"Kim,Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmez (ya da hükümleri değiştirir veya gizlerse veyahut da inkâr eder)se işte onlar, kâfirlerin tâ kendileridir."1
{وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَا أنزَلَ اللَّهُ فَأُوْلَـئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ} [سورة المائدة من الآية: 45]
"Kim, Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse, işte onlar, zâlimlerin tâ kendileridir."2
{وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ فَأُوْلَـئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ} [سورة المائدة من الآية: 47]
"Kim, Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse, işte onlar, fâsıkların tâ kendileridir."3
Âlimler arasındaki içtihada dayalı görüşler, her anlaşmazlıklarda Allah Teâlâ'nın indirdiği hükümlerle hük-medilmesi ve hüküm vermek için Allah Teâlâ'nın indirdiğine başvurulması gerekir.Herhangi bir mezhebe körükörüne bağlanmadan ve hiçbir imam için tarafgir davranmadan Kur'an ve sünnetin gösterdiği içtihad ancak kabul edilir. İslâm'a nisbet edilen bazı ülkelerde olduğu gibi, sadece şahsî hallerle sınırlı kalmayıp muhâkeme ve anlaşmazlıklar gibi hukûkî konularda da Allah Teâlâ'nın kitabı Kur'an'a ve elçisi Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünnetine başvu-rulması gerekir.Çünkü İslâm dîni, bir bütündür, parçalara bölünemez.
Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
{يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ ادْخُلُواْ فِي السِّلْمِ كَآفَّةً وَلاَ تَتَّبِعُواْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ إِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُّبِينٌ} [سورة البقرة الآية: 208]
Dostları ilə paylaş: |