Tc. İStanbul 13. AĞIr ceza mahkemesi başkanliği beşİktaş / İstanbul



Yüklə 291,66 Kb.
səhifə5/7
tarix01.06.2018
ölçüsü291,66 Kb.
#52302
1   2   3   4   5   6   7

ki soruşturma iznina tabi olmadığından 206. madde uyarınca hukuka aykırı delil sayılır ve yine 206/2 a bendi uyarınca söz konusu b bendi uyarınca delillerin tümden reddi gerekir ama bundan önce mutlak suretle kovuşturma izninin alınması şarttır, 223. maddenin 8 fıkrası uyarınca şahsım hakkında kovuşturmanın durdurulması ve mutlak surette Adalet Bakanlığından bu aşamada soruşturma geçti kovuşturma izninin alınmasında zaruret görüyorum, dedi.

Sanık Kemal Kerinçsiz tarafından tek suret halinde soruşturmanın emniyet tarafından yapıldığına dair belirttiği delili sundu,alındı kaydı yapıldı, dosyaya konuldu.

Sanık Mahmut Öztürk söz istedi verildi:Bu soruşturma 12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye ‘de Ali Yiğit ve Mehmet Demirtaş tarafından yani evinin ona ait olduğu yerde bomba bulunduğu iddiası ile bizzat bomba bulunan Ali Yiğit isimli bir şahıs ilk önce bulunan şahıs bu, ordan başlamak gerekiyor ama bu şahıs burada yok ve onun sadece buraya gelip gidiyordu ,ufak bir yalan bana göre sözde yalan beyanıyla 17 aydır yatıyorum burada başka hiçbir şey yok, gelsin tekrar burada bulundurulmasını istiyorum Ali Yiğit’in, dedi.

Sanık Bekir Öztürk söz istedi verildi: 30 Haziran tarihinde mahkemenize göndermiş olduğum 30 sayfalık dilekçede o tarihe kadar ki mahkemelere ve savcılığa yazdığım dilekçelerin herhangi bir dönüşünü görmediğim için bundan sonra tarihe not düşmek adına yazacağımı beyan etmiştim ancak ondan sonra avukatsız mahkemeye katılma kararı verdikten sonra üç ayda üç defa 13. Ağır ceza mahkemesinden mahkemeye avukatsız katılacağım için eklerde bulunan hakkımdaki delil niyetindeki bir suçlama veya bir delil yok biliyorum ama delil adı altında ekleriyle sunulan şeyleri istedim ancak halen gelmedi, bunları talep ediyorum yani her ne kadar ben savunmamın yapılacağı zamana kadar bir avukatla görüşecek olsamda benim bu delilleri şu aşamada elde etmem mümkün değil, 180 sayfalık bir dijital bilgiden bahsediliyor onları ben mahkemenizden talep ediyorum, dedi.

Sanık Vedat Yenerer söz istedi, verildi: Yaklaşık 8 aydır cezaevindeyim ve yüce mahkemenizi bekliyorum, şahsıma ait olmayan işyerinde ve evde silah bulunmamasına rağmen hazırlık savcıları dosyama bir silah koydular, şarjörü dolu 43 mermisiyle birlikte bunun haricinde kendi rızamla evimde bulunmamasına rağmen bir televizyon programında gösterdiğim 1873 yapımı Avusturya Macaristan İmparatorluğu döneminden kalma Vendi marka tüfek yüzünden halen burada bulunmaktayım ve bunun dışında yazdığım kitap göz altına alındıktan iki gün sonra çıkan Kanlı Kukla PKK terör örgütü gerçeği kitabının sonunda yer alan ve bulunduğum PKK kamplarında çekilmiş fotoğraflarım nedeniyle ancak bu iddianamede savcılık makamı tarafından belirtilmemiş bu kitapta yer aldığı , PKK terör örgütünün ergenekon terör örgütü ile bağlantısını ve irtibatını sağlayan kişi olarak nitelendiriliyorum, bunlar tamamen gerçek dışı şeylerdir ve eğer iddianame okunacaksa ve bu iddianamenin okunmasının yaklaşık 1 ay süreceği düşünülecek olursa bende iddianame okunmadan tahliyemi talep ediyorum,dedi.

Sanık Orhan Tunç söz istedi, verildi: Ben ağır şeker hastasıyım, kalp ve tansiyon hastasıyım ben , günde dört kez iğne yapıyorum , cezaevi şartlarında malumunuz iğne yapamıyorum, ilaçlarımı kullanamıyorum, o yüzden tahliyemi talep ediyorum, dedi.

Sanık Rasim Görüm söz istedi, verildi: Kimlik tespiti sırasındaki adresime tebligat gönderecekseniz işyeri adresimi vermek istiyorum ben , adres Hendek Belediyesi Belde taksi durağı Sakarya Hendek ‘dir,dedi, devamla yazılı olarak vermiş olduğum dilekçede de belirttiğim gibi iftiracı Osman Yıldırım’ın yalanlarından dolayı burada bulunmaktayım, kendimi Muzaffer Tekin’in koruması olarak lanse edildim, medyada ve kendi ifadelerinde, benim hiç bu şekilde bir korumalığım mümkünatı yoktur, telefon tespitlerinden ve baz istasyonu tespitlerimden , kredi kartı alışveriş
Esas No: 2008/209 sayfa:28

tespitlerimden de bu gerçek ortaya çıkacaktır eminim , bundan dolayı hem kendi şahsım ve ailemin mağduriyetinden dolayı tahliyemi talep ediyorum, dedi.

Bu arada sanık Vedat Yenerer tarafından ifadesinde belirttiği kitabın bir örneği mahkemeye ibraz edildi, alındı, kaydı yapıldı, dosyaya konuldu.

Sanık Erkut Ersoy söz istedi, verildi: Bende el konulan bilgisayarımdaki dokümanterin bir kopyasının avukatıma verilmesini talep ediyorum, aynı zamanda iddianameye koymayan tape kayıtlarınında avukatıma tebliğini arz ediyorum son olarakta cezaevi şartlarında tedavim sağlıklı yürütülmediği için dışarıda tedavimin devam ettirilmesi için tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum, dedi.

Sanık Hayrettin Ertekin müdafii Av. Lütfi İşbulan söz istedi, verildi: Tabi ki duruşmaya iddianame okunacak daha sonra savunmalara geçilecek ama biz dosyalarıda inceledik, delillerin büyük kısmı zaten dosya içerisinde mevcut, ben müvekkillimlede görüştüm, kendimin şahsi kanaati de o dur ki hepimiz müvekkillerin neyle suçlandıklarını biliyoruz, buradaki insanlar iddianameyi incelediğimiz zaman gerçekten benim müvekkilim 8 ay diğerleri 17 ay gibi uzun süreli tutuklu bulunmaktadırlar, biz günlerce iddianameyi okuduk, sayın savcılarımız bu iddianameyi okumaya başladıkları zaman günler alacaktır, bize göre gerçekten bu insanlara yazık oluyor bende sizler gibi eski bir hukukçuyum, yıllarca 32 sene kürsüde kaldım, yani bu tutukluluğun ne olduğunu az çok bizde biliyoruz ben size bir örnek olarak Bir şey vermek istiyorum, müvekkilimin savunmalarına katılıyorum, gerçekten kendisinin kalbine pil takılmıştır, şeker hastasıdır, yüksek tansiyon hastasıdır ama dosya içerisinde hayretle Bir şey gördüm delilleri inceledik, ne evinde ne işyerinde ne diğer yerlerde bir bombadan bahsedilmediği halde 304 sırada bomba ve bomba malzemeleri diye bir tutanak buldum ve Hayrettin Ertekin’de dört adet içi boşaltılmış el bombası bulundu diye burda zabıtlara geçmiş yani gerçekten bunu biz esefle karşılıyoruz ve bu hatanın çok büyük bir hata olduğunu müvekkilim bir iş adamıdır kendi çapında belli bir çevresi olan insandır böyle bir bombayla yakından uzaktan ilgisinin olması mümkün değildir kendisini ailece 25-30 seneden beri tanırım, bu şekilde bir bomba ile birebir yakıştırılmasını biz esefle karşılıyoruz, içi boşaltılmış deniyor ama ne arama tutanaklarında neticede böyle bir şeyden bahsedilmediği halde daha sonra böyle bir belge dosya içerisine konulmuş yani bu da iddianamenin vahametini bize gösteriyor müvekkilim açısından ben konuşuyorum tabi ki 9 aydan beri tutukludur, sorgusu yapılmamıştır belki ama bu tutuk durumunun lütfen heyetinizce bir daha değerlendirilmesini talep ediyorum ayrıca ben şahsen sizin duruşmalarınıza girmem nedeniyle çok adil olacağınızı da biliyorum, bu kanaatteyim, teşekkür ediyorum ve müvekkilimin daha fazla mağdur olmaması için tahliyesine karar verilmesini saygıyla arz ediyorum, dedi.devamla ayrıca savunmamı da daha sonra yapacağım dedi.

Sanık Kemal Kerinçsiz vekili Av. Kadir Kartal söz istedi, verildi:9 ay önce İstanbul barosunun pırıl pırıl bir avukat , bir meslek hayatı vardır, bir hakim nihayet kendi çizgisinde Yargıtay’a giden yolu aralar ve bu görevlerini yapar bu evrende ve çekip gider hakikaten pırıl pırıl bir hayat gerçekten bunu söylerken son derece doğal yapısıda ortada 24 yıllık mücadelede bunun yanında üç tane dernek kuruyor , Büyük Hukukçular Derneği, Güç birliği Derneği ve Ayesofya Derneğinin üyesi , önceden izin alarak aslında gözteri ve yürüyüş kanununda önceden izin almaksızın kanundan doğan hak olmasına rağmen her gittiği yerde bir çoğuna katılıyor kendi yaptığı şeylerde de izin alıyor, Türkiye’de sivil toplum örgütleri, Alman vakıfları, vakıflar yasasının değişmesi şimdi bu arkadaşıma isnat edilen suçlarla uzaktan yakından ilgisi olmadığı ceza muhakemesi kanununun 100. maddesinde öngörülen şartların kesinlikle uymadığı görülecektir ki davanın sonucunda tabi ki bizim hassasiyetimiz iddianamenin içine girersek bu belki de 38 gün sürecek , tahliyesini gözden geçirmenizi , bugün bir karar vermenizi burada benim müvekkilimin herhangi delilleri karartma imkanı yok, suç vasfı değişecek cümle cümle anlatacağım 10 sayfa hazırladık

Esas No: 2008/209 sayfa:29

bunu hakikaten 816 sayfa bir savunma verdik , didik didik ettik, iddianamenin süreci itibariyle hürriyet , yaşama hakkından hemen sonra gelir , lütfen tutukluluğunu gözden geçirerek tahliyesini yüksek heyetinizden arz ediyorum, dedi.

Sanık Muzaffer Tekin söz istedi, verildi: Bombalarla ilgili bir bilgi arz edeceğim, şimdi ben Danıştay saldırısı olayında gözetime alındığımda benim masamın üzerinde 1985 yılından beri Tuzla Piyade Okulundan emekli olduğumda hatıra olarak verilen iki adet el bombası bulunmaktaydı, bunlardan birisi Taarruz birisi Savunma Yalnız el bombaları üç kısımdan meydana gelir, başlık kısmı, gövde kısmı, imla hakkı, imla hakkı yoksa başlık kısmı yoksa o el bombası süs eşyasıdır, bunun sayın savcılar iddianameye Muzaffer Tekin’de bomba bulundu ve bugüne kadar da gazeteler yazdı ben iddianame okunupta savunmaya geçtiğim zaman benimde ne kadar suçsuz olduğum ortaya çıkacak onun için bir şeylerin önceden arz etmek istedim, bilinmesini istiyorum yani bomba denilen şey süs eşyası,dedi.

Sanık Muzaffer Tekin vekili Av. Engin Çelik Kadıgil söz istedi, verildi: Usul gereği sabahtan beri arkadaşlarımız haklı olarak konuşuyorlar biz onların söyledikleri herşeye aynen katılıyoruz, usulün birçok hatası , usulde birçok hatalar yapılmıştır ancak geldiğimiz kertede dün zatalinizde buyurdunuz burada yargılama yapmak kimin fikriydi bilmiyorum dediniz, bu benim şahsen kendi adıma konuşuyorum, müvekkilim adına konuşuyorum, buraya girerken korkuyorum , iki kez aranmaktan korkuyorum, dün Aytaç Giray tutuklandı, göz altına alındı efendim , ben korkuyorum , savcılılardan ikisi burada diğeri dışarıda ne yapıyor bilmiyorum , ben yarın buraya gelip gelmeyeceğimi bilmiyorum, şimdi yapılacak yegane şey var , ben bağışlayın bir görüşümü bildireyim karar tabi ki yüce mahkemenin bence şimdi iddianameye bakıyoruz, iddianamede 86 sanık var bunlardan 46’sı tutuklu, mafya diye nitelenen ki dün burada huzurunuzda Draj Ali nerdeyse hepimize posta koyuyordu, bunların hiçbiri tutuklu değil, mafya diye nitelenen yani her an yurt dışına kaçıp , yurt dışında serveti olan insanların hiçbiri tutuklu değil ancak biraz önce dinledik sözüm ona terör örgütünü dinledik,bu insanların hepsi burada tutuklu, yapılacak şey çok basit bu insanları salıverin , bunların masum olduğu dosyada belli, iddianamenin okunmasını ben istiyorum çünkü iddianame o kadar çok kötü niyetle hazırlanmış ki içinde binlerce tekrar var ve sahte belge düzenlenmiş müvekkilimin demediği şeyleri demiş gibi iddinameye geçilmiş, ben onun için okunmasını istiyorum ancak müvekkilimin gözlerine bakıyorum ve yüreğim sancıyor, diğer insanlarında dün burada nerdeyse avukatlarla sanıklar kavga edecekler efendim, önce salıverin sonra okunmasına karar verin sonrada lütfen buradan taşıyın, bizi 1 nolu anfiye götürün orası buradan çok geniş, lütfen istirham ediyorum, ama önce lütfen bunları değerlendirin, dedi.

Sanık Oktay Yıldırım müdafii Av. Yıldırım Çavuşovalı söz istedi, verildi:Esasa hiç girmeden müvekkilimin el konulan bilgisayarlarının arama sırasında kopyası alınmamıştır, artık kovuşturma aşamasına geldiğimize göre kopyası alınıp bilgisayarların müvekkilimin ailesine iade edilmesini talep ediyorum, dedi.

Sanık Gazi Güder vekili Av. Özbay Demirel söz istedi, verildi:Hepimiz iddianamenin okunmasını istiyoruz ama bu iddianamenin okunması sanıkları çok zor durumda bırakacak kendileride baya 17 aydır ve 8 aydır tutukludurlar, iddianamede olmayıpta sonradan giren çok fazla saçma sapan şey olduğu için onların ortaya çıkmasını onlarda istiyorlar fakat sürelerini almak istiyoruz, benim müvekkilim Gazi Güder’in ev ve işyerinde yapılan aramada hiçbir suç unsuruna rastlanmamıştır, bilgisayarında hiçbir şey çıkmamıştır, hiçbir telefon görüşmesi yoktur, dolayısıyla 17 aydır tutukludur, eğer iddianame okunacaksa kendisi hakkında kaçma şüphesi bile yoktur çünkü şöyle ki kendisi hakkında yakalama emri çıkarıldığı zaman 15;30’da dosyadaki polis tutanağından anlaşılacaktır, evde polislere geldiği zaman birer çay içerek buyurun demiştir ve oradan beraber giderek tutuklamalı yol müzekkeresi ile
Esas No: 2008/209 sayfa:30

tutuklanmıştır, dolayısıyla iddianame okunacaksa müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum, dedi.

Sanık Oktay Yıldırım vekili Av. Ahmet Ülger söz istedi , verildi: Sayın mahkeme heyetinin reddi kararının reddi bugün mahkememizde açıklandı ancak dün mahkeme heyetinin reddi kararı reddi basında yayınlandı, sanıklar tahliye talebinde bulunmuşlardır, bu haklarına engel olmak istemiyorum ancak bunun not edilmesini istiyorum yarın aynı şekilde mahkeme heyetini reddedeceğim ancak bu hakkımı kullanmıyorum, sadece bugün sanıkların tahliyesi ile ilgili karara bende katılıyorum dedi.

Sanık Halil Behiç Gürcihan müdafii Av. Ercan Birol söz istedi, verildi: mahkemenize daha önce bir çok dilekçe sunmuş bulunmaktayız, bunların büyük bölümüne duruşmada değerlendirilecek yanıtı aldık ancak özellikle savunmamızın tamamlanması açısından bilgisayarların iadesi konusundaki talebimizin ivedilikle değerlendirilmesini arz ediyorum ayrıca müvekkilim tarafından hazırlanan bir savunma dilekçesiyle tahliye talebini içeren bir dilekçeyi mahkemenize sunmuş bulunmaktayız, iddianamenin okunmasından önce, ki çok zaman alacağını değerlendiriyoruz, tutuklu sanığın durumunun değerlendirilerek tahliyesine karar verlmesini talep ediyorum, dedi.

Sanık Sevgi Erenerol vekili Av. Nevzat Erdemir söz istedi, verildi: Ayrıntıya girmeye gerek yok, iddianameyi okuduğum zaman Sevgi Erenerol’un ceza yasasının suç olarak tanımladığı bir fiiline rastlamadım, müvekkilimin katıldığı bütün etkinlikler resmi kurumların izniyle gerçekleştirilen etkinlikler, suçluluğu hükmen tespit edilinceye kadar kişi masum sayılır bu anayasamızda kurala bağlanan bir hüküm insan hakları evrensel bildirgesinde yer alan bir hüküm, dünyanın hiçbir ülkesinde bir ülkenin kuruluş felsefesi kuruluş ilkeleri tehdit kapsamına alınmaz Türkiye Maalesef şuanda rejim değişikliği tehditi aldında bulunan bir ülke, yine üzülerek ifade ediyorum Anayasa mahkemesi kararına göre şuanda Türk ulusunun yazgısı Anayasa mahkemesinin belirlemesine göre Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olan bir siyasal partinin elinde ve hepimiz biliyoruz ki Teokratik kadrolaşma mülkiyeden askeriyeye ve adliyeye varıncaya kadar devletin çoğu kurum ve kuruluşlarına sızdı, yakın tarihte zamanın kara kuvvetleri komutanı daha sonra genel kurmay başkanı olan Yaşar Büyükanıt’a bile çete diye itham eden savcılara rastladık, öyle sanıyorum ki bu ülkenin anayasal kurumlarını çete diye nitelemeye dönük hukuk dışı süreç yargının içine sızan yargıya yabancı unsurlar tarafından devam ettiriliyor bu davada rejimi değiştirmek isteyenlerin dönüştürmek isteyenlerin varmak istedikleri son aşamadır, öyle sanıyorum ki bağımsız Türk yargıcı Türk yargıçları adaletin her türlü kuşkudan her türlü baskıdan arınmış şekilde gerçekleşmisini sağlayacak bir hüküm tesis edecekler ve sizin vereceğiniz karar Türkiye Cumhuriyetinin Fethullah Gülen Cumhuriyeti olup olmayacağı anlamına gelecektir, suçlu olanın yargılama nihayetinde suçlu bulunanın cezası hüküm tesis edildikten sonrada çektirilebilir ama yargılama nihayetinde suçsuz bulunanın mağduriyetini ne tazminatla ne de başka suretle gidermek mümkün değil, müvekkilim için söylüyorum, diğer sanıklar içinde söylediğim geçerli şuan da huzurunuzda bulunan insanların Atatürk Devrim ve İlkelerinden yana olmak , Ulus Devlet’den yana olmak, Misakı Milli’den yana olmaktan hiçbir kasıtları yok hiçbir kusurları yok bu dava Bush-Erdoğan mütabakatından kaynağını alan siyasal bir davadır, müvekkilimin tutukluluk haline nihayet verilmesini yüce heyetinizden istirham ediyorum, müvekkilim bu olayın faili , sanığı değil, mağdurudur, yargısız infazın mağdurudur, bu mağduriyetin giderilmesini ve muhterem heyetinizinde olağanüstü yargı görüntüsünden kurtulacak şekilde adaletin mekansal itibariyle de insanlara güven verecek insanların adalet organına rahatlıkla gidip gelmesini sağlayacak bir mekana kaçınılması suretiyle gerçekleşmesini diliyorum ve bunu sizden talep ediyorum, onun için savunma hakkı hak arama özgürlüğü, toplum içinde yeri konumu

Esas No: 2008/209 sayfa:31

ne olursa olsun herkeze gerekebilir ve ben şuna inanıyorum bu dava nihayete erdikten sonra gerçek dışı hususlarla bu insanları yargı önüne getirenler yine bağımsız Türk yargısından hak ettikleri cezayı alacaklar ve roller eninde sonunda değişecek , Milli mücadele döneminde Mustafa Kemal ve arkadaşlarınında çetecilikle itham edildiğini bilgilerinize arz ediyorum, bu yaşanan olay bağışlayın beni kimseye itham için söylemiyorum İstanbul’u işgal eden İngiliz işgal kuvvetleri komutanının tutuklanacak insanların listesini Damat Ferit’in eline tutuşturmasını anımsatmaktadır, bir Ülkenin kuruluş felsefesi suç olamaz, dedi.

İddia makamı ; Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Savunma hakkı adı altında bir takım isnatlarda bulunuluyor bir takım hukuki olmayan nezaket kuralları ile uyuşmayan sözler sarfediliyor, lütfen o konuda bir uyarılma olursa iddia makamı olarak talebimiz budur,

Sanık Sami Hoştan müdafi Av. Kemal Ökke söz isdedi, verildi: İddianameyi çok iyi okuduğunuzu biz biliyoruz, bu okuduğunuzu çok iyi bildiğimiz ve çok iyi anladığınız için detaya girmeden müvekkilimle ilgili dosyanın içinde ayrılan bölümde elli tane telefon görüşmesi yapılmış delalet metoduyla hepsi konulmuş bunun içinden suç çıkarın bulun diye bir yöntem geliştirilmiş hem sayın mahkemeyi zor durumda bırakan hem bizi zor durumda bırakan görüşmelrin tamamı günlük konuşmalardan başka Bir şey olmayan delillere göre müvekkilim 8 aydan beri tutukludur, kendisi kanser hastasıdır, duruşmanın ilk günü verdiğimiz dilekçede bunun raporu vardır, tutukluluk durumu gözden geçirilsin , dedi.

Sanıklar Orhan Tunç ve Emin Gürses müdafii Av. Mehmet Taşdelen söz istedi, verildi:Müvekkillerim ikişer sayfadan mürekkep bir dilekçe verdiler heyetinize bu dilekçede tanıklar var ayrıca dinleme tespit tutanaklarının çözümlerine itirazımız var bu dinleme tespit tutanaklarının Cd’lerinin tamamının tarafımıza verilmesini istiyoruz, suç ve suçlama ile ilgisi olmayan çok sayıda evrak dosyaya eklenmiş eklere eklenmiş ve bunlar tekrar tekrar eklenmiş elli klasörlük Maalesef dosya 450 klasöre ulaştırılmış, belki yüz ikiyüz sayfa üçyüz sayfada bitirilebilecek bir iddianame ikibinbeşyüz sayfaya ulaştırılmış talebimiz o dilekçelerde yazılı suç ve suçlama ilgisi olmadığı belirtilen evrakların dosyadan çıkarılması, Sanık Orhan Tunç müvekkilim ağır hasta tahliyesini talep etti, sanık Emin Gürses Üniversitede öğretim görevlisi kamu adına hizmet gören birisi bu yargılamada bu dosyada örgütün yönetici denen insanlar dışarıda ama bir kısım üyeleri içeride ben ivedilikle müvekkillerimin tahliyesini talep ediyorum, dedi.

Sanık İsmail Yıldız vekili Av. Dursun Yassıkaya söz istedi, verildi:Müvekkilimizin buraya sanık sandalyesine oturuşuyla ilgili olarak birkaç cümle söylemek istiyoruz, müvekkilimiz kendi ifadesinde de beyan ettiği üzere Ankara’da faaliyet gösteren ve Türk ticaret kanunu hükümleri çerçevesinde kurulan bir şirkette ve araştırma merkezinin başkanı, bununla ilgili olarak son beş yıl içerisinde yaklaşık üçyüze yakın yazı yazdı, bu yazıların tamamı durumdan vazife çıkarmak adına değil, olacaklar çerçevesinde önümüzdeki günlerin Türkiye’nin gündemine ve Uluslar arası konjöktörün neler getireceğine ilişkin analiz yazılarıdır ve Maalesef Türkiye analiz yazılarını ses araştırma merkeziyle tanıdı ve bununla ilgili olarak mevcut siyasi iktidarın sahibi siyasi partinin ve sayın Başbakanın bizzat açmış olduğu ve danışman kadrosunun açmış olduğu elli civarında hukuk ve ceza davası şuanda Ankara’da kısmen karar çerçevesinde kısmen derdest vaziyette ve ne ilginçtir ki dün sayın müvekkiliminde bizzat heyetinize ifade ettiği gibi sayın Başbakan’ın avukatlarından sayın meslektaşımız Maalesef üzülerek söylüyorum “Hocam seni bir türlü susturamıyoruz bir yöndtem arıyoruz”cümlesi bu soruşturmakapsamında tutuklanan müvekkilimin kafasında yıldırımlar çakmasına sebep olmuştur, neden derseniz iddia makamından oturan birbirinden değerli iki Cumhuriyet Savcısının yanında olmasını arzu ettiğimiz sayın Zekeriya Öz beyefendinin olmasını arzu ederdik ki bu diyalektiğinde bizzat kendisinden sorulmasını heyetinizden isteyebilirdim, şayet sayın

Esas No: 2008/209 sayfa:32

Cumhuriyet Savcısı burada olmuş olsaydı,ifade sırasında zabıta geçilmesini talep etmemize rağmen zabta geçmeyen bir husus var sayın müvekkilime sayın Cumhuriyet Savcısı Zekeriye Öz beyefendi “Sana bu yazıları kim yazdırıyor, sen kimin adına bu yazıları yazıyorsun”dediğinde müvekkilimle biz birbirimize bakmak zorunda kaldık ve hemen arkasından neden sayın Başbakanla “ Bukadar uğraşıyorsunda ve bu kadar ağır ifdaeler kullanıyorsun” ifadesiyle beraber bu soruşturmanın kapsamında bunların yerinin olmadığını çünkü bahse konu yazılarla ilgili olarak Ankara adliyesinde ve İstanbul adliyesinde Ceza ve Hukuk davalarının devam ettiğini söylediğimizde sayın müvekkilime yönelik olarak sayın savcının söylediği bir cümle oldu “Ben bunu bu yazıların muhatabına bildirmek zorundayım”ifadesidir, bu dava Türkiye’de terör örgütü tanımına yeni bir tanım getirmiştir, bu dava çıkacak karar itibariyle Anayasamızın 2. maddesinde düzenlenen Demokratik ve Hukuk Devleti tanımına uygun olarak düzenlenen yasa koyucunun kanunlarının uygulanıp uygulanmadığını mı yoksa siyasetçinin hukukunun mu uygulanacağını gösterecektir, bunu söylerken heyetinizi ve iddia makamını tenzi ederek söylüyorum, dolayısıyla bu davada müvekkilime yönelik olarak isnat edilen suçlarla ilgili olan bir kısım deliller Maalesef Devletin âli menfaati gerekçesiyle ne bizim incelememize imkan tanınmış ne sayın müvekkilimin incelemesine ne de yargılama dosyası safahatında herhangi bir şekilde yer almamış sadece gizlilik kararının alınan belgeler çerçevesinde devam etmesi istenmiş ancak bahse konu belgeler sayın müvekkilimin bilgisayarlarından emniyet soruşturması sırasında ve gayri yasal bir şekilde çözüldüğü iddia edildiği şekliyle dosyada mevcuttur, biz öncelikli olarak müvekkilimizin tutuklanmasına sebep olan ve sözde terör örgütü olduğu iddia edilen bu adı konulan ki ben söylemekten imtina ediyorum bu davayı Ümraniye soruşturması dosyasının bu bölümü ile ilgili müvekkilimi ilgilendiren bu hususla ilgili yüksek heyetinizden yasa gereğince müvekkilim ve heyetinizden görevlendirilecek ilgili hakimin bizim huzurumuzda incelenmesini ve bu konuda öncelikli olarak savunmamızın yapılmasına izin verilmesini talep ediyoruz birinci talebimiz budur,ikinci talebimiz ise müvekkilimize atfen dosyada bulunan iki adet yazı mevcuttur, bu yazılardan bir tanesi geçmişte sayın Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök paşayla ilgili bir analiz yazısıdır ve bu yazı ile ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Savcılığı Genel Kurmay Başkanlığının soruşturma talebi çerçevesinde Adalet Bakanlığı ile beraber dava açılmış ve müvekkilim hakaretten mahkum olmuş ancak bu mahkumiyet henüz kesinleşmiş değildir, ikinci bir yazı ise ve basına Maalesef sözde terör örgütü olan ve Ümraniye soruşturmasında adı geçen özellikle müvekkilimle ilgili bölümlerin öldürülecek insanların listesi diye verilen bir başka analiz yazısıdır, bununla ilgili olarak hiçbir yazısında hiçbir ifadesinde ve Maalesef ele geçiremediğimiz dinleme kayıtlarında müvekkilimizin anılan şahıslarla ilgili olarak öldürülmesi veya öldürülecek ibaresi ile ilgili ne bir iddiası ne bir isnadı nede bir telaffuzu söz konusudur, dolayısıyla bu davada müvekkilimizin Ümraniye soruşturması çerçevesinde 17 aydır tutuklu kalması bir başka konu ve üstelik müvekkilimize kamu oyu nezdinde basına çıkan ve üstelik gizlilik kararına rağmen bunlarla ilgili müvekkilimizin mahkum edilmesi kamu vicdanında mahkum edilmesini sağlamak gizlilik kararıyla ilgili kimlerin ne kadar gizliliğe saygı göstermesi açısından önemli bir olgu diye düşünüyoruz, söyleyeceğimiz öncelikli olarak iddianamenin iddianameyi hazırlayanlar tarafından satır satır okunmasıdır ancak bu iddianame ve ekleri yaklaşık 1 ay gibi bir süre alacağı sayın meslektaşlarımcada açıkça ifade edildi, 17 aydır tutuklu bulunan , sabit ikametgahı olan ve müvekkilime yönelik olarak sadece varsayım olarak hazırlanan delil dahi bulunmayan bir isnat üzerine müvekkilimizin tutukluluk kararının kaldırılmasını talep ediyoruz, dedi.

Yüklə 291,66 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin