kullandığımız şekle getirmişlerdir.

Bizans İmparatorluğu

Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılması ile 395’te kuruldu.Başkenti İstanbul’dur.Anadolu, Suriye ve Mısır’a kadar olan yerleri hakimiyeti altında bulundurdu.Tarihi boyunca Bizans farklı sülaleler tarafından(12 sülale) yönetilmiştir.İmparator; başkomutan, başyargıç ve yasa koyuculuk yetkilerini elinde toplamıştır.Jüstinyen dönemi(518-610) Bizans’ın en güçlü olduğu dönemdir.Bizans Hristiyanlığın Ortodoks mezhebini benimsemiştir.Bizans İmparatorluğu’nda kilise imparatora bağlıydı ve Ortodoksların dini lideri patrik imparator tarafından atanıyordu.Bu durum Avrupa’daki kilise ve papanın krallar üzerindeki baskısının tersine imparatorun patrik ve kilise üzerinde baskısının olduğunu göstermektedir.İstanbul bu dönemde önemli bir kültür ve sanat merkezi olmuştur.

Bizans döneminden günümüze kalan önemli eserler:Ayasofya, Hora Kilisesi, Yerebatan Sarnıcı, Aya İrini Kilisesi, Binbirdirek Sarnıcı, İstanbul surları ve su kemerleri.

İSLAMİYET’TEN ÖNCE TÜRK TARİHİ

Türk Adının Anlamı

*Türk Adının anlamı:Doğan,türeyen veya güçlü, kuvvetli,olgun anlamına gelmektedir.

*"Türk” kelimesi ilk defa siyasi ad olarak, Göktürk Devleti tarafından kullanılmıştır.

*Coğrafi bir ad olarak, ilk defa Bizans kaynaklarında Orta Asya için kullanılmıştır. Anadolu ise XII yy dan itibaren Avrupalılarca Türkiye olarak anılmıştır.

*Millet adı olarak Türk, ilk defa 420 tarihli bir Pers metninde geçmektedir.

*Türk adına ilk defa 5yy da Pers (Sasani), 6yy da Bizans kaynaklarında rastlanmıştır.

*Hunlarla ilgili ilk tarihi belge ise MÖ 318 yılına ait bir Çin belgesidir (anlaşma belgesi).

Türk adının ne anlama geldiği konusunda ileri sürülen görüşler şunlardır:

a)Wambery, 1879’da Türk adının Türemek(çoğalmak) fiilinden geldiğini ileri sürmüş.

b)Kaşgarlı Mahmut, Divan-ı Lûgat’it-Türk adlı eserinde, Türk’e Olgunluk Çağı anlamını verir.

c)Ziya Gökalp, Türk adının anlamını Türeli(töre sahibi) diye açıklar.

Türklerin İlk Ana Yurdu

*Türklerin ana urdu Orta Asya’dır.

*Orta Asya, doğuda Kingan dağları, batıda Hazar Denizi, kuzeyde Sibirya, güneyde Himalaya dağları ile çevrili geniş bir coğrafi bölgedir.

*Bu coğrafi bölge içinde de Türklerin ilk ana yurdu ise, Altay-Sayan dağlarının kuzeybatısı, Tanrı dağlarının kuzeyi, Aral gölünün çevresi ve Hazar Denizi’nin doğusu olarak belirlenmiştir.

Türk Göçleri

Göçlerin Nedenleri

-İklim koşullarının değişmesine bağlı olarak meydana gelen kuraklık, artan nüfusa mevcut toprakların yetmemesi ve bu gelişmelerin sonucunda bölgede geçim sıkıntısının ortaya çıkması


Yüklə 385,83 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin