"(Dîne sonradan sokulan) her yenilik, bid’attır, her bid’at da dalâlettir."
Yine, başka kutlamalarda yapılan çirkin şeyler, bu kutlamalarda da ileri gidilerek aynı şeyler yapılabilir.
Mevlid-i Nebevî’yi kutlamak, bid’attır, dedik.Çünkü bunun Kur’an ve sünnette hiçbir delili yoktur.Sahâbe, tâbiîn, etbâut-tâbiîn ve selef-i sâlih’ten hiç kimse de bunu yapmamıştır.
Mevlid-i Nebevî, hicrî 4. asırdan sonra kutlanmaya başlan-mış ve ilk defa ortaya çıkaranlar da şiânın bir kolu olan Fâtımîler olmuştur.
İmam Ebû Hafs Tâcuddîn Fâkihânî-Allah ona rahmet etsin- şöyle der:
"Cemaatten bazı kimselerin-Allah onları mübârek kılsın-, Rebîul-Evvel ayında toplanıp yaptıkları ve adına mevlid dedikleri iş hakkında tekrar tekrar soru sormaktadırlar. Bu amelin dînde bir aslı ve esası var mıdır? Meselenin açıklanıp bu konudaki cevabın doyurucu olmasını istemektedirler.
Derim ki: Başarı Allah’tandır.Bu doğum gününü kutla-makla ilgili olarak Kur’an ve sünnetten ne bir delil, ne de dînde bize örnek olan ve ilk müslümanların izledikleri şeylere sımsıkı sarılan bu ümmetin âlimlerinden böyle bir şeyin nakledildiğini biliyorum.Aksine bu kutlama, işsiz-güçsüz ve nefislerinin hevâsına uyan yiyicilerin ihdâs ettiği şeylerdir."1
Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye-Allah ona rahmet etsin- de şöyle der:
"Bazı insanların çıkardıkları şey, ya İsa-aleyhisselâm-’ın doğum gününü kutlayan hıristiyanlara benzemektir ya da Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’e sevgi duymak ve saygı göstermektir.İnsanlar, doğum gününü kutlama konusunda farklı olmalarına rağmen, her kim Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’in doğum gününü bayram edinirse, (bilmelidir ki) ilk müslümanlardan hiç kimse bunu yapmamıştır.Bu işte hayır olsa veya bunu yapmak tercihli bir görüş olsaydı, onlar Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’i bizden daha çok sever ve ona saygı duyarlardı.Zirâ onlar, hayıra bizden daha düşkün idiler.Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’i sevmek ve ona saygı göstermek,ancak onun yaptığı gibi yapmak, ona itaat etmek, onun emirlerine uymak, gizli ve açık olarak sünnetini yaşat-mak, gönderildiği bu dîni yaymaya çalışmak ve bu uğurda kalp, el ve dil ile cihâd etmektedir.Çünkü bu yol, Muhâcir, Ensâr ve onlara en güzel bir şekilde uyan ilk müslümanların yoludur."1
Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’in doğum gününü kutlama bid’atını inkar etme konusunda eskiden olduğu gibi, günümüzde de çeşitli risâle ve kitaplar yazılmıştır. Bunun bid’at ve hıristiyanlara benzeme oluşunun yanında bu olay evliyâ, şeyh ve liderlerin doğum günlerini kutlama gibi, başka doğum günlerini kutlamaya kadar götürür ki bu, birçok şer kapısının açılmasına sebep olur.
Dostları ilə paylaş: |