Narrow : Dar
Narrow to : Daraltmak,sınırlamak
Natıonal : Ulusal,milli
Natıve : Yerli
Natural : Doğal
Nature : Doğa,tabiat,nitelik
Naught : Hiçbirşey,hiç,sıfır
Nautıcal : Denizciliğe ait
Navigate to : Gidip,gelmek(deniz) yolculuğu yapmak
Navigatıon : Sefer,seyrüsefer
Navy : Donanma,Deniz Kuvvetleri
Near : Yakın
Nearly : Hemen hemen,neredeyse
Neat : Temiz,derli toplu
Necessary : Gerekli
Necessitate to : Gerektirmek
Neck : 1-) Boyun
: 2-) Kaplarda ağza yakın dar kıısm
Need to : İhtiyacı olmak,gereksinim duymak
Needle : 1-) İğne
: 2 -) İbre
Neglect to : İhmal etmek,aldırmamak
Negligent : Kayıtsız,ilgisiz
Negotiate to : Görüşmek
Neighbouring : Yakın,komşu
Neither : Hiçbiri
Neither … nor : Ne…ne de
Net : Ağ
Network : Şebeke
Neutral : Nötr,sıfır durumda
Neutralize to : Etkisiz hale getirmek
Never : Asla,hiç
New : Yeni
News : Haber,bilgi
Next : En yakın,sonraki
Next to : Yanına,yanında
Night : Gece
Nil : Hiç,sıfır
Nippers : Pense,kerpeten,kıskaç
Nıpple : Nipel,iki bağlantı parçasını birbirine eklemekte , bağlamakta kullanılan ara parça
No longer : Artık,daha fazla değil
Node : Düğüm,boğum
Noise : Gürültü
Noise(no) : Sessiz,gürültüsüz
Nomenclature : Terminoloji,terimler dizini
Non stop : Devamlı,sürekli,duraklamadan
Nonabrasive : Başka bir yüzeye sürüldüğünde aşınmayan
Non – mandatory : Mecburi,gerekli olmayan
Nonmetallic : Metalik olmayan
Nonsmoker : Sigara içmeyen
Noon : Öğle
Normally : Normal olarak
North : Kuzey
Nose : Burun,uçağın ön kısmı
Nose gear : Burun iniş takımı
Nose gear ground downlock assembly : Burun iniş takımını kilitleme mekanizması
Nose gear lockpin : Burun iniş takımı kilit pimi
Nose landing gear : Burun iniş takımı
Not applicable : Uygulanamaz,uygun değik
Notch : Kertik,çentik
Note : Not
Note to : Kaydetmek
Nothing : Hiçbirşey
Notice : Uyarı,bildiri
Notificatıon : Bildirme,bildiri
Notıfıty to (notıfıed,notıfıed) : Bildirmek,haber vermek
Now : Şimdi
Nowadays : Bu günlerde
Noxıous : Zararlı,tehlikeli
Null : Değersiz,sıfır
Number : Sayı,rakam,adet
Number to : Saymak,numaralamak
Numerıc : Sayısal
Numerical : Sayısal
Numereous : Çok,çok sayıda,sayısız
Nut : Cıvata somunu,vida somunu
-O-
Obey to : İtaat etmek,uymak
Object : Nesne,madde
Object to : İtiraz etmek
Objectıon : İtiraz,kusur,sakınca,engel
Objectıonable : Mide bulandırıcı,hoş olmayan
Objectıve : Objektif,mercek,yansız,tarafsız
Obligatıon : Zorunluluk,görev
Obligatory : Zorunlu
Oblong : Dikdörtgen şeklinde,boyu eninden uzun
Observance : Yerine getirme,yapma
Observatıon : Dikkatki bakma,gözlem
Observe to : 1-) Uymak,yerine getirmek
: 2-) İzlemek
Observer : Gözlemci
Obsolete : Eskimiş,artık kullanılmayan
Obstacle : Engel
Obstruct to : Tıkamak,kapamak,engel olmak
Obstructıon : Engel,tıkanıklık
Obtaın to : Sağlamak,almak
Obvıous : Belli,açık,apaçık
Occasion : Fırsat,elverişli durum
Occasionally : Ara sıra , bazen
Occupatıon : Meslek,iş
Occupied : Meşgul,dolu
Occupy to : Meydana gelmek,olmak
Occurrence : Olay,meydana çıkma
Octal : Sekizli
Odd : 1-) Tek (sayı)
: 2-) Acayip,tuhaf
Odor,odour : Koku
Off : Kapalı
Off scale readıng : Ölçeksiz okuma
Off course correction : Rota düzeltme
Off course sıgnal : Rotadan sapma sinyali
Offer up to : Koymak,takmak,yerleştirmek
Offer to : Teklif etmek,önermek
Offıcer : Memur,görevli
Official duty : Resmi hizmet,görev
Offset : Dengelemek,denkleştirmek
Offset to : Dirsek,düz,çıkıntı
Ohmmeter : Ohmmetre,dirençölçer
Oil can : Yağdanlık
Oil cooler bypass valve : Yağ soğutucunun bypass valvi
Oil foam : Yağ köpüğü
Oil proof : Yağ sızdırmaz,yağ geçirmez
Oil strainer : Yağ filtresi,yağ süzgeci
Oil sump : Yağ haznesi,alt yağ karteri
Oıl tank filling port : Yağ tankı ikmal ağzı
Oil transfer houstıng : Yağ aktarma bölümü
Oıl free : Yağsız
Oleo strut : Hidrolik dikme
Oleopneumatıc : Havalı-yağlı
Omıssıon : Dahil etmeme,çıkarma,atlama
Omıt to : Bırakmak,atlamak,ihmak etmek
Omnidirectıonal : Yöneltmez,her yöne,her yönde
On : Çalışır durumda
On top : Üstünde ,üzerinde
Once : Bir defa,bir kez
Once more : Bir defadan fazla
One after the other : Birinin ardından öbürü
One hole mountıng : Tek delikli bağlantı
One way : Tek yönlü seyahat,tek yön
One shot multıvibrator : Tek adımlı multıvıbrator
Only : Bir tek,sadece
Opaque : Şeffaf olmayan,opak
Open : Açık
Open cırcuıt voltage : Açık devre gerilimi
Open line : Açık hat
Open tread splice : Lastik diş veya dişlerinin yarılması
Open to : Açmak,açılmak
Open end wrench : Açık ağızlı anahtar
Openıng : Açıklık,açış,ağız
Operable : Çalışılabilir,çalıştırılabilir durumda
Operate to : Çalışmak,çalıştırmak,işlemek
Operatıng altitude : Uçuş yüksekliği
Operatıng life : Çalışma ömrü
Operatıon : İşlem,çalışma,çalıştırma
Operatıonal Test : Çalışma,işlem testi
Opereatıve : Çalışan,çalışır durumda
Opınıon : Düşünce , fikir
Opponent : Karşı,zıt
Opportunity : Fırsat,uygun zaman
Oppose to : Karşı koymak,direnmek
Opposite : Aksi,zıt
Opposition : Zıtlık,karşıtlık
Optıc warnıng : Işıklı,görsel ikaz
Optıcal : Optikle ilgili,gözle veya ışık vasıtasıyla işleyen
Optımum : En iyi,en uygun
Optıon : 1-) Seçme,tercih
: 2-) Bir ödeme yapmadan bağlantı yapmak
Optıonal : İsteğe bağlı
Or : Veya,ya da
Oral test : Sözlü ,sınav
Order : 1-)Sıra,dizi,düzen
: 2-)Emir
Order to : 1-) Düzenlemek
: 2-) Emretmek
: 3-) Ismarlamak,sipariş etmek
Ordinal numbers : Sıra sayıları ( birinci,ikinci,üçüncü…gibi)
Ordinary : Sıradan,olağan
Ore : Maden cevheri,metal
Organize to : Düzenlemek
Orient to : Yönlendirmek
Orifice : Dar kanal,sınırlayıcı,azaltıcı
Orıgın : Başlangıç,kaynak
Orıgınal carrier frequency : Özgün taşıma frekansı
Originate to : Çıkmak,kaynaklanmak
O-ring seal : O kesitli conta,yuvarlak conta
Orthicon : (televizyon) Alıcı tüpü
Oscillate to : Salınım yapmak
Oscillation : Salınım,titreşim
Oscillograph tube : Elektrik akımındaki titreşimleri kaydeden alet
Other : Diğer,başka
Other than : -den başka
Otherwıse : Aksi taktirde yoksa
Ounce : Ons,28,349 gram
Out of adjustment : Ayarsız,ayar dışı
Out of order : Arızalı,hizmet dışı
Outage : Hizmet dışı kalma,işlememe
Outboard : Dış taraf
Outboard flap : Dış flap
Out bound : İstasyondan uzaklaşmak (uçuş)
Outdoor antenna : Harici anten,dış anten
Outer : Dıştaki,dışarıdaki
Outermost : En dıştaki
Outflow safety valve : Dışarıya akış veren emniyet valvi
Outlet : Çıkış,çıkış yeri
Outlet case : Tahliye bölümü
Outlet chamber : Tahliye odası
Outline : Ana hat,kroki,taslak
Outlook : Genel görünüş,görünüm
Out of phase : Faz dışı,iki dalganın aynı zamanda aynı noktadan geçmediği durum
Output : Çıkış,çıkan,çıktı
Outside : Dış,taraf
Outstandıng : Önemli önde gelen
Oven : Fırın
Over : Aşırı,fazla
Over the full travel : Maxımum hareketini aşmak
Over voltage : Aşırı voltaj
Overall : Ayrıntılı,geniş kapsamlı,tüm toplam
Overcast to : Karartmak
Overcome to (overcame,overcome) : Üstesinden gelmek,çaresini bulmak
Overflow : Taşma
Overhaul : Büyük bakım,revizyon
Overhead panel : baş üstü paneli
Overheat : Aşırı ısınma
Overlap : Taşma
Overload : Aşırı yük
Overnıght check : Konaklama bakımı
Overnıght stay : Geceleme,konaklama
Override to (overrode,overridden) : Otomatik sistemi mekanik çalıştırmak,tepelemek
Overrule to : İptal etmek,geçersiz kılmak
Overrun : Pist sonu emniyet sahası.Pistin ucundaki emniyet uzantısı
Overrunnıng clutch : Serbest tekerlek kavraması
Overshoot to (overshot,overshot) : Çok hızlı gidip kaçırmak,geçip gitmek,pist dışına çıkarmak
Oversize : Fazla geniş,fazla büyük
Overspeed : Aşırı hız
Overtime : Fazla mesai,fazla çalışma
Overturn to : Altüst etmek,çevirmek
Owe to : Borcu olmak
Own to : Sahip olmak
OWS : Ocean Weather Station
Oxide.coated filament : Oksit kaplı filamanın
Oxygen cylinder : Oksijen tüpü
-P-
Pack to : Paketlemek,sarmak,kaplamak
Package : Paket,ambalaj
Packed snow : Yoğun kar
Packing : 1 -) Conta
: 2-) Ambalaj
Page : Sayfa
Paınt : Boya
Paınt to : Boyamak
Paır : Çift
Pale : Solgun , mat
Pallet : Kargonun yükleme ve boşaltılmasını kolaylaştırmak için altına yerleştirilen metal platform
Pallet lock : Palet kilidi
Paper : Kağıt
Parachute : Paraşüt
Paragraph : Paragraf
Parallel feed : Paralel beslenme
Parameter : Parametre
Parasite drag : Parazit sürüklenme,hava akışının yüzey ve şekille sürtünmesinden doğan geri sürüklenme
Parking brake lever : Park freni kolu
Part : Kısım,parça
Part number : Parça numarası
Partıal : Kısmi
Partially : Kısmen
Partıcıpate to : Katılmak
Partıcle : Parçacık,tanecik
Partıcularly : Özellikle , bilhassa
Partıng : Ayrılma
Partıtıon : Ayırmak,bölmek
Partly : Kısmen
Pass to : Geçmek
Passage : Geçit,yol
Passanger : Yolcu
Passanger cabin : Yolcu kompartmanı,kabin
Passivate to : Pasifleştirmek
Passport : Pasaport
Past : Geçmiş
Paste to : Yapıştırmak
Patch : Yama
Path : Yol
Pattern : 1-) Patern,şekil
: 2-) Uçuş yolu
Pause to : Duraklamak , ara
Pavement : Zemin,kaldırım
Pawl : Bir yöne harekete izin veren aksi yönde hareketi engelleyen mekanik stop,tesbit mandalı
Pay attention to : Dikkat etmek
Pay to (paid,paid) : Ödemek
Payload : Uçağa yakıt alındıktan sonra uçağın kaldırabileceği yolcu ve kargo dahil yük miktarı
Payment : Ödeme
Peak : Zirve,bir şeyin en yüksek noktası,en yoğun
Peak power : Maxımum güç
Pedestal : İki pilot koltuğu arasındaki panel
Peel to : Kabuğunu soymak,soyulmak,pul pul dökülmek
Peeled rib : Soyulmuş kuşak
Peen to : Çekiçle dövmek,çekiçle ezmek
Penalty : Ceza
Pending : Kararlaştırılmamış,muallakta olan,askıda olan
Pendulum : Sarkaç
Penetrate to : İçine girmek,sızmak,içine işlemek,içine girip yayılmak
People : İnsanlar
Per : 1-) Başına,her bir … için
: 2-) – e göre
Per hour : Saatte
Perceıve : Algılamak,kavramak,anlamak
Percent : Yüzde (%)
Perceptible : Algınabilir,anlaşılabilir
Percolate to : Süzmek
Percussion : Vurma,çarpma
Perfect : Kusursuz,eksiksiz,mükemmel
Perforate to : Delmek,delik açmak
Perforated : Delikli
Perforatıon : Delik,delme
Perform to : Yapmak,yerine getirmek
Performance : İşleme,çalışma,randıman
Performance penalty : Güç azalması
Perharps : Belki
Peril : Tehlike
Periodically : Düzenli aralıklarla,peryodik olarak
Peripheral : Çevresel
Periphery : Çevre
Perish to : 1-) Yok olmak
: 2-) Çürümek,bozulmak
Permanent : Sürekli,daimi
Permeability : Geçirgenlik
Permeable : Geçirgen
Permissible : İzin verilebilir
Permit to : İzin vermek,müsaade etmek,imkan vermek
Permitted : İzin verilmiş,onaylanmış
Perpendicular : Dikey,düşey
Perpetual : Kalıcı,sürekli,daimi
Persist to : 1-) Israr etmek,inat etmek
: 2-) Sürüp gitmek,devam etmek
Person : Kişi
Personel : Personel
Perspex : Bir tür (sert) plastik
Pertain to : -e ait olma ile ,ilgili olmak,uygun olmak
Phase : Aşama,safha,evre,faz
Phillips head : Yıldız başlı
Phillips screwdrıver : Yıldız tornavida
Physical : 1-) Maddi,maddeye yakın
: 2-) Fiziksel,fiziki
Pick to : Seçip almak
Picket to : Uçağı bağlamak,sabitlemek
Pickle to : Asitle temizlemek
Pıcture : Resim
Piece : Parça
Pierce to : Delmek,delip geçmek
Pile to : Yığmak,kümelemek,biriktirmek
Pillar : Direk,sütun,kolon
Pılot actıon : Pilot müdehalesi
Pin : Pm
Pinch to : Sıkıştırmak,kıstırmak
Pıonner to : Öncülük etmek
Pit : Çukur,oyuk
Pıtch actıon : Uçağın burun aşağı yukarı hareketi,yunuslama
Pitot statıc system : Airspeed indikatörleri,altimetreler ve vertical speed indikatörleri için basınç sistemi
Pivot to : Mil üzerinde dönmek,eksen etrafında dönmek
Placard : Etiket,plakart,uçakla,çalışmayla veya komponentle ilgili uçağa yerleştirilen not
Placard to : Etiketlemek,plakartlamak
Place : Yer,bölge
Place to : 1-) Yerleştirmek,koymak
: 2-) (Konuma vs) getirmek
Placement : Yerleştirme
Plain : Düz,sade
Planet : Gezegen
Plank to : Kalas döşemek,tahta kaplamak
Planned : Planlı,planlanmış
Plant : 1-) Bitki
: 2-) Fabrika,tesis
Plate : Levha,plaka,kaplama
Pledge to : Güvence vermek,taahhüt etmek
Plenty : Çok,bol,çokluk
Plexiglas : Cama benzer bir plastik çeşidi,uçak camlarında kullanılan plastik madde
Pliable : Bükülür,bükülgen,esnek
Pliers : Kerpeten
Plot : Plan,kroki,taslak
Plug : 1-) Tıkaç,tıpa
: 2-) Fiş
Plumber : Su tesisatçısı
Plumbing : Su tesisatı,boru yerleştirme işi
Plunge to : Daldırmak,batırmak
Plunger : Pompa pistonu,dalma piston
Plus : Art (+)
Ply : Kat,katmer
Ply separation : Kat ayrılması
Pneumatıc : Pnömatik,hava basıncı ile işleyen,havalı
Pocket : 1 -) Cep
: 2-) Çukur,boşluk
Poınt : Nokta
Poınt at to : Çevirmek,doğrultmak
Poınt to : İşaret etmek,göstermek
Pointer : İbre
Poisonous : Zehirli
Polar current : Polarizasyon akımı
Polarity : Bir mıknatısın kutupları gibi çekme veya itme özelliklerine sahip olma
Polarize to : Bir ışının titreşimlerini belirli bir yöne çevirmek,polarmak
Pole : Kutup,mıknatısın uçları
Police to : Kontrol altında tutmak,kontrol etmek,denetlemek
Polısh to : Cilalamak,parlatmak
Polıshed : Cilalı,parlatılmış
Poor : Yetersiz
Pop out to : Atmak,dışarı çıkmak
Popped : Atık,dışarıda
Popular : Tutulan,yaygın,popüler
Pore : Metal yüzeyindeki küçük delik,açıklık;gözenek
Port : 1-) Liman
: 2-) Giriş yeri,buhar,gaz,su,yolu
Port sıde : Uçağın kendi cephesine göre sol tarafı
Portable : Taşınabilen
Portable tester : Portatif test aleti
Portıon : Kısım
Pose to : Ortaya çıkarmak
Posıtıon : Pozisyon,konum,durum
Posıtıon to : Konumuna getirmek,yerleştirmek,pozisyonlandırmak
Posıtıve : Pozitif,olumlu
Possess to : Sahip olmak
Possibility : Olasılık
Possıble : Olası
Post flight : Tamamlanmamış,en son uçuş
Postpone to : Ertelenemek
Potable : İçilebilir
Potent : Güçlü,kuvvetli
Potential : Potansiyel,mümkün olası
Pound : İngiliz ağırlık birimi (453 gr)
Pound per square inch (PSİ) : İnç kareye isabet eden pound cinsinden basınç
Pour to : Dökmek,akıtmak,dökülmek
Power : Güç
Power supply : Güç kaynağı
Power to : Çalıştırmak,enerjilendirmek
Practıcable : Yapılabilir,kullanışlı,elverişli
Practıcal : Pratik,kullanışlı,uygulamalı
Pre- : Önce,ön
Precarious : Güvenilmez,tehlikeli
Precaution : Önceden alınan tedbir,önlem
Precede to : -den önce gelmek
Precious : Değerli,kıymetli
Precipitation : Yağış,yağış miktarı
Precise : Kesin,tam
Precisely : Kesinlikle
Precision : Kesinlik,doğruluk
Preclude to : Engel olmak,önüne geçmek
Preconditionıng : Sinyali işlemeden önce ön bir işlemden geçirme.Ön düzenleme
Predetermine to : Önceden belirlemek
Predicate to : Doğrulamak,teyid etmek
Predict to : Önceden bildirmek,haber vermek
Prefer to : Tercih etmek
Preferably : Tercihen
Preformed packing : Özel conta
Preliminary : İlk , ön
Preparıtıon : Hazırlık
Prepare to : Hazırlamak,hazırlanmak
Preselect to : Önceden seçmek,kurmak
Presence : Varlık,hazır bulunma,var olma
Present : Mevcut ,var
Present posıtıon enterıng : Koordinatların pilot tarafından girilmesi
Present to : Sunmak,taktim etmek,vermek
Preserve to : Korumak,saklamak,muhafaza etmek
Preset to : Önceden ayarlamak
Press to : Basmak
Pressure : Basınç
Pressure bulkhead : Basınç duvarı-bölmesi
Pressure filling : Basınçlı ikmal
Pressurized : Basınçlı,basınçlandırılmış
Pressurıze to : Basınçlandırmak
Presume to : Saymak,varsaymak
Pretend to : -mış gibi yapmak
Prevail to : Hakim olmak,yaygın olmak,etkili olmak
Prevailing wind : En sık esen rüzgar,hakim rüzgar
Prevent to : Önlemek,engellemek
Preventive maintenance : Önleyici,koruyucu bakım
Previous : Önceki
Primary : Ana,esas
Primary flight control surfaces : Ana uçuş kumanda yüzeyleri
Prime : Esas,başlıca
Primer : Astar,boya
Prıncıpal : Esas,baş
Prenciple : Prensip,ilke
Prınt to : Basmak,yayınlamak
Prior to : Önce
Priority : Öncelik
Probability : Olasılık,ihtimal
Probable : Olası,muhtemel
Procedure : İşlem sırası.prosedür
Proceed to : Devam etmek,başlamak
Process : Süreç,işlem
Process to : Özel işlem tabi tutmak,işlemek,işlemden geçirmek
Produce to : Meydana getirmek,üretmek
Producer : Üretici
Product : Ürün
Productıon : Üretim,imal
Profession : Meslek,iş
Progress : İlerleme,gelişme
Prograssive : İlerleyen
Prohibit to : Yasaklamak,engel olmak
Prominent : Çıkık,çıkıntılı
Promote to : İlerletmek,arttırmak
Prompt : Çabuk,hemen olan,hazır
Proof : 1-) Kanıt,delil
: 2-) Dayanıklı,geçirmez
Propagate to : Üretmek,çoğaltmak
Propel to : İtmek,ileri doğru sürmek
Propeller : Pervane
Proper : Uygun
Properly : Doğru olarak,düzgün bir şekilde , gerektiği gibi,uygun şekilde
Proportıon : Orantı,oran
Proportıonal : Orantılı
Proposal : Öneri , teklif
Propulsıon : İtici güç,çlıştırıcı güç
Propulsive : İtici,çalıştırıcı
Protect to : Korumak
Protectıon : Koruma
Protectıve : Koruyucu
Protruding : Dışarıda
Prove to : Kanıtlamak
Provide to : Sağlamak,tedarik etmek
Provided ,providing : Şartıyla,şayet,ancak
Provisional : Geçici
Proximity : Yakınlık
Publısh to : Yayınlamak,basmak
Pull away to : Ayırmak,çekip ayırmak
Pull to : Çekmek
Pulsate to : Titremek,atmak
Pulse : Sinyal
Pulverize to : 1-) Ezmek,toz haline getirmek
: 2-) Püskürtmek
Pump : Pompa
Pump to : Pompalamak
Punctual : Dakik
Puncture : Delinme
Purchase to : Satın almak
Pure : Saf,katıksız
Purge to : Temizlemek,atmak
Purıfıer : Arıtıcı,temizleyici
Purify to(purified,purified) : Arıtmak,temizlemek
Purporse : Amaç,maksat
Purser : Kabin amiri
Push down to : Aşağı itmek
Push to : İtmek,bastırmak
Push pull cable : İtip çekerek çift yönlü hareket ileten kablo
Push to test light : Üzerine bastırarak faal olup olmadığı kontrol edilen lamba
Put away to : Bir tarafa koymak
Put in position to : Yerleştirmek,yerine koymak
Put into to : İçine koymak
Put on to : 1-) Uygulamak
: 2-) Giymek,takmak
Put to ( put,put) : Koymak
Quadruple : Dört kat,dört misli
Qualification : Vasıf,kalifkasyon,şart
Qualified : Vasıflı,ehliyetli
Quality : Kalite
Qualitify to ( quantified, quantified) : Belirlemek,ölçmek
Quantity : Miktar
Quarter : Çeyrek,dörtte bir
Quench to : Söndürmek,dindirmek,su ile soğutmak
Questionable : Kesin olmayan,şüpheli
Quıck : Çabuk,hızlı,süratli
Quıck Attack Detach ( QAD) : Çabuk kolayca çözülüp bağlanabilen bağlantı şekli
Quıck Connectıon : Çabuk sökülüp takılabilen birleştirme şekli
Quıcksilver : Cıva
Quıcescent : Devinimsiz,hareketsiz
Quıet : Sessiz,sakin,hareketsiz
Quıt to : Bırakmak,vazgeçmek,terk etmek
Quıte : Oldukça,epey
Quota : Hisse,pay,kontenjan,kota
Quote to : Bahsetmek,aktarmak
-R-
Race : Yuva,yatak
Rack : Raf
Racon : Radar beacon
Radar approach control : Radarla yaklaşma kontrolu
Radial : Radyal,merkezden kenarlara doğru
Radiant : Işın yayan,ısı yayan
Radiate to : Işın yaymak
Radioactıve : Radyoaktıf,radyasyon yayıcı
Radıus : Yarıçap
Raft : 1-) Sal
: 2-) Yığın,büyük miktar
Rag : Üstüpü,bez parçası
Rail : 1-) Korkuluk,trabzan
: 2-) Ray
Rain repellent : Kokpit ön camlarından yağmurun hemen akıp gitmesine yardımcı olan özel sıvı
Raınfall : Yağış,sağanak
Raise to : Kaldırmak,yükseltmek
Rake : Basınç sensörü
Ram air effect : Çarpan hava etkisi
Ramp : Rampa,apron veya hangar yakınında uçağın park edildiği yer
Random : Rastgele,tesadüfi
Range : Alan,mesafe,menzil
Rank : Sıra,rütbe,derece
Rapidly : Hızla,süratle
Ratchet : Çark mandalı,çarkın bir yöne dönmesine izin veren fakat geri hareketini engelleyen mekanizma
Rate : Oran,derece
Rather : Tercihan –den ise
Rating : Dereceleme,sınıflama
Ratio : Oran
Raw : 1-) Ham,işlenmemiş
: 2-) Çiğ,pişmemiş
Raw material : Hammadde
Ray : Işın
Reach to : Ulaşmak,erişmek,varmak
Reaction : Tepki , reaksiyon,karşı koyma
Read back to : Tekrar okumak
Read to ( read,read ) : 1-) Okumak
: 2-) Göstermek,işaret etmek
Readable : Okunaklı
Readily : Kolayca,hemen anında
Readıng : Göstergenin kaydettiği ölçüm,değer
Readıng light : Okuma lambası
Ready : Hazır
Real : Gerçek,hakiki
Ream to : ( Delik ) Genişletmek
Rear : Arka , geri
Rear spar : Arka spar( duvar )
Reason : Neden,sebep
Reasonable : Makul,mantıklı,akla uygun
Recall to : 1-) Geri çağırmak,
: 2-) Anımsamak,hatırlamak
Receive to : Almak
Receiver : Alıcı
Recently : Son günlerde,son zamanlarda
Receptacle : Elektrik prizi,giriş yuvası
Recess : Girinti,boşluk,yuva
Reciprocal : Karşılıklı,iki taraflı
Dostları ilə paylaş: |