"(Münâfıklar) îmân edenlerle karşılaştıklarında: 'Biz de (sizin gibi) îmân ettik' derler.Şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise:'Biz sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay edicileriz!' derler."1
Başka bir âyette şöyle buyurmaktadır:
{الَّذِينَ يَتَرَبَّصُونَ بِكُمْ فَإِن كَانَ لَكُمْ فَتْحٌ مِّنَ اللَّهِ قَالُواْ أَلَمْ نَكُن مَّعَكُمْ وَإِن كَانَ لِلْكَافِرِينَ نَصِيبٌ قَالُواْ أَلَمْ نَسْتَحْوِذْ عَلَيْكُمْ وَنَمْنَعْكُم مِّنَ الْمُؤْمِنِينَ} [ سورة النساء من الآية: 141]
"(Ey mü'minler!) Onlar (münâfıklar) sizi gözetlerler de eğer size Allah’tan bir fetih gelse:'Biz sizinle beraber değil miydik?' derler.Kâfirlerin nasibi olursa da:'Biz size galip gelemez miydik?Sizi mü’minlerden biz korumadık mı?' derler.Artık Allah kıyâmet gününde aranızda hükmede-cektir.Doğrusu Allah, mü’minler aleyhine kâfirlere asla bir yol vermeyecektir."2
Bu hilekâr ve düzenbaz münâfıklardan her birinin iki yüzü vardır:
Mü'minlerle karşılaştığında bir yüzü, inkârcı kardeşle-rine döndüğünde başka bir yüzü vardır.
Yine bu münâfıklardan her birinin iki dili vardır: Birisi; müslümanlar dış görünüşüyle onu kabul ederler.Diğeri ise onun içinde gizli olan sırrı açıklar.
Nitekim Allah Teâlâ onları şöyle açıklamaktadır:
{وَإِذَا لَقُواْ الَّذِينَ آمَنُواْ قَالُواْ آمَنَّا وَإِذَا خَلَوْاْ إِلَى شَيَاطِينِهِمْ قَالُواْ إِنَّا مَعَكْمْ إِنَّمَا نَحْنُ مُسْتَهْزِؤُونَ} [سورة البقرة الآية: 14]
Dostları ilə paylaş: |