3. FASIL
RASÛLULLAH-sallallahu aleyhi ve sellem-'E SALÂT VE SELÂM GETİRMENİN MEŞRÛ OLUŞU:
Allah Teâlâ'nın, ümmetine meşrû kıldığı haklardan birisi de, Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'e salât ve selâm getirmektir.
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmaktadır:
{إِنَّ اللَّهَ وَمَلائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا} [سورة الأحزاب الآية: 56]
"Hiç şüphesiz ki Allah ve O'nun melekleri, Peygamber'e salavât getirirler.Ey îmân edenler!Siz de ona salavât getirin ve onu (İslâm'ın selâmı ile) selâmlayın."1
"Salât" kelimesinin ne anlama geldiği konusunda şu rivâyet edilmiştir:
Allah Teâlâ'nın kuluna salât etmesi; onu meleklerinin yanında methetmesidir.
Meleklerin salât etmesi; ona duâ etmesidir.
İnsanların salât etmesi ise; onun için Allah Teâlâ'dan istiğfarda bulunmasıdır.2
Allah Teâlâ bu âyette, yüce katında yakın melekle-rin yanında kulu ve peygamberinin makamını övdüğünü ve meleklerin de ona istiğfarda bulunduğunu haber vermiştir. Sonra Allah Teâlâ aşağı âlem olan yeryüzü sakin-lerine ona salât ve selâm getirmelerini emretmiştir. Böylece göklerle yeryüzü sakinlerinin övgüleri birleşmektedir.
Âyetin bu kısmı; "Yani onu İslâm'ın selâmı ile selâmlayın" anlamındadır.
Bir müslüman, Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-'e salât getirdiği zaman, salât ve selâmı birlikte zikretmesi, sadece birisiyle yetinmemesi gerekir.Örneğin sadece: "sallallahu aleyh" veya "aleyhisselâm" dememesi gerekir. Çünkü Allah Teâlâ, her ikisini birlikte söylemeyi emretmiştir.
Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'e salât ve selâm getirmenin meşrû olduğu yerlerde,salât ve selâm getirmek, kimi zaman farz, kimi zaman da müekked sünnettir.Nitekim İbn-i Kayyim-Allah ona rahmet etsin- "Celâul-Efhâm" adlı eserinde salât ve selâm getirilen 41 yer zikretmiş ve sözüne şöyle başlamıştır:
Birinci Yer: En önemlisi ve en müekked olanı, namazın sonundaki son oturuşta olanıdır.
Nitekim İslâm âlimleri, namazın sonundaki son oturuşta salât ve selâm getirmenin meşrû olduğunda oybirliğine, farz olup olmadığı konusunda ise görüş ayrılığına varmışlardır.1
İbn-i Kayyim daha sonra başka yerleri zikretmiştir.
Bu yerler: Kunut duâsının sonunda, Cuma ve bayram namazları ile istiskâ namazı hutbelerinde, müezzin ezânı bitirdikten sonra, duâ ederken, mescide girerken, mescidden çıkarken ve Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'in adı anıldığı zaman salât ve selâm getirmek meşrûdur.
İbn-i Kayyim-Allah ona rahmet etsin- daha sonra Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-'e salât ve selâm getir-mekten elde edilecek faydalardan 40 tanesini zikretmiştir.2
Dostları ilə paylaş: |