RESİM VE GRAFİK FORMATLARININ ÖZELLİKLERİ
Format
|
Mac
|
PC
|
Piksel
|
Vektör
|
Sıkıştırma
|
Alfa Kanal
|
Saydamlık
|
Layer
|
Animasyon
|
Yazıcı
Bilgisi
|
1 Bit
|
2 Bit
|
4 Bit
|
8 Bit
|
16 Bit
|
24 Bit
|
BMP
|
+
|
+
|
+
|
-
|
-
|
-
|
-
|
-
|
-
|
-
|
+
|
+
|
+
|
+
|
+
|
+
|
GIF
|
+
|
+
|
+
|
-
|
LZW
|
-
|
+
|
-
|
+
|
-
|
+
|
+
|
+
|
+
|
-
|
-
|
JPEG
|
+
|
+
|
+
|
-
|
JPEG, Kayıplı
|
-
|
-
|
-
|
-
|
+
|
-
|
-
|
-
|
+
|
-
|
+
|
PICT
|
+
|
-
|
+
|
+
|
-
|
1
|
+
|
+
|
-
|
+
|
+
|
+
|
+
|
+
|
+
|
+
|
PNG
|
+
|
+
|
+
|
-
|
Wave Table
|
1
|
+
|
-
|
-
|
+
|
-
|
-
|
-
|
+
|
-
|
+
|
PSD
|
+
|
+
|
+
|
-
|
-
|
+
|
-
|
+
|
-
|
+
|
+
|
+
|
+
|
+
|
+
|
+
|
TGA
|
+
|
+
|
+
|
-
|
-
|
1
|
-
|
+
|
-
|
+
|
-
|
-
|
-
|
+
|
+
|
+
|
TIFF
|
+
|
+
|
+
|
-
|
-, (LZW)
|
+
|
+
|
-
|
-
|
+
|
+
|
+
|
+
|
+
|
+
|
+
|
Bit Resim Dosyaları : Bilgisayarda kullanılan ya da görülen çoğu resim formatı 24 bit yani 16milyon (16777216) rengi sunarlar. 24 bit RGB renk sistemi ele alınırsa R (Red) kırmızı için 8 bit, G (Green) Yeşil için 8 bit, B (Blue) mavi için 8 bit renk bilgisini içerirler ve gerçek rengi verirler.
24 Bit Resim Dosyası
Yukarda görülen resim bir patlama sahnesi için LightWave3D'nin Hypervoxels özelliği ile elde edilmiştir. Bu resim renk kanalları ile incelenecek olursa;
Kırmızı yani R(Red) bilgisi olarak yukardaki 8 bitlik dosya
Yeşil yani G(Green) bilgisi yukardaki 8 bitlik dosya
Mavi yani B(Blue) bilgisi yukardaki 8 bitlik dosyanın
24 bitlik bir resimde bu bilgilerin ne şekilde yer aldığı görülmek istenirse Photoshop programı kullanılarak bu kanallara ulaşılabilir. Image menüsündeki Mode seçeneğinden 'RGB Color' seçeneği işaretliyken Window menüsünden, 'Show Channels işaretlendiği zaman ekrana gelecek pencerede RGB kanallarının hangi bilgileri içerdiği görülebilir.
32 Bit Resim Dosyaları : 32 bit resim dosyaları ise yukarıda anlatılan RGB (Red-Green-Blue) kanallarına ve bilgilerine ek olarak geçirgenlik bilgisi olan Alpha Channel'a sahiptirler. 32 bit bir resimde 8 bitlik Alpha kanalı sayesinde resmin nerelerinde renk bilgilerinin olduğunu, olmadığını, hangi bölümlerindeki renk bilgilerinin diğer resimlerle birleşme sırasında ne derecede görünür olacakları bilgileri saklanmaktadır. Bunlar bir nevi geçirgenlik bilgisidirler.
Alpha kanalı resim
Yukarıda yer alan Alpha Kanalı bilgisinden de anlaşılabileceği gibi resmin beyaz olan yerlerinde geçirgenliğin olmadığı yani renk bilgisinin, bir resim ile birleştirme durumunda tam etkili olacağı, gri olan yerlerinde renk bilgisinin etkileme oranının azalacağı (geçirgen) ve siyah olan yerlerde ise mevcut resmin renk bilgisinin hiç bir etkisi olmayacağı anlaşılmaktadır. Bu sayede bir başka resimle bu patlama sahnesi birleştirilirken, siyah olan yerlere direkt olarak diğer resmin görüntüsünün binmesi, diğer bölgelerde ise beyazın tonlarına göre iki resmin birleştirilmesi sağlanır.
32 bit resim dosyası
Patlama sahnesi başka bir resim ile birleştirildiği zaman görüldüğü gibi beyaz olan bölgelerde arkadaki resim görünmezken, patlamanın yoğun olmadığı ve Alpha kanalında gri ya da daha koyu olan yerlerde ise alttaki resim azda olsa görülebilmektedir. Patlamada siyah olan bölümler ise tamamen arka plandaki resme ait renk bilgilerini göstermektedir.
24 bit resmi bu şekilde başka bir resimle birleştirmek, oldukça zahmetli ve zor bir işlem gerektirirken, 32bit resimde saklanan Alpha Kanalı bilgisi sayesinde iki resmi zahmetsiz ve başarılı bir şekilde birleştirebilmek mümkündür. Kullanılan birçok grafik ve animasyon programı 32bit resim formatlarının özelliklerinden faydalanmaktadır.
Ses Dosyaları : Sıkıştırma algoritmaları geliştirilmeden önce bilgisayarlardaki sesler wav, voc, au, snd gibi formatlardı. Bu formatlar, her türlü sesi istenilen örnekleme oranında, mono ya da stereo olarak saklayabilirler. Bu formatların dışında yer alan mod ve midi dosyaları da, özel ses formatlarıdır. Midi dosyaları, ses kartının üzerinde yer alan midi sentezcisinin anlayabileceği özel bir dili kullanarak ses üretir. Midi formatında insan sesi gibi doğal sesler kullanılamaz. Sadece midi dosyasını çalacak olan bilgisayarın ses kartında tanımlanmış olan enstrümanların çıkarabildiği sesler kullanılabilir.
Ses Dosyası Türleri :
wav : Herhangi bir sıkıstırmaya uğramamış ses dosyalarıdır. Bu nedenle boyutları çok büyüktür ve müzik dosyaları için pek tercih edilmezler.
mp1 : Eski bir sıkıştırılmış müzik dosyası formatıdır. Wav dosyalarına göre daha az yer kaplamakla birlikte müzik kalitesi daha yüksektir. Günümüzde neredeyse hiç kullanılmamaktadır.
mp2 : Mp1 in geliştirilmiş halidir.
mp3 : Günümüzün en çok kullanılan müzik dosya formatıdır. Yukarıdaki dosyalara göre hem daha az yer kaplar, hem de sıkıştırma sırasında kaliteden en az şekilde ödün verdiğinden müzik kalitesi çok yüksektir.
mp4 : MP3'ten sıkıldıysanız elinizdeki audio'ları MP4 olarak sıkıştırma imkânınız var. Ama dezavantajlar ve avantajlar şunlar. Avantaj: Aynı wave dosyasını bir MP3 bir de MP4 yaptık diyelim. MP4, MP3'e göre daha kaliteli, dosya boyu daha küçük olur. Ama MP4'ünüzü çalmak için Winamp'tan vazgeçmeniz gerekecek (ya da MP4 plugin'i bulmanız gerekecek). MP4'e geçtiğinizde parçaları çalacak fazla player bulamayacaksınız. Yüksek kaliteli, dosya boyu küçücük dosyalarınızı kimse istemeyecek. MP4'lerinizi sadece siz dinleyeceksiniz.
mpx : Mp3 ün geliştiricilerinin hazırladığı yeni bir ses dosyasıdır. mp3 e oranla hem daha az yer kaplar, hem de daha kalitelidir. Fakat henüz yaygınlaşamamıştır.
wma : Microsoft’un mp3 e rakip olarak çıkarttığı bir dosya formatıdır. Buda diğerleri gibi maksimum sıkıştırma ve kalite oranına ulaşmaya çalışmaktadır. Windows Media Audio kelimelerinin ilk harflerinin bir araya gelmesinden oluşur. Sıkıştırılmış ses dosyası uzantısıdır.
asf : "ASF" Audio Sound File kelimelerinin ilk harflerinden oluşur. Sıkıştırılmış ses dosyası uzantısıdır.
vqf : Neredeyse çoğu bilgisayar kullanıcılarının adını bile duymadığı bir dosya türüdür. Fakat mp3 ten ve wma dan daha az yer kaplamakta ve kaliteden de çok az miktarda ödün vermektedir.
"WAV" Windows Audio Video kelimelerinin ilk harflerinin bir araya gelmesinden oluşur. Bir gerçek ses dosyasının uzantısıdır. Wav uzantılı dosyaları yalnız bilgisayarlarda, desteleyen mp3 çalıcılarda ve yine desteklemek kaydıyla VCD'lerde dinleyebiliriz.
"CDA" Compact Disk Audio kelimelerinin ilk harflerinden oluşur. Gerçek ses dosyası uzantısıdır. Bu dosyaları adından da anlaşılacağı gibi yalnız müzik setlerinde, CD üzerinden bilgisayarlarda dinleyebilirsiniz. Plakçılardan, kasetçilerden satın aldığımız CD'ler CDA uzantılı dosyalar içerir. Bu dosyaları bilgisayarımıza kopyaladığımızda üst düzey çalıcı (player) programlar yoksa bilgisayarımız aracılığıyla dinleyemeyiz.
Winamp programı çoğu zaman bu uzantılı dosyaları çalmaz. CDA dosyaları, CD/DVD ROM sürücünüze yerleştirdiğiniz müzik CD’lerinizi dinlemenize yardımcı olur. CDA dosyalarının her biri CD’deki bir şarkıya kısayol niteliğindendir. Örneğin 5.CDA uzantılı dosyayı çalıştırılarak Windows Media Player’in CD’deki 5. şarkıyı çalmasını sağlayabilirsiniz. CDA dosyalarınızı sabit diskinize kopyalarsanız CD’deki ilgili parçalar diskinize kopyalanmayacaktır, bu iş için CDex gibi veya Audio CD-Rip gibi yazılımları kullanmanız gerekir.
Bunların haricinde Avi, Mav, Ace, Ogg, Aif, Aiff v.s. gibi ses dosyası uzantıları da vardır.
Bir gerçek ses dosyası 44.100 Mhz, 128 bit, stereo ve WAV veya CDA uzantılıdır. Elimizdeki bir Wav dosyasının 40 mb. olduğunu düşünelim. Megahertz’i ve biti aynı kaldığı halde bu dosyayı MP3 dosyasına dönüştürdüğümüzde ana bellekte yani hard disk’te boyutu yaklaşık 10 mb.'ye düşer. Aynı Wav dosyasını Wma dosyasına dönüştürdüğümüzde yaklaşık5.mb'ye, Asf'ye dönüştürdüğümüzde ise yaklaşık 1 mb.'ye hatta daha da aşağı düştüğünü görürüz. Eğer dönüştürme anında megahertz’i ve bit'i de aşağı çekersek boyutlar çektiğimiz oranda daha da aşağı düşer.
Dönüştürme işlemini yalnız format boyutunda yaparsak ses kalitesinde hiçbir kaybımız olmayacaktır ancak; bu işlem sırasında megahertz’i ve bit'i aşağı çektiğimiz oranda ses kalitesinde bozulma yaşanılması kaçınılmaz bir gerçektir.
Ses Dosyası Büyüklükleri :
Bir ses dosyasının büyüklüğü aşağıdaki değerlerin örneklenmesine bağlıdır:
Sıklık : Örneklemenin kalitesini belirleyen değer (frequency) - (11, 22, 44 KHz)
Mono/stereo : Sesin derinliğini (1 veya 2 kanal) oluşturan değer
Çözünürlük : Kayıdın düzeyini belirleyen değer (resolution) (8 bit–256, 16 bit-64K)
Bir ses dosyasının büyüklüğü şu şekilde hesaplanabilir:
K = kanal sayısı (mono - 1 kanal, stereo - 2 kanal)
Y = KHz cinsinden sıklık değeri
Z = zaman (saniye)
B = bytes (8 bit için 1 – 16 bit için 2)
Dosya Büyüklüğü = k * y * z * b
Örneğin; 44KHz, stereo ve 16 bit çözünürlük değerlerinde kaydedilmiş 1 dakika uzunluğundaki bir dosyanın büyüklüğü (2 k * 44000 hz * 60 sn* 2 =10,560,000bytes) yaklaşık 10 MB olacaktır.
Görüntülere Ses Dosyası Eklenmesi : Görüntü kaydı yapılırken aynı zamanda ses kaydının da yapılması durumda böyle bir işleme gerek duyulmamaktadır. Mevcut olan sessiz bir görüntüye sonradan ses eklemek mümkündür.
Multimedya (Çoklu Ortam) Ses Dosyaları ve Düzey Standartları : Bilgisayarlarda kullanılan çoklu ortam sesleri için kullanılan başlıca iki dosya türü vardır: Midi (.MID) ve dalga (.WAV). Dalga dosyalarının avantajı herhangi birçoklu ortam bilgisayar sisteminde güvenilir biçimde yeniden üretilebilir olmalarıdır.
Dalga dosyaları ses CD'leri gibi ses kaydedici özelliktedir. Çalınan sesin niteliği kullanılan aletlere bağlı olsa da sesler asıl niteliklerini asla kaybetmezler: örneğin insan sesi yine insan sesine benzer, aşırı değişikliğe uğrayıp deforme olmaz, anlaşılmaz biçime gelmez.
MIDI dosyalar ise nota sayfalarına benzer. Müziğin nasıl ve hangi enstrüman tarafından çalınacağını belirtirler. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, aynı notaların farklı orkestralar tarafından farklı biçimde yorumlanabileceği gerçeğidir. MIDI dosyalar sadece müziği tanımladıkları için dalga dosyalarına göre daha az yer kaplarlar. Bu avantajdan yararlanmak için çoklu ortamlar sesleri MIDI tipinde saklanırlar.
Genel MIDI standartlarını destekleyen Windows 95, ses dosyalarının doğru enstrümanlarca çalınmasını sağlar. Ama insan sesinin insan sesi olarak çalınabileceğini garanti edemezler. Ses kalitesi ses kartının yetenekleri ile birebir orantılıdır. MIDI dosyaların gerçek seslere dönüştürülebilmesi için fm sentezi ile ses benzetimi yapılır. Fm sentezi ile elde edilen sesler istenen seslerin ancak düşük nitelikli birer kopyasıdırlar. Sesleri tam anlamıyla çevirebilmek için ses kartının enstrümanların örnek seslerini sağlayan bir dalga tablosuna sahip olması gerekir.
MP3 (Motion Picturas Experts Group) Ses Formatı : Mp3 kelimesi, MPEG Layer 3'ün kısaltmasından oluşmuştur. (MPEG=Motion Pictures Experts Group). Yepyeni bir müzik formatıdır.
Mp3 Sektörü : Internet'in bu işte pazarlama unsuru olarak kullanılabilmesi amacıyla da artık müzik üreticileri yeni çıkacak albümlerinden bazı parçaları süreleri kısaltılmış olsa da yayınlayarak tıpkı radyolarda olduğu gibi albümlerin tanıtımlarında kullanıyorlar. İnsanlar her ne kadar yasal olmasa da kendi evlerinde gigabyte'lar boyutlarına ulaşacak miktarlarda mp3 dosyaları bulunduruyorlar. Bilgisayarlara ikinci bir sabit disk alımında geçerli sebepler arasında artık mp3 en üst sıralarda yer alıyor. Çoğu internet kullanıcısı saatlerini Internet'ten güncel ve hit parçaların mp3 dosyalarını aramak ve indirmekle geçiriyor. Başta player'lar olmak üzere arka arkaya mp3 programları yazılıyor. Bu programlar için "plugin" adı verilen eklentiler geliştiriliyor.
MP3 formatındaki ses kalitesi ile CD kalitesi arasında ne fark vardır?
MP3 formatı müzik veya ses dosyalarını sıkıştırırken insan kulağının duyamayacağı frekanslardaki sesleri çıkararak dosyanın şişmesini önler, yani daha az yer kaplamasını sağlar. Bu yüzden elde ettiğimiz ses kalitesinde önemli bir değişme olmaz.
Bir MP3 çalar alırken ne kadar hafızaya ihtiyacım olduğuna nasıl karar verebilirim?
MP3 çalarları birbirinden ayıran en büyük özelliklerinden birisi hafıza kapasiteleridir. Bu cihazlar için hafıza kapasitesi MB (megabyte) veya GB (gigabyte) (1 GB = 1000 MB) ile ölçülür. Hafızanın her 1 MB’lık kesimi 1 dakikaya kadar MP3 formatında ses dosyası saklar. Buna göre 128 MB kapasitesi olan bir MP3 çalar yaklaşık 2 saatlik ses dosyasını saklayabilir. Her bir şarkının 4 dakikalık ses dosyası olduğundan yola çıkarak yine 128 MB kapasitede 30–35 adet şarkıyı barındırabiliriz .
MP3 çalarlar yalnızca MP3 formatında dosyalar için mi kullanılır?
Hayır. Birçok MP3 çalar birden fazla ses dosyası formatını destekler. Örneğin WMA(windows media audio), MPEG–2, ATRAC, Real Audio, WAV(waveform audio) gibi. Ses dosyalarının formatının değişmesi, ses kalitesinin ve dosyanın hafızada kaplayacağı boyutun da değişmesine de yol açar.
Şu anda en bilinen ve kullanılan sıkıştırılmış digital ses dosyası formatı MP3, ancak tek değildir. En iyisi de değildir. Digital sıkıştırma deyince aklımıza iki tür sıkıştırma tekniği geliyor. Kayıplı teknikler ve kayıpsız teknikler. Tabii her iki türden de çeşitli sıkıştırma formatları bulunuyor.
Kayıpsız ses sıkıştırma'da asıl ses verilerinin hiçbir kısmı atılmaz. Yani sıkıştırma tekrar açıldığında en baştaki asıl haline dönülebilir. Oysa kayıplı sıkıştırmada asıl verinin bir kısmı atılır, o yüzden kayıpsız olanlara göre daha küçük bir sıkıştırılmış dosya elde edilir. Ancak, atılan kısmı asıl verinin algılanışını değiştirmeyecek kadar önemsiz bir kısmıdır. O yüzden asıl ses ile arasında bir fark bulamayız. Örneğin MP3 böyle "kayıplı" bir sıkıştırma türünün örneğidir.
Kayıplı sıkıştırma formatları : Kayıplı format türleri arasında MP3 'e alternatif birçok format bulunur. Örneğin Microsoft firması MP3 için gerekli lisanslama ücretlerinden kurtulmak için kendi WMA formatını geliştirmiştir. WMA formatı Windows işletim sistemi ile birlikte gelen Windows Media Player ile ve daha birçok ses çalıcı programlarla çalışır. MP3 ile hemen hemen aynı örnekleme hızlarında ve aynı dosya büyüklüklerinde olur.
AAC (Advanced Audio Coding) ise Apple'ın tercih ettiği formattır ve kendi popüler ipod cihazlarıyla ve onlarda kullanılan iTunes programıyla çalışır. AAC dosyaları daha etkin bir sıkıştırma tekniği kullandığı için aynı parçayı daha küçük dosyayla aynı kalitede çalabilir. 96 kpbs örnekleme hızındaki bir AAC dosyası 128 kbps hızında hazırlanmış bir MP3 dosyası ile aynı ses kalitesinde olur.
Kayıplı sıkıştırma formatlarından bir diğeri de Ogg Vorbis dir. Dosya uzantısı ".ogg" şeklindedir. Kaynak kodu açıktır ve MP3'ün aksine kullanımında hiçbir patent sınırlaması yoktur.
Kayıpsız sıkıştırma formatları : Aslında dinlendiğinde pek algılanabilir bir fark olmamasına karşın, illa mümkün en yüksek ses kalitesinde ısrar edenler için kayıpsız ses formatları da vardır. Bunlar doğal olarak daha büyük dosyalar olur. Örneğin MP3 ile bir analog CD dosyası %80-%90 sıkıştırılabilmesine karşın eğer kayıpsız bir sıkıştırma formatı kullanılırsa ancak %50 sıkıştırma olabilir. Popüler kayıpsız sıkıştırma formatları arasında FLAC, ""Monkey’s Audio"", ve SHN (Shorten) formatlarını sayabiliriz. Bu formatlar da çoğu ses çalıcı cihazlar tarafından desteklenmekte ve özellikle CD koleksiyonlarını arşivlemek ya da müzik takası yapmak maksadıyla sıklıkla kullanılmaktadır.
Resim ve Ses Dosyalarına Virüs Bulaşabilir mi?
Virüsler, temel olarak, bilgisayar program / programları parçalarıdır ve bilgisayarın CPU'sunda işlenmektedir. Grafik ve ses formatları ise (en azından bilinen formatların tamamına yakını) sadece statik yapıda verilerden (data) oluşur. İçlerinde hiç çalıştırılabilir kod yoktur. Bu yüzden de virüs taşımaları imkânsızdır. Eğer bir resim formatını okumaya çalıştığınızda bilgisayarınız kilitleniyorsa bunun muhtemel sebebi; resim formatı bozuk veya resim görüntüleyen programda bir sorun var demektir.
Ses Dosyaları Üzerinde İşlem Yapan Programlar : Bilgisayarda bulunan ses dosyaları üzerinde muhtelif işlemler yapan birçok program mevcuttur. Bilgisayarda ses dosyaları dinlenebilir, ses dosyaları yaratılabilir, ses dosyaları üzerinde düzenlemeler yapılabilir, ses dosyalarına efektler uygulanabilir.
Ses Kayıt ve Düzenleme Programı (Cool Edit PRO 2000) : Program istenilen ses dosyalarını oluşturabilmeyi, bunlar üzerinde bir dizi efektler uygulayabilmeyi, ses dosyalarını değişik formatlarda kayıt edebilmeyi sağlayan profesyonel bir ses kayıt stüdyosu ve mixer ara biriminden oluşuyor. Wave, raw, mp3, au, snd, dwd, vox, voc ve birçok audio formatlarını destekler ve bu formatlar üzerine efekt uygulanabilir ve bunlar çeşitli formatlara dönüştürülebilir. Programın Demo sürümünde bazı kısıtlamalar olmasına rağmen başarılı kayıtlar yapılabilmektedir.
Video - Hareketli Görüntü Dosyaları :
MPEG : (Moving Picture Experts Group )
Bir ISO hareketli görüntü (Video) ve ses (Audio) sıkıştırma standartıdır. Video, CD vb gibi ortamlarda hareketli görüntülerin saklanması ve iletilmesini temin eder. Sıkıştırma oranları 1:50 lere kadar çıkmaktadır (MPEG-2). Internet göstericiler için neredeyse standart hareketli görüntü formatı olmuşlardır.
AVI : (Audio Video Interleave)
Microsoft'un geliştirdiği bir video formatıdır. 24 bit true color, platformunuzun desteklediği tüm ekran çözünürlülükleri ve ses bu format ile verilebilir. Bilgisayarda yaratılan en basit, İşlemesi en kolay görüntü dosyası formatı AVI’dir.
MOV : (Movie)
Apple'in geliştirdiği bir hareketli görüntü formatıdır. AVI'ye göre en büyük avantajı pek çok farklı platformlarda desteklenmesidir. AVI' ye benzer özellikler taşırlar. Quick Time programı ile yürütülebilir.
WMV : (Windows Media Video)
Microsoftun geliştirdiği bir görüntü formattır. Windows media codec'iyle encode edilmiş video file'larının uzantısı. microsoft'un divx'e alternatif olarak getirdiği formattır
Avi Formatını Biraz Açalım...
Bu formatla (MS Video for Windows) yaratılan filmler hemen hemen bütün bilgisayarlardaki multimedya oynatıcılarla görüntülenebilir. AVI’nin bir takım sınırlamaları vardır. Eğer görüntü dosyası AVI 1.0 standardında yaratılıyorsa gerek Win9x'de gerek NT'de tek seferde en fazla 2 GB'lık görüntü dosyası oluşturulabilir. Virtualdub, Asus Live gibi bazı programlarda kaydedilen görüntü dosyası bölünerek bu sınır yok edilebilir. Ancak bu sefer de Win 9x'un 4GB'tan büyük dosyalarla çalışmama sorunu sınırlaması yaşanır.
Ayrıca bazı MPEG dönüştürücü programlar 2GB'tan büyük dosyalarla çalışılmasına izin vermez. Bazı görüntü yakalama kartlarında yaratılan görüntü dosyası ise
AVI 2.0 veya OpenDML standardında olduğu için 12 terrabyte'a kadar görüntü dosyası yaratmak mümkündür ama bu dosyalar da geriye doğru uyumlu olmadığı için bu standardı destekleyen oynatıcı programlarda ve NT gibi işletim sistemlerinde görüntülenebilir.
Bu durumda yaratılacak AVI 1.0 dosyasının zorladığı iki konu vardır. Birincisi VCD standart çözünürlüğünde (352x288 PAL için) sıkıştırmasız, YUY2 görüntü data formatında, AVI dosyasının boyutu saniyede 4,8 MB'a geliyor. Bu da bir dakikalık görüntü için yaklaşık 290 MB'lık alan gerektirir. 2 GB'lık sınır da düşünülürse uzun süreli kayıt yapmak zorlaşır ve kesinlikle daha hızlı bir sabit diske ihtiyaç duyulur.
Görüntü yakalama operasyonu esnasında saniyede oluşan data miktarı = Çözünürlük * saniyede görüntü kare sayısı * bit/piksel / 8" formülünden YUY2 için gerekli olan 16 bit/piksel rakamını formüle yerleştirirseniz bu rakama ulaşıyorsunuz. Eğer aynı çözünürlükte RGB24 formatı kullanılırsa bu rakam saniyede 7,2 MB'a çıkar ve büyük bir diske ihtiyaç duyulur. RGB24 3 byte/piksel oranına sahip ve bu nedenle rakam saniyede 7,2 MB'a çıkar.
MPEG Sıkıştırma İşlemi Nasıl Yapılır?
Bir hareketli resim dizisindeki iki komşu çerçeve genellikle birbirlerine çok benzerler. Tek fark resmin bazı kısımlarının çerçeveler arasında birazcık kaymış olmasıdır. MPEG Sıkıştırma her yeni çerçeveyi uygun bir şekilde bölümlere ayırıp, bu bölümlerin nereden geldiğini belirlemek için bir önceki çerçeveyi araştırarak meydana gelmiş olan zamansal fazlalıkları atmaktadır.
Eğer aynı bölgedeki bir çok piksel noktası hemen hemen aynı renkteyse, niye aynı renk tekrar tekrar gönderilsin. Onun yerine bütün bu bölgenin rengi bir kerede gönderilir.
İnsan gözü, görüntüdeki en ince ayrıntılardaki farklılıkları algılayamaz. MPEG sıkıştırma ince ayrıntı yoğunluğunu sadece birkaç gölgeyle oluşturur. Bu da bir çok bitten tasarruf etmek demektir. Ayrıca insan gözü, bir noktadaki parlaklık değişikliğini renk değişikliğine göre daha çok fark eder.
MPEG Formatlarının Karşılaştırılması :
Sıkıştırılmış Video Dosyalarını Bir Bilgisayarda Çalıştırmak : Sıkıştırma içeren MPEG-I, II, IV gibi formatlar genel olarak "codec" olarak isimlendirilir ve sıkıştırma derecelerine ve görüntünün içeriğine bağlı olarak değişken oranda bit/piksel miktarına ihtiyaç duyarlar.
Eğer yeni codec'lerden biri ile istenilen kalite ve boyutta bir Video dosyası yaratılmışsa ve bu dosya bir başka bilgisayarda görüntülenmek isteniyorsa aynı codec'in diğer sistemde de bulunması gerekir.
Video Bağlantıları Çeşitleri :
UHF (Ultra High Frequency) : Standart televizyon sinyallerinin gönderildiği kablodur. Çok eski bazı video kameralarda bu tip UHF çıkışlar bulunabilmektedir.
Böylece bu kameralardaki görüntü direk TV'ye bağlanabilir. UHF sinyalleri aslında bir taşıyıcı sinyaldir. Sinyal gönderilmeden önce görüntü ve ses sinyalleri taşıyıcı sinyal haline dönüştürülür. Daha sonra sinyalin ulaştığı yerde yani TV'de bu sinyal tekrar görüntü ve ses sinyali olarak çözülür (demodulasyon). Ancak bu dönüştürme ve çözme işlemi sırasında görüntü kalitesinin bir kısmı kaybolur.
Ayrıca bant genişliği nedeniyle sadece tek kanal ses (mono) aktarılır. Eğer UHF olmayan bir kaynaktan UHF girişe sahip bir görüntüleyiciye aktarım yapılmak istenirse bu iş için üretilmiş çözücü kutulardan alınmalıdır.
Composite Video : Elektronik malzeme satılan yerlerde TOS adıyla da bilinir. Son Kullanıcı için daha yaygın olarak bulunan bir formdur. Genellikle üç ayrı kablo demeti halinde bulunsa da sadece sarı renkli olan bağlantı kullanılır. Kompozit bağlantı iki telli bir kablo ile taşınır ve ses sinyali içermez. Ancak UHF'ye göre daha kaliteli görüntü taşırlar. Composite Video yeni televizyon veya kamera modellerinde bulunurlar. Eğer görüntü kaynağında böyle bir çıkış kullanılacaksa, alınacak kompozit kablonun tellerinin kalın olmasına ve çok fazla uzun olmasına dikkat edilir. Aksi halde görüntü kaybı söz konusu olabilir. Ses kaydı ise yine ayrı bir kablo ile yapılmak zorundadır.
S-VHS : Bu bağlantı şekliyle; görüntü sinyali kompozit'in 2 telli kablosu yerine 4 ayrı tel ile ve görüntünün renk ve parlaklık ayarları ayrı ayrı taşındığı için daha kaliteli aktarım yapılabilir. Eğer bu tip bir çıkış varsa tercih edilmesi daha iyi olur. Ancak burada önemli olan nokta görüntü kaynağının bu tip renk ve parlaklık ayarını ayrı ayrı gönderebiliyor olmasıdır. Yani kompozit bir kaynaktan bir adaptör vasıtası ile S-VHS yoluyla kayıt donanımına görüntü aktarmanın pratik bir yararı bulunmamaktadır.
SCART : 20 pinlik bu bağlantı arabirimidir. Günümüzde pek çok televizyonda rahatlıkla bulunuyor. Bu arabirimin diğerlerine göre bir avantajı hem ses hem de görüntü sinyalinin taşınabilmesidir. Ayrıca renk bilgisi gibi diğer görüntü sinyallerini de taşıyabilir. Ancak önemli olan nokta yine kaynak ve hedef cihazların bu sinyalleri konusunda anlaşabiliyor olmasıdır.
Yani iki tarafı da SCART olan bir kablo TV'de ve bilgisayarda böyle bir çıkışı olan cihaza bağladığında sinyallerin anlaşılamama olasılığı bulunmaktadır. Yine de kompozit görüntü ve çift kanallı ses sinyallerinin bir arada taşınması için yaygın olarak kullanılır.
Firewire : Aslında IEEE1394 olarak bilinen bu veriyolu hem yüksek kalitede ses, hem de görüntü sinyallerinin aktarılması için kullanılır. 4 veya 6 telli bir kablo ile
daha çok dijital video kameralardan aktarım yapabilmek amacıyla kullanılır. Firewire hariç tüm diğer aktarım yolları analog temele dayalıdır ve görüntü kalitesi kötüden iyiye giden şekilde sıralanmıştır.
Eğer Firewire çıkışı olan bir video kamera varsa bu tercih edilmelidir. Ancak bilgisayarda bu çıkışı alabilecek bir Firewire kartı veya anakarta bütünleşik bir Firewire girişi bulunmalıdır. Video kayıt için özel olarak üretilen ve donanım destekli DV codec'ler içeren Firewire kartları vardır. Yalnız bu kartlar son derece pahalı ve daha çok profesyonel amaçlar için dizayn edilmişlerdir.
HDMI : HDMI (High-Definition Multimedia Interface) son yıllarda geliştirilen ve kendinden önceki analog bağlantıların yerini alabilecek bir bağlantı türüdür. Saniyede 165 Mpixel iletim hızı ve 1600x1200 çözünürlükle geleceğin video standardı durumuna gelebilcek bir konumdadır.Ancak bu teknolojiyi destekleyen sistemlerin ve bağlantı malzemelerinin henüz çok pahalı olmaları bunu biraz geciktirecektir.
Multimedya Nedir?
Medyayı, bilginin aktarıldığı ortam olarak tanımlarsak; multimedya (çokluortam) metin, fotoğraf, video, ses ve canlandırma gibi farklı medyaların bilgisayar tarafından işlenmesi ve gösterilmesidir. Bir uygulamanın multimedya kategorisinde yer alabilmesi için, bu medyalardan en az ikisi birlikte kullanılmalıdır. Etkileşimli (interactive) multimedya da ise, kullanıcı "pasif izleyici" değil "aktif katılımcı"dır. Bağlantıları (link) kullanarak aradığı bilgiye ulaşma, veri girerek veya dokunmatik ekran yoluyla yönlendirme veya video konferans gibi uygulamalarda canlı katılım gibi değişik düzeylerde etkileşim şansına sahiptir.
Multimedya uygulamaları dizüstü bilgisayarda sabit disk'ten gösterilebilir; CDROM, video kaset, disket olarak çoğaltılıp dağıtılabilir; web sitesine yerleştirilebilir ya da kiosklarda kullanılabilir. Günümüzde, multimedya (çoklu ortam) özellikleri web sayfalarının vazgeçilmez öğeleridir. İnternet sayfalarında yer alan resim dosyaları ya GIF ya da JPG
formatında kaydedilirler.
Neden Multimedya?
Yaşamın gerçeğe en yakın simülasyonudur. İnsan çevresini, renkleri, hareketi görür; sesleri duyar; nesneleri bulundukları üç boyutlu ortam içinde hareket halinde algılar ve onlarla etkileşir. Multimedya, bu özelliklerin en az ikisini içerdiğinden, diğerleriyle karşılaştırıldığında gerçek yaşama daha yakındır. Görme yoluyla edinilen bilginin hatırlanma oranı % 20; görülen ve işitilenin hatırlanma oranı % 50; hem görülen, hem işitilen, hem de yapılanın hatırlanma oranı ise % 80'dir. Bu nedenle multimedya öğeleri kolay hatırlanırlar. Dikkat çekicidirler. Herhangi bir basılı broşür ya da durağan fuar standından daha çok ilgi çekerler. Pratiktirler. Bir dizüstü bilgisayar ile istenilen mekanda sunum yapma olanağı sağlarlar. Az yer kaplarlar. Kapsamlı bir ürün kataloğunu tek bir CD-ROM'a sığdırabilmek mümkündür. Kolay taşınabilir ve posta giderlerini azaltırlar ve kolay güncellenir.
Web (Internet) Sayfaları : www, web, ya da W3 (World Wide Web), yazı, resim, ses, film, animasyon gibi pek çok farklı yapıdaki verilere kompakt ve etkileşimli bir şekilde ulaşmamızı sağlayan bir çoklu hiper ortam sistemidir. Hiper ortam, bir dökümandan başka bir dökümanın çağırılmasına (navigate) olanak sağlar (iç içe dökümanlar).
Bu ortamdaki her veri (object), başka bir veriyi çağırabilir (link). Link, aynı doküman içinde başka bir yere olabildiği gibi, fiziksel olarak başka bir yerde (internet üzerindeki herhangi bir makinada) de olabilir. Bütün bu farklı yapıdaki veriler uygun bir standart ile bir arada kullanılıp bir Web listeleyicisinde (Web Browser) görüntülenebilir. Web’in diğer bir işlevi de, öteki bazı internet servislerini kendi içerisinde barındırmasıdır (ftp, gopher, news, wais gibi). Web uygulamaları
(Web sayfaları), Web Listeleyicilerinde (Browser, Gezgin, Tarayıcı) görüntülenir. Web sayfaları, başka sayfalara ve değişik türden verilere hiper linkler içermektedir. Web listeleyicileri, bağlantı yapılan web sitelerindeki bilgileri ekranda görüntülerler. Web üzerindeki bilgiler sadece düz yazılardan oluşmayıp; birçok multimedya öğesini bünyesinde barındıran belirli türden resim, ses, hareket vb. ortamlardan çok değişik karışık verilerden oluşur İlk zamanlarda bu, yazı, standart ses dosyası (wav) ve resim dosyası (gif) iken, daha sonra bunlara daha farklı tipte veriler katıldılar. Video formatları (.mov, .mpeg, .avi, .mpg, .dat), değişik resim formatları (.bmp, .jpg, ..jpeg, .gif, ..tif, .rle, .tga, .png), ses formatları (.mid, .au, .wav, .mp3, .wma, .vqf) diğer bazı formatlar (Live3D, Shockwave, RealAudio) gibi.
Bu farklı formatlardaki bilgilerin görüntülenmesi için çoğu zaman kullanılan bilgisayarda farklı birçok programın olması gerekmektedir. Web üzerinde farklı formatlardaki verilerin kullanımı yaygınlaştıkça, bilgisayarda yardımcı uygulamalar kullanmak yerine, doğrudan Web Listeleyicilerinde Plug-In denen program eklentileri geliştirildi.
Örneğin: MIDI formatındaki müzik dosyaları içeren bir arşive girildiğinde, eğer MIDI-PlugIn’i yüklü ise, anında bu tip dosyaları başka programlara ihtiyaç duyulmadan dinlenebilir. Ya da, Quick Time (.mov) film dosyalarının olduğu bir siteye bağlanıldığında, eğer Quick Time Plug-In yüklü ise gene web ortamını terkedilmeden (çoğunlukla dosyayı almaya başladığınız andan itibaren) film dosyaları seyredilebilir.
Web Sayfalarında Ses ve Görüntü Dosyalarının Büyüklükleri : Web sayfalarında kullanılan ses ve görüntü dosyalarının ağ üzerinde hızlı transfer edilebilmeleri çok önemlidir ve son kullanıcının bu dosyalara erişim için beklediği sürenin mümkün olduğunca kısa olması gerekmektedir. Bu süre dosya boyutlarının büyüklüğü ile doğru orantılıdır. Dosya büyüklüğünü kontrol altında tutulabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar; görüntünün çözünürlüğü, görüntüde kullanılan renk sayısı, görüntünün süresi, görüntünün boyutları, ses kalitesi (mono/stereovb.) olarak özetlenebilir. Dosyanın transfer hızı bilgisayar ağının bant genişliğine (bandwidth) ve doluluk oranına göre de değişebilen bir kavramdır.
Ses (Audio) Dosyaları :
Ses dosyalarının özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir :
• Sıklık : Örneklemin kalitesini belirleyen değer (frequency) - (11, 22, 44 KHz)
• Mono/stereo : Sesin derinliğini (1 veya 2 kanal) oluşturan değer
• Çözünürlük : Kayıdın düzeyini belirleyen değer (resolution) (8 bit-256, 16 bit-64K)
Bir ses dosyasının büyüklüğü aşağıdaki değerlere göre belirlenir :
Dostları ilə paylaş: |