"Biz insana, (hem hayatta, hem de öldükten sonra) ana-babasına iyilikte bulunmasını kesin bir şekilde emret-tik.Annesi onu karnında (cenin iken) zahmet ve meşakkatle taşıdı ve (yine) onu zahmet ve meşakkatle doğurdu. Onu taşıması ve sütten kesmesi, otuz aydır.2 Nihâyet insan, (akıl ve beden olarak) güçlü çağına erişip kırk yaşına geldiğinde (Rabbine yalvarıp şöyle) der: Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi bana ilham eyle ve (gelecekte) râzı olacağın salih amel işlemeyi bana nasip eyle.Benim için zürriyetimi ıslah eyle (onları benim için sâlih kimseler eyle).Ben, (günahlarımdan) sana döndüm ve muhakkak ki ben, (itaat ederek sana boyun eğen, emir ve yasağına bağlı kalan ve hükmüne teslim olan) müslümanlarda-nım.Kendilerinden (sâlih amellerden) yaptıklarının en iyisini kabul edeceğimiz ve günahlarını bağışlayacağımız bu kimseler, cennetlikler arasındadırlar.Bu (verdiğimiz söz), onda şüphe olmayan doğru (ve hak) bir sözdür."1,2
Allah düşmanları, fitne zamanında sahâbe arasında meydana gelen ihtilaf ve savaşları, onları çekiştirmeyi, onların arkasından konuşmayı ve onların saygınlığına leke sürmeyi bir vesîle edinmişlerdir.
Nitekim bazı çağdaş yazarlar, bu çirkin plan dahilin-de hareket ederek bilmediklerini abartmış, kendilerini Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-'in ashâbı arasında hakem kılıp hiçbir delile dayanmaksızın, aksine bilgisizce ve hevâlarına uyarak kimisinin doğru, kimisinin de yanlış ve hatalı olduğunu söylemişlerdir.Bu yazarlar, önyargılı, oryantalist ve onların kuyrukları olan kimselerin tekrar edip durdukları şeyleri tekrar etmeye başlamışlardır. Öyle ki bu yazarlar, İslâm ümmetinin asil tarihi ve en fazîletli devri olan ilk müslümanlar hakkındaki kültürleri, yüzeysel ve kıt olan yeni yetişen bazı müslümanları şüpheye düşürmüşlerdir. Onlar, böylelikle İslâm'ı karalamaya, müslümanların birliğini bozmaya ve Allah Teâlâ'nın:
{وَالَّذِينَ جَاؤُوا مِن بَعْدِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا وَلإِخْوَانِنَا الَّذِينَ سَبَقُونَا بِالإِيمَانِ وَلا تَجْعَلْ فِي قُلُوبِنَا غِلاَّ لِّلَّذِينَ آمَنُوا رَبَّنَا إِنَّكَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ} [سورة الحشر الآية: 10]
Dostları ilə paylaş: |