i, c. 2, s. 1237, müfessirlerin tabakatına dair sekseninci nev.
1483Tefsir-i Celaleyn, tek cilttir ve Kur’an’ın tamamının tefsirini içermektedir. Hamd suresinden İsra suresinin sonuna kadar Celaleddin Muhammed b. Ahmed Mahalli, Kehf suresinden Kur’an’ın sonuna kadar da Celaleddin Suyuti yazmıştır.
1484Sadece Hamd suresi tefsirinde, çoğunun adını önceki dipnotlarda zikrettğimiz seksenden fazla kitaptan rivayet nakletmiştir.
1485Örnek olarak, Dürrü’l-Mensur’un rivayet ettiği tefsirlerden biri, Ahmed b. Musa Merduye İsfehani’nin şu an elde bulunmayan Tefsiru’l-Müsned li’l-Kur’an’ıdır. (Bkz: Keşfu’z-Zünun, c. 1, s. 439 ve c. 5 (Hediyyetu’l-Arifin, Esmau’l-Müellifin ve Asaru’l-Musannifin min Keşfu’z-Zünun, s. 71). Bir diğeri de Sa’lebi’nin el-Keşf ve’l-Beyan’ıdır. Bu kitapta elimizde yoktur. Sadece elyazması Ayetullah Mer’aşi kütüphanesinde ve bir kısmının mikrofilmi de Ferheng ve Mearif-i Kur’an kütüphanesinde mevcuttur.
1486Bkz: İbn Sabbağ, Ali b. Muhammed, el-Fusulu’l-Mühimme fi Ma’rifeti Ahvali’l-Eimme, aleyhisselam, s. 48.
1487Bkz: Gazali, Muhammed b. Muhammed, İhyau Ulumi’d-Din, c. 3, s. 244.
1488Genci Şafii, Muhammed b. Yusuf, Kifayetu’t-Talib, s. 239.
1489El-Gadir, c. 2, s. 47 ve 48. Bu rivayet, Safuri’nin Nüzhetu’l-Mecalis’i (c. 2, s. 209), İbn Cevzi’nin Tezkire-i Sıbt’i (s. 21), Şeblenci’nin Nuru’l-Ebsar’ı, Tefsir-i Sa’lebi, İbn Ebi’l-Hadid’in Şerhu Nehci’l-Belağa’sı gibi Ehl-i Sünnet’in diğer kitaplarından da nakledilmiştir. İbn Ebi’l-Hadid, üstadı Ebu’l-Cafer’den şöyle nakletmiştir:
1491Aksine ayetin zeylinde ayetin Suheyb Rumi hakkında nazil olduğunu anlatan rivayetlere yer vermiştir. (Dürrü’l-Mensur, Menşur Mektebeti Ayetillahi’l-Mer’eşi, c. 1, s. 239 ve 240)
1492Şevahidu’t-Tenzil’in birinci baskısının mukaddimesinde Suyuti’nin Tabakatu’l-Huffaz’ından nakille şöyle tanıtılmıştır:
1501Bkz: el-Dürrü’l-Mensur, Menşur Mektebeti Ayetillahi’l-Mer’aşi, c. 1, s. 5, hadisler 38 ve 39.
1502Bkz: A.g.e., s. 3, hadis 7.
1503Bkz: A.g.e., s. 3, hadis 16, s. 4 hadis 28 ve s. 5, hadis 31 ve 32.
1504Bkz: A.g.e., s. 5, hadis 33.
1505Bkz: A.g.e., s. 4, hadisler 26 ve 27.
1506Bkz: A.g.e., s. 3, hadisler 6-8.
1507Bkz: A.g.e., s. 3, hadis 3.
1508Bkz: A.g.e., s. 3, hadis 5.
1509Bkz: A.g.e., s. 3, hadisler 10, 15 ve 18.
1510Bkz: A.g.e., s. 2, hadisler 1 ve 2.
1511Bkz: A.g.e., s. 4, hadis 20.
1512Bkz: A.g.e., s. 3, hadisler 11, 17, 18 ve 19.
1513Bkz: A.g.e., s. 10, hadis 118.
1514Bkz: A.g.e., s. 8, hadisler 86, 87, 91 ve 92, s. 11, hadis 147.
1515Bkz: A.g.e., s. 10 ve 11, hadisler 123-146.
1516Bkz: A.g.e., s. 9, hadis 114 ve s. 10, hadisler 115, 116, 117 ve 119.
1517Bkz: A.g.e., s. 13 ve 14.
1518Bkz: A.g.e., s. 16 ve 17.
1519Bunun örneği için bkz: Dürrü’l-Mensur, baskı Darulfikr, c. 1, s. 15.
1520Bunun örneği için bkz: Aynı yer, s. 12.
1521Bunun örneği için bkz: Aynı yer, s. 14.
1522Bunun örneği için bkz: Aynı yer, s. 11 ve 13.
1523Buradaki tartışmadan kasıt, muhalif kişinin kabul ettiği delille hak olan konuyu ispatlamaktır, o delil aslında muteber olmasa bile.
1524Nadiren İmam Muhammed Bakır (aleyhisselam), İmam Cafer Sadık (aleyhisselam) ve İmam Hadi’den de (aleyhisselam) rivayet nakletmiştir. (Bkz: Dürrü’l-Mensur, baskı Darulfikr, c. 1, s. 27, satır 4, s. 33, satır 9, s. 137, satır 17)
1525Yusuf 24
1526Bkz: Dürrü’l-Mensur, baskı Darulfikr, c. 4, s. 521 ve 522.
1527Yusuf 23
1528Yusuf 33
1529Yusuf 24
1530“هم ” lugatta, gerçekleştirmese de bir şeye azmetmek ve karar vermek demektir. (el-Mu’cemu’l-Vasit, s. 995, همبالامرهما:عزمعلیالقیامبهولمیفعله)
1531Zikrettiği rivayetlerden beş tanesinde yukarıdakine benzer muhteva göze çarpmaktadır. İki rivayet İbn Abbas’tan, bir rivayet İmam Ali’den (aleyhisselam), bir rivayet Mücahid’den, bir rivayet İkrime ve Said b. Cübeyr’den nakletmiştir. İbn Abbas iki rivayetten birinde şöyle demiştir: “Hakim onu tashih etti.” (Bkz: el-Dürrü’l-Mensur, c. 4, s. 521)
1532Muteber senedle İmam Sadık’tan (aleyhisselam) şöyle rivayet edilmiştir: “وکلحدیثلایوافقکتاباللهفهوزخرف” (Vesailu’ş-Şia, c. 18, s. 79, hadis 14)
1533Başka bir muteber rivayette de Hazret’ten şöyle nakledilmiştir: “انعلیکلحقحقیقةوعلیکلصوابنورافماوافقکتاباللهفخذوهوماخالفکتاباللهفدعوه” (A.g.e., s. 86, hadis 5)
1534Bakara 102
1535Bkz: el-Dürrü’l-Mensur, Menşur Mektebeti Ayetillahi’l-Mer’aşi, c. 1, s. 46, Bakara suresi 30. ayetin (وَإِذْقَالَرَبُّكَلِلْمَلاَئِكَةِ) zeyli ve s. 97-103, yukarıdaki ayetin zeyli.
1536Irak’ın Kufe ve Hille’ye yakın şehirlerinden biri.
1537Bkz: el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 138, yukarıdaki ayetin zeyli, hadis 2.
1538Bakara suresi 30. ayetin zeylinde Ahmed’in Müsned’i, Abd b. Hamid’in Müsned’i, İbn Ebi’d-Dünya’nın Kitabu’l-Ukubat’ı, İbn Hibban’ın Sahih’i ve Beyhaki’nin Şuab’ından bir rivayet; yukarıdaki ayetin zeylinde de Hatib’in Tarih’i, İbn Cerir’in Tefsir’i, Said b. Mansur’un Müsned’i, Beyhaki’nin el-Şuab’ı, İshak b. Raheveyh’in Müsned’i, Abd b. Hamid’in Müsned’i, İbn Ebi’d-Dünya’nın el-Ukubat’ı, Ebu’ş-Şeyh’in el-Azame’si, Hakim’in Müstedrek’i, Abdurrezzak’ın Tefsir’i, İbn Ebi Hatim’in Tefsir’i ve İbn Kesir’in Tefsir’inden ondan fazla rivayet nakletmiştir.
1539El-Dürrü’l-Mensur, baskı Darulfikr, c. 1, s. 256 ve 257.
1540A.g.e., s. 257.
1541A.g.e., s. 258.
1542A.g.e., s. 258.
1543A.g.e., c. 8, s. 695-698.
1544Amidi, Mutezile’den az sayıda bir taife haricinde Ehl-i Sünnet ulemasının tilavetin neshini caiz gören ittifakını beyan etmiştir. (Bkz: Amidi, Ali b. Ebi Ali, el-İhkam fi Usuli’l-Ahkam, c. 3, s. 128 ve 129)
1545El-Dürrü’l-Mensur, baskı Darulfikr, c. 1, s. 257.
1546Hamd 7
1547Tefsir-i Veki, Ebu Ubeyd’in Fedailu’l-Kur’an’ı, Said b. Mansur’un Sünen’i, Abd b. Hamid’in Tefsir’i, İbnu’l-Munzur’un Tefsir’i, Ebubekir b. Ebi Davud’un el-Mesahif’i, İbn Enbari’nin el-Mesahif’i.
1548El-Dürrü’l-Mensur, baskı Darulfikr, c. 1, s. 40.
1549Ebu Ubeyd’in Fedailu’l-Kur’an’ı, Abd b. Hamid’in Tefsir’i, İbn Ebi Davud’un el-Mesahif’i, İbn Enbari’nin el-Mesahif’i.
1550El-Dürrü’l-Mensur, aynı yer, s. 40.
1551Şeyh Ağa Bozorg Tehrani onu tanıtırken şöyle buyurmuştur:
“کبیرفیستةاجزاءطبعفیمجلدینسنة 1302 ” (el-Zeria, c. 3, s. 93, madde 294), Muhammed b. Mirza Ali Ekber Müçtehid Iraki müellifi ve tefsirini tanıtırken şöyle demiştir:
“و اعلم ان کتابه البرهان فی تفسیر القرآن ستة اجزاء...طبع علی الحجر لاول مرة فی مدینة طهران عاصمة ایران سنة1295 فی مجلدین یبلغ عدد صفحاتها صحیفة1148”
(el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 4, s. 556).
1552Elimizde bulunan dört ciltlik baskısında tefsirin birinci cüzü Nisa suresi 63. ayete kadar (dört cildin birinci cildinden 387 sayfa) ve ikinci cüzü Nisa suresi 64. ayetten A’raf suresi 171. ayete kadardır (birinci cildin 388. sayfasından ikinci ciltten 45 sayfa).
1553Bu kitapların isimleri tefsirin mukaddimesinin onaltıncı babında zikredilmiştir. (Bkz: el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 30 ve 31) Mukaddimede adı belirtilmeyen diğer kitaplardan da nakledilmiştir. Bunun örneği, c. 1, s. 46’da Hamd suresinin ikinci hadisinde nakil yapılan Ali b. İsa’nın Keşfu’l-Ğumme’sidir.
1554Mesela Zemahşeri’nin el-Keşşaf ve Rebiu’l-Ebrar’ı, Kitab-ı Muvaffak İbn Ahmed. (Bkz: el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 31)
1555Mesela Hüseyin b. Said Ehvazi’nin Kitabu’z-Zühd’ü, Saad b. Abdullah Kummi’nin Besairu’d-Derecat’ı gibi.
1556Mirza Abdullah Efendi bu tefsiri tanıtırken şöyle demiştir:
1558Bkz: el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 4.
1559Bkz: A.g.e., s. 4.
1560Bkz: A.g.e., c. 1, s. 4 ve c. 4, s. 551.
1561Bu tefsiri daha yakından tanımak için bkz: Keşfu’z-Zünun, c. 1, s. 241, Bağdadi, İsmail Paşa, Hediyyetu’l-Arifin Esmau’l-Müellifin ve Asaru’l-Musannifin min Keşfu’z-Zünun, c. 5, s. 687.
1562Bkz: Ravdatu’l-Cennat, c. 8, s. 181 ve 182, Elkeni ve’l-Elkab, c. 3, s. 88.
1563Bkz: Riyadu’l-Ulema ve Hiyadu’l-Fudela, c. 5, s. 298.
1564Şeyh Hürr’ün vefatı hicri 1104, Seyyid Haşim Bahrani’ninki ise hicri 1107 veya 1109’dur.
1565Hürr Amuli, Muhammed, Emelu’l-Amal, c. 2, s. 341, madde 1049.
1566Bahrani, Yusuf, Lü’lü el-Bahreyn, s. 63.
1567Riyadu’l-Ulema, c. 5, s. 300, el-Zeria, c. 4, s. 451, madde 2011.
1568Cevahiru’l-Kelam, c. 13, s. 295.
1569Riyadu’l-Ulum, c. 5, s. 300 ve el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an’ın dördüncü cildinin sonunda (s. 552-556) ona ait 43 telifin adını zikretmiştir.
1570Bkz: el-Zeria, c. 4, s. 321, 1347 numaralı maddede, el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 4, s. 555-556. Müellifin biyografisi 26, 35, 39 ve 43. maddelerde ve el-Hadi ve Diyau’n-Nadi hususunda bkz: el-Zeria, c. 25, madde 25. Nuru’l-Envar hususunda bkz: el-Zeria, c. 24, s. 360, madde 1945.
1571el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 5.
1572Bkz: el-Zeria, c. 7, s. 101, el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 4, s. 554, madde 25.
1573el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 3 ve 4.
1574Bahrani, Yusuf, Lü’lü el-Bahreyn, s. 63.
1575Çünkü fıkhi meselelerde fıkıh bablarının sonuncusuna kadar birtakım istidlalleri kapsayan el-Tenbihat isimli kitap onun telifleri arasında zikredilmiştir. (Bkz: Riyadu’l-Ulema, c. 5, s. 300; el-Zeria, c. 4, s. 451, madde 2011).
1576Bkz: el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 1, s. 5-31.
1577Bkz: el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 4, s. 546 ve 547. Bu babın numaralandırma açısından birinci bab, ama sıralama açısından ikinci bab olduğunu hatırlatmakta yarar vardır. Çünkü “Bab fi Reddi Müteşabihi’l-Kur’an ile Te’vilihi”den sonra gelmiştir.
1578Bkz: el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 4, s. 532-546.
1579Bkz: A.g.e., s. 547.
1580Bkz: A.g.e., s. 548.
1581“بِسْمِاللَّهِالرَّحْمَنِالرَّحِيمِ”in tefsirinde birinci ve ikinci hadiste “الله” kelimesine
“الهکلشیء” manası verilmiş ve üçüncü hadiste “الله”ın “اله”tan türediği açıklanmıştır. Dördüncü hadiste “الله” kelimesi “استولیعلیمادقوجل” şeklinde tefsir edilmiş, sekizinci hadiste
biçiminde tavsif edilmiştir. Sekizinci ve dokuzuncu hadiste “بِسْمِاللَّهِالرَّحْمَنِالرَّحِيمِ”in alakalı olduğu fiil-i mukadderi zikredilmiştir. Birinci, ikinci, altıncı ve dokuzuncu hadiste Allah’ın bütün yaratılmışlara rahman oluşu ve hususen müminlerle ilgili rahim oluşu beyan edilmiştir.
1582Hamd suresinin diğer ayetlerinin tefsirinde yedinci hadiste “المَغضُوبِعَلَيهِمْ” nasıbiler, “الضَّالِّينَ” Yahudi ve Hıristiyanlar olarak tefsir edilmiş, sekizinci hadiste “الضَّالِّينَ” de İmam-ı Masumu tanımayan kuşkuculara uygulanmıştır. 36 numaralı hadiste “المَغضُوبِعَلَيهِمْ” Yahudiler, “الضَّالِّينَ” de Hıristiyanlar olarak tefsir edilmiş ve sonunda şöyle denmiştir: “کل