İMANIN ŞUBELERİ 4
Taziye 4
Çevirenin Önsözü 4
Birinci Kısım: 5
Tasdik İle İlgili İtikat 5
İkinci Kısım: 5
Dil İle İlgili Ameller. 5
Üçüncü Kısım: 6
Beden İle İlgili Ameller. 6
A. Belirli Şeylere Ait Olanlar 6
B. Kendisine Tabi Olanlarla İlgili Olanlar 6
C. Kamu İle İlgili Olanlar 6
ABDULKADİR EL-ARNÂÛT'UN ÖNSÖZÜ 7
Kitaptaki Uygulama İle İlgili Bir Kaç Söz 8
Ebül- kasım el- kazvinin biyoğrafisi 8
İlim Muhaciri İmam Beyhakı'nin Biyografisi 9
GİRİŞ 10
4. Kur'an'a Ve Daha Önce İndirilmiş Bütün Kitaplara İman 10
5, Kadere, Hayır Ve Şerrin Allah'tan Olduğuna İman 10
6. Âhiret Gününe İman 11
7. Öldükten Sonra Tekrar Dirilmeye İman 11
8. İnsanların, Kabirlerinden Diriltildiklerinde Mevkifte Toplanmalarına İman 11
9. Mü'minlerin Yurdunun Ve Varacakları Yerin Cennet Olduğuna Ve Kafirlerin Yurdunun Ve Varacakları Yerin İse Cehennem Olduğuna İman 12
10. Yüce Allah'ı Sevmenin Farz Olduğuna İman 12
11. Yüce Allah'tan Korkmanın Farz Olduğuna İman 12
12. Yüce Allah'ın Rahmetini Ummanın Farz Olduğuna İman 13
13. Yüce Allah'a Tevekkül Etme 14
(=Dayanıp Güvenme)Nîn Farz Olduğuna İman 14
14. Peygamber (S.A.V)1 Sevmenin Farz Olduğuna İman 15
15. Peygamber (S.A.V)'E Değer Vermenin, Hürmet Etmenin Ve Saygı Göstermenin Farz Olduğuna İman 15
16. Kiştnln Dînî Hususunda Hırslı Olması, Öyle Ki Ateşe Atılması Küfre Dönmekten Daha Sevimli Olması 16
17. İlmi Talep Etmek 16
18. İlmi Yaymak 17
19. Kur'an'ı Öğrenme Ve Öğretmeye Önem Verme, Sınırlarını Ve Hükümlerini Muhafaza Etme, Helal Ettiği Ve Haram Ettiği Hususları Bilmek, Kur'an Ehline Ve Hafızlarına Değer Verme, 17
20. Temizlik (Taharet) 18
21. Beş Vakit Namaz 19
22. Zekat 21
23. Oruç 22
24. İ'tikâf 22
25. Hacc 23
26. Cihad 24
27. Allah Yolunda Nöbet Beklemek 24
28. Düşmana Karşı Sebat Göstermek Ve Düşman Karşısındayken Arkasını Dönüp Kaçıp Gitmekten Kaçınmak 25
29. Ganimetlerin Beşte Birini Gereken Yerlere Vermek 25
30. Allah'ın Rızasına Kavuşabilmek İçin Köle Azad Etmek 26
31. İşlenen Suçlara Gereken Keffâretler 26
32. Verilen Sözlerin Gereğini Yerine Getirme 27
33. Yüce Allah'ın Verdiği Nimetler Ve 28
Bu Nimetlere Şükretmenin Farz Olması 28
34. Dili, Zarar Verecek Şeylerden Korumak Ve Dosdoğru Olmak 28
35. Emanetler Ve Emanetleri Ehline Vermenin Farz Olması 29
36. İnsanları Öldürmenin Ve İnsanlarla İlgili İşlenen Suçların Haram Olması 30
37. Mahrem Yerlerinin Haram Olması Ve Mahrem Yerlerini Korumanın Farz Olması 31
38. İnsanların Mallarını Haksız Yere Yemek 31
39. Helal Olmayan Yiyecekler, İçeceklerden Sakınmanın Farz Olması 32
Haram Yiyecekler İle Giyeceklerden Sakınma 33
40. Bazı Giysiler, Tavırlar İle Kapların Haram Olması Ve Bazısının Da Mekruh Olması 35
41. Şeriata Muhalif Olan Bazı Oyunlar İle Eğlencelerin Haram Olması 36
42. Harcamada Orta Yolu Tutmak Ve Malı Batıl Yolla Yemenin Haram Olması 36
43. Nefret, Haset Ve Buna Benzer Kötü Davranışları Terk Etme 37
44. İnsanın Haklarını Koruma 37
45. Bir Ameli, İhlâslı Bir Şekilde Sırf Allah Rızası İçin Yapma Ve Riyayı Terk Etme 38
46. İyi Şeylere Sevinmek, Kötü Şeylere İse Üzülmek 39
47. İşlenen Her Günahın Tevbeyle Tedavi Edilmesi 40
48. Kurbanlıklar 41
49. Ulu'l-Emre (=Emir Sahiplerine) İtaat 41
50. İslam Cemaatine Sarılmak 42
51. İnsanların Ahasında Adaletle Hüküm Verme 42
52. İyiliği Emretme Ve Kötülükten Sakındırma 42
53. İyilik Ve Takva Hususunda Yardımlaşma 44
54. Haya' 44
55. Anne-Babayâ İyi Davranma 45
56. Akrabalık (=Sıla-İ Rahim) Bağı 46
57. Güzel Ahlak 46
58. Kölelere (=İnsanları Elleri Altında Bulunan Kimselere) İyi Davranma 47
59. Efendinin, Köle Üzerindeki Hakkı 47
60. Çocukların Ve Ailenin Hakları 48
61. Müslümanlarla Yakınlaşma, Onları Sevme, İnsanlar Arasında Selamı Yayma Ve Onlarla Tokalaşma 48
62. Verilen Selamı Almak 49
63. Hasta Ziyareti 49
64. Kıble Ehlinden Ölen Kimse Üzerine Cenaze Namazı Kılmak 50
65. Aksıran Kimseye "Yerhamukellâh" Demek 50
66. Kafirler İle Fesatçılardan Uzak Durmak Ve Onlara Karşı Sert Olmak 50
67. Komşuya İkramda Bulunma 51
68. Misafire İkramda Bulunmak 52
69. Günahkar Kimselerin Günahlarını Örtbas Etmek 52
70. Sıkıntılara Karşı Sabretmek Ve Kişinin, Lezzet Ve İsteklerden Uzak Olması Hali 53
71. Zühd Ve Dünyaya Dalmamak 54
72. Kıskanç Olmak, Deyyusluğu Terketmek 54
73. Gereksiz Şeylerden Yüz Çevirmek 55
74. Cömert Olma 56
75. Küçüklere Merhamet Etmek Ve Büyüklere İse Saygı Göstermek 56
76. İnsanların Arasını Düzeltme 57
77. Kişinin, Kendisi İçin İstediği Şeyi Müslüman Kardeşi İçin De İstemesi Ve Kendi Nefsi İçin Hoş Görmediğini Müslüman Kardeşi İçin De Hoş Görmemesi 58
İMANIN ŞUBELERİ
Taziye
Elinizdeki bu eserin tercümesi esnasında, bu eserin ve daha bir çok değerli eserin tahric ve tahkikini yaparak bir çok Müslümanin gönlünde taht kuran asnn önde gelen hadisçilerinden Abdulkadir el-Amâûti, 25 Kasım 2004 Perşembe gecesi Şam'da vefat etmiştir. Rabbİmİz ona rahmet etsin. Mekanı cennet olsun...1[1]
Çevirenin Önsözü
Rahman ve Rahîm Allah'ın Adıyla
İmanın hakikati ve özü, kalbin tasdikidir. Kalbin tasdiki, imanın değişmeyen aslî unsurudur. Yalnız kalpte neyin gizli olduğunu insanlar bilemediği için, kalpteki inanan dil ile söylenip açığa vurulması, o kişinin, dünyada bu söz ve ikranna göre bir işleme tabi tutulması gerekmektedir. Bu sebeple kalpte bulunan İnanan dil ile ifade edilmesi değil imanın bir parçası, adeta onun dünyevi şartıdır.
Kur'an'in bir çok ayetinde iman ile salih amel yan yana zikredilmiş, mü'minlerin salih amelleri işleyerek maddi-manevi gelişmelerini sağlamaları ısrarla istenmiştir. Çünkü düşünce ve kalp alanından eylem ve hareket alanına çıkamamış olan iman, meyvesiz bir ağaca benzer. Kalpte mevcut olan iman ışığının hiç sönmeden parlaması ve giderek gücünü artırması, salih amellerle mümkün olur. Ayrıca imanın olgunluğuna ermesi, imanı üstün bir dereceye getirmek ve böyle iman sahiplerine Allah'ın vaat ettiği sonsuz nimetlere kavuşmak için de amel gereklidir.
İnsan sadece inanılması gerekli hususları tasdik edip ameli umursamayan bir tavır sergileyip yasakları çiğnerse, dine, Allah'a ve Peygamber'ine olan bağlılığı yavaş yavaş azalır. Günün birinde kalbindeki iman ışığı da sönüp gider. O halde amelin, hem imanı güçlendirmede üstlendiği rol ve hem de müminin cehennem azabından kurtularak nimetlere ulaşmasına aracı olması ve Rabbine karşı kulluk görevini gerçek anlamda yerine getirmesi bakımından önemi çok büyüktür.
Tercümesini yaptığımız eser, Beyhakî'nin "Şuabu'1-îman" adlı eserine Ebu'l-Kâsım el-Kazvînî'nin yaptığı muhtasardır,
Beyhakî, "Şuabu'l-İmaiTında, imanın altmış yada yetmiş küsur şubesi bulunduğunu belirten hadisten hareketle bunlann nelerden ibaret olduğunu ayet ve hadislerin yardımıyla tespite çalışmıştır. Bu eser, Ebu Hacir Muhammed Saîd b. Besyûnî Zağlûl tarafından iki cildi fihrist olmak üzere dokuz cilt halinde Beyrut 1410/1990'da basılmıştır.
Ebu'l-Kâsım el-Kazvînî'de, bu muazzam esere bir muhtasar yapmıştır. Abdulkadir el-Amâût ise bu eserin tahricini yapmış ve gerekli gördüğü yerlerde konuyu açığa kavuşturma mahiyetinde açıklamalarda bulunmuştur.
Kitabın tercümesinde, 1982 yılında Mektebetu Dâru'1-Be-yân'da basılmış nüshası esas alınmıştır.
"İmanın Şubeleri" konusunda İbn Hibbân'ın "Vasfu'1-İmân ve Şuabuh", Ebu Abdullah Hüseyin el-Halîmî'nin "Fevâidu'1-Min-hâc", Şeyh Abdulcelil'in "Şuabu'1-İman", İshak ibnü'l-Kurtubî'nin "Kitâbu'n-Nesâîh" adlı eserleri yer almaktadır.
Bununla birlikte Aynî, bu kitaplardan hiçbirini, imanın şubelerini tespitte yeterli bulmadığını belirtmektedir.
Kitabın temelini teşkil eden bu hadis; imânın, amellerden teşekkül eden bir takım şubeleri ve dallan olduğunu, bu dallardan ve şubelerden tecrid edilmiş bir imânın kamil bir imân olmayacağını ifade etmektedir. Ayrıca imânın yetmiş küsur şubeden meydana geldiği ve imânın, haya gibi dışa vuran alametleri olduğu da ifade edilerek imânın dışa vuran alametlerine vurgu yapılmaktadır.
Bazı rivayetlerde, "altmış küsur", bazılarında "yetmiş küsur", bazılannda tereddütlü olarak "altmış küsur" yada "yetmiş küsur", Tirmizî'nin rivayetinde "altmış dört bölüm" olarak geçmektedir.
Konumuzla ilgili hadislerde belirtilen şubelerin mahiyeti hususunda genel olarak karşımıza üç görüş ortaya çıkmaktadır:
1. Bunlarla; sayısal değer değil, imânın tezahürlerinin sayısal değerlerle kayıtlanamayacağı belirtilmiştir. Bu sayısal değerlere "küsur" kelimesinin ilavesiyle, imanın şubelerinin belli bir sayıya gelmeyecek kadar çok olduğu, belli bir sayısal değer belirtilseydi, bu hususun kapalı bırakılmayacağı, Arapça'da yetmiş, altmış veya katianyla ifade edilen sayısal değerlerin mübalağa için kullanıldığı belirtilmiştir.
2. Zikredilen bu sayısal değerin, imanın şubeleri olduğu, bundan maksadın da bu şubeleri saymak olduğunu belirten kimseler de olmuştur. Örneğin, İbn Hibbân, "Vasfu'l-İmân ve Şuabuh" adlı eserinde; bu hadisin manasını araştırdığını, bu maksatla; ibadetlerin hadiste belirtilen miktarı çok aştığını, "Sünen" kitaplannda ise imandan sayılan ibadetlerin yetmiş küsurdan az çıktığını, bunun üzerine Allah'ın Kitabına yönelip orada yüce Allah'ın İmandan belirttiği her ibadeti saydığını, böylece yetmiş küsura ulaştığını, Kitap ile Sünnette gelenleri birbirine ilave ettiğini, tekrarlan saydığını, sonuç olarak Allah ve Resulünün imandan saydıkları şeylerin toplamının ne fazla ve ne de eksik olarak yetmiş küsura ulaştığını, Resulullah (s.a.v)'in kasdınm; Kitap ve Sünnette gelmiş olanîan miktan olduğunu anladığını kaydetmiştir.
3. a. Kadı Iyâz'da; bu hususun detaylı olarak bilinmemesinin imana bir eksiklik getirmediğini, çünkü imanın usul ve füru'nun bilindiğini, dolayısıyla imanın bu kadar şubesi olduğuna kabaca inanmanın vacip olduğunu belirtmiştir.
b. Aynfde; Peygamber (s.a.v)'in, imanın en yüksek derecesi ile en aşağı derecesini konumuzla ilgili hadiste belirttiğini, gerisinin bu ikisi arasında yer aldığını, bunları teker teker bilmesek bile toptan inandığımızı, nitekim meleklerden pek azının ismini bildiğimiz halde hepsine inandığımızı, dolayısıyla da bunun bizim melek inancımıza bîr eksiklik getirmediğini belirtmiştir.
Bununla birlikte Aynî, imanın söz konusu şubelerini teker teker sayma denemesini yapar ve bunu, 77 şubeye şöyle tamamlar: 2[2]
Birinci Kısım:
Tasdik İle İlgili İtikat
Bu, 30 şubedir:
1. Allah'a iman, Allah'ın zatına, sıfatlanna, birliğine ve benzeri olmadığına inanmak.
2. Allah'dan başka herşeyin sonradan yaratıldığına İnanmak.
3. Meleklere inanmak.
4. Kitaplara inanmak.
5. Peygamberlere inanmak.
6. Kadere, hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna inanmak.
7. Ahirete inanmak, kabir sorgusuna, kabir azabına, tekrar dirilmeye, mahşerde toplanmaya, hesaba, mîzana, sırat köprüsüne,., inanmak.
8. Cennete ve oradaki ebedî hayata inanmak.
9. Cehenneme, cehennem azabına, kâfirlerin ebediyyen orada kalacağına inanmak.
10. Allah'ı sevmek.
11. Allah için sevmek, Allah için buğzetmek. Muhaciri ve En-san ve Resulullah (s.a.v)'in ev halkını sevmek.
12. Peygamber (s.a.v)'i sevmek, ona salat ve selam okumak, sünnetine uymak.
13. İhlaslı olmak ve riya ile nifakı terk etmek.
14. Tevbe ve pişmanlık.
15. Allah'tan korkmak.
16. Allah'ın rahmetinden ümid etmek.
17. Ümidsizlik ve ye'si terketmek.
18. Şükretmek.
19. Ahde vefa göstermek,
20. Sabırlı olmak.
21. Tevazu, büyüklere saygı.
22. Şefkatli ve merhametli olmak, küçüklere şefkat göstermek.
23. Allah'ın kazasına razı olmak.
24. Allah'a tevekkül etmek.
25. Amele güvenmemek, kendini övmeyi ve kusursuz görmeyi terketmek,
26. Hasedi terketmek.
27. Kin ve intikamı terketmek.
28. Öfkelenmeyi terketmek.
29. Aldatmamak, su-i zan sahibi olmamak, hilekâr olmamak.
30. Dünya sevgisini terketmek. Mal ve makam sevgisini terk etmek.
Kalp ile ilgili güzel veya kötü amellerden herhangi biri aklına gelir de burada zikredilmemiş bulursan, o esas itibariyle, bu say-dıklanmızın dışında kalmaz, bunlardan birine dahil olduğunu azıcık bir tefekkürle görürsün. 3[3]
İkinci Kısım:
Dil İle İlgili Ameller.
Bu da, 7 şubedir:
1. Kelime-İ tevhidi diliyle söylemek.
2. Kur'an'ı tilâvet etmek.
3. İlim öğrenmek.
4. İlim öğretmek.
5. Allah'a dua etmek.
6. Allah'ı zikretmek, istiğfar.
7. Boş şeylerden kaçınmak. 4[4]
Üçüncü Kısım:
Beden İle İlgili Ameller.
Bu da, 40 şubedir:
Bunlar da, kendi aralarında 3 çeşittir: 5[5]
A. Belirli Şeylere Ait Olanlar
Bunlar, 16 şubeye ayrılırlar:
1. Temizlik. Buna beden, elbise ve mekân temizlikleri de girer. Bedeni manevi kirlilikten temizlemek için abdest almak, cünüp-lükten, hayizdan, nifastan temizlemek için yıkanmak.
2. Namaz kılmak; Farz, nafile ve kaza namazlan.
3. Zekat vermek; sadaka vermek, sadaka-ı fıtr ödemek, cömertlik, fakirlere ve misafirlere yedirip ikram etmek.
4. Farz ve nafile oruçlar.
5. Haccetmek, umre.
6. İ'tikafa girmek. Kadir gecesini aramak.
7. Dînin yaşanabileceği yere gitmek, şirk diyarından hicret.
8. Adaklarını yerine getirmek.
9. Yeminleri yerine getirmek.
10. Keffaretlerini ödemek.
11. Namaz içinde ve dışında ayıp yerlerini örtmek, tesettüre riayet etmek.
12. Kurbanları kesmek, adak kurbanı varsa onu da kesmek.
13. Cenaze işlerine bakmak.
14. Borcu ödemek.
15. Muamelelerde doğru olmak, ribadan kaçınmak.
16. Doğrulukla şâhidlik etmek, hakkı gizlememek. 6[6]
B. Kendisine Tabi Olanlarla İlgili Olanlar
Bunlar, 6 şubedir:
1. Meşru nikahla evlenip iffeti korumak.
2. Aileye karşı vazifelerini yerine getirmek. Hizmetçilere iyi muamele etmek
3. Anne-babaya iyi muamele etmek. Onlara karşı haksızlıktan kaçınmak.
4. Çocuklann terbiyesi.
5. Sıla-i rahm.
6. Büyüklere itaat. 7[7]
C. Kamu İle İlgili Olanlar
Bunlarda, 18 şubedir:
1. İdareciliği adaletle yürütmek,
2. Cemaate uymak,
3. Ulu'I-emre itaat etmek,
4. İnsanları barıştırmak. Hâricilere ve âsilere karşı mücadele etmek.
5. İyilikte yardımlaşma.
6. Emr-İ bi'1-ma'ruf nehy-i ani'l-münkerde bulunmak (=ânsan-lara iyiliği emretmek, kötülükten menetmek).
7. Hududu (=cezalan) tatbik etmek.
8. Cihad etmek.
9. Emaneti edâ etmek. Ganimetten beşte biri (=hums) ödemek.
10. Ödemek şartıyla borç vermek.
11. Komşuya iyi muamele etmek.
12. Geçimli olmak.
13. Malı yerinde harcamak. İsraftan kaçınmak.
14. Selamı almak.
15. Hapşırana "yerhamukâllah" demek.
16. İnsanlara zarar vermekten kaçınmak.
17. Eğlenceden kaçınmak.
18. Yoldan rahatsızlık veren bir cismi kaldırmak. Bütün bunlar, toplam 77 şube yapar.
Tercümesini yaptığımız eserde belirtilen 77 şube ile burada kaydedilen 77 şube birbiriyle uyum içerisindedir.
Müellif, kitaptaki hadisleri, çoğunlukla Buhârî ile Müslim'den getirmeye gayret göstermiştir. Dolayısıyla da bu kitabın sahih bir eser olmasına büyük önern vermiştir.
Abdulkadir el-Amâût, tahric yaparken; Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud, Nesâî, Tirmizî, Muvatta', İbn Mâce için bölüm, bab başlığı, dit ve sahife; Ahmed b, Hanbel için cilt ve sahife numarası belirtmiş, müellifin hadisin bazen "Buhârî ile Müslim'in "Sahîh"inde" geçmesi ile ilgili yerlerde hadisin Buhârî'de ya da Müslim'de geçmemesi halinde ya da eksik metinle belirtilmesi durumunda dipnotta buna açıklık getirip hadisin nerede ve hangi lafızla geçtiğini kaydetmiştir. Ayrıca hadisin, Buhârî ile Müslim dışında başka bir yerde geçmesi halinde ise geçtiği yerleri belirtmiştir.
Günümüz Türkiye'sinde genellikle hadis kitabı çevirilerinde Concordance yöntemi esas alındığı için, tercümesini yaptığım diğer eserler de olduğu gibi, bu eserde de Concordance yöntemini esas alınmış olup okuyucuya kolaylık sağlaması için Abdulkadir el-Arnâût'un yaptığı tahric çalışması, çoğunlukla Concordance yöntemine uygun düşmediği için onun metodu dikkate alınmamış olup onun yerine Concordance yöntemi esas alınmış ve hadislerin tahrici buna göre yapılmıştır. Dolayısıyla da okuyucu, tahricleri yapılan hadisleri kaynakçada belirtilen yerlerde rahatlıkla bulabilir.
Abdulkadir el-Arnâût'un tahriclerini yaptığı hadislerin, başka yerlerde de geçmesi halinde bu yerler de, ya Concordance yöntemine göre ya da sayfa ve cilt olarak belirtilmiştir.
Bazen hadis metni ya da konu başlığı bağlamında yer alan bir takım kelimeleri açıklamaya yönelik Abdulkadir el-Arnâût'un bazı açıklamaları; ya normal metin içerisinde çevrildiğinden ya da faydalı görülmediğinden ya da aynı konuya tarafımdan daha detaylı bîr şekilde değinildiğinden dolayı tercüme edilmemiştir.
Aynca okuyucuya yararlı olacağı düşünülerek bazen Abdulkadir el-Amâût'un açıklamaları ve tahric çalışması ile benim yaptığım açıklama ve tahric çalışmalarını birbirinden ayırt etmek için Abdulkadir el-Arnâût için "t" ve benimki için ise "ç" sembolü kullanılmıştır.
Kitabın içerisinde geçen eserlerin neler olduğunu gösteren kaynakça kitabın sonuna konulmuştur.
Abdulkadir el-Arnâût'un Beyhakî'nin biyografisi i!e ilgili bilgileri yerine, "Beyhakî" ve "Şuabu'1-İman" tutkunu olan değerli dost Terzi Emin ağabeyin hazırladığı "İlim Muhaciri İmam Beyha-«î'nin Biyografisi" adındaki biyografi çalışmasına yer verilmiştir.
Eserin tercümesi esnasında hadisin orijinal metnine bağlı ka-tir. Zaman zaman kastedilen mananın okuyucu tarafından iyice anlaşılması için "anlaşılabilir" bir dil kullanılarak okuyucuya bıkkınlık vermemek için bazı durumlarda benzer ifadelerden kaçınılmıştır.
Azami dikkat ve gayretiere rağmen, gözden kaçan tercüme hatalan olabilir. Yapıcı eleştirilerine ve uyanlarına her zaman ihtiyaç duyduğumuz ilim sahipleri ile okuyuculann tenkit, uyan ve katkılanna şimdiden şükranlarımı sunduğumu belirtirim.
Bu kitabın tercüme edilmesine büyük önem veren, tercüme edilen metinleri gözden geçiren ve son okumasını yapan değerli dostum Terzi Emin Abiye ve bu değerli eseri kısa zamanda okuyuculara ulaştırmada büyük gayret gösteren Kannca Yayinlan'nin sahibi değerli dostum Feyzullah Binşık'a şükranlanmı arzederim.
Hanifi AKIN
Şehitkamil/GAZİANTEP 13 ARALIK 2004 8[8]
ABDULKADİR EL-ARNÂÛT'UN ÖNSÖZÜ
Hamd, Allah'a mahsustur, O'na hamd ederiz, O'ndan yardım dileriz, O'ndan bağışlanma dileriz, nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allah'a sığınırız. Allah kimi hidayete erdirirse, onu hiç kimse sapüramaz. Kimi de saptınnca onu hiç kimse hidayete erdiremez. Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun tek olduğuna, ortağı olmadığına ve Muhammed (s.a.v)'in de O'nun kulu ve resulü olduğuna şahitlik ederim.
Bu girişten sonra; elinizdeki bu kitap, İmam Ebu'l-Kâsım İma-muddin Ömer b. Abdurrahman b. Muhammed b. Ahmed el-Kaz-vînî eş-Şâfiî (rh.a)'in "Muhtasaru Şuabî'1-İmân" adlı eseridir.
İmam Ebu'l-Kâsım el-Kazvînî'nin bu kitabı, İmam Ebu Bekr Ahmed ibnü'l-Hüseyİn el-Beyhakî (ö. 45^1066)'nİn "Şuabu'l-İmân" adlı eserine yaptığı muhtasardır.
Ebu'l-Kâsım el-Kazvînî'nin bu kitabı, hacim bakımından küçük, fakat içerik yönünden büyüktür.
Müellif, bu kitabında, imanın bütün şubelerini toplamıştır. Bu şubeler ise, 77 tanedir. Bu şubeler, Resulullah (s.a.v)'in; "İman, yetmiş küsur şubedir. Bu şubelerin en üstünü, Lâ ilahe illallah (=Allah'tan başka ilah yoktur) sözü, en aşağı mertebesi ise 'yol-da(n gelip geçen insanlara) eziyet verici bir taşı kenara atmaktır.. Haya da, imandan bir şubedir" şeklindeki sözünün çerçevesini oluşturmaktadır.
Bu eseri; bu şubeleri bilme ve onlarla amel etme hususunda özet bilgiye en ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda insanlara sunuyoruz.
Müellif Ebu'l-Kâsım eî-Kazvînî, bu muhtasar kitabı, İmam BeyhakTnin "Şuabu'1-İmân" adlı eserinden derlemiş, fakat bu şubeleri temel meseleler gibi özet bir şekilde ele alıp her şubeyle ilgili olarak ilk önce Kur'an'dan bir ayeti veya Peygamber (s.a.v)'in bir hadisini delil olarak getirmeye çalışmıştır. Dolayısıyla bu kitabın içerisinde, Resulullah (s.a.v)'den gelen en sahih hadisler yer almıştır.
Ayrıca müellif, bazı şubelere, konuyla ilgili olan ayetleri, hadisleri, rivayetleri ve şiirleri de 9[9] ilave etmiştir. Bu şubeleri, 77 şubeye bölmüştür. 10[10]
Kitaptaki Uygulama İle İlgili Bir Kaç Söz
Bu kitabın baskısı, "et-Tıbâatu'l-Münîriyye"de daha önce yapılmıştı. Üstad Muhammed Münîr ed-Dımeşkî'nin, 1343/1924'de, bu baskıya yaptığı tashihi ve açıklaması yer almaktadır,
Bu kitabın ikinci baskısı, 832/1428 yılında yazılan el yazması nüshanın da içerisinde bulunduğu orijinal nüshaya bazı ilavelerle birlikte 1355/1936'da yeniden yapıldı.
Az öncede belirtildiği üzere, kitabın bu el yazması baskısı, Mısır'da "el-Mektebetu'n-Nûriyye"de mevcuttur. Bu baskıda da, açıklamaya geniş yer verilmiştir. Dolayısıyla biz de, gerekli durumlarda bu baskıya başvurduk.
Üstad Hayreddin ez-Ziriklî, bu kitabın müellifi Ebu'l-Kâsım el-Kazvînî'nin biyografisinde, bu kitabın el yazması bir nüshası olduğunu belirtmiştir. Fakat bu el yazması nüshaya ve orijinal başka bir el yazması nüshaya ulaşmamız mümkün olmamıştır. Dolayısıyla temel olarak "et-Tıbâatu'l-Müniriyye"nin ikinci baskısını esas alıp gerekli durumlarda bu baskıya müracaat ettik.
Bu baskıda yer alan bazı ifadeleri düzelttik, bazı ifadeler için ise Ebu'I-Kâstm el-Kazvînî'nin, Beyhakî'nin "Şuabu'l-İmârTma yaptığı muhtasarın az önce belirtilen el yazması nüshasına başvurduk. Ayetlerin geçtiği yerleri belirttik. Hadislerin tahricini yapük. Bazı özel isimleri ve halk tarafından anlamı bilinmeyen bazıkelmeleri açıklamak için bazı yerlerde gerekli açıklamalarda bulunduk. Aynca üstad Muhammed Münîr ed-Dımeşkî'nin bazı açıklamalarına da yer verdik.
İşte bu baskımızın, bir iyilik olmasını yüce Allah'tan umuyoruz.
Duamızın sonu, 'hamd, alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur' sözüdür.
Nebevî Sünnetin Hizmetçisi Abdulkâdİr el-Arnâût 11[11]
Dostları ilə paylaş: |