Technical Englısh Dictionary



Yüklə 0,49 Mb.
səhifə3/8
tarix08.04.2018
ölçüsü0,49 Mb.
#47831
1   2   3   4   5   6   7   8

Engage to : Birbirine geçirmek,birbirine geçmek,iç içe geçmek

Engagement : Devreye girme

Engine : Motor

Engine core : Motorun sıcak kısmı

Engine nacella : Motor kaportası

Engine out : Motorun durması,çalışmaması

Engine pylon : Motorun bağlandığı yer

Engine test cell : Motor deneme tesisi

Engineer : Mühendis,teknisyen,makinist

Engrave to : Oymak

Enhance : Arttırmak,çoğalmak

Englarge to : Genişletmek,büyütmek

Enormous : Çok iri,büyük,müthiş

Enough : Yeterli

Enrich to : Zenginleştirmek,yakıt,hava karışım oranını zenginleştirmek( yakıt artarken havayı attırmayarak)

Ensure to : Emin olmak,garantiye almak,sağlamak temin etmek

Entail to : Gerektirmek,zorunlu kılmak

Enter to : Girmek

Entering : Giriş

Entertainment : Eğlence,eğlencelik

Entire : Bütün,tüm,tam

Entirely : Tamamen

Entrance : Giriş

Entrust to :Emanet etmek

Entry : Girme,giriş

Entryway : Giriş

Enumerate to : Sıralamak,belirtmek

Envelop to : Sarmak,kuşatmak

Environment : Çevre , içinde bulunan şartlar

Equal : Eşit,denk

Equalize to : Eşitlemek

Equation : Eşitlik,denklem

Equıpment : Ekipman,teçhizat,malzeme

Equıpment,cooling : Cihaz soğutulması

Equpped (with…) ile Donanmış

Equivalent : Muadil,eşit karşılık gelen

Erase to : Silmek

Err to : Yanılmak,hata yapmak

Error : Hata,yanılgı

Escape to : Kaçmak

Especially : Bilhassa özellikle

Essential : Gerekli esas

Establish to : 1- Kurmak,tesis etmek

: 2 – Saplamak,tespit etmek

Estimate to : Tahmin etmek hesaplamak

Estimated Time of Arrival (ETA) : Tahmini varış zamanı

Etch to : Asitle yakmak,aşındırmak

Evacuate to : Boşaltmak,tahliye etmek

Evacuation : Tahliye boşaltma

Evaluate to : Değerlendirmek

Evaluatıon : Değerlendirme

Evaporate to : Buharlaşmak

Even : - De,da ; hatta , bile

: 2- Düz eşit

Even number : Çift sayı

Evenly : Eşit olarak,dengeli şekilde

Event : Olay

Eventually : Neticede sonunda

Every : Her,her bir

Evidence : Kanıt,delil

Evident : Açık,belli,ortada

Exact : Tam,doğru,kesin

Examination : Muayene,yoklama

Examine (for) to : ( Bir şeyi bulmak amacıyla) incelemek

Examine to : İncelemek,tetkik etmek

Example : Örnek

Exceed to : Geçmek,aşmak

Excel to : Geçmek,üstün olmak

Excellent : Mükemmel,çok iyi

Except (for) : Dışında ,haricinde ,hariç

Exception : İstisna

Excess : Fazla,aşırı

Excessive : Aşırı

Excitation : Uyartım,uyarma

Excite to : Harekete geçirmek

Exclude to : Kabul etmemek,dahil etmemek

Excluding : Hariç

Execute to : Uygulamak,yürütmek

Exercise to : Uygulamak

Exert to : Kullanmak,uygulamak

Exhale to : ( Soluk) Dışarı vermek,buhar çıkarmak

Exhaust gas temperature (EGT) : Egsoz gazı çıkış sıcaklığı

Exhaust to : Boşaltmak

Exhaustive : Geniş,ayrıntılı

Exist to : Var olmak

Exit : Çıkış yeri

Exit to : Çıkmak

Expland to : Genişletmek,yaymak

Expansion : Genişleme,yayılma,genleşme

Expect to : Beklemek,ummak

Expel to : Atmak

Expense : Masraf,gider

Expensive : Pahalı

Experience : Deneyim

Experiment : Deney

Expert : Uzman

Expire to : Bitmek,sona ermek

Explain to : Açıklamak

Explanation : Açıklama,izah

Explanatory : Açıklayıcı

Explicit : Açık,belirgin,net

Explode to :Patlamak

Explore to : Keşfetmek,araştırmak

Explosion : Patlama

Explosive : Patlayıcı,patlayarak

Export to : İhraç etmek

Expose to : 1-) Maruz bırakmak,karşı karşıya getirmek

: 2-) Açmak,meydana koymak,göstermek

Exposed : 1-) Açık,meydanda

: 2-) Uzatmak,devam etmek

Extended : Açılmış,açık,uzamış,dışarıda (buton vs)

Extension : Açılma,açma

Extension and retraction test : Al-ver testi

Extensive : Geniş yaygın

Extent : 1-) Boy,uzunluk

: 2-) Ölçü derece

Exterior : Dış,haric,

Extermal : Dış,harici

External power : Harici güç

Extınguish to : Söndürmek,sönmek

Extract to : Sökmek,çıkarmak,almak

Extraction fan : Vantilatör

Extreme : Aşırı,son derece

Extrude to : Sıkmak,çıkarmak

Exude to : Sızmak,akmak,yayılmak

Eye : Göz


-F-
Fabric : 1-) Kumaş,bez

: 2-) Yapı,çatı

Fabricate to : İmal etmek,yapmak

Face : Yüz,yüzey

Face shield : ( Yüz için ) Siper,koruyucu

Facilitate to : Kolaylaştırmak

Facilities : Vaıta,imkan , bina,tesisat

Facility : 1-) Kolaylık

: 2-) Beceri,ustalık

: 3-) Özel bir iş için yapılmış bina

Fact : Gerçek , olgu

Factory : Fabrika

Fade away to : Ortadan kaybolmak,yok olmak,sönmek

Fade in to : Yavaş yavaş görünmek,görünür olmak,açılmak

Fade out to : Yavaş yavaş gözden kaybolmak,kararmak

Fade to : Solmak,rengi atmak

Fail safe : Arızaya karşı emniyetli,arızalara karşı otomatik tedribatı olan ( mekanizma)

Fail to : Yetersiz olmak,başarısız olmak,başarısızlıkla sonuçlanmak,arızalanmak,bozulmak

Failed : Arızalı

Failure : Arızalı,başarısızlık

Faint : Donuk,mat,soluk

Fairing : Kaplama,kaporta

Faırly : Oldukça

Fall to (fell,fallen) : Düşmek,azalmak

False : Yanlış,hatalı

Familiar : Bilinen,tanınan

Fan case : Fan kasası

Fan cowl : Fan kaportası

Fan cowl door : Fan kaporta kapağı

Fan duct cowl : Fan kaportası

Fan engine : Motor gücünün büyük bölümünü en öndeki geniş çaplı fanda elde edildiği motor tipi

Far : Uzak

Fast : Süratli,hızlı,çabuk

Fasten to : Bağlamak

Fastener : Bağlayan şey,perçin,cıvata gibi iki nesneyi birbirine bağlamak için kullanılan alet

Fatal : Öldürücü

Fatigue : Metal yorulması

Faucet : Musluk

Fault : Arıza

Faulty : Hatalı,arızalı

Favorable,favourable : Olumlu,uygun

FD Engage logic : FD’nin devreye girebilmesi için gerekli şartlar

Fear to : Korkmak,endişe etmek

Feasible : Yapılabilir,mümkün,uygun

Feather edge : Kolay bükülen çok ince sivri uç

Feature : Özellik,vasıf

Federal Aviation Administration (FAA) : Federal Havacılık İdaresi

Federal Aviation Regulations ( FAR’s) Federal Havacılık Yönetmelikleri

Fee : Ücret

Feeble : Zayıf,güçsüz,kuvvetsiz

Feed line : Beslenme hattı

Feed to (fed,fed) Doyurmak,beslemek

Feed back : Geribeslenme,değişen konumu bildirme

Feel to : (felt,felt) : Hissetmek

Female connector : Dişi bağlant elemanı

Fence : Çift parmaklık

Ferrous : Demirden oluşan,demirli

Ferrule : Demir halka,yüksük

Ferry : Uçağın ticari olmayan uçuşa gitmesi,uçağın yolcusuz ve yüksüz yalnız kendi ekibiyle uçması

Fetch to : Gidip getirmek

Field : Alan,meydan,hava meydanı

Field elevation : Bir meydanın deniz seviyesinden yüksekliği

Figure : Şekil,biçim

Filament : Lamba teli,flaman

File : 1-) Eğe

: 2 -) Dosya

File to : 1-) Eğelemek,eğe ile düzeltmek

: 2-) Dosyalamak

Fill connection : İkmal bağlantısı

Fill valve : İkmal valvi

Fill to : Doldurmak

Filling : Doldurma

Fillister : Oluk rendesi , oluk

Film : Tabaka , kat

Filtler cartridges : Filtre elemanı(süzgeç)

Filtler cloggıng ligt : Filtre tıkalı lambası

Fitler to : Süzmek,filtreden geçirmek

Filthy : Pis , kirli

Fin : Uçağın dikey stabilizeri

Finally : Sonunda,nihayet

Find to (found,found) Bulmak

Fine : Güzel,iyi kaliteli

Finger : Parmak

Finish to : Bitirmek,tamamlamak,bitmek,sona ermek

Fire : Ateş,yangın

Fire extinguisher : Yangın söndürücü

Fire handle : Motorda yangın çıkması halinde motoru durdurup motora giden yakıtı,hidroliği,pnömatiği ve elektriği kesen ana kol yada buton

Fireproof : Ateşe dayanıklı,yanmaz

Firm : 1-) Firma,şirket

: 2-) Sıkı,sağlam,sert

Firmly : Sıkıca

First : İlk,önce

First aid : İlk yardım

First offıcer : Yardımcı pilot

Fit to : Uymak,uygun olmak

Fitted to : Tutturulmuş,bağlanmış

Fitting : Bağlantı

Fix to : 1-) Sabitleştirmek,düzenlemek

: 2-) Tamir etmek

Fixed : Sabit,oynamaz,bağlı,belirlenmiş

Fixtures : Sabit eşya

Flabby : Gevşek,sarkık

Flag : Bayrak

Flake : İnce tabaka ,ince parça,pul

Flaked : Pul pul olmuş,pul halinde ayrılıp düşmüş

Flakıng : Pul pul dökülme

Flame : Alev

Flame out : Alev sönmesi.Çalışmakta olan motorun kendiliğinden durması

Flammable : Yanıcı,çabuk tutuşan

Flange : Flanş,kenar,oturma yüzeyi

Flare out to : Genişletmek

Flare to : Birden alev almak

Flash to : Yanıp sönmek

Flashligt : El feneri

Flat : 1-) Düz

: 2 -) Havasız , patlak ( lastik )

Flat spot : Lastik diş veya dişlilerinin aşınması sonucu düzlemiş, bezi çıkmış bölge

Flaw : Kusur,defo

Fleet : Filo

Flexible : Esnek,bükülebilir

Flicker to : Titremek, titreşmek

Flight : Uçuş

Flight altitude : Uçuş yüksekliği

Flight attendant ( F/A) : Uçuş görevlisi , hostes

Flight control : Uçuş kumandası

Flight crew : Uçuş mürettabatı

Flight data recorder : Kara kutu

Flight deck : Uçuş kompartmanı,kokpit

Flight kit : Uçuş teçhizatı/donanımı

Flight path : Uçuş pateni

Flip flop : İki durumlu

Float to : 1-) Yüzmek,sıvının üstünde durmak

: 2-) Havada süzülmek,uçmak

Floating point format : Ondalıklı gösterim biçimi

Flood to : Sel basmak,su basmak

Floodlight : Aydınlatma lambası

Floor : Taban,zemin

Flooy disk : Disket

Flow : Akış

Flow to : Akmak

Fluctuate to : Dalgalanmak,inip çıkmak,azalıp çoğalmak

Fluctation : Dalgalanma

Fluid : Akışkan sıvı

Flush to : Yıkamak,temizlemek,flaş etmek

Flute : Oluk,yiv

Flutter : Titremek,sallamak,kanat sarsıntısı

Flux : Akıntı,akış,cereyan akı

Flux density : Akı yoğunluğu

Fly to ( flew,flown ) : Uçurmak,uçmak

Foam : Köpük

Focus to : Odaklamak

Fog : Sis

Foggy : Sisli

Fold to : Katlamak

Foldıng type seat : Katlanan koltuk

Follow to : Takip etmek,izlemek

Following : Aşağıdaki müteakip

Foolproofing : Güvenilir,kusursuz

Foot : 1-) Ayak

: 2-) 0,3048 m

For : 1-) İçin

: 2-) (zaman) Süresince , -dır

Forbid to ( forbade,forbidden) : Yasaklamak

Force : Güç,kuvvet

Force to : Zorlamak,sıkıştırmak,itmek

Forearm : Dirsekle bilek arası

Forecast : Hava tahmini

Forecast to : Tahmin etmek

Foreign object : Yabancı madde

Foreign Object Damage ( FOD ): Yabancı cisim hasarı

Forget to ( forgot,forgotten ) : Unutmak

Form to : Oluşturmak,biçim vermek

Formal : Resmi,biçimsel

Format to : Formatlamak,şekil vermek,düzenlemek

Formation : Oluşum , formasyon

Former : Önceki , eski

Fortnight : Onbeşgün,iki hafta

Forward : Ön,ileri,öne doğru

Foul to : Dokunmak,çarpmak

Fouled : Kirli,tıkalı

Found to : Kurmak,yapmak

Four-wheel : Dört tekerlekli

Fraction : Küçük parça,bölüm,kısım

Fractional : Çok küçük,önemsiz

Fragile : Kırılabilir eşya,malzeme

Fragment : Parça

Frame : Uçağın gövde yapısına şekil sağlayan dış çember

Framework : Ana yapı iskeleti,iskelet,çatı

Frayed : Aşınmış

Free : 1-) Serbest,özgür

: 2-) Bedava,parasız

Free from : -sız ,den uzak,arınmış

Freedom : Özgürlük,serbestlik,arınma

Freze to : ( froze,frozen) : Donmak,dondurmak

Freezing : Donma

Freezing point : Donma noktası

Freezing weather : Dondurucu hava

Freight : Yük,kargo

Freighter : Kargo uçağı,yük gemisi

Frequency : Frekans

Frequancy meter : Frekansmetre

Frequent : Yaygın,olağan

Frequently : Sık sık

Fresh : Taze

Fresh air : Temiz hava

Friction : Sürtünme

Fringe area : Kenar bölge

From : -den,-dan,-den beri

Front : Ön,ön taraf

Front spar : Ön spar ( duvar)

Frost to : Donmak,buzlanmak

Frozen : Donmuş

Fuel : Yakıt

Fuel boost pump : Yakıt yardımcı pompası

Fuel on board ( FOB ) : Uçaktaki mevcut yakıt miktarı

Fuel pressure : Yakıt basıncı

Fulfil to : Yerine getirmek,yapmak

Full : Dolu,tam

Full turn : Tam dönüş

Fully : Tamamiyle

Fumes : Duman,buhar , gaz

Functıon : İşlev,görev

Fundamental : 1-) Kural,temel

: 2-) Esas,temel

Furnish to : 1-) Sağlamak,tedarik etmek

: 2-) Döşemek

Further : 1-) Daha fazla , daha ileri

: 2-) Başka,bir başka,bundan başka

Furthermore : Bundan başka , ayrıca

Fuse : Sigorta

Fuse to : Eriyip birbiriyle kaynaşmak,yapışmak

Fuselage : Uçak gövdesi

Fusion : Kaynaşma,füzyon

Futile : Boş,faydasız

Future : Gelecek,ileriki bir zamanda

-G-
Gage,gauge : Gösterge,saat

Gain to : Kazanmak,elde etmek

Galley : Uçaktaki yiyecek,içeceklerin konulup hazırlandığı bölüm,mutfak

Gang : Ekip ,takım,posta,grup

Gap : Boşluk,aralık

Gasket : Conta

Gasoline : Yakıt,benzin

Gate : Kapı,yolcu giriş kapısı

Gear : 1-) Dişli

: 2-) İniş takımı ( Landing gear )

Gear hydraulıc system : İniş takımı hidrolik sistemi

Gearbox : Dişli kutusu

General : Genel

Generalize to : Genelleştirmek

Generate to : Vermek,sağlamak,üretmek

Generation : Kuşak,nesil

Generous : Cömert,bereketli,verimli

Gentle : Kibar,nazik,yumuşak

Gently : Yavaşça,hafifçe

Genuine : Gerçek,hakiki

Get Access to : Erişmek,ulaşım sağlamak

Get to ( got got ) : Elde etmek,almak

Give up to : Bırakmak,vaz geçmek

Give to ( gave,given ) Vermek

Glance to : Göz atmak,bakmak

Glass : 1-) Cam

: 2-) Bardak

Glaze to : Sırlamak,cilalamak

Glide : Süzülme,alçalma

Glide slope : Süzülüş açısı

Globe : Küre

Glossy : Parlak

Gloves : Eldiven

Glow : Kızıl ışık,parlaklık

Glow to : Kızmak,akkorlaşmak

Glue : Tutkal,yapıştırıcı

Go around : Uçağın inişten vazgeçip pas geçmesi

Go by to : Geçmek

Go off to : Devam etmek

Go to : 1-) Gitmek,uzanmak

(went,gone) 2- ) İşlemek,çalışmak

Goggles : Koruyucu gözlük,maske

Good : İyi,uygun

Goods : Eşya,malzeme,madde

Govern to : Yönetmek,idare etmek,yönlendirmek

Governor : Regülatör,düzenleyici

Grade to : Derecelendirmek,sınıflandırmak

Gradient : Eğim,meyil

Gradually : Kademeli olarak,derece derece

Graduation : 1-) Derecelere ayırma

: 2-) Mezuniyet

Grasp to : Tutmak,kavramak

Gravity : Yerçekimi,ağırlık

Gravity draining : Kendi ağırlığıyla boşaltma

Gravity filling : Kendi ağırlığıyla ikmal

Grease : Yağ,gres

Gren : Yeşil

Grey : Gri

Grind to : ( ground,ground ) Öğütmek,ufalamak,taşlamak

Grip to : Sımsıkı tutmak,kavramak

Groove : Oluk

Groove cracking : Oluk çatlaması,diş gibi kırılması

Gross weight : Uçağın kargo da dahil toplam ağırlığı,brüt ağırlık

Ground : Yer,toprak,zemin

Ground door opening handle : Yerde kapak açma kolu

Ground roll : Tekerleklerin dönmesi

Ground safety : Yer emniyeti

Ground service network : Yer servis şebekesi

Ground station : Yer istasyonu

Ground to : Topraklamak

Grounding : Topraklama

Grounding-plate : Topraklama (oturma) yüzeyi.şase yüzeyi

Group to : Bir grupta toplamak

Grow to ( grew,grown ) : Büyümek,gelişmek,artmak,çoğalmak

Growth : Üreme,oluşma,büyüme

Guard to : Korumak,beklemek,önlem almak

Guess to : Tahmin etmek

Guıde to : Yol göstermek,rehberlik etmek,idare etmek

Gush out to : Fışkırmak

Gust ( of wind ) : Rüzgar süratinin artması,ani rüzgar

Guy : Gergi teli

Gyro : Cayro

-H-
Habit : Alışkanlık

Half ( pl.halves) :Yarım,bir şeyin yarısı

Halt to : Durmak,durdurmak

Hammer : Çekiç

Hamper to : Engel olmak,engellemek

Hand : El

Hand crank : Döndürme kolu

Handicap : Dezavantaj,engel

Handle : Kol,tutamaç,sap

Handle to : Ele almak,kullanmak

Handy : Kullanışlı,pratik

Hang to ( hung , hung ) : Asmak,asılmak,asıllı durmak

Haphazard : Rasgele,gelişi güzel

Happen to : Olmak

Harbor,harbour : Liman,sığınak,barınak

Hard : 1-) Sert,katı

: 2-) Güç,zor

Harden to : Sertleştirmek,katılaştırmak

Harmful : Zararlı

Harmless : Zararsız

Harness : Donanım

Harsh : Sert

Haste : Acele,telaş

Have to (had,had) : Sahip olmak,almak

Hazard : Tehlike

Hazardous : Tehlikeli

Head : Baş

Head to : 1-) Başta olmak,önde gelmek

: 2-) Yönelmek,yöneltmek

Headed into : Başı(burnu) bir tarafa çevrili

Heading : Baş,uçağın esas yönü

Headset : Telsiz konuşması için kullanılan başlık

Heap : Yığın,küme

Hear to ( heard,heard ) : Duymak,işitmek

Heat : Isı,sıcaklık,hareret

Heat dissipation : Isı kaybı

Heat to : Isıtmak

Heater : Isıtıcı

Heavy : Ağır

Heavy rainfall : Şiddetli yağış

Height : Yükseklik

Helical : Helezoni,sarmal

Helmet : Kask,başlık

Help : Yardım

Help to : Yardım etmek

Here : Burada,buraya

Hesitate to : Tereddüt etmek,duraksamak

Hexadecimal : Onaltılı

Hexegonal : Altıgen

Hide to ( hid,hidden) : Saklamak,gizlemek

High : Yüksek

High altitude : Yüksek irtifa,10 bin metrenin üzeri

High winds : Kuvvetli rüzgar

Hijack to : Uçak kaçırmak,silah zoruyla gaspetmek

Hinge : Menteşe

Hinged : Menteşeli,menteşelenmiş

Hit : Vurma,vuruş,darbe

Hit to ( hit,hit ) : Vurmak,çarpmak

Hoist : Yük asansörü,vinç

Hoist to : Yukarı kaldırmak,yukarı çıkarmak

Hold to( held,held ) : Tutmak.mevcut durumu muhafaza etmek,devam ettirmek

Holding pattern : Havaalanına iniş izni bekleyen uçakların izledikleri belirli yol,bekleme paterni

Hole : Delik,oyuk

Hollow : Boş,oyuk,çukur

Hook : Kanca

Hope to : Umut etmek,ummak,beklemek

Horizon : Ufuk

Horizontal : Yatay

Hose : Hortum

Hot : Sıcak

Hour : Saat

Housıng : Yuva,yer

Hover to : Havada belli bir noktada durmak,sallanıp durmak

Howewer : Bununla birlikte,ama,fakat

Hub : Tekerlek merkezi,göbek

Hubcup : Cant kapağı,başlık kapağı

Huge : Çok büyük , kocaman

Hum : Uğultu,gürültü

Humid : Nemli,rutubetli

Humidity :Rutubet

Hurricane : Kasırga,bora

Hurry to ( hurried,hurried) : Acele etmek

Hurt to (hurt , hurt ) : İncitmek,acıtmak,yaralamak

Hybrid : Melez

Hydraulıc fluıd contaıner : Hidrolik sıvı kabı

Hydraulıc ground power cart : Hidrololik sistem servis aracı

Hydraulic pump : Hidrolik pompası

Hydraulıc return line : Hidrolik dönüş hattı


-I-

Ice burn : Islak pistten dolayı aşınma

Ice formatıon : Buz oluşumu,

Ice foundation : Buz oluşumu

Ice protection : Buzlanmadan korunma,buzlanmayı önleme

Icıng : Buzlanma

Identical : Aynı

Identification : Tanımlama,kimlik

Identification card : Tanıtma kartı

İdentification ring : Tanımlama/kimlik halkası,etiket

Identıfy to ( ıdentified,identified ) : Tanıtmak,belirtmek

Idle : Rölanti

Idler : Ara tekerleği,kasnak

Idlıng Boşa alma,boşta çalıştırma

If : Eğer,-se

If not : Değilse,yoksa

Ignitable : Yanıcı

İgniter : Ateşleme bujisi,ateşleyici

İgnition : Ateşleme

İgnition plug : Buji

Ignore to : Aldırmamak,önem vermemek

Ill : Hasta , kötü,fena

Illegible : Okunmaz

Illicit : Yasaya aykırı,yasa dışı

Illuminate to : Aydınlatmak

Illustrate to : Resimle göstermek,açıklamak

Image : Görüntü

İmaginary : Hayali,sanal

Immaculate : Lekesiz,kusursuz

İmmaterial : Önemsiz

Immature : Olgunlaşmamış

Immediately : Hemeniderhal

Immelmann turn : Uçağın yarım lupıng yaptıktan sonra yarım tono yaparak yatay vaziyetie gelerek yükseklik kazanması

İmmense : Ucu bucağı olmayan,kocaman

Immerse to : İçine batırmak,daldırmak

İmminence : Yakınlık,yakınlaşma

İmmobile : Hareketsiz ,devinimsiz

İmmobilize to : Tesbit etmek,yerinde tutmak,hareketini önlemek

Immovable : Kımıldamaz,hareketsiz

Immune : Bağışık,muaf

Impact : Darbe,çarpma,etki

İmpair to : Bozmak,zarar vermek

İmpart to : 1-) Vermek,katmak

: 2-) Bildirmek,söylemek

İmpartial : Tarafsız,yansız

İmpartıble : Bölünemez

İmpatıent : Sabırsız

Impede to : Engel olmak

Impel to : Zorlamak,sevk etmek

Impeller : ( Pompa vb içindeki) Pervane ,pal

Impenetrable : Girilemez,nüfuz edilemez

Imperceptible : Hissedilmez,fark edilmez

Imperfect : Kusurlu,hatalı

Imperil to : Tehlikeye sokmak

Impervious : Su yada hava geçirmez,sızdırmaz

Implement : Alet

Implement to : Tamamlamak,yapmak,yerine getirmek

Imply to (implied,implied) : 1-) Anlamına gelmek,dernek olmak

: 2-) İçermek,kapsamak

İmport to : İthal etmek,yurt dışından getirmek

İmpose to : Zorla benimsetmek,empoze etmek

Impossible : Olanaksız,imkansız

Impractıcable : Yapılamaz,uygulanamaz

Impregnate to : (iyice) Islatmak

Impression : Etki,izlenim

Improve to : Geliştirmek,ilerletmek

Improvement : İlerleme,gelişme

Impulse : Darbe,vuruş

Impulse turbine : Çarpma etkili türbin

İmpurıty : Kirlilik,pislik

In accordance with : Uygun olarak –e göre

In addition to : Ek olarak,yanı sıra

In approach : Yakın ( inişe) Yaklaşmada

In case of : Halinde , durumunda

In concern with : İlgili olarak

In conjunctaıon with : ….ile beraber/birlikte

In front of : Önünde

In good condıtıon : İyi durumda

In operatıon : Çalışır durumda,faal

In posıtıon : Yerinde,gerekli konumda

In progress : Devam etmekte

In proportıon to : Orantılı olarak

In proximinity to : Yakınında

In the event of : Halinde – durumunda

In turn : Sırayla

In view : Görünür

Inaccessible : Ulaşılamaz

Inaccuracy : Yanlışlık,hata

Inadequate : Yetersiz

Inadvertently : Kasıtsız olarak

Inapplicable : Uygulanamaz

Inboard : İç taraf

In-bound : İstasyona yaklaşmak(uçuş)

Incandescent light : Akkor telli lamba

Inch : İnç 2,54 cm

Incıdence : İsabet,etki alanı

Incıdent : Olay

Incipient : Yeni başlamış

Incıdent : Olay

Incıpıent : Yeni başlamış

Inclinatıon : Eğilim,eğim

Incline to : Eğmek,eğilmek,yatmak,meyletmek

Inclined : Eğimli


Yüklə 0,49 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin