"İnsanlardan kimi Allah'a yalnız bir yönden (tereddütle) ibâdet eder.(Bir dağın veya duvarın ucunda durup da orada ayakta kalamayan kimse gibidir).O, kendisine bir iyilik dokunsa buna pek memnun olur (îmânını, dünyası ile bağlantılı kılar, eğer sıhhat ve bolluk içerisinde yaşarsa, ibâdet etmeye devâm eder).Yok eğer başına bir belâ gelse, çehresi değişir (bunu dînine mal eder,bu sebeple de dîninden döner).O, (böylelikle) hem dünyasını, hem de âhiretini de kaybetmiştir.İşte bu, apaçık hüsrânın tâ kendisidir."1
Allah Teâlâ bu dünyayı boşuna yaratmamış, aksine büyük bir hikmet için yaratmıştır.
Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
{الَّذِي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيَاةَ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلاً وَهُوَ الْعَزِيزُ الْغَفُورُ} [سورة الملك الآية: 2]
Dostları ilə paylaş: |