itirazlar konusunda bir kısımı hakkında iddia makamı tarafından mütalaada bulunuldu.
Müdahallerin büyük bir kısmı ile ilgili mütalaada bulunmak üzere süre istenildiği anlaşıldı.
Bu konuda görüşü sorulan İDDİA MAKAMI ( C. Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel ) : Geçen celse ve daha önce dilekçeleri ile başvuran Ahmet Türk , Osman Baydemir, Sebahat Tuncel ve Akın Birdal vekilleri Av. Abdulkadir Güleç, Av. Mehmet Sezgin Tanrıkulu 20.10.2008 tarihli dilekçelerinde özetle, Ahmet Türk , Osman Baydemir ve Sebahat Tuncel ile ilgili olarak iddianamede Ergenekon terör örgütünün Türk -Kürt çatışması çıkartmak amacıyla kürt siyasetçilere yönelik eylem hazırlıkları içerisinde olduğundan sanıklardan Mehmet Fikret Karadağ ‘ın DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve DTP milletvekili Sebahat Tuncel’e yönelik Ergenekon terör örgütünün bu amacı doğrultusunda suikast yaptırmak için tetikçi temin etmeye çalıştığı hususlarından bahsedildiğinden örgüt suçlarından hazırlık hareketlerinin de cezalandırılmasına dair Yargıtay kararları bulunduğundan bu şekilde adı geçenlerin suçtan zarar gördüklerinden bahisle Akın Birdal ile ilgili olarak da iddianamede TİT adındaki örgütün Ergenekon terör örgütü içerisende şok suikastler için kurulan bir hücre yapılanması olduğu belirttildiğinden her ne kadar sanıklardan Semih Tufan Gülaltay 1998 yılındaki Akın Birdal suikast ile ilgili olarak yargılanmış ise de, bu eylemin Ergenekon terör örgütü tarafından azmettirilen bir eylem olduğunun ortaya çıktığından olayın bu yönü ile yeniden ele alınması gerektiğinden bu nedenle suçtan zarar görüldüğünden bahisle Ceza Muhakemesi Kanununun 237. maddesi uyarınca davaya katılma talebinde bulunmuşlar ise de, Ergenekon terör örgütünün Ahmet Türk, Osman Baydemir ve Sebahat Tuncel’e karşı planladığı suikast planlarının teşebbüs aşamasına varmayıp, hazırlık hareketi aşamasında kaldığı, nitekim ilgili sanıkların bu suikast hazırlıklarından dolayı cezalandırılmalarının istenmediği dolayısıyla adı geçenlerin doğrudan suçtan zarar görmedikleri, bu aşamaya kadar eylemlerin terör örgütü yöneticiliği, üyeliği , yahut örgüt adına faaliyet göstermenin delili olarak kabul edilebileceği bununda yanında kamu hukuku adına takipçisinin C.Savcılığı olduğu gerekçesi ile katılma taleplerinin REDDİNE,
Soruşturma aşamasında Akın Birdal suikastının Yeşil Kod Mahmut Yıldırım’ın yönlendirmesi ile sanık Semih Tufan Gülaltay tarafından gerçekleştirildiği, yine Yeşil Kod Mahmut Yıldırım’ın ise sanıklardan Veli Küçük ile bağlantılı olduğu yönünde bir kısım bilgilere ulaşılmış ve bunlarda soruşturma evrakında yer almış ise de , sözü edilen bulguların halen derdest aşamada bulunduğu duruşmada sanık Semih Tufan Gülaltay tarafından belirtilen dava dosyasına gönderilmesi ile yetinilerek iddianamede sanıklar haklarında ceza tayini istenilmeyen çeşitli yargılama aşamaları geçirmiş 1998 tarihli bu olay hakkındaki katılma taleplerinin REDDİNE,
Sait Şili vekili Av. Bahattin Özdemir ,17.10.2008 tarihli dilekçesinde özetle, Sait Şili’nin babası Mehmet Ali Şili’nin 1992 yılında Bitlis -Tatvan ilçesi Konukan mezrası yakınlarında 5 kişi tarafından öldürüldüğünden faillerin saldırının hemen sonrasında helikopter ile alınarak bölgeden uzaklaştırıldığından, olayların faillerinin bulunulmadığından mahkeme dosyası içeriğinin bölgede meydana gelen faili meçhul cinayetlerin kontro gerilla olarak adlandıralabilecek örgütlenmenin gerçekleştirdiğini gösterdiğinden Ergenekon oluşumunun kontro gerilla örgütlenmesininbir parçası olduğundan bu örgütlenmenin bazı yöneticilerinin de davaya sanık olarak yargılanmakta olduğundan bu şekilde suçtan zarar gördüğünden bahisle davaya katılmayı istemiş ise de, sözü edilen olayın iddianamede yer almadığı, Ergenekon örgütün gerçekleştirmiş olduğu eylemler içerisinde olduğuna dair de yeni öğrenilen varsayıma dayalı iddia dışında delil bulunmadığı bu nedenle Sait Şili’nin suçtan zarar gördüğünün kabul edilemeyeceği anlaşıldığından katılma talebinin REDDİNE,
Esas No: 2008/209 sayfa:6
Dicle Anter , Şükran Aydın , Mehmet Ata Deniz, Yakup Tanış , Pervin Buldan, Cihan Sincar vekilleri Av. Siracettin Irmak , Av. Sezgin Tanrıkulu, Av. Abdulkadir Güleç ve Rojat Dilsiz , 20.10.2008 tarihli dilekçelerinde özetle, Doğu ve Güneydoğu Anadalu bölgelerinde terörle mücadele kisvesi altında JİTEM, MİT ve Emniyet bünyesinde hukuk dışı yapıların oluşturulduğundan ve bu yapıların çok sayıda faili meçhul cinayet gerçekleştirdiklerinden sanıklardan Veli Küçük’ün JİTEM’in kurucularından olduğundan ve bir dönem Bölge Başkanlığı yaptığından kamuoyunca en çok bilinen Musa Anter, Vedat Aydın, Serdar Tanış , Abdulkadir Deniz , Savaş Buldan ve Mehmet Sincar’ın öldürüldüklerinden ve faillerin bulunamadığından bu ve politik karakter arz eden benzer cinayetlerin Ergenekon terör örgütü tarafından gerçekleştirildiğinin kuşkusuz olduğundan bu kişilerin yakınları olan kişilerin suçtan zarar gördüklerinden bahisle davaya katılmayı talep etmişler ise de, soruşturma aşamasında sözü edilen faili meçhul cinayetlerin bir kısımı ile ilgili olarak bilgilere ulaşılmış ve bunlarda soruşturma evrakında yer almış ise de, bu bulguların halen derdest aşamada bulunan soruşturma evraklarına gönderilmesi ile yetinilerek bu cinayetler konusunda suç isnatında bulunmaya yetecek derecede yeterli delil elde edilmediğinden iddianamede sanıklar hakkında ceza tayini istenilmeyen olaylar hakkındaki katılma taleplerinin REDDİNE,
Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi adına Alper Tunga Aslan 20,10,2008 tarhli havale dilekçesinde özetle, mahkemenin kendi dernekleri ve diğer katılma talebinde bulunanların davaya katkısı olmadan bu nitelikteki bir davada hukuka uygun ve adil bir sonuca ulaşamayacağından diğer yandan sanıklardan Ergün Poyraz ve Fikret Emek ‘den elde edildiği belirtilen bir kısım dokümanlarda dernekleri hakkında hedef gösterme sayılabilecek birçok istihbarat notu, rapor ve bilgi fişi bulunduğundan bahisle davaya katılma talep etmiş ise de, dilekcede belirttildiği gibi sanıklardan elde edilen dokumanlarda Çağdaş Hukukçular Derneği hakkında istihbarat ve değerlendirme notu bulunmakta ise de bunların Türk silahlı kuvvetlerin terör örgütleri hakkında istihbarat faaliyeti kapsamında resmi ve gizli olarak hazırlandığı bu nedenle fişleme ve hedef gösterme olarak değerlendirilemeyeceği bu dokumanları ele geçiren sanıklar hakkında ise ceza tayin edilmesinin istendiği, diğer yandan Ergenekon terör örgütünün faaliyetlerinden dolayı ülkedeki vatandaş ve tüzel kişiliklerin dolaylı olarak zarar gördükleri kabul edilse dahi bunun takipçisinin kamu adına C. Savcılığı olduğu suçtan doğrudan zarar görmeyen kişilerin davaya katılmalarının mümkün olmadığı anlaşıldığından taleplerinin REDDİNE,
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi vekilleri Av. Abdulbaki Boğa, Av. Fazıl Ahmet Taner ve Av. Özlem Gümüştaş , 20.10.2008 tarihli havaleli dilekçeleri ile özetle, Derneğin amaçlarından bahsederek yüklenen suçun derneğin amaçlarını tehlikeye düşürdüğünden ayrıca Ergenekon terör örgütünün bir birimi olduğu belirtilen TİT’in 1998 yılında İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Akın Birdal’ın vurulması olayından bu yana dernek yöneticisine tehditlerde bulunarak , İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesine silahlı saldırı düzenlediğinden bahisle davaya katılma talep etmişler ise de, sözü edilen İnsan Hakları Derneği yöneticilerine tehdit ve İstanbul Şubesi binasına saldırı olaylarının iddianamede yer almadığı, Ergenekon terör örgütünün faaliyetlerinden dolayı ülkedeki vatandaş ve tüzel kişiliklerin dolaylı olarak zarar gördükleri kabul edilse dahi bunun takipçisinin kamu adına C. Savcılığı olduğu suçtan doğrudan zarar görmeyen kişilerin davaya katılmalarının mümkün olmadığı anlaşıldığından taleplerinin REDDİNE,
Şebnem Korur Fincancı vekilleri Av.Özkan Yücel ve Av. Mehmet Ali Koç ‘un 17.10.2008 havale tarihli dilekçelerinde özetle, sanıkların üyesi oldukları örgütün müvekkil ile ilgilendiğinden ve hedef olarak kabul ettiğinden hakkındaki bilgileri kişisel veri olarak kayıt ettiklerinden nitekim sanıklardan Habip Ümit Sayın ve Halil Behiç Gürcihan hakkında bu suçtan dolayı dava açıldığından bahisle davaya
Esas No: 2008/209 sayfa:7
katılmayı talep etmiş , iddianame ve eki evraklarda bu olay anlatılarak sanıklar Habip Ümit Sayın ve Halil Behiç Gürcihan hakkında bu nedenle cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açılmış olduğu bu şekilde Şebnem Korur Fincanı’nın doğrudan suçtan zarar gördüğü anlaşıldığından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 237 ve maddeleri uyarınca davaya katılma talebinin KABULÜNE,
Hukukçular Derneği adına Başkanı Kamil Uğur Yaralı 08.08.2008 tarihli dilekçesinde , terör ve darbelerin demokratik hukuk düzenliği, insan hak ve özgürlüklerini ve hukukun üstünlüğünü ortadan kaldıran suçlar olduğundan amacı bu değerleri korumak olan derneğin açıkça davada taraf olduğundan yüklenen suçun derneğin amaçlarını tehlikeye ve zarar verir nitelikte bulunduğundan bahisle Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu’da Baro adına davaya katılmayı kabul etmiş ise de, Ergenekon terör örgütünün faaliyetlerinden dolayı Ülkedeki vatandaş ve tüzel kişiliklerin dolaylı olarak zarar gördükleri kabul edilse dahi bunun takipçisinin kamu adına C. Savcılığı olduğu doğrudan suçtan zarar görmeyen kişilerin davaya katılmalarının mümkün olmadığı anlaşıldığından davaya katılma taleplerinin REDDİNE karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur dedi.