Tevhid Kitabı


"Dikkat edin.Sizden önceki



Yüklə 1,9 Mb.
səhifə54/198
tarix07.01.2022
ölçüsü1,9 Mb.
#89033
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   198
"Dikkat edin.Sizden önceki (ümmet)ler, peygamber-lerin ve sâlih kimselerin kabirlerini mescitler edinirlerdi. Sakın ha! Siz de kabirleri mescitler edinmeyin.Ben onu size yasaklıyorum."1

Kabirleri mescitler edinmek; kabirlerin üzerine mescitler yapılmış olmasa bile, kabirleri, yanında namaz kılınan yerler haline getirmek demektir. Bu sebeple namaz için tahsis edilen her yer, mescit edinilmiş demektir.

Nitekim Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmaktadır

(( جُعِلَتْ لِيَ اْلأَرْضُ مَسْجِدًا وَطَهُوراً )) [ رواه البخاري ]



"Yeryüzü bana mescit (namaz kılınan yer) ve temiz kılındı."2

Kabrin üzerine mescit yapıldığı takdirde, bunun durumu daha çetin ve şiddetli olur.

Hiç şüphesiz ki birçok insan, bu yasaklara aykırı hareket edip Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-'in yapmaktan şiddetle uyardığı şeyleri yaparak büyük şirke düşmüşlerdir. Öyleki kabirlerin üzerine mescit,türbe,kümbet ve makamlar yaparak kabirlerin yanında kurbanlar kesmek, kabirlerde yatanlara yalvarıp yakarmak, onlardan yardım istemek ve onlara adak adamak gibi her türlü şirkin işlendiği yerler haline getirmişlerdir.

Büyük âlim İbn-i Kayyim-Allah ona rahmet etsin- şöyle der:

"Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-'in kabirler hakkındaki sünnetini, bu konudaki emir ve yasaklarını, ashâbının üzerinde bulunduğu durum ve günümüzde insanların çoğunun üzerinde bulunduğu durumu kıyaslayan bir kimse, birinin diğerine zıt ve aykırı, kesinlikle biraraya gelemeyecek şekilde olduğunu görecektir.Nitekim Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- kabirlere yönelerek namaz kılmayı yasaklamış,günümüzdeki bu kimseler ise kabirlerin yanında namaz kılmaktadırlar.

Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- kabirlerin mescitler haline getirilmesini yasaklamış, bu kimseler ise kabirlerin üzerine mescitler yapıp buralara türbeler adını vererek bu yerleri Allah Teâlâ'nın evleri durumunda olan camilerle kıyas-lamaktadırlar.

Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- kabirlerin üzerinde kandiller yakılmasını yasaklamış, bu kimseler ise kabirlerin üzerinde mum ve kandiller yakmak için kabirlerin yanında vakıflar yapmaktadırlar.

Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- kabirlerin sürekli ziyâret edilen yerler haline getirilmesini yasaklamış, bu kimseler ise kabirleri ziyâretgâh ve ibâdet edilen yerler haline getirmek-te, buralarda bayramlarda olduğu gibi veya daha fazla toplanmaktadırlar.

Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- kabirlerin yer seviyesine getirilmesini emretmiştir.

Nitekim İmam Müslim, sahihinde şu olayı rivâyet eder: Ebul-Heyyâc el-Esedî-Allah ona rahmet etsin- der ki: Ali b. Ebî Tâlib -Allah ondan râzı olsun- bana şöyle dedi:

(( أَلاَ أَبْعَثُكَ عَلَى مَا بَعَثَنِي عَلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلّى الله عليه وسلّم أَنْ لاَ تَدَعَ صُورَةً إِلاَّ طَمَسْتَهاَ وَلاَ قَبْرًا مُشْرِفًا إِلاَّ سَوَّيْتَهُ )) [ رواه مسلم ]

"Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-'in beni yapmaya teşvik ettiği şeye, seni de teşvik edeyim mi? Yok edip ortadan kaldırmadığın hiçbir canlı resim ve yer seviyesine getir-mediğin yerden yükseltilmiş hiçbir mezar bırakma."1

Yine İmam Müslim, sahihinde şu hadisi rivâyet eder:

(( عَنْ ثُمَامَةَ بْنَ شُفَيٍّ قَالَ: كُنَّا مَعَ فُضَالَةَ بْنِ عُبَيْدٍ بِأَرْضِ الرُّومِ بِرُودِسَ فَتُوُفِّيَ صَاحِبٌ لَنَا فَأَمَرَ فَضَالَةُ بْنُ عُبَيْدٍ بِقَبْرِهِ فَسُوِّيَ ثُمَّ قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى الله عليه وسلّم يَأْمُرُ بِتَسْوِيَتِهَا )) [ رواه مسلم ]

"Sümâme b. Şufeyy'den rivâyet olunduğuna göre, o şöyle dedi: Bizler, Fudâle b. Ubeyd ile birlikte Rûm diyarında Ravdes denilen yerde iken arkadaşlarımızdan birisi vefât etti.Bunun üzerine Fudâle, ölen arkadaşımızın kabrinin yer seviyesine getirilmesini emretti.Sonra: 'Ben, Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-'i kabrin yer seviyesine getirilmesini -yani kabrin yükseltilmemesini- emrederken işittim' dedi."

Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- kabirlerin yer seviyesine getirilmesini emretmiş, bunlar ise bu iki hadise aykırı davra-nıp aşırıya giderek kabirlerin üzerini ev gibi yerden yükselt-mekte ve kabirlerin üzerine kubbeler yapmaktadırlar."

İbn-i Kayyim-Allah ona rahmet etsin- devamla şöyle der:

"Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-'in meşrû kıldığı ve kabirler hakkında yukarıda geçen şeyleri yasaklamaktan kasdettiği anlam ile bu kimselerin meşrû kıldıkları ve kasdet-tikleri şeyler arasındaki farkın ne kadar büyük olduğuna bir bakın. Hiç şüphe yok ki bunun bir insanın sayamayacağı kadar zararları vardır."

-Sonra İbn-i Kayyim-Allah ona rahmet etsin- bu zararları saymaya başlar ve - devamla şöyle der:

"Bu zararlardan birisi de, Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-'in, kabirleri ziyâret ederken meşrû kıldığı âhireti hatır-lamak, ölüye duâ etmek, ona rahmet okumak, onun için Allah'tan istiğfarda bulunmak, ona âfiyet dilemek ve ihsanda bulunmakla kabirleri ziyâret eden hem kendine, hem de ölüye iyilikte bulunmuş olur ki bu müşrikler, bu işi tersine çevirip dînî emirlerin aksine davranıp ziyâretin amacını,ölüye yalvarıp yakarmak, onunla Allah'a tevessülde bulunmak, ondan ihtiyaç-larını gidermesini, bereketler indirmesini ve düşmanlarına karşı onlara yardım etmesini istemek gibi, Allah'a ortak koşmak kılmışlardır.Böylece onlar hem kendilerine, hem de ölüye kötülükte bulunmuşlardır.Bu müşrikler, böyle davran-makla, ölüye duâ etmek, ona rahmet okumak ve onun için istiğfarda bulunmak gibi Allah'ın meşrû kıldığı şeylerden, ölüyü mahrum etmişlerdir."1

Böylece türbe ve kabirlere adaklar adamanın ve onlara kurbanlar kesmenin, büyük şirk olduğu açıkça anlaşılmaktadır.Bunun sebebi ise; kabirlerin üzerine binâ yapmamak ve çevresini mescitler edinmemek gibi, kabirlerin olması gereken halde olmaması ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünnetine aykırı olmasından dolayıdır. Zirâ türbelerin üzerine kubbeler, çevresine mescitler ve türbeler yapıldığında câhil kimseler, buralarda yatanların insanlara fayda veya zarar verebileceklerini, onlardan yardım isteyenlere, yardım edeceklerini, onlara sığınanların ihtiyaçlarını gidereceklerini zannederek türbelerde yatan ölülere adaklar adamış ve kurbanlar kesmişlerdir. Öyle ki bu türbeler, Allah'ın dışında ibâdet edilen putlar haline gelmiştir. Oysa Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmaktadır:

(( اللَّهُمَّ لاَ تَجْعَلْ قَبْرِي وَثَنًا يُعْبَدُ، اشْتَدَّ غَضَبُ اللَّهِ عَلَى قَوْمٍ اتَّخَذُوا قُبُورَ أَنْبِيَائِهِمْ مَسَاجِدَ )) [ رواه مالك وأحمد ]




Yüklə 1,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   198




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin