MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Üst Komisyonda görüşelim.
FARUK BAL (Konya) – Tamam, tümünü o zaman kırmızıya boyayalım sizinkini, diğer partilerin benzeşen tarafı var.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Hayır biz; yani usul olarak, dörtlü ittifak olmadığı vakit, öyle bir yöntemimiz de var bizim.
FARUK BAL (Konya) – Var da işte, yani itirazı olanları kırmızıya boyuyoruz değil mi?
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Yani o madde dörtlü olarak konuşulmamış sayılıyor; yani bizim böyle bir itiraz şerhimiz var buna.
FARUK BAL (Konya) – Ama bu tabii, olmuyor bu tabii. Niye? Şimdiye kadar …
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Ayrımcılık yasağında da böyle yaptık.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Yo yaptık bunu, daha önceden de yaptık.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Maddeyi erteleyelim.
FARUK BAL (Konya) – Siz “Maddenin tümüne muhalifiz.” diyebilirsiniz. “Tümüne muhalifiz” diyebilirsiniz. Geçmişte de 40 küsur madde geçti. Oraya her partinin kendine göre itirazları oldu.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – O ayrımcılık maddesinde de yaptık; yani “O maddede ittifak yok.” diye geçiyoruz.
FARUK BAL (Konya) – Tamam, ittifak yok …
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Geçtik ama sonra görüştük orayı biz.
FARUK BAL (Konya) - … ama üç partinin anlaştığı alan var. Örneğin, “eğitim parasızdır” diyor.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Ama biz maddenin, yani bu kabul edilmezse hiçbir maddeyi görüşmeye katılmıyoruz.
FARUK BAL (Konya) – Bundan sonraki maddelere de?
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Hayır, hayır, onlara katılıyoruz. Yani maddenin fıkralarına geçmeyelim diyoruz.
FARUK BAL (Konya) – Ama olmaz ki, üç partinin iradesini siz teslim alıyorsunuz ve bu yeni bir usul.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Hayır, yeni değil. Yaptık bunu, daha önceden de yaptık; yani mesela, o maddede anlaşmadık.
Evet, Üst Komisyonda değerlendirelim tekrar.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Zaten vakit doldu. Üst Komisyonda görüşelim.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – İkinci bir teklifimiz var: Yani Üst Komisyonda görüşülürken, TEPAV’ın işte, Diyarbakır’daki toplantısıyla ilgili Hasan Hocam mesela rakamları verdi ki, biz o rakamların olmadığı kanaatindeyiz. Bu TEPAV’daki arkadaşların da bu mevzuyla ilgili dinlenmesini talep ediyoruz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Bir de dün 5 tane hocanın adını vermiştik.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – O sonuçlar var bizde, onu bulur arkadaşlar.
PROF. DR. HASAN TUNÇ – Sonuçlar var. Bakın, hiçbir ilde -Özür diliyorum- yani orada hiçbir ilde yüzde 10’u bulmadı. Sadece Diyarbakır’da yüzde 37’yi buldu…
ALTAN TAN (Diyarbakır) – İşte, biz öyle olmadığı yani iddiasındayız.
PROF. DR. HASAN TUNÇ – Şeyler ortada.
FARUK BAL (Konya) – Tamam canım, sizde de var belge, bizde de var. Bakar, bir daha kontrol eder…
PROF. DR. HASAN TUNÇ – Ben fiilen o toplantılarda bulunmuş hatta o konuda bilimsel anlamda kurul üyeliği yapmış bir insanım; yani bakabilirsiniz tabii ki
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Bizim de sunduğumuz uzmanlar vardı 5 tane.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Tamam, sunun, söyleyin onların dinlenmesini.
Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Siz yoktunuz değil mi o gün?
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Biz ilk gün 5 tane -5’ti sanırım- hocanın isimlerini verdik, ana dille ilgili çalışmaları olan. Meclis Başkanımız da söylemişti bir toplantıda yani biz uzman dinleyebiliriz, çağırabiliriz, geniş bir şekilde tartışabiliriz farklı konu başlıklarında…
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Yani teklif ediyoruz bunların dinlenmesini.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Biz bunun dinlenmesinin çok önemli olduğunu, bu uzmanların, bu konuda çalışanların huzurda yani burada ya da üst komisyonda dinlenmesi gerektiğini söylüyoruz.
FARUK BAL (Konya) – Bu uzman dinleme talebi konusunda bizim görüşümüz şudur: Yeteri kadar uzman, yeteri kadar öneri, yeteri kadar teklif, tasarı, taslak; bunların hepsi daha önce dinlendi. Şimdiye kadarki maddelerde de böyle bir usul benimsemedik, yeni bir usul ihdas edilmesine karşıyız.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Dinleyebiliriz veya dinleyemeyiz, böyle bir yetkimiz var ama karar veririz veya vermeyiz, bu ayrı bir şey. Yani öyle bir yetkimiz var ama kabul ederiz, etmeyiz; ayrı bir şey.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ben de öyle bir şeye gerek görmüyorum doğrusu. Burada şunu görüyoruz: Partilerin bu konuyla ilgili farklı görüşlerde olması, farklı tutumlarda olması bir bilgi eksikliğinden, konuyla ilgili bilgi farklılığından kaynaklanmıyor. Aslında hepimiz aşağı yukarı bu konuyla ilgili lehte/aleyhte görüşleri ve dozajları da dikkate alarak, nüanslarıyla beraber biliyoruz. Bilmediğimiz, burada yeni bir şey çıktığında da “Aa, bak, bu öyleymiş; görüşümüzü değiştiriyoruz.” denecek bir şey değil çünkü bu şeyden kaynaklanıyor… Bu konuya dair bir ihtilaf değil bu yani konuyla ilgili daha genel bakışla ilgili bir ihtilaf.
O bakımdan bence burada uzman dinletmek vesaire gibi şeylerle bir netice ortaya çıkacağı kanaatinde değilim. Bu bakımdan bence böyle bir şeye gerek yok.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet, CHP…
ATİLLA KART (Konya) – Şimdi, efendim, şöyle: Tabii buradaki ihtilafın esası, özü -yani taraflar görüşlerini ifade ettiler, ediyorlar- o noktada tarafların görüşleri kendi açılarından zaten olgunlaşmış durumda. Yani bu anlamda bir teknik dinleme sürecini başlatırsak bu başka konularda da gündeme gelecektir, bunun önünü alamayız. Bu yönüyle biz gerek olmadığı düşüncesindeyiz.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Üç parti gerek olmadığını düşünüyorsa zaten bir partinin ısrarından bir şey çıkmaz orada, usul olarak da usulümüz böyle. Ama biz bu maddeyi burada yani anlaşmamış kabul ederek üst Komisyonda tartışmak üzere, eğer başka bir…
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Haftaya yazım komisyonunda devam da edilebilir yani belki.
YASAMA UZMANI – Başkanım, çarşamba günkü toplantıda hangi maddeyi görüşeceğiz?
ALTAN TAN (Diyarbakır) – O zaman iki şey teklif edelim. Şöyle…
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Bir madde kaldı zaten, vatandaşlık.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Vatandaşlık var.
ATİLLA KART (Konya) – Başkanım, müsaade eder misiniz?
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Sayın Kart, buyurun.
ATİLLA KART (Konya) – Tabii, eğitim ve öğrenim bence yazım komisyonunda tartışılacağı kadar tartışıldı. Çarşamba günü bu konuyu Uzlaşma Komisyonunda tartışalım.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – İki şey teklif ediyoruz o zaman arkadaşlar, daha anlaşılır olması için, iki görüş çıktı ortaya.
-
Çarşamba günü üst komisyonu toplayalım ve bu maddeyi tartışalım.
-
Vatandaşlığı da tartışalım çarşamba, perşembe neyse, bitirelim, sonra üst komisyon…
Fikriniz?
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ben ikinci şıkkın daha doğru olacağı kanaatindeyim çünkü zaten bu eğitim ve öğretim hakkı, ana dilde eğitim meselesi vatandaşlık konusuyla da bağlantıları olan bir mesele. Dolayısıyla biz bunları, tekrar tekrar aynı şeyleri yeniden üst komisyonda görüşerek mesafe almayalım. Onun yerine, onu da konuşalım orada. Muhtemelen buna benzeyen bir tablo onunla ilgili de çıkacak. O durumda ikisini beraber üst komisyonda görüşelim.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Biz de BDP olarak aynı kanaatteyiz.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Çünkü burada bir prensip meselesine dönüşüyor.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Buyurun.
FARUK BAL (Konya) – Ben de aynı kanaatte olmakla birlikte, komisyon çalışmalarını verimli hâle getirebilmek için… Ekonomik ve sosyal haklar konusunda sanıyorum bizim de önerimiz vardı, CHP’nin de önerisi vardı; onlar anayasaya girecek mi, girmeyecek mi, girecekse nasıl girecek? Bu konularda ikinci komisyon galiba görüşecekti değil mi? Onlar da bu çalışmayı devam ettirsin.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Onlar şöyle benim hatırladığım kadarıyla: “Onların hangilerinin girip girmeyeceği konusunu bunlar bittikten sonra üst komisyonda ele alalım.” demiştik.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet yani üst komisyon karar alacak, hangilerini görüşeceğiz, hangilerini görüşmeyeceğiz.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Hayır, yanlış. Yazım komisyonunda görüşülmeye başlanacaktı. Üst komisyon…
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Hangileri?
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Yani teklif edilen, katalog dışı olan maddeler alt komisyonda görüşülmeye başlanacaktı.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Ben şöyle hatırlıyorum arkadaşlar…
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Mutabık kaldıklarımız bittikten sonra demiştik.
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Hayır, senkronik gidiyordu. İkinci komisyon toplanacaktı fakat bu maddenin önemi nedeniyle herkes birinci komisyonda, burada olmak istedi, dolayısıyla ikinci komisyon toplanamadı. Toplansaydı bu ek katalog görüşülmeye başlanacaktı.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Peki, toplanacak mı?
DOÇ. DR. SELİN ESEN – Bilmiyorum.
FARUK BAL (Konya) – Ben de Selin Hanım’ın ifade ettiği şekilde hatırlıyorum.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – İkinci bir soru…
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Altan Bey…
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Ben, izniniz olursa bir soruyu sorayım ondan sonra size söz vereyim.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Hayır, bu sorduğunuz sorunun cevabına yardımcı olsun diye söylüyorum çünkü Komisyonu ben yönetiyordum. O konuda -Cumhuriyet Halk Partisinin, BDP’nin ve AK PARTİ’nin çok fazla yoktu zannediyorum- biz dedik ki: “Bu konudaki teklifleriniz ne?” “Onları alalım, bize verin, biz de onun üzerinde çalışalım ondan sonra dönelim bu konuları konuşalım.” diye öyle bir karar almıştık.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Peki, uygulandı mı bu karar?
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Hayır.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Uygulanacak mı? Yani term’in ne? Mesela zamanlama veyahut da program ne?
FARUK BAL (Konya) – Uygulansın canım işte.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – O zaman uygulasın o Komisyon, biz o Komisyona karışmayalım.
FARUK BAL (Konya) – Tamam.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Tamam.
O zaman Çarşamba günü vatandaşlığı görüşmek üzere toplantıyı kapatıyorum.
Kapanma Saati: 17.07
Dostları ilə paylaş: |