Spill to : Dökülmek
Spillage : Dökülme,dökülen
Spin to : Dönmek
Spindle : Mil,eksen
Splash to : Sıçramak
Splice : İki ucu birbirine ekleme
Spline : Şaft çıkıntısı , kama
Spline shaft : Yivli mil
Split : Bölünmüş,ayrılmış
Split duct : Ayırıcı dak
Split to(split,split) : Ayırmak,bölmek
Spoil to : Bozmak,zarar vermek
Spoiler : Spoyler,kanatların üzerindeki hava akışını dağıtarak / bozarak kaldırma kuvvetini azaltan kumanda yüzeyi
Sponge : Sünger
Spool : Bobin,yumak
Spot : 1-) Yer,bölge,mahal
: 2-) Benek,nokta,leke
Spotlight : Projektör,far
Spray to : Püskürtmek
Spread to ( spread,spread) : Yaymak
Sperading : Yayılma
Spring : Yay
Sprıng tension : Yay gerilimi
Spring loaded : Yay yüklü
Sprinkle loaded : Serpmek,püskürtmek
Spur : Payanda,destek
Spurious : Sahte,yanlış
Squall : Bora,sağanak
Square : Kare
Square root : Karekök
Squash to : Ezmek,sıkmak,sıkıştırmak
Squawk : İnce ses
Squeeze to : Sıkmak,sıkıştırmak
Squelch circiut : Sinyal alınana kadar ses çıkışını bırakmayan haberleşme alıcısı devresi
Squelch to : Susturmak,bastırmak
Stability : Durağanlık,sabitlik
Stabilize to : Sabit hale getirmek(gelmek) dengelemek,dengelenmek
Stable : Sabit,istikrarlı,dengeli
Stack : Yığın ,küme
Stack to : Yığmak,kümelemek
Staff : Personel , kadro
Stage : Safha,aşama,kademe
Stagger : Kanat,kademelenmesi,dekalaj
Stagnant : Durgun,akmaz
Stagnation : Durgunluk
Stagnation point : Kanat hücüm kenarı üzerinde hava akışının ( yüzeyin üstüne ve altına ) ayrıldığı nokta
Stagnatıon temperature : Hava akışının yüzeye sürtünmesinden kaynaklanan sıcaklık
Stain : Leke,boya
Stain to : Kirletmek,lekelemek
Stainless : Paslanmaz,lekesiz
Stainless steel : Paslanmaz çelik
Stair : Merdiven
Stall : Uçağın havada tutunabilme yeteneğini kaybetmesi
Stamp : Damga,mühür,pul
Stamp to : Damgalamak,mühürlemek
Stand : Park yeri
Stand to ( stood,stood) : Durmak
Standart : Standart,belli bir tip
Standardize to : Standartlaştırmak
Standby : Yedek,hazırda bekleyen
Standing waves : Karşıt yönde hareket eden aynı frekanstaki iki dalganın sonucu olarak bir anten veya transmisyon hattında oluşan hareketsiz dalgalar
Starboard side : Uçağın sağ tarafı
Starch : Sertlik,katılık
Start : Harekete geçme,çalışma
Start lever : Motorun ilk çalışmasında yakıt akışı ve ateşlemeyi başlatan kol
Start up to : Yerde uçak motorunun çalıştırılması
Start to : Çalıştırmak,başlatmak,başlamak
Starter : Motoru çalıştırmak için ilk dönüş hareketini veren komponent,starter
State : Durum
State to : Belirtmek
Statement : İfade beyan
Static : Statik,durağan
Static grounding : Topraklama
Statıc port : ( Aırspeed indikatörü,altimetre ve vertical speed indikatörünü çalıştırmak için ) statik hava basıncının elde edildiği uçak gövdesindeki girişler
Station : 1-) İstasyon,havalimanı
: 2-) Mevki,yer
: 3-) Uçağın yapısal olarak bölümlere ayrılmasını kolaylaştıran numaralandırma tarzı
Station to : Yerleştirmek,koymak
Stationary : Yerinde duran,sabit,hareket etmeyen
Statistics : İstatik
Stator : Stator,hareketsiz,dönmeyen kısım,elektrik motorunun hareketsiz kısmı
Status : Durum
Stay to : Kalmak
Steady : Sabit,değişmez
Steam : Buhar,istim
Steel : Çelik
Steep : Dik,sarp
Steer to : Dümenle idare etmek,rota vermek,yönlendirmek
Steering : Yönlendirme , uçağa yerde yön verme, dümen
Stem : Gövde ,sap
Stencil : Şablon,kalıp
Step : Adım,basamak
Step-down autotransformer : Gelen elektrik voltajını belli bir aralıkta düşürerek elektriki beslenmeyi sağlayan transformatör
Stepladder : Portatif merdiven
Stick : Sopa,çubuk
Stick to (stuck,stuck) : Yapışmak,yapıştırmak
Sticky : Yapışkan
Stiff : Sert,katı,bükülmez
Stiffener : Sertleştirici,katılaştırıcı,uçağın dış kaplamasına takviye amacıyla tutturulan yapısal eleman
Stifle to : Boğmak,bastırmak,söndürmek
Still : Hareketsiz,durgun,sakin
Still-air : Durgun hava
Stimulate to : Uyarmak,teşvik etmek,harekete geçirmek,arttırmak
Stir to : Karıştırmak
Stich : Dikiş,ilmik
Stock : Stok,mevcut mal
Stoke to : Ateşe kömür atmak
STOL : Short Take-off and Landıng
Stone : Taş
Stop to : Durmak,durdurmak
Storage : 1-) Saklama,depolama
: 2-) Bilgi saklama kısmı,bellek,hafıza
Store to : Saklamak , depolamak,bir yerde tutmak
Storm : Fırtına
Stout : Sağlam,güçlü
Stove : Soba , ısıtıcı
Stow to : Yuvasını yerleştirmek,toplamak
Stowed : Kapalı,toplu
Straıght : Düz,doğru,direkt
Straighten to : Doğrultamk,düzeltmek,dik duruma getirmek
Strain : Gerginlik,gerilim
Strain to : Germek,zorlamak
Strainer : Süzgeç,filtre
Strange : Garip , tuhaf,yabancı
Strap : Kayış,şerit,bant
Straw : Kamış,çubuk
Stray : Parazit,cızırtı
Streak : Yol,çizgi,çubuk
Stream : Akım,akış
Streamlined : Hava veya suya minimum direnç gösteren şekil,hava akımına uyumlu yapı, akımsal
Strength : Güç,kuvvet
Stress : Baskı,vurgu,gerginlik,stres
Stretch : Germek,uzatmak
Strict : Sert,katı,değişmez
Strıke to (struck,struck) : Çarpmak,vurmak
String : Bağ,şerit,tel
Stringent : Sert,sıkı,şiddetli
Stringer : Kiriş,uçak yapısında kullanılan bir yapısal eleman
Strip : Şerit,dizi
Strip to : Çıkarmak,mahrum etmek
Stripe : Çubuk,dizgi
Strobe light : Hızla tekrarlanan elektronik flaş
Stroke : Darbe,vuruş
Stronge : Kuvvetli,sağlam
Structural : Yapısal
Structure : Yapı
Strut : Dikme
Stud : Saplama,vida,başlıksız cıvata
Sturdy : Kuvvetli,dayanıklı
Stylus : Sivri uçlu yazma ve işaretleme aleti
Sub : 1-) Alt,altında
: 2-) İkincil,yan
Subdivide to : Bir kez daha bölmek
Subject : Konu
Subject to,to : Maruz kalmak
Submerge to : Batmak,su altında kalmak
Submit to : Razı olmak,uymak,itaat etmek
Subsequent : Sonra gelen,sonraki
Subsidiary : Yardımcı , ek
Subsonıc : Ses hızından daha az hızla giden
Substance : Madde,cisim
Substantial : Katı,dayanıklı
Substitute for to : Yerine koymak
Substitution : Yer değiştirme
Subtask : İkincil (yan) iş
Subtract to : Çıkarmak
Succeed to : 1-) Başarmak
: 2-) İzlemek,arkasından gelmek
Successful : Başarılı
Successfully : Başarıyla
Succession : Yerini alma,yerine geçme
Successive : Ardı ardına gelen,birbirini izleyen , ardıl
Such : Öyle
Such as : Örneğin…gibi
Suction : Emme
Suction line : Emiş hattı
Sudden : Ani,birdenbire
Suddenly : Aniden
Suffice to : Yetmek,kafi gelmek
Sufficient : Yeterli
Suffocate to : Boğmak,tıkamak
Suggest to : Önermek
Suggestion : Öneri,tavsiye
Suıt to : Uymak,uygun olmak
Suıtable : Uygun
Sum : Toplam
Summary : Özet,kısa
Summit : Zirve,doruk
Sump : Hazne
Sun : Güneş
Sun gear : Sistemde diğer dişlilerin etrafında döndüğü merkez dişli
Sunrıse : Gündoğumu,güneşin doğması
Sunset : Günbatımı,güneşin batması
Super hıgh frequency(shf) : 300-30,000 MHz arası frekans
Supercharge to : Aşırı beslemek
Superficial : Yüzeysel
Superimpose to : Üst üste koymak,üzerine koymak
Superior : Üstün,daha yüksek,üst
Supersede to : Yerine geçmek
Supersonıc : Sesten hızla
Supersonıc speed : Mach 1,2-Mach 5,0 arası
Supervıse to : Denetlemek,teftiş etmek
Supervısıon : Denetleme
Supervısıor : Denetçi,gözlemci,şef
Supplement : İlave,ek
Supplement to : İlave etmek,eklemek
Supplementary : Bütüleyici,tamamlayan
Supply : 1-) Temin sağlama,besleme
: 2-) Kaynak
Supply to ( supplied,supplied) : Sağlamak,vermek,beslemek
Support : Destek
Support equıpment : Destek teçhizato
Support tube clamps : Destek tübü kelepçeleri
Support to : Desteklemek
Suppose to : Farz etmek,sanmak
Supposition : Varsayım,tahmin
Suppress to : Bastırmak,sindirmek,önlemek
Sure : Emin , kesin,mutlak
Surface : Yüzey
Surge : Dalga,çalkalanma
Surplus : Fazlalık,artan
Surround to : Etrafını sarmak,kuşatmak,çevirmek
Surrounding : Etrafındaki , çevredeki
Survive to : Hayatta kalmak,yaşamayı sürdürmek
Suspect to : Şüphelenmek,kuşkulanmak
Suspend to : 1-) Geçici olarak durdurmak,ertelemek
: 2-) Asmak
Suspension : Süspansiyon,asma,asılma
Sustain to : 1-) Maruz kalmak
: 2-) Tutmak,düşmesine engel olmak,destek olmak
Swage to : Birbirine bastırmak,kalıba basmak,baskılamak
Swallow to : Yutmak,emmek
Swap : Değiş,tokuş
Swap to : Değiş tokuş etmek,değiştirmek
Sweep : Elektron ışının crt’de yatay sapması
Sweep to (swept,swept) : Süpürmek
Swift : Çabuk,hızlı
Swing : Sallama,sallanış
Switch guard : Anahtar koruyucu
Switching : Bir durumdan başka bir duruma geçiş
Swivel to : Mil etrafında dönmek
Symbol : Simge,sembol
Symmetric : Simetrik
Symptom : Belirli
Synchronization : Eş zamanlılık,birden fazla sinyalin,cihazın aynı anda/ noktada çalışması
Synchronize to : Senkronize etmek,aynı zamanda meydana gelmek,birlikte hareket etmek ve işlemek
-T-
Tab : Uçağın ana kumanda yüzeylerinin firara kenarlarına tutturulmuş yardımcı uçuş kumanda yüzeyi
Table : Tablo,çizelge
Table of contentes : İçindekiler
Tabulation : Çizelgeleme,cetvel haline koyma
Tachometer : Takometre,motorun devir sayısını ölçen alet
Tack to : İliştirmek,çivi ile iliştirmek
Tackle : 1-) Palanga,takım
: 2-) Tutma,zaptetme
Tacky : (tutkal,zamk,vernik) Yapışkan
Tag : Etiket,teg
Tagged : Etiketlenmiş,işaretlenmiş
Tail : Kuyruk
Tail cone : Kuyruk konisi
Take care to : Dikkat etmek
Take into account to : Hesaba katmak
Take off : (uçak) havalanma , kalkış
Take off to : 1-) Havalanmak(uçak)
: 2-) Çıkarmak(giysi)
Take out to : Çıkarmak,sökmek
Take over to : Devralmak
Take place to : Olmak,meydana gelmek
Take to ( took,taken) : Almak
Talk to : Konuşmak
Tall : Uzun , yüksel
Tally to : Sayım yapmak,hesap tutmak
Tandem : Birbiri ardında,birbiri arkasına dizilmiş
Tangle to : Dolaştırmak,karıştırmak
Tank : Tank , depo
Tap : 1-) Musluk
: 2-) Hafif,vuruş
Tap to : Hafifçe vurmak
Tape : Bant,şerit
Tape recorder : Teyp , manyetik bir bant üzerine sesleri saptayan aygıt
Tape to : 1-) Bantlamak,şeritlemek
: 2-) Banda almak,kaydetmek
Taper : Gittikçe incelme,uca doğru incelme,koniklik
Tapered : Konik
Target : Hedef,amaç,gaye
Task : İş,görev,vazife
Taste : Tad
Taut : Sıkı,gergin
Tax : Vergi
Taxi : Taksi,uçağın alandaki yollarda hareketli
Teach to ( taught,taught ) : Öğretmek
Team : Takım
Tear down to : Yıkmak
Tear to ( tore,torn ) : Yırtmak,yırtılmak
Technical : Teknik,teknikle ilgili
Technical handling : Uçağa yapılan teknik yardım
Technician : Teknisyen
Technology : Teknoloji
Tee fitting : T şeklindeki bağlantı
Tell to ( told,told ) : Bildirmek,söylemek
Temper : Bir maddenin sertlik derecesi
Temper to : Çeliğe su vermek,sertleştirmek,tav vermek
Temperature : Sıcaklık
Temperature indicator : Sıcaklık göstergesi
Temperature sensor : Sıcaklık sensörü
Template : Kalıp
Temporarily : Geçici olarak
Temporary : Geçici
Tend t oto : Meyilli olmak
Tendency : Eğilim,meyil
Tender : Yumuşak,gevşek,hassas
Tense : Gergin,gerili
Tensile strenght : Gerilme direnci
Tension : Gerilme,germe,gerilim
Tent : Çadır,tente
Tentaive : Deneme niteliğinde,denemelik
Tepid : Ilık
Term : Terim,kavram
Terminal : Bağlantı,uç,son
Terminate to : Bitirmek,son vermek
Termination : Bitirme,son
Terrain : Yer,arazi
Test pattern : Test şekli,paterni
Test to : Denemek,teste tabi tutmak
Testıfy to : Doğrulamak,teyid etmek
T-handle : T şeklinde kol
Thaw to : (kar,buz) Eritmek,çözmek
Then : Sonra
There : Orada,oraya
Thereby : Onunla, o münasebetle
Therefore : Bu nedenle , bu yüzden
Thermal : Sıcaklığına ait , ısıyla ilgili
Thıck : Kalın,koyu , yoğun
Thıckness : Kalınlık
Thin : İnce
Third occupant : Müşahit
Thorough : Tam , eksiksiz
Thoroughly : Tamemen
Thogh : - e rağmen , - dığı halde
Thread to : Döndürmek,çevirmek
Three phase : Üç fazlı sistem,trifaz
Threshold : Pistin yaklaşma ucu,iniş öncesi kısmı
Throttle : Motora sağlanacak yakıt-hava karışımının miktarını belirleyen valf
Thyrough : 1-) İçinden,-den geçerek
: 2-) Yoluyla
: 3-) …den, -e kadar,bir taraftan diğer tarafa
: 4-) Boyunca,süresince
Throughout : Boyunca,her tarafında
Throw to(threw,thrown) : Atmak,fırlatmak
Thrown tread : Dişi atmış lastik
Thru : …den, -e kadar,bir taraftan diğer tarafa
Thrust : İtme kuvveti
Thunder : Gök gürültüsü
Thunderbolt : Yıldırım
Thundersquall : Fırtına,gökgürültülü,şiddetli sağnak
Thunderstorm : Gökgürültülü,fırtına,oraj
Thus : Böylece,böylelikle
Ticket : Bilet
Tie to : Bağlamak
Tight : Sıkı,gergin
Tighten to : Sıkmak,sıkıştırmak
Tilt : Eğim,meyil
Tilt to : Eğmek,eğilmek
Time : Zaman
Timetable : Tarife
Timing : Zamanlama
Tinker to : Kabaca tamir etmek,tamircilik yapmak
Tiny : Küçücük,minik
Tip : Uç,burun
Tip to : 1-) Hafifçe vurmak
: 2-) Eğmek,yana yatırmak
Tire sidewall : Lastik yan yüzeyi
Tire tyre : Lastik
Tirebead seat : Damağın canta oturma yüzeyi
Tissue : Doku,kumaş,kağıt mendil
Title : 1-) Başlık,ad
: 2-) Unvan
Together : Birlikte,beraber
Tolarance : Tolerans,müsaade edilen hata veya fark derecesi
Tolerate to : Tolerans göstermek
Tone : Ton,nüans
Tongs : Maşa,kıskaç
Too : 1-) Fazla,çok
: de,da
Too much : Aşırı,çok fazla
Tool : Alet,takım
Tool box : Takım çantası
Tooth : Diş
Top : En üst,tepe
Top off to : (tamamen) Doldurmak
Top up to : (tamamen) Doldurmak
Torch : El feneri
Tornado : Hortum,kasırga
Torque : Tork,bükme
Torque to : Torklamak,sıkıştırmak
Torsıon : Burulma
Tortuous : Eğri,büğrü,dolambaçlı
Total : Toplam,tüm,bütün
Total to : Toplamak
Totalizer : Tüm yakıt tanklarındaki toplam yakıt miktarını gösteren yakıt miktar göstergesi
Touch : Dokunma
Touch and go : Uçağı tamamen durdurmadan yeniden kalkış yapma
Touch to : Değmek,dokunmak
Touchdown : İnişte tekerleklerin piste ilk değişi
Tough : Sert
Tow bar : Uçağı çeken,iten traktörle uçak arasındaki bağlantıyı sağlayan alet,çeki demiri
Tow to : Uçağı çekmek
Toward ,towards : -e doğru,tarafına doğru
Towel dıspolas contaıner : Çöp kutusu
Tower : Kule
Towing eye : Uçağı hareket ettirmek için tow barın tutturuldğu bağlandığı uçak yapısındaki halka veya kanca
Toxic : Zehirli
Trace : Kalıntı,iz
Track : İz,yol
Track to : İzlemek
Tracking : Takip,izleme
Tractıon : Çekme,çekilme,çekiş gücü
Traffic pattern : Uçakların havalanına yaklaşırken veya ayrılırken izlemeleri gereken belirlenmiş uçuş yolu
Trail to : Sürüklemek,peşi sıra çekip götürmek
Trailing edge : Firar kenarı
Train to : Eğitmek,yetiştirmek
Training : Eğitim
Trajectory : 1-) Eğri
: 2-) Yörünge
Tranquıl : Sakin,durgun
Transactıon : Muamele,işlem
Transceiver : Alıcı verici haberleşme cihazı
Transcribe to : Kopya etmek,banda kaydetmek
Transducer : Mekanik hareketi elektrik enerjisine,elektrik enerjisini mekanik harekete çeviren elektriki cihaz
Transfer : Geçirme,taşınma
Transfer to : Taşımak,nakletmek,aktarmak
Transform to : Biçimini değiştirmek,dönüştürmek
Transformatıon : Dönüşüm
Transient : Geçici,sürekli olmayan
Transition : Geçiş
Transitory : Geçici
Translate to : Çevirmek,tercüme etmek
Translation : Çeviri,tercüme
Translucent : Yarı şeffaf,yarı saydam
Transmission : İletme,nakletme
Transmit to : Vermek,iletmek(frekans) göndermek
Transmitter : Verici,yayıcı
Transparent : Saydam,şeffaf
Transponder : Yerdeki radar sistemi tarafından sorgulandığında kodlanmış belli bir sinyalili gönderen (alıcı-verici) cihaz
Transport to : Taşımak,nakletmek
Transverse : Enine
Trap to : Yakalamak,engel olmak
Travel range : Hareket alanı
Travel to : 1-) Hareket etmek,belli bir alanda gidip gelmek
: 2-) Yolculuk yapmak
Tread : Kaplanan kısım,lastiğin diş ve oluklardan oluşan dış kısmı
Tread flaking : Kaplanan kısmın pul pul dökülmesi
Treat to : 1-) Muamele etmek,müdahale etmek
: 2-) Tedavi etmek,bakmak
Treatment : Muamele,davranış
: Tedavi , bakım
Treble control : Tizlik ayarı
Tremble : Titreme
Tremble to : Titremek
Tremendous : Kocaman,çok büyük
Trench : Çukur,oyuk
Trend : Yön,eğilim
Trestle : Sehpa
Triangle : Üçgen
Trickle to : Damla damla akmak,akıtmak
Trigger to : Tetiklemek,neden olmak,başlatmak
Trim : Ayar
Trim to : (İnce) ayar yapmak,trim vermek
Trip to : 1-) Açmak,serbest bırakmak
: 2-) Sendelemek,takılmak
Triple : Üç katı,üç misli,üçlü
Trouble : Problem,arıza
Trouble shooting : Arıza bulma
Truck : 1-) Kamyon
: 2-) Dikme
True : Doğru,gerçek
Truncate to : Tepesini,ucunu kesmek
Trunk : Gövde
Trust to : Güvenmek
Truth : Gerçek
Try to (tried,tried) : Denemek,uğraşmak,çalışmak
Tuck to : Sokmak,tıkmak
Tune to : Ayarlamak
Turbulance : Türbülans,çalkantılı hava
Turbulent : Çalkantılı,fırtına
Turn ( into) to,to : -e dönüşmek
Turn off to : Kapamak
Turn on to : Açmak
Turn on to : Çevirmek,döndürmek,dönmek
Turnbuckle : Germe donanımı,kabro gerilimini ayarlamak için kullanılan alet
Twıce : İki kez
Twist to : Çevirmek,döndürmek
Type : Tip,kategori,çeşit
Type ratıng course : (uçak) Tip kursu
Type to : 1-) Daktiloda yazmak
: 2-) Belirli bir kategoriye ayırmak
Typical : Tipik
Tyre : Lastik
-U-
Ultimate : 1-) Son,en son
: 2-) En büyük,en yüksek
Ultimately : En sonunda , sonuçta
Ultrasonıc : Yüksek frekanslı( ses,titreşim)
Unable : Yapamaz,-mez gücü yetmez
Unanımous : Uyuşmuş olan,bağlaşık
Unauthorized : Yetkisiz,onaysız
Unbalanced : Dengesiz
Unbiased : Tarafsız,yansız
Unbind to : Çözmek,gevşetmek
Unbolt to : 1-) Civatasını sökmek
: 2-) Sürgüsünü açmak,kilidini açmak
Unburden to : Yükten kurtarmak
Uncertain : Kesin olmayan,belirsiz
Uncomfortable : Rahatsız,konforsuz
Uncontrolled : Kontrol dışı,kontrolsüz
Uncover to : Kapağını veya örtüsünü açmak
Undefined : Tanımsız,tanımlanmamış
Under : Altında,altına
Undercarriage : İniş takımı
Undergo to : -e uğramak,çekmek,geçirmek
Underground : 1-) Yer altı,toprak altı
: 2-) Metro
Underline to : Altını çizmek,vurgulamak
Underneath : Altına,altında
Underside : Alt taraf
Underspeed : Düşük hız,gerekenin altında hız
Understand to ( understood,understood ) : Anlamak,kavramak
Undertake to : Üzerine almak,üstlenmek
Undertread interface : Lastiğin dış yapısı ile iç yapısı arasında kalan yüzey
Undervoltage : Düşük voltaj
Underwater : Sualtı
Underwater locator Beacon : Sualtı sinyal göndericisi
Undrainable fuel : Boşaltma işleminden sonra sistemde kalan yakıt miktarı
Underinable oil : Motordan yağ boşaltna işleminden sonra kalan yağ
Undue : Aşırı,çok fazla
Unequal : Eşit olmayan
Uneven : Düzgün olmayan,eşit olmayan
Uniform : Aynı
Unıntentional : Kasıtsız,istemeden
Union : Bağlantı elemanı,rekor
Unique : Tek,birtane eşsiz
Unıt : Ünite,birim
Universal : Evrensel,genel
Unknown : Bilinmeyen
Unlatch to : Açılmak,sertbest kalmak
Unless : -medikçe
Unload to : Yük boşaltmak
Unlock to : Kilidini açmak,kilitten kurtarmak
Unlocked : Kilitsiz
Unnecessary : Gereksiz
Unplug : Ayırmak,fişi prizden çekmek
Unpressurized : Basınçsız
Unreliability : Güvenilmezlik
Unreliable : Güvenilmez
Unroll to : Açmak,sargıyı açmak
Unsafe : Emniyetsiz,tehlikeli
Unscrew to : Vidayı sökmek,vidasını çıkartmak,gevşetmek
Unserviceable : Hizmet dışı,kullanılmayan
Unshielded : Koruyucusuz,korumasız,muhafazasız
Unstable : Dengesiz,değişen , stabil olmayan
Unsupprted : Desteksiz
Until : -e kadar
Unusable : Kullanılamaz
Unused : Kullanılmamış,yeni
Unusual : Olağan dışı
Unwanted : İstenmeyen
Unwind to : (sarılmış bir şeyi) Çözmek,açmak
Up to : -e kadar
Update to : Güncelleştirmek,düzeltme ve eklemeler yapmak
Uplock assembly : Kilit mekanizması
Upon : Üstünde,üzerinde
Upper : Üst
Upper side : Üst taraf
Upright : Dik
Upside down : Baş aşağı ters
Upstairs : Üst kat
Upstream : Sistem girişi
Up to date : Güncel,zamana uygun,modern
Upwind : Rüzgara karşı
Urgent : Acil
Urgently : Derhal,acil olarak
Usage : Kullanış,kullanma
Use : Kullanma,kullanım
Used : Kullanılmış
Useful : Faydalı,yararlı
Useless : Faydasız,yararsız
User : Kullanan,kullanıcı
Usual : Her zamanki,normal,olağan
Usually : Çoğunlukla,genellikle
Utensil : Alet,aygıt
Utilize to : Kullanmak
Utmost : En fazla,azami
-V-
Vacant : Boş
Valid : Geçerli
Value : Değer
Vane : Kanat,kanatçık,küçük pervane
Vanish to : Yok olmak,gözden kaybolmak
Vapor,vapour : Buhar
Vaporization : Buharlaşma,gaz haline gelme
Variable : Değişken
Variation : Değişme,değişiklik
Variety : Çeşit
Variometer : Yükseklik değişikliğini gösteren alet,varyometre
Various : Çeşitli
Varnish : Cila,vernik
Vary to ( varied,varied) : Değişmek
Vehicle : Taşıt,araç
Velocity : Sürat,hız
Vendor : Satıcı firma
Vent : Delik,hava deliği
Vent hole : Vent deliği,hava alma/ boşaltma deliği
Vent to : Dışarı bırakmak
Ventilate to : Havalandırmak
Dostları ilə paylaş: |