DÎN İLE ALAY ETMENİN VE DÎNİN MUKADDES DEĞERLERİNİ HAFİFE ALMANIN HÜKMÜ:
Dîn ile alay etmek, İslâm'dan dönmek ve dînden tamamen çıkmak demektir.
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmaktadır:
{وَلَئِن سَأَلْتَهُمْ لَيَقُولُنَّ إِنَّمَا كُنَّا نَخُوضُ وَنَلْعَبُ قُلْ أَبِاللَّهِ وَآيَاتِهِ وَرَسُولِهِ كُنتُمْ تَسْتَهْزِؤُونَ * لاَ تَعْتَذِرُواْ قَدْ كَفَرْتُم بَعْدَ إِيمَانِكُمْ إِن نَّعْفُ عَن طَآئِفَةٍ مِّنكُمْ نُعَذِّبْ طَآئِفَةً بِأَنَّهُمْ كَانُواْ مُجْرِمِينَ} [سورة: 65-66]
“(Ey Muhammed!) Eğer onlara (sen ve ashâbınla) niçin alay ettiklerini sorarsan, ‘bizler sadece lafa dalmış, şakalaşıyorduk’ derler.(Ey Muhammed! Onlara) de ki: Siz, Allah ile O’nun âyetleri ile ve O’nun elçisi ile mi alay ediyordunuz? (Boşuna) özür dilemeyin.Çünkü siz, îmân ettikten sonra (tekrar) kâfir oldunuz.Sizden (tevbe eden) bir grubu bağışlasak bile, başka bir gruba da suçlu olduk-larından dolayı azap edeceğiz.”1
Bu âyet-i kerîme, Allah Teâlâ, Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- ve Allah Teâlâ'nın âyetleri ile alay etmenin küfür olduğuna delâlet etmektedir.Her kim, bu sayılan şeylerden herhangi birisiyle alay ederse, hepsiyle alay etmiş sayılır.
Yukarıdaki âyet-i kerîmenin nâzil olmasına sebep olan; münâfıkların, Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- ve onun ashâbıyla alay etmeleridir.Dolayısıyla bu sayılan şeylerle alay etmek, birbiriyle bağlantılıdır.(Birisiyle alay etmek, hepsiyle alay etmek demektir).Tevhîdi hafife alan ve Allah Teâlâ'nın dışındaki ölülere yalvarıp yakaranlar, kendilerine Allah Teâlâ'yı birlemeleri ve şirki terketmeleri emrolunduğu zaman onu hafife alırlar.
Nitekim Allah Teâlâ onlar hakkında şöyle buyurmaktadır:
{وَإِذَا رَأَوْكَ إِن يَتَّخِذُونَكَ إِلاَّ هُزُوًا أَهَذَا الَّذِي بَعَثَ اللَّهُ رَسُولاً * إِن كَادَ لَيُضِلُّنَا عَنْ آلِهَتِنَا لَوْلا أَن صَبَرْنَا عَلَيْهَا وَسَوْفَ يَعْلَمُونَ حِينَ يَرَوْنَ الْعَذَابَ مَنْ أَضَلُّ سَبِيلاً} [سورة الفرقان: 41-42]
Dostları ilə paylaş: |