BÜYÜK NİFÂK İLE KÜÇÜK NİFÂK ARASINDAKİ FARKLAR:
1. Büyük nifâk insanı dînden çıkarır. Küçük nifâk ise, insanı dînden çıkarmaz.
2. Büyük nifâkta gizlilik ve açıklık, itikatta birbirine aykırıdır. Küçük nifâkta ise gizlilik ve açıklık sadece amellerdedir, inançta değildir.
3. Büyük nifâk, mü’minden vukû bulmaz.Fakat küçük nifâk mü’minden vukû bulabilir.
4. Büyük nifâkın sahibi genel olarak tevbe etmez.Tevbe etse bile,hâkimin huzurunda tevbesinin kabul edilmesi konusunda âlimler arasında ihtilaf vardır.Fakat küçük nifâk öyle değildir. Sahibi tevbe edebilir, tevbe ettiği takdirde Allah Teâlâ tevbesini kabul edip onu bağışlayabilir.
Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye-Allah ona rahmet etsin- şöyle der:1
"Çoğu zaman nifâkın şûbelerinden birisi mü’minin başına gelebilir.Allah Teâlâ sonra onu bağışlar.Mü’minin kalbine nifâkı gerektiren haller gelebilir.Fakat Allah Teâlâ kendisinden onu giderir. Mü’min, şeytanın vesveseleri ve gön-lünde olmasıyla sıkıntı duyacağı küfrün vesveseleriyle imtihan olunur.Nitekim sahâbe-Allah onlardan râzı olsun-: "Ey Allah’ın Rasûlü! Bizden birisi, gökten yere düşüp paramparça olmayı, çirkin bir şeyi konuşmaktan daha sevimli bulmaktadır, deyince, Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-:İşte o, katıksız (gerçek) îmândır"2 buyurdu.
Başka bir rivâyette sahâbe-Allah onlardan râzı olsun-:
"(Ey Allah’ın Rasûlü! Bizden birisi) o çirkin şeyi konuş-mayı, büyük günah olarak görmektedir, deyince, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: Şeytanın hîlesini, vesveseye çeviren Allah'a hamdolsun." buyurdu.
Yani bu büyük çirkinliğe rağmen bu vesvesenin olması ve bu vesvesenin kalpten kovulması, saf ve katıksız îmândan-dır.Büyük nifâkın sahibine gelince, Allah Teâlâ onlar hakkında şöyle buyurmaktadır:
{صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لاَ يَرْجِعُونَ} [سورة البقرة الآية: 18]
Dostları ilə paylaş: |